14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 AĞUSTOS 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan Sinyora ile görüştü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora ile telefonda görüştü. Sinyora, Başbakan Erdoğan’ı telefonla aradı ve BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı karar ve sonrasında yaşanan gelişmeler hakkında Başbakan Erdoğan’a bilgi verdi. Sürecin bundan sonra nasıl gelişeceği konusunda Erdoğan ve Sinyora’nın görüş alış verişinde bulunduğu belirtilirken Lübnan Başbakanı Sinyora’nın, bugüne kadarki katkılarından dolayı Erdoğan’a teşekkür ettiği ifade edildi. Başbakan Erdoğan’ın da görüşmede, ‘‘bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bölgede barış ve istikrarın tesisi için Türkiye’nin çaba göstermeye devam edeceğini’’ söylediği öğrenildi. 5 CHP lideri Baykal birlik mesajları verdi, teröre karşı toplumsal tavrın gerekliliğine vurgu yaptı ‘Temelleri sağlamlaştıralım’ ? Terörle mücadelenin yasayla değil, toplumsal tavırla mümkün olabilceğini belirten Baykal, ‘‘Sakın ha, Türkiye’de kimsenin kibrit yakmasına izin vermeyelim. Hepimiz biriz. Türkiye’nin tapusu varsa, bu tapunun 70 milyon eşit ortağı var’’ dedi. TÜREY KÖSE/SERMET ÇUHADAR Selvi: Sözün bittiği aşama ? ESKİŞEHİR (AA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, artık sözün bittiği, eylemlerin başladığı ve bunun süreceği aşamaya gelindiğini söyledi. Selvi, CHP Eskişehir İl Teşkilatı’nda düzenlediği basın toplantısında, 4 yılını tamamlamak üzere olan AKP hükümetinin maalesef ülkeyi kaosa, tüm yurttaşları da bunalıma sürüklediğini öne sürerek yıllardır pembe tablolar çizen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘‘Hükümetten nemalanan yandaşlarının desteğiyle’’ halkı oyaladığını savundu. Ülke gerçeklerine uygun politika yerine laf üreten hükümetin, anayasal kurumlarla kavga edip sorunlar içinde kıvranan halkı azarladığını öne süren Selvi, hükümetin temel siyasi görüş ve ideolojisiyle sorumsuzca davranışlarının, tüm halkı bunalttığını iddia etti. ELBİSTAN/NURHAK CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yurttaşlara ‘‘Türkiye’nin temelleriyle oynuyorlar. Cumhuriyet anlayışıyla oynuyorlar. Temel sağlam ama biraz daha sağlamlaştırmak lazım. Cumhuriyeti güçlendirmeliyiz’’ diye seslendi. Baykal, önceki gün akşam Berçenek’te Âşık Mahzuni Şerif’i anma törenine katıldı. Halk ozanları türküleriyle, Baykal da dizeleriyle Mahzuni Şerif’i andı. Baykal, Âşık Mahzuni’nin ‘‘Milletin sırtından doyan doyana/ Bunu gören yürek nasıl dayana/ Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana/ Bilmem söylesem mi söylemesem mi?’’ dizelerinin de yer aldığı şiirini okudu ve bu şiirdeki sosyal analiz ve eleştirinin önemine dikkat çekti. CHP Elbistan Örgütü’nün önceki gün akşam Grant Elbistan Oteli’ndeki örgüt yemeğine MHP’li Belediye Başkanı Ab Deniz Baykal, CHP Elbistan Örgütü’nün düzenlediği yemeğe katıldı. dullah Paksoy’un da gelmesi dikkati çekti. Paksoy yemek sırasında Baykal’ın masasına gelerek kendisiyle kısa bir süre sohbet etti ve kahve içti. Baykal’ın daha önceki yurt gezilerinde Giresun, Sıvas ve Kahramanmaraş’ın MHP il yöneticileri de kendisini karşılamıştı. Baykal, dün parti otobüsüyle Nurhak’a girerken de gazetecilerle sohbet etti. 3 büyük futbol kulübünün taraftarının teröre karşı ortak protestosunu kutlayan CHP lideri, ‘‘Futbol fanatiği, birbiriyle çatışan insanların teröre yeter artık demesi çok önemli. Hep beraber sivil inisiyatif gösteriyorlar. Bunun sadece 3 kulüple sınırlı olmaması, diğer kulüplerin de katılması gerekir. Büyük bir toplumsal inisiyatifi hep beraber göstermek lazım. İspanya’da terör olaylarından sonra Madrid’de 1 milyon kişi yürüdü. ETA’ya bu işin tadı kaçtı mesajı verildi’’ dedi. Baykal, protestoların hukuk içinde, bölücülük yapmadan, hep birlikte gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Baykal, Nurhak’ta yurttaşlara seslenirken de Türkiye’yi kuşatan ateş çemberine dikkat çekerken ‘‘Sakın ha, Türkiye’de kimsenin kibrit yakmasına izin ver meyelim. Hepimiz biriz. Türkiye’nin tapusu varsa, bu tapunun 70 milyon eşit ortağı var’’ dedi. ABD Dışişleri Bakanı Condeleezza Rice’ın ‘‘Ortadoğu’nun yeniden şekillendirilmesi’’ yönündeki sözlerine de dikkat çeken Baykal, ‘‘Türkiye’nin haritası, alın teriyle, kanla çizildi. Kimse eline pergel cetvel alıp masa başında yeniden çizemez’’ diye konuştu. İnanç, din, mezhep ayrımlarının sakıncaları konusunda yurttaşları uyaran Baykal, ‘‘Türkiye’nin temelini atanlara şükretmemiz lazım. Sağlam temel atmışlar. Bu temeli bozdurmayacağız’’ mesajı verdi. Başbakan Erdoğan’ın ‘‘Az dindar çok dindar’’ söylemini de eleştiren Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Sanki elinde tansiyon aleti var, ölçecek. ‘Sen çok dindarsın geç bu tarafa, sen değilsin öbür tarafa...’ Başbakan vatandaşına baktığı zaman onun dinini imanını görme hakkına sahip mi? Başbakan onu insan olarak görecek. Okul, iş, ev verecek. Sen önce kendi dosyalarının hesabını ver. Dindar olana daha çok kadro, daha çok kredi, çocuklarına daha çok iş... Bunun sonu olur mu? Sen kim oluyorsun? Allah ile kul arasına giriyorlar. Türkiye’nin temelleriyle oynuyorlar. Cumhuriyetin temelleriyle oynuyorlar. Temel sağlam ama biraz daha sağlamlaştırmak lazım. Cumhuriyeti güçlendireceğiz, Atatürk’ü güçlendireceğiz.’’ YÜZDE 10 ANTİDEMOKRATİK Arınç’tan AKP’ye ‘baraj’ eleştirisi ? Avrupa’da hiçbir ülkede yüzde 10’luk bir genel barajın olmadığını söyleyen Arınç, kendi partisi dahil bütün partilerin bu konudaki tutumlarının demokratik olmadığını belirtti. EDREMİT (AA) TBMM Başkanı Bülent Arınç, ‘‘Demokraside korkularla kuşkularla hareket edemeyiz. Birisinin bağımsız olarak adaylığını koyup parlamentoya girmesini önleyecek tedbirler almak, bence antidemokratik bir uygulama olur’’ dedi. Tatilini geçirdiği Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesinde, seçim kanunu ve seçim barajı konusundaki tartışmaları değerlendiren Arınç, son 4 yıldır ‘‘temsilde adalet’’in demokrasinin olmazsa olmaz şartı olduğunun altını çizdiğini söyledi. ‘‘Maalesef son yıllarda temsilde adalet unsurunun gitgide göz ardı edildiğini görmekteyiz’’ diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Dünyada, özellikle Avrupa ülkelerinin hemen hemen çok büyük bir kısmında yüzde 10’luk bir genel baraj söz konusu değildir. Dolayısıyla baraj ya düşük rakamlardadır, 2.5, 3, 4 gibi, en nihayet 5 gibi... Ama yüzde 5’in üstünde baraj hiçbir Avrupa ülkesinde söz konusu değildir.’’ Arınç, ‘‘Türkiye’de baraj oranının indirilmesinin, şu ya da bu şekilde mahsurlu olacağının’’ söylendiğine, ayrıca parlamentodaki siyasi partilerin hiçbirisinin barajın indirilmesine sıcak bakmadığına dikkati çekerek şöyle devam etti: ‘‘Başta AK Parti olmak üzere, benim bilebildiğim kadarıyla Anavatan Partisi de, DYP de, CHP de yüzde 10’luk barajın indirilmesine bir şekilde karşı çıkmaktadır. O zaman barajı muhafaza etmek suretiyle nispi usulde, yine partilerin parlamentoda aldıkları oy nispetince temsil edilmesini sağlayacak başka argümanlar bulunabilir.’’ Arınç, ‘‘DTP’den bazı kişilerin bağımsız olarak adaylığını koyup daha sonra Meclis’te grup kuracakları’’ yönündeki tartışmalara da değinerek şöyle konuştu: ‘‘Demokraside korkularla, kuşkularla hareket edemeyiz, birisinin bağımsız olarak adaylığını koyup parlamentoya girmesini önleyecek tedbirler almak bence antidemokratik bir uygulama olur. Ama Meclis’in içinde grup kurarak çalışmak Meclis’in kendi iç meselesidir, 20’yi, 30’a veya 40’a çıkarmanız da mümkündür. Bağımsız milletvekillerinin seçilme ihtimaline karşı, bunu güçleştirecek tedbirler almayı doğru bulmuyorum, bu yanlış olur.’’ Siyasilerden bölge halkının yaralarını sarmak için aktif tutum almalarını istediler Aydınlardan ‘barış’ mektubu İstanbul Haber Servisi Ortadoğu’da barış için bir araya gelen sivil toplum kuruluşları yöneticileri, akademisyenler, yazarlar, Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanlığı ve Başbakan’a ‘‘Yurtta barış dünyada barış’’ içerikli açık mektup hazırladı. Mektupta bölge halklarının yaralarını sarmak için aktif tutum alınması, bölgeye asker gönderilerek suça ortak olunmaması isteniyor. ‘‘Yurtta barış dünyada barış’’ mektubu imzacıları adına Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Gençay Gürsoy ve Barış Girişimi Sözcüsü Oya Baydar tarafından yapılan yazılı açıklamada mektubun içeriği hakkında bilgi verildi. ÇYDD, Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Vakfı, İstanbul Barosu, DİSK, KESK, TTB, Mimarlar Odası başkanları, Barış Girişimi, Yurttaş Girişimi, SODEV , Barış ve Adalet Koalisyonu sözcüleri, akademisyen ve yazarların bulunduğu bir grup, Ortadoğu’daki son gelişmelerle ilgili endişelerini dile getirmek üzere bugün bir basın toplantısı düzenleyecek. Prof. Dr. Erdal İnönü, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebiİstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Bülent Tuna, yazar Adalet Ağaoğlu’nun da aralarında bulunduğu imzacılar açık mektupta, Cumhurbaşkanlığı, hükümet ve TBMM’den, Filistin ve Lübnan’daki mezalime karşı, bölge halklarının yaralarını sarmak için aktif tutum alınması, özellikle de bölgeye asker gönderilerek suça iştirak edilmemesini istiyor. Süleyman Türk’ün cenazesi ? SAMSUN (AA) Bir süreden beri tedavi gördüğü Ondokuzmayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybeden eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün babası Süleyman Türk’ün (93) cenazesi, Tabakhane Mahallesi Hacıbaş Sokak’taki evinden alınarak, Bafra Belediyesi önünde getirildi. Türk’ün cenazesi daha sonra Büyük Cami’de kılınan öğle namazının ardından Asri Mezarlık’taki aile kabristanlığında toprağa verildi. Törene, Hikmet Sami Türk ve yakınları ile DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Celal Altunkaynak, Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, AKP Samsun Milletvekili Ahmet Yeni, Samsun Emniyet Müdürü Mustafa İlhan ve çok sayıda vatandaş katıldı. ‘‘İsrail’e Kınama’’ Başbakan ve Dışişleri Bakanı’ndan da randevu talebinde bulunacak olan imzacılar, mektubu öncelikle Cumhurbaşkanı’na iletecekler. ‘‘İsrail’e Kınama’’ başlıklı mektubu imzalayanlar arasında SODEV Genel Başkanı Aydın Cıngı, Yurttaş Girişimi’nden Ergin Cinmen, İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, Türkiye Bilimler Akademisi üyesi Prof. Dr. Ayşe Erzan, İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen, Ercan Karakaş, ressam Mehmet Güleryüz, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Barış ve Adalet Koalisyonu sözcüsü Tayfun Mater, Prof. Dr. Türkel Minibaş, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere bulunuyor. Halkevcilerden Avukat Aşçı’ya destek Kırklareli’nin Babaeski ilçesi Halkevi üyeleri, F tipi cezaevlerinde uygulanan tecride dikkat çekmek amacıyla ölüm orucu eylemini sürdüren avukat Behiç Aşçı’yı evinde ziyaret edip destek için bir günlük açlık grevine başladı. Ziyaret sırasında Halkevi üyeleri adına konuşan Hasan Ok, ‘‘İşçinin yüzü gülmüyor. Sıkıntılarımız bitmiyor. F tipleri halka otel odası gibi gösteriliyor’’ dedi. Avukat Aşçı ise heyete 6 yıldır tecridi anlatmaya çalıştıklarını ancak Taksim’de gerçekleştirilen imza kampanyasında pek çok insanın tecrit kelimesini ve cezaevlerinde yaşananları ilk kez duyduklarını söylediklerini aktardı. İnsan hakları konusunda neler yapılabileceği hakkında çözümler üretilmesi gerektiğini belirten Aşçı, ‘‘Sedat Peker hapishanede doğum günü partisi yapıyor. Aileler ise F tipi cezaevlerindeki çocuklarını ziyarete gittiğinde camların arkasından çocuklarını görmeleri engelleniyor’’ diye konuştu. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) İstanbul Şubesi üyesi bir grup gazeteci de Avukat Behiç Aşçı’yı ziyaret etti. Aşçı, gazetecilerle görüşmesinde, F tipi cezaevlerinde birçok müvekkili olduğunu ifade ederek ‘‘Tecrit sadece müvekkillerimin değil, tüm insanlığın sorunudur’’ dedi. (Fotoğraf: EMEL KILIÇ) DİYANET İŞLERİ BAŞKANI 12 Eylül döneminde idam edilen 84 kişi arasında cenazesi ailesine teslim edilmeyen tek kişi Veysel Güney’in mezarı açılıyor NAZMİ AKDAĞ/ ABİDİN YAĞMUR ‘Cami ve okul kamplaşması yaratılmamalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, okula gidenlerle camiye gidenlerin iki ayrı kampmış gibi görülmemesi gerektiğini belirterek, bu ayrımın devlete ve millete zarar vereceğini dile getirdi. Bardakoğlu, camide Atatürk, okulda din vurgusuna daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. Bardakoğlu ANKA’ya yaptığı açıklamada, çocukların okulda din kültürü dersi almalarının ve isteyenlerin din eğitimi almasının Cumhuriyet’e, laikliğe ve Atatürkçülüğe aykırı olmadığını kaydederken ‘‘Camide din hizmetlerinden, Cumhuriyet’in ilkelerinden, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten, çağdaş dünyanın geldiği, ürettiği ortak değerlerden söz etmek, bizim din anlayışımıza aykırı değildir’’ dedi. Bu ortak anlayışın geliştirilmesinin zorunlu olduğuna işaret eden Bardakoğlu, ‘‘Cami, okul, hastane arasında ayrım yapılmamalı. Okula gidenlerle camiye gidenleri iki ayrı kamp gibi görmememli, her birini diğerini bütünleyen bir fonksiyona kavuşturmalıyız’’ diye konuştu. Fındıkta fiyatı biz belirlemeliyiz ? İstanbul Haber Servisi İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Bayrampaşa Kartaltepe Mahallesi’nde Giresunlular Derneği Lokali’nde sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Dünyada fındık üretiminde yüzde 75 payı olan Türkiye’nin tekel olduğunu belirten Perinçek, ‘‘Dünya fındık fiyatlarını belirlemesi gereken ülke Türkiye. Gerçek bir milli hükümet, fındık fiyatını belirler’’ dedi. MERSİN 12 Eylül döneminde idam edilen ve cenazesi ailesine verilmeyen Veysel Güney’in mezarı bugün DNA testi yapılabilmesi için açılacak. Dava dosyasında, Güney’i idam sehpasına götüren, çatışmada şehit olan bir üsteğmenin ölümüyle ilgili de ilginç ifadeler yer alıyor. Eski savcı Mete Göktürk’ün ‘‘Adaleti Gördünüz mü’’ adlı kitabında ‘‘yeterli delil olmadığı halde’’ idam edildiğini açıkladığı Veysel Güney’in, 25 yıl sonra bulunan kayıp mezarı bugün açılacak. Yaptıkları araştırmalarla mezarı ortaya çıkaran Mersin 78’liler Derneği Başkanı Ethem Dinçer, ‘‘Kimsesizler mezarlı ğında yatan kişinin Veysel olduğunu biliyoruz. Ancak bu savımızı ispatlamak, 12 Eylül hukuksuzluğunu belgeleriyle ortaya koymak için DNA testinin yapılmasını istiyorduk. Pazartesi günü mezar açılacak ve kemiklerden DNA testi yapılacak’’ diye konuştu. 12 Eylül döneminde idam edilen 84 kişi arasında cenazesi ailesine teslim edilmeyen tek ki şi olan Veysel Güney’in, ‘‘Bir teğmeni ideolojik amaçla öldürmek’’ savıyla yargılandığı dava dosyasında yer alan belgelerde, cenazenin kime teslim edildiği konusunda çelişkili bilgiler yer D Saçlıoğlu’na son görev İstanbul Haber Servisi Emekli Askeri Yargıtay Başsavcısı ve emekli Anayasa Mahkemesi üyesi Nahit Saçlıoğlu, dün Selimiye Camii’nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Beylerbeyi Küplüce Mezarlığı’nda toprağa verildi. Saçlıoğlu’nun cenazesine ailesi, yakınları ve hukukçu arkadaşları katıldı. Saçlıoğlu 12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin ENİZ’LERİN İDAM KARARINA MUHALEFET ŞERHİ KOYMUŞTU İnan’ın idam kararına mualefet şerhi koymuştu. Saçlıoğlu’nın, Askeri Yargıtay Kurulu’nda, 6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının davası kararına koyduğu muhalefet şerhini Uğur Mumcu ‘‘hukuk şiiri’’ diye nitelendirmişti. Saçlıoğlu, idam kararına karşı yazısı nedeniyle Cumhuriyet tarihinde generalliğe yükselemeyen ilk Askeri Yargıtay Başsavcısı oldu. alıyor. Dosyada, Güney’in idam edilmesine yol açan ve Üsteğmen Şahin Akkaya’nın şehit olduğu çatışmayla ilgili de ilginç bilgiler yer alıyor. Gaziantep’te Alleben Mahallesi’nde bir evde yaşanan ve Güney’in yaralı olarak yakalandığı çatışmaya katılan bütün polisler ifadelerinde Üsteğmen Akkaya’nın söz konusu eve girdiğini ve ateş edenin kim olduğunu tam olarak görmediklerini belirtiyorlar. Polisler Akkaya’nın yaralandığını ancak çatışma bittikten sonra anladıklarını anlatırken dosyada balistik raporlarının dönemin Sıkıyönetim Komutanı’nın isteği ile bir gün içinde tamamlanarak savcılığa gönderildiği yönündeki bilgiler de dikkat çekiyor. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle