19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2006 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y PB B B B B Y 16 21 17 20 23 23 24 22 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y PB Y B 15 17 14 12 16 13 19 15 23 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y B Y Y Y Y Y 26 23 25 27 26 26 16 17 15 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu. Marmara’nın kuzey ve doğusu, Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Mersin Adana çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Yağışlar Doğu Karadeniz ile Bolu ve çevrelerinde etkili olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B B B Y B Y Y B Y 21 15 23 16 21 16 14 20 18 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B B B Y Y Y B Y 24 21 27 19 20 20 22 21 11 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B B B B B Y B B 17 35 18 34 29 22 14 27 22 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Hükümet köktendincilerle TMY’nin kimi özgürlükleri kısıtlayacağını içeren eleştirilerin baskısı altında. Bir başka suçlamayla da gündemde. Öcalan’ı İmralı’dan kurtaracak düzenlemeyi içeren 6. maddeyi yasaya koymakla suçlanırken bu marifeti gerçekleştirenleri açıklamamak için ‘‘Hükümet ispiyoncu değildir’’ gibi konuyla ilgisi her zaman tartışmaya açık bir savunuya sığınıyor. Hükümet yasanın bu maddesini değiştirmeye veya 6. maddeye 12’ye beş kala eklenen malum fıkrayı yasadan çıkarmaya gücü yetmiyormuş gibi davranıyor. Yoğun eleştirileri üzerinden atmak için gerekeni Meclis’in yapacağını içeren açıklamalarla yetiniyor. Bu hafta içinde yeniden toplanması beklenen Adalet Komisyonu’nda yasada eleştirileri karşılayacak ne gibi değişiklikler yapılacağını kestirmek elbette olanaksız; ne ki, komisyonun Vakit’in öne sürdüğü ‘‘dinsel sakıncalara’’ nasıl bir tavır takınacağı, kısacası TMY’yi kuşa çevirmeyi başarıp başarmayacağı da önemli bir soru. ??? Köktendincilerin yasada yapılmasını istediği değişikliklere hükümetin ılımlı baktığını nereden çıkarıyoruz derseniz tanığımız hazır: Hükümetin gözde üyelerinin kimi söylemlerinden! Milliyet’in yazdığına göre, İslamcı yönelimli Vakit, örneğin Dışişleri Bakanı Gül’ün ‘‘en beğendiği gazete’’. Başbakan’ın dış gezilere beraberinde götürdüğü gazeteler arasında Vakit her zaman yer buluyor. Hükümetin bu tutumu: İki yüzlü madalyonun bir yüzünde laiklik gösterilerini, öteki yüzünde köktendincilere özenli ilgiyi sergilemiyor mu? Gazetenin temsilcilerini kabul eden Abdullah Gül, köktendincileri yatıştırıcı bir üslupla konuştu. ‘‘Başta Vakit haber ve yorumları olmak üzere TMY’ye ilişkin tepkileri, değerlendirmeleri çok yakından takip ettiğini’’ söylerken köktendincilere güvence vermeyi ihmal etmedi. Dedi ki: ‘‘Hiç kimse (tabii köktendinciler) merak etmesin; Meclis’ten çıkacak nihai metin, uygulayıcıların farklı yorumlarda bulunmasına imkân vermeyecektir.’’ Aynı demecinde Gül, ‘‘Hükümetin Türkiye’de yine istismarlara vesile olacak hukuki düzenlemeler yapmasını kimse beklememelidir’’ derken acaba daha kimleri rahatlatmayı amaçlıyor? ??? Gül’ün sözlerindeki anlamı saptamak için köktendincilerin TMY ile ilgili savlarını anımsamak yeterli. Yasaya saldırılarında İslam, Müslüman sözcükleri bol bol geçiyor da terör sözcüğüne rastlanmıyor. Sanki bu yasa terörle mücadele yasası değil de İslamı, kurallarını yasaklayacak bir yasa! Onlara göre, yasa ‘‘Susan Türkiye’’ye yelken açıyormuş. Susan Türkiye ne mene bir şeymiş, işte: Başörtüsü yasağını veya YÖK’ü protesto edenler, bir vakıf veya dernekte ‘‘Kuran yasağı kalksın’’ veya bir vakıf veya dernekte ‘‘Kuran ve hadis eğitimi yapılsın’’ diyenler 9 yıl, gösteri ve yürüyüşe katılan 3 yıl hapisle cezalandırılacakmış ve hatta bir vakfa veya derneğe kurban bağışında bulunmanın cezası 5 yıl hapisle 150 milyar paraymış... Falan filan. Bu açıklamalara, köktendincinin manşetlerine bakacak olursanız, hükümetin azgın PKK’ye karşı askerin, emniyetin ve tabii kamuoyunun baskısıyla hazırladığı yeni TMY; terörle mücadeleye yeni bir ivme kazandırmayan, Müslüman Türkiye’nin Müslüman halkının bağlandığı İslamın temel kavramlarını elinden almaya yönelen bir yasa! Hükümetin ikinci adamı Gül, acaba bu saçma sapan savlara inanarak mı köktendincilere güvence veriyor? Fransa Meclisi’nde görüşülecek sözde Ermeni soykırımı tasarısına tepkiler artıyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY DİSK’ten diyalog çağrısı İSTANBUL (AA) Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) tarafından, Fransa’daki işçi sendikaları ile Sosyalist Parti grup temsilcilerine, Fransa Ulusal Meclisi’nde görüşülecek sözde Ermeni soykırımına ilişkin yasa tasarısına karşı çıkmaları amacıyla mektup gönderildi. DİSK tarafından yapılan yazılı açıklamada, konfederasyon yönetim kurulunun, Fransa işçi sendikalarına ve Sosyalist Parti grup temsilcilerine, Ermeni sorununa ilişkin yasa tasarısı hakkında bir yazı gönderdiği belirtildi. ‘‘Ermeni sorununda diyalogdan başka çözüm var mı?’’ başlıklı yazıda, Fransa Ulusal MecliİLHAM GENCER, FRANSIZ NİŞANI’NI İADE ETTİ İstanbul Haber Servisi Fransa Ulusal Meclisi’nde görüşülecek sözde Ermeni soykırımına ilişkin yasa tasarısını protesto eden müzisyen İlham Gencer, 1968 yılında dönemin Fransa Cumhurbaşkanı De Gaulle tarafından kendisine verilen ‘Liyakat Nişanı’nı İstanbul’daki Fransız Başkonsolosluğu’na iade etti. De Gaulle’ün TürkFransız dostluğuna katkılarından dolayı kendisine ‘Liyakat Nişanı’ verdiğini söyleyen Gencer, ‘‘Bugün De Gaulle’ün mezarda kemikleri sızlamaktadır. Cumhurbaşkan’ı Chirac’a sesleniyorum. Bu yanlışa artık son verin. Bu gidişe asıl dur demesi gerekenler susmaktadır’’ diye konuştu. si’nde görüşülecek olan tasarının, sorunun çözümüne hiçbir katkı sağlayamayacağı kaydedilerek ‘‘Bizce ‘Ermeni sorunu’ diye uluslararası planda ifade edilen sorunun çözümüne gidecek yegâne yol, konunun uzmanı tarihçilere ve bilim insanlarına bırakılmasından geçmektedir’’ denildi. Konunun çözümü için Türkiye, Ermenistan ve dünya tarihçilerinden oluşan bir komisyon kurulması önerisinde bulunan DİSK, Fransız sendikacıları yasanın geri çekilmesi ve komisyon önerisine destek vermeye çağırdı. Açıklamada, Genel Sekreter Musa Çam’ın Fransa’da işçi sendikaları ve Sosyalist Parti grup temsilcileriyle temasta bulunacağı bildirildi. Dünya Çerkes Birliği Genel Kurulu’nda çifte yurttaşlık istemleri dile getirildi Çerkesler haklarını arıyor MİYASE İLKNUR IŞIL ÖZGENTÜRK O gün Atıf Abi bizimleydi ? Baştarafı Arka Sayfada de uzat kolunu damgalanacaksın!..’’ ‘‘Aman Tanrım, herkes çıldırmış gibi.. sokaklar, eski iç çamaşırlarını, elbiselerini yakan 38 beden kadınlarla, erkeklere dolu. Ateşin çevresinde vahşi çığlıklar atıyorlar, Tanrım yanlarından koşarak geçtim, az kaldı beni linç edeceklerdi! Hemen, hemen zayıflamalıyız!’’ Pastacı kadın, vitrinindeki rejim yemeklerine, mutsuz müşterilerine bakıp düşünüyor, o da zayıflamak zorunda.. yoksa iki haftaya kalmaz içeri atılacak; dün içeri girenlerden biri geldi, ona işkence yapmışlar. Günlerce pastalarla, nefis kurabiyelerle dolu bir vitrinin karşısında oturmak zorunda kalmış, delirecek gibi olmuş... Bir şeyler yapmak gerek. Ama nasıl? Pastacı kadın kararlı, direnişe geçecekler! Ama önce yeni pastalar yapmak için un gerek, şeker gerek, çikolata gerek... ‘‘Tamam biz buluruz, yeter ki sen pasta yap. İşte bir kilo şeker, az sonra un da gelecek, hadi başla... ‘’ Pastacı kadın gece yarısı pastanenin bodrumunda kısık bir ışıkta ardı ardına pasta yapıyor. Çevresinde herkes heyecanlı, sabahleyin pastaları fırına verip pastanenin kapısını ardına kadar açacaklar. Yaşasın.. başarıyorlar, pastaların nefis kokusu sokakları dolduruyor, herkes elinde bir dilim pasta sokaklarda dans ediyor. ‘‘Hey durun, size ne oluyor!’’ Gri giysili 38 beden kadınlar şaşırmış durumdalar... ‘‘Bu bir başkaldırı, hemen bastırmak gerek, neden de bu pastalar.. bakalım içinde ne var!’’ O da ne, pastadan ağzına bir parça atan her gri giysili kadın anında giysilerini çıkarıp sokaklarda dans etmeye başlıyor! Bu bir mucize! Yaşasın Devrim! Gelecek yıl bu vakitler Ezgi’nin bu güzel öyküsü film olarak 10. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin açılışında gösterilecek! Hadi herkes yeni öyküler için kolları sıvasın! Atıf Abi, atölye çok hoşuna gitti biliyorum, seni hep özleyeceğiz. Öyle. [email protected] Dünya Çerkes Birliği Genel Kurulu’na ev sahibi Türkiye Çerkesleri damgasını vurdu. Türkiye Kafkas Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Cihan Candemir’in gerek yaptığı özeleştiri, gerek Divan Başkanlığı’na kendi delegesini seçtirmesi ve gerekse istediği önergeleri genel kurulun onayından geçirmesi nedeniyle Türkiye Çerkesleri DÇB’deki ağırlıklarını hissetirdiler. Diaspora ile Kafkasya arasında ilişkileri yürüten RODİNA’nın DÇB üyeliğinden çıkarılması yönündeki önerge ise reddedildi. Genel kurulda kabul edilen önergelerde şu istemlere yer verildi: ? DÇB’nin tüzüğünün giriş kısmında yeraldığı halde sonradan çıkarılmış olan “Rus Çarlığının kolonyalist hedefleri sonucu anavatanları Kafkasya’dan iradeleri dışında sürülmüşler, önce Osmanlı İmparatorluğu topraklarına, oradan da başka ülkelere istekleri dışında gönderilmişlerdir. Bugün kendi topraklarındakinden kat kat fazlası diasporada yaşamaktadır. Tümü de dilini, kültürünü kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır. 21 Mayıs 1864 tarihinde kesintiye uğratılan ulusal ve kültürel gelişimleri 142 yıldır devam etmektedir. İşte bu nedenle dünyanın dört bir tarafından gelen Çerkes kökenli delegeler, bölünmüş ailelerin yeniden buluşması, birbirlerini tanımaları, kültürel dağılmışlığı gidermeyi ve nüfusu az olan Cumhuriyetlere gönüllü dönüşleri sağlamak üzere bu derneği kurmuşlardır” DÇB Genel Kurulu’na Türkiye ev sahipliği yaptı. Toplantıda Çerkeslerin sorunları masaya yatırıldı. şeklindeki açıklamanın tüzüğe yeniden dahil edilmesiniDÇB’nin çalışmaları ile 19 Temmuz 1997 yılında UNPO’dan çıkarılmış ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı ile Duma’ya tebligatı yapılmış olan ‘Çerkeslerin ülkelerinden zorla çıkartıldığının kabülü, dönmek isteyenlere uluslararası kurallara göre yardımcı olunması ve çifte pasaport’ hakkı tanınması şeklindeki kararın akıbeti için yeniden Rusya Federasyonu nezdinde girişimlerde bulunulması. ? DÇB’nin Rusya Federasyonu Hükümeti nezdinde girişimde bulunarak hükümetler arası görüşmelerde Çerkeslerin yoğun olarak yaşadıkları başka ülkeler hükümetleri ile ikili anlaşmalar ve görüşmeler yapılırken onlara da çifte pasaport hakkı tanınması için yazılı taleplerde bulunmaları. ? İstikrarsızlığın egemen olduğu yerlerde ekonominin başarılı olması, yeni yatırımlar yapmak üzere sermayenin harekete geçmesi oldukça zordur. Kuzey Kafkasya’da RusÇeçen Savaşlarının ve Abhazya ile Güney Osetya’ya yönelik tehditlerin bertarafı için DÇB yönetimince Rusya Federasyonu Başkanı nezdinde girişimde bulunmaları. ? Nalçik olaylarında hayatlarını yitiren gençlerle Aslan Mashadov’un naaşlarının ailelerine iade edilmelerinin kongre adına V. Putin ve Duma’dan istenmesi. ? Bağımsız Devletler Topluluğu’na dahil 11 ülke yönetimleri ve etkin sivil toplum kuruluşları nezdinde Abhazya’ya uygulanmakta olan haksız ambargonun kaldırılmasını temin için yazılı girişimlerde bulunulması ? Abhazya’ya Rusya tarafından girilebilen kapı resmen değilse de Ruslar tarafından fiilen açılmıştır. Sohum Limanı ve havaalanı ise kullanılmamaktadır. İkili turizm ilişkileri yanında kültürel bağımız olan ve parçalanmış ailelerimizle zaman zaman görüşebilmemizi temin için Gürcistan yönetimi nezdinde etkin girişimlerde bulunulması için Türkiye Cumhuriyeti nezdinde DÇB tarafından yazılı girişimde bulunulması. KAFFED’in 12 olan delege sayısının 24’e çıkarılması istemi ise Tüzük Değişiklik Komisyonu’na havale edildi. Laricani’nin başkente ayak basar basmaz söylediklerinden İran’ın politikasının değişmediği anlaşılıyor. Zaten böyle bir şey beklenmiyordu. Laricani’nin mesajlarının satırbaşları şöyleydi: Biz Irak’a benzemeyiz. ABD’nin Irak’ta yaptığı ortada. Benzerini İran’da yapmasına Türkiye’nin evet dememesi gerekir. ABD, PKK ile yoğun temasta. Bizim nükleer çalışmalarımız barış amaçlıdır. Türkiye Müslüman bir ülkedir! Bu mesajlar yeni bir çeviriyi gerektirmeyecek kadar açık. İran, ABD’nin Irak’ta başarısız olduğunu düşünüyor, yeni bir maceraya giremeyeceğini hesaplıyor. BM’den de ülkesi aleyhine blok bir karar çıkmayacağını öngörüyor. Bunların ışığı altında Türkiye’nin ABD’den yana tavır koymaması gerektiğini söylüyor. Hatta Müslüman bir ülke olarak Türkiye’yi İran’ın yanında yer almaya çağırıyor! ??? Laricani Ankara’da temaslarını sürdürürken Schulte de Viyana’da şilteyi sermiş, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde gazetecilerin sorularını yanıtlıyordu. ABD’nin mesajları da şöyleydi: İran, uluslararası toplumu bölmeye çalışıyor. Madem barış amaçlı nükleer çalışma yapıyorlar, faaliyetlerini neden gizliyorlar? Biz kesinlikle İran halkına zarar vermek istemiyoruz. Nükleer silaha sahip bir İran, Ortadoğu’yu kana bular. İran bu tutumuyla hayal ettiği gibi uluslararası aktör olamaz, kendisini yalnızlaştırır. Bu mesajlar da aynı açıklıkta. ABD, İran’ın kamuoyu oluşturmasına izin vermeyecek... Nükleer silah bahane, İran rejimini ne şekilde olursa olsun, değiştirmeyi deneyecek. Schulte’nin, Laricani Ankara’da iken ‘‘İran’ı uluslararası toplumu bölmeye girişmekle’’ suçlamasının altındaki mesaj da şöyle özetlenebilir: Eyy Türkiye, Irak’ta yaptığın ikili oyunu burada oynama! ??? İki ülkenin de Türkiye üzerinde bir anlamda kilitlenmesi, önümüzdeki dönem işimizin hiç de kolay olmayacağını gösteriyor. Son dönemde İsrailABD hattında şu tür değerlendirmeler olduğunu duyuyoruz: Ilımlı İslam modeli, Batı’nın genel çıkarlarıyla örtüşen bir model olarak görünmüyor. Bunu temsil edenler, bizimle temaslarında, ‘‘Sizin isteklerinizi aynen kabul ediyoruz. Gereğini yapacağız, hiç merak etmeyin. Biz zaten yönü dışa dönük bir ülke olarak sizinle hareket etmek istiyoruz’’ diyorlar. Sonra bu isteklerin çoğunu gerçekleştirmiyorlar. Gerekçe olarak da ‘‘Bunu halkımıza anlatamayacağımızı anladık, bizi anlayın. Biliyorsunuz, biz Müslüman bir toplumuz, bazı şeyler ülkenin en tepesindeki kişileri de aşar’’ savunmasını getiriyorlar! Bu tür yaklaşımlar İsrailABD katında öteden beri vardı, ama savunucuları azdı. Şimdi arttığı vurgulanıyor! Üzerinde birleşilen bir görüş var: İran, Irak değil... Çok doğru. Bu doğruyu tersten okuyunca da şu çıkar: Irak politikasını İran’da uygulamak kolay değil! ankcum?cumhuriyet.com.tr Fransa’yla krize doğru ? Baştarafı 1. Sayfada ‘Cumhuriyet gazetesi aydınlıktır’ Haber Merkezi Çeşitli kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile yurttaşlar, gazetemizin 83. kuruluş yıldönümünü, gönderdikleri mesajlarla kutladılar. Gazetemize gönderilen mesajlar şöyle: DSP Genel Başkanı Zeki Sezer: Yapılan saldırıyı nefretle kınıyorum. Bu tür yıldırma girişimleriyle yolundan dönecek, baskılara boyun eğecek bir gazete olmadığını, Cumhuriyet’i okuyan ve tanıyan herkes bilir. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç: Kurulduğu günden bu yana Türk toplumunu aydınlatan, Atatürk ilkelerine bağlı bir basın organı olan gazetenizin kuruluş yıldönümünü kutlarım. CHP Milletvekili Canan Arıtman:, Tüm zorluklara karşın Cumhuriyet gazetesine ve Cumhuriyetimize sonsuza değin hep birlikte sahip çıkacağımız ve aydınlanma devrimini sürdüreceğimiz inancıyla başarılar dilerim. CHP Milletvekili Hakkı Ülkü: Türkiye için yaptığınız yayıncılığın daha nice kuşaklarımızı aydınlatmasını dilerim. BCP Ankara İl Başkanı Süleyman Dinçel: Varlığınız bize güç veriyor. İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir: Kuruluş yıldönümünü içtenlikle kutluyor, yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Avrupa ADD Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan: Cumhuriyet gazetesini, yayın yaşamına başlayışının yıldönümünde içtenlikle kutluyoruz. Yaşasın Cumhuriyet. Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan: Gazetenize yapılan hain saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Kadın Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu adına Prof. Necla Arat: Her zaman Cumhuriyet gazetesinin yanında olacağız. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım: Cumhuriyetimizle yaşıt güzide gazetenizin her kademesinde emeği geçen değerli çalışanlarının bu anlamlı gününü içtenlikle kutluyorum. Mesaj gönderenler: Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, Eski İzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu, Aydın Valisi Mustafa Malay, Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Hasanoğlan Belediye Başkanı Ahmet Poyraz ve Belediye Meclis Üyeleri, Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş, Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Ülküm, TarsusYenice Belediye Başkanı Veli Serin, Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, TGS İzmir Şube Başkanı ve Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, ÇYDD İzmir Şube Başkanı Asuman Boyacıgiller, ÇYDD Antakya Şubesi Başkanı Nabi İnal, Avrupa Acil Tıp Derneği 2. Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, İzmir Belediyesi Başkanlık Danışmanı Mehmet Şakir Örs, Aydın Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Şükrü Söylevci, Armada Alışveriş Merkezi Müdürü Ercüment Alptekin, Seferihisar ADD Başkanı Erol Özbay, İstasyon Mahallesi Muhtarı Ziya Pala, CHP Belde Başkanı Hacı Kılıç, Devlet sanatçısı Nedret Selçuker, Hasanoğlan CHP Kadın Kolları Başkanı Halime Küçükparmaksız, Hasanoğlan Kültür Dayanışma ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Mustafa Poyraz, Sanata Saygı Derneği Başkanı Mustafa Erol, Emekli Öğretmenler Ali Kınacı, İhsan Aksu, Durmuş Ali Solak ve Ali Osman Poyraz ile emekli memur Nevzat Mirza, Tirebolu ADD Şubesi Başkanı Bahri Köksal, Serpil Dandin, Günay Güner, Op. Dr. Gülpınar Özerler, Gökhan Binzat, Cem Dener, Erkmen Senan,Arif Çabuk, Hüseyin Ünsal, Saliha Yıldırım, E. Cumhuriyet Savcısı Gündüz Akgül, Muzaffer Yurtbakan Tirebolu ADD Şubesi Başkanı Bahri Köksal, Serpil Dandin, Günay Güner, Dr. Jeol. Mustafa Özerler, Op. Dr. Gülpınar Özerler, Gökhan Binzat, Cem Dener, Erkmen Senan, Arif Çabuk, Hüseyin Ünsal, Saliha Yıldırım, İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Müdürü Güner Özkan, Emekli İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Necati Pigey, EğitDer İzmir Şube Başkanı Üzeyir Yılmaz, Angı Yayıncılık, Köy Enstitülü Kadri Gülhan, Karaburun Yarımadası Yerel Gündem 21 Yürütme Kurulu adına Ayhan Çiğdem Akçura, Hürriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Hakan Tartan, Yenigün Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hamdi Türkmen, Özel Deniz Koleji Kurucusu Berna Bridge, Karşıyaka ADD’den Şaban Tutuş, Dr. Burhanettin Kültür, Bornova ADD üyesi Emine Aykut, Olcay Akdeniz, Ragıp Arsan, Atilla Moral ve ailesi, emekli öğretmen Hüseyin Altun. leer tesis kurulması için Fransa ile yapılan görüşmeler de dondurulacak. Fransız tarihçilerin yayımladığı bildiri, Ankara’da ‘‘olumlu’’ karşılandı. Cumhuriyet’e bilgi veren diplomatik kaynaklar, ‘‘Bu bildiriyi gayet olumlu karşılıyoruz. Daha önce de böyle bir bildiri yayımlamışlardı. Sağduyulu bir yaklaşım olduğunu görüyoruz’’ değerlendirmesini yaptılar. Bildiriyi yayımlayan Fransız tarihçilerin hepsinin saygın isimler olduğuna işaret eden diplomatik kaynaklar, ‘‘Bu yasanın çıkması, Türkiye’nin Fransa ile ilişkilerinde çok büyük tahribat yapacak. Kendileri eskiden beri böyle düşünüyor. Ancak Fransız parlamentosunun alması muhtemel bu karar kendilerini harekete geçirmiş’’ dediler. Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Fransa’nın böyle bir yasa çıkarması durumunda, bu yasadan ceza alacak kişilerin davalarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) döneceğini belirtti. Aynı yetkili, AİHM’nin böyle bir yasayı ‘‘ifade özgürlüğü’’ bağlamında değerlendireceğini söyledi ve ‘‘Sözde soykırımı inkâr edenlere ceza verilmesini öngören yasa, Avrupa gibi bir coğrafyada ifade özgürlüğünü hiçe sayıyor. Bunu AİHM’nin kabul etmesi mümkün değil’’ diye konuşştu. Batılı diplomatik kaynaklar ise yasanın kabul edilmesi durumunda, sürecin tamamlanmayacağına dikkat çektiler ve söz konusu yasanın Fransız Senatosu’nda ele alınacağını dile getirdiler. Aynı kaynaklar, senatonun daha sağduyulu üyelerden oluştuğuna işaret ederek ‘‘Senatörler, belki de bir daha hiç gündeme gelmeyecek şekilde bu yasayı rafa kaldırabilir’’ değerlendirmesini yaptılar. Yasa teklifinin hükümet üyelerinden değil de Sosyalist Parti üyelerinden gelmiş olması da yasanın askıya alınması olasılığını güçlendiriyor. Fransa’nın önde gelen tarihçileri Elizabeth Badinter, Jean Pierre Vernant, Jacques Juillard yayımladıkları bildiride, yasalarla demokratik bir rejimde tarih yazılamayacağını vurgulamışlardı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle