18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Enerji Bakanlığı bürokratlarının hazırladığı pakette TRT payının kaldırılması ve zam gibi öneriler yer aldı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Elektrikte son söz Bakanlar Kurulu’nda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 13 ilde elektriklerin kesildiği 1 Temmuz 2006 tarihinden bu yana gündemden düşmeyen enerji sorununun çözümü için ‘‘öneri paketi’’ hazırlarken son sözü Bakanlar Kurulu söyleyecek. Otoprodüktörler başta olmak üzere özel elektrik üreticilerinin maliyet sorunlarının çözümü için hafta başından beri çalışan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bürokratları, hazırladıkları ‘‘öneri paketini’’ Bakan Hilmi Güler’e sundu. Öneriler paketi, bu hafta baş gün Sabrımız Taştı Dünkü Hürriyet’in birinci sayfasında Latif Demirci’nin karikatürü vaziyetin çok çarpıcı bir özeti. Dağlara taşlara yazılan‘‘Sabrımız taştı’’ yazısına bakarken Başbakan Erdoğan, ‘‘Güzel, şimdi bir süre bekleyelim bakalım’’ diyor. Radikal’den Emre Ulaş’ın ‘‘Cilalı Taş Devri’’ çizgi bandında ise Başbakan Erdoğan, ilk karede 2002 Kasım ayında Bush’a elindeki ipin ucunu teslim ediyor. 2. karede Temmuz 2006’da ise Kuzey Irak’a geçmeye çalışırken ayağına bağlı ipin yetişmemesi nedeni ile Bush’tan ‘‘Biraz gevşet be Sayın Başkan!’’ ricasında bulunuyor. Sanatçıları, hele de karikatüristleri hep çok kıskanmışımdır. Bizim uzun uzun yazıp, konuşarak anlatmaya çalıştıklarımızı çizgilerle çok çarpıcı, çok yalın anlatabildikleri için elbette.. İsrail’in Lübnan saldırılarından gelen görüntüler, bombalamada hedef seçilen köprüler, binalar, alev ve duman altında kalan yerleşim merkezleri, sivil halktan, çocuklardan ölüm ve yaralı haberleri, bu ülkenin halkının her tür insan hakkının ayaklar altına alındığı, acımasız boyutlarda hedef alınışını kanıtlıyor. Lübnan’ın yılların birikiminin, ekonomisinin yok edilişinin, hele de insanların öldürülmesinin, yaralanmaların.. Lübnan halkının geleceğinin karartıldığı, acılarının, yaralarının uzun yıllar sarılamayacağı tartışılmaz. ABD birinci dereceden azmettirici, İsrail’in üstün askeri gücünü tetikçi olarak kullanıyor. Zengin Kuzey, uygar(!) dünya, bu haksız saldırıları seyrediyor. Dünya piyasaları, ilk saldırıların şokunu atlattıktan sonra, ABD, İsrail kaynaklı son haberlerle rahatlamışmış: Lübnan saldırılarının süreli sınırlı olacağının ipuçları verilmiş. Yorumcular İsrail saldırılarının sürekliliğinde ABD’nin Irak bataklığı benzeri sorunlarla karşılaşılmasından kaygı duyulduğunu, bu nedenle kısa süreli, olabildiğince ağır tahribatın yeğlendiğini belirtiyorlar.. ABD, BM’nin İsrail saldırılarını kınama kararı almasına bile izin vermezken, BM şemsiyesi altında Lübnan’a gönderilmeye çalışılan askeri barış gücüne de engel olmaya çalışıyor.. ??? Aynı zaman dilimi içinde Türkiye’de PKK kaynaklı terör eylemleri, askerlerimizin ölü ve yaralı sayısında artışlar yaşanıyor. Erdoğan hükümeti iktidara geldiğinde gündemde olmayan terör eylemlerinin yeniden hortlaması sonrası, bizzat Başbakan’ın ağzından, terör eylemlerinin yoğunlaştığı tarihler içinde üçüncü kez ‘‘sabrımız taştı’’ sözcüklerinin yer aldığı açıklamalar yapılmış. ABD, Irak yönetiminden bölgede yerleşik PKK’ye yönelik önlem çağrıları herhalde birkaç yüz kez yinelenmiş olmalı. Onların önlem almaması halinde bizim Silahlı Kuvvetlerimizin Kuzey Irak’ta operasyon yapmalarına ilişkin izin verilmesi yolundaki girişimlerin de sayısı sayılamayacak kadar çok. Bir o kadar da giremeyeceğimize ilişkin sert uyarılar var. Dışişleri Bakanımızın ABD Dışişleri Bakanı’na samimiyetten ‘‘Condi’’ dediğini açıkladığı, BOP bağlantılı stratejik ortaklığın da yeni bir imza ile pekiştirilip, dünya kamuoyuna ilan edildiği bir süreçte yaşanan çifte standartların, haksızlıkların boyutları en sıradan insanları isyan ettiriyor. Başbakan, bakanlar, AKP yönetim kadroları şehit cenazelerine katılamaz oluyorlar. Törenlerde, her yerde AKP yönetimi, Erdoğan hükümetinin olup bitene seyirci, iktidar gücünü kullanamayan halleri protesto ediliyor.. En sonunda, patlama yaşanan terör eylemleri bağlantılı son Bakanlar ve Milli Güvenlik Kurulu toplantıları, alınan kararlar bağlantılı, Türkiye’nin gerekirse tek başına Kuzey Irak’a girmesi kararı geliyor. Başbakan Erdoğan’ın üçüncü kez, ‘‘Sabrımız taştı’’ içerikli sert açıklamaları, ABD ve Irak yönetiminden önlem alınması uyarıları bu çerçevenin içinden.. Gelin görün ki hızla ABD’den ‘‘Kuzey Irak’a girmeye kalkışmayın’’ uyarıları geliyor. ABD Büyükelçisi televizyon kanallarımıza çıkıp İsrail’in kendini savunma hakkı içinde yorumlanan Lübnan’a terör adına sivil halkı hedef alan İsrail’in saldırılarını savunuyor. Türkiye’ye yönelik PKK terör eylemlerinde ise bunca insanın öldürülmesine üzüntülerini belirtmekle yetinip, güvenlik operasyonuna kalkışılmaması uyarısındaki çifte standardı reddediyor. Batı medyasında yayımlanan yorumlarda ise çok daha pervasız restler dikkat çekiyor. Türkiye’nin PKK operasyonu için Kuzey Irak’a girmeye kalkışması halinde ABD askerleri ile karşı karşıya kalacağı vurgulanıyor. Bu yoldaki Erdoğan hükümeti çıkışlarının ise, iç kamuoyundaki sıkışıklığa yönelik, siyasi niteliğinin ağır bastığı, Erdoğan hükümetinin bu türden bir askeri operasyona gereken izni vermeye kalkışmayacağı değerlendirmeleri yapılıyor.. [email protected] ? Çözüm paketinde ÖTV ve TRT payının kaldırılması, Elektrik Piyasası Dengeleme Uzlaştırma Yönetmeliği’nin uygulanması, gerçek fiyatlı tarifeye kadar otoprodüktörlerin istediği bazı iletim ve dağıtım paylarının azaltılması, doğalgaz ve elektriğe zam yapılıp yapılmayacağı konusu görüşülecek. dem maddesi olan ‘‘terörle mücadele’’ konusu nedeniyle Bakanlar Kurulu’na sunulmazken yapılacak ilk Bakanlar Kurulu’nda gündeme gelmesi bekleniyor. sı, Elektrik Piyasası Dengeleme Uzlaştırma Yönetmeliği’nin uygulanması, gerçek fiyatlı tarifeye kadar otoprodüktörlerin istediği bazı iletim ve dağıtım paylarının azaltılması, doğalgaz ve elektriğe zam yapılıp yapılmayacağı konusu, yapılması durumunda hangi oranlarda yansıtılacağı ile Elektrik Enerjisi Fonu’nun kaldırılıp kaldırılmayacağına’’ kadar birçok öneri yer alıyor. Enerji Bakanlığı yetkilileri, bütün bu seçeneklerin, maliyet sonuçlarıyla birlikte Bakan Hilmi Güler’e sunulduğunu belirtirken ‘‘Değişik teklifler, değişik öneriler getirildi, son sözü Bakanlar Kurulu söyleyecek. Tabii bu seçenekler, sadece Enerji Bakanlığı ile ilgili değil, Hazine Müsteşarlığı ve Maliye Bakanlığı’nın da işin içinde olması lazım’’ diye konuştular. Bu arada konu gündeme geldiğin Çözüm önerileri Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) da görüşü alınarak hazırlanan pakette, ‘‘Özel tüketim vergisi (ÖTV) ve TRT payının kaldırılma den beri görüş açıklamayan EPDK’nin bugünkü kurul toplantısında konuyu ele alacağı ve varsa ilave önerilerini, Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde Bakan Güler’e sunacağı öğrenildi. Halen EPDK tarafından onaylanan elektrik enerjisi satış tarifelerine kilovat saat (kWh) başına yüzde 1 oranında Elektrik Enerji Fonu dahil ediliyor. Elektrik enerjisi faturaları düzenlenirken de sanayi abonelerine yüzde 1, diğer abonelere yüzde 5 oranında belediye tüketim vergisi, yüzde 2 TRT payı ve yüzde 18 oranında katma değer vergisi ilave ediliyor. İSİDEF1. SANAYİ ETKİNLİĞİ ‘Cephekale’ benzetmesi yapan stratejist Ünaldı’ya göre iç piyasaya yönelen kaybeder Bakan gelmedi, sanayici köpürdü Ekonomi Servisi Bu yıl ilk kez düzenlenen ve İstanbul’un çeşitli bölgelerinden 300 şirketin katıldığı 1. Sanayi Etkinliği’nin açılışına katılması beklenen bakanlardan hiçbiri gelmeyince ortalık karıştı. İstanbul Sanayici ve İşadamı Dernekleri Federasyonu (İSİDEF) ‘‘1. Sanayi Etkinliği’’ dün 300 firmanın katılımıyla TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde başladı. Program duyurulurken Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu’nun katılacağı açıklandı. Ancak dün Beylikdüzü’ndeki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde başlayan ve 3 gün sürecek olan etkinliğe bakanların hiçbiri Tanıl Küçük. katılmadı. İşadamlarının büyük tepkisini çeken bakanların katılmaması nedeniyle program son anda değiştirilirken kürsüden ‘‘Ankara’ya karşı birleşelim’’ sesleri yükseldi. İSO Başkanı Tanıl Küçük, ortak hareket etmenin önemine işaret ederek Ankara’ya karşı birlik olmak gerektiği görüşünü aktardı. Çatalca, Hadımköy sanayici derneklerinin katıldığı ve şirketler arasında işbirliği olanaklarının hedeflendiği 1. Sanayi Etkinliği’nin dünkü oturumunda konuşan İSİDEF Genel Başkan Yardımcısı Fahri Türkkan, sanayinin yüzde 50’sinin yarı kapasiteyle çalıştığını, yarısının da iflas durumunda olduğunu söyledi. Özel sektöre askeri deneyim ? Askeri eğitim ve deneyimi olan stratejist Ünaldı, işler iyiyken strateji üretmeye gerek duyulmadığına dikkat çekiyor ve Türk toplumunun ‘yumurta kapıya dayanmadan’ işi ciddiye almama tavrını eleştiriyor. Ekonomi Servisi Stratejist Haluk Ünaldı’ya göre iç piyasaya yönelen sektörlerin geleceği karanlık. Cephenin kalenin içinde olmasına ‘‘sonun başlangıcı’’ tanısı koyan Ünaldı, işler iyiyken strateji üretmeye gerek duyulmadığına dikkat çekiyor ve Türk toplumunun “yumurta kapıya dayanmadan” işi ciddiye almama tavrını eleştiriyor. Finans dünyasının sorularını yanıtlayan Haluk Ünaldı, rekabetin dayanılmaz hale geleceğini öngörerek ‘‘Tekstile baktığımızda Çin ürünlerinin bizim için bir sorun olduğunu söylüyoruz. Fakat bunun böyle olacağını zaten seneler önceden biliyorduk. Ama her şey o zaman iyi gidiyordu. Kimse gelişmelere gereken önemi vermiyordu’’ diyor. Tekstilcilerin strateji üretmeye ihtiyaç duymadıklarını belirten Ünaldı’nın değerlendirmesi şöyle: ‘‘Şimdi baktığımızda tekstilciler krize girdikleri için strateji üretme ihtiyacındalar. Ama baskı altında strateji üretmek zor. İç piyasaya yönelmeyi strateji olarak görüyoruz. Bu esasında küreselleştiğimiz dünyada sonun başlangıcıdır.’’ Tekstilcinin Çin’de yatırım yapmasını öneren Ünaldı, turizmde başarının geliri yüzde 510 arttırmaktan çok, ‘‘Türkiye’ye gelmeyi hiç düşünmeyenleri de getirmek’’ olduğuna dikkat çekiyor. Ünaldı’ya göre, kamu kurumlarının da stratejik planlamaya ihtiyacı var ve zaten Dünya Bankası’nın teşvikiyle ya da yönlendirmesiyle bu yasal hale geldi. Ünaldı, buna karşılık kamu kurumlarının stratejik planlamayı çok uzun dönemli algıladığını ve böyle olduğu zaman da strateji üretme becerisinin ortadan kalktığını söylüyor. Deniz Kuvvetleri’nde değişik görevler yapan ve NATO’da stratejik kuvvet planlaması, arama teorisi ve harp oyunları konularında çalışmış olan Ünaldı, NATO Okulu’nda ‘kriz yönetimi’ kursu görmüş, Edinburgh Business Scholl’dan MBA yüksek lisansı almış bir stratejist. DEVLETLER NASIL BAŞARILI OLUR? Devlette bir güç denklemi olduğunu ve gücün hem sabit hem potansiyel verilerle belirlendiğini belirten Haluk Ünaldı’nın değerlendirmesi şöyle: ‘‘Sabit veriler o ülkenin sahip olduğu her şeyi, nüfusu, coğrafyası, bulunduğu yer, vs... Potansiyel verisi ise sahip olduğu ama henüz kullanmadığı ama isterse kullanabileceği her şeydir. Bu ikisi de ülkenin gücü için yeterli değil. Eğer öyle olsaydı, dünyanın en güçlü ülkesi Çin, Hindistan olurdu ama öyle değil. İsrail, Norveç, İsviçre çok daha güçlü, arkasındaki sır bu iki faktörün yanındaki çarpanlardır. Üç tane çarpan var. Bir tanesi bu ülkenin stratejik düşünce üretebilme gücüdür. İki, bu ülkenin ürettiği stratejileri planlayabilme gücü.. Üç, planladıklarını hayata geçirme becerisi. Hayata geçirecek siyasi irade olmalı ki bu ülke güçlü olsun.’’ Bu denkleme bakıldığında Türkiye’nin coğrafi açıdan çok güçlü olduğunu belirten Ünaldı, ‘‘Bu sabit verimiz. Strateji üretemiyorsanız ve bu planlamanızı uygulayacak bir siyasi lideriniz yoksa çok güçlü olduğunuz söylenemez’’ dedi. Türk Telekom, ADSL’yi iki kat hızlandıracak Ekonomi Servisi Türk Telekom, Türkiye’de internetten daha fazla yararlanılmasını sağlamak için, kotalı ADSL hizmetinde 1 Ağustos 2006’dan itibaren iki kat daha hızlı bir şekilde bağlantı sağlayacak. Türk Telekom’dan yapılan açıklamada, limitli internet hizmeti alanlar, hangi servis sağlayıcısından hizmet alırsa alsın, artık 512 kilobit yerine 1 megabit hızla internete erişim sağlayabilecek. Yeni uygulamayla, kotalı internet bağlantısına sahip tüm internet kullanıcıları için ADSL’nin iki kat hızlandığı ifade edilen açıklamada, 3, 6 ve 9 gigabayt limitli bağlantıya sahip kullanıcılar yararlanacak. Böylece kotalı internet kullanıcılarına şimdikinden 2 kat daha hızlı internet bağlantısı sağlanacağı belirtilen açıklamada, bağlantı hızlarının artarken kota büyüklüklerinde de herhangi bir değişik olmayacağına işaret edildi. Birleşme operasyonunun ardından P&G’nin toplam satışları yüzde 25 arttı P&G Gillette birleşmesi tamam ? Geçen yıl Gillette’i alarak cirosunu 67.9 milyar dolara çıkaran Procter&Gamble (P&G) Türkiye organizasyonunu 1 Temmuz itibarıyla tamamladı. Ekonomi Servisi P&G ile Gillette’in birleşmesi ile P&G’nin erkek tüketici kapsamı genişleyecek. P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölge Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Saffet Karpat, Gillette operasyonundan sonra P&G’nin satışlarını tüm dünyada yüzde 25 arttırdığını söyledi. Türkiye’nin faaliyet gösterdikleri 180 ülke arasında 12’nci sırada olduğunu bildiren Karpat, Türkiye’de bugüne kadar 400 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını açıkladı. Karpat, ‘‘Her yıl 4050 milyon dolar yatırım yapıyoruz. Ve bu yatırımlar hep sürecek’’ dedi. Karpat, P&G olarak Türkiye deterjan pazarında yüzde 40, kâğıt pazarında da yüzde 30’un üzerin P & G ’ N İ N T Ü R K İ Y E S AT I Ş G R A F İ Ğ İ * Her saniyede 5 bebek Prima ile bezleniyor. * Saatte 40 bin adet Orkid kullanılıyor. * Günde 60 bin kişi P&G şampuanları ile saçlarını yıkıyor. * Saatte 10 ton çamaşır P&G de pazar payına sahip olduklarını bildirdi. Kadını çok iyi tanıyan P&G ile erkeği iyi bilen Gillette’in birleşmesiyle dünyada daha yaygın ve daha güçlü olacaklarını dile getiren Karpat, her iki şirketin de marka yaratma konusunda çok başarılı olduğunu ifade etti. deterjanlarıyla yıkanıyor. * Günde 2.5 milyon kişi İpana ile dişlerini fırçalıyor. * Dakikada 29 Duracell pil satılıyor. * Günde 56 bin erkek Gillette tıraş bıçağı kullanıyor. de günde 1000 ton toz deterjan, 5 milyon adet çocuk bezi ve 5 milyon adet hijyenik ped ürettiklerini vurguladı. P&G Pazarlama Direktör Yardımcısı İhsan Karagöz de, Gillette’in tıraş bıçağında jenerik bir marka olduğunu söyledi. Haftalık tıraş sıklığının Türkiye’de 2.3 olduğunu kaydeden Karagöz, ‘‘Ustura tarzı bıçaklar satışların yüzde 10’unu oluşturuyor. Sistem grubu dediğimiz ıslak tıraşta kartuşlu ürünlerin payı da yüzde 8 civarında. Kullanıcı sayısı yüzde 1012. Türk erkeği ayda iki bıçak kullanıyor’’ dedi. Uydu sistemi ihale yolunda ANKARA (AA) Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), keşif ve gözetleme uydu sistemi için ihale açtı. SSM, ‘‘Göktürk RFP’’ adı verilen keşif ve gözetleme uydu sistemi ihale programını belirlerken proje, yörüngede teslim edilecek bir adet elektroptik gözleme uydusu, bir adet sabit yer istasyonu ve bir adet mobil yer istasyonunun oluşumunu kapsıyor. Türkiye’de 23 markaları var Karpat, Türkiye’de her dakika 500’den fazla P&G ürününün satın alındığını belirterek Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde üç üretim tesisin K AY I S I N I N D N A’ S I Ç I K A R I L D I Malatya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Kadir Uğurtan Yılmaz, uluslararası sahada izinsiz kullanımların önüne geçebilmek için Malatya kayısı çeşitlerinden 94’ünün DNA’sını çıkardı. Malatya kayısısının kimliğini ortaya çıkarmaya yönelik projesine TÜBİTAK’tan destek sağlayan Yılmaz, AA muhabiri Gökmen Şireci’ye yaptığı açıklamada, ‘‘Danışman hocalarım ve araştırmada bana yardımcı olan mühendis arkadaşlarımla çok yoğun çalışmalarımız sonunda kayısılarımızın DNA’larını çıkarmayı başardık. Şimdi çıkardığımız bu DNA’ları çeşit ve tip bazında parmak izi yöntemleriyle tanımlamayı sağlayan RAPD, ISSR ve SSR gibi DNA tanımlama yöntemlerinde kullanıp kayısılarımızı sadece dış görüntüleri ile değil, genetik yapılarıyla da tanımlıyoruz. Çalışma herhangi bir sorun yaşanmazsa bu yılın sonu itibarıyla tamamlanacak’’ dedi. Proje, yerli kayısı çeşitlerinin başka ülkelerde ıslah amacıyla kullanımının önüne geçmeyi amaçlıyor. A K A R YA K I T Z A M M I N A B O Y K O T Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Başkanı Ali Çetin, akaryakıt ürünlerine yapılan zamları eleştirirken ‘‘10 Eylül’de hükümete ihtar vereceğiz. Tüketiciler o gün, akaryakıt istasyonlarına gitmeyecek’’ dedi. Çetin, Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nda düzenlediği basın toplantısında, akaryakıt zamlarına karşı başlatacakları kampanya hakkında bilgi verdi. Türkiye’nin akaryakıt zamları konusunda dünya lideri olduğunu savunan Ali Çetin, ülkeyi, Norveç, İngiltere ve Almanya’nın izlediğini, ancak ücret gelirine bakıldığında Türkiye’nin bu ülkelerin ‘‘tozuna bile yetişemediğini’’ söyledi. Önceki hükümet döneminde litresi 1.56 YTL’ye alınan 95 oktan benzinin bugün 3.080 YTL’ye ulaştığını belirten Çetin, şöyle konuştu: ‘‘Bu zamlar, Ortadoğu’daki olaylar ve benzerleriyle izah edilemeyecek kadar fahiş zamlar. Zamların tek sebebi ise kayıt dışılığa göz yumulması sonucu dolmayan Hazine’nin tüketiciler soyularak doldurulmasıdır. Kayıt dışılığa bilerek göz yumulmakta, kaçırılmasına olanak sağlanan vergiler ise tüketiciler soyularak telafi edilmektedir. Akaryakıt fiyatlarının üçte ikisi ÖTV, KDV ve EPDK payıdır. Yani dolaylı vergidir. ’’ YA L I T I M Y Ü Z D E 2 0 B Ü Y Ü D Ü Yalıtım sektörü, mart ayından itibaren hız kazanan üretim ve satışlar sayesinde, 2006 yılının ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 büyüme gösterdi. Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Genel Koordinatörü Ertuğrul Şen, sektörde talep fazlalığının doğmaya başladığını kaydederek Türkiye’nin yalıtıma yaptığı yatırımla 2005 yılında 420 milyon YTL tasarruf sağladığını söyledi. Tüketici faizlerindeki yüzde 1.0’lerde olan aylık oranların hızla yüzde 2.0’lere tırmanmasının, mayıs ayında inşaat sektörünü olumsuz etkilediğine işaret ederek ancak bu gelişmelerin yalıtım sektörüne olumsuz bir yansımasının olmadığını ifade etti. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle