23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 21 23 19 21 25 26 27 27 20 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 22 19 21 20 23 22 26 28 27 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B B B B PB 32 27 33 34 31 34 26 25 27 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Kuzey ve İç Ege, göller yöresi, İç Anadolu’nun kuzey ve batısı, Karadeniz ile Antalya çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı yurdun batı ve iç kesimlerinde azalırken diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo B 25 Helsinki B 12 Stockholm PB 22 Londra PB 26 Amsterdam B 24 Brüksel B 24 Paris B 25 Bonn PB 23 Münih B 21 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y Y Y Y Y PB Y Y 24 21 35 20 21 20 23 25 24 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB B PB B PB B PB B B 17 34 33 37 32 28 32 31 32 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada meye çağırmasının altında yatan nedenler henüz aydınlığa kavuşmadı. Görüşme, Eryaman çetesinin TSK ile bağlantılı olduğu yolunda polis marifetiyle sızdırılan haberlere askersel tepkinin giderek yoğunlaşmasından sonra hükümette oluşan telaşın eseri midir? Yoksa RTE’yi askere güvence vermeye zorlayan bir başka neden mi var? Baykal’ın ‘‘sakın ha’’ ihtarından sonra ana muhalefetten gelen, iktidarda 30 Ağustos’a doğru TSK’de ‘‘terfilere müdahale etmek’’ düşüncesinin oluştuğu ve bunun TSK tabanına doğru hızla yayıldığı savları mı? RTE, yazıldığına göre Org. Özkök’e ‘‘birkaç TSK mensubunun suça karışmasının Türk ordusuna mal edilemeyeceğini ve soruşturmanın tamamen hükümetin dışında yürüdüğünü’’ söyledikten sonra, ‘‘ancak bu meselenin TSK’ye karşı bir operasyon gibi algılanmasından da rahatsız olduğunu’’ eklemiş. Acaba RTE’nin gerçek duyguları ve düşünceleri Org. Özkök’e aktardığı gibi mi? ??? Gerçekten RTE askere karşı ‘‘derin komplonun’’ veya güncel tanımıyla ‘‘dezenformasyon’’ girişimlerinin dışında ve bu girişimlere karşı ise; Org. Özkök’e kapalı kapılar arkasında bu duygu ve düşüncelerini söyleyeceği yerde hemen her gün iki üç kez göründüğü TV ekranlarına çıkar ve.. gazetelere sızdırılan bu açıklamayı açıktan yapabilirdi. CHP’nin savladığı gibi ‘‘TSK’deki terfilere müdahale etmediğini’’ kanıtlama telaşında olduğunu gösteren bir diğer veri; Genelkurmay Başkanlığı’na kimin atanacağını işleyen başkent kulislerinde hâlâ canlılığını koruyan kimi senaryoları yalanlamaya çalışan söylediyse içeriği belli olmayan sözleri. Dediği şu: ‘‘Teamüllere uyacağız, uymak istemeyenle birlikte olmayacağız.’’ Şu soru hemen akla takılmaz mı: Başbakan açıkladığına göre, demek ki teamüllere uymak istemeyenler de var! Org. Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’na gelmesini hem askersel yetenekleri, hem de TSK’de yıllardır uygulanan teamüller emrediyor. Asker kanadında bu konuda sıkıntı yok. Geriye kim kalıyor? Org. Büyükanıt’ın kararnamesini imzalayarak Cumhurbaşkanı’nın onayına sunacak olan hükümet! RTE, teamüllere uymak istemeyenlerden söz ederek değişik bir uygulamaya açık kapı mı bırakıyor? ??? Zira bu hükümet yasalar veya teamüller gereği doğrudan yapamadıklarını dolaylı yoldan gerçekleştiriyor. Org. Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’na karşı çıkmadığını göstermek, ama terfilere müdahale ederek yeni komutanın hareketlerini engelleyecek bir ‘‘çevre’’ oluşturmak! Baykal, acaba böyle bir olasılığın gerçekleşmesini engellemek amacıyla mı ‘‘TSK’de terfilere müdahale edilebilir’’ dedi? Üzerinde durulması gereken bir olasılık. RTE’nin önceki gün Vatan’da yayımlanan bir haber doğrultusunda neden hareket etmediği de ayrı bir konu, bir soru. Yalanlanmayan bu habere göre RTE; AKP grubunda çetelerle ilgili açıklamalar yaparken şu cümleyi okumadan atladı: ‘‘Kurumların içinden bazı kişilerin hukukun dışına çıkıyor olmaları, ki bu ancak yargı kararıyla tespit edilir, o kurumlara mal edilemez.’’ RTE’nin, Org. Özkök’e kapalı kapılar arkasında söylediğini anlam itibarıyla aynen ifade eden bu cümleyi TV’lere açık bir AKP grup toplantısında söylemekten kaçınmasının bir anlamı olmalı. Bugün öyle yarın böyle... Bu iktidarla neden olmasın? Selek’e 8 yıl sonra beraat ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY rumuna tutuklu sanıklar Abdülmecit Öztürk, İsa Kaya ve Alaattin Öget katıldı. Duruşmaya gelmeyen Pınar Selek’i babası Alp Selek ile birlikte diğer avukatları savundu. Alp Selek iddiaların komplo olduğunun ortaya çıktığını kaydetti. Sanık Öztürk, patlama ile ilgisinin olmadığını ifade etti. Mahkemeyi tanımadığını söyleyen sanık Öget ise, ‘‘PKK üyesi olmaktan gurur duyuyorum.Ancak bu eylemi biz yapmadık. Bizim tarzımız bellidir. Eylemi yapsaydık gururla üstlenirdik. Diğer sanıkları da tanımıyorum’’ diye konuştu. Sanık Kaya da, mahkemenin vereceği kararın, Türkiye’nin aydınlanma çabalarına katkı sağlayacağına inandığını kaydetti. Bomba mı, değil mi? Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Mısır Çarşısı’ndaki patlamanın nedenine ilişkin gerek soruşturma aşamasında tutulan tutanakların, gerekse yargılama sırasında birçok kez sunulan uzman bilirkişi raporlarının incelendiğini kaydetti. Bu raporlar arasında çelişkilerin olduğunu, birbirlerini doğrular nitelikte olmadıklarını kaydederek, mahkemece yapılan tüm araştırmalara ve verilen ara kararlara karşın, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilemediği kaydedildi. Dosyadaki delil, belge ve raporlar dikkate alındığında bu raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesinin mümkün olamayacağı ifade edilerek, ‘‘Bu haliyle Mısır Çarşısı’ndaki patlamanın bombadan mı, yoksa tüpgazdan mı kaynaklandığının tam olarak tespiti mümkün olmamıştır’’ denildi. Bu nedenle sanıklar Pınar Selek ve Öztürk’ün Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği belirtildi. Zamanaşımı uygulandı Mahkeme heyeti, Erdal Nayır’ın örgüt adına öldürülmesi ve Küçükyalı’da bir parka bomba konulmasına ilişkin sanıklar Öztürk, Kaya ve Öget’in ‘‘devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemde bulunmak” suçunu işlediklerini kaydederek Öztürk ve Kaya’yı duruşmalarda gösterdikleri saygılı tutumları nedeniyle 37 yıl müebbet hapse mahkum etti. Hakkında iyi hal indirimi uygulanmayan Öget ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklar Kadriye Kübra Sevgi ve Heval Öztürk’e ‘‘yasadışı örgüte üye ol mak’’ suçundan 12’şer yıl 6’şar ay hapis cezası öngören mahkeme heyeti, sanık Maşallah Yağan’a ise ‘‘patlayıcı madde kullanmak’’ suçundan 5 ay hapis cezası verdi. Selek’in de aralarında bulunduğu ve ‘‘yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmek’’le suçlanan 9 sanık hakkındaki dava ise zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldı. Selek: Namus temizlendi Duruşma sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Alp Selek, ‘‘8 yılın üzüntüsü, sıkıntısı... Mutlu muyum bilemiyorum. Türkiye’nin namusunu temizleyen karar verildi’’ dedi. Antimilitarist bir toplantıya katıldığı için duruşmaya gelmeyen ve kararı kardeşinden telefonla öğrenen Pınar Selek’in de mutlu olduğunu, rahatladığını söylediği ifade edildi. ÖNLEMLER YETERSİZ Müzelerden onlarca eser çalındı ESRA YAZDIÇ ANKARA Türkiye’nin en önemli tarihsel varlıklarından biri olarak tanımlanan Kanatlı Denizatı Broşu’nun çalınması ile gündeme gelen müzelerin güvenliği konusu, kanayan bir yara olmaya devam ediyor. Müze talanlarının devam etmesine karşın bakanlık yeterli önlemi alamazken Türkiye bunun bedelini bugüne kadar müzelerinden çalınan onlarca eserle ödüyor. Türkiye’de tarihi eser kaçakçılığı son dönemde Uşak ve Kahramanmaraş müzelerinden çalınan eserlerle birlikte yeniden gündeme geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan edinilen verilere göre Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı 92 müzede bugüne kadar 43 tarihi eser hırsızlığı yaşandı. Çalınan eserler arasında, Muğla Milas Müzesi’nden Bizans ve Roma dönemlerine ait sütun başlıkları, İzmir Agora Örenyeri’nden çalınan heykel başı, Bursa Müzesi’nden ‘‘Burçlar Kuşağı’’ konulu Mitras Portresi, Aydın Milet Müzesi’nden bir adet ‘‘ostotek ve balbal’’ tipinde mezartaşı da bulunuyor. Marmaray’da ilk tüp Marmaray projesi çerçevesinde sonbaharda İstanbul Boğazı’na yerleştirilmeye başlanacak 11 tüpten ilki, dün Tuzla’daki DLH Tesisleri’nde havuzdan çıkarılarak yüzdürüldü. DLH Genel Müdürü Ahmet Arslan, en kısası 98.5, en uzunu ise 135 metre olan 11 tüpten 135 metre uzunluğundaki ilk tüpün havuzdaki inşasının tamamlandığını kaydederek, rıhtıma çekilen tüpün burada da üst kısmının ve iç donanımının inşa edileceğini bildirdi. Diğer tüpün de bugün havuzdan çıkarılacağını anlatan Arslan,‘‘77 kilometrelik Marmaray Projesi’nin bin 400 metresinin inşası deniz dibinde olacak. Çift taraflı akıntının bulunduğu Boğaz’da bu en zor kısımlardan biri. Dünyanın gözü bu projede’’ dedi. (Fotoğraf: AA) Aydın Şahin yaşamını yitirdi CHP’li Haluk Koç: Avukata, adliyenin bahçesinde kurşun İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu’na kayıtlı avukatlardan Aydın Şahin (41), Beyoğlu Adliyesi’nde sanık vekili olarak katıldığı cinayet davasının duruşmasının ardından adliyenin bahçesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen yıl Sarıyer’de bir barda çıkan kavgada B.A’yı öldürdükleri gerekçesiyle yargılanan sanık C.N. ve İ.N’nin savunmasını üstlenen Şahin, duruşmadan çıktıktan sonra B.A’nın yakınları oldukları iddia edilen kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Aldığı kurşun yarası nedeniyle yere düşen Şahin’e ateş etmeyi sürdüren kişilerden B.A., T.A., A.A. ve C.P. adliyede görevli polis ve bekçi tarafından yakalandı. Üzerlerinde 2 silah ele geçirilen 4 kişi, emniyete götürülürken soruşturmayı genişleten polis 4 kişiyi daha gözaltına aldı. Olay yerinde yapılan incelemelerde 10 adet boş kovan bulundu. AKP’nin fatura ödeme zamanı geldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, ekonominin en kırılgan dönemini yaşadığını belirterek AKP hükümeti için artık ‘‘sahte cennetin bittiğini, fatura ödeme zamanının geldiğini’’ söyledi. Koç, ‘‘Demokratik bir şekilde sandıkta Türk halkı, AKP’den bu faturayı bir günde kesecektir’’ dedi. Basın toplantısı düzenleyen Koç, iktidarın tarım politikalarının, üreticiyi canından bezdirdiğine dikkat çekti. Koç, terör her gün gençleri yutarken Başbakan’ın ‘‘çete halisünasyonları içinde, terörle mücadele edecekmiş gibi görüntü vermeye çalıştığını’’ kaydetti. AKP’yle ilgili vurgunlara her gün yenisinin eklendiğini kaydeden Koç, ‘‘Hazırlan Maliye Bakanı, gidiyorsun. Çankaya’da, Anayasa Mahkemesi’ne yakın ev tutmalı bu kadro; Yüce Divan oturumlarına kolay katılabilmeleri için...’’ dedi. AKP’nin daha etkin olduğu bir Merkez Bankası dönemi başladı. Yeni Başkan Durmuş Yılmaz’ın ilk büyük işi; faizi indirmek değil, bindirmek oldu! AKP çevrelerinde faizlerin yüzde 1 dolayında yükselmesi bekleniyordu. Aslında bu da yüksekti. Serdengeçti’nin çeyrek çeyrek indirdiği faiz, tam puan düzeyinde artacaktı. Merkez Bankası tuttu, yüzde 1.75 arttırıma gitti. Bu, Serdengeçti döneminde olsaydı, AKP’liler başlardı yüklenmeye: ‘‘Serdengeçti, nerden geçti? Bu ne biçim karar? Kime hizmet ediyor? Hükümetin imajını bozmak mı istiyor? Ekonomideki gidişin önündeki en büyük engel haline geldi...’’ Ama şimdi arkadaşlar sus pus! ??? Merkez Bankası’nın kararından sonra kamuoyunda tam Aziz Nesin’lik bir tartışma başladı. Kimse bu kararların ne işe yarayacağını kesin olarak söyleyemiyor! Çok iyiye yoran var... Gereksiz olduğunu söyleyen var... Çok eksik bulan var... Başka önlemler alınmazsa, bunun hiçbir işe yaramayacağını söyleyen var... Herhalde dalgalı ekonomi böyle bir şey; kim nereden bakarsa, ona göre yorum yapıyor. Bizi en çok endişelendiren durum şu: Başta Başbakan olmak üzere hükümet üyeleri, cari açıktaki artıştan piyasalardaki dalgalanmaya kadar hiçbir şeyi ciddiye almıyor! En güzelini Maliye Bakanı Kemal Unakıtan söyledi: ‘‘Kardeşim dalgalı kur bu... Dalgalı kur dalgalanır!’’ Dalgalı kur dalgalanır da; her dalga 56 milyar dolara mal olursa ne yapacağız? AKP çevrelerinin kalıplaşmış bir başka tepkisi de şu: ‘‘En küçük bir hareketlenmede hemen kriz psikolojisine giriliyor. Bırakın kardeşim bu edebiyatı. O günler geçti!’’ AKP’liler böyle düşünebilir ama, her ince kırılma büyük bir deprem beklentisini beraberinde getiriyorsa, hükümete olan güvende de bir sorun var demektir... ??? Bize göre Türkiye’de ekonomi iki temel başlıktan oluşuyor: Borsa ekonomisi ve toplum ekonomisi... Birinci şık; hükümetin ve medyanın da temel gündemi. Borsa yükseliyorsa, Türkiye batsa önemli değil. Aslolan, borsanın yükselmesi. Son dönemde alınan önlemler de zaten bu bakışın bir ürünü... İstanbul Menkul Kıymetler Borsası bende sık sık şu tanımı çağrıştırır: İstanbul Makul Kıyametler Borsası! Kıyamet bile kopsa, borsa yükseliyorsa olumlu karşılanabilir! Toplum ekonomisinde ise gidiş hiç de olumlu değil. Tarım dünyasında büyük bir hayal kırıklığı var. Müjde diye duyurdukları hububat rakamlarını maliyetle karşılaştıran, müjdenin ne olduğunu soruyor! Turizm sektörü dışa açılsa olmuyor, içe kapansa dolmuyor... Tekstil sektörü işin içinden çıkamayınca birbirine düşmüş görünüyor. Bu aralar en çok çorap üretiyor olsalar gerek; içlerindeki her başa göre! Emeklilerin maaşlarıyla ilgili araştırma hafta başında yayımlandı; çoğunluk yoksulluk sınırında... Hükümet IMF’nin ipine sıkı sıkıya sarılıp ‘‘Büyü ekonomim büyü’’ diye diye 3.5 yılı bitirdi... Büyü bozulmuş görünüyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Bakanlığın umurunda değil’ Müzelerdeki güvenliğin bakanlık tarafından bile sağlanamadığını vurgulayan Kültür ve Sanat Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Kemal Sevgisunar, tepkisini ‘‘Merkezi yönetimle kontrol edilemeyen müzeler, kendi çalışanının maaşını ödemekten aciz, belediyelere devir edilmeye çalışılıyor’’ sözleriyle dile getirdi. ‘‘Müzelere, yeterli bütçe ayırmadan kurumları suçlu gösteren yöneticiler, müzeleri yerelleştirmek değil özelleştirmek istiyor’’ diyen Sevgisunar, sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Eğer bu müzeler merkezi yönetimin denetimindeyken böyle yağmalanıyorsa, belediyelere ve il özel idarelerine devredildiğinde nasıl sonuçlar alınır kim bilir. Bunlar hükümetin yüzsüzce yürüttüğü politikalar. Kültür ya da tarih, bakanlığın umurunda değil.’’ Cizre’de patlama: 1 ölü, 5 yaralı ? CİZRE (AA) Şırnak’ın Cizre ilçesinde kent merkezinin Dörtyol mevkiindeki Başak Oteli yakınlarında henüz belirlenemeyen nedenle patlama meydana geldi. Olayda 1 kişi yaşamını yitirirken 5 kişi yaralandı. Yaralıların, Cizre Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındığı bildirildi. Sağanak uyarısı ? Haber Merkezi Çanakkale ve Bursa’da dün öğle saatlerinde başlayan sağanak yağış yaşamı olumsuz etkiledi. Cadde ve sokaklarda oluşan su birikintileri trafiği durma noktasına getirirken yurttaşlar aniden bastıran yağmurun etkisinden kurtulmak için, saçak altlarına ve otobüs duraklarına sığındı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi de İstanbulluları, dün akşam saatlerinde başlayan ve aralıklarla yarın öğle saatlerine kadar devam etmesi beklenen sağanak yağış konusunda uyardı. Yetkililer, hava sıcaklıklarının 23 derece düşeceğini de bildirdi. Terörist saldırı: 4 polis yaralandı ? KOZLUK (AA) Batman’ın Kozluk ilçesinde teröristlerin, kaymakamlık lojmanına saldırısı sonucu 4 polis memuru yaralandı. Tepecik Mahallesi’ndeki kaymakamlık lojmanına bir grup terörist tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Olayda, konutun güvenliğini sağlayan polislerden 4’ü yaralandı. Batman’daki hastanelere kaldırılan polislerden 2’sinin hafif yaralı olduğu belirtildi. Saldırı sırasında Kaymakam Kamuran Mustafa Ballı’nın Ankara’da bulunduğu, eşi ve çocuklarının ise lojmanda olmadığı öğrenildi. BDDK üyelerine ceza istemi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İmar Bankası’ndan faaliyet gösterdiği dönemde izinsiz bono ve tahvil satışıyla ilgili açılan davada savcı, dönemin BDDK Başkanı Engin Akçakoca’nın ‘görevi ihmal’, yardımcısı Teoman Kerman’ın ‘görevi kötüye kullanma’ve diğer 5 sanığın da ‘görevi ihmal’ suçlarından cezalandırılmalarını istedi. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü duruşmasına, sanıkların avukatlarıyla, bazı mudiler katıldı. Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Duruşma, savunmaların hazırlanması için ertelendi. Kaşıkçı Elması da sahte mi? Gazeteci Uğur Dündar, Topkapı Sarayı Müzesi’ndeki elmasın değiştirildiğine ilişkin ‘güvenilir’ kaynaklardan bilgi aldığını açıkladı. Yetkililer, bakanlığın bilim heyeti oluşturabileceğini söyledi Haber Merkezi Gazeteci Uğur Dündar, Topkapı Sarayı’nda sergilenen ‘‘Kaşıkçı Elması’’nın sahtesiyle değiştirilmiş olabileceğini açıkladı. Kahramanmaraş Müzesi’ndeki 545 gümüş sikkenin sahteleriyle değiştirildiğini ortaya çıkaran Dündar, dün CNN Türk’te katıldığı programda, Kaşıkçı Elması’nın sahtesiyle değiştirildiği ihbarlarının ‘‘çok ciddi’’ ve ‘‘güvenilir’’ kaynaklardan geldiğini anlattı. Dündar, ‘‘İddialar yıllardır tarihi eser soruşturmalarını yapan deneyimli dedektiflerden, mali şube yetkililerinden geliyor.Aynı kişiler bana daha önce Kahramanmaraş’ta sikkelerin sahteleriyle değiştirildiğini açıklamışlardı. Bu doğru çıktı’’ dedi. Dündar, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’u, yabancı uzmanların da katılacağı bir yeniden tespit çalışmasına çağırdı. Topkapı Sarayı Müzesi Müdür Vekili Nurullah Çakır ise ‘‘Eser gerekli güvenlik altında. Uzmanların tespitine göre doğru eser olduğuna inanıyoruz’’ dedi. Çakır, bakanlığın bir bilim heyeti oluşturarak, uzun zamandır müzede bulunan elması tekrar inceletebileceğini de söyledi. Irak’ta Türk şoför öldürüldü ? BATMAN (AA) Irak’ta bir Türk şoför, uğradığı saldırı sonucu öldürüldü. Edinilen bilgiye göre, Irak’a akaryakıt taşıyan Hüseyin Turan’ın (60) kullandığı TIR’a Musul yakınlarında bombalı saldırı düzenlendi. Hüseyin Turan, olay yerinde yaşamını yitirdi. Yakınları tarafından Irak’tan alınarak, Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye getirilen Hüseyin Turan’ın cenazesi, Batman’ın Hasankeyf ilçesinde toprağa verildi. Dünyadaki en değerli 22 elmastan biri Topkapı Sarayı’nda sergilenen Kaşıkçı Elması, dünyanın en büyük ve en değerli 22 elmasından biri. 86 karatlık elmasın çevresi iki sıra halinde 49 adet pırlanta ile çevrili. Pırlantaların, elmasa ışık ve güzellik vermesi için sonradan, II. Mahmud tarafından dizdirildiği sanılıyor. Elmasa, kesiminin oval olması ve kaşığa benzemesinden dolayı ‘‘Kaşıkçı Elması’’ adı verildiği belirtiliyor. Sınırdaki 2 kuyuda daha petrol ? BATMAN (AA) Suriye sınırındaki mayınlı arazide açılan 2 kuyuda daha petrol bulundu. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nca (TPAO), 7 ay önce Mardin’in Nusaybin ilçesi yakınlarındaki mayınlı arazilerde açılan 5 kuyudan Batı Kozluca’daki 3’ünde bir süre önce petrol bulunmasının ardından Sınırtepe ve Çamurlu’daki kuyularda yapılan sondaj çalışmalarında da petrole ulaşıldı. TPAO Batman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, sondaj çalışmalarında Çamurlu’daki kuyuda 12 ve Sınırtepe’deki kuyuda ise 16 gravitede petrol bulduklarını söyledi. Yetkililer, petrol üretiminde geçen yıla oranla yüzde 25 artış olduğunu kaydetti. 1247 kişi için kayıp başvurusu ? İSTANBUL (ANKA) Kayıplara Karşı Uluslararası Komite ve Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği YAKAYDER, kayıp ve toplu mezar başvuruları ile birlikte Türkiye’de geçmişten bu yana toplam 1247 kişinin kaybedildiğini bildirdi. YAKAYDER açıklamasında, Kayıplar Kurultayı sonrasında yeni kayıp başvurularının yapıldığına dikkat çekilerek 1228 kayıp sayısının 17 Mayıs’ta yapılan son başvuruyla 1247’ye yükseldiği bildirildi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle