17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUZ 2006 PERŞEMBE 4 ALİ SİRMEN HABERLER BAŞBAKAN’A TEPKİ DÜNYADA BUGÜN CHP, “El Kadı’ya kefilim” diyen Başbakan Erdoğan’a sert tepki gösterdi: Tarihimizde Lenin’in Seçkin Yeri Politikacı ile devlet adamı ayrımı çok ince bir çizgiyle belirlenir. Ülkemizin önemli sorunlarından biri de, politikacılarının çok azında, muhalefetteyken bile devlet adamlığı yeteneği ve davranışları bulunmasına karşın, çoğunluğunun devlet sorumluluğunu yüklendiği zaman bile gereğini yerine getirememesi, devlet adamı niteliği kazanamamasıdır. Politikacının devlet adamlığına geçişini sağlayan etkenlerden biri de ülkesinin olduğu kadar, içinden geldiği siyasi kuruluşun kültür birikimidir. Asker kökenli politikacılar arasında, devlet adamlığı niteliğini kolayca yakalayanların çoğunlukta olması bundan kaynaklanır. Kenan Evren ve benzeri istisnalar tabii ki kuralı bozmazlar. Politikacı, popülistleştikçe devlet ciddiyetinden uzaklaşır, laubalileştikçe temsil ettiği makamın vakarı yerine, kendi yapısını ortaya koymaya başlar. Bütün bu açıklamalardan sonra, TBMM Başkanı Bülent Arınç’tan, tarihimizde Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Fahri Korutürk, Ahmet Necdet Sezer, Necdet Uğur, Kamran İnan gibi politikacılarımızda gördüğümüz, seçkin devlet adamlığı örneğini beklemenin yersiz olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım. ??? Bülent Arınç’ın, son Moskova ziyareti sırasında Lenin’in mozolesi önünde yarattığı skandalın ne ilk ne de son olduğunu hepimiz biliyoruz. Her fırsatta, Türk basınına çatmasının da yadırganacak bir yönü yok. Kişiliği yüzünden olmasa bile, işgal ettiği makam açısından Sayın diyeceğimiz Arınç, Kızıl Meydan’daki mozole önünde, Lenin’i ölü görmek ne güzel, buyurmuş. Sayın Arınç, tabii ki kişisel düşüncelerinde özgürdür, ama orada TBMM adına konuşmakta olduğu için sözlerine dikkat etmek zorundadır. Orada bulunan has gazeteci dostum, Milliyet’in Moskova Bürosu Temsilcisi Cenk Başlamış da olayı kamuoyumuza duyurmuştur. Tabii Moskova skandalının TBMM Başkanı’ndan gelmesi çok da acı olmuştur. Hiç kuşku yok ki, artık Lenin’in kendi ülkesinin tarihindeki yeri, komünist rejimin yıkılmasından sonra, öncesine oranla çok daha başkadır. Lenin’in teorisinin iflas ettiği, uygulamasının yıkıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Geçen hafta mezarı başında anılmış olan Türkiye’nin önde gelen sosyalistlerinden Mehmet Ali Aybar’ın da isabetle belirttiği gibi, rejimin bütün kötülüklerini Lenin sonrasına bağlamak, Lenin’in modelindeki yanlışları görmemek de bizi yanılgıya sürükler. ??? Ama Lenin’in bizim tarihimizde çok seçkin bir yeri vardır ve o eskiden bu yana hiç değişmemiştir. Türk Kurtuluş Savaşı başladığı sırada, Bolşevik Rusya’nın başında olan Lenin, Mustafa Kemal’in önderliğindeki hareketi ekonomik olarak destekleme ve silah gönderme kararı almıştır. Lenin’in bu kararı almasının nedeni, Mustafa Kemal’in ülkesinin bağımsızlığı için emperyalizme karşı verdiği mücadele kadar, O’nun İngilizlerin ‘‘Kafkas Seddi’’ projesine karşı çıkıp, emperyalizme karşı Lenin ile kader birliği etmesinin de etkisi vardır. Bunu yaparken ne Mustafa Kemal geleceğin Türkiyesi’ni sosyalist bir çizgiye sokmaya çalışıyordu, ne de Lenin ondan böyle bir girişim bekliyordu. Nitekim Sovyet devriminin lideri, Türkiye’ye gönderdiği Büyükelçisi İ. Aralov’a bu hususu açık bir biçimde anlatmıştı. Vladimir İliç Lenin’in bu tavrı, 1920 Baku Kongresi’nde hem Sultan Galiev, hem de Hindistan Delegesi Leroy tarafından eleştirilmiştir de... SSCB’den Türkiye’ye yönelik emperyalist politikalar olmamış mıdır? Olmuştur, ama onun sorumlusu Lenin değil, çok daha sonra, 2. Dünya Savaşı sırasında, Stalin’dir ve Türkiye bu isteklere karşı dururken, büyük özverilerde bulunmuş, kimi çevrelere büyük ödünler vermek zorunda kalmıştır. Ama Sayın Arınç’tan devlet adamı olmasını bekleyemeyeceğiniz gibi, tüm bunları bilmesini beklemeniz de çok yanlış olur. Delikanlı gibi açıkla ? CHP Grup Başkanvekili Koç, Erdoğan’ı El Kadı dosyasının yeniden açılmasını engellemek için savcıları etkilemeye çalışmakla suçlarken Kılıçdaroğlu da ‘‘Başbakan, uluslararası skandala yol açacak bir itirafta bulundu’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, BM Güvenlik Konseyi’nin ‘‘terör örgütleri ve terorizme destek verenler’’ listesine aldığı Yasin El Kadı’ya ‘‘kefil’’ olduğunu açıklayan Başbakan Tayyip Erdoğan’a sert tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Erdoğan’a ‘‘Başbakan olarak, bu hayırsever ve arkadaşınız işadamına, BM Güvenlik Konseyi’nce yapılan haksızlığı gidermek için ilgili Bakanlar Kurulu kararını kaldıracak mısınız’’ sorusunu yöneltti. Haluk Koç, Yasin El Kadı ve aralarında Başbakan’ın Danışmanı Cüneyd Zapsu’nun da bulunduğu Türkiye’deki ortakları hakkında suç duyurusunda bulunan milletvekilleri Atilla Kart ve Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Meclis’te düzenlediği basın toplantısında El Kadı’ya ‘‘kefil olduğunu ve kendisi kadar inandığını’’ açıklayan Erdoğan’a yanıt verdi. Bakanlar Kurulu’nun Resmi Gazete’de yayımlanan 2001 tarihli kararıyla, Yasin El Kadı’nın bütün para, mal, hak ve alacaklarının dondu ‘İnanmıyorsa kararı iptal etsin’ ? Prof. Dr. Günday, Erdoğan’ın El Kadı’yı ‘‘hayırsever’’ olarak nitelendirdiğini anımsatarak ‘‘Yanlış bir karar alındığını düşünüyorsa yapacağı şey, yeni Bakanlar Kurulu kararıyla bu kişiyi listeden çıkartmaktır ” dedi. İLHAN TAŞCI Bakanlar Kurulu’nun Resmi Gazete’de yayımlanan 2001 tarihli kararıyla, Yasin El Kadı’nın bütün para, mal, hak ve alacaklarının dondurulduğu belirtildi. Koç, internet sitesinde bu Resmi Gazete sayfasının boş olduğuna dikkat çekti. rulduğunu anımsatan Koç, Başbakanlık’ın internet sitesinde bu tarihli Resmi Gazete sayfasının boş olduğuna dikkat çekti. Koç, Bakanlar Kurulu’nun 2004, 2005 ve 2006 yıllarında aynı yöndeki kararlarının, Resmi Gazete’de yayımlanmadığını da ifade etti. rulu kararını anımsatan Koç, Erdoğan’a şu soruları yöneltti: ‘‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ne zamandan beri hayırsever işadamlarının malvarlıklarını dondurdu? Siz Başbakan olarak, bu hayırsever ve arkadaşınız işadamına, BM Güvenlik Konseyi’nce yapılan haksızlığı gidermek için Ecevit hükümetinin aldığı Bakanlar Kurulu kararını kaldıracak mısınız? Sayın Başbakan söyleşisinde, bir yayın grubu deyimi kullandıktan sonra ‘Boşuna uğraşmasınlar, biz bunların derdini biliyoruz. Ben sabırlı gidiyorum. Açık ve net söylüyorum: Vakti geldiğinde kesinlikle açıklayacaklarım, inanıyorum ki o zaman milletimi çok daha rahatlatacak ama onları da hoplatacaktır’ diyor. Uygar bir ülkenin başbakanı, şantaj yapmaz. Başbakan olarak varsa bir bildiğin oturur adam gibi açıklarsın’’ Usame bin Ladin’in ‘‘iyi ilişkiler içinde olduklarını’’ açıkladığı Wa’el Julaidan’ın da El Kadı’nın en yakın adamı olduğuna dikkat çeken Koç, Erdoğan’a ‘‘Julaidan’a da kefil olacak mısınız’’ diye sordu. CHP İstanbul Milletvekili Kılıçdaroğlu da ‘‘Ya Başbakan hatalı ya da BM, Başbakan’ın dediği gibi hayırsever bir işadamına terör listesinde yer veriyor. Bu çok ciddi bir açmaz. Başbakan, uluslararası skandala yol açacak bir itirafta bulundu’’ dedi. Bakanlar Kurulu kararı Erdoğan’a sorular yönelten Koç, Yasin El Kadı adının, BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarında, terör örgütü El Kaide’ye destek verenler arasında geçip geçmediğini sordu. Erdoğan’ın ‘‘hayırsever işadamı’’ diye nitelendirip kefil olduğunu açıkladığı El Kadı ile ilgili Bakanlar Ku CHP’Lİ GAZALCI Parçalanma planı Meclis gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde yer alan emekli albay Ralph Peters’in Türkiye ve Ortadoğu’ya yönelik ‘‘parçalama planı’’nı TBMM gündemine taşıdı. Gazalcı, Cumhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu Peters’in yazısında Türkiye’nin doğusundaki toprakların beşte birinin ‘‘işgal edilmiş’’ sayıldığı ve bu toprakların ‘‘Özgür Kürdistan’a ve Ermenistan’a verilmesi gerektiği’’ yönündeki ifadelere dikkat çekti. Gazalcı, TBMM Başkanlığı’na verdiği önergesinde Başbakan Tayyip Erdoğan’a Türkiye’nin stratejik ortağı olduğu ileri sürülen ABD’nin ‘‘1863 yılından bu yana kesintisiz olarak yayımlanan Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde Türkiye’nin parçalanmasını öngören yazının yayımlanmasıyla’’ ilgili değerlendirmesini sordu. Gazalcı ayrıca şu sorulara da yanıt istedi: ‘‘Ülkemizin parçalanma senaryoları sergilenen bu yazının Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın ‘ortak vizyon belgesi’nin yayımlandığı bir zamana denk gelmesi bir rastlantı mıdır? ’’ ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi gibi inandığını söylediği Yasin el Kadı Bakanlar Kurulu’nun teröri finanse edenler listesinde yer alırken, iktidar kararın kaldırılmasına dönük adım atmaya çekiniyor. İdare hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday, Erdoğan’ın El Kadı’yı ‘‘hayırsever’’ olarak nitelendirdiğini anımsatarak, ‘‘Yanlış bir karar alındığını düşünüyorsa yapacağı şey, sorumluluğu almak suretiyle yeni Bakanlar Kurulu kararıyla bu kişiyi listeden çıkartmaktır. Bunu yapmadıkça karar geçerlidir’’ dedi. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, El Kadı’nın listeden çıkmadığı sürece terörü finanse eden kişi olma özelliğinin, Erdoğan ‘‘iyi insandır’’ demesi ile ortadan kalkmayacağını vurguladı. 11 Eylül saldırılarının ardından BM Güvenlik Konseyi, ‘‘terör örgütlerinin ve terorizmi finanse eden kişi ve kuruluşların malvarlıklarına dondurulmasına ilişkin’’ aldığı kararları Türkiye’ye de ileterek, gerçek ve tüzelkişilerin banka ve diğer mali kurumlardaki malvarlıklarının dondurulmasını istedi. Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükümet tarafından da bu karar 30 Aralık 2001 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak El Kadı’nın da içinde yer aldığı listedekiler terörü finanse eden kişiler olarak kabul edilmiş oldu. Bu karar uyarınca Erdoğan’ın ‘‘Hayırsever olmaktan başka hiçbir özelliği olmayan bir insandır’’ dediği El Kadı’nın 3 trilyon lirasına tedbir konuldu. Yasin el Kadı’nın 39. sırada yer aldığı listenin en başında, 11 Eylül saldırılarından sorumlu tutulan El Kaide, 12. sırasında ise Usame bin Ladin bulunuyor. ‘Sorumluluk alıp çıkarsın’ İdare hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday, Yasin el Kadı’nın terörü finanse edenler listesinin yer aldığı Bakanlar Kurulu kararının bir önceki hükümet döneminde yayımlanmış olsa bile bu iktidarı da bağlayacağını vurgulayarak, ‘‘Yürütmede süreklilik esastır. ‘Eski hükümet kendi adına bu kararları aldı’ denilemez. Hangi hükümet olursa olsun, bu Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin kararıdır’’ dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın El Kadı’yı ‘‘hayırsever, iyi insan’’ olarak tanımladığını anımsatan Günday, ‘‘İyi bir insan, hayırlı bir insan olduğunu düşünüyorsa yapacağı şey, sorumluluğunu almak suretiyle yeni bir Bakanlar Kurulu kararıyla bu kişiyi listeden çıkarmaktır. Yanlış bir karar alındığını düşünüyorsa gereğini yapar. İstenirse Bakanlar Kurulu kararı kısmen ya da tamamen ortadan kaldırılabilir. Ama bunun sorumluluğu hükümete düşer. Yanlış bir karar alındığını düşünüyorsa, Bakanlar Kurulu kararı yürürlükten kaldırılır. Bunu yapmadıkça eski karar geçerlidir’’ diye konuştu. Kireçburnu’nda 1993’te açılan NaNadir Nadi Parkı’nın adı değiştirildi Sarıyer dir Nadi Parkı, AKP’li Sarıyer Belediyesi’nce adı değiştirilerek ‘‘Haydar Aliyev Parkı’’na dönüştürüldü. İstiklal Marşı ve Azeri ulusal marşının okunmasının ardından başlayan törende konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, parkın açılışının iki ülke arasındaki dostluğun bir belirtisi olduğunu vurgulayarak ‘‘Türk ulusunun Haydar Aliyev’in anısını içinde yaşıyor ve anıyor. Bu anma, iki devlet, tek millet olan Türkiye ve Azerbaycan’ın arasındaki kardeşliğin önemini gösteriyor’’ diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ise açılan park ile sadece merhum Haydar Aliyev’in anısının yaşatılmayacağını belirterek ‘‘AzeriTürk dostluğunun ve iki devlet, bir millet anlayışının simgesi olacaktır’’ ifadesini kullandı. İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin katıldığı törende konuşmaların ardından parkın ortasına dikilen Haydar Aliyev’in heykeli ve parkın bulunduğu caddenin yeni adı olan ‘‘Haydar Aliyev Caddesi’’nin açılışı yapıldı. (Fotoğraf: BARIŞ MUMYAKMAZ) asirmen?cumhuriyet.com.tr DHKP/C DAVASI SÜRÜYOR Baykal, Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’nun El Kadı kararını yok saymasına tepki gösterdi Kartal’ın tahliye isteği reddedildi İstanbul Haber Servisi Yasadışı DHKP/C örgütünün üst düzey yöneticilerinden Ercan Kartal’ın tahliye talebi reddedildi. 12 yıldır yargılanan Ercan Kartal’ın ‘‘Sabancı suikastı’’nın talimatını verdiği gerekçesiyle yeniden yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan sanık avukatları, müvekkilleri ile görüşemediklerini söyleyerek esas hakkında savunma yapmadılar. Avukat Güçlü Sevimli, Kartal’ın avukatları ile görüşürken yanlarında bir gardiyanın bulunduğunu kaydederek savunma haklarının engellendiğini, bu nedenle dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etti. Avukat Taylan Tanay da, müvekkilinin 12 yıllık tutukluluğun AİHS’nin makul sürede yargılama ilkesini ihlal ettiğini vurgulayarak tahliye talebinde bulundu. Duruşmada söz alan sanık Ercan Kartal ise, ‘‘DHKP/C tutsakları olarak İsrail’in Filistin’e yönelik vahşi terör saldırılarını protesto ediyoruz. Yaşasın Filistin halkının onurlu direnişi’’ dedi. Mahkeme heyeti, Kartal’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma, ileri bir tarihe ertelendi. ‘Kefilliğinin arkasında ne var?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Yasin el Kadı’ya ilişkin açıklamalarını değerlendiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Bakanlar Kurulu kararı bulunduğu halde El Kadı’nın banka hesapları ile ilgili olarak taahhüt ettikleri işlemlerin yapılmadığını belirterek ‘‘Şimdi Başbakan’ın açıklamasıyla niçin yapılmadığını anlamış bulunuyoruz’’ dedi. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan ile CHP Genel Merkezi’nde görüşen Baykal, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal, Başbakan Erdoğan’ın, adı BM teröre destek verenler listesinde yer alan El Kadı’ya ilişkin açıklamalarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, Erdoğan’ın açıklamalarının muhatabının BM olduğunu söyledi. BM’nin elindeki bütün istihbarat imkânlarını değerlendirerek bir liste hazırladığını ve bu listede El Kadı’nın da yer aldığını anlatan Baykal şöyle devam etti: Yargıyı etkileyecek konumda Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Erdoğan’ın ‘‘iyi kişi’’ dediği El Kadı’nın terörü finanse edenler listesinden çıkmadığı sürece finansör sıfatının ortadan kalmayacağını vurguladı. Kaboğlu, ‘‘BM kararı yanlış ise gerekli dosyayı hazırlayıp kararı kaldırırsınız. BM kararına karşın ‘iyi kişidir’ demek, BM üyesi olan bir ülkenin başbakanının takınacağı tavır değildir. Böyle bir açıklamaya hakkı ve yetkisi de yoktur’’ dedi. Prof. Dr. Kaboğlu, yargıyı en çok etkileyecek konumda olanın yürütme erki olduğuna dikkat çekerek ‘‘Dosyanın açılıp açılmama olasılığının yaşandığı bu süreçte ‘Başbakan olarak bağımsız yargının vereceği, vermesi muhtemel karar konusunda benim açıklama yapmam doğru değil. Bekleyelim, açıklamalarım yargıyı etkileyecek zemine çekilebilir’ demesi beklenirdi. Hukuk devletine saygılı bir başbakanın bunu yapması beklenirdi’’ diye konuştu. ‘Hayırseverlikten yararlananlar olabilir’ ‘‘Sayın Başbakan’ın, BM’nin değerlendirmesini tersine çevirecek bir istihbaratı varsa bunu derhal BM’ye aktarmalıdır. BM’nin içine düştüğü şını, dostluğunu, yakınlığını öne sürerek kendi yargılarını temel alarak BM’nin ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin aldığı kararı yok saymak çok şaşırtıcı bir tablodur. Niçin Başbakan bu konuda birdenbire bu kadar şahsi bir angajman içine girme gereği duydu? Bunun arkasında ne var? Bunu dikkatle izlemek lazım.’’ dı’nın hayırsever biri olduğunu söylediğini belirten Baykal, ‘‘Belki Türkiye’de de bu yardımseverlikten payını almış olanlar bulunabileceğini’’ söyledi. Karışık, karanlık ilişkiler Baykal, ‘‘Bir Bakanlar Kurulu kararı bulunduğu halde bu kişinin banka hesaplarıyla ilgili olarak taahhüt ettiğimiz işlemler yapılamamıştır. Şimdi Başbakan’ın açıklamasıyla niçin yapılamadığını anlamış bulunuyoruz. Sistem işlememiştir. Bu konuda işlememiştir. Çünkü Başbakan’ın bu konuda kişisel kanaati, Bakanlar Kurulumuzun ve BM’nin kararına engel olmuştur. Sayın Başbakan, kişisel anlayışını dayatmayı başarmıştır. Bu tabii çok tartışmalı bir durum yaratacaktır’’ diye konuştu.Baykal, El Kadı’nın Türkiye’deki ilişkilerinin dikkatle incelenmesi gerektiğini belirterek ‘‘Karışık, karanlık ilişkilerin bulunduğu anlaşılmıştır’’ dedi. ? CHP lideri, El Kadı’nın banka hesapları ile ilgili taahhüt ettikleri işlemlerin yapılmadığını anımsatarak “Şimdi Başbakan’ın açıklamasıyla niçin yapılamadığını anlamış bulunuyoruz. Çünkü Başbakan’ın kişisel kanaati, Bakanlar Kurulumuzun ve BM’nin kararına engel olmuştur” dedi. yanılgıya bir an önce son vermelidir. BM’nin kararı dururken ve Türkiye olarak BM kararı doğrultusunda bir Bakanlar Kurulu kararı ile o kişinin banka hesaplarının kontrolü kararlaştırılmışken, Başbakan’ın, kişisel değerlendirmelerini, anlayıBaykal, Erdoğan’ın geçmiş ilişkilerinin sürekli sorgulama konusu olduğunu belirterek eski Afganistan Başbakanı Gülbeddin Hikmetyar ile ilişkisinin kamuoyunu daha önce derinden etkilediğini söyledi. Başbakan Erdoğan’ın El Ka CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle