17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 HAZİRAN 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 Dolu dolu bir tiyatro festivali daha sona erdi Hiç bitmeyen tiyatro büyüsü er güzelliğin bir sonu var... 15. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali sona erdi diye içimde bir hüzün, bir hüzün... Alışmıştım, her akşam dünyanın öbür ucundan ya da hemen buradan yanı başımızdan bilmediğim ‘dünyaları’ keşfetmeye... Alışmıştım, her oyun çıkışında o bir türlü dağılmak istemeyen gençlerle sohbet etmeye, oyunları tartışmaya... Alışmıştım, ‘tiyatro öldü, ölüyor’ diye vaaz verenlere inat, o ağzına dek dopdolu salonlarda sahnenin büyüsüyle kanatlanmaya... ‘Dikmen Gürün’ markası Bu yıl festivalle, Uluslararası Tiyatro Olimpiyatları’nın ve ‘Fransız Baharı’nın bütünlenmesi, büyük bir şanstı. Festival kapsamının büyümesini, programın geniş bir yelpazeye yayılmasını sağladı. Dile kolay: Dört hafta boyunca, yurtdışından on, yurtiçinden on beş oyun olmak üzere 70’in üzerinde gösteriyi 25 bin kişi izledi... Bence yaşanan duygu yoğunluğu, bu sayılardan çok daha önemli... Bu şölenin baş mimarı tiyatro festivali yöneticisi Dikmen Gürün. Yaptığı seçimlerle, birikimiyle, dünya tiyatrolarıyla ve tiyatrocularıyla kurduğu sağlam ilişkilerle, perde gerisindeki binlerce sorunu hiç ‘çaktırmadan’ halletme yeteneğiyle, sabrıyla, kanımca o artık bir ‘marka’ oldu. Bu markada en kesin olan şey nitelikten ödün ver H Zihni Anadol adına yarışma memesi... Dikmen Gürün’ün festival çerçevesinde hem dünya çapındaki anlı şanlı toplulukları, hem de adını sanını hiç duymadığımız gençleri aynı platformda bir araya getirebilmesi; uluslararası ortak yapımlarla, yurtiçindeki toplulukların yurtdışına açılmalarını sağlaması; yeni arayışları desteklemesi; atölye çalışmaları ve seminerlerle tiyatronun eğitsel boyutuna yer vermesi; hep başarı hanesine yazılan gerçekler. Bu yıl festivalde, yönetmenlerin ve oyuncuların katılımıyla 7 sempozyum düzenlendi. Ayrıca, Teodoros Terzopoulos, Peter Brook, Ferruccio Soleri, Jan Fabre, Bruce Myers, Cullberg Balesi ve Tadashi Suzuki gibi büyük isimler, çeşitli atölye çalışmaları gerçekleştirdiler, çağdaş tiyatronun farklı yöntemlerini atölyelere katılanlarla paylaştılar. Japonya’dan Litvanya’ya Festivalin son üç günündeki 3 oyuna kısaca değinmek istiyorum. Japon Kültür Servisi Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV) Zihni Anadol anısına ‘Anı Anlatı’ yarışması düzenledi. ZOKEV ‘Yerel kültürel değerleri anmak, gelecek kuşaklara aktarmak ve kentlilik bilincini geliştirmek’ amacıyla, her yıl Zonguldaklı bir sanatçı adına ödüllü yarışma düzenliyor ve bir ‘armağan kitap’ yayımlıyor. Bu yıl sekizincisi yapılacak olan yarışma daha önce; Ahmet Naim Çıladır (Öykü), Muzaffer Tayyip Uslu (Şiir), Burhan Solukçu (Karikatür), Nazım Baysal (Fotoğraf), Savaş Büke (Gülmece öyküsü), Mehmet Seyda (Roman eleştirisi) ve İlhami Soysal (Gazete araştırmainceleme yazısı) adına düzenlenmişti. Seçici kurulunda Adnan Özyalçıner (Yazar), Demirtaş Ceyhun (Yazar), Kemal Anadol (Siyasetçi Yazar), Sennur Sezer (Şair Yazar) ve Sina Çıladır’ın (Gazeteci Yazar) yer aldığı bu yılki yarışmaya son katılma tarihi 23 Ekim 2006 olarak açıklandı. ZOKEV Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti üyeleri dışında, amatör ve profesyonel tüm yazarlara açık olan yarışmaya, daha önceden ödül kazanmamış, on sayfayı geçmeyen iki ürünle katılınabilecek. Birincilik ödülü 750 YTL, özendirme ödülü ise 250 YTL olan yarışmanın sonuçları 24 Kasım’da açıklanacak. Ödül töreni 2 Aralık’ta Zonguldak’ta. Ödül alan ve başarılı bulunan yazılar ‘Zihni Anadol’a Armağan’ kitabında yayımlanacak. İVANOV yönetmen Tadaşi Suzuki’nin yönettiği ve tasarladığı Çehov’un ‘Ivanov’u, bence festivalin en mükemmel oyunlarından biriydi. Neredeyse tüm oyunu İvanov’un iç çatışmasına, kendisiyle hesaplaşmasına ve karısı Anna’yla ilişkisine odaklayan Suzuki, oyunun tüm öteki kişilerini ‘sepet insanlara’ dönüştürmüş ya da onları te ‘KUZGUNCUK’LA İÇ İÇE’ ETKİNLİĞİ BUGÜN BAŞLIYOR Sanatçılar halkla el ele Fotoğraf: Ali Öz kerlekli sandalyeye bağlamıştı. Önyargılarımızın, değer ölçülerimizin, çatışmalarımızın, kâbuslarımızın kökü, kökleri bizdeydi, içimizdeydi. Başka bir yerde değil. Kafamızdaki, yüreğimizdeki, ruhumuzdaki ‘sepetlerde’! Sahnede eşsiz bir estetik, olağanüstü bir bütünlük, anlama anlam katarken ben bir yandan da kendi içimdeki ‘sepetleri’ düşünürken buldum kendimi. Dünya tiyatrosunun ‘harika çocuğu’, Litvanyalı Eimuntas Nekrosius’un ‘Othello’sunu izlerken ağlayacağımı söyleseler inanmazdım! (Bu devirde Othello’da ağlamak! Üstelik kendi ülkem ‘namus cinayetleri’ altında inim inim inlerken!) Belki daha ekonomik ve bütünsellik içinde anlatımı yeğlerdim, ama iki olağanüstü oyuncunun, Vladas Bagdonas (Othello) ile Egle Spokaite’nin (Desdemona) performansı ve kurdukları ilişki görülecek bir şeydi. Fazlasıyla genç ve tüy gibi hafif, uçucu (bence, kesinlikle dans eğitimi görmüş olmalı ) Desdemona’nın yanında, Othello farklılığını, yabancılığını ve ‘öteki’ olma durumunu yaşlılığından ve kişiliğinden alıyordu. Bu ikisi arasındaki aşk, tutku ve beyni kemiren zehir, hiç bu denli somut, elle tutulur olmamıştı. Şahika Tekand Festivalin son oyunu Studio Oyuncularının sunduğu Şahika Tekand’ın yazıp yönettiği ‘Euridice’nin Çığlığı’ydı. Şahika Tekand’ın dünyanın birçok ülkesine götürdüğü ve büyük ilgiyle karşılanan ‘Oidipus Üçlemesi’nin bu sonuncu oyununda, şimdiye dek hep susan Euridike, artık ‘yeter’ diyor. ‘Tiyatro’ olgusunu vurgulayan; ‘oyunu’ her daim öne çıkaran, olağanüstü bir çalışmanın, sonsuz bir disiplinin ürünü... Gerek koronun, gerek tiplemelerin her an yanıp sönen ışık altında, ışığa karşı kullandıkları ses ve yüzleriyle, ışıkla yarışarak, çok hızlı devinimlerle, her an risk aldığı bir oyun. Sarsıcı ve etkileyici. Ancak bu yöntem, hele çok yüksek sesle birleştiğinde, metindeki çok önemli tartışmayı, savları izlememizi güçleştirmiyor değil. Oyundan bir gün önce ünlü Yunanlı yönetmen Terzopoulos, hayretler içinde ‘‘Şahika Tekand gibi bir sanatçının nasıl olur da tiyatrosu olmaz? Devlet ona neden tiyatro vermiyor?’’ diye bana soruyor, ardından ona dönüp ‘‘Atina’ya gelin, biz size tiyatromuzu verelim, orada çalışın’’ diyordu. Ben havalara bakıyordum. İstanbul Tiyatro Festivali sona erdi. İki yıl sonrasını sabırsızlıkla bekliyorum. Emeği geçen, katkıda bulunan herkese teşekkürler! www.zeyneporal.com faks: 0212 257 16 50 Gürer Aykal Mimar Sinan’da Kültür Servisi Ankara Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası sürekli şefi, devlet sanatçısı Prof. Gürer Aykal, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na kadrolu profesör olarak atandı. Konu ile ilgili olarak konservatuvar müdürü Prof. Mesut İktu yaptığı açıklamada şunları söyledi:‘‘Uluslararası kariyer sahibi devlet sanatçısı Prof. Gürer Aykal’ın öğretim üyeliği kadromuza atanması, konservatuvarımızın ‘Yıldız Sanatçı Yetiştirme’ ilkemize büyük katkı sağlayacaktır. Kendisi aynı zamanda konservatuvarımız da ‘Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Anasanat Dalı Başkanlığı’ görevini de üstlenmiştir.’’ K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I stanbul Boğazı’nın en özel köşelerinden, çok sayıda sanatçının yaşadığı Kuzguncuk’ta yarın çok ilginç ve farklı bir etkinlik başlıyor. Pazar akşamına kadar sürecek olan etkinliğin adı ‘Kuzguncuk’la İç İçe’. Çünkü, etkinlik süresince etkinliğe katılan Kuzguncuklu 45 sanatçının; fotoğrafçıların, heykeltıraşların, seramikçi ve ressamların yapıtları semtin sokaklarında, bakkalda, kasapta, manifaturacıda, pastanede, bostanda... sergilenecek. Çocuklar için işlikler, kurslar düzenlenecek... Ziyaretçiler sergi yerlerini mavi ‘hoş geldin’ sandalyelerinden tanıyacaklar. Etkinlik bugün saat 12.00’de sergi açılışlarıyla başlayacak. Aynı gün saat 17.00’de Çınaraltı Meydanı’nda bir kokteyl gerçekleştirilecek. Yarın bütün sergiler sabahtan akşama kadar açık olacak. 16.00’da bostanda Dilek Demirci’nin çocuklarla resim çalışması; 17.00’de Tenekeci Musa Sokak No.1’de Christina Schray’in gösterisi; 18.00’de Harmony Sanat Galerisi’nde karma sergi açılışı var. Etkinliğin son günü olan 11 Haziran Pazar sergiler sürerken 12.00’den gece yarısına kadar sanatçılar işliklerini halka açacak, ziyaretçilerle sohbet edecek; 16.0018.00 arasında Alev Mavitan İcadiye Caddesi 59’da çocuklarla resim çalışacak; Christina Schray’in gösterisi aynı adreste saat 20.00’de. Ressam Ursula Katipoğlu, fotoğrafçı Monica Fritz ve Kültür Projeleri Direktörü Christina Schray’ın öncülüğüyle düzenlenen ve Kuzguncuk’ta İ yaşayan 45 sanatçının katıldığı etkinlik konusunda Christina Schray şunları söylüyor: ‘Boğaz kıyısındaki küçük semtimiz 3 gün boyunca bir görsel sanat atölyesine dönüşecek. Dünyanın her yerinde olduğu gibi atölyelere, sanat galerilerine girmeye çekinen ziyaretçileri içeriye buyur etmeyi, sanatçı ile mahalleliyi birbirine daha da yaklaştırmayı amaçlıyoruz. Kuzguncuklu olsun olmasın herkesi etkinliğimize bekliyoruz.’ Katılan sanatçılar İspanya’nın en saygın ödülü Auster’ın Kültür Servis İspanya’nın en saygın ödüllerinden ‘Asturias Prensi Ödülü’, edebiyat dalında Amerikalı yazar Paul Auster’a verildi. Ülkemizde Can Yayınları’nca yayımlanan ‘Ay Sarayı’, ‘Son Şeyler Ülkesinde, Şans Müziği’, ‘Leviathan’, ‘New York Üçlemesi’, ‘Yanılsamalar Kitabı’, ‘Kehanet Gecesi’ gibi yapıtlarıyla tanınan Auster’a ödülü önümüzdeki sonbaharda Asturias bölgesinin başkenti Oviedo’da düzenlenecek bir törenle verilecek. Yirmi altı yıldır her yıl sanat, edebiyat, bilim, iletişim ve spor dallarında düzenlenen Asturias Ödülleri’ni kazananlara 50 bin Auro ve Katalan sanatçı Joan Miro’nun bir heykeli veriliyor. Ödül düzenleme kurulu başkanı Victor Garcia de la Concha, yaptığı açıklamada, gerçekliğin yepyeni alanlarını ortaya çıkaran Auster’ın, zamanımızın bireysel ve ortaklaşa sorunlarına estetik açıdan son derece değerli tanıklıklar getirerek genç okurları kazandığını söyledi. Paul Auster’ın ‘Brooklyn Çılgınlıkları’ adlı kitabı da önümüzdeki dönemde Seçkin Selvi çevirisiyle Can Yayınları tarafından yayımlanacak. Etkinliğe katılan sanatçılar: Zeki Arslan, Temmuz Arşiray, Tüzin Berköz, Fetiye Boudevin, Naile Cimit, Gülay Çakır, Mine Çelengil Göker, Artin Demirci, Dilek Demirci, Cansen Ercan, Turan Erol, Ayşen Eroğlu, Monica Fritz, Gönül Karakan, Ursula Katipoğlu, Yusuf Katipoğlu, Alev Mavitan, Bihrat Mavitan, Tan Mavitan, Füsün Onur, Gülsün Orhon, Kağan Önal, Bilge Barhana, Ali Öz, Eray Özcan, Feryal Özen, Şemsa Pozcu, Seçkin Prim, Şükriye Sarı Alpdoğan, Nevzat Sayın, Christina Schray, Emre Senan, Nilhan Sesalan, Fuat Şehler, Mehmet Şenol, Sabahattin Tuncer, Gülgün Üçyiğit, Fikret Yavuzçetin, Yıldız Yılmaz, Ayla Yüce, Cengiz Yüzsever, Yeşim Sayın Yorulmaz, Akın Nalça, Remziye Akçay, Sibel Baltacı, Hale Işık. CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle