25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 AĞUSTOS 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TGC Başkanı Orhan Erinç, yapılan değişikliklerle TMY’nin yoruma açık hale geldiğini söyledi 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘Terör temelden çözülmeli’ İstanbul Haber Servisi Gazeteciler Cemiyeti, Galatasaray Üniversitesi ve Türk Ceza Hukuku Derneği’nin işbirliğiyle düzenlenen panelde, Terörle Mücadele Yasası’ndaki değişiklikler tartışıldı. Galatasaray Üniversitesi (GÜ) Aydın Doğan Salonu’nda gerçekleştirilen paneli yöneten Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, TMY’nin bazı maddelerinin yoruma açık ve tehlikeli olduğunu kaydetti. 25. Genelkurmay Başkanı Dün toplanan Yüksek Askeri Şura’da, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ilk kez iki Genelkurmay Başkanı vardı. Gerçi bugün o makamı dolduran Orgeneral Özkök’ün 30 Ağustos 2006 günü itibarıyla emekliye ayrılacağı biliniyordu. Yine gerçi, yerine Silahlı Kuvvetlerin teamüllerine uyularak en kıdemli orgeneral olan Büyükanıt’ın atanması da bekleniyordu. Ancak, nedense bazı odaklar bu atamalar için aylarca önce, isimliisimsiz açılan kampanyalarda görev yapmışlar, ya fısıltı gazetesi yoluyla ya da doğrudan medya aracılığıyla, kimi haberin kaynağını Başbakan’a ya da bazı bakanlara mal ederek, Silahlı Kuvvetler’in olası komutanı hakkında spekülasyonlar yaratmayı amaçlamışlardı. ‘Mutlak ve nispi suç ayrımı iyi yapılmalı’ ‘‘Şiddet’’, ‘‘ayrımcılık’’, ‘‘terörü özendirmek’’ gibi suçların gazetecilik mesleği ile bağdaşmadığını, teröre karşı olan gazeteciler ile terörü özendirici nitelikte haber yapanların aynı kefede değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Galatasaray Üniversitesi öğretim üyelerinden Panele Doç. Dr. Kocasakal, Prof. Dr. Bayraktar ve Avukat Fikret İlkiz konuşmacı olarak katıldı. ? TGC’de düzenlenen panelde, TMY’de yapılan değişikliklerin yasayı yoruma açık hale getirdiği ve bu durumun suç tanımlarında sıkıntı yaratacağı vurgulandı. çu birbirinden ayrılıyordu. Mutlak terörde yer alan suçlar hangi amaçla işlenirse işlensin devletin şahsiyetine karşı suç sayılır. Ancak nispi terör suçuna konut dokunulmazlığından resmi evrak, mühür sahtekârlığına kadarki 50 tane suç giriyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir uygulama yok.’’ GÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Köksal Bayraktar, terörle mücadelede tam bir çözüm elde etmek gerektiğini ifade ederek ‘‘Terörle mücadele sadece hukukla olmaz. Hukuk üstyapı kurumudur, sorunları temelden çözmez’’ diye konuştu. Hem de ne zaman? Askerin Güneydoğu’da adı konulmamış bir kalkışmayı bastırmak amacıyla ateş hattında bulunduğu; üstelik o kalkışmanın değiştirilecek Ortadoğu haritasında iz bırakma amacıyla yapıldığı dünyaca bilinen bir kritik dönemde yürütlen kampanyalar, haklı tepkilere neden oluyordu. Muğlaklık sıkıntı yaratır TGC Hukuk Danışmanı Avukat Fikret İlkiz ise çeşitli örnekler vererek TMY’de değişiklik yapan 5532 sayılı yasa maddelerindeki kavramların muğlaklığın hukuki sıkıntılara neden olacağının anlattı. Şahin ya da güvercin ayrımları Türk Silahlı Kuvvetleri gibi, emirkomuta çizgisine harfi harfine uymayı, eğitim geleneğinin ‘‘abc’’si olarak kabul etmiş bir kurumda, komutanları ‘‘şahin’’ ya da ‘‘güvercin’’ ayırımına tutma modası, ülkemizin gündemine AB rüzgârlarıyla girmeye başladı. Genelkurmay Başkanlığı’ndaki görev değişikliğinin yürürlük takvimi yaklaştıkça da, o ayırım yeni olası komutan için özellikle Türkiye’nin her iç sorununa burnunu sokmak gibi bir alışkanlığa kendisini kaptıran kimi AB komiserleri için de âdet olarak bellenen o kesimde Yaşar Büyükanıt’ın adı, ‘‘şahin’’ler arasında anılıyordu. Ordunun ülke sorunları üstündeki etkinliğinin azaltılması için de AKP hükümetinden gelenekleri tersyüz etmesi beklentisi de gündemde canlı tutuluyordu. Bu, alışılmamış beklentinin Silahlı Kuvvetler’de yüzlerce subayı ilgilendirdiğini unutmamak gerekir. Doç. Dr. Ümit Kocasakal, terörle mücadelenin insan haklarının kısıtlandığı alanlardan biri olduğuna dikkat çekerek kısıtlama yaparken sı nırların çok iyi belirlenmesi gerektiğini söyledi. Doğrudan terör suçu sayılmayan suçların yasalardaki geniş aralıklar nedeniyle terör suçu kapsamına girdiğini anlatan Doç. Dr. Kocasakal, şöyle devam etti: ‘‘Eski kanunda mutlak terör suçu ve nispi terör su DEVLET 20 MİLYON YTL ÖDEDİ Parası olmayan avukat tutamayacak ? Yeni Ceza ve Ceza Muhakemeleri yasalarında ücretsiz avukatlık hizmeti sunulacak kişilerin kapsamının genişletilmesiyle ortaya çıkan sorun aşılamadı. Türkiye Barolar Birliği, 70 milyon YTL ’yi bulan ihtiyacın karşılanmaması üzerine ücretsiz avukatlık hizmetini durdurdu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan ücretsiz avukatlık hizmetini devletten para almadıkları için durdurdu. Kararın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Barolar Birliği Yönetim Kurulu hakkında soruşturma açmak için Adalet Bakanlığı’ndan izin istedi. Yeni Ceza ve Ceza Muhakemeleri yasaları ile ücretsiz avukatlık hizmeti sunulacak kişilerin kapsamı genişlemiş fakat maddi kaynak aynı kalmıştı. Baroların itirazı üzerine başlayan çözüm çabalarında uzlaşma sağlanamadı. Barolar Birliği hesabına en son avans olarak 20 milyon YTL yatırıldı fakat barolar, toplam ihtiyacın 70 milyon YTL’yi bulduğu gerekçesiyle hizmet durdurma kararından vazgeçmedi. Barolar Birliği dün ücretsiz avukatlık hizmetini durdurma kararı aldı. İstanbul Barosu Başkanlığı’nda Türkiye Barolar Birliği’nin aldığı karar çerçevesinde ‘‘müdafivekil’’ görevlendirmelerini çocuklarla ilgili konular dışında durdurduğunu açıkladı. Çünkü En üstteki komutanın emekli olacağı yerde görev süresi uzatılacak ise ondan görevi devralması beklenenin de önü kapanacaktı. Bu kapanışın, daha arka sıralarda neden olacağı patinajlar ise elbette rahatsızlıklara yol açacaktı... Silahlı Kuvvetler’in 1960’tan bu yana uyguladığı ‘‘notlandırma sistemi’’ ile Yüksek Askeri Şura üyeleri önlerine gelen dosyalarda, olabildiğince objektif ve yüzde yüz dürüst bir atama, ya da emeklilik listelerini değerlendirme olanağını bulurlar. O gidişi, sivil bürokraside ‘‘bizden olanlar’’ ya da ‘‘olmayanlar’’ diye ayıran siyasal iktidarlar yüzünden yönetim kadroları çorbaya döner; partizanlık yeteneksizliğe prim verir. Böyle bir uygulamayı Silahlı Kuvvetler’in sindirmesi hem mümkün değildir. Hem de tehlikelidir. Ateşin üstüne benzin... Ateşin üstüne benzin dökercesine, önceki gün dört bin cep telefonuna gönderilen SMS mesajlarının yanı sıra internet yoluyla dağıtılmak istenilen on beş sayfalık çirkin suçlamalar, TSK bünyesiyle oynanmak istenilen oyunların da ipuçları sayılmalıdır. Bir benzerini ‘Temizeller’ operasyonu ile ilgili olarak Genelkurmay karargâhı önünde medya için hazırlanmış sözde belgeleri içeren dosyalar nedeniyle görmüştük. O olayın aylardır ortaya çıkarılamaması, yeni teknolojilerin olanaklarına sarılarak daha çirkin suçlamaları hazırlayanlara cesaret vermiştir. Savcılar, bu odakların maskelerini indirmekte, daha fazla gecikmemelidirler. 1961’de asteğmen olarak orduda fiilen görev alan bir subay için, 45 yıl susarak şimdi iftira kusmak elbette inandırıcı değildir. Ama onurlu bir eylem hiç değildir. ??? Bu yüzden Orgeneral Büyükanıt için önceki gün gerçekleştirilen, erken açıklanmış atama, bazı çevrelerin yazının başlangıcında söylediğim çabalarını da engellemenin yanı sıra yeni Genelkurmay Başkanı’na önümüzdeki iki yıllık görev süresi içinde, birlikte çalışmayı tasarladığı karargâhının YAŞ toplantılarında belirlenmesi açısından da imkân yaratmıştır. Bölgemizdeki sözde devletlerin savunma sorumluluğunu üstlenemeyecek kadar zayıflamış ordularının işlevlerini, terör çeteleri üstlenmek zorunda kalıyor. Sadece bu görünüm bile Türkiye’nin, kendi silahlı kuvvetleri ile nasıl iftihar etmesi ve yarını için güven duyması açısından yeterli bir örnek değil midir? Sahip olduğumuz bu gücün değerini elbirliği ile korumalıyız. Kadın hakları savunucusu gazeteciyazar Duygu Asena’nın cenaze törenine kadınlar büyük ilgi gösterdi. Cenaze namazında saf tutan kadınlar, Asena’nın tabutunu da omuzlarında taşıdılar. Kadınlar ayrıca “Kadının adı var, unutmayacağız” pankartı açtılar. (VEDAT ARIK) Duygu Asena için kılınan cenaze namazına kadınlar da katıldı Savcılık soruşturma için izin istedi Barolar Birliği’nin kararının ardından dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Avukatlık Yasası gereği soruşturma için Adalet Bakanlığı’na izin için başvuruda bulundu. Adalet Bakanlığı’nın izin vermesi halinde, başsavcılık, yönetim kurulu hakkında görevi kötüye kullanmaktan soruşturma açacak. Başsavcılık, kararda suç unsuru bulması halinde dava açacak. Asena için saf tuttular İstanbul Haber Servisi Türk feminist hareketinin öncü isimlerinden gazeteciyazar Duygu Asena, son yolculuğuna kadınların omuzları üzerinde ‘‘Kadınlar vardır, kadınlar her yerde’’ sloganı ile uğurlandı. Asena için düzenlenen uğurlama törenlerine kardeşi İnci Asena’nın çağrısı üzerine kadınlar matem havasından uzakta, beyaz giysileriyle katıldı. 2 yıldır mücadele ettiği beyin tümörüne cumartesi sabaha karşı yenik düşen Duygu Asena için ilk tören en son çalıştığı Vatan gazetesinde düzenlendi. Buradaki törende konuşan Vatan gazeDuygu Asena için düzenlenen törene kardeşi tesi yazarı Haşmet Babaoğlu, ‘‘Gazeteİnci Asena ve yeğeni Berfu Çapın’ın yanı sıra cilikte iyi olan ne varsa Duygu Asena saYaşar Kemal, Hale Soygazi, Sezen Aksu, Meral yesindedir. ‘Kadının adı var’ artık. KaOkay, Selim İleri, CHP Genel Başkan Yardımcıdının adı: Duygu Asena’’ dedi. sı Mustafa Özyürek, CHP Milletvekilleri MehDuygu Asena için ikinci tören Atatürk met Sevigen, Berhan Şimşek, Bilhun Tamaylıgil, Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Meİstanbul Valisi Muammer Güler, Şişli Belediye tin Uca’nın sunduğu törende Nebil ÖzBaşkanı Mustafa Sarıgül, Beşiktaş Belediye gentürk’ün ‘‘Bir Yudumu İnsan’’ progBaşkanı İsmail Ünal, ÖDP Başkanı Hayri Kozaramı için hazırladığı belgeselin 17 danoğlu, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Prof. kikalık bölümü gösterildi. Sosyolog PıTürkel Minibaş, ÇYDD Genel Başkanı Prof. nar Selek, ‘‘Hayatımda iki kadın için yoDr. Türkan Saylan, Eren Keskin, Halit Kıvanç, ğun bakıma kaldırıldım. Biri annemi Vecdi Sayar, Atilla Dorsay, Emel Sayın, Ayşegül kaybettiğim için biri de Duygu içindi. Aldinç, Nilgün Belgün, Leman Sam, Zeki Alasİkisi de aynı yaşta gittiler. Annem gibi Duyya, Hrant Dink, Tuğrul Eryılmaz, Zeynep Tugu’yu örnek alarak büyüdüm’’ dedi. nuslu, Küçük İskender, Menderes Samancılar, Selek, Asena’nın her türlü haksızlığa, Hıncal Uluç, Turgut Kazan, Musa Kart, Erdal mağduriyete politik sınırlamalar dışınAtabek, Nail Güreli, Zülfü Livaneli, Yavuz Özda karşı çıktığını söyledi. Selek, şöyle kan, Rutkay Aziz, Bedri Baykam’ın da aralarındevam etti: da bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. ‘‘Yıllar sonra mağdur olacağımı, Duygu’nun cezaevinde karşıma çıkacağını nereden bilirdim? Cezaevine girdiğim ilk gün kin kararlılığıyla bir patika kazdı. Bu patikalerde teyzem olduğunu söyleyerek beni ziya dan ayrılmayan çok fazla kadın olduğunu düret etti. Tel örgülerin arkasından bana göz şünüyorum.’’ Yazar Şirin Tekeli de, ‘‘Kadının Adı Yok’’ kırpması hâlâ belleğimde. Uzun uzun konuştuk, bana hiçbir şey sormadı. Dosyamı ince kitabının, Türkiye feminizminin manifestolemişti, her şeyi biliyordu. Sonra benim için su olduğunu ifade etti. Gazeteciyazar İpek Çalışlar da, Asena’yı dışarıda büyük bir kampanya başlattı. Teyzem olduğunu söyleyerek beni ziyaret ettiği için bir gazetenin genel yayın yönetmeni ya da hakkında davalar açıldı. Kendi doğruları için baş yazarı olarak düşündüğünü belirterek sağına soluna bakmadan giderdi. Bu yüzden hayalini şöyle aktardı: öncü bir kadındı. Duygu, asla pes etmeden sa‘‘Onunla bir gazete kurma hayalim vardı. SAVCILIKTAN TAKİPSİZLİK KARARI Bakanlardan Dördüncü’ye dava ? Kemal Unakıtan, Recep Akdağ ve Binali Yıldırım, Selanik’teki Atatürk Evi Anı Defteri’ne yazdıkları nedeniyle Fethi Dördüncü’den 30 bin YTL tazminat istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Selanik’teki Atatürk Evi Anı Defteri’ne yazdıklarını yırtmasıyla gündeme gelen Fethi Dördüncü’nün, Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e gönderdiği mektupla ilgili yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Ankara Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan suç duyurusuyla ilgili soruşturmayı tamamladı. Soruşturma sonucunda, Dördüncü tarafından yazılan mektubun Çiçek’in şahsına yazıldığı ve suçun maddi unsuru olan ‘‘aleniyet’’ şartının gerçekleşmediğinden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise Dördüncü aleyhine toplam 30 bin YTL’lik tazminat davası açtı. Bakanların avukatı Ali Özkaya tarafından asliye hukuk mahkemesinde açılan davanın dilekçesinde, Dördüncü’nün, anı defterine hükümeti ve Bakanlar Kurulu üyelerini hedef alan, gerçekdışı ve hukuka aykırı ithamlar içeren ifadeler yazdığı ileri sürüldü. Sevenleri oradaydı Emimin bu gazeteyi ilk kurduğumuzda bir uçağa atlayıp İspanya Başbakanı Zapatero ile söyleşi için İspanya’ya giderdi. O uçak yolculuğuna gidemediği için çok üzgünüm.’’ Asena’nın Ürdün’den gelen okuru ressam Sebahat el Rahsan ise ‘‘Yurtdışında yaşıyorum. Ve bana sordukları üç isim vardı: Mustafa Kemal, Aziz Nesin, Nâzım Hikmet. Ona son yıllarda bir Türk kadını da eklenmişti: Duygu Asena’’ dedi. Mor Çatı temsilcisi Gülsun Kanat, Asena’nın vasiyeti üzerine cenazeye çelenk göndermek yerine vakıflarına bağış yapılmasını istediğini anımsatarak ‘‘Bağış aldığımız için ilk kez bu kadar üzüldük, hüzünlendik. Asena’ya teşekkür ediyorum’’ dedi. AKM’deki tören öncesinde ve sonunda Asena’nın çok sevdiği Jan Garbarek’a ait ‘‘Nehirlerin Birleştiği Yerde’’ adlı beste çalındı. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net VAN KADIN DERNEĞİ ANKETİ: Kadınlar kadın olmak istemiyor V AN (AA) Van Kadın Derneği (VAKAD) tarafından yapılan ankete katılan 766 kadından yüzde 56’sının şiddete uğradığı ortaya çıktı. VAKAD Yönetim Kurulu Başkanı Zozan Özgökçe, kadınların toplumsal cinsiyete dayalı rolleri ve şiddete karşı algılarını ölçmek amacıyla yaptıkları anket kapsamında, 1560 yaş arasındaki 590’ı evli 766 kadınla görüştüklerini söyledi. Özgökçe, ankete katılan 766 kadından yüzde 56’sının şiddete uğradığını ifade ederek evli 590 kadının yüzde 53’ünün aile içinde şiddet gördüğünün ortaya çıktığını bildirdi. Kadınların yüzde 83.5’inin duygusal, yüzde 66’sının sözel, yüzde 44. 1’inin fiziksel, yüzde 33. 7’sinin ekonomik, yüzde 14.7’sinin de cinsel şiddet gördüğünü dile getiren Özgökçe, ‘‘Bu kadınların yüzde 51.6’sı eve geç geldiğinden dolayı şiddet görmüş. Yüzde 30. 6’sı da ekonomik nedenlerden dolayı şiddet gördüğünü ifade etmiş’’ dedi. ‘‘Bir daha dünyaya gelme şansın olsaydı kadın olmak ister miydin’’ sorusuna kadınların yüzde 49.5’inin de ‘‘hayır’’ yanıtı verdiğine işaret eden Özgökçe, şöyle konuştu: ‘‘Yeniden dünyaya geldiğinde kadın olmak istemeyen kadınların oranı, eğitim seviyesi düştükçe artmıştır. Okuryazar olmayan kadınların büyük bölümü tekrar kadın olmak istemiyor.” ‘Kadının adı var’ Alkışlar arasında AKM’den çıkarılan Asena’nın cenazesi Teşvikiye Camisi’ne getirildi. Cami avlusunda Kadın Platformu üyeleri ‘‘Kadının adı var, unutmayacağız’’ yazılı pankart açtı. Avluda açılan anı defterlerine sevenleri Asena için yazdılar. Asena ve gazeteci Ergil Tezerdi için aynı anda öğleyin cenaze namazı kılındı. Kadınların da saf tuttuğu cenaze namazının ardından Asena’nın sarı güllerle donatılmış tabutu kadınların omuzları üzerinde taşındı. Kadınlar, alkışlar, zılgıtlar ve ‘‘Kadınlar vardır, kadınlar her yerde’’ sloganı ile Asena’ya veda ettiler. Asena’nın son durağı Zincirlikuyu’daki aile mezarlığı oldu. Cenazeye katılan her kadın Asena için mezarının başına çiçek dikti. Duygu Asena için taziye mesajı gönderen Prof. Dr. Server Tanilli, ‘‘Kavganın bundan sonrasında kadınlar, Duygu Asena’ya borçlu olduklarının bilinci ile yürüyecekler’’ dedi. Emre Erdem de mesajında, ‘‘Duygum’a, sana, dostuluğuna, kitaplarına, kadın ve insan hakları için çabalarına teşükkür borçluyum’’ dedi. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle