18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 TEMMUZ 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ADANA’DA GÖSTERİ 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ Tekirdağ’daki linç girişimine tepki ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği, geçen günlerde Tekirdağ’a bağlı Kıyıköy’de yaz kampında bulunan üyelerine yapılan saldırı ve linç girişimi ile ardından yapılan gözaltılara tepki gösterdi. İnönü Parkı’nda bir araya gelen ve sık sık, ‘‘Gözaltılar, linçler bizi yıldıramaz’’ ve ‘‘Halkız, haklıyız, kazanacağız’’ sloganları atan dernek üyeleri adına konuşan Sevda Yavuz, Kıyıköy’deki kampı yüzlerce jandarma ve polisin bastığını savlarken şunları söyledi: ‘‘Polis ve jandarmanın bastığı kamptaki 70 arkadaşımız, gaz bombaları atılarak etkisiz hale getirilmiş, dövülüp, darp edildikten sonra gözaltına alınmıştır. AKP iktidarının terör demagojisiyle en doğal haklarımızı ve etkinliklerimizi terör estirerek engellemek istemesi sonucu gelişen olaylarda, kamp yeri talan edilmiş, ardından halkın da tepkisi ortaya çıkmıştır.’’ Saldırıların sorumlusunun AKP hükümeti ve polis olduğunu vurgulayan Yavuz sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘Bu saldırı ne ilktir ne de son olacaktır. Ancak, bugüne kadar yaşadığımız saldırılar bizi yıldırmadı, bundan sonrakiler de yıldırmayacaktır.’’ Koç’a çiftlik protestosu Çeşitli toplantı ve törenlere katılmak üzere önceki gün ilçeye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, turizmcilerin ve çevrecilerin çiftlik protestosuyla karşılaştı. Didim Turizmciler Derneği Başkanı Ulvi Koçak, Bodrum’dan kaldırılan çiftliklerin ilçelerine kaydırılmak istendiğini belirterek, Koç’tan duyarlı davranmasını istedi. Daha sonra iki yurttaş, bir su parkının açılışına katılan Koç’u ‘‘Hangisi şık? Turizm kenti mi, balık çiftliği mi?’’ ve ‘‘Balık çiftliği değil turizm kenti Didim’e hoş geldiniz’’ yazılı pankartlarla karşıladı. HİKMET ÇETİNKAYA Savaş ve Kadın... Beyrut’tan bir kara rüzgâr eser bazen. Seni kovalayan gölgeler yalan. Bir de sabah yağmurunun kokusu, balıkların susamışlığı var. Bir şiir okuyorsun Pablo Neruda’nın düşlerinde, esrarlı bir evrende bulut oluyorsun, incecik mavi bir alev sardığında gözkapaklarını... Annen akşamüstü güneşi giymiş, baban çalılıklardan geçiyor... Sen, dağlardan ve bulutlardan arınmış bakıştasın hâlâ; yatağa uzanmış kıpırtısız bedeninle... Yüreğimi soyan anılar gibisin bir Beyrut akşamında. Tam güneşin battığı, ayın doğduğu yerdesin, yıldızları kaçırmak için... Sessiz ve içine kapanık... Bombalar düşse de kentin üzerine vız geliyor savaş sana!.. Senin aşka susamış bedeninde o kara rüzgârın barışla dineceğini yıllar önce öğrendim güneyde... Son kasımpatıların gülüşünü, nergisin ağlayışını sen öğrettin bana... Karların altında gömülü duran suyun gözünü köreltmek için, kuşların ötüşünü rüzgârla susturmak için çok uğraştın biliyorum... Mavi ışıkları sen sevdirdin bana, özgürlüğün o geniş avlusunda... Billurlaşmış bir deniz köpüğünü, Rhin şarabını, bir aynada kendime bakıp önce hüzünlenip sonra sevinmeyi, yaşamı çoğaltmayı, Akdeniz gibi solumayı unuttum artık. Bir Paris sabahında yürüyorum tek başıma... Kahvemi yudumluyorum Afrikalı göçmenlerle birlikte... Gözlerinin içine bakıyorum sürekli... Susuyorlar, konuşmuyorlar neden? Ve şiir okuyorlar birbirlerine: ‘‘Ah Barbara Ne hırboluktur savaş N’oldun şimdi sen O demir, o çelik, o kan yağmuru altında Ya o adam n’oldu seni yürekten Kucaklayan Öldü mü kaldı mı n’oldu’’ ??? Bir tutam sevinç arıyorsun, bombalanmış Beyrut’un caddelerinde. Sonra kuş olup uçuyorsun Bağdat’a... Sesin kısık, bedenin kanlar içinde... Paul Val´ery’nin dizeleri belki senin ve sevdiğin erkek için yazılmış... ‘‘Temiz şeyler düşündük Uzun yollar boyunca, beraber; Eli elimde, yan yana sessiz; Çevremizde karanlık çiçekler.’’ Paris ilk kez böylesine sessiz ve durgun... Seine nazlı nazlı akıyor Mirabeau Köprüsü’nün altından... Apollinaire’yi okuyorsun güneş yükselmeye başladığında. Kördüğüm oluyorsun, Eyfel Kulesi’ne baktığında. Çocukluğunu düşünüyorsun, ağlıyorsun... Belki Prag sokaklarında bir hanın bahçesindesin, belki de Beyrut’ta bombaların altındasın... Paris’tesin sorgu yargıcının karşısında... Bir cani gibi tutuklusun!.. Sınırsız bir acıma var içinde. Sevgi var, güzellik var. Uyumak istiyorsun, uyuyamıyorsun. ‘‘Aşklar akıp gidiyor şu akar su gibi/Akıp gidiyor aşklar/Hayat öyle durgun öyle yavaş ki/Ve umutsuz nasıl zorlu debdeli/Çalsana saat insene ey gece/Günler geçiyor bense hep aynı yerde’’ Erguvan ve ağır ipekliden elbise giymiş kadınlar salınarak geçiyor kahvenin önünden... Kara Afrikalılar, beyazlar, sarışınlar, siyahlar... Bak Beyrut bombalanıyor hâlâ!.. Bak çocuklar ölüyor, yaşlılar, gençler... Ay nereye saklandı ki bu gece? ??? Beyrut’tan bir kara rüzgâr esiyor mu şu saatlerde yine? Bir genç kadın hıçkıra hıçkıra ağlıyor mu? Bir ırmağın üzerinde kırlangıçlar bir yay çizerek uçuyor mu? İncecik bir mavi alev!.. Kan ve gözyaşı!.. Bir kent bombalanırken, sen dağlardan ve bulutlardan arınmış bakışların kadınısın!.. Yüreğimi soyan anılar gibisin!.. Sessiz ve içine kapanık!.. Allianoi Su Perisi’ne destek için; Banka Hesap No: ‘‘Akbank Bergama Şubesi DHV: 33453012’’ hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 26 YIL ÖNCE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ Türkler mezarı başında anıldı İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) kurucularından ve genel başkanlarından Kemal Türkler katledilişinin 26. yılında Topkapı’daki mezarı başında düzenlenen törenle anıldı. Törene Türkler’in eşi Sabahat Türkler ve ailesi, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Birleşik Metalİş Sendikası Genel Başkanı ve DİSK Genel Başkan Yardımcısı Adnan Serdaroğlu Disk Genel Sekreteri Musa Çam ve Avukatı Rasim Öz’ün yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşu ile siyasi parti temsilcileri ve sendika üyeleri de katıldı. Türkler’in mezarı başına karanfillerle gelen grup saygı duruşunun ardından karanfilleri Kemal Türkler’in mezarı başına bıraktı. Törende konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türkler’in isminin tarihe ve işçi sınıfına altın harflerle yazıldığını belirtti. Süleyman Çelebi, ‘‘Mücadele demek, özgürlük, demokrasi demek. Ağıt yakmayacağız. Mücadele yolunun yöntemini birlikte bulacağız’’ dedi. Avukat Öz, Türkler’in katillerinin bulunması için mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. Törenin sonunda Ezik Ozan Türkler için yazdığı şiiri okudu. CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle