19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MAYIS 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan, partisinin yöneticilerinin bazı çevrelerce yönlendirilmek istendiğini ileri sürdü 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA AKP’liye ‘gömlek’ uyarısı Kimlik numarası uygulaması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının mevzuatlarında gereken düzenlemeleri yaparak, hizmet sunumunda kullanılan her türlü form ve belgede Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası’nın yer almasını sağlamalarını istedi. Aksu, kamu hizmetlerinin tek bir numara vasıtasıyla gerçekleştirilmesinin Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası ile birlikte Kimlik Paylaşımı Sistemi’nin yaygın bir şekilde kullanılmasıyla mümkün olabileceğini kaydetti. ? Erdoğan, Türk halkının, evrensel değerleri, katılımcı demokrasiyi, çoğulculuğu, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, laikliği, inanç, düşünce, vicdan ve teşebbüs hürriyetini öz iradesiyle benimsediğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin insan haklarını, laikliği, inanç, düşünce, vicdan ve teşebbüs özgürlüğünü öz iradesiyle benimsediğini belirterek ‘‘Birilerinin özel gayretleri var. Hiçbir AKP temsilcisi kendisine giydirilmek istenen o farklı gömleklere giremez, girmemelidir’’ dedi. Başbakan Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında iç ve dış gelişmeleri değerlendirdi. İzledikleri dış politikanın Cumhuriyetin temel felsefesini geliştiren, düşman üretmeyi değil dost kazanmayı esas alan bir politika olduğunu savunan Erdoğan şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Türkiye, komşularıyla iyi ilişkiler tesis etmeye özen göste Prim affına 30 gün ek süre ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, SSK ve BağKur prim affı için başvuru süresinin 30 Haziran’a kadar uzatıldığını açıkladı. Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında ekonomideki gelişmelere değindi. Erdoğan, SSK ve BağKur prim alacaklarının tahsili için yeniden yapılandırma çerçevesinde yapılan başvuruların bugün sona ereceğini, ancak yoğun istek üzerine başvuru süresinin 30 Haziran’a kadar uzatıldığını söyledi. SSK riyor, sorunların barışçı yollardan çözümünü öncelikli politika haline getiriyor. Türkiye, dış politikasını sadece ikili plandaki temaslarla sınırlı tutmuyor, bölgesel işbirliği mekanizmalarına da öncülük ediyor. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğinin sadece AB ülkelerinde ve ülkemizde değil, bütün dünyada ilgiyle izlenmesinin esas nedeni ülkemizin ekonomik entegrasyonundan ziyade barışın geleceği, uygarlığın geleceğiyle ilgili kaygılar ve beklentilerdir.’’ Son dönemde dünyada kültüprim borcu için bugüne kadar 215 bin kişinin başvurusunun kabul edilerek 2.2 milyar YTL ’lik borcun yeniden yapılandırıldığını kaydeden Erdoğan, BağKur’da ise kabul edilen başvuru sayısının 612 bin, yeniden yapılandırılan borç miktarının da 5.3 milyar YTL olduğunu dile getirdi. İki kurum için kabul edilen toplam başvuru sayısının 827 bin kişi olduğunu anlatan Erdoğan, 2 ay içinde yeniden yapılandırılan borç miktarının ise 7.5 milyar YTL’ye ulaştığını bildirdi. si ve Batı karşıtlığını doğurma eğiliminde olduğunu vurguladı. Ülkeler ve toplumların aralarındaki ortak değerleri gözden kaçırdığına dikkati çeken Erdoğan şöyle konuştu: ‘‘Bunun sonucunda da ülkeler arasındaki ilişkiler bir bütün olarak yara alıyor. Tasvip edilmesi mümkün olmayan bir ötekileştirme eğilimi ortaya çıkıyor. ‘Biz ve onlar’ dedirten ayrımcı bir anlayış temelleniyor. Vakit geçirilmeden farklı kültürler arasında anlamlı ve işlevsel diyalog kanalları tesis edilme AKP’de anket telaşı ? Haber Merkezi AKP’nin yaptırdığı özel anketten sürpriz sonuç çıktı. Denge Araştırma adlı şirket tarafından yapılan ankette AKP’nin oy oranı yüzde 27 çıktı. Habertürk’ün haberine göre bu sonuç parti yönetimini telaşlandırdı. Geçen ay yapılan ancak oy oranı düşük çıktığı için yayımlanmayan anketin AKP tarafından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın teyzesinin oğlu olduğu bildirilen Hasan Basri Yıldız’ın Denge Araştırma adlı şirketine yaptırıldığı belirtildi. Ancak Yıldız’ın anket sonuçlarını yalanladığı kaydedildi. rel algılamalar temelinde giderek artan bir kutuplaşma eğilimiyle karşı karşıya olduklarını anlatan Erdoğan, bunun siyasi, ekonomik ve sosyal tüm ilişkileri etkileyebilecek bir kamplaşma eğilimine yol açtığına dikkat çekti. Bu riskin en yoğun biçimde hissedildiği etkileşim alanının İslam dünyasıyla Batı ülkeleri arasında yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, Batı toplumlarında giderek artan İslam karşıtlığına bağlı olarak gelişen dışlayıcı uygulamaların İslam dünyasında ayrımcılık his li ve bu somut önlemlerle desteklenmelidir. İçine düştüğümüz çıkmazdan kurtulmanın ve ortak aklı egemen kılmanın en emin ve pratik yolu budur.’’ Türkiye’nin nüfusunun hemen tamamı Müslüman olan ve 83 yıldır Cumhuriyetle yönetilen demokratik ve laik bir ülke olarak bugün dünyanın en saygın ülkeleri arasında yer aldığını kaydeden Erdoğan, ‘‘Evrensel değerleri, katılımcı demokrasiyi, çoğulculuğu, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, laikliği, inanç, düşünce, vicdan ve teşebbüs hürriyetini öz iradesiyle benimsemiştir’’ dedi. Erdoğan şöyle konuştu: ‘‘Hiçbir AKP’li temsil noktasında olan kişi kendisine giydirilmek istenen o farklı gömleklere giremez, girmemelidir. Birilerinin özel gayretleri var. Ne herhangi bir bakanımız, ne milletvekilimiz, belediye başkanımız, ne il genel meclisimiz asla giremez. Herhangi bir teşkilat mensubu da giremez. Bütün bu çizgimizi ortaya koyan tüzüğümüz ve programımızdır. Bu program çerçevesinde biz ülkemize hizmet etmenin yol haritasını belirlemiş durumdayız.’’ Kurtlar Vadisi’nin Çocukları... Kaç gündür yazmak istiyorum. Tam yazmaya karar veriyorum, boğazımda bir şeyler düğümleniyor... Vazgeçiyorum... Bir anda yüreğimde fırtınalar kopuyor. İnsan yaşamı, acılar, hüzünler, iç çekişler... Hani o beklenmedik ölümler! Paul Valery’nin dizelerinde karşısına çıkan kapkara kirpikli kız. Karanlık çiçekler açmış bahçeler. Hınç, öfke. Kaybolan değerler. Tutku ve aşk... Samsun’da oğlunu yitiren annenin çığlığını anımsıyorum: ‘‘Başka çocuklar öldürülmesin!’’ Aynı kıza âşık iki genç... Öldüren 19 Mayıs Lisesi öğrencisi A.A., öldürülenler ise Samsun Anadolu Lisesi öğrencileri Cihan S. ve Ahmet G. Sekiz kurşun sıkıyor A.A., dördü Cihan’a, üçü ise Ahmet’e isabet ediyor... Nedir bu vahşet anlatır mısınız bana? Aşk mı, intikam mı? ‘‘Kurtlar Vadisi’nin Çocukları’’ mı bunlar? Öldüren on yedi, ölenler de on yedi yaşındalar... Aynı gün gazetelerde, geçen yıl silahsızlanma kampanyası başlatan TBMM’nin spor oyunlarında ‘‘tabanca ödüllü’’ atıcılık yarışması yapıldığına ilişkin bir haber vardı... Bir yanda ‘‘okul yolunda aşk cinayeti’’ başlığı, altında ‘‘Vekiller atış poligonunda’’ haberi... ??? ANAP milletvekili Reyhan Balandı, iki eliyle silahının kabzasını tutarak poz vermişti gazetecilere... Fotoğrafa uzun uzun baktım... Tıpkı ‘‘Kurtlar Vadisi’’nin rambosu Polat Alemdar gibi poz vermişti ‘‘milletin vekili’’ kadın rambo Reyhan Hanım... Yirmi dört milletvekili içinde tek kadın olan Reyhan Hanım, bu arada açıklama da yapmıştı: ‘‘Seneye altın tabanca benim. Kadınlar hedefe hep 12’den vurmada erkeklerden daha başarılı. Her attığım kurşunla bebek katillerini ve çevreye silah atanları protesto ediyorum.’’ Söylenecek bir şey yoktu!.. Ben hâlâ Samsun’da çocuğunu kaybeden annenin çığlıklarını duyar gibiydim: ‘‘Başka çocuklar öldürülmesin!..’’ İlk kez kendimi zorluyorum bu yazıyı yazarken... Kirpiklerinde bir bahar sabahı beyaz aydınlıklar saklı iki çocuk ölüme yakalandılar Samsun’da... Bir toplum genç ölümlere alıştırıldı. Adına kimi zaman ‘‘aşk’’ kimi zaman ‘‘töre’’ cinayeti denildi. Kendi öz kızlarını öldürdü babalar, erkek kardeşler Batman’da, Urfa’da, Bingöl’de, Van’da, Diyarbakır’da... Ankara’da G.K. adlı on altı yaşındaki liseli kızın, erkek arkadaşı Kamil Bayındır’la işbirliği yaparak annesi, babası ve kız kardeşini öldürmelerine ne diyeceğiz? Balıkesir’de dört yaşındaki Ç.D.’nin, dedesinin silahıyla oynarken tetiği çekip yedi yaşındaki ablasını öldürdüğünü öğrendim dün sabah.. Baba Hüseyin Ç. diyor ki: ‘‘Ç.D. Kurtlar Vadisi’ni izlerdi hep...’’ Dört yaşındaki bir çocuk ‘‘Kurtlar Vadisi’’ni izliyor anne ve babasıyla... Başım dönüyor bu tür haberleri okurken... Yaşam toprak yarmalar ve sarp geçitlerdir bilirim. Çocuk düşleri hiç böyle değildi eskiden. Boz bulanık akan arklarda, çiçeklerde, çayırlarda yaşamı sevgiyle büyütürdü çocuklar... ??? Ne oldu bize? Değişen ne? Öldüren çocuk, ölenler çocuk... Bir genç kız, bir sevgili... Ölenler anne, baba, abla!.. Onlar akşam yıldızının kıpırtıyla doğduğunu, yaşamın nasıl çoğaldığını belki de hiç bilmediler... Hep koyu karanlık içinde yaşadılar... Ankara’da sevgilisiyle birlikte işbirliği yapan G.K., sevgilisi Kamil’e telefonla mesaj geçiyor: ‘‘Babamı hallettin mi?’’ Sevgilisi, G.K.’nin babası Kadir K.’yi hallediyor. Sonra da annesi Fatma K. ile ablası Nilgün K.’yi... Neden işleniyor bu cinayetler? Suçlu kim?.. ‘Vatanı sandıkta kurtaracağız’ CHP lideri Deniz Baykal, CHP’yi ‘sağa açma’ projesine açıklık getirip ‘darbe’uyarısı yaptı: Laik Cumhuriyeti korumayı kurumlara bırakmayalım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP’nin kendisine ‘‘oy verenlerin’’ değil, Türkiye’nin partisi olduğunu belirterek ‘‘laik demokratik Cumhuriyete sahip çıkan sağcısolcu’’ bütün kesimleri partisi içinde ‘‘vatanı kurtarma’’ mücadelesine çağırdı. Baykal, partisinin grup toplantısında Danıştay’a saldırının ardından hükümetin tutumunu değerlendirirken bir süre önce gündeme getirdiği ‘‘CHP’yi merkez sağa açma’’ projesine de açıklık getirdi. Danıştay’a yönelik saldırının ardından hükümetin olayı ‘‘kendisine komplo’’ olarak değerlendirdiğine dikkat çeken Baykal, olayla ilgili Susurluk bağlantıları kurulmaya çalışıldığına ve olayın arkasında ‘‘ihanet çetesi bulunduğu’’ açıklamaları yapıldığına işaret etti. Kamuoyunun, muhalefetin bu senaryoya inanmasının istendiğine dikkat çeken Baykal, “Sorumlu doğrudan Başbakan’dır, bakanlardır. Dezenformasyonun baş sorumlusu Başbakan’dır. Bilerek olayı çarpıtmış, Türkiye’yi yanlış yönlendirmek istemiştir’’ dedi. Önümüzdeki dönemde genel seçimlerin ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olduğuna işaret eden Baykal, Türkiye’nin bu sıkıntılı dönemi ‘‘kazasız bela NEW YORK TIMES DTP’nin Öcalan’a af ısrarı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eşbaşkanı Ahmet Türk, terör örgütü başı Abdullah Öcalan’ı da kapsayan bir genel afta ısrarlı olduklarını söyledi. NTV’nin haberine göre Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde düzenlenen ‘‘Kürt sorunu’’ konulu toplantıya katılan Ahmet Türk, toplantıyla ilgili basın mensuplarına değerlendirmede bulundu. Türk, Türkiye’nin Kürt sorununu demokratik yollarla çözmesi gerektiğini dile getirdi. Başyazıda darbe iması Haber Merkezi Danıştay 2. Dairesi başkan ve üyelerine yönelik silahlı saldırı, ABD’nin önde gelen gazetelerinden The New York Times gazetesinin başyazısına taşındı. Askeri darbe ihtimalinin ima edildiği başyazıda, ‘‘Eski kötü günler geri mi geliyor’’ sorusu sorularak ‘‘Dünya bu riski göze alamaz, Washington da üstüne düşeni yapmalı’’ görüşü dile getirildi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, ‘‘Eski darbe günlerine geri dönüş olmaz’’ sözleri anımsatılarak ‘‘Umarız bakan haklıdır’’ denildi. ‘‘Dünyanın, NATO üyesi olan AB üyesi adayı Türkiye’nin daha az demokratik bir devlet olmasına tahammül edemeyeceğinin belirtildiği’’ başyazıda, şu görüşler kaydedildi: ‘‘ABD, Türk generallerle uzun soluklu ilişkisini Türk demokrasisinin ilerlemesi için kullanabilir. Generallere, askeri müdahaleye ‘sıfır tolerans’ mesajı verilmeli.’’ Deniz Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmada ‘Biz 70 milyonun partisiyiz’ dedi. (AA) Ladin hakkında arama ? İstanbul Haber Servisi Terör örgütü El Kaide’nin üst düzey yöneticisi olduğu iddiasıyla yargılanan Louai Sakka’nın avukatlığından yasaklanan Osman Karahan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Usame bin Ladin’le ilgili İstanbul’daki bombalı saldırılara ilişkin herhangi bir yasal işlem yapılıp yapılmadığını sordu. Karahan’a verilen yazılı yanıtta Ladin’in ‘‘firari şüpheli’’ olarak arandığı belirtildi. sız’’ aşabilmesinin önemli olduğunu söyledi. Bu konularda zihni bir dağınıklık olduğunu kaydeden Baykal, laik Cumhuriyeti ‘‘bazı kurumlar koruyacak’’ beklentisinin son derece yanlış olduğunu ifade etti. ‘‘Laik Cumhuriyeti korumak TSK’nin işi de, TOBB’nin, TÜSİAD’ın, sivil toplumun, hepimizin işi değil mi’’ diye soran Baykal, darbeleri ima ederek şunları söyledi:‘‘Kurumlara bırakacağız, kurumlar müdahale edecekler, koruyacaklar. Bir 10 yıl askıya alınan demokrasiyi korumak için mücadele edeceğiz. Biz bu kısır döngüyü 3 defa yaşadık, bir defa daha ya şamayalım. Bunun çaresi Cumhuriyete toplumun sahip çıkması. Biz demokrasiye bakalım, Cumhuriyete başkaları baksın denilemez.’’ ‘Kim olursan gel’ CHP’nin önümüzdeki sürece ‘‘Cumhuriyete, rejime sahip çıkma’’ sorumluluğu içinde baktığını belirten Baykal, ‘‘Biz CHP’yiz, kimliğimiz belli. Biz Atatürk ilkelerine bağlı, sol bir sosyal demokrat partiyiz. 70 milyonun partisiyiz. Biz bu görevi yaparken, gel vatandaşım gel, kim olursan gel, şimdi Cumhuriyetine sahip çıkma günü, hep birlikte sahip çıka lım diyoruz’’ dedi. Bazı kesimlerin bu çağrıyı eleştirdiğini kaydeden Baykal, Çanakkale’de, Sakarya’da olduğu gibi, bugün de vatanın kurtarılmaya gereksinimi olduğunu belirterek şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Vatanı, önümüzdeki seçimde sandıkta kurtaracağız. Türkiye’nin laik demokratik Cumhuriyet olarak yaşaması gerektiğine inanan, tehlikeyi gören, bugüne kadar kendini bizimle dayanışma içinde görmüş ister sağcı, ister solcu, laik, demokratik Cumhuriyete sahip çıkan herkesi çağırıyoruz. Bu çok önemli bir görev çağrısıdır. ’’ CUMHURBAŞKANI SEZER GÖNÜL ALACAK CHP’Lİ ŞİMŞEK’TEN BAKAN ÇELİK’E SORU: hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Meclis’te ‘Ali Dibo’ tartışması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (GSS) yasalarının görüşmeleri sırasında DYP Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan’ın, ‘‘Ali Dibo diye bir yolsuzluk ortaya çıktı. Yolsuzlukta adı geçen kişi, elinde yargı kararı olduğunu söylüyor. Peki bu yargı kararında yolsuzluk yok mu diyor?’’ diye konuşması AKP’lilerin tepkisini çekti. AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, iddialara ilişkin, ‘‘Siz basındaki bu haberleri gündeme getirirseniz, biz de Çankaya Belediyesi’nin, bir milletvekilinin dershanesinde ücretini ödeyerek öğrenci okutması konusundaki haberleri gündeme getiririz’’ dedi. Vakıf üniversiteleri de Çankaya’ya çıkacak ANKARA (Cumhuritör ve mütevelli heyetleyet Bürosu) Cumhurbaşrinden bazıları Cumhurkanı Ahmet Necdet Sezer, başkanı’nı ‘‘ayrımcılık devlet üniversitelerinin yapmakla’’ eleştirmişti. rektörlerinin ardından bu Davetin ardından vakıf kez de vakıf üniversiteleüniversitelerinin kendi rinin rektörlerini Köşk’te aralarında bir birlik kuraağırlayacak. Sezer, 5 Habileceği yönünde senarziran’da vereceği resepsiyolar üretilmişti. Bu üniyonla ilk davetin ardından versitelerin, devlet ünimoral bozukluğu yaşayan versitelerini ve YÖK’ü vakıf üniversitelerinin Ahmet Necdet Sezer. ortak hareket ederek pro‘‘gönlünü alacak’’. testo edebilecekleri ileri Edinilen bilgilere göre Sezer, 5 sürülmüştü. Ancak CumhurbaşkaHaziran Pazartesi günü Çankaya nı’nın daveti, tepkilerin yersizliğini Köşkü’nde vakıf üniversitelerinin ortaya koydu. Edinilen bilgilere görektörlerine, devlet üniversitelerinin re vakıf üniversitelerinin rektörleri, rektörlerine yaptığı gibi, kokteyl ve geçen hafta Köşk’ten arandı. recek. Sezer’in kokteyl davetiyeleTelefonlarda, Cumhurbaşkanı’nın, ri üniversite rektörlerine gönderil devlet ve vakıf üniversitelerinin sodi. Davetiyeler yalnızca rektörlere runlarının bazı noktalarda farklılıkgönderilirken, üniversitelerin müte lar taşıdığı gerekçesiyle davetlerin velli heyetleri kapsam dışında tutul ayrı yapılmasına karar verdiği bedu. Cumhurbaşkanı Sezer’in Çanka lirtildi. Telefonların ardından üniverya Köşkü’nde verdiği kokteyle çağ site rektörlüklerine davetiyeler gönrılmayan vakıf üniversitelerinin rek derildi. MEV’de kavganın nedeni rantı ele geçirmek mi? Haber Merkezi CHP seçtirmeniz ve partinizİstanbul Milletvekili Berden bir milletvekilinin han Şimşek, ‘‘Milli Eğidayısı olan Muzaffer Dotim Vakfı (MEV) Genel ğan’ın başkanlığa getirilKurulu’nda yaşanan kavmesi, sürdürdüğünüz ganın nedeninin rantı ele kadrolaşma harekâtının geçirmek olup olmadığıbir uzantısı mıdır? ? Kamu kurum ve kunı’’ sordu. ruluşlarının kendi bünyeŞimşek, Milli Eğitim lerinde kurdukları vakıfBakanı Hüseyin Çelik’in yanıtlaması istemiyle dün larla aralarına mesafe koTBMM Başkanlığı’na yan, sizin döneminizde Hüseyin Çelik. çıkartılan bir yasal düsunduğu soru önergesinde, MEV Genel Kurulu’nda üye zenleme mevcutken sizin vakfı ele olmayanların oy kullanıp kullan geçirmeye yönelik bu operasyonumadığının açıklanmasını istedi. Çe nuz o yasal düzenlemeyle bağdaşlik’e; ‘‘Sizden önce görev yapan makta mıdır? ? Genel kurulda yaptığınız koMilli Eğitim Bakanları, vakfın genel kurulunda taraf tutarak kendi nuşmada, MEV’in zarar ettiği yöbürokratlarını vakfın yönetimine nündeki iddianızın temeli nedir? ? Vakfın şu anda sahibi olduğu getirmek için böylesine bir kavganın içinde yer almışlar mıdır’’ diye varlıklarla vakfın hesaplarında busoran Şimşek, soru önergesinde şu lunan para miktarı nedir? ? Genel kurulda yaşanan kavsoruları yöneltti: ? Vakfın yönetim kuruluna ken ganın nedeni rantı ele geçirmek di göreve getirdiğiniz bürokratları midir? CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle