21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB A A A A Y 28 30 27 29 33 32 34 32 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y PB PB PB Y B 23 23 25 23 24 25 26 22 35 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y PB PB PB B PB PB Y 34 31 35 34 32 34 29 26 25 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Batı ve Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Akdeniz ve Doğu Anadolu’nun batısı ile Tokat, Erzurum, Kars ve Ardahan çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo PB 26 Helsinki PB 22 Stockholm B 31 Londra PB 23 Amsterdam Y 23 Brüksel Y 23 Paris A 24 Bonn Y 26 Münih Y 24 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB B Y PB B Y B Y 27 31 34 27 31 29 22 32 20 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B B PB B PB B B A A 25 38 28 39 28 29 30 34 34 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada nağı olmadığını gördü. Cumhurbaşkanında gerekli gördüğü özellik ve nitelikleri sıraladı... Gerginlik yaratmayacak, ayırım yapmaksızın herkesi kucaklayacak gibi kimliğinde yeri olmayan özellikleri kendine mal etti. İkinci sürece geçti. Engelleri aşma sürecine. Atatürk’le özdeşleşmiş Çankaya Köşkü’nün türbanlı bir cumhurbaşkanı eşini sindiremeyeceğini vurgulayan söylemleri karşılamaya çabalıyor. ‘‘Eşinin başı kapalı bir cumhurbaşkanı olur’’ demeye getiriyor. Bu türden eleştirilere aklının yatmadığını son yanıtlarıyla kanıtlıyor. Soruyor: ‘‘Seçimlerde halkımızın karşısına türbanlı başlı bir eşle çıkmadım mı?’’ Yanıtlıyor: ‘‘Çıktım!’’ Anlamı nedir bu soru ile yanıtın: Çok açık. ‘‘Halkımız türbanlı başlı tesettürlü bir eşim olduğunu görerek ve bilerek beni iktidara, başbakanlığa getirdi’’ diyor. Öyleyse: Halk tesettürlü, türbanlı bir hanımı olanı iktidar yapıyor. Türbanlı eşli birini tek başına iktidara getiren halk; tesettürlü türbanlı eşi var diye aynı kişinin cumhurbaşkanı olmasını niçin yadırgasın? ??? RTE’ye göre türban, tesettürlü eş siyasi polemik ustalarının ürünü. Laik ve çağdaşlığa soyunmuş bir ülkede yaşadığını, laiklik devlet kurallarına uymak zorunda olduğunu ne düşünüyor, ne anlamak istiyor. Anımsatılmasına da dayanamıyor. İki süreci geride bıraktı. Şimdi üçüncü ve kritik süreci başlatmanın arifesinde. Bu süreçte amacı; adaylığına karşı çıkanlarla uzlaşı arayışında olduğunu göstermek, Cumhurbaşkanlığı’na kesin olmaz diyenlerle bir ölçüde mutabık kaldığı izlenimini vermek! RTE, geniş özgürlükler içeren bir dünya yarattığını hayal ediyor; ‘‘Herkes istediği gibi giyinirken dindar olan eşine böyle giyinemezsin, çıkar türbanı gel. İnancı güçlü olana Köşk’e çıkma’’ denilemezmiş. Aslında gerici din kurallarıyla gelişen kafası kadınların, kızların örneğin omzu açık elbise veya şort giymelerini bir türlü sindiremiyor. ??? Birlikte oldukları bir toplantıda CHP liderinin kulağına partinin yeni genel merkez binasının hayırlı olmasını dilemek ve kutlamak için gelmeyi istediğini fısıldıyor. Baykal’dan 15 Temmuz’dan önce gelebileceği işaretini alınca dudaklarında memnuniyet kıvrımları uçuşuyor. Neden? RTE, ana muhalefetin direncini kırmayı, böylece kamuoyundaki uzlaşma beklentisine niçin öncelik vermesin? Şöyle düşünmüş olabilir: Gazete haberlerine göre; Baykal, partisi milletvekillerinden başbakanın eşinin kılık kıyafetiyle uğraşılmamasını istediğine göre, CHP türbanı Çankaya için bir engel saymıyor, demektir. Geriye ne kaldı? Cumhurbaşkanı olursa nelere riayet edeceğine, laik rejimi korumak ve kollamakta kararlı olduğuna vs.. vs’ye Baykal’ı inandırmak! Olmaz demeyin; burası Türkiye. Nice olmaz’ların olur’a dönüştüğünü görmedik mi? Ortaklık belgesiyle ABD’nin ‘demokratikleştirme yöntemlerine’ yeşil ışık yakıldı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Türkiye BOP ortağı BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün ABD ziyareti sırasında açıklanan Ortak Vizyon Belgesi’yle AKP, dış politikada kendisini ABD’ye teslim etti. Belge, Türkiye’nin dış politikadaki öncelikli konu başlıklarına ABD ‘‘gölgesi’’ düşürdü. Türkiye ve ABD’nin birlikte çaba harcamalarını gerekli kılan ortak sınamalar ve fırsatlarla karşı karşıya olduğu vurgulanan belgede ‘‘İstişare ve işbirliğine dönük ortak gündemimizin unsurlarını bu sınama ve fırsatlar şekillendirmektedir’’ denildi. Ancak, fırsat ve sınamalara açıklık getirilmedi. Ortak Vizyon Belgesi’nde yer alan maddelerin değerlendirmeleri şöyle: Geniş Ortadoğu’da barış ve istikrarın demokrasi yoluyla yaygınlaştırılması istenip BOP’a ilişkin politikalara Türkiye ortak ediliyor. Böylece, ABD’nin Ortadoğu ülkelerine ilişkin politikalarında Türkiye’nin, Washington yönetiminin dümen suyuna girmesinin yolu açılıyor. İsrailFilistin anlaşmazlığının iki devletli çözüm temelinde sonuçlandırılmasının gündeme taşındığı belgede, Türkiye’nin bugüne kadar izlediği “iki tarafa da eşit mesafede bulunma” politikası görmezden geliniyor. Birleşik Irak’ta istikrarın ve demokrasinin teşvik edilmesine vurgu yapılan belge ile ABD, Irak politikasında Türkiye’nin desteğini almış görünüyor. ABD’nin Irak’ta yaptığı uygulamalar dikkate alındığında, başta insan hakları ihlalleri olmak üzere, hukuka aykırı bütün faaliyetlerinde, “Türkiye, ABD’nin ya nında” görüntüsü ortaya çıkıyor. İran’ın nükleer programına ilişkin diplomatik çabaların desteklenmesi istenilen belgede Türkiye, İran konusunda ABD’nin yanına çekilmek isteniyor. Kıbrıs sorununa BM gözetimi altında adil, kalıcı ve karşılıklı kabul edilebilecek bir çözüm sağlanmasının desteklenmesi ve bu bağlamda Kıbrıs Türklerinin üzerindeki izolasyonların kaldırılması gündeme getirilerek KKTC’nin varlığı yok sayılıyor. Belgede, referandum öncesi KKTC’ye verilen ancak tutulmayan sözlere hiç değinilmiyor. Enerji güvenliğinin, kaynak ve güzergâhların çeşitlendirilmesi istenen belgede, Türkiye enerji kaynaklarına ilişkin ABD politikalarına ortak ediliyor. Böylece Kafkaslar ve Orta Asya ülkelerine yönelik olarak ABD, Türkiye üzerinden politika yürütme şansını yakalayabiliyor. Transatlantik ilişkilerin güçlendirilmesi ve NATO’nun dönüşümü gündeme getirilip Türkiye’nin Batı kurumları dışında Avrasya coğrafyasına ilgi duymasının önü kesilmek isteniyor. PKK ve diğer terör örgütleri ile mücadele başlığı ile Türkiye, ABD’nin teröre ilişkin politikalarında öne çıkarılıyor. Ancak, ABD’nin Irak’ta PKK’ye karşı bugüne kadar neden harekete geçmediği sorusu yanıtsız kalıyor. Belgeyle, Türkiye, ABD’nin terörle mücadele adı altında yürüttüğü politikayı da benimsemiş duruma düşüyor. Belgede dinler ve kültürler içinde ve arasında anlayış, saygı ve hoşgörünün arttırılması istenerek AKP politikalarına el altından destek veriliyor. EMEKLİ BÜYÜKELÇİ ÖYMEN: Yaklaşım BM’ye aykırı ANKARA (ANKA) Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Türkiye’nin ABD ile birlikte hazırladığı Ortaklık Belgesi’nin Müzakere Çerçeve Belgesi’nin yedinci maddesiyle çelişebileceğini söyledi. Emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir de belgede yeni bir unsur olmadığını savundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, ABD’de mevcut yönetimin temel stratejik konseptinin ‘‘önleyici müdahale’’ olduğunu belirterek ‘‘bir saldırı gelmese de tehdit halinde müdahale hakkını saklı tutmak anlamına gelen’’ bu yaklaşımın BM’nin ilkelerine aykırı olduğunu bildirdi. ABD’nin Irak ve İran’da da bu stratejiyi izlediğini hatırlatan Öymen, ‘‘Şimdi biz de bu ilkeyi mi destekliyoruz’’ diye sordu. Türkiye’yle AB ilişkileri açısından oldukça önemli olan Müzakere Çerçeve Belgesi’nin yedinci maddesinde Türkiye’nin üçüncü taraflarla yaptığı anlaşmalarda AB çizgisini benimsemesinin öngörüldüğünü belirten Öymen, AB ile ABD arasında bazı konularda ciddi anlaşmazlıklar olduğunu hatırlattı ve bu belgenin Müzakere Çerçeve Belgesi’nin yedinci maddesi ile çelişebileceği uyarısında bulundu. Öymen, İngiltere’nin, AB içinde ABD’nin sözcülüğünü yaptığı gerekçesiyle iki kez müzakerelerde veto edildiğini anımsattı. İran’a ‘nükleer’telkine devam Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed el Baradey, İran’ın, BM Güvenlik Konseyi’nin sunduğu öneri paketine bir an önce olumlu yanıt vermesini umduklarını belirtti. Başbakan Tayyip Erdoğan,Ankara’da temaslarda bulunan El Baradey’i kabul etti. El Baradey, yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, bölgenin yeni bir sorunu daha kaldıramayacağını vurgulayarak ‘‘İran yanıt vermek için zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.Ancak İran, uluslararası toplumun sabırsızlık içinde olduğunu umarım anlar’’dedi. El Baradey ve Erdoğan’ın, Türkiye’nin nükleer enerji programıyla ilgili görüş alışverişinde bulundukları da ifade edildi. (AA) Hem stratejik, hem vizyonu var, hem de belge... İki ülke arasında 20. yüzyıldan 21. yüzyıla sarkan bir dizi anlaşma var. Bunlar iç içe geçmiş, biri ötekiyle bağlantılı geniş bir alanı içeriyor. Bütün bu anlaşmaların üzerine bir de böyle bir belge eklenmiş oldu. Rice’ın Ankara ziyaretinde haberi verilen belge, Gül’ün ABD ziyaretinde doğdu. İki sayfalık belgeyi okuduktan sonra aklımıza ilk şu tanım geldi: Devekuşu... Ne deve, ne kuş... Belge iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm ortak vizyon... Bölgemizde ve dünyada ABD’nin attığı hangi adım varsa, ona biz de ortağız. Belge öyle diyor. Büyük Ortadoğu Projesi, Karadeniz bölgesi, Kafkaslar, Orta Asya bölgesine ABD demokrasi götürecek, biz de yardım edeceğiz! Bunun yanında Hazar bölgesinin ve öteki enerji alanlarının güvenliği, kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi, her türlü kaçakçılığın engellenmesi, dinler ve kültürler arası diyaloğun arttırılması, teröre karşı konulması da iki ülkenin ortak hedefi! ??? Belgenin ikinci bölümünün başlığı ise şu: Yapılandırılmış diyalog. Diyalog zaten tek başına güçlü bir ifade ama, başına bir de güç arttırıcı eklenmiş; yapılandırılmış. Bu diyalog da 4 kulvardan oluşuyor: Uzman düzeyinde danışmalar, siyaset planlama danışmaları, geniştabanlı diyalog, yüksek düzeyli gözden geçirme... Bu tanımlamaların her biri ötekine dört basar! Demek ki, kayıt dışı danışman Cüneyd Zapsu’nun önceki ay ABD’ye gidip, ‘‘Bizim Başbakanımızı faraşla süpüreceğinize, kullanın’’ önerisinde bulunması boşuna değil... Diyaloğun güçlendirilmişi bu olsa gerek... Sıraladığımız 4 mekanizma için kullandığımız ‘‘kulvar’’ sözcüğü bizim tanımımız değil. Belgede öyle geçiyor. Ben ne zaman siyasette ve uluslararası ilişkilerde ‘‘kulvar’’ sözcüğünü görsem, bu sözcüğün ortadan ikiye bölündüğünü düşünürüm! ??? Belgenin özüne gelirsek... Başlıkta vurguladığımız gibi, bu belge TürkAmerikan ilişkilerinden çok AKPABD ilişkileri kokuyor. Bu tür belgeler bir başka pencereden bakınca ciddi tehlikeler de içerir... Bu belge TBMM’den geçmedi, Bakanlar Kurulu kararı da değil... Hatta altında iki ülkenin dışişleri bakanlarının imzası da yok. Ama, Türkiye’nin ABD’nin bölgemizdeki ve dünyanın öteki coğrafyalarındaki tüm faaliyetlerini desteklediğini ortaya koyuyor! ABD, 1 Mart 2003’te TBMM’ye takılan tezkere takıntısını hâlâ üzerinden atamadı. ABD’nin önümüzdeki dönem için AKP hükümetinden temel isteği şu: Her konuda benim yanımda ol. Ama bunu yaparken sakın ola ki, 1 Mart’ta yaptığın gibi, ‘‘Bir de Meclis’e danışayım’’ deme... Bunun sonucunda da ortaya böyle bir metin çıktı... ABD ile ilişkilerin ufku genişliyor: Hem stratejik... Hem vizyonlu... Hem belgeli... Müthiş bir kulvar... ankcum?cumhuriyet.com.tr PKK ile mücadele konusu açık değil DYP Genel Başkan Yardımcısı Kandemir de belge ile ABD’nin istediği bazı taahhütleri aldığını, Türkiye’nin istediklerinin de es geçildiğini belirtti. Kandemir, belgede terör örgütü PKK ile mücadele konusunun açık olmadığını vurguladı. Türkiye’nin belge ile BOP konusunda taahhütlerde bulunduğunu belirten Kandemir, ileride Türkiye’nin elini bağlayabilecek taahhütlerde bulunulmaması gerektiğini vurguladı. Beki’den Reuters’e yalanlama Başıboş hayvanlar denek olmayacak ? Baştarafı 1. Sayfada kurullarının oluşturulması, bu kurulların çalışma usul ve esasları, görevleri, eğitim, denetim ve yükümlülüklerini kapsıyor. Yönetmeliğe göre, deney hayvanları, şu amaçlar için kullanılabilecek: ?İnsanlar, hayvanlar, bitkilerdeki hastalık, sağlıksızlık veya diğer anormallikleri ya da bunların etkilerinden kaçınılması, önlenmesi, teşhisi, tedavisi ve söz konusu canlılardaki davranışsal özelliklerin değerlendirilmesi, tespiti, düzenlenmesi veya değiştirilmesi amacıyla; ilaçların, aşıların, gıdaların diğer madde veya ürünlerin geliştirme, imalat, kalite, etkinlik ve güvenlik testlerinin yapılması. ? İnsan, hayvan ve bitkilerde fizyolojik mekanizmaların belirlenmesi, düzenlenmesi veya değiştirilmesi. ? Doğal çevrenin insan veya hayvanların sağlık ya da refahı yararına korunması. ? Eğitim, öğretim. ? Adli soruşturma. ? İnsan, hayvan veya bitkilerdeki davranışsal özelliklerin değerlendirilmesi, tespiti, düzenlenmesi ya da değiştirilmesi. ? Bilimsel araştırma. Gül’den ‘ABD’nin çabasına takdir’ WASHINGTON (AA) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, PKK konusunda ‘‘ABD’nin çabalarını takdir ettiğini’’ belirterek ‘‘Ancak beklentilerimiz halen yüksek ve ABD daha fazla şey yapacak. Ne yazık ki Irak, PKK için bir barınak’’ dedi. Gül, ABD’de düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada, dost bir ülke olarak Irak’ta PKK varlığının anlaşılmasının mümkün olmadığını söyledi. Gül, Türkiye’nin Türkmenlere daha yakın davrandığı görüşünün dile getirilmesi üzerine, ‘‘Türkiye’nin istediği, bütün farklı grupların kendi topraklarında mutluluğu ve barışçı bir atmosferdir’’ dedi. Davutoğlu, Meşal ile görüştü iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Reuters, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın baş danışmanı Ahmet Davutoğlu’nun özel temsilci sıfatıyla gönderildiği Şam’da, Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yanı sıra Hamas liderleri Halid Meşal ile de görüştüğünü ileri sürdü. Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki ise Davutoğlu’nun Meşal ile görüştüğüne ilişkin haberleri yalanladı. Davutoğlu’nun, Esad ile yaptığı görüşmenin bir bölümünde Türkiye’nin Şam Büyükelçisi Halit Çelik’in dışarı çıkması ve görüşme tutanaklarının bir diplomat yerine, Davutoğlu’nun yardımcısı Ali Sarıkaya tarafından tutulması, Dışişleri Bakanlığı’nın özellikle devre dışı bırakılmak istendiğini gösterdi. Dışişleri Bakanlığı, görüşmenin ayrıntılarını ve Erdoğan’ın Esad’a gönderdiği mesajın içeriğini, Davutoğlu’nun Ankara’ya döndükten sonra AKP Genel Merkezi’nde Gül ile yaptığı görüşmenin ardından hazırladığı bilgi notundan öğrendi. Büyükelçi Çevik ise görüşmeye nasıl alınmadığına ilişkin bir kripto gönderdi. Edinilen bilgilere göre, görüşmeye Türk heyeti dört kişi olarak girdi. Bir süre sonra büyükelçi görüşmeden ayrıldı ve içeride Esad ve Davutoğlu dışında not tutucu Sarıkaya kaldı. Ortak Vizyon Belgesi’nin tam metni TürkAmerikan Stratejik ortaklığını ileri götürmek için ortak vizyon ve yapılandırılmış diyalog. I. Ortak Vizyon Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin belirleyici unsurları; güçlü dostluk bağları, ittifak, karşılıklı güven ve vizyon birliğidir. Bölgesel ve küresel hedeflerimiz bağlamında aynı değerler ve idealler bütününü paylaşıyoruz. Bunlar barış, demokrasi, özgürlük ve refahın geliştirilmesidir. Bu nedenle, Türkiye ve ABD, birlikte çaba harcamalarını gerekli kılan ortak sınamalar ve fırsatlarla karşı karşıyadır. istişare ve işbirliğine dönük ortak gündemimizin unsurlarını bu sınama ve fırsatlar şekillendirmektedir. Ortak vizyonumuzu, etkin işbirliği ve yapılandırılmış diyalog yoluyla müşterek çabalara dönüştürmek hususunda anlaşmış bulunmaktayız. Türkiye ve ABD, aşağıda sunulanlar dahil olmak üzere bütün ortak ilgi alanlarında birlikte çalışmayı taahhüt ederler: Geniş Ortadoğu’da barış ve istikrarın demokrasi yoluyla yaygınlaştırılması. İsrailFilistin ihtilafının ikidevletli çözüm temelinde halli dahil, Arapİsrail ihtilafının kalıcı çözümüne yönelik uluslararası çabaların desteklenmesi. Birleşik bir Irak’ta istikrarın, demokrasinin ve refahın teşvik edilmesi. İran’ın nükleer programına ilişkin son P5+1 girişimi dahil diplomatik çabaların desteklenmesi. Karadeniz bölgesi, Kafkaslar, Orta Asya ve Afganistan’da istikrar, demokrasi ve refaha katkıda bulunulması. Kıbrıs sorununa BM gözetimi altında adil ve kalıcı, kapsamlı ve karşılıklı olarak kabul edilebilecek bir çözüm sağlanmasının desteklenmesi ve bu bağlamda Kıbrıs Türklerinin üzerindeki izolasyonun kaldırılması. Enerji güvenliğinin, kaynak ve güzergâhların Hazar havzasından olanları da dahil olmak üzere çeşitlendirilmesi suretiyle geliştirilmesi. Transatlantik ilişkilerin güçlendirilmesi ve NATO’nun dönüşümü. PKK ve buna bağlı örgütlerle mücadele dahil olmak üzere terorizme karşı konulması. KİS yayılmasının önlenmesi. İnsan ticareti, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ile mücadele edilmesi. Dinler ve kültürler içinde ve arasında anlayış, saygı ve hoşgörünün arttırılması. Uluslararası sınamalara ve ortak endişe kaynağı olan krizlere çözüm bulunmasında etkin çok taraflı çabaların birlikte teşvik edilmesi. ABD, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğini ve sürmekte olan üyelik sürecini kuvvetle destekler. Danışma ve işbirliğimiz, ekonomik ve ticari ilişkiler ve yatırımlar; savunma/askeri işbirliği; bilim ve teknoloji ile kamu diplomasisi çabaları ve değişimleri başta olmak üzere güçlendirilmiş ikili ilişkileri de kapsayacaktır. II.Yapılandırılmış Diyalog Türkiye ve ABD çeşitli düzeylerde birçok danışma kanalını kullanmakta olup stratejik ortaklığımızı daha etkin ve sonuca yönelik kılacak daha yapılandırılmış bir çerçeve geliştirmenin zamanı gelmiştir. Tesis edilmiş bulunan Yüksek Düzeyli Savunma Grubu (YDOSG), Ekonomik Ortaklık Konseyi (EOK) ile Ticaret ve Yatırım Çerçeve Anlaşması (TİFA) danışma mekanizmalarına ek olarak, birbirini destekleyici nitelikle dört kulvar öngörmekteyiz: a) Uzman Düzeyinde Danışmalar: Ortak ilgi alanlarına ilişkin olarak uygun görülecek sıklıkta düzenlenecektir. b) Siyaset Planlama Danışmaları: Siyaset Planlama Birimleri arasında düzenli toplantılar yapılarak, yaklaşımlar, yönelimler ve gelişmeler stratejik bir açıdan irdelenecek ve izlenecek politikalar ile kullanılacak imkânlar zımnında uygun görülecek şekilde önerilerde bulunulacaktır. c) GenişTabanlı Diyalog: İlişkilerimizin kapsamını geliştirmek ve çeşitlendirmek konusundaki kararlılığımız çerçevesinde, iş grupları, medya, sivil toplum, bilim adamları ve mühendisler, akademisyenler, düşünce kuruluşları, eğitmenler ve öğrenciler arasında ikili düzeydeki değişimleri etkin şekilde teşvik edeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi ile ABD Kongresi arasında diyalog fırsatlarını da özendireceğiz. d) Yüksek Düzeyli Gözden Geçirme: Kapsamlı ve zamanlı değerlendirmeler ve yönlendirmeler sağlamak amacıyla yılda en az bir kez müsteşar düzeyinde gözden geçirme çalışması yapacağız. Son olarak, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı ve ABD Dışişleri Bakanı, bu ortak vizyon ve yapılandırılmış diyaloğu geliştirmek için düzenli temaslarını gerektikçe sürdüreceklerdir. HADMEK 18 üyeden oluşacak Hayvan Deneyleri Merkezi Etik Kurulu (HADMEK) 18 üyeden oluşacak. Bu üyelerden en az 6’sı deney hayvanlarında ‘‘in vivo deneyleri’’ konusunda en az 2 yıl deneyimli ve halen hayvan deneyleri yapan elemanlardan seçilecek. Üyelerden en az birinin tıbbi deontoloji veya veteriner deontoloji dalından olması tercih edilecek. HADMEK, deney hayvanlarının kullanılmasına dair etik ilkeleri belirlemenin yanı sıra yerel etik kurullarının bu yönetmelik hükümlerine uygun şekilde kurulup kurulmadığını denetleyecek. Yönetmeliğe göre, kedi, köpek gibi evcil türlerin sokakta başıboş olanları deneylerde kullanılamayacak. Canlı hayvanlarda yapılacak deneysel çalışmaların veteriner hekim tarafından ya da ehil kişilerin denetiminde yapılması sağlanacak. Deney için en uygun hayvan ve yöntemin seçilmesi ve bilimsel sonucu verebilecek en az sayıda hayvan kullanılması amaçlanacak. Deney hayvanlarına gereksiz acı ve ağrı verecek deneyler uygun bir anestezi yöntemi altında uygulanacak ve araştırmalarda uygun ağrı kesici ve anestezi kullanılacak. Dışişleri’nin ‘resmen’ bilgisi yok Reuters’in Halid Yakup Uveys imzasıyla Şam’dan geçtiği habere göre, Davutoğlu, Suriye’de Esad’ın yanı sıra Meşal ile de bir araya geldi. Adı saklı tutulan Filistinli kaynakların aktardığı bilgilere dayanan haberde, Meşal, Davutoğlu’na, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırılarını sürdürmesi durumunda, Hamas’ın direnmeye hazır olduğunu, ancak sorunun görüşmeler yoluyla çözülmesini tercih ettiklerini söyledi. Habere göre Meşal, esir olan İsrailli askerin serbest bırakılması için İsrail hükümetinin tutuklu değişimini kabul etmesini koşul olarak getirdi. Haberde, ‘‘Meşal, tutuklu değişiminin eşzamanlı olmasını şart koşup koşmadığını belirtmedi. Ancak Hamas’ın esnek davranmaya hazır olduğunu söyledi’’ görüşüne yer verildi. Haberde görüşmenin salı günü yapıldığının belirtilmesi ise dikkat çekti. Davutoğlu, Şam’daki temaslarını tamamlayarak pazartesi günü Türkiye’ye dönmüştü. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise Davutoğlu’nun, Meşal ile yaptığı ileri sürülen görüşmeye ilişkin olarak ‘‘Bizde böyle bir bilgi yok’’ dediler. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle