03 Temmuz 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 TEMMUZ 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 1.6 motorlu otoya yüzde 63.5 vergi sabırları taşırdı ? Otomotiv ihracatında ciddi bir atılım için sıfırdan yeni yatırımlara ihtiyaç olduğunu belirten Özerman, otomotivdeki toplam vergilerin yüksekliğinden yakındı. BURSA (AA) Otomotivde koordinatör birlik konumundaki Uludağ Taşıt Araçları ve Yan Sanayii İhracatçılar Birliği (TAYSİB) Başkanı Erkut Özerman, 1.6 motor gücüne sahip bir otomobilin fabrika çıkış fiyatı üzerindeki vergi yükünün yüzde 63.5’e ulaştığını belirterek bunun kabul edilebilir bir oran olmadığını söyledi. Otomotiv ihracatının yıla düşüşle başladığını, ancak haziran ayındaki yüzde 42’lik artışın sevindirici olduğunu belirten Özerman, kurdaki yükselişin kâr marjlarında bir miktar rahatlama sağlayacağını, ancak buna paralel bir kâr oranından bahsetmenin son derece yanlış olduğunu kaydetti. Otomotiv ihracatında ciddi bir atılım için sıfırdan yeni yatırımlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Özerman, bazı fabrikalardaki yeni model yatırımlarının, kullanılmayan kapasitelerin kullanılır hale getirilmesinden ibaret olduğunu söyledi. Otomotiv sektöründeki toplam vergilerin yüksekliğinden yakınan Özerman, ‘‘1.6 motor gücüne sahip bir otomobilin fabrikadan çıkış fiyatı üzerindeki vergi yükü, yüzde 63.5’e ulaştı. Bu kabul edilebilir bir oran değil. Kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alamayan hükümetler, dolaylı vergilere yükleniyor. En büyük faturayı da otomotiv gibi kayıtlı sektörler ödüyor. Burada yapılması gereken, vergi oranlarını makul seviyelere çekmektir. Birtakım sektörlere KDV indirimi gibi imkânlar sağlanıyor. İndirim yapılacaksa tüm sektörlere yapılmalı’’ dedi. Öbür Dünya Erdoğan hükümetinin halka bu dünyaya ilişkin söyleyecek sözü, verecek umudu tükendikçe, kitleleri öbür dünya, cennet ve cehennemle uğraştırmak üzere siyasal İslama sarılması kaçınılmaz... Yaz tatili siyasal çalışmaları kapsamında kahveye giren milletvekili, Başbakan Erdoğan’ın suçu Fiskobirlik’e atan fındık politikalarını savunmaya kalkışınca vatandaşın ampul parçalama eylemi ile karşı karşıya kalarak kahveyi kaçarak terk etmek zorunda kalıyor. Partiye puan kazandıracak eylem tipine aynı günden örnek ise Kuran kursuna katılan çocukları bir salonda toplamak oluyor. Bolu Belediye Başkanı’nın, kızları türbanlı Kuran kursiyerlerini bir araya getirdiği fotoğrafa bakıyorum.. Oyun çağındaki çocuklar salon toplantısını besbelli kurstan daha eğlenceli bulmuşlar, ağızları kulaklarında.. Başkanın, ‘‘Siz, deniz kenarında oynayarak tatil yapmak yerine camilere koştukça, ülke sağlam temellerle devam eder..’’ nasihatını dinliyorlar. Yine de çocukları bu yaz sıcağında suya dalıp çıkmanın, kırlarda koşup oynamanın keyfi varken saatlerle Kuran ezberlemek üzere kapatmak kolay değil. Gerçi varsıl siyasal İslamcıların çocuklarının hem suya dalıp çıkma, hem de güzel ortamlarda koşup oynama şansları var. Kuran kurslarında toplananlar ağırlıkla varoşun, yoksulun çocukları. Kuran kurslarında başarılı olacaklara verilecek armağanlarla, sıkça