17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B A A A A B 29 32 31 32 36 36 37 35 26 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB Y Y B B B B A 25 26 25 25 32 30 31 29 35 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB A A A A A B Y 35 31 40 42 39 40 34 30 27 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeydoğu kesimleri ile zamanla İç Ege ve Göller yöresi parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları ile Artvin, Kars Ardahan çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB Y Y Y Y Y PB PB 26 20 24 29 26 26 30 30 32 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B B B A A A A PB 33 34 36 32 32 30 32 32 31 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB A PB A B PB Y B B 19 38 31 42 28 31 24 34 39 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada lar halinde şehit etmesinin toplum üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek için aldı mikrofonu eline. Öyle önlemler alacağız ki demeye gelen öyle bir nutuk irat eyledi ki... Bu türden söylemleri çook görmüş olanlar ve hatta havadaki kargalar bile güldü. Güldü; zira birkaç yıldır gelişmeler izlendiğinde gerçek görülüyor: ABD’nin Irak’ta seçilmiş bir hükümet iş başına geldiğinden beri dayattığı bir kural var: PKK sorunu, TürkiyeIrak ve ABD arasında üçlü görüşmelerde ve bu görüşmelerde alınacak önlemlerle çözümlenebilir! ??? Sınır ötesi operasyon ne zaman gündeme gelse üçlü karar mekanizmasını anımsatıyor ABD ve mantıksal açıdan şu sonuç ortaya çıkıyor: Operasyona Irak hükümeti evet dese ABD karşı. ABD izin verse Irak hükümeti... Irak ile ABD olur diyecek olsa; Kuzey Irak’taki Kürt aşiretleri karşı! Bütün bu gelişmeler, oluşmalar, birleşik kararlar olup biterken sesi soluğu çıkmayan, Irak bizim kardeşimiz, ABD ebedi dostumuz, Kürt aşiretleri mi, aman efendim akrabalarımız diye diye, ulusal yararları savunduğunu sanan bu başbakan, bu dışişleri bakanı sayesinde kırmızı çizgilerimiz önce pembe, sonra beyaz ve sonunda da yok oldu. Dört bir yandan bağlamışlar Türkiye’yi. Bizimki, kâğıttan kaplan, çıkıyor kürsülere kükrüyor. Gündeme geldiğinden beri bir komşu veya dost bir ülke operasyon olasılığını olumlu karşılamadığı gibi, BM kararlarına dayanarak PKK’ye karşı askersel yaptırım hakkımızı anımsamaya yanaşmadı. ??? Operasyonun püf noktası Amerika. ABD’yi meslekten diplomat Mr. Wilson temsil ediyor. Ne söylerse Washington’ın görüşü, istemi veya dayatması. Gerçek böyle. RTE’ye göre değil: ‘‘Böyle bir şeye (sınır dışı operasyona) kararı Sayın Büyükelçi veya büyükelçiler veremez. Bu kararı TC Hükümeti yetkili kurulları verir’’ dedi ve Mr. Wilson’u yorumladı: ‘‘Büyükelçinin yaptığı açıklama çok yanlış bir açıklama.’’ Elçiyi uluslararası diplomatik kural ve nezakete de aykırı bir tutum sergileyerek ufalamanın, üstelik anlamsız sertliğin sınırlarımız ötesinde kıymeti harbiyesi ve sonucu nedir? Şudur: CNN Türk dün sabah 07.00 haber bülteninde; ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack Türkiye’nin Irak’ın kuzeyine, PKK’ye yapmayı tasarladığı ‘‘sınır ötesi operasyona’’ Amerika’nın karşı olduğunu bir kez daha duyurdu. Üçlü görüşmelere devam, diyordu sözcü. ??? RTE’nin elçiye öfkesinin, sanki Washington’dan operasyona icazet almış gibi büyükelçiye yüklenmenin anlamı neydi? Yoksa?.. Bakın sıra sıra gelişmeler arasında olabilirliği yüksek bir olasılık var. Bizimki El Kadı’yı övdü. Hakkında hiçbir hukuksal karar yok, Suudiler bile adamı koruyor, dedi. Dedi ama ABD Büyükelçisi Mr. Wilson bu demecin üzerine ‘‘El Kadı’nın mallarına ABD’de el konulduğunu, global bir terörist olduğu için Türkiye gibi Amerika’ya da girmesinin yasaklandığını’’ açıkladı. Yoksa, büyükelçinin bir değil üstelik iki doğruyu söylemesi mi bizimkini ‘‘Al ananı git’’ diyecek ölçüde sert konuşmaya itti? Doğruları söyleyenleri azarlamasına alıştık ama; bu boru sadece burada ötüyor. Helikopter kazası: 5 şehit ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Hakan Kaya Kudret Çalık Ramazan Can Adem Vurucu Osman Karadağ Başarılarla dolu 5 yaşam ? Baştarafı 1. Sayfada Kazada şehit olan 5 polis memurunun, olağanüstü gayret, fedakârlık, cesaret ve başarılı çalışmalarından dolayı çeşitli tarihlerde takdirname ve maaşla ödüllendirildikleri bildirildi. Şehit Can’ın 2 takdirname ve 4 maaş tutarında ödül, Kaya’nın 2 maaş, Çalık’ın 2 takdirname, Vurucu’nun 2 takdirname ve 11 maaş, Karadağ’ın 4 takdirname ve 4 maaşla ödüllendirildiği öğrenildi. (Fotoğraf: AA) Antalya kent merkezinde devriye görevi yapan ve içinde 5 polis memurunun bulunduğu D600 Notar McDonalds Douglass tipi helikopter Atatürk Stadı yanındaki boş caddeye düştü. Helikopterin düşerken ayaklarından birinin orta refüje çarparak alev aldığı bildirildi. Düşen helikopterde bulunan Emniyet Amiri Pilot Hakan Kaya, Başkomiser Pilot Kudret Çalık, Emniyet Amiri Muhabere Şube Müdürü Ramazan Can, komiser Adem Vurucu ve polis memuru Osman Karadağ şehit oldu. Arka tarafında pervane olmayan helikopterin yüksek teknolojiyle donatıldığı belirtilirken pilotun, şehir merkezine düşmemek için stada yöneldiği ancak Atatürk Stadyumu’na 50 metre kala düştüğü bildirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı’nın 10 kişilik kaza kırım ekibi teknik inceleme için Antalya’ya gitti. Öte yandan, kazayı gören emekli helikopter pilotu Nejat Günal, ‘‘Pilotlarımız, emniyetin çok iyi eğitim almış başarılı ve gözü pek pilotlarıymış. Büyük bir cesaretle helikopteri düz alana indirdiler, 5 metre ilerideki apartmanlara çarpmaması büyük bir şans. Sanırım stada inmeye çalışıyorlardı’’ dedi. Antalya Vali Yardımcısı Erkan Işılgan, helikopterin arıza nedeniyle düştüğünü tahmin ettiklerini söyledi. Vali Işılgan, helikopterin, Antalya’nın kurtuluş yıldönümü olan 5 Temmuz’da Antalya’ya getirildiğini, 1520 gündür uçuş yaptığını belirtti. Talat ve Erdoğan’dan barış mesajları taş’ı ziyaret eden Erdoğan daha sonra KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la, Cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldi. Görüşme sonrasında gerek Erdoğan, gerekse Talat tüm dünyaya barış mesajları verdi. Talat, Türkiye’nin 20 Temmuz 1974’te adaya asker çıkarmasının, uluslararası hukuk tarafından kendisine tanınan bir haktan öte, bir görev olduğunu belirterek kalıcı ve adil bir barışın, ancak Kıbrıs’taki tarihi gerçeklerin görülebilmesiyle sağlanabileceğini söyledi. Talat, 20 Temmuz 1974’le başlayan barış hedefinin başarıya ulaşmasının, Kıbrıs Türkü’nün ısrarla ve yolundan şaşmadan çalışmasına bağlı olduğunu ifade ederek ‘‘Tek amacımız, tarihi gerçeklerin, çekilen acıların, akan gözyaşının farkında olarak, hem kendi halkımızın hem de tüm Kıbrıs’ın yaralarını sarmaktır. Kalıcı ve adil bir barış, ancak Kıbrıs’taki tarihi gerçeklerin görülebilmesiyle sağlanabilecektir. O nedenledir ki, Kıbrıslı Türkler kadar, Kıbrıslı Rumların da ülkemizin bütününü ve ortak Avrupalı geleceğimizi gözetecek yeni yaklaşımlara ve siyasi olgunluğa sahip bir liderliğe ihtiyacı vardır’’ diye konuştu. Başbakan Erdoğan da, gerek Ercan’a varışında, gerekse Talat’la görüşmesi sonrasında Kıbrıs Türk halkına destek sözü verdi. Erdoğan, Kıbrıs’ta çözüm için samimi gayret gösteren Türk tarafının bunu referandumda da gösterdiğini belirtti. Erdoğan ‘‘Bu nedenle Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız kısıtlamaların kaldırılmasını istiyoruz ve bunun için yoğun çaba gösteriyoruz. İzolasyonlar kalkmadan kimse bizden taviz beklemesin’’ dedi. Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i Savunma Başdanışmanı emekli Orgeneral Nezihi Çakar, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ise Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu temsil ediyor. Rum yönetimi AB’nin bir parçası oldu, gerektiğinde yanında 25 ülke birden yer alıyor... KKTC’nin Türkiye’den başka tanıyanı yok! Bu durumu bir başarı ya da başarısızlık çizgisi olarak sunmuyoruz. Yaşanan çözümsüzlük karşısında BM yöneticileri bile şunu demek durumunda kalıyor: ‘‘Keşke Rumların tek taraflı olarak AB’ye girmesine izin vermeseydik. Çözümsüzlüğü katmerledik...’’ Bunu kimi AB yöneticileri bile söylüyor ama, henüz Türkiye’den bu cesareti gösteren sorumlu yok. Ne diyelim; en iyisi fazla yorum yapmamak! ??? Kıbrıs konusu yarım asra yakın süredir Türkiye’nin gündeminde. AKP, iktidara geldiğinde konuya yaklaşımı şu oldu: ‘‘40 yıllık politikalarla bu iş çözülmez...’’ Nasıl çözülür? Cesur adımlarla çözülür... Nedir o cesur adımlar? Karşı taraf bir adım attıysa, bir fazlasını sen atacaksın... Daima bir adım önde olacaksın! AKP iktidarının bu yöndeki cesaretini gerçekten kutluyoruz. Bu kadar olur! Yerine göre karşı taraf hiç adım atmadığı zaman bile attık... Attık... Attık... Ata ata bugün bir duvara dayandık! Gelinen noktada ne KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ne de Başbakan Erdoğan, ‘‘Yeni bir adım atacağız’’ diyebiliyor! Bunu gören ABD de BM’yi devreye sokup, dostlar mekik diplomasisinde görsün, politikasını canlandırmaya çalışıyor. ABD’nin bu adımı için şu yorumu da yapabiliriz: ABD, Kıbrıs’ın tümüyle bir AB adası olmasını istemiyor! ??? Kıbrıs daha çoook manşet kaldıracak, yorum yüzdürecek... 32. yıldönümü nedeniyle yeri geldikçe altını üstünü çizdiğimiz bir durumu bir kez daha paylaşalım: Kıbrıs ve benzeri uluslararası konularda zamanaşımı diye bir şey yoktur. Bunun Türkler için de paylaşılabilecek somut örneği Girit’tir... Evliya Çelebi ünlü Seyahatname’sinde Girit için şunu söylüyor: Avrupa’nın demir kilidi! Osmanlı’nın Girit sorunu 1821’de Mora yarımadasındaki isyanın adaya sıçramasıyla başladı... 1830’da Yunanistan’ın kurulmasıyla Girit’te bu ülkeye bağlanma hareketleri öne çıktı... 1856 Islahat Fermanı, Girit’i yeniden alevlendirdi... 1878’de Osmanlı Girit’te ayrı bir meclisin de olmasını öngören bir dizi kararı yaşama geçirdi... 1896’da Yunanistan’ın Girit Konsolosluğu’nun Rumları isyana teşvik etmesi üzerine ertesi yıl TürkYunan savaşı başladı... 1908’de Meşrutiyet’in ilanının ardından Yunanistan Girit’i ilhak ettiğini ilan etti... 1912’de adanın kontrolü Yunanistan’a geçti... 1913’te Londra Barış Konferansı’yla Osmanlı Girit’in Yunanistan’a verilmesini kabul etti... İşte Osmanlı’nın 92 yıllık ‘‘Girit sorunu’’ macerası! Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 32. yılı kutlu olsun... ankcum?cumhuriyet.com.tr Sigorta riskleri karşılamıyor ISRARLA KKTC DEDİ ‘Zorunlu avukatlık gerçekçi değil’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, düzenlediği basın toplantısında, yaşanan kaynak sıkıntısı nedeniyle geçen hafta Ankara Barosu’nun, zorunlu avukatlık hizmetinin durdurulması kararı aldığını anımsattı. Ancak, Türkiye Barolar Birliği’ne 20 milyon YTL kaynak aktarıldığını bildiren Coşar, bu gelişme üzerine zorunlu avukatlık hizmetinin durdurulması yönündeki kararı kaldırdıklarını açıkladı. Coşar, ‘‘Uygulama için ihtiyaç duyulan kaynağın önümüzdeki yıllarda daha da artacağı düşünülürse Türkiye bütçesinin bunu karşılaması mümkün değil. Uygulama gerçekçi değil’’ diye konuştu. Cherie Blair Rumları kızdırdı LONDRA (ANKA) İngiltere Başbakanı Tony Blair’in avukat eşi Cherie Blair’in, KKTC’de eskiden bir Rum’a ait bir arsa üzerinde ev yapan İngiliz çiftini Londra’daki yüksek mahkemede savunurken karşı tarafın tüm itirazlarına rağmen ısrarla ‘‘KKTC’’ ifadesini kullanması dikkat çekti. Profesyonel yaşamda kızlık soyadını kullanan Cherie Booth, Rumların yoğun tepkilerine karşın KKTC’de eskiden bir Rum’a ait bir arsa üzerine ev yaptıkları için haklarında dava açılan David ve Linda Orams’ın savunmasını üstlendi. Söz konusu davayı üstlenerek Rumları çok kızdıran Blair, Londra’daki yüksek mahkemede yaptığı savunmada Rum Kesimi’nin yasalarının Kuzey’de geçerli olmadığını, adadaki gerçeklerin dikkate alınması gerektiğini de söyledi. Duruşma sırasında KKTC ismini kullanan ve Rum davacının avukatının çok sayıda itirazları üzerine bu ismi ‘‘pratik nedenler’’den kullandığını söyleyerek tutumunu değiştirmeyen Blair, ‘‘Kıbrıs (Rum Kesimi) yasaları Kuzey’de geçerli değil, 30 yıldır bölünmüş olan adadaki gerçekler dikkate alınmalı. Davacı, mülkü geri almak veya tazminat sağlamak için KKTC’de Tazmin Komisyonu ve AİHM gibi başka kanallara başvurabilirdi’’ dedi. Davacı Rum Melitis Apostolides’in Rum Kesimi’nde açtığı dava sonucunda mahkeme, Orams çiftinden KKTC’de inşa ettikleri evi yıkmalarını istemişti. Ancak Orams ailesi, bu kararı dikkate almadı. Rum mahkemesi kararının KKTC’de uygulatılmadığı için Apostolides, Orams ailesinin İngiltere’deki mülkü el konularak tazminat sağlanması amacı ile Londra’daki Yüksek Mahkeme’ye başvurmuştu. Çiftçiye ödeme yok EMİNE KAPLAN Midyat’ta silah operasyonu ? MİDYAT (AA) Mardin’in Midyat ilçesinde bir ihbarı değerlendiren polis ekipleri, Şırnak’ın Silopi ilçesinden Mardin’in Nusaybin ilçesine giden 44 AY 214 plakalı araçta arama yaptı. Aramada, aracın gizli bölmelerinde 21’i ‘‘hayalet silah’’ olarak bilinen Glock marka olmak üzere 25 tabanca ele geçirildi. Olayla ilgili olarak araçta bulunan G.A. ve L.A. gözaltına alındı. Gözaltına alınan zanlılar, emniyetteki sorgulamalarının ardından çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı. Eski Yargıtay Başkanı’nın cenaze törenine Cumhurbaşkanı Sezer de katıldı. (AA) Mehmet Uygun’a devlet töreni ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren eski Yargıtay Başkanı Mehmet Uygun için Yargıtay’da tören düzenlendi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de katıldığı törende konuşan Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Uygun’un ‘‘hâkim gibi hâkimlik yaptığını’’ söyledi. Törene, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in yanı sıra İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, yüksek yargı temsilcileri, yargıç ve savcılar ile Uygun’un yakınları katıldı. Cumhurbaşkanı Sezer, Yargıtay Onursal 1. Başkanı Uygun’un eşi Dürdane, oğlu Mehmet Şerif ve kızı Esma’ya başsağlığı dileğinde bulundu. Saygı duruşunun ardından konuşma yapan Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Uygun’un özgeçmişini anlattı. ‘‘Hâkim gibi hâkimlik yaptı’’ diyen Arslan, Uygun’un mesleğin onurunu ve adalet bayrağını hep yükseklerde tuttuğunu söyledi. Uygun’un yargıya verdiği hizmetlerin unutulmayacağını, onun bilgi ve birikiminin bugünlere de ışık tuttuğunu vurgulayan Arslan, Uygun’un bilgi ve birikiminden bugün de yararlandıklarını söyledi. Uygun’un iyi bir hukukçu olmasının yanında değerli ve vefalı bir insan olduğunu belirten Arslan, ‘‘Onun fikirleri yazmış olduğu kararlarda sonsuza kadar yaşayacaktır. Onun hizmetleri hiçbir zaman unutulmayacaktır’’ dedi. Mehmet Uygun’un naaşı bir süre polisler tarafından omuzlarda taşınarak cenaze aracına konuldu. Mehmet Uygun için Kocatepe Camisi’nde cenaze namazı kılındı. Törene Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve eşi Semra Sezer de katıldı. Mehmet Uygun’un naaşı, bugün toprağa verileceği memleketi Gaziantep’e gönderildi. Kadıköy’de olaylı yıkım ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteğindeki Kadıköy Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri, Küçükbakkalköy’de kaçak olarak yapılan 225 gecekondu ve barakanın yıkımını gerçekleştirmek için olay yerine geldi. Ağırlıklı olarak Roman yurttaşların yaşadığı semtteki bazı gecekondu sahipleri, polis ve zabıtaya direniş gösterdi. İki kadının da baygınlık geçirdiği arbedenin ardından yıkım çalışmalarını sürdüren zabıta ekipleri, 125 yapıyı yıktı. Polis, 4 kişiyi gözaltına aldı. Nüfus cüzdanımı kaybettim, hükümsüzdür. GÖKHAN YILMAZ ANKARA AKP hükümeti, Tarım Sigortaları Yasası ile sigorta yaptıracak gücü olmayan çiftçiyi doğal afetlere karşı korumasız bırakıyor. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, ‘‘Tarım sigortası yaptıracak çiftçilerimizin çok az bir masrafla zararlarını gidermeleri ve ihtiyaç duydukları ekonomik ve sosyal güvenceye kavuşmaları sağlanacaktır’’ dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, hükümetin ‘‘tarım sigortaları ile çiftçinin doğal afetlere karşı riski ortadan kalkacak’’ söyleminin doğru olmadığını söyledi. Bakan Eker’in DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan’ın soru önergesine verdiği yanıt, hükümetin çiftçilerle ilgili yeni dönemde uygulamaya koyacağı politikaların ipucunu verdi. Eker, çiftçilerin zararlarının gelişmiş ülkelerde olduğu gibi tam ve zamanında ödenmesini sağlamak amacıyla Tarım Sigortaları Yasası’nın 21 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girdiğini belirterek ‘‘Tarım sigortası yaptıracak çiftçilerimizin güvenceye kavuşmaları sağlanacaktır’’ görüşünü dile getirdi. Günaydın, yasayla sigorta yaptıracak gücü olmayan çiftçilerin herhangi bir şekilde zararını tazmin etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Yasanın 1 yıl önce çıkmasına karşın ilk sigorta poliçesinin 1 Haziran 2006 tarihinde kesildiğini anımsatan Günaydın, bu yasanın hazırlıksız çıkarıldığını ortaya koyduğuna dikkat çekti. Hükümetin ‘‘Tarım sigortası çıkacak, sorun ortadan kalkacak’’ söyleminin doğru olmadığını vurgulayan Günaydın ‘‘Yasanın tümüyle hüküm doğurabilmesi için kuraklık, don, dolu ve sel gibi bütün riskleri, bütün ürünler ve bütün bölgeler için teminat altına alması gerekir. Bunu yapabilmek için 89 milyar dolarlık sigorta primi üretmek gerekir. Oysa hükümetin bu işe özgülediği kaynak 200 milyon dolar civarındadır’’ dedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle