21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 2006 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y B Y Y 23 21 23 23 26 26 30 28 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y PB PB PB B Y B PB B 23 23 23 23 27 24 29 26 28 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB A A A A A A PB 31 29 36 36 32 35 30 26 26 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri çok bulutlu, Marmara, Kuzey ve İç Ege, Batı Karadeniz ile akşam saatlerinde Göller yöresi, İç Anadolu’nun kuzeybatısı sağanak ve gök görültülü sağanak yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı yurdun kuzeybatı kesimlerinde yağışla birlikte azalacak iç ve doğu kesimlerde ise artacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Y 26 Helsinki PB 15 Stockholm PB 27 Londra Y 23 Amsterdam Y 26 Brüksel Y 29 Paris Y 29 Bonn B 28 Münih B 27 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y B Y B Y B Y PB 30 23 32 24 23 18 23 25 29 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B B Y PB PB PB Y B A 21 38 31 41 28 34 24 35 37 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Çok bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Fotoğraflarda çekici bir hanımefendi izlenimi veren Yunan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni’nin Türkiye ziyareti, ayrılacağı gün aldığı beş kilo baklava haberi ile bir Yunan araştırma kurumunun yaptığı anket sonuçlarının büyük başlıklarla kamuoyuna yansımasıyla sona erdi. Sonuçları hayretle karşılamış Bakoyanni. Dışişleri Bakanı Gül ise şaşırmamış. ‘‘İstanbul’da yaşayan Türklerle’’ yapılan ankete katılanların yüzde 73’ü Yunan halkıyla ilgili ne düşündükleri sorusunu ‘‘Yunanlıları çoook severiz. Yunanlılar bize en çok benzeyen halk’’ diye yanıtlamış. Şimdi moda, geçmişi unutmak, dünyaya günümüzün koşullarında bakmak olduğuna göre, gönlü geniş halkımız geçmişi bir yana atabilir, unutabilir. Üstelik bilinen bir gerçek: Halkımızın belleği de güçlü değil. Dedik ya artık geçmiş geçmiştir. Bu nedenle İstanbul halkı ankete katılırken çeşitli alanlarda çatışan Yunan ulusal yararı ile Türk ulusal yararlarının üzerinde de fazla durmamayı yeğlemiş olabilirler. Ne var ki, anket sonuçlarını TürkYunan dostluğuna yeni bir öğe kazandırdığı için olağan karşılayan Dışişleri Bakanı Gül, Bayan Bakoyanni’ye karşı öneride bulunabilirdi. ‘‘Atina’da yaşayan Yunanlılara’’ Türk halkıyla ilgili ne düşündüğü sorulabilir ve ankete katılanların yüzde 73’ü Türkleri çoook seviyoruz, Türklerle Yunanlılar birbirine çok benzeyen iki halk, yanıtı alınırsa amaç daha da sağlam bir zemine oturtulmuş olur. Yoksa İstanbul Türk halkının Yunan halkına bakış açısı karşılıksız aşk ilanına benzeyecek. Bakalım ‘‘Atina’da yaşayan Yunan halkı’’, dostluk anlayışında ‘‘İstanbul’da yaşayan Türkler’’ kadar cömert olabilecekler mi? ??? Medyaya fotoğraflarla yansıyan Gül ile Bakoyanni arasındaki dostluk görüntülerinde kimi gözler Bayan Hayrünnisa Gül’ü aradı. Atina Belediye Başkanlığı sırasında İstanbul’u daha önceleri ziyaret eden Dora Hanım bu kez Dışişleri Bakanı olarak geldi. Eşini de çocuğunu da beraber getirdi. Ziyaretin özel bölümünde Dora Hanım’ın eşi ile el ele, Boğaz’ı gezerken birlikte fotoğrafları yayımlandı. Özel bölümdeki fotoğraflara örneğin Bayan Gül de katılsaydı, erkek eşe hanımefendi eşle daha derin, içten, hatta ailecek dostluk görüntüsü verilmez miydi? Böyle bir manzara anlamlı kimi yorumlara neden olabilirdi. Zira, Bakoyanni bir Batılı, Batı’nın kadınsal simgesi. Sıcak davranışları, gülen yüzü ve rahat hareketleri kuşku yok, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün bile ilgisini çekmiştir. Bakoyanni’nin de ilgisini herhalde kadına her türlü özgürlüğü, çağdaş yaşamı armağan eden Atatürk Türkiyesi’ni temsilen türbanlı, tesettürlü bayan Gül çekebilirdi. Batı dünyasında çağdaş Türkiye ile bu iktidarın gerici saplantıları ve uygulamaları arasındaki derin uçurumun konuşulmadığını sananlar varsa, bunlar AKP’ye yalakalık mesleği gereği bağlı olanlardır. Faturalar bile İngilizce ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Hatay’ın ardından gözler yabancıların en fazla ilgi gösterdiği turistik yöreleriyle öne çıkan illere çevrildi. Türkiye’de yabancıların karşılıklılık ilkesi çerçevesinde mülk edinmeye başladığı 1934’ten yabancılara mülk satışının önündeki engelleri büyük ölçüde kaldıran yasanın yürürlüğe girdiği 19 Temmuz 2003’e kadar, yabancı gerçek kişiler Türkiye’de 37 bin 342 adet taşınmaz aldı. Düzenlemenin yapıldığı 19 Temmuz 2003’ten Temmuz 2005’e kadar yabancılar 14 bin 77 bina ile 3 bin 247 adet de arsaarazinin sahibi olurken bunların toplam alanı 10 milyon 455 bin 448 metrekareye ulaştı. Yabancılar böylece İstanbul’un Adalar ilçesinin toplam yüzölçümüne yakın alanı satın almış oldular. 19 Temmuz 2003’ten günü müze en çok mülk satın alan 10 ülke ve edindikleri gayrimenkul sayısı ise şöyle: İngiltere (6 bin 706), Almanya (3 bin 901), İrlanda (1312), Hollanda (1079), Danimarka (953), Yunanistan (442, 423 adeti Türk asıllı Yunanistan vatandaşı), Norveç (462), Belçika (424), Avusturya (402), ABD (208) olmak üzere 15 bin 888. Antalya’ya ‘hücum’ Yabancıların en çok ‘‘hücum ettiği’’ illerin başında ise 5 bin 566 gayrimenkul ile Antalya geliyor. Antalya’yı sırasıyla 3 bin 998 ile Aydın, 3 bin 35 taşınmaz ile Muğla, 1463 ile İstanbul, 722 ile İzmir izliyor. Eski Tapu ve Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Özkaya, yabancıların dolaylı satışlarla birlikte aldıkları gayrimenkul miktarının bilinenden çok daha faz la olduğunu belirterek Şanlıurfa’daki arazilerin bu yolla İsrailliler tarafından alındığını ileri sürdü. Bodrum, Marmaris, Didim, Kaş ve Kalkan gibi önemli turizm merkezlerinin tehdit altında olduğunu kaydeden Özkaya, ‘‘İngilizler Didim’de 5 bin kişilik site kuruyorlar. Fethiye’de 10 bin yabancı, mülk satın aldı. Didim’de su faturalarını bile artık İngilizce basıyorlar. Tapu senetleri, İngilizceye tercüme ediliyor’’ dedi. Bu yerlerde yabancılara satılan arazilerin ilçelerin yüzölçümlerinin binde 5’ini çok aştığını, ancak il yüzölçümüne bakıldığı için bu oranın düşük gösterildiğini kaydeden Özkaya, Kaş ve Kalkan’da binaların yarısından fazlasının yabancılara satıldığını söyledi. Özkaya, ‘‘Sahillerimiz Türklere kapatılacak, iş o noktaya gidiyor’’ dedi. Didim’de yabancıların aldığı mülklerin su faturaları İngilizce basılıyor. Sektör yöneticileri uyardı: Ölümler yaşanmadan acil önlem alınsın ÖTV kaçak satışı fırlattı ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’de alkollü içeceklere uygulanan yüksek ÖTV , kaçak ve sahte içki satışlarını arttırdı. Alkollü İçecekler İthalatçıları ve Dağıtıcıları Derneği’nin iddialarına göre özellikle otellerdeki tüketimin yüzde 6070’ini kaçak ya da sahte içkiler oluşturuyor. Sahte içkilerin beraberinde ölüm getireceğini ve durumun son derece tehlikeli boyutlara ulaştığını ifade eden dernek yöneticileri, ‘‘Devlet, işin ulaştığı boyutun farkında değil’’ diyerek, acil önlem istedi.Konuya ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Alkollü İçecekler İthalatçıları ve Dağıtıcıları Derneği Başkanı Osman Ünlü, sahte içkideki artışa dikkat çekerek ‘‘Ölümler olmadan bunun önüne geçmek istiyoruz. Sahte içki imal eden kişi yakalandığında 1 gün içinde serbest bırakılıyor. Taklit gömlek satanla sahte içki üretip satan yakalandığında, birbirinin aynı işlemi görüyor. Ta ki sahte içki ölüm getirene kadar’’ diye konuştu. Türkiye, Karadağ’ı tanıdı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, Sırbistan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Karadağ Cumhuriyeti’ni tanıdı. Karadağ Dışişleri Bakanı Miodrag Vladovic’in Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e mektup yazarak Türkiye Cumhuriyeti’nin Karadağ Cumhuriyeti’ni tanıma beklentisini iletmesi üzerine Abdullah Gül, yazdığı cevabi mektubunda Türkiye’nin Karadağ’ı tanıdığını ve iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin tesis edilmesi için Türkiye’nin gerekli işlemleri başlatma kararı aldığını bildirdi. tığı işlerden biri, yabancılara toprak satışına izin veren yasayı çıkarmak oldu. Temmuz 2003’te yasalaşan düzenlemeye göre, yabancılar 30 hektara kadar arazi satın alabilecek, bunun üstünde toprak satın almak isteyenlere ise Bakanlar Kurulu karar verecekti. Bugünkü Bakanlar Kurulu dikkate alındığında bu düzenleme için, yabancılar istediği kadar toprak alabilecek yorumunu yapmak abartma olmaz. O günlerde bu yasayı eleştirirken, Türkiye’nin konumundan söz etmiş, bunun yer yer güvenlik sorunları yaratacak düzeye varabileceğini vurgulamıştık. AKP, doğal olarak tınmadı! Tınması için vatan kavramı gerek! O dönemde medyada da yabancılara satışı eleştirenlere yönelik eleştiri yoğunluğu vardı. Böylesi günlerden birinde Girit’ten göç etmiş bir yurttaşın gönderdiği mektuptaki tanımlamayı okurla paylaşmıştık. Giritli ustaya yıllar önce bir büyüğü demiş ki: ‘‘Eğer bir gün Türkiye Cumhuriyeti satılığa çıkacak olursa, ilk emlak bürosu Babıâli’de kurulur!’’ ??? Anayasa Mahkemesi, AKP’nin çıkardığı 4916 sayılı bu yasanın satışı sınırsız bırakan 19. maddesini, 14 Mart 2005’te iptal etti. Yeniden düzenleme yapılmasını istedi. Kamuoyunun tepkisini de dikkate alan AKP, bir ölçüde sınırlama getirdi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, bir ilde yabancılara satış il yüzölçümünün binde 5’ini geçemez, ilkesine dayanıp Hatay’da satışı durdurma kararı aldı. Hatay’ın özel bir konumu var. Bunu, Ankara’daki kimi güvenlik raporlarında da hissediyoruz! Bu ilimizde zaten Suriye kökenlilerin sahip olduğu pek çok mülk var. Karşılıklılık ilkesi tam olarak yaşama geçirilemediği için, Suriye sınırları içinde Türklere ait tapular, Hatay’daki Suriyelilere ait tapulardan daha fazla olduğu için çözümlenmemiş sorunlar var. Bu, ayrı bir yazı konusu... Sırada Antalya, Aydın ve Muğla illerindeki mülk satışları var. Buralarda da sağlıklı bir ölçümleme yapıldığında sınıra yaklaşıldığı, belki de aşıldığı söylenebilir. ??? Hükümet, yabancılara mülk satışından gelen parayı yabancı sermaye girişi olarak kayda geçiriyor. Zaten AKP açısından asıl olan bu! Yabancılar Türkiye’de hiç mülk almasın mı? Alsın ama, ciddi bir düzenlemeyle ve çok sıkı bir kısıtlamayla. Örneğin Malta, AB’nin ille de mülk satışını serbest bırak dayatmasına direndi ve dedi ki; benim toprağım çok az. İzin verirsem, ortada Malta kalmaz. AB ikna oldu ve Malta’da yabancıya satış tümüyle yasak. Benzer durum Polonya için yaşandı. Polonya da bina satayım ama, toprak satmam. Alman girişimciler benim tarımımı ele geçirir, dedi. Salt bu konu yüzünden AB ile Polonya ipleri koparma noktasına geldi. Sonunda Polonya’nın istediği bir düzenleme yapıldı. Bu konuda tarihe baktığımızda da değişik örnekler görürüz. Birini anımsatalım; 1867’de Rusya’nın sıkıştığı bir dönemde ABD, Alaska’yı Ruslardan satın aldı. Meksika dara düştüğünde de 1848’de bugünkü Arizona, Kaliforniya eyaletlerinin de olduğu büyük bir toprak parçasını 15 milyon dolara satın aldı. Dünya toprak piyasası böyle... Bazen toptan, bazen taksit taksit! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Direnme gücümüz kalmadı’ İçki ithalatçısının gelişmeler karşısında direnme gücünün kalmadığını belirten Ünlü, önlem alınmadığı takdirde piyasanın tamemen yasadışı iş yapan kişilerin elinde kalacağını savundu. Ünlü, ‘‘Bir tarafta sahte üretim yapanlar, bir tarafta kaçakçılar var, bir de beyansız mal süren yerli üreticiler var’’ dedi. Üniversitesi Tıp FakülteDoktor adaylarına son ders Gazi si’nden mezun olan 132 doktor MEB Şura Salonu’nda düzenlenen törenle mesleğe adım attı. Törende öğrencilere seslenen Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Ayşe Dursun, ‘‘Hiçbir zaman dogmaların ve taassubun etkisinde kalmayın. Mesleğinizin ırk, din ve cinsiyet gibi ayrımcılıklarla bağdaşmadığını bilin’’ dedi. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Kadri Yamaç da doktorların, çağdaş toplumların ana hedeflerinin kavranması ve yerleşmesi için etkin şekilde çalışmaları gerektiğini söyledi. Konuşmaların ardından Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Uluoğlu, mezunlara son derslerini verdi. (AA) Kızılay’ın 138. yılı kutlandı Haber Merkezi Türkiye Kızılay Derneği’nin kuruluşunun 138. kuruluş yıldönümü nedeniyle önceki akşam Grand Cevahir Otel’de bir yemek düzenlendi. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu gecede yaptığı konuşmada, ‘‘Din, ırk, mezhep, renk farkı gözetmeksizin Kızılay sadece Türk devletinin, Türk milletinin bir kurumu olarak değil, insanlık âleminin bir kurumu olarak çok iyi bir imtihan vermiştir’’ dedi. Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı Tekin Küçükali, hedeflerinin, Türk Kızılayı’nı dünyanın en büyük yardım kuruluşu haline getirmek olduğunu söyledi. Küçükali, önümüzdeki dönemde yeni kurumsal kaynak yönetimi programıyla bu dönemde Kızılay’a bağışta bulunanların, bağışlarının nerede ve ne şekilde kullanıldığını bilgisayar ortamında takip edebileceklerini anlattı. Sanatçı Ekrem Ataer’in sunduğu gecede, Kızılay’ın üst düzey yetkililerinden çaycısına kadar bir ayda çalışarak hazırlanan Kızılay korosu, Türk sanat müziği eserlerinden oluşan bir dinleti sundu. Güngören Tercüman Koleji öğrencilerinin vurmalı sazlar gösterisi sunduğu gecede Pakistan’daki psikososyal merkezinde tedavi gören 10 çocuk mini konser verdi. Gece Nalan Altınörs’ün programıyla sona erdi. GökçekAltınok gerginliği sürüyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çevre Koruma Dairesi Başkanlığı’nın kurşunlanmasından sonra Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok arasındaki gerginlik, tarafların karşılıklı açıklamalarıyla sürüyor. Geçen günlerde yaptığı açıklamayla Keçiören Belediyesi’ni silahlı baskın yapmakla suçlayan Melih Gökçek’e tepki gösteren Altınok, ‘‘Aslında baskına uğrayan, tabelaları kırılan ve çalınan Keçiören Belediyesi’dir. Anakent Belediyesi suçüstü yakalanmıştır’’ diye konuştu. Altınok, ‘‘Keçiören Belediyesi’nde ne ihale, ne arazi, ne rant mafyası vardır. Biz tamamen hizmet endeksli çalışan belediyeyiz’’ diye konuştu. Belçika’dan ‘kirlilik’ notası Ankara Anakent Belediye Başkanı Gökçek, OIgunlar Sokak’ta bulunan büfelerin elçilik bahçesini kirletmesi ve güvenlik gerekçesiyle yıkılacağını, sokağın trafiğe açılacağını açıkladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Anakent Belediye Meclisi, Çankaya’daki Olgunlar Sokak’ta bulunan büfelerin kaldırılarak sokağın trafiğe açılmasını kararlaştırdı. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, sokaktaki büfelerin atıklarının elçilik binasını kirlettiğini, bu nedenle Belçika Büyükelçiliği’nin Dışişleri Bakanlığı’na ‘‘nota’’ verdiğini söyledi. Kaldırılmak istenen büfe tipi dükkânlarda ikinci el kitaplar satılıyor. Ankara Anakent Belediye Meclisi, Başkan Melih Gökçek başkanlığında toplandı. Toplantıda, Olgunlar Sokak’taki büfelerin kaldırılıp sokağın trafiğe açılmasını öngören başkanlık yazısı görüşüldü. Yazının görüşülmesi sırasında söz alan Gökçek, Olgunlar Sokak’taki büfelerin atıklarıyla elçilik bahçesini kirlettiği ve güvenlik açısından da sorun yarattığı gerekçesiyle Belçika Büyükelçiliği’nin Dışişleri Bakanlığı’na ‘‘nota’’ verdiğini kaydetti. Gökçek, durumun diplomatik bir sorun haline getirilmemesi gerektiğini belirterek ‘‘Oradan geçerken ben de görüyorum. Çirkin bir görüntü arz ediyor. Bütün büfeler arka taraflarına maalesef çöp koyuyorlar. Buradaki büfelerin kaldırılması yararlı olacaktır’’ dedi. Yazının, ilgili komisyona gönderilmeden görüşülmesinin ardından yapılan oylamada, ‘‘Olgunlar Sokak’taki büfelerin yıkılarak bu sokağın trafiğe açılması’’ oyçokluğuyla kararlaştırıldı. Gökçek, daha sonra bir soru üzerine, ‘‘Doğalgazda ciddi sıkıntılar var. Doğalgazdan alınan parayla yatırım yapma şansı yok. 2006’nın ikinci yarısında doğalgazı özelleştireceğiz. Özelleştireceğiz ve kurtaracağız’’ diye konuştu. Kömür ocağında göçük: 1 ölü ? ZONGULDAK (AA) Zonguldak’ın merkeze bağlı Muslu beldesinde, Kurtköyü mevkiinde, kömür ocağının sahibi olduğu belirtilen Burhan Keser (33), işçi İsmail Başoğlu (19) ile üretim yaptıkları sırada tavan kısmından toprak yığını çöktü. Ocakta göçük olduğunu fark ederek içeriye giren çevredeki yurttaşlar, Keser ve Başoğlu’nu kurtarma girişimlerinde başarılı olamayınca, durumu Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun arama kurtarma ekibine bildirdiler. Arama kurtarma ekibinin çalışmaları sonucu Burhan Keser, göçük altından ölü olarak çıkarıldı, yaralanan İsmail Başoğlu ise hastaneye kaldırıldı. /IŞIL ÖZGENTÜRK Muhteşem ve şaşırtıcı Karatepe ? Baştarafı Arka Sayfada Cengiz Bey haklı, şimdiki çocuklar şanslı, daha da şanslı olabilirler. Müfredatlara, tarih kitaplarından sadece yaptıkları savaşları ve barışları öğrendikleri Anadolu uygarlıklarının yaşam biçimini, tanrılarını, getirdikleri hukuk kurallarını, danslarını, av törenlerini, sosyal yaşamlarını anlatan dersler eklenebilir. Gene öğrenciler müzelere ve özellikle de kazı alanlarına sistemli olarak götürülebilir. Sistemli olarak gördükleri her yerin bilgilerini toplamaları istenebilir, hatta az masraflı kille gördükleri heykelleri bu kez de onlar yapabilirler. 1. KOŞU: F: Elektra (5), P: Fire To Fire (7), PP: Idefix (6), S: Gaygana (1). 2. KOŞU: F: çalgay (2), P: Kısmetli (7), PP: Gülhatun (6), S: Fadılhan (5). 3. KOŞU: F: Reishan (9), P: Varan (12), PP: Mertbatur (2), S: Latifhan (4). 4. KOŞU: F: Göksel (3), P: Cehennem Ateşi (8), PP: Gold Master Piece (2), S: Ercanbey (1). 5. KOŞU: F: Küçük Dilanım (1), P: Spylos (12), PP: Rotinda (2), S: Hilin (10). 6. KOŞU: F: Komodor (5), P: Black Eagle (1), PP: Altınyıl (10), S: Ariodante (4). 7. KOŞU: F: Ezhatım (3), P: Cihanberk (10), PP: Sadettin (14), S: Şekerbey (4). 8. KOALTILI GANYAN ŞU: F: Deryalım (5), P: Arvalya (4), 9 3 1 5 3 5 PP: Desert Lynx 12 12 1 10 4 (6), S: Daisyland 2 10 14 6 (1). Günün İkilisi: 4 4 4 4. Koşu: 3/8. Çifte Bahis: 4. Çifte: 5/3. 7/3 Çünkü vatan kuru kuruya sevilmez, ama vatanı sevmek öğretilebilir, dünyayı sevmek öğretilebilir. Yıl 1946, içlerinde Halet Çambel’in de bulunduğu Prof. H.Th. Bossert başkanlığında bir ekip Feke köylülerinden ilk kez duydukları ‘‘Aslantaş’’ı görmek için Karatepe’ye doğru yola çıkıyorlar. Aylardan şubat, Halet Hanım bu müthiş macerayı şöyle anlatıyor: ‘‘Ekibin büyük kısmını en azından başlarını sokacak bir dam olduğu düşüncesiyle handa bıraktık. Prof. Bossert, Ali Rıza Yalgın ve ben ormanın içinde dar bir toprak yol tutturup Feke’ye doğru yürümeye başladık. Prof. Bossert kurtları püskürtmek için bastonu, Ali Rıza’nın ise kurtlar, yılan zannedip ürksünler diye çözüp ardında sürüklemeyi düşündüğü uzun yün bir kuşağı vardı. Biz yürümeye başlarken her zaman şakacı olan Muhibbe bizimle dalga geçiyordu: Kurtlar yiyecek onları, profesörün bastonundan da kürdan yapacaklar.’’ Ekibi kurtlar yemez, ama çok zor bir yolculuktan sonra Kadirli’ye varırlar. Kadirli’nin doğusunda bir ‘‘Aslantaş’’? Kimseler bilmiyor o sırada, eski eserlere büyük bir ilgi duyan ilkokul öğretmeni Ekrem Kuşçu çıkagelir. Evet, böyle bir ‘‘Aslantaş’’ vardır. Ertesi sabah ekip Ekrem Kuşçu’nun rehberliğiyle atlarla Karatepe’ye tırmanır ve bir mucize gibi yarı devrilmiş kocaman bir ‘‘Aslantaş’’ bulurlar. Heykelin üzeri Fenikece olduğu anlaşılan yazılarla kaplıdır. Ve Karatepe keşfedilir. Nereden nereye, o zamanlar sadece atlarla varılan yere bugün arabalarla gidiliyor ve sadece bir ‘‘Aslantaş’’ değil, pek çok ‘‘Aslantaş’’ var. Bir de fırtına tanrısı Baal. Bir de bereket tanrısı Bes ... Çünkü Hititler kendilerini şöyle tanımlıyorlar: ‘‘Bin Tanrılı Bir Uygarlık’’. İstanbul’u çeken polisler ağladı AKSARAY (AA) Aksaray Polis Meslek Yüksekokulu’nu (MYO) bitiren polis adaylarının yeni görev yerlerini belirleyen kurada İstanbul’u çeken adaylardan bazıları gözyaşlarını tutamadı. Okulda düzenlenen 400 polis adayının kura çekimi, Okul Müdürü Naci Uğur’un gözetiminde yapıldı. Başarı derecesine göre ilk 10’a giren öğrenciler istedikleri ilde görev yapmaya hak kazanırken 51’i bayan 390 öğrencinin kura çekiminde büyük heyecan yaşandı.Yapılan kura çekiminde polis adaylarının 257’nin görev yeri İstanbul olarak belirlendi. İstanbul’da kendilerini daha ağır hayat şartları ve zor görevlerin beklediğini düşünen adaylardan bazıları çektikleri kuradan sonra gözyaşlarını tutamadı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle