21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ?Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdari ve Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 3.22 Güneş: 5.24 Öğle: 13.12 İkindi: 17.10 Akşam: 20.48 Yatsı: 22.39 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 18 HAZİRAN 2006 Dr. Ayla Dönmez: Hem bireysel hem de toplumsal şiddetin temelinde reddedilme var / IŞIL ÖZGENTÜRK Kabul barışı getiriyor ‘‘Kabul’’ ve ‘‘ret’’ gerek kişilerarası ilişkiler gerek toplumlararası ilişkilerde büyük önem taşıyor. Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Dr. Ayla Dönmez’e göre ‘‘kabul’’ barışı getirirken ‘‘ret’’ şiddet toplumunun tohumlarını atıyor, bireysel şiddetin temelinde de toplumsal şiddetin temelinde de reddedilme yatıyor. Daha sağlıklı toplumlar içinse, din, dil, ırk, milliyet, cinsiyet ve daha birçoğunu sıralayabileceğimiz ayrımcılık nedenlerini unutarak, ‘‘insan insana ilişkiyi yaşama bilincini geliştirmek’’ gerekiyor. Kişilerarası Kabul ve Red Kuramı 1. Uluslararası Kongresi 2224 Haziran 2006 tarihleri arasında İstanbul Askeri Müzesi’nde yapılacak. Türk Psikologlar Derneği, ABD Connecticut Üniversitesi Donald ve Nancy Rohner Ebeveyn Kabul ve Red Çalışmaları Merkezi Aile Çalışmaları Bölümü işbirliği ile organize edilen kongre öncesinde, ‘‘KabulRet Kuramı’’nı Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şube Başkanı Psikolog Dr. Ayla Dönmez’e sorduk... NNE KARNINDA BAŞLIYOR’ ‘‘Kişiler arası Kabul ve Ret Kuramı’’ önce aileyi ve çocuğu ele alıyor. Yapılan çalışmalar, çocuğun anne karnındayken kabul edilip edilmediği, bebeğin bunu algıladığı ile ilgili bilgileri ortaya koyuyor. Dr. Ayla Dönmez, kabul edilmenin çok erken başlayan bir ilişki olduğunu vurguluyor ve ekliyor: ‘‘Okul döneminde, yetişkinlikte, iş, eş ilişkisinde, arkadaşlık ilişkisinde, her yerde kabulret var ama temel kurgulanışı, aile ortamındaki kabul ediliş veya reddediliş, ister sözel ister beden diliyle, insanın tüm yaşamını etkiliyor. Bu nedenle, çocukluk döneminde alınan mesajlar, çocuğa kendisinin değerli, önemli, kabul edilen ya da edilmeyen, değersiz, önemsiz, işe yaramaz gibi duyguların kazandırılmasında etkili oluyor.’’ Çocuğa karşı eleştiri yönteminin iyi seçilmesi gerektiğini vurgulayan Dönmez, ‘‘Kendisi ile barışık olarak büyürse, sorunlarla karşı karşıya kaldığı zaman, baş edebilme becerisi de oluyor’’ diyor. Dönmez’e göre aile içinde reddedilen çocuk dışarıda modeller arıyor. Tehlikeli olan da bu modellerin olumsuz olması. (REUTERS) Memleket halleri Kendi halinde emekli maaşı ve iki oda bir salon evinden gelen kirayla geçinen bir kadıncağız. Üzüntülü, çünkü kiracısı bir gece vakti hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmuş. Altı aydır kirayı ödemiyormuş, ev sahibi ‘‘Bu her insanın başına gelebilir’’ diye düşünüp ellerinin ferahlamasını bekliyormuş. Ama olmamış işte, kiracı kuş olup uçmuş. Ev sahibi şimdilerde kiracının çocuğunun gittiği okulun kapısında konuşlanıp bir iz bulmayı düşünüyor, bunları söylerken yapmayı düşündüklerinden ölesiye utanıyor. Oysa ev sahibinin yapmayı düşündüğü şeyi bankalar çoktan başlatmışlar bile, öyle okuduk. İstediklerini bir anda bulan bankaların kredi borçları nedeniyle borçluların çocuklarıyla uğraşmaları doğrusu insan haklarına, en önemlisi de çocuk haklarına aykırı. Bu doğrudan çocuğun taciz edilmesine giriyor. Bankalar başka yolları denemeliler, ama bazan onlar da çaresiz kalıyor. Bir aile tanıyorum, bir türlü ayağını yorganına göre uzatamayan bir aile. Kredi borçları öyle bir tavana vurdu ki, sonunda çareyi karı koca sahte ayrılıkta buldular. Adam bir arkadaşının yanına yerleşti, evine gelemiyor, çocuklar ve karısı adamı arkadaşının evinde ziyaret ediyor. Bu kredi borçları korkarım yakında çok daha vahim bir biçimde patlayacak. Bu nedenle pek çok intihar var; çok azı gazetelere geçiyor, büyük kısmı aile içinde kapatılıyor. Ben sık sık beşaltı ay önce kredi borçlarının kıskaca aldığı Adanalı polisi anımsıyorum. Kocaman iki oğlunu, karısını ve kendini öldürmüştü. Geçenlerde okudum, İstanbul’u çeken polisler hüngür hüngür ağlıyorlardı.Çünkü İstanbul’da yaşamak zor iş. Büyük çoğunluğun borçla yaşadığı, en büyük borçlunun da devlet olduğu bu ülkede her şey geriye gidiyor. Ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ,durup dururken ‘‘Doğum kontrolü ve aile planlaması kavramı bizim için rafa kalktı’’ diye muhteşem(!) bir görüş bildiriyor. Sağlık Bakanı, ülkenin, çocuk ve anne ölümleri açısından komşuları arasında Irak’tan sonra sondan ikinci olduğunu ya bilmiyor ya da umuru bile değil. Bakanı alıp bir iş gezisine çıkmak gerek. Örneğin Doğu’da bir yere mesela İdil’e gidelim. Ben beş ya da altı yıl önce gitmiştim; manzarada pek bir değişiklik olacağını sanmıyorum, her evden en az on çocuk sokağa fırlıyordu, hepsinin ayakları çıplaktı ve bir parça ekmeği kemirip duruyorlardı. Beni en çok etkileyen, bir ailenin 13 yaşındaki en büyük kızıydı. Anne doğumlardan ötürü öylesine halsizdi ki, geri kalan yedi çocuğun annesi bu küçücük kız olmuştu. Yüzü öylesine yaşlıydı ki, kendimi tutamayıp ağladığımı anımsıyorum. O gün, bize daha sıkı bir aile planlaması gerek diye düşünmüştüm, Çin ya da Hindistan’daki gibi. Birazcık şu pek sık övündüğümüz genç nüfus meselesine gelelim. İlk elden bir ülke için çok değerli olan genç nüfus eğitimsiz ve yeterli donanıma sahip değilse, madalyonun arka yüzüne bakmak gerekir. Memleketin hali ortada.. bu durumda genç nüfusun büyük bölümü ya sürüsüne bereket hemen her alanda faaliyet gösteren mafya içinde yolunu bulmaya çalışacak ya da sağ ve sol ideolojiler adına dağlarda vuruşacak, kentlerde canlı bomba olmayı hayal edip bu hayalin peşinden gidecek. Geçenlerde Adana’daydım, bir iş gereği Kadirli’nin köylerinden birine gittim. Şakacı, eski çağlardan gününüze kadar gelen seyirlik oyunları bilen altmış yaşlarında bir adamla tanıştım. Bereketli Çukurova topraklarında canını sıkan en önemli şey, oğlunun geleceğiydi. Bu onun bütün neşesini kaçıran bir şeydi. Binlerce baba gibi. Not : Email adresimde küçük bir değişiklik oldu, yeni adresim şöyle: isilozgenturk?gmail.com ŞULE KÖKTÜRK BİR YUDUM SEVGİ... Kalpler babalar için atacak ANKARA (AA) Evlatların babalarına duydukları sevgi, bugün, milyonlarca kalbin bir arada attığı özel bir gün olan ‘‘Babalar Günü’’nde yeniden anlam bulacak. Haziran ayının 3. pazarı, Babalar Günü... Babalar Günü’nün tarihçesine ilişkin iki ayrı kaynak bulunuyor. Bunlardan ilkine göre, Babalar Günü Batı Virginia’da ortaya çıktı. John Dowdy, annesini yitirdikten sonra onun yerini alan babası için böyle özel bir gün kutlanmasını istedi. Bir başka araştırmaya göre ise 1910 yılında Washington’daki John Bruce Dodd, 6. çocuğunun doğumu sırasında ölen annesinin ardından yaşamını çocuklarına adayan babası William Smart’a özel bir gün armağan etmek amacıyla bu fikri ortaya attı. Babalar Günü, ilk kez 19 Haziran 1910’da Washington’da kutlandı. Sonra ABD’nin diğer eyaletlerine yayılan Babalar Günü için ilk resmi kutlama ise 1924’te ABD Başkanı Calvin Coolidge’in desteğiyle gerçekleştirildi. Babalar Günü de diğer ‘‘özel günler’’ gibi hediyelik eşya mağazalarının yüzünü güldürüyor. Firmalar, özel kampanyalarla müşterilerine seçenekler sunuyor. ‘A Kidman’dan kadınlara destek Avustralyalı aktris Nicole Kidman, kadının toplumdaki konumunun iyileştirilmesi için kolları sıvadı. Kısa adı ‘‘UNIFEM’’ olan BM Kadınlar Kalkınma Fonu’nun iyi niyet elçilerinden olan güzel oyuncu, iki günlük ziyaret için Çin’e gitti. Şanghay’daki etkinliğe katılan Kidman, farklı etnik kökenlerden kadınlarla bir araya geldi, sorunlarını dinledi. Başarılı aktris, Çin’e gelmişken ‘‘iş’’ yapmayı da ihmal etmedi. Omega firmasıyla saat tanıtımı için anlaşan Kidman, bir taşla iki kuş vurmuş oldu. CUMHURİYET 20 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle