Katalog

7 TEMMUZ 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AB temsilcisi Dawson’un ‘onur kırıcı sorgu’suna CHP’li vekillerden tepki 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘AKP cesaret verdi’ DYP lideri Ağar’dan eleştiri ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ‘‘İktidar, elektrik skandalından bürokratına sığınarak kurtulamaz’’ dedi. Ağar, yaptığı yazılı açıklamada, Bursa doğalgaz çevrim santralının durması sonucu 13 ilin elektriksiz kalmasının, ‘‘iktidarın her alanda olduğu gibi enerjide de bir politikaya ve öngörüye sahip olmadığını ortaya koyduğunu’’ söyledi. Ağar, iktidarın, ‘‘ülkeyi yönetme kapasitesizliği ile ilgili bir olayda faturayı genel müdüre keserek kendisini kurtarmaya çalışmasının, ayrı bir facia ve utanç verici bir kaçamak’ olduğunu dile getirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Müsteşarı Martin Dawson’un, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan’ı Vakıflar Yasası’nın bu yasama yılında çıkarılmaması nedeniyle diplomatik nezaket sınırlarını aşan bir üslupla eleştirmesine, CHP’den tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Türkiye’nin egemen bir ülke olduğuna dikkat çekerek AB Temsilcisi Dawson’un bağımsız bir ülkenin parlamentosunun kendi içtüzüğü hükümlerine göre çalıştığını unutmuş Işık Sahili... Yol üstündeki zincir şıkırtıları Agostino’nun insanlığının büyük güçlerini yansıtır; tarihi, doğayı ve kültürü içinde taşır... Octavia Paz’ın ‘‘Unutuluş’’u sanki Ayvalık’ın ‘‘Şeytan Sofrası’’nın yakılıp kül edilişinin ya da Bergama’daki ‘‘Su Perisi’’nin gölge oyununda sulara gömülmesini anlatır... Oktay Ekinci’nin ‘‘Uygarlıkların İzinde’’ köşesinde ‘‘Bin Pınarlı İda Bildirgesi’’ni okurken Demre kıyılarını, solgun Akdeniz akşamlarını düşündüm... Buralara yağmur düşmüyor; İda Dağı yağmur bulutlarını engelliyor... Zeytin üreticilerinin gözleri gökyüzünde... Serin bir Ören sabahında kuş seslerini dinleyerek gazetelerin sayfalarında gezintiye çıkıyorum... Kahvemi yudumlarken Celal Kara piyanonun başına geçiyor... Tam o sırada Arif Mardin’i anımsıyorum. New York’ta yaşamını yitiren klasik müzik ve caz ekolünün dünyaca ünlü en büyük ustalarını yaratan Arif Mardin İstanbul’da toprağa verilmiş... Hiç ilgisi yok ama yine Demre, Finike, Kaş kıyıları geliyor aklıma. O güzelim Demre kıyıları ‘‘turizm’’ adına birkaç yıl içinde beton yığınına dönüşecek... ??? Hava yasemin ve hanımeli kokuyor Ören’de... Ayvalık’taki ‘‘Şeytan Sofrası’’ yanıp kül oldu. O güzelim kızılçamlar alev alev yandı... Ben ormanları yakanları çok iyi tanırım. Marmaris’te, Bodrum’da çok yaktılar. Birkaç yıl sonra da orman alanlarına evler yaptılar... Allianoi’ye, Zeugma’ya, Hasankeyf’e sahip çıkmayan bir toplum ormanlarımıza, denizlerimize, göllerimize sahip çıkar mı? Tanınmış belgesel yapımcısı ve Leonardo ödülü sahibi Halil Gülbeyaz’ın ARTE televizyonuna hazırladığı 55 dakikalık film (Mart 2006’da yayımlandı) niçin Türkiye’de yayımlanmadı? Halil Gülbeyaz’la konuştum Ören’de. Gülbeyaz, ‘‘TRT de çekmişti ama sansüre uğradı’’ deyip ekledi: ‘‘Avrupalılar Allianoi’den gururlanıp kurtarmaya çalışırken biz kendi tarihi ve kültürel mirasımızı saklayıp yok etmeye çalışıyoruz...’’ Halil Gülbeyaz haklı değil mi? Biz orman yakarız, kıyıları, dağları yağmalarız, siyanürle altın çıkarır halkımızı zehirleriz, 2 bin yıllık tarih ve kültür varlıklarımızı sular altında bırakırız... On yedinci BurhaniyeÖren Turizm ve Sanat Şenlikleri bu yıl Ruhi Su’nun anısına düzenlendi... Burhaniye Belediye Başkanı Fikret Akova, şenliklerin halka dönük olduğu sanata ve kültüre önem verdiklerini anlattı uzun uzun... Cumhuriyet Kitap Kulübü’nün çadırında CHP Grup Başkanvekili Prof. Dr. Haluk Koç ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek’le sohbet ettim... CHP ‘‘Işık Sahili’’nde çok yoğun çalışıyor... ??? 150 yıllık bir zeytinyağı fabrikası sanat merkezine dönüşür mü? Ören’de Işık Erkal bunu başarmış... Harika bir sergi gezdim... Uluslararası bir üne sahip Bingül Başarır’ın seramik; eşi Öztürk Başarır’ın yontu; mimar Nejat Başarır’ın fotoğraf sergisi görülmeye değerdi... Cumhuriyet’ten Erdal Atabek, Tan Oral ve Mehmet Faraç da Ören’de... Tan Oral’ın sergisi büyük ilgi görüyor... Bugün Erdal Atabek konuşacak, Tan Oral’la birlikte kitaplarını imzalayacaklar... Ören’de etkinlikler beş gün sürecek... Belediye Başkanı Akova’yı kutlamak gerekiyor. Burhaniye’deki yerel yönetim tüm olumsuzlukların yaşandığı Türkiye’nin ‘‘Işık Sahili’’ Ören’de binlerce yıllık tarih ve kültür ateşini yakmayı sürdürüyor... Allianoi Su Perisi’ne destek için; Banka Hesap No: ‘‘Akbank Bergama Şubesi DHV: 33453012” ? Martin Dawson’un TBMM Komisyonu Başkanı Toptan’ı Vakıflar Yasası nedeniyle siyasi nezakete uymayan bir üslupla eleştirmesi tepkilere neden oldu. CHP’li Koç, AB temsilcisinin ülkeyi yönetenlerin ‘‘pasif çizgisinden’’ cesaret aldığını söyledi. CHP’li Özyürek de AKP iktidarının ‘‘Türkiye sanki AB’nin emrindeymiş’’ izlenimi verdiğini belirtti. göründüğüne dikkat çekti. ‘‘Merak ediyorum, AB, üyelik sürecini yaşayan diğer ülkelere yönelik de böyle sorgulayıcı bir üslup mu kullanıyor, yoksa bu Türkiye’ye özgü bir tavır mı’’ diyen Koç, AB temsilcisinin ülkeyi yönetenlerin ‘‘pasif çizgisinden’’ cesaret aldığını söyledi. ‘‘İmam neyse, cemaat ona uyar’’ sözünde olduğu gibi Başbakan’ın AB’yle ilişkilerindeki tutumunun alt kademelere bu şekilde yansıdığını kaydeden Koç, Vakıflar Yasa Tasarısı ile ilgili sorunlar olduğunu ve CHP’nin de bu konudaki itirazlarını dile getirdiğini ifade etti. 24 yıldır AB üyesi olan Yunanistan’ın Batı Trakya’daki Müslüman azınlığa ait vakıfların yönetimine karşı izlediği tutumu hiç sorgulamadığına dikkat çeken Koç, ‘‘Üzüntü verici olan, bir AB yetkilisinin, Türkiye parlamentosundaki ihtisas komisyonu başkanını bu tarzdaki bir konuşma ile muhatap almasıdır’’ dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek de AB’nin bazı yasal düzenlemeler yapılması beklentisi içinde olabileceğini, ancak bir AB yetkilisinin Meclis gündemine müdahale edemeyeceğini vurguladı. Bu noktaya gelinmesinde AKP iktidarının ‘‘Türkiye sanki AB’nin emrindeymiş’’ izlenimi vermesinin büyük etkisi olduğunu kaydeden Özyürek, şunları söyledi: ‘‘Oysa Türkiye egemen bir ülke ve bütün kurumları kendi kuralları içinde çalışırlar. AB ile ilişkimiz kurumsal bir ilişkidir. Yoksa AB gelip iç işleyişimize, Meclis’in çalışma yöntemine, takvimine müdahale edemez, bu son derece sakıncalı ve yanlıştır. Hükümetin de bu cesareti verecek düzeyde ilişkiler kurması, Türkiye’nin haklarını, çıkarlarını koruyamaması bu üslupta etkili olmuştur.’’ HAZİNE YARDIMI ÖDENMİYOR Hükümetten ANAV ATAN’a mali kıskaç ? Anavatan Partisi grup kurarak Hazine yardımı almaya hak kazandı, fakat AKP hükümeti parayı ödemedi. Maliye Bakanlığı iki ayrı yargı kararına rağmen devlet yardımını ödememekte direniyor. İstanbul Haber Servisi Anavatan Partisi’nin Hazine yardımı alma hakkının bulunduğunun ve ödeme yapılmasının yargı tarafından karara bağlanmasına karşın, AKP, yargı kararlarını göz ardı ederek ANAVATAN’a ödeme yapılmasını engelliyor. ANAVATAN, 2005 yılı içinde milletvekili sayısını 22’ye çıkararak TBMM’de grup kurdu. SPY’nin Geçici 16. Maddesi uyarınca devlet yardımı almaya hak kazanmasının ardından 1 Nisan 2005’te, gerekli şartları taşıdığı gerekçesiyle Maliye Bakanlığı’na başvurdu. AKP, seçim döneminde yararlandığı yasayı, bu kez diğer partiler aleyhinde kullanmak amacıyla yasal değişikliğe gitti. AKP’nin hazırladığı yasa ile, Geçici 16. Maddenin yürürlükten kaldırılmasına karşın, ANAVATAN, geçici madde yürürlükteyken yardımı almaya hak kazandığı gerekçesiyle yargıya gitti. Ankara Bölge İdare Mahkemesi, kararında, ‘‘Dava konusu olayda, davacı siyasi partinin 2820 sayılı yasanın geçici 16. maddesinin koşullarını sağladığı andan itibaren, devlet yardımı, bu parti için kişisel alacak niteliğine dönüştüğü ve hukuk düzeni tarafından koruması gereken bir hak haline geldiğinden, hak edilen yardımın ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır’’ denilerek, partiye hak edilen yardımın ödenmesini hükme bağladı. Ancak Maliye Bakanlığı, Ankara Bölge İdare Mahkemesi ile Ankara 3. İdare Mahkemeleri’nin kararlarına karşın ANAVATAN’ın 2006 yılına ait ödemesini yapmadı. Yeniden açılan davada da bu kez Ankara 1. İdare Mahkemesi, yine ANAVATAN lehinde karar vererek ödemenin yapılmasını hükme bağladı. Maliye Bakanlığı’nın kararın reddi için Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne yaptığı itirazın da reddedilmesine karşın, ANAVATAN’a yargı kararları ile kesinleşen devlet yardımı ödemesi yine yapılmadı. Türk ve Tuğluk’a dava ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Türkiye çapında Kürtçe bildiri dağıttıkları gerekçesiyle Demokrat Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk hakkında 2 yıl 6’şar ay hapis istemiyle dava açtı. İddianamede, Türk ve Tuğluk’un eylemlerinin, ‘suçu ve suçluyu övme’ kapsamına girdiği de belirtildi. Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral’ın hazırladığı iddianamede, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, DTP’nin, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile ilgili ifadeler de içeren Kürtçe bildiri dağıttığı belirtildi. TBMM Başkanı Bülent Arınç, cumhurbaşkanlığına adaylığını değerlendirerek “2007’ye kim öle kim kala” dedi. Arınç, Erdoğan’ın sözlerine ilişkin yorum isteyen gazeteciye tepki gösterdi. (Fotoğraf: AA) ‘Gerekli niteliği sağlayan herkes cumhurbaşkanlığına aday olabilir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, cumhurbaşkanlığına adaylığı konusunda şimdiden kesin bir şey söylemenin doğru olmadığını belirtmesine karşın, ‘‘2007’ye kim öle kim kala... Niyet okumaya gerek yok. Parlamentodaki 550 milletvekilinden adaylık niteliğini taşıyan herkes aday olabilir’’ görüşünü dile getirdi. Arınç, 4. yasama yılının sona ermesi nedeniyle dün bir basın toplantısı yaparak yasama yılıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Arınç, gazetecilerin cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili tartışmalar ve kendisinin aday olup olmayacağına ilişkin sorularına da yanıt verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimine yaklaşık 1 yıl olduğunu kaydeden Arınç, bu tartışmaların bir kısmının siyasi amaçlı olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı makamı üzerinden iç politikaya yönelik siyaset üretmeyi doğru bulmadığını belirten Arınç, cumhurbaşkanının nitelikleriyle ilgili yapılan bazı değerlendirmelerin anayasa hükmüymüş gibi ortaya konulmasını yadırgadığını söyledi. Kendisinin cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda daha önce ‘‘2007 Nisanı’nı bekleyeceksiniz, kim öle kim kala’’ dediğini anımsatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Bu evet anlamına mı gelir, hayır anlamına mı gelir? Niyet okumaya da gerek yok. Parlamentoda 550 milletvekilimiz var, anayasada yazılı şartlara uygun olduğunu düşünenler adaylığını koyabilir.” Arınç, Erdoğan’ın ‘‘dindar birinin cumhurbaşkanı olabileceği’’ yönündeki sözlerini nasıl yorumladığının sorulması üzerine şunları söyledi: ‘‘Televizyonların veya gazetecilerin kadrolu yorumcusu değilim. Birisi söyleyecek, siz de bunun ne anlama geldiğini soracaksınız. Ne benim konuştuklarımı bir başkasına yorumlatın, ne başkasının söylediklerini bana sorup da yorumlamamı isteyin.’’ ANAVATAN’dan din dersi açıklaması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Züheyir Amber, zorunlu din dersi eğitiminin hiçbir gerekçeye yer vermeden kaldırılması, devletin sadece denetleme konusunda aktif olması gerektiğini bildirdi. ANAVATAN’lı Amber, dün yaptığı yazılı açıklamada, anayasanın 24. maddesinde yer alan ‘‘Kimse, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz’’ açık hükmüne karşın, Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin ‘‘Müslüman değilim diyen, derse girmez’’ yönündeki açıklamasının, anayasayı açıkça ihlal suçu oluşturduğunu söyledi. Unakıtan, araştırmayı yapan müfettişi görevden aldı, Danıştay atamaya geçit vermedi hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 El Kadı sürgünü yargıya takıldı İLHAN TAŞCI TOPLANTI ERTELENDİ Van Savcısı Bakırköy’e önerildi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanlığı’nın, Adli Yargı Yaz Kararname Taslağı’nda, tartışmaların odağındaki Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan’ın Bakırköy Cumhuriyet Savcısı olarak görevlendirilmesini önerdiği öğrenildi. Adalet Bakanlığı’nın önerisinin, kesin kararı verecek olan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu açısından bağlayıcılığı bulunmuyor. Van Cumhuriyet Savcılığı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Yücel Aşkın ve Şemdinli iddianamesi ile gündeme gelmişti. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Cüneyd Zapsu’nun eski ortağı olan ve terörü finanse etmekle suçlanan Yasin el Kadı soruşturmasını yapan Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar’ın terfi görüntüsü altında görevden uzaklaştırmasına yargı geçit vermedi. Terörü finanse edenler listesinde yer alan ve ilişkiler ağı AKP’ye kadar uzanan El Kadı soruşturmasını yürüten, ‘‘bürokrat ve siyasilerin engelleme boyutuna varan müdahalelerine’’ uğradığını raporuna yazan Maliye Başmüfettişi Hamza Kaçar, araştırmasını sürdürdüğü günlerde müfettişlik görevinden alınarak, Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkan Yardımcılığı’na vekâleten atandı. Bunun üzerine Kaçar, atama işleminin iptali istemiyle Ankara 6. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Maliye Bakanlığı, Kaçar’ın bakanlığın geleneklerine uygun olarak ‘‘terfi ettirildiğini’’, bu işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddi gerektiğini savundu. ‘Teftişler riske girer’ 6. İdare Mahkemesi, kamu kurumlarında teftiş ve denetim hizmetlerinin niteliği gereği diğer idari görevlerden ayrı olarak ele alındığını ve kariyer esasına dayalı olarak düzenlendi ğini anımsattı. Mahkemenin kararında, şu değerlendirme yapıldı: ‘‘Gerek kuruluş kanunları gerekse ilgili tüzük ve yönetmeliklerinde belirlenen esaslara göre açılan müfettiş yardımcılığı sınavını başararak göreve başyan bu kişiler belli süre müfettiş yardımcılığı yaptıktan sonra adaylıkta gösterdikleri başarı ve girdikleri yeterlik sınavı sonucunda müfettiş olarak atanmaktadırlar. Bu sebeple göreve alınmalarındaki amaca uygun KARAGÖL PİKNİK ALANI İZMİR İL DİSİPLİN KURULU ÜYESİNE KİRALANDI Kamu ihalesi yine AKP’lilere İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’in önemli dinlenme ve piknik alanlarından Karagöl’ün, Milli Parklar Müdürlüğü’nce AKP il yöneticilerinden Türkel Sarıkol’a kiralandığı ortaya çıktı. İzmir’de doğaseverlerin uğrak yeri olan Yamanlar Dağı’ndaki Karagöl, 1.5 ay önce Milli Parklar Şube Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkarıldı. Bölge yıllık 15 bin 600 YTL karşılığında AKP İl Disiplin Kurulu üyesi Sarıkol’a kiralandı. O dönem il başkan yardımcısı olan Sarıkol, 28 Mayıs’taki kongreden sonra disiplin kurulu üyeliğine getirildi. İzmir Milli Parklar Şube Müdürü Osman Avcı, Karagöl işletmesi için üç yıldır ihale yapıldığını, ancak ulaşım sorunu nedeniyle kimsenin talip olmadığını öne sürerek ‘‘Sadece yolun yapımı için 250 bin YTL harcamak gerekiyor’’ diye konuştu. CHP İzmir İl Başkanı Selçuk Ayhan ise Başbakan Tayyip Erdoğan’ın parti yöneticilerinin bu tür ihalelerde yer almayacağına ilişkin sözlerini anımsatarak şunları söyledi: ‘‘Bu sözlerin göstermelik olduğu anlaşılıyor. Kimsenin para kazanmasına karşı değiliz, ancak Karagöl için ödenen rakam çok az.’’ Daha önce de AKP’li Buca Belediyesi’nin temizlik ihalesinin, son 2 yıldır yine AKP’li Gaziemir Belediyesi’nin meclis üyesi Seyfullah Aras’ın sahibi olduğu Yamanlar Temizlik Şirketi’nin, yüksek bedellerle kazandığı ortaya çıkmıştı. olarak hizmet ifa etmeleri esastır. Yine bu görevin niteliği icabı kariyer, görev yapan kişi ve diğer kamu görevlilerine göre daha fazla teminatla donatılmıştır. Bu bağlamda kendi talebi olmaksızın veya müfettişlik görevini gereği gibi yürütemediği somut olarak ortaya konulmaksızın görevden alınmaları hukuken mümkün değildir.’’ Maliye Bakanlığı’nın ‘‘terfi ettirdik’’ savunması kabul edilmezken, ‘‘Doğrudan Maliye Bakanı’na bağlı olarak çalışan ve maliye müfettişi olarak yalnızca teftiş ve tahkik görevi bulunan davacının ilgili mevzuatla kariyer olarak nitelendirilen müfettişlik görevinden alınarak üst görev için dahi olsa kendi isteği dışında idari görevlere atanması veya vekâleten görevlendirilmesine teftiş hizmetlerinin niteliği ve önemi göz önünde bulundurulduğunda hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır’’ denildi. Maliye Bakanlığı, bu kararını temyiz etti. Danıştay 12. Dairesi de idare mahkemesinin kararını doğru bularak, bu istemi reddetti. Bu karar üzerine Hamza Kaçar yeniden görevine dönebildi. TESEV toplantısında arbede: 3 gözaltı İstanbul Haber Servisi Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı’nın (TESEV) ‘‘Zorunlu Göç ile Yüzleşmek: Türkiye’de Yerinden Edilme Sonrası Vatandaşlığın İnşası’’ adlı kitabının tanıtım toplantısında arbede yaşandı, 3 kişi gözaltına alındı. Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda TESEV Başkanı Can Paker’in konuşması, dinleyicilerden Ramazan Bakkal’ın ‘‘Niçin sadece Güneydoğu ve Doğu Anadolu’yu ele aldınız, niçin Filistin’i incelemiyorsunuz? Soros’lardan para alan kurum, sivil toplum kuruluşu olabilir mi? Para alarak insanları kandırıyorsunuz’’ sözleriyle kesildi. ‘Dinlenmek istiyorsanız dinlemelisiniz’ Stratejik Analiz Dergisi Yazıişleri Müdürü olduğunu ifade eden Bakkal’ın ardından uzun yıllar yurtdışında yaşadığını söyleyen Aynur Saydam, Zeynep Türk, Ayşe Ay ve Ramazan Kırkık adlı kişiler de toplantıya müdahale etti. Grubun ‘‘Şehitler ölmez’’ sloganı atması üzerine TESEV Demokratikleşme Programı Direktörü Etyen Mahçupyan, ‘‘Bazı insanlar belirli toplantılara belirli amaçlarla geliyorlar. Dinlenmek istiyorsanız dinlemelisiniz’’ dedi. TESEV Araştırma Grubu’ndan Dilek Kurban’ın konuşması sırasında ise Bakkal’ın, Dilek Kurban’ın babası Baki Kurban’a tokat atması sonucu arbede yaşandı. Dilek Kurban, babasına vurulması üzerine fenalaştı. Sivil polis ekipleri, Türkiyem Topluluğu üyesi Erdal Ergen, Muammer Karadağ ve Ramazan Bakkal’ı gözaltına aldı. Bakkal daha sonra serbest bırakıldı. CUMHURİYET 05 K