dağıtılan şekerlemelerle avunuyorlar. Gerçek şu ki, ABD, AB, IMF, Dünya Bankası, içerden büyük sermayenin de desteğinde, yıpranmış partiler ve liderlere alternatif olarak yakalanmış iktidarın parlak balayı günleri bitti. Yenilik arayan seçmenden denenmemiş imajı ile beslenmiş, aşiret, tarikatlara, siyasal İslama dayanan, ılımlı İslam kimlikli iktidar için parlak yıllar beklenenden, umulandan kısa ömürlü oldu. Destek veren iç ve dış odakların istemlerinin eksiksiz yerine getirilmiş olmasına karşın işlerin iyi gitmemesine, desteğin çekilmesine içten içe şaşıran, burulan AKP kadrolarının tepkileri, Başbakan Erdoğan’ın önlenemez çıkışları, öfkesinde okunuyor. ??? Başbakan Erdoğan birkaç ay öncesinde SSK, Emekli Sandığı, BağKur kaynaklarını altın tepsi ile önlerine açtığı özel hastane, sağlık kurumlarının hükümet olarak aldıkları tasarruf önlemlerine karşı direnmelerine fena halde içerliyor. Aç kurtlar insafsızlığında birkaç ayda her şeyi vurgun, talan etme hırslarını açık etmekte kendisine çıkış yolu arıyor. En sıradan bir hastalık için en pahalı tarama tekniklerinin kullanılıp sigorta sistemlerinin soyulması, bilinen bir sonuç değil mi? Erdoğan’ın halka övünerek sunduğu altın tepsiden vurgun yapılması başka, buna karşı önlem almakla yükümlü iktidarın, sigortalının sağlık, tedavi olma haklarını elinden alan, çok tehlikeli tasarruf adı altındaki icraatı çok başka. Daha şimdiden, birkaç günde bile hastalar sürünmeye başladılar. Verilmeyen ilaç kalemleri ayrı bir dram. Bir çırpıda, özel sağlık kurumlarından kovulan, ortada kalan çaresiz hastaların durumları medyaya yansıdıkça, Erdoğan’ın ona buna çıkışan, bağıran, suçu yükleyen söylemlerine hak veren kalmayacak. Denemesi bedava.. AKP milletvekilleri, yaz tatili siyasi çalışmaları kapsamında hele bir hastane kapılarına gitmeyi, Erdoğan hükümetinin sosyal güvenlikte tasarruf önlemleri doğrultusunda aldığı kararları savunmayı denesinler. Kahveden ampul kırılarak kovalanan milletvekilinden çok daha zor duruma düşeceklerine kalıbımı basarım. Meraklı turşucu, gazetecilik alışkanlığı ile yeniden kamu sağlık kurumlarına yığılan hastalara bu anlamda soru sormaya kalkıştığımda, kararlarının suçlusu benmişim gibi gelen tepkilerden olabilecekleri biliyorum.. AKP milletvekillerine bugünlerde tarlalara inmemelerini öneririm. İnmeye kalkışanlar olsa olsa cennet, cehennem, Müslümanlığa yaptıkları hizmetler üzerinden ancak söz açabilirler. O bile yetmeyebilir. Burnundan soluyan üretici bir biçimini bulup, konuyu kendi sorunları üzerine sorulara kaydırabilir çünkü. Biriki örnek genelleme olamaz elbette. Ancak bugünlerde tarlada buğday, arpa, soğan toplayan üreticilere hal hatır sormaya kalkıştım. Geleneksel sıcak hoş geldini bile unutmuşa benziyorlar. Ne yapıp edip burunlarına gelmiş öfkeleri ile sayıp sövmeye başlıyorlar. Hesaplarına göre topladıkları üründen alacakları paralar, bırakınız bir yılın harcamalarını karşılamayı, borçları ödemeye yetmeyecek.. Özetle AKP iktidarının devamı için, siyasal İslamda takıyye yapılan, bu dünya için umut saçan siyaset yapabilmenin kapıları kapanmışa benziyor. Başbakan Erdoğan’ın ‘‘değişmedik’’ çıkışı boşuna değil. Giderek siyasal İslama, kitlelere bu dünyanın değil, öbür dünyanın nimetlerini vaat etme söylemlerine ağırlık verme, sarılma çıkışları artacak... soner?cumhuriyet.com.tr İtalya’daki fabrikasını Düzce’ye taşıma kararı alan şirket, 30 milyon Avro’luk yatırım yapacak Ferroli, Türkiye’de üretecek ? 240 kişinin istihdam edileceği Düzce fabrikasında üretilecek kombi ve radyatörlerin ortalama yüzde 75’inin ihraç edilmesi planlanıyor. FATMA KOŞAR Erdemir rekor kâr bekliyor Ekonomi Servisi Erdemir, yıl sonu kârlılığının öngörülenin üzerinde gerçekleşerek 200 milyon doları aşmasını bekliyor. Erdemir’den yapı lan açıklamada, Oyak’a devrinden sonra Erdemir ve İsdemir’de üretim rekorları ve yatırımların hız kazandığı bildirildi. Açıklamada, Erdemir’in yeni revize edilen 2006 yılı bütçe rakamlarının, yıl sonu kârlılığının öngörülenin üzerinde gerçekleşerek 200 milyon doları aşacağını gösterdiği belirtildi. GYO’larda yurttaşlık aranmayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sermaye Piyasası Kurulu’nun Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yaptığı değişiklik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğunda Türk vatandaşı olma zorunluluğu ve ortaklıkta tek başına veya bir araya gelmek suretiyle sermayenin asgari yüzde 25’i oranında pay sahibi olan ‘‘lider girişimci’’ tanımı kaldırıldı. Ferroli, İtalya’nın Verona bölgesinde kurulu kombi ve radyatör fabrikasını Düzce’ye taşıyor. Toplam 30 milyon Avro’luk yatırım yapacak olan İtalyan Ferroli, bu yatırım kararında Romanya yerine Türkiye’yi tercih etti. Ferroli Türkiye Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdür Çetin Çakmakçı, buradaki üretimin yüzde 75’inin ihraç edileceğini bildirdi. Ankara’dan ilgili kurumlardan fabrikanın tesisi için onay beklediklerini ifade eden Çakmakçı, basınla sohbet toplantısında, 50 bin metrekarelik alanda kurulacak fabrikada kombi ve radyatör üreteceklerini söyledi. Ortalama 250 çalışan istihdam edeceklerini belirten Genel Müdür Çakmakçı, Türkiye’nin tercih edilmesinde nüfus ve pazarın hâlâ bakir olarak değerlendirilmesi yanı sıra Ferroli Türkiye’nin ciro başarısının da etkili olduğunu dile getirdi. Bu yönde çok çaba gösterdiğini aktaran Çakmakçı, Düzce’de yapılması planlanan üretim üssü ile ilgili şu bilgileri verdi: ‘‘Türkiye’de halihazırda 19 yerleşim biriminde doğalgaz kullanılmaktadır. 2006 yılı içinde gaz verilmesi planlanan yerleşim birimi sayısı ise 28’dir. Türkiye pazarındaki bu hızlı büyüme ile birlikte, Ferroli Grubu Türkiye’de yatırım kararı aldı. Ferroli Türkiye olarak, Türkiye’deki 18. yılımızda böyle bir yatırım müjdesi vermekten mutluluk duyuyoruz.’’ Ferroli Türkiye, 2005 yılında 37 milyon Avro ciro elde ederek yüzde 95 oranında artış kaydetmişti. 2005 yılı rakamları, 2005 bütçesinin yüzde 48 oranında üstünde gerçekleşen Ferroli Türkiye, 2004 cirosunu ise yüzde 188 arttırmıştı. Ferroli Grubu, şu anda İtalya’daki fabrikalarının yanı sıra Fransa, İspanya, Almanya ve Çin’de de toplam üretim sahası 500 bin m2’yi aşan üretim tesislerine sahip. Vali Musa Çolak, Koç Holding Dayanıklı Tüketim ve İnşaat Grubu Başkanı Bülent Bulgurlu, Bozüyük Kaymakam Vekili M. Hulusi Altunel, Garnizon Komutanı Albay Zafer Yalçın, Bozüyük Belediye Başkanı Ahmet Berberoğlu, ek yatırımın açılışını yaptı, fabrikada incelemelerde bulundu. Almanya’daki Schaefer panel radyatör de Bozüyük’e taşındı Demirdöküm Panel’den ek yatırım Ekonomi Servisi Almanya’daki Schaefer panel radyatör üretim fabrikası makine parkının Bilecik’in Bozüyük ilçesine taşınmasıyla ek kapasite arttırımı gerçekleştirilen fabrika, hizmete açıldı. Koç Holding Dayanıklı Tüketim ve İnşaat Grubu Başkanı Bülent Bulgurlu, Bozüyük ilçesinde kurulu Demirdöküm Panel AŞ’de düzenlenen törende, Schaefer firmasının çok kısa sürede panel radyatör fabrikasını tümüyle sökerek 112 TIR’la Bozüyük’e taşıdığını ifade etti. Bulgurlu şöyle konuştu: ‘‘Taşınan ekipmanların önce montajı yapıldı. Daha sonra mevcut tesise entegrasyonu sağlandı. Böylece 1979 yılında bir yılda ürettiğimiz radyatörü bu yıl bir günde üretebilecek hale geldik. Gerekli modifikasyon ve iyileştirmeleri yaparak gelecek yıl kapasitemizi 5 milyon 500 bin metreye çıkaracağız. Bu haliyle Panel AŞ, Demirdöküm’ün ana iş alanlarında büyüme stratejisine uygun olarak dünyanın en büyük üretim merkezi olacaktır. Demirdöküm vizyonuna uygun olarak sürekli büyümeyi hedeflemektedir.’’ Bulgurlu, Bozüyük’teki fabrikalarının kombi, şofben ve termosifon üretiminde Türkiye’nin en yüksek kapasiteli üretim tesisleri olduğunu belirtirken ‘‘Demirdöküm 2010 yılı vizyonunu, dünyada ısı sektörünün ilk 3 firmasından biri olmak üzerine kurmuştur’’ dedi. IF Uluslararası Fuarı ve İstanbul Moda Show çekişmesinde yolları ayrılan sektör yeniden birleşti Tekstil ve hazır giyimcilerden güçbirliği ? Sektörün sorunlarını dayanışma ile aşmak için ‘Tekstil ve Hazır Giyim Konseyi’ kurulmasına varar verildi. idrolik akışkan gücü sektöründe uluslararası sermayeyle birlikte gerçekleştirilen ilk tesis olma özelliği taşıyan yatırım Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’un da katılımıyla hizmete girdi. H Efes Ice piyasada İstanbul Haber Servisi Efes Pilsen yeni ürünü ‘‘Ice’’ birayı ‘‘Efes Ice’’ markası altında Türk bira severlerle buluşturdu. Efes Pilsen tarafından önceki gün Kanlıca’daki A’jia Otel’de gerçekleştirilen etkinlik ile tanıtılan ‘‘Efes Ice’’ın farklı üretim teknolojisi, aromalı yumuşak içimi ve lezzetiyle diğer bira çeşitlerinden farklılık gösterdiği belirtildi. Efes Bira Grubu Türkiye Bölge Başkanı Semih Maviş, lider bir firma olmanın verdiği sorumluluklarla Türkiye pazarını büyütmeye ve geliştirmeye yönelik projelerine devam ettiklerini belirtti. Bosch’tan 25 milyon Avro’luk tesis BURSA (Cumhuriyet) Bosch Rexroth AG’nin Türkiye’deki ilk seri üretim tesisi, Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde törenle hizmete açıldı. Hidrolik akışkan gücü sektöründe uluslararası sermaye ile gerçekleştirilen ilk tesis niteliğindeki tesisin, 25 milyon Avro’ya mal olduğu bildirildi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, açılış töreninde yaptığı konuşmada, Bosch’un yanlış ekonomik politikalar sonucu çıkan kriz dönemlerinde dahi Türkiye’de yatırımlarına ara vermediğini ve yatırımlarını sürekli geliştirdiğini belirterek ‘‘Bosch firması, bizim için eski değil, eskimeyen dosttur’’ dedi. Bosch’un, burada yalnızca bir tesis kurmadığını, aynı zamanda teknoloji transferini de gerçekleştirdiğini vurgulayan Coşkun, bu tür yatırımların kendisini heyecanlandırdığını dile getirdi. Coşkun, Bosch yöneticilerine Anadolu’da ‘‘Türk gibi başla, Alman gibi bitir’’ sözünün sıkça kullanıldığını söylediğini, çünkü Türk insanının yaptığı işe heyecanla başladığını, ancak sonunu olması gerektiği gibi getiremediğini anlatarak, Alman sermayesi, firmaları ve uyguladıkları iş disiplininin, bu açıdan güzel bir birliktelik doğurduğunu ifade ettiğini vurguladı. Coşkun, Bosch ve Rexroth grubunun yaptığı bu yatırımların, diğer dost ülkelerin yabancı sermaye yatırımlarına da örnek olacağına inandığını belirterek bu çerçevede, bir süre önce yıllık ciroları 2 trilyon doları bulan 20 uluslararası kuruluşun başkanlarıyla görüştüklerini anımsattı. Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz ise Alman şirketleri için Bursa’daki yatırımların son derece önemli olduğuna değinerek Almanya’nın önde gelen firmalarının Türkiye’ye güven duymaya devam ettiğini, burada kalıcı olduklarını söyledi. Ekonomi Servisi IF Uluslararası İstanbul Hazır Giyim Fuarı ve İstanbul Moda Show ile yolları ayrılan tekstil ve hazır giyimciler, sektörün sorunlarını birlikte aşmak amacıyla ‘‘Tekstil ve Hazır Giyim Konseyi’’nde bir araya geliyor. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nden (İTKİB) yapılan açıklamaya göre dövizdeki dalgalanma ve hammadde fiyatlarında meydana gelen artışların sektöre etkilerini görüşmek üzere, tekstil ve hazır giyim sektörü bünyesinde boya, iplik, kumaş, fason, konfeksiyon, örme ve nakış alanlarında faaliyet gösteren dernek başkanları ve temsilciler, İTKİB öncülüğünde İstanbul’da bir araya geldi. Konsey temmuz ayının son haftasında ilk toplantısını yapacak. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, sektörün sorunlarını aşabilmesi için bir araya gelmesi gerektiğini söyledi. Satıcı, ‘‘Birbirimizi hırpalamadan rekabet avantajlarımızı geliştirmeliyiz’’ dedi. İHKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da artık krizlerle anılan bir sektör olmayı istemediklerini belirterek sorunları dayanışmayla aşacaklarını dile getirdi. Türk tekstilinin New York başarısı Ekonomi Servisi Bu yıl 10.’su düzenlenen New York Türk Tekstil Ürünleri Fuarı gerçekleşti. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İTKİB) tarafından Manhattan’da Grand Hyatt Oteli’nde düzenlenen fuarda 36 Türk kumaş firması temsil edildi. Altınyıldız, Dynamo Denim, Anteks, Almado, Kipaş ve Söktaş gibi önemli ihracatçı firmaların kumaş örneklerinin sergilendiği fuar, New York’ta beş yıldır yılda iki kez düzenleniyor. Dün sona eren fuara, Amerikalı moda devlerinden Tommy Hilfiger, Donna Karan, Ralph Lauren, Liz Claiborne, Nautica, GAP, Banana Republic, American Eagle, Burlington ve Ann Taylor ile DNR ve WWD gibi markalar da katıldı. Türk Tekstil Ürünleri Fuarı, New York’tan sonra Londra’da 34 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle