21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Deniz Baykal, ‘CHP’de birlik’ çağrısı yapıp seçim bildirisini açıkladı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘AKP artık yönetemiyor’ Mumcu’dan AB tepkisi ? ANKARA (ANKA) Bu Kafayla mı AB’ye?.. İki emekli öğretmen... Kadın gözyaşlarını tutamıyor... Erkek, ‘‘Tek yeşil alan burasıydı şimdi ne yapacağız’’ diye soruyor... İstanbul Koşuyolu’ndaki öğretmenevi AKP’li Üsküdar Belediyesi’ne verildi... Üsküdar’a ‘‘kırmızı çizgiler’’ koyarak ‘‘alkollü içki yasağı uygulaması’’nı yapamayan AKP’li belediye şimdi Validebağ Korusu’nun sahibi oldu... İçinde öğretmenevi bulunan koruda Adile Sultan Kasrı, Abdülmecit Av Köşkü ve İnci Müzesi bulunuyor... Validebağ Korusu, Atatürk’ün vasiyeti üzerine, öğretmenlerin hizmetinde kalması için Milli Eğitim Bakanlığı’na verilmişti... Hiçbir siyasal iktidar Validebağ Korusu’nu ele geçirmek, belediyeye satmak gibi bir girişimi göze alamadı... Tepeden inme bir girişimle gerçekleşti satış. Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey de onayladı. O güzelim Validebağ Korusu bir yıl sonra ne olacak? Üsküdar Belediyesi oraya bir müteahhide mi verecek? Din pazarlamacılığının değişik yolları var. Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği, İstanbul’da Validebağ Korusu... Bir zamanlar Anadolu’da Özel İdare’nin arsalarını tarikat şeyhlerine 99 yıllığına kiralıyorlardı, şimdilerde AKP’li belediyelere satıyorlar... Kimsenin sesi soluğu çıkmıyor, CHP örgütü seyrediyor, çevreciler seyretmekle yetiniyor... ??? Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde 500 yıllık bir ‘‘işkence odası’’ vardır... SaintJean Şövalyeleri’nin kullandığı ‘‘işkence odası’’ ya da ‘‘zindan’’ı 1992 yılında müze müdürü Oğuz Alpözen ve arkadaşları bulmuştur... Dönemin Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın açılışını yaptığı ‘‘işkence odası’’nın girişinde şu yazı bulunur: ‘‘Tanrı’nın bulunmadığı yer!’’ Latince bir yazıdır bu... Yaklaşık 500 yıllık orijinal bir yazı... AKP kafası, bunu içine sindiremediği için, Latince, İngilizce ve Türkçe yazılı ‘‘Tanrı’nın bulunmadığı yer’’ tabelası kaldırıldı... AKP’li Turizm ve Kültür Bakanı Atilla Koç, bununla da yetinmeyip kayaya kazınan Latince ‘‘Tanrı’nın bulunmadığı yer’’ yazısının da kazınması talimatını vermiş... 15121514 yılları arasında yaptırılıp kayaya ‘‘Tanrı’nın bulunmadığı yer’’ yazılan 500 yıllık ‘‘işkence odası’’ AKP düşüncesine göre ‘‘Tanrısızlık’’ olarak algılanıyor... Türkiye bu kafayla mı, AB’ye girip çağdaşlaşacak? Yazımı yazarken hem televizyona göz atıp Brüksel’de olup bitenleri izliyorum, hem de arada bir yerimden kalkıp pencereden dışarıya bakıyorum... Hava bulutlu... Yağmur atıştırıyor... Gürsu Kunt, Antalya’daki Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali’nin G. Verdi’nin ünlü yapıtı ‘‘Aida’’yla başladığını yazıyor... Fesitvalin açılışına Kültür Bakanı Atilla Koç, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ndeki ‘‘Tanrı’nın bulunmadığı yer’’ yazısını kayadan sildirme işiyle uğraştığı için katılmamış herhalde... Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ise Antalya’da olmalarına karşın Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali’nin açılışına gitmemişler... Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali, dünyanın en iyi on festivalinden birisidir... Ben söylemiyorum, İngiltere’nin saygın gazetelerinden The Independent gazetesi haber veriyor... ??? Türkiye’nin 2006 yılındaki fotoğrafı böyle... İstanbul’daki Validebağ Koruluğu AKP’li Üsküdar Belediyesi’ne satılıyor, Bodrum Sualtı Müzesi’nde 500 yıllık ‘‘Tanrı’nın bulunmadığı yer’’ yazısı kayadan siliniyor... Eh Türkiye bu arada demokratikleşiyor, özgürleşiyor, kalkınıyor, açlar iş buluyor... Medyamızın aymaz kalemşorları, aymaz bilim insanları ise hallerinden memnun!.. Boğaz’a karşı viskilerini yudumlayıp Güneydoğu’yu tartışıyorlar, AKP’yi eleştirenlere ‘‘askerci’’ deyip hoşça vakit geçiriyorlar... Üstelik demokrasi ve özgürlük adına!.. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, parti genel merkezinde TBMM Diyalog Grubu’nu kabulünde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. AB ile tam üyelik müzakerelerinin başlaması öncesi yaşanan krizi ‘‘tiyatro’’ diye değerlendiren Mumcu, ‘‘Müzakere süreci böyle gelgitlerle yaşanacaktır’’ sözleriyle hükümete yüklendi. Erdoğan bürokrata çattı ? ÜSKÜP (AA) Makedonya’da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MakedonTürk İş Konseyi toplantısında ‘‘bürokratlara’’ çattı. Erdoğan, ‘‘Bürokratlar noktasında bizim hep derdimiz vardır. Siyasetçiler olarak bürokrasinin belli kesimleriyle hep sıkıntı çekiyoruz. Zira, ön kesmeye bayılırlar. Yol açmazlar, ön açmazlar’’ dedi. Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 240 milyon dolar olduğunu anımsatarak ‘‘Bu nasıl olacak, terleyeceğiz, terleyeceksiniz. Oturarak para kazanılması mümkün değil. Biz maaşa talim ediyoruz, siz paraya talim ediyorsunuz’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP hükümetinin artık ülke üzerindeki kontrolünü kaybettiğini belirterek ‘‘Türkiye gerçekleri erken seçimi dayatabilir’’ uyarısında bulundu. Baykal, partisinin iktidara gelmesi halinde yapacağı reformları da sıralayarak ‘‘Türkiye’ye sahip çıkma ekseninde buluşanları’’ bir kez daha partisinin çatısı altında toplanmaya çağırdı. Baykal, partisinin grup toplantısında güncel gelişmeleri değerlendirdi. AB ile ilişkilerin kurgulanmasında hükümetin çok temel hatalar yaptığını söyleyen Baykal, ‘‘1999’daki eşit statüde müzakere kararı 2004 Aralık ayında alındı. Bunu görünce atla geri dön dedik... Siperdeki hatayı cephede düzeltemezsiniz, işin başında hata yapılmıştır’’ dedi. AB’nin Güney Kıbrıs Rum kesimini birliğe alarak ‘‘tarihi bir hata’’ yaptığını kaydeden Baykal, bu hatanın Kıbrıs sorunu ? Baykal, Türkiye’de dış politikada huzursuzluğun, ekonomide karışıklığın devam ettiğini belirterek bu tablo içinde herkesin Türkiye’ye sahip çıkması gerektiğini ve mutlaka ‘‘yeni siyasi yapılanmaya’’ ihtiyaç olduğunu söyledi. nu çözümsüzlüğe ittiğini belirterek ‘‘AB kendi yaptığı hataya Türkiye’yi de dahil etmek istiyor’’ dedi. Baykal, AKP hükümetinin Rum kesiminin tanınmasını öngören ek protokolü imzalayıp ‘‘bunun tanıma anlamına gelemeyeceği’’ yönündeki deklarasyonun 21 Eylül’deki AB’nin karşı deklarasyonu ile geçersiz bırakıldığına dikkat çekti. Rumların önceki günkü görüşmelerde deklarasyon koşulunu getirdiğini anlatan Baykal, ‘‘Deklarasyon, TürkiyeAB ilişkilerinin bir parçası haline getirilmiştir. Bir süre sonra ‘yeni bölümlerin açılması buna bağlı, o yüzden deklarasyonu kabul etmelisin’ diyecekler’’ dedi. Baykal, Türkiye’de dış politikada huzursuzluk, ekonomide karışıklığın devam ettiğini belirterek bu tablo içinde herkesin Türkiye’ye sahip çıkması gerektiğini ve mutlaka ‘‘yeni siyasi yapılanmaya’’ ihtiyaç olduğunu söyledi. Baykal, ‘‘Türkiye’nin AKP iktidarına mahkum olmadığını’’ herkesin görmesi gerektiğini ifade etti. bul ettiğin anda, Türkiye karşısında iflası resmiyet kazanacaktır, şimdi bunu bekliyoruz’’ diye konuştu. Baykal, olası bir erken seçim durumunda ‘‘eski siyasi alışkanlıkları, şartlanmışlıkları aşmak gerektiğini’’ belirterek ‘‘AKP, karşısında Türkiye ekseninde bir dayanışmayı kurmalıyız. Bunu kimseye ihale etmeye hakkımız yok. Bunu milletçe birlikte çözerken, sen sağcısın, sen solcusun demeyeceğiz. Anayasa, Atatürk, laik demokratik cumhuriyete sahip çıkma noktasında birleşeceğiz’’ dedi. Bir partili ‘‘Kuvayı Milliye diyebilir miyiz’’ diye seslenince Baykal, ‘‘Elbette diyebiliriz’’ karşılığını verdi. Baykal konuşmasında adeta ‘‘seçim bildirgesini’’ de açıkladı. Baykal, iktidara gelmeleri durumunda, ‘‘köklü eğitim reformu, dokunulmazlıkların kaldırılması, yargı bağımsızlığı, sosyal güvenlik reformu, işsizliğin önlenmesi’’ başta olmak üzere bir dizi reformu yaşama geçirme sözü verdi. ‘TMY ne zaman çıkacak belli değil’ Baykal, Türkiye’nin terör konusunda kanlı bir bilançonun içinden geçtiğini belirterek iktidarın terörle etkin bir mücadele verme konusunda kararlı olmadığını vurguladı. Baykal, şöyle devam etti: ‘‘Tasarı, terör örgütünün kurucularına af getirebilecek bir tasarıydı. Meclis’e bu şekilde tasarıyı getirdiler. Ama hükümet, tepkiler karşısında bu tasarının 6. maddesini aynen geçirmeye cesaret edemez bir noktaya gelmiştir. Meclis tatile girdi giriyor. Ancak tasarı hâlâ alt komisyonda. Ne zaman geleceği, ne zaman çıkacağı belli değil ama kanlı bilanço hepimizi yaralamaya devam ediyor.’’ ‘Hızlı davranılmalı’ Erken seçimin yeniden ülke gündemine girdiği için hızlı davranma gereksinimi bulunduğunu kaydeden Baykal, iktidar partisi istemese de koşulların hükümeti erken seçime zorlayabileceğine dikkat çekti. Baykal, ‘‘İktidar Türkiye’yi yönetemediği görmeye başlayabilir, bu gerceğe teslim olmak zorunda kalabilir’’ dedi. Başbakan’ın çevresindekilerin bile ‘‘erken seçim kaçınılmaz’’ dediğini kaydeden Baykal, ‘‘Artık Türkiye’yi yönetemiyorsun. Erken seçimi ka İTTİFAK ARAYIŞI ÇİZMEDEN YUKARI Canlı yayında indirilen pantolon iş kazasıymış... (işe bakın!..) MUSA KART Rahşan Ecevit devrede ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Başbakan Bülent Ecevit’in hastalanmadan önce başlattığı ittifak projesi için eşi Rahşan Ecevit devreye giriyor. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile görüşen Rahşan Ecevit, ‘‘Bir plan yapıyorum, o konuyu devam ettirmek için görüşmeler yapacağım’’ dedi. Rahşan Ecevit, CHP lideri Deniz Baykal’ın ‘‘ilkeli birlik’’ önerisiyle ilgili sorular üzerine ise ‘‘Ben eşimin önerisiyle ilgileniyorum’’ demekle yetindi. Ecevit, dün Oran’daki çalışma bürosunda düzenlediği basın toplantısında ittifak arayışları ile ilgili sorulara da yanıt verdi. Bülent Ecevit, hastalanmadan önce Yılmaz Büyükerşen önderliğinde sosyal demokratların, demokratik solcuların bütünleşmesini önermiş ve bu doğrultuda SHP lideri Murat Karayalçın ile bir görüşme yapmıştı. Rahşan Ecevit, dün ‘‘Eşinizin başlattığı girişimi sürdürecek misiniz’’ sorusuna ‘‘Evet, ben başladım. O konuyu devam ettirmek için görüşmeler yapacağım’’ yanıtı verdi. Baykal’ın ‘‘ilkeli birlik’’ önerisiyle ilgili soru üzerine ‘‘Ben eşimin önerisiyle ilgileniyorum. Onunla ilgili bir plan yapıyorum’’ karşılığını veren Rahşan Ecevit, ‘‘Bu konudaki girişimler seçime yetişecek mi’’ sorusuna ‘‘Yapacağımız görüşmelere bağlı” karşılığını verdi. Rahşan Ecevit, bir gazetecinin ‘‘Sizi, Demir Leydi’ye benzetiyorlar’’ sözleri üzerine ‘‘Dışım nasıl görünüyor bilemem ama içim çok yumuşaktır. Belki fazla yumuşaktır’’ diye konuştu. Kurumlar vergisi düştü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kurumlar vergisi oranının 1 Ocak 2006 tarihinden geçerli olmak üzere yüzde 30’dan yüzde 20’ye düşürülmesini öngören tasarı dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. AKP’nin önerisi doğrultusunda 38 maddelik öneri ‘‘temel yasa’’ kapsamında 2 bölüm olarak görüşüldü. Yüzde 20’lik oran 1 Ocak 2006 tarihinden başlayarak geçerli olacak. Mart ayında yapılan yüzde 30’luk ödemeler için mahsuplaşılacak. Yabancıya mülk satışı için uyarı Gündemdeki konulara da değinen Rahşan Ecevit, yabancılara mülk satışı konusunda uyarılarda bulunurken ‘‘Avrupalılar Kurtuluş Savaşı’nda yapamadıklarını bugün dolarlarla, Avrolarla yapıyorlar’’ dedi. AB için atılan bazı adımlara dikkat çeken Ecevit, ‘‘Devlet büyüklerimiz Avrupa Birliği bağımlısı oldu. Bu kararlar uygulandığı takdirde Türkiye Avrupa Birliği’nin sömürgesi olur’’ açıklamasını yaptı. Rahşan Ecevit, eşinin sağlık durumuyla ilgili olarak da ‘‘Kötüye gitmiyor. Ama zaman bakımından bir belirsizlik var’’ diye konuştu. [email protected] Komisyonda iftar sorusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)Türk Patent Enstitüsü (TPE) Başkanı Yusuf Balcı, TBMM KİT Komisyonu’nda, kurumun faaliyetleri hakkında bilgi verirken, CHP’li Orhan Sür’ün sorularıyla karşılaştı. Sür, Balcı’ya, 5 yıldızlı otellerde kurum bütçesinden iftar yameği verip vermediğini ve bir toplantıda İstiklal Marşı okutup okutmadığını sordu. Komisyonda TPE’nin hesapları ibra edilirken Balcı’nın, Sür’ün sorularına 15 gün içinde yazılı yanıt vermesi kararlaştırıldı. Nurettin Veren’in iddialarının mahkemede dinlenmesi istendi Gülen hakkında suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul Bağımsız Milletvekili Emin Şirin, Fethullah Gülen hakkında iddialarda bulunan Nurettin Veren’in açıklamalarının değerlendirilmesi amacıyla suç duyurusunda bulundu. Şirin, Maliye Bakanlığı’nın bazı gazeteciler hakkında servet araştırması yaptığı yolundaki iddiaları da başka bir suç duyurusu konusu yaptı. Şirin, Veren ile birlikte Ulusal Kanal’da katıldığı Aydınlık Kürsü programının deşifresiyle birlikte suç duyurusunda bulundu. Şirin, Veren’in, ‘‘Savcılara diyorum ki, ben, ihbarda bulunmanın ötesinde canlı şahidim. Beni birileri yok ettikten sonra mı benim ifademe müracaat edeceksiniz’’ dediğini kaydetti. Veren programda, Gülen’in Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, eski İçişleri Bakanı Şehabettin Harput ile yüzlerce kez görüştüğünü, bu kişilerin Gülen’in ‘‘yat’’ demesiyle yatıp ‘‘kalk’’ demesiyle kalkacağını belirtmişti. Veren, Gülen’in ‘‘Türkiye işgalinin 1998 ve 2000 yılında bittiğini’’, ‘‘imamlarının’’ devletin her kademesinde yer aldığını, bütün dinleri harmanlayarak evenjalist bir din anlayışıyla dünyaya yeni bir model sunmak istediğini kaydetmişti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 T EMELİ ERDOĞAN ATMIŞTI Komisyonda, cemaat vakıflarının yöneticilerine TC yurttaşı olma zorunluluğu getirildi Merinos Kavşağı’na soruşturma izni BURSA (Cumhuriyet) Danıştay 1. Dairesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, kaçak olduğunu bile bile temelini attığı Merinos Kavşağı’yla ilgili AKP’li Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin hakkında soruşturma açılmasına izin vermeyen İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun kararının yürütmesini durdurdu. Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi Başkanı Lütfü Kırayoğlu, Merinos Kavşağı Uygulama İmar Planı ihalesinin Bursa Kültür ve Tabiat Valıkları Koruma Kurulu’nca onaylanmadan yapıldığı, kurulun değişiklik kararının da Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin onayına sunulmadan da inşaata başlanıldığı gerekçesiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak Bakan Aksu, AKP’li Şahin hakkında soruşturma açılmasına izin vermemişti. Aksu’nun bu kararı üzerine Kırayoğlu, Danıştay’a başvurmuştu. Kırayoğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin ile AKP’li kadroların, hukuku dikkate almadan, ‘‘ben yaptım oldu’’ mantığı ile hareket ettiklerini belirterek şunları söyledi: ‘‘Üstelik Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da ‘Atacağınız temel kaçaktır’ uyarısına karşın Bursa’ya gelerek bu temeli attı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de açılışını yaptı. Danıştay’ın kararı, Bursa’daki oldubitti anlayışların İçişleri Bakanı tarafından korunduğunun kanıtı niteliğindedir.’’ MYK’de 3 kişilik AKP komisyonu ? ANKARA (Cumhuriyet ‘Darbeci vakıflar ne olacak?’ AYŞE SAYIN Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Keçiören Belediye Başanı Turgut Altınok arasındaki kavgaya el koydu. AKP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Erdoğan’ın ‘‘Bu konuyu araştırın’’ talimatı üzerine AKP genel başkan yardımcıları Akif Gülle ve Nihat Ergün, AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin’den oluşan bir komisyon kurdu. Komisyonun anlaşmazlığa ilişkin hazırlayacağı rapor, gelecek hafta MYK toplantısına sunulacak. ANKARA Vakıflar Yasası ile ilgili oluşturulan TBMM Adalet Alt Komisyonu, ilk köklü değişikliği, yabancı uyruklu kişilerin de cemaat vakıflarında yönetici olmalarına ilişkin hükmü değiştirerek yaptı. Değişiklikle ancak Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı gayrimüslimlerin bu vakıflarda yönetici olabileceği hükme bağlandı. Komisyonda, yabancıların Türkiye’de vakıf kurmasına ilişkin madde görüşülürken CHP’liler ünlü ABD’li spekülatör George Soros’un vakıflarına dikkat çekerek, ‘‘Darbeler yaptıran, hükümet deviren vakıflara izin mi verilecek’’ ? Vakıflar Yasa Tasarısı’nın görüşüldüğü Adalet Alt Komisyonu’nda “yabancıların Türkiye’de vakıf kurması”nı düzenleyen hüküm tartışma yarattı. CHP’li üyeler, ABD’li ünlü spekülatör Georges Soros’un kurduğu vakıflara dikkat çekerek, “Darbe yaptıran vakıflara izin mi verilecek” diye tepki gösterince, maddenin görüşmeleri ertelendi. eleştirisini yönelttiler. TBMM Adalet Alt Komisyonu, Vakıflar Yasa Tasarısı’nın 3. maddesindeki ‘‘cemaat vakıfları’’yla ilgili tanımda değişikliğe gitti. Buna göre cemaat vakıfları, ‘‘...Vakıflar Kanunu gereğince tüzelkişilik kazanmış, Türkiye’deki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gayrimüslim cemaatlere ait vakıflar’’ olarak tanımlandı. Böylece yabancıların vakıf yöneticisi olmasının önü kesildi. Bu maddeye paralel olarak vakıf yönetimini düzenleyen 6. maddeye de vakıf yöneticilerinin ‘‘mensuplarının kendi aralarından seçilebileceği’’ hükmü eklendi. orge Soros’un ‘‘Açık Toplum Ensitüleri’’ ve vakıfları aracılığıyla, birçok ülkede ‘‘karıştırıcı’’ rol üstlendiğine dikkat çekti. Edinilen bilgiye göre Eraslan, ‘‘Soros, bunlar aracılığıyla darbeler yapıyor, hükümetler yıkıyor, devrimler yapıyor... Tasarı bunun Türkiye’de de yolunu açıyor. Hıristiyanların da vakıfları aracılığıyla Türkiye’de misyonerlik faaliyetleri kolaylaştırılıyor’’ görüşünü dile getirdi. Eraslan maddenin tasarıdan çıkarılmasını, bu yapılamıyorsa, yabancı vakıfların mal edinmelerini ve amacını sınırlayan düzenlemeler getirilmesini istedi. AKP’li üyeler de konunun hükümet tarafından yeniden gözden geçirilmesini talep edince maddenin görüşmeleri ertelendi. TESEV’e kınama Eraslan, vakıf tasarı TBMM’de görüşülürken, TESEV’in İsveç Büyükelçiliği’nde konuya ilişkin çalıştay düzenlemesini de kınayarak ‘‘Ayıp değil mi, salon mu bulunamadı? İsveç Büyükelçiliği’nden başka bir yer olmaz mıydı? Yapılan bağımsız bir devlete yakışmaz’’ dedi. Soros tartışması Alt komisyonda, yabancılara Türkiye’de yeni vakıf kurma olanağı sağlayan madde CHP ile AKP’li üyeler arasında sert tartışmalara yol açtı. CHP’li komisyon üyesi Orhan Eraslan, yeni vakıflarla ilgili düzenleme yapılırken çok dikkatli olunması gerektiğini belirterek, Ge CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle