27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 2006 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B PB 17 27 33 26 30 31 32 34 26 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB B B B B B 26 29 27 27 34 31 34 32 32 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B PB 34 28 38 42 35 39 28 27 26 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı kuzeybatı kesimlerde 1 ila 3 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgâr Güney ve Batı Karadeniz ile doğu kesimlerde kuzey ve kuzeybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo B 17 Helsinki B 21 Stockholm Y 18 Londra Y 24 Amsterdam Y 26 Brüksel Y 18 Paris PB 21 Bonn PB 16 Münih Y 15 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB Y B Y Y Y PB B Y 17 15 31 15 16 20 23 28 17 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB PB B B A PB A A A 27 34 25 34 30 26 30 40 40 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada lardan, Bakan Çelik’in bu yönlü çabalarından söz edilmiyor. Öncelikle MEV’den neden bu denli söz edildiğine değinmek gerekiyor. 1981’de kurulan MEV, Türkiye’de eğitimin kalkınmasına yönelik önemli çabalar gösteren bir vakıf. Bugüne kadar 115 okul, 4 öğrenci yurdu, 4 öğretmenevi yaptırarak MEB’ye devretti. Ankara, İstanbul ve İzmir’de açtığı üç özel okulla Türk eğitim sisteminde modern eğitimin öncülüğünü yapıyor. Bugüne kadar orta ve yükseköğretim kademesinde 25 bin öğrenciye burs vermiş. Atatürk ilke ve devrimlerinin ışığında; demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı öğrenciler yetiştiriyor. Vatandaşların bağışladığı 302 gayrimenkulün sahibi ve vakfın bugün bankalarda nakit olarak 40 trilyon TL’si (40 milyon YTL) var. Bilinen gerçek şu: MEV’nin izlediği politika ve zenginlikler özellikle tutucu iktidarların iştahını kabartıyor. Vakfın yönetimini ele geçirmek için her türlü yolu denediler, her türlü çabayı esirgemediler, esirgemiyorlar. ??? Son genel kurul bu kuralın bütün marifetlerini sergilediği bir toplantı oldu. Vakfın kurucu üyelerinden, genel kurul üyesi ve eski Talim Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Galip Karagözoğlu ile genel kurul üyelerinden eski YÖK Başkanvekili Dr. Uygur Tazebay ve eski Erkek Teknik Öğretmen Genel Müdürü Mehmet İyigün, Güncel’e gönderdikleri yazıda, MEV Genel Kurulu’nda ME Bakanı Hüseyin Çelik’in (bugünlerde yalanladığı) yasalara, tüzüklere sığdırılamayan davranışlarının özetini anlattılar. Laik Cumhuriyet’e yaraşır gençler yetiştirme ülküsünde olan MEV’yi AKP’nin, üstelik eğitimi RTE doğrultusunda nerelere taşıyacağı tartışmasız bilinen bir bakanın siyasal devinimlerini sergilemek ve üstelik, MEV’deki çatışmanın sadece rakamsal bir değer üzerinde toplanmaması, toplanamayacağı gerçeğini açığa çıkarmak gerekiyor. ??? Genel Kurul’a başkanlık divanı için iki ayrı önerge sunuluyor. Bakan Çelik kendi hazırladığı önerge ile diğer grubun verdiği önergeyi okuyor, oya sunuyor. 48 imzalı önergenin çoğunluğu sağladığı Bakan’a anımsatılmasına karşın; Hüseyin Çelik, her iki önergeyi açık oya sunuyor, verilen oyları kendi sayıyor. Desteklediği grubun 45, karşı grubun 43 oy aldığını ilan ediyor. Sayımın doğru yapılmadığı, hatta dinleyicilerden kimilerinin oylamaya katıldığı öne sürülerek oylamaya itirazları tekrar oy sayımına gitmeyerek reddediyor. Çelik yanlısı Başkanlık Divanı seçimin gizli oyla yapılacağını ilan ederken demokratik bir kuralı uygulamayı kabul etmiyor, ‘‘oy sayımının başkanlık divanı tarafından gerçekleştirileceğini açıklarken, oy sayımının açık olmasını, hiç kimsenin sayıma gözlemci olarak kabul edilmeyeceğini’’ ilan ediyor. Üç üye, içlerinden biri kurucu; Karagözoğlu, Tazebay ve İyigün sayımı izlemek için divan başkanlığının yanına gittiklerinde divan başkan yardımcısı ME Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik ‘‘Lütfen buradan gidin. Yoksa zarfları açmayacağım’’ diyor ve açık tasnif kuralını hiçe sayıyor. Salih Çelik zarfları açıyor, oy pusulasını okuyor ve tekrar zarfa koyuyor. Oylama işlemi böyle tamamlanıyor. Üç vakıf üyesi soruyor: ‘‘Bu kavga niye?’’ Yanıtlıyorlar: ‘‘25 yıldır vakfa ücretsiz hizmet verenlerin, Bakan Hüseyin Çelik’in vakfa siyaset bulaştırma girişimini engellemenin ötesinde herhangi bir amaçları yok. Onlarda vakfın maddi kaynaklarının yaklaşan seçimlerde siyasi amaçlarla kullanılacağı ve bu paraların seçim yatırımlarına harcanacağı endişesi hâkim. Eğitimcilerimiz demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti TC’mize yürekten bağlı yurttaşlar yetiştirmeyi amaç edinen MEV’ye bağlı okulların bu idealin dışındaki cemaat ve tarikat okullarına dönüştürüleceği kaygısını taşıyorlar.’’ İşçiden ‘laiklik’ desteği Türkİş Başkanı Kılıç, sorunların sosyal ve ekonomi konularındaki hassas dengeyle laiklik ve Cumhuriyetin ilkeleri göz önünde bulundurularak çözülmesi gerektiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) hükümete yönelik ağır eleştirilerine Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç da katıldı. Kılıç, sorunların, toplumda cepheleşmeye meydan vermeyecek şekilde, sosyal ve ekonomik konulardaki hassas dengeyle, laiklik ve Cumhuriyetin temel ilkeleri göz önünde bulundurularak çözülmesi gerektiğini belirtti. Kılıç, TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç tarafından yapılan açıklamaların, temel nitelikleri itibarıyla olumlu olduğunu belirterek laiklik ilkesine ağırlık verilmesinin ve Cumhuriyetin temel ilkelerinin korunmasına güvenin önemine işaret etti. Toplumda cepheleşmeye meydan vermeyecek şekilde sorunların daha objektif olarak ele alınması gerektiğini ifade eden Kılıç, sosyal ve ekonomi konularındaki hassas dengeyle laiklik ve Cumhuriyetin temel ilkeleri göz önünde bulundurularak sorunların çözülmesi gerektiğini söyledi. nemde sanal gündemin ortaya çıkarılmasıdır. Bana göre esas gündemden kopulmasını öngören bir yaklaşım biçimidir’’ şeklinde değerlendirdi. İstanbul bağımsız milletvekili Emin Şirin ise TÜSİAD’ın çıkışının doğru olduğunu belirterek ‘‘Ancak geç kalmış bir açıklamadır’’ dedi. Şirin, ‘‘Son üç yıllık dönemde, ekonominin bu şekilde gidemeyeceğini gördükleri halde, bu süreçten fayda sağladıkları için buna göz yumdular’’ dedi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Cumhuriyet’in korunması esastır’ ‘‘Türkiye’de laik demokratik bir siyasi rejimi hâkim kılan düşüncenin dışına çıkılmaması’’ uyarısında bulunan Kılıç, ‘‘Laiklik tartışmasının Türkiye’ye, demokrasi ve halka hiçbir şey kazandırmayacağının kabul edilmesi gerekir. Laik düzenle birlikte demokrasi ve Cumhuriyetin temel niteliklerinin korunması esastır’’ dedi.Kılıç, laiklik konusunda yaşanan tartışmaları da ‘‘Türkiye’de hem ekonominin dalgalanması hem de işsizlik sorununun sosyal içerikli problemlerin ağırlık kazandığı, had safhada olduğu, ücretlerin reel olarak eridiği, sendikasızlaşmanın arttığı bir dö Aygün: Adamlar laikliğe taktı Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün de, TÜSİAD’ın çıkışını değerlendirirken şunları söyledi:‘‘Biz de aynı uyarıyı yaptık. Çünkü değişen bir şey yok. Bunlar eğitimde laikliği kaldırmak istiyor, yeniden tanımını yapalım diyorlar. Adamlar laikliğe takmış vaziyetteler. İyi uyarıydı.’’ Bakan Gül, hükümetin birinci gündem maddesinin AB olduğunu belirtti İktidardan TÜSİAD’a yanıt Haber Merkezi TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı ile Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç’un laiklik ve AB konusundaki açıklamalarına hükümet kanadından yanıt geldi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ‘‘Bazıları, ‘Türkiye’de işler yavaşladı, hükümet AB heyecanını kaybetti’ diyor. Hükümetin birinci gündem maddesinde AB vardır. Bütün Bakanlar Kurulu toplantılarının gündemi budur’’ dedi. Sanayi ve Ticaret Bakanı AB’yle ilgili olarak gece gündüz çalıştıklarına, yeni bir reform paketini de TBMM’ye gönderdiklerine, neredeyse her gün bir kanun çıkardıklarına işaret eden Gül, ‘‘Bu reform süreci devam edecektir” dedi. Bir mağazanın açılışında konuşan Coşkun ise TÜSİAD’ın açıklaması ile ilgili şunları söyledi: ‘‘Siyasi istikrarın, ekonomik barışın sağlandığı bir güven ortamında makro dengeleri kurduk. Ekonomi düzlüğe çıktı. Şimdi devlet müdahalesi olmadan piyasa kendi dengelerini kurdu. Bu hareketlilik, ekonominin istikrara kavuştuğunun işaretidir. TÜSİAD gibi bir sivil toplum kuruluşunun ‘‘Cumhuriyet’in Geleceği’’ konulu panel dün İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. da bunları yorumlaması çok doğaldır. Dolayısıyla TÜSİAD’ın söylediklerini bir çıkış olarak değerlendirmiyorum. Hükümet olarak, bütün İZMİR (Cumhuriyet Ege yin Aslan’ın açılış konuşmasını tinkaya, ‘‘Terör bir insanlık susivil toplum kuruluşlaBürosu) Gazetemiz Yayın Ku yaptığı panelin oturum başkanlı çudur. Ama Başbakan’a gazerıyla uyum içinde çalırulu üyesi ve yazarımız Hikmet ğını da Sancar Maruflu üstlen temize atılan bombalarla ilgili şıyor ve görüşlerine Çetinkaya, Türkiye’nin ortaçağ di. Aslan, etkinliği, Cumhuriye soru sorulduğunda, ‘Ne olmuş, önem veriyoruz. Yanılkaranlığına sürüklenmek istendi tin 83. yılında uyuyan kitleleri AKP’ye de attılar’ diyor. İşte dıkları noktalar olabilir, ğini belirterek, ‘‘Tehlikenin far uyandırmak amacıyla düzenle Türkiye’yi bu zihniyet yönetiyanılmadıkları doğru kında mısınız demek, askeri diklerini vurguladı. Daha sonra yor.’’ diye konuştu. Panelde, İsnoktalar olabilir. Bunladarbeye çağırmak demek de gerçekleştirilen panelde konuşan tanbul Bilgi Üniversitesi öğretim rı değerlendirir ve istiğildir. 6 aydan beri çok şeyler gazetemiz yazarı Çetinkaya, son üyesi Prof. Toktamış Ateş, DEÜ fade ederiz.’’ sahneye konulmak isteniyor. günlerde yaşanan gelişmelere Atatürk İlke ve İnkilap Tarihi TÜSİAD Başkanı SaBiz bunun farkında mıyız? So dikkat çekerek, ‘‘Oyun var ama Enstitüsü Müdürü Prof. Ergün bancı’nın hükümetin gerun burada’’ dedi. bu oyun tek başına oynanmaz’’ Aybars, Türkiye Barolar Birliği reksiz tartışmalar çıkardıEge Koop tarafından düzenle dedi. Ankara’da polis muhabirle Başkanı Özdemir Özok, DEÜ ğı yolundaki sözlerine de nen ‘‘Cumhuriyet’in Geleceği’’ rine zarflarla bilgi verildiğini, ga İktisadi ve İdari Bilimler FakülCoşkun, ‘‘Hayır çıkarkonulu panel dün İsmet İnönü Sa zetemizin merkezine güvenlik tesi öğretim üyesi Prof. Tülay mıyor. Çıkaranlara karnat Merkezi’nde gerçekleştirildi. görevlilerinin önünde ardı ardına Özüerman da ülkenin içinde buşı hükümet sabırla deEge Koop Genel Başkanı Hüse 3 bomba atıldığını anımsatan Çe lunduğu sıkıntıları dile getirdiler. vam ediyor’’ karşılığını verdi. Ali Coşkun ise ‘‘Yanıldıkları noktalar olabilir, yanılmadıkları doğru noktalar olabilir’’ dedi. Gül, AKP Kütahya 2. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’de hükümetin, bütün siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin iyi gidişatı bozmamak için çaba sarf etmesi gerektiğini söyledi. Gül, ‘‘Geçmişte nelerin olduğunu hatırlayın. Türkiye ne zaman güçlense, ayaklarının üstünde olsa, ne zaman koşmaya başlasa, hemen problem çıkarırlar. Bu tezgâha düşmeyecek Türkiye, çünkü yılanın dilinden, birkaç kez sokulacak kadar tecrübesiz değiliz’’ diye konuştu. Gül konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘‘Birçok tabu yıkıldı Türkiye’de. Türkiye hem ekonomik olarak hem demokratik olarak değişikliğe uğradı. Bunun neticesinde geçen 3 Ekim’de AB ile müzakereler başladı. 12 Haziran’da Lüksemburg’a gidiyoruz, bu toplantıda AB’yle fiili müzakereler başlayacak. Bazıları, ‘Türkiye’de işler yavaşladı, hükümet AB heyecanını kaybetti’ diyor. Hükümetin birinci gündem maddesinde AB vardır. Bütün Bakanlar Kurulu toplantılarının gündemi budur.’’ ‘Reformlar sürecek’ Dostluğumuzun başlangıcını biliyorsun, Güvercin, kurt, arı iktidarında Kapını çalmıştım... Masallarından ilham almıştım. Birkaç kez kapını çaldım yeni iktidarda, Adını koymakta zorlandım, başım darda. Önce AK keçi dedik; İnadım inat, budur en güzel sanat! Sonra AK tilki dedik; Kurnaz mı kurnaz, bağnaz mı bağnaz! Döndük dolaştık şunda karar kıldık: AK baba! AK babalar gibi daldılar Devletin, toplumun üzerine. La Fontaine: ‘‘Anımsıyorum, anlattın bunu ilk günlerde Söyle bakalım, iktidar şimdi nerde?’’ İşte ben de onun için geldim kapına AK baba istiyor ki; herkes ona tapına. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki Çok zor tarifi... Elde ampul içlerini arıyoruz Bulamıyoruz bir arifi... Devlete hizmet için değil Hükmetmek için geldiler, Herkes, tamam dedi... Tüm devlet kadrolarını imamlaştırdılar Herkes, olur o kadar dedi... Bundan cesaret alınca AK baba Koydu kuralını: ‘‘İktidarımız kendine dönüktür, Bizden olmayanın hali sönüktür. Artık bizden sorulur ihaleler Ee biraz geniştir bizim sülaleler...’’ Usta hani bir devir vardı, adı lale Şimdiki devrin adı oldu sülale... En iyi yaptıkları şey takıyyeydi İki aydır onu da bıraktılar. Ulusal bayramların suyunu çıkarıp Törenini ortada bıraktılar. Ekonominin dümenini terk edip Dalgalanmaya bıraktılar. Ulusal davalar mı? Kundaklayıp cami avlusuna bıraktılar. Kundaklamayı hangi anlamda alırsan! Bir korkunç politika daha ürettiler Akla hayale gelmez... Şeytan pabucunu ters giyer Bir daha bizim diyara gelmez. Üniversiteyi ele geçiremedin mi? Çete diye suçla rektörü, Anlasın uyanığı körü... Kafandakine engel devlet kurumu var? Topla 35 subay... Yanlarına da bir miktar kobay Bul güzel bir çete adı Ne hoş... İnsanı bayar tadı! Memleketi neden temizlemek gerekiyorsa Tümünü toplayıp kullandı AK baba... Sormaya başladı ahali: ‘‘Ne bu devletin hali? Kim kurtaracak bizi bunlardan Bıktık kokmuş tuzlardan unlardan...’’ İşte böyle usta, halimiz harap Bu icraatın yanında beyaz kalır Arap. La Fontaine: ‘‘Anladık çırak Her geçen gününüz öncekini aratıyor Ben boşuna suçlamışım Kargayı, yılanı, ayıyı... Bir masalda kaç karakter anlattın Unuttum sayıyı... Yoktur benim masallarımda bile bu kadarı Bunlar ambarda ne hazine bırakır, ne darı Gözünü seveyim çırak, Beni kendi masallarımla bırak...’’ ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Oyunun farkına varın’ Akdağ: Hastaneler özerkleşecek ERZURUM (AA) Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hastane işletmeciliğiyle ilgili çalışma yaptıklarını belirterek bu kapsamda kamu hastanelerinin özerk hale getirilmesinin planlandığını söyledi. Akdağ, Erzurum Polat Renaissance Otel’de düzenlenen MÜSİAD Genel İdare Kurulu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, kamu hastanelerinin özerk hale getirilmesi için yaptıkları çalışmayı Başbakanlık’a sunmak üzere olduklarını söyledi. Özerk işletme haline getirilecek hastanelerin yönetim kurulları olacağını kaydeden Akdağ, ‘‘Bakanlığımız, sağlık hizmetlerinde genel kuralları koyan, rehberlik yapan, performans denetlemesi yapan ve sağlık hizmetlerinin verilmesi ve alınmasında hakem rolü üstlenen bakanlık durumuna gelecek’’ dedi. Akdağ, ‘‘Biz özel sektöre arsa vereceğiz, özel sektör de hastane yapacak. Bunların bir kısmının işletimini de özel sektör yapacak. Biz de 25 yıl içerisinde belirli sürelerle hastanelere ödeme garantisi vereceğiz’’ dedi. IŞIL ÖZGENTÜRK Uçtu uçar! ? Baştarafı Arka Sayfada yoruz. Yapmak isteyen yerel yönetimlerin parası yetmiyor. Devlet bütçesinde en az pay kültüre ayrılmış durumda, üstelik tek başına kültüre değil turizmle birlikte kültüre. Yıllardır doğru dürüst bir ulusal kültür politikası oluşturamamışız. Vatan sevmek öyle lafla olmuyor. Dünyanın neresinde böyle bir hovardalık var. Kültür Bakanı çaresiz, 700 eksik kadrosu olduğunu söylüyor. Aldığı 86 arkeoloğun asgari ücretten çalıştıklarını belirtiyor. Onlar asgari ücretle çalışıyorlarsa, müze bekçileri kaç paraya çalışıyor, doğrusu merak konusu ve bu kadar az paraya çalışan insanların milyarlarca doların döndüğü tarihi eser kaçakçılığıyla nasıl baş etmesi bekleniyor? Atatürk zamanında büyük bir heyecanla başlatılan kazılar ve o dönem yetişen muhteşem arkeologların peşi sıra düş peşinde koşan kaç arkeoloğumuz var? Neden dünyanın en heyecanlı mesleklerinden biri olan arkeoloji genç insanların tercihlerinin dışında? Sorular, sorular ve çözümsüzlük. Bu ülkenin son yirmi yılını çarçur edenler, gerçekten vatan haini. Hortumlanan o paralarla kaç müze adam edilirdi, kaç yeni kazı başlayabilirdi. Şimdi birileri şöyle düşünebilir, müzelerden önce insanların karnı aç, doğrudur ama kültür mirasına sahip çıkamayanların insana sahip çıktığı da pek görülmemiştir. Not: Uşak Müzesi’ndeki kanatlı deniz atının sahte olduğu, ölçümler sırasında anlaşılmış. Sahtesi orijinalinden bir gram hafifmiş. Ben bu muhteşem broşun aynını yapan kuyumcu ustasını çok merak ediyordum, duydum ki, İranlıymış. Yurttaşlar AKP’yi uyardı ? Baştarafı 1. Sayfada larının sonsuza dek korunacağı bildirildi. Alanda toplanan yurttaşlar adına konuşan İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, İzmir’in kurtuluş mücadelesinde, emperyalizme ilk kurşun sıkan kent olduğuna dikkat çekerek ‘‘Cumhuriyet, emperyalist güçlere ve onların yerli işbirlikçilerine karşı uzun bir mücadeleyle kuruldu. Bugünlerde, Cumhuriyet tehdit ve tehlike altında.Ama Cumhuriyetin sahipsiz olmadığını, bu alanlardan haykırıyoruz’’ dedi. Etkinlikte, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü öğrencisi Ali Eskiocak, Nâzım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’nı, Celal Bayar Üniversitesi öğrencisi Mevlüt Teker de Bursa Nutku’nu okudu. Dokuz Eylül Atatürkçü Düşünce Toplulu ğu Başkanı Caner Tekin de aydınlanma devriminin sonunu bırakmayacaklarını vurgularken, CUMOK İzmir Temsilcisi Demet Günoğlu da alanda Atatürk’ün devrim ve ilkeleri için buluştuklarını ve Türkiye’nin Türkiye’den yönetileceğini söyledi. ‘Görevinizi yerine getirin’ Konuşmaların ardından hazırlanan ‘‘yurttaşlar bildirgesi’’ okundu. Bildirgede, sözün artık yurttaşlarda olduğu vurgulanarak, ‘‘Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları kendi kaderini belirlemek üzere meydana çıkmıştır. Ülkemizi, ulusumuzu, Cumhuriyetimizi yıllardan beri emperyalizmin saldırganlığına açık tutan siyasi anlayışlar artık geride kalmak zorundadır’’ denildi. Emperyalizmin, her türlü gericiliğin, ağalığın, tarikatçılığın ülke topraklarından sürü lüp atılacağının belirtlidiği bildirgede, siyasilere de seslenilerek şu görüşlere yer verildi: ‘‘Bu nehri sağa sola çevirmeye, önüne bentler kurmaya kalkışmadan, kendiliğinden aktığı yöne götürmek istiyorsanız, ortaya çıkın. Rekabetiniz, egolarınız, düşmanlıklarınız bizi ilgilendirmiyor. Bu sürecin önüne düşüp önderlik edecekseniz birleşin ve görevinizi yerine getirin. Cumhuriyete, ülkeye ve bize karşı sorumluluğunuz budur. 24 Temmuz emperyalizmin süngüsünün düştüğü gündür. Sizin ödeviniz, 24 Temmuz Lozan Günü’ne, ‘Ne mutlu Türküm’ demenin onurunu taşıdığımız o güne kadar, bu sesin gereğini yapmaktır.Ya öne düşün ya da çekilin. Biz sonsuza kadar laik demokratik Cumhuriyetimize sahip çıkacağız. 24 Temmuz Lozan Günü’ne kadar sizi takip etme görevimizi yapacağız.’’ Sürpriz kararname ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanlığı’nda 2006 sonunda yaklaşık 45 büyükelçinin yerinin değiştirilmesi beklenirken, aralarında Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ali Tuygan’ın da bulunduğu 6 büyükelçi için sürpriz bir kararname çıktığı iddia edildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Tuygan’ın Madrid’e gönderileceği belirtiliyor. Bakanlık kaynakları, sözcü Namık Tan’ın Tel Aviv Büyükelçisi olmasının söz konusu olduğunu öne sürerken, AB Genel Sekreteri Oğuz Demiralp’in de ‘‘işgüzar’’ krizinin ardından yer değiştirebileceğini belirtiyorlar. Ancak 6 büyükelçinin yerini değiştiren sürpriz kararnamenin Çankaya Köşkü’ne ulaşmadığı kaydediliyor. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle