17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 HAZİRAN 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK Sabahat Akkiraz ve Orient Expressions buluşması: Bir güzelliği, bir dostu paylaştık 7 PAZAR ORHAN BURSALI Saksofon ve zurna HATİCE TUNCER Haydarpaşa Ruhu Perşembe sabahı Haydarpaşa Gar Lokantası’nda Mimarlar Odası’nın, Haydarpaşa ve bölgesi üzerinde büyük rant planları üzerine basını bilgilendirme toplantısı yapılırken, o sabah gazetelerde çıkan küçük bir haberden belki de hiçbirimizin haberi yoktu. Birileri o sabahki gazetelerde ‘‘Haydarpaşa Garı’nı ve limanını iptal ettim!’’ diyordu! Biz toplantıda, mimar Eyüp Muhcu’nun ön açıklamalarını dinler, mimar Mücella Yapıcı’nın duvara yansılarını ve açıklamalarını izlerken.. ve 80 yaşında İstanbul’u korumak için bize katılan mimar Hande Süer’in Haydarpaşa’nın bütün Türkiye’de, neredeyse yediden yetmişe herkesin kalbinin derinliklerinde saklı anılara yaptığı göndermeleri yüreklerimizde duyumsarken.. ... birtakım karanlık ruhlar, o sıralarda Haydarpaşa’nın işini bitiriyor ve ipini çekiyordu! Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ülkesinde, hiçbir kamu işletmesi kalkıp da, tek bir açıklama ile ‘‘Banliyö trenlerini iptal ettim’’ diyemez!.. Ama burası Türkiye ise, TCDD Genel Müdürlüğü de dünyada bunu yapacak tek kurumdur: ‘‘GebzeHaydarpaşa ve SirkeciHalkalı banliyö tren hattı, tüp geçit projesine entegre edilmesi amacıyla onarıma alınacak ve 2 yıl boyunca söz konusu hatlarda banliyö tren seferleri yapılmayacak’’.. İşte bu kadar! Haydarpaşa ve Sirkeci, 2007’den itibaren hayatımızdan çıkıyor.. Sanmayın ki trenler yeniden Türkiye ve İstanbul’un tarihinde en köklü bu istasyonlarına düdüklerini çalarak girecekler.. Yolcuları kentin içine bırakacaklar, vapurlarla 20 dakikada karşı kıyıya taşınacaklar Yok öyle bir şey! Bu iki anıt istasyon da devre dışı.. Bunu bizzat Süleyman Karaman açıklıyor: ‘‘Projenin devreye girmesiyle birlikte Haydarpaşa ve Sirkeci istasyonları da eski işlevini kaybedecek.’’ Peki Haydarpaşa? ‘‘Haydarpaşa Garı’nın İstanbul’a yakışır bir projeyle değerlendirilmesi için çalışma başlatıldı..’’ ??? Mimarlar Odası’nın toplantısı işte tam da, ‘‘İstanbul’a yakışır’’ diye tarif edilen, aslı ise İstanbul’a hıyanet olan projeyi konu alıyordu. Gardaki toplantıya, ‘‘Banliyö seferlerini iptal ettim ve Haydarpaşa’yı devre dışı bıraktım’’ açıklamasıyla yanıt verilmişti. Haydarpaşa, Anadolu ile İstanbul arasında bir kilit noktaymış.. İnsanlar trenle geliyor, gemiye biniyor ve karşıya geçiyormuş.. bu bağlantı, aklın ve şehircilik ile şehir ulaşım biliminin gereği imiş.. Bu karar Anadolu trenlerinin duracağı Gebze’yi yaşanmaz hale getirir, insanları karayoluna sevk ederek kent ulaşımını daha da zorlaştırırmış.. Hiç umurlarında değil! Karaman, AKP’nin Haydarpaşa ve bölgesini büyük ranta ve talana açma projesinin hayata geçirilmesinde bir araç! Diyor ki ‘‘Haydarpaşa Garı’nı yıktırmayacağız’’.. Doğrusu çok rahatlatıcı! ‘‘Haydarpaşa’ya uygun bir proje için çalışmalarımızı başlattık. Şu anda orada ne yapılacağını biz de bilmiyoruz.’’ Aslında bunu herkes biliyor. Gar binasının dışına belki dokunamayacaklar, ama onu da öyle bırakmayacakları kesin! Türkiye’nin başına musallat olan alsatçı, tefeci, rantçı, aracı, tüccar yönetim anlayışı, o binayı tarihsel bir anıt olarak görebilir mi? Söğütlüçeşme’nin ara ana istasyon olarak kullanılacağı ileri sürülen Marmaray Projesi ile yolcular Yenikapı ve Halkalı’ya kadar taşınacakmış.. Peki bir projeyi yaparken, kent ulaşımı için başka bir can damarı hangi şehircilik anlayışı ile iptal ediyorsun? ??? Maksat ulaşım değil, Haydarpaşa’yı bütün hinterland’ıyla büyük ranta kurban etmek.. Anımsıyor musunuz Mimarlar Odası’nın, AKP’nin Haydarpaşa Projesi’ne yaptığı ‘‘canlandırma’’ ile bölgede dikilen çirkinlik abideleri büyük kuleleri.. Bu proje gereğince bütün sahil halkın kullanımına kapatılacak, bölge ‘‘Manhattan’’ olacak! İşte, günde 140 bin kişinin yararlandığı ‘‘banliyö seferlerinin iptali’’nin ve garın devre dışı bırakılmasının ardında, bu Manhattan projesi yatıyor!.. Fakat, 5 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 3 Mayıs’ta Haydarpaşa’yı ve çevresini tarihi sit alanı ilan etti!.. Gardaki bilgilendirmede yapılan açıklamaya göre, kurul üyelerinin bu toplantı sırasında cep telefonları susmak bilmemiş, Manhattan’cılar böyle bir kararın çıkmasını önlemek istemişler.. Şimdi hukuk, yasa, şehircilik bilimi, 2600 yıllık geçmişi ile İstanbul, 100 yıllık Haydarpaşa, bu süre içinde Haydarpaşa ile ilgili 400 milyon insanın anıları.. ... kısaca hayat, kent, bilim ve kültür... ... AKP’li yönetimlerin kente ihanet projeleriyle karşı karşıya.. Bakalım kim kazanacak?.. S abahat Akkiraz, halk müziğinde geleneksele bağlılığıyla tanınan, sevilen bir sanatçı. Orient Expressions ise gelenekselden esinlenen, ama elektronik seslerle yolculuk etmekten hoşlanan bir grup. Akkiraz, güçlü sesiyle türküleri yorumlarken Orient Expressions, enstrümanlarına, bilgisayarlarına dokunup bir albüm hazırladı. Doublemoon etiketiyle yayımlanan ‘‘Külliyat’’ ne Orient Expressions ne de Sabahat Akkiraz albümü. Akkiraz ve Orient Expressions, Külliyat’ta farklı tarzların yan yana birbirine saygılı duruşlarını ifade etmişler. Birbirlerini ezmeden, birbiri içinde erimeden yeni bir ses aramışlar. Orient Expressions Türkçede ‘‘Doğulu İfadeler’’ anlamına geliyor. DJ Yakuza olarak bilinen Can Utkan ve grubun üyesi gibi çalışan DJ Murat Uncuoğlu, Orient Expressions’ın elektronik sesler, tınılar yanını oluşturuyor. Halk müziği eğitimli, bağlamacı Cem Yıldız gruba geleneksel ifadeler katıyor. Amerikalı olsa da 20 yıldır Türkiye’de yaşayan saksofoncu Richard Hammer grubun caz ve rock yanını tamamlıyor. Sabahat Akkiraz, ozanlara saygının sonsuz olduğu, bağlamanın kutsal sayıldığı bir aile ortamında doğdu. Sesi zaten türkü gibiydi, alınyazısı da halk müziği oldu. İlk plağını 13 yaşında dolduran Akkiraz, imza attığı 20 albümde Anadolu’nun sesinden taviz vermedi. Can Utkan Richard Hammer Cem Yıldız ONDRA CAZ FESTİVALİ Akkiraz’ın Londra Caz Festivali’nde cazcı müzisyenler eşliğinde verdiği ve kayıtları da yayımlanan konser, Orient Expressions ortak çalışmalarının mümkün olabileceği düşüncesini doğurmuş. Orient Expressions’ın iki yıl önce yayımlanan ‘‘Divan’’ albümüne ‘‘Duaz İmam’’ adlı deyişiyle konuk olunca Doublemoon yöneticileri ve Sabahat Akkiraz’ın kardeşi Hasan Akkiraz’da ortak bir albüm hazırlama fikri de şekillenmiş. Doublemoon’un Sıraselviler’deki ofisinin daracık bir odasına doluşup gerçekleştirdiğimiz sohbetimiz sırasında Sabahat Akkiraz, Can Utkan, Richard Hammer ve Cem Yıldız, birlikte çalışmaktan ve sonuçlarından çok memnun görünüyorlardı. Dostça bir ilişki kurulmuş, Orient Expressions’ın bütün üyelerinin ‘‘Sabahat Abla’’ diye hitap ettiği Akkiraz da grubun bütün üyelerini kardeşi kadar sevmiş. Akkiraz, her zaman olduğu gibi konuşmayı pek sevmediğini belli ediyor ve kısaca özetliyor: ‘‘Arkadaşlarım kendi müziklerini koydular, ben de türküleri söyledim. Böyle ortak bir tat, bir renk... Çok da mutlu oldum. Klasik albümlerimi alanlar o tadı bulurlar mı bilmiyorum, ama bence alsın dinlesinler. Başka tatlara, renklere, tınılara da tahammül edilebilmeli.’’ ABYLON KONSERLERİ Akkiraz mayıs ayının son haftasında Babylon’da bir hafta arayla verdikleri iki konserden de çok keyif almış. Can Utkan ya da DJ Yakuza’yla sohbete devam ediyoruz: ‘‘Sabahat Akkiraz gibi güçlü bir vokalle bir albüm çalışması yapmak bizim için de çok önemli bir fırsat. Biz zaten yaptığımız müzik dolayısıyla böyle projelere çok açığız. Artık dünya müziğiworld music terimiyle geleneksel müzik ayrılıyor. Dünya müziği terimiyle, bir füzyonu, geleneksel müziğin günümüze doğru yaklaşmış halinden söz ediyoruz. Gelenekselin, günümüzdeki müzik yapma araçları kullanılarak yeniden yorumlanması durumu. Biz, biraz daha uç bir noktadan, elektronik müzik tarafından yaklaşıyoruz. Dünyada da çok yaygın olan füzyonu kendi topraklarımızdan gelen seslerle çalıştık.’’ Richard Hammer, Orient Expressions’ın müziğini biraz daha belirginleştirerek anlatıyor: ‘‘Aslında grup kurulurken kişisel olarak büyük bir planım, world music diye bir amacım yoktu. Yaratıcı süreç içinde bulunduk. Elektronik cihazlarla Can, halk müziğinden gelen arkadaşımız L Akkiraz, güçlü sesiyle türküleri yorumlarken Orient Expressions, enstrümanlarına, bilgisayarlarına dokunup bir albüm hazırladı. ? Deyiş ve türkülerin Anadolu kokulu, güzel sesi Sabahat Akkiraz ile elektronik müzikteki yollarında gelenekseli de yanlarına alan Orient Expressions ‘‘Külliyat’’ adıyla ortak bir albüm çıkardılar. “Külliyat” farklı tarzların yan yana, birbirine saygılı duruşlarının ifadesi niteliğinde bir albüm. Orient Expressions ve Akkiraz, birbiri içinde erimeden yeni bir ses yakalamak istemişler. Elektronik müziği bilmeyenlerle türkü dinlemeyenleri buluşturup ‘‘Külliyat’’ta tanıştırmak istemişler. Utkan bazı eklemelerle katıldı: ‘‘Biz zaten birbirimizin erimesini istemiyoruz. Külliyat, bizim ortak çalışmamızın ürünü. Orient Expressions’ın kendi albümü de farklı olacak, Akkiraz’ın albümü de farklı olacak. Biz bir adım attık, Akkiraz da bir adım bize yaklaştı ve ortaya bunu çıkardık. Bizim ulaşamadığımız kitleyle kendi müziğimizi tanıştırmak, türkü dinlemeyenlerin de türkü dinlemesini istedik. Sabahat Abla’nın www.sabahatakkiraz.org adlı forum sitesindeki beğeni dolu yazılar da içimizi rahatlattı.’’ Külliyat’ta düzenlemelerde çoban kavalı, mey, zurna Richard’ın saksofonuyla birlikte kullanılmış. Askı davul, erbane, bendir, tef kaşık gibi vurmalı çalgılar da yoğun olarak hissettirilmiş. Alışılmış türkü akışı yerine uzun girişler, ara nağmeler yerine ritim, elektronik sesler ve nefesli çalgılar, doğaçlama bölümler konulmuş. İçindeki farklılıklarıyla bir bütünlüğü ifade eden Külliyat’ı albüme ad olarak Hasan Akkiraz önermiş ve kabul görmüş. ‘‘Bir dostu, güzellikleri paylaştık’’ dedikleri albümde Orient Expressions’ın bestesini yaptığı, sözleri Neşe Şen’e ait ‘‘Kök ve Dal’’ ile ‘‘Nokta’’ adlı iki parçaya da yer verilmiş. Cem Yıldız’ın başarılı vokalleriyle de dikkat çektiği albüme Musa Eroğlu’nun ‘‘Ceylan Gözlerine’’ eserini Orient Expressions önermiş. Akkiraz daha önceki albümlerinde okumadığı Davut Sulari’nin ‘‘AliMethiye’’, Zaralı Halil İbrahim Söyler’in ‘‘Eridi Kalmadı Dağların Karı’’ uzun havasını bu albümde yorumlamış. Malatyalı Fahri Kayahan’ın ‘‘Mevlam Birçok Dert Vermiş’’, Sıvas’tan bir halay havası olan ‘‘Kaleden Kaleye Şahin UçurdumTemir Ağa’’ gibi çok bilinen türküler de yeniden yorumlanmış. Akkiraz, gelebilecek eleştirilere saygılı ama, kendini de sınırlarla çevrelemek istemiyor: ‘‘Sanatçılar risk almazlarsa müzik nasıl ilerleyecek? Ben türküleri araç ne olursa olsun dünyanın öbür ucundaki insanlarla paylaşmak istiyorum. Değişik çalışmalar yapmak bizim felsefemizde var. Hazreti Ali ‘Değişmeyen de değişir’ demiş. Mevlana ‘Şimdi değişik şeyler söylemek zamanıdır’ demiş. Hacı Bektaş Veli ‘Ara bul’ anlayışındadır.’’ ‘Hırsız Polis ya da ‘İmkânsız Aşk’ eçen yıl Fatih Akın’ın ‘‘İstanbul Hatırası’’ G filmine bir parça hazırlayan Orient Expressions’ın ‘‘Hırsız Polis’’ adlı dizi filme yaptıkları müzikler çok sevildi. Neşe Şen’in ‘‘Sen imkânsızsın, sensizlik imkânsız, aşk imkânsız’’ sözlerinden Cem Yıldız’ın besteleyip okuduğu şarkı bir anda dillere dolandı. TMC Yapım Firması tarafından yayımlanan dizi film müziklerini hazırlamak Orient Expressions için ilginç bir deneyim olmuş. Görüntüye müzik yapmanın kendine özgü kurallarını fark etmişler. Kendi aralarındaki iş bölüşümü gereği Richard ve Cem, Hırsız Polis müziğinde daha yoğun çalışmış. Yarattıkları belirli müzikal temaları sahnelere göre şekillendirerek, orkestrasyonla uğraşarak yorucu bir dönem geçirmişler: ‘‘Biz ‘Haydi albüm çıkarıyoruz, stüdyoya girelim, iki ay çalışalım’ demiyoruz. Hep birlikte ya da ikiliüçlü, sürekli stüdyoda çalışıp üretiyoruz.’’ REPERTUVAR B obursali?cumhuriyet.com.tr Cem, başka bir müzikal kökten gelen birisi ben, aramızda organik bir bağ oluşturduk. Külliyat albümü de bizim aramızdaki organik bağın bir uzantısı. Çok güzel bir renk var burada. Kaç aydır sürekli Sabahat Akkiraz’ın sesini dinliyoruz. Birçok şey duydum o seste. Grubun adında olduğu gibi Doğulu İfadeler’in müzikal yaklaşımı geldi kulağıma.’’ Bağlamasıyla birçok sanatçıya eşlik eden Cem Yıldız için Sabahat Akkiraz’ın farklı bir yeri varmış. Erzincan’da doğan Yıldız, ‘‘Çocukluğumun sesi’’ diyor ve devam ediyor: ‘‘Konservatuvardayken de o ses devam etti. Kendi ken dime, ‘Bu sanatçıyla bir albümde çalışmalıyım’ diyordum. Neden bilmiyorum, Sabahat Abla’yı çok seviyorum. İngiltere’de yaptığı caz albümü ve Divan’daki konukluğu cesaret verdi. Konserlerimiz de çok iyiydi. Biz 34 senelik bir grubuz. Her şeyden önce iyi bir müzik muhabbetimiz var. Stüdyomuzda çalışıyoruz, serserilik yapmıyoruz, iyi anlaşıyoruz. Telefonumda sevgilimin değil, arkadaşlarımın resmi var. En son Sabahat Abla’yla çalışmamız ise bizim için büyük bir olay.’’ Külliyat’ta grubun ve Akkiraz’ın müziklerinin birbiri içinde erimediği yorumumuza Can Anderson, Kutluer için beste yaptı Rockçı flütçü ve ‘Sihirli Flüt’ 1970’li yıllardan bu yana rock müziğin en tanınmış gruplarından Jethro Tull’un kurucusu Ian Anderson, dünyaca ünlü flüt sanatçımız Şefika Kutluer için ‘‘Şefika, So Tango’’ adlı bir parça besteledi. Anderson, Kutluer’in “Tango Goes Symphony” albümünden etkilenmiş. Klasik müzik repertuvarındaki başarısıyla ‘‘Sihirli Flüt’’ olarak tanınan Kutluer ile flütü rock müzikte kullanan ve farklı bir stil geliştiren Anderson, ilk olarak 22 Haziran Perşembe günü Ankara’da Bilkent Odeon’da buluşacak. Anderson, Jethro Tull’un parçalarını Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası eşliğinde seslendirecek. Anderson ve Kutluer, 23 Haziran’da İzmir Fuar Açıkhava Amfitiyatrosu’nda ve 24 Haziran’da da Bodrum Kalesi’nde aynı sahnede flütlerini seslendirecek. Denizin çocuğu bir yıl önce gitti aradeniz müziğine getirdiği yeni yorumlarla geniş bir dinleyici kitlesi edindiği sırada yakalandığı hastalığa yenilerek yaşamını yitiren Kazım Koyuncu 25 Haziran Pazar günü Hopa’daki mezarı başında anılacak. ‘‘Kazım Koyuncu’nun devrimci kişiliğine, dünya görüşüne ve sanatına yakışanı yapmak ve onu sevenleri ile birlikte anmak’’ için program yapmak üzere Hopa’da oluşturulan komite çalışmalarını sürdürüyor. Koyuncu’nun babası Cavit Koyuncu ve ağabeyi Hüseyin Koyuncu’nun da katıldığı toplantılar sonunda hazırlanan programa göre Kazım’ın dostları 25 Haziran Pazar günü saat 11.00’de Hopa’da Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelecek. Kazım’ın Sugören Yeşilköy’deki meza K Kazım Koyuncu 25 Haziran’da mezarı başında anılacak. rı başında saat 12.00 sıralarında toplanılacak ve isteyenler Koyuncu’nun yaşamı ve kişiliği üzerine konuşma yapacak. Aynı gün akşam saatlerinde Hopa sahilindeki festival alanında Kazım Koyuncu’nun parçaları eşliğinde sinevizyon gösterisi, şiir dinletisi ve belgesel gösterimi düzenlenecek. Anma programı boyunca siyasi içerikli slogan ve pankartlara izin verilmeyeceği, ancak Koyuncu’nun karşı duruş sergilediği ‘‘Karadeniz Sahil Yolu’’, ‘‘Çernobil faciası ve nükleer santrallara’’ karşı döviz taşınabileceği ifade edildi. Bilim Eğitim Estetik ve Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) ise İstanbul’da Kazım Koyuncu anısına konser ve sempozyum düzenledi. 24 Haziran Cumar tesi günü saat 20.00’de İstanbul Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’ndeki konserde Koyuncu anısına yazılan Oratoryo’nun yanı sıra şarkıları da seslendirilecek. Konserde ise BEKSAV Halk Korosu, Grup Helesa ve Cavit Murtazaoğlu sahne alacak. 25 Haziran Pazar günü BEKSAV’ın Kadıköy’deki konferans salonunda ‘‘Hiroşima’dan Çernobil’e, Halepçe’den Tuzla’ya Nükleer Atıklar, Radyoaktif Maddeler ve Kanser’’ başlıklı bir sempozyum gerçekleştirilecek. Cavit Koyuncu’nun da çağrılı olduğu sempozyumda ODTÜ Kimya Ana Bilim Dalı Başkanı İnci Gökmen, Atom Enerjisi Uzmanı Necmi Daday, Prof. İlhan Talınlı, Prof. Tolga Yarman ve Greenpeace Uluslararası Sorumlusu Paul Hariman birer konuşma yapacak. KONSER ? Kardeş Türküler topluluğu “Beşiktaş Kültür Merkezi Açıkhava’’da dizisi kapsamında 22 Haziran Perşembe günü saat 21.00’de İstanbul Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda konser verecek. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle