19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 2006 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI SY PB SY PB PB PB PB PB SY 16 19 16 18 24 24 27 23 11 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya SY PB SY SY SY PB SY SY SY 12 13 13 13 15 19 13 15 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars SY SY SY SY SY SY SY SY SY 24 23 20 26 22 19 17 17 11 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışlar Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun doğusunda etkili olacak. Hava sıcaklığı 2 ile 3 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB PB PB B PB 16 8 16 20 22 23 25 24 24 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B SY SY PB SY B PB PB PB 24 20 25 18 19 18 22 20 24 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm B SY PB B PB Y Y SY PB 20 24 16 29 15 18 9 28 26 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada lupla yanıt vermeyi meşrulaştırabilir. Saldırgan bir siyaset üslubunun ‘‘yöneticiye’’ giderek egemen olduğunu kanıtlayan örnek hareketler, sözler güncelleşiyor. Bu saptamayı medyaya yeterince yansımayan kimi haberler doğruluyor. Örneklerdeki üslup, hükümet başının durmadan yinelediği demokrasi, konuşma, düşünce özgürlüğü gibi temel kavramlardan yeterince nasibini alamadığını ve hatta muhalefete ne denli tahammül edemediğini gösteriyor. ??? Tarım sempozyumundaki tartışmadan sonra toplantıdan birlikte ayrılırlarken RTE, Baykal’a ders verir gibi ‘‘Böyle milletlerarası bir toplantıda bir buçuk saat konuşulur mu?’’ diye söze giriyor. Baykal, siyasal nezaket sınırlarını aşan bu girişi, yine ah yine siyasal terbiyesi gereği konuşmasının bir buçuk saat değil, bir saat sürdüğünü ve kendisinin de 40 dakika konuştuğunu söyleyerek yanıtlıyor. Uzun veya kısa; bir Başbakan’ın ana muhalefet liderine, hatta bir başka konuşmacıya konuşma süresini eleştiri takıntısıyla üstelik kürsüde söndüremediği kızgınlık ateşini söndürmek amacıyla böyle konuşmaya hakkı var mı? ‘‘Konuşurken sizden izin mi alacağım?’’ Partisindekileri ve hükümet üyelerini de fena halde haşlamaya alışmış. Neyi gösteriyor bu olay? Muhalefetin konuşmasını RTE’nin içine sindiremediğini, bu bir. İki; değişme gelişme sürecinden geçtiği savında ya; RTE’nin mahalle aralarındaki (huylu huyundan vazgeçemiyor deyişini doğrular biçimde) Kasımpaşalı üslubunu kendine özgü dost meclislerinde bırakmadığının yeni bir kanıtı. Baykal, ‘‘Elinden gelse muhalefeti susturacak’’ diyor. Doğru! ??? Bu iktidar Türkiye’de bir başka örneği olmayan bir iktidar. 6. maddeye Öcalan’ı kurtaracağı savlanan eki kimin yaptığı hâlâ aydınlanmadı. Parti genel merkezinde ‘‘meçhul bir elin’’ bu marifeti yerine getirdiği söylentileri yaygınlaşınca; Genel Başkan Yardımcılarından DMM Fırat, ‘‘Yasanın hazırlanması sırasında kimin ek yaptığı tutanaklarda yazılı, Adalet Bakanlığı açıklasın’’ dedi; Bakan Cemil Çiçek, genel merkezin kudretli lider yardımcısını ‘‘Eki kimin yasaya koyduğu da önemli değil’’ diye yanıtladı. Ya Başbakan? Çok daha renkli bir açıklama yaptı. Eki yapanı bildiklerini söyledikten sonra, adını açıklamayı ‘‘ispiyonculuk’’ diye adlandırıverdi. Bu açıklamalar, maddeye Öcalan’ın affını sağlayacak eki kimin yaptığı üzerindeki tartışmaları daha da yoğunlaştırıyor. Saklanması gereken bir isim var ki, hükümet bütün kadrolarıyla bu ismi saklamaya özen gösteriyor. ??? Rejimsel sıkıntılara katmerli destek yapan kimi haberlerin yanı sıra iktidar sahiplerinin söylemlerini yadsıyan kimi haberlere rastlanıyor. AKP belediyelerinin laik devlet düzeninin temelinden yıkmaya yönelik, kitaplarla şeriat propagandasını yapan somut eylemlerine neden engel olunmadığı, bu tür eylemlere imza atan belediye başkanlarını sorgulayıp niçin cezalandırmadıkları genel merkeze, RTE’ye sorulmuyor. Son olarak Tuzla Belediyesi; yayımladığı kitapta kızların 9 yaşında evlenebileceğini, erkeğin akıllanmayan eşini iz bırakmadan dövebileceğini, doğum kontrolünün yasak olduğunu yazıyor, dağıtıyor. Ne AKP Genel Merkezi’nden, ne RTE’den, ne İçişleri ve (savcılardan sorumlu) Adalet Bakanı’ndan tık yok. Laiklik karşıtı örneklere karşın Başbakan ve takımı laik rejimin erdemlerinden söz edebiliyor. Bu iktidar yalanı meşrulaştırdı! Sınır ötesi yorumu Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Bekir Kalyoncu, şartlar oluşursa Türkiye’nin egemenlik haklarını kullanacağını vurguladı ? Baştarafı 1. Sayfada Sarıkaya ihracının gerekçesi mandırırak ülkede kargaşa ortamı yaratma çabalarını yoğunlaştıracağı değerlendirmesi yaptığı kaydedilen brifingde şu bilgiler verildi: ‘‘Terör örgütünün siyasi uzantıları vasıtasıyla bu eylemlerden siyasi kazanımlar elde etme gayreti içinde olduğu da kamuoyunun malumudur. Her yıl iç güvenlik harekâtına yönelik olarak bölge takviye edilmektedir.Yapılan takviyeler gerekli ve normal olup Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en doğal hakkıdır.’’ Türkiye’nin kendi coğrafyasında yaptığı takviyelerin hiçbir ülkeyi ilgilendirmediği vurgulanan brifingde, ‘‘Bu takviye birlikleri sınırlarımızdan geçiş yapmaya çalışan teröristlere karşı gerekli tedbirleri almak üzere Irak ve İran sınırımız dahil ihtiyaç olan bölgelere takviye amacıyla konuşlanmıştır. Takviyeler yeterli olacak seviyededir’’ denildi. Özellikle Irak sınırının arazi yapısının gözetleme ve kontrol olanaklarını kısıtladığı, teröristlerin geçişine kolaylık sağladığı anımsatılan brifingde şunlar kaydedildi: ‘‘Ayrıca Irak tarafında kontrolü sağlayacak Irak hükümetine bağlı herhangi bir unsurun olmayışı da terörist hareketleri kolaylaştırmaktadır.Türkiye, sınırın kendi tarafında gerekli önlemleri almıştır. Ancak sınırın tek taraflı kontrolü çok güçtür.’’ Kanunlar çerçevesinde Brifingde, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne silahlı olarak tehdit oluşturan tüm unsurlara karşı TSK’nin mücadelesini kararlılıkla sürdüreceği kaydedilerek ‘‘TSK terörle mücadele kapsamında icra ettiği tüm faaliyetlerini kanunlarla belirlenmiş yetki ve sorumluluk çerçevesinde yürütmektedir’’ görüşü dile getirildi. Sınır ötesi operasyonlarla ilgili soruları yanıtlayan Kalyoncu, ‘‘Bütün faaliyetlerimiz egemen bir ülkenin güvenlik sorununun o ülkeyi ilgilendirdiği nok tasından hareketle sınırlarımız içinde geçmektedir’’ dedi. Kalyoncu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün sözlerine de atıfta bulunarak şu değerlendirdmeyi yaptı: ‘‘Sayın Genelkurmay Başkanımızın ifade ettiği üzere eğer gerekli şartlar doğarsa her egemen ülke gibi Türkiye de haklarını kulanır. Bu şartlar BM Sözleşmesi’nde vardır. Yine 19 Temmuz 2005’te Sayın Orgeneral İlker Başbuğ’un basın toplantısında da ‘Her ülke kendi güvenliğini sağlamak için taraf olduğu uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde gerekli tedbirleri alma hakkına sahiptir’, şeklinde ifadelerde bulunmuşlardır. Bunların üzerine bir şey söylemem doğru olmaz.’’ Kalyoncu, ‘‘Bu şartlar nelerdir’’ diye sorulması üzerine, ‘‘Bunlar Türkiye’nin taraf olduğu anlaşmalarda belirtilmiştir’’ dedi. Kalyoncu, K. Irak’taki Türk birliğine ilişkin sorular üzerine de bunun gizli bir şey olmadığını söyledi. Kalyoncu şöyle ko nuştu: ‘‘TSK Irak’tadır, terör örgütü bölgede kaldığı sürece birliklerimizin faaliyetlerini sona erdirmeyi düşünmüyoruz. K. Irak’taki birliklerimiz, K. Irak’ın diğer bölgeye göre nispeten istikrarlı gibi görünen ortamına da katkı sağlamaktadır. Sanıyoruz Irak’taki yetkililer de durumun farkında ki şimdiye kadar bu birliklerle ilgili büyük problemlerle karşılaşmadık.’’ Kalyoncu, Kuzey Irak’taki birliklerin operasyonel olmadığını da sözlerine ekledi. ‘Siyasallaşma iddialarını haklı çıkardı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) Şemdinli iddianamesini hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’yı meslekten ihracına ilişkin kararının gerekçesi belli oldu. Gerekçede, ‘‘Savcının eylem ve işlemleri, yargı erkiyle diğer anayasal kuruluşlar arasındaki güven ortamının zedelenmesine ve yargının yıpranmasına sebebiyet vermiştir’’ denildi. Gerekçede, ‘‘savcının yargının siyasallaşması iddiasını hak verdirecek şekilde’’ girişimlerde bulunduğuna dikkat çekildi. HSYK kararının gerekçesinde, Sarıkaya’nın görevinde yeterince dikkatli ve özenli davranmadığı vurgulanarak tanık ifadelerini iddianameye aktarırken Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt ve diğer askeri yetkililer yönünden ileri sürülen iddiaların kötü niyetli kişilerce gerçek olaylarmış gibi kullanılabileceğini öngördüğü, ifadelerin bu bölümlerini ayıklamayarak iddianameye koyduğu kaydedildi. Sarıkaya’nın yaptığı çıkarımların, ‘‘devletin çeşitli kurumlarının haklıhaksız isnatlara uğratılması ihtimaline yol açabileceğini’’ dikkatten kaçırdığı kaydedildi. Sınırlara sivil koruma AB’ye uyum kapsamında sınırların sivil bir kurum tarafından korunması yönündeki çalışmaların sürdüğü anımsatılan brifingde, özellikle Doğu ve Güneydoğu sınırlarının diğer Avrupa ülke sınırlarından ayrı özellik taşıdığının AB komisyonu üyelerince de kabul edildiği dile getirildi. Kalyoncu, çalışmaların TSK veya diğer güvenlik güçlerinin sınır güvenliğinden çekildiği anlamına gelmediğini anımsattı. ‘Erkler arasında güveni zedeledi’ Savcının usul ve yasaları dikkate almadan, haklarında araştırma ve soruşturma yapma yetkisi bulunmadığı kişiler hakkında delil topladığı, hiçbir dayanağı bulunmayan beyanlarını suç kanıtı olarak gösterme çabasına girdiği vurgulanan gerekçede, iddianamede terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin olayların sebebiymiş gibi gösterilmeye çalışıldığı, ‘‘yargı siyasallaşıyor’’ iddialarını haklı çıkaracak şekilde siyasi konulara girildiği, ayrıca Meclis Araştırma Komisyonu ile bağlantı kurularak siyasallaşmaktan korunmaya çalışılan yargı erkinin yeniden tartışılır hale gelmesine neden olduğu kaydedildi. Gerekçede, Sarıkaya’nın eylem ve işlemlerinin yargı erkiyle diğer anayasal kuruluşlar arasındaki güven ortamının zedelenmesine ve yargının yıpranmasına neden olduğu, mesleğin şeref ve onurunu, memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte bulunduğu göz önünde tutularak sergilenen mesleki bilgi ve beceri düzeyiyle meslekte kalmasına olanak bulunmadığı kanısına varıldığından, meslekten çıkarılma cezası verilmesine oy çokluğuyla karar verildiği belirtildi. Anayasa Mahkemesi’nden sonra Danıştay’ın başına da kadın seçildi Yeni başkan Çörtoğlu ? Baştarafı 1. Sayfada salt çoğunluğunu oluşturan 48 üyenin oyuyla Danıştay Başkanlığı’na getirildi. Başkanvekili Tansel Çölaşan ise 28 oyda kaldı. Böylece Danıştay Başkanlığı’na, Firuzan İkincioğulları’ndan sonra ikinci kez bir kadın seçilmiş oldu. Kurula teşekkür Çörtoğlu, seçildikten sonra Danıştay Genel Kurul Salonu’nda üyelerin kutlamalarını kabul etti. Basına kapalı şekilde genel kurul üyelerine seslenen Çörtoğlu’nun konuşma metni daha sonra basın mensuplarına dağıtıldı. Çörtoğlu, “Yüce kurulun şahsına tevcih ettiği bu görevden büyük bir onur olduğunu” belirterek Danıştay Başkanlığı görevini, sorumluluğunun bilincinde, ilkeli ve yansız olarak yapacağının kuşkusuz olduğunu söyledi. Laik ve demokratik Cumhuriyetin yüceltilmesi, Atatürk inkılaplarına sahip çıkılması, ulusal bütünlüğün korunması konularında ödün vermemenin temel ilkesi olduğunu Şirin ANAVATAN’dan istifa ediyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi İstanbul Milletvekili Emin Şirin, katıldığı bir televizyon programında Anavatan Partisi’nden istifa edeceğini açıkladı. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun, PKK’li teröristlere yönelik, ‘‘Gerilla imhası başarı değildir’’ açıklamalarına atıfta bulunan Şirin, Mumcu’nun bu tanımlamasını içine sindiremediğini belirterek istifa edeceğini açıkladı. Şirin hafta sonu Hatay’daki mitinge de katılmamıştı. Şirin’in istifa etmesi durumunda ANAVATAN’ın milletvekili sayısı 21’e düşecek. Danıştay Başkanlığı’na seçilen 4. Daire Başkanı Sumru Çörtoğlu, laik ve demokratik Cumhuriyetin yüceltilmesi, Atatürk inkılaplarına sahip çıkılması ve ulusal bütünlüğün korunması konularında ödün vermemenin temel ilkesi olacağını vurguladı. (Fotoğraf: AA) Kasırga’nın şerhi Karara katılmayan, HSYK Üyesi ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga muhalefet şerhinde, Sarıkaya’nın işlemlerinde Adalet Bakanlığı’nın genelgesine ve yazışma kurallarına aykırı davrandığına kuşku bulunmadığını, ancak iddianamenin özel maksatla hazırlandığına dair yapılan araştırmada delil bulunamadığını belirtti. vurgulayan Çörtoğlu, Danıştay üyelerine teşekkür etti. Basın mensuplarına ayrıca açıklama yapmayacağını belirten Çörtoğlu, foto muhabiri ve kameramanlara makamında poz verdi. lu’na kutlama mesajı göndererek başarılar diledi. Çörtoğlu kimdir? Çörtoğlu, 1943’te Tokat’ta doğdu. Ankara Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra 1966’da Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Çörtoğlu, aynı yıl Danıştay Yardımcılığı unvanıyla göreve Sezer kutladı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de Sumru Çörtoğ başladı. Çörtoğlu, 14 Mayıs 1981’de tetkik hâkimi oldu. Kıdemli tetkik hâkimliği de yapan Çörtoğlu, 10 Eylül 1992’de Danıştay üyeliğine, 12 Şubat 2001’de 4. Daire Başkanlığı’na seçildi. Çörtoğlu, evli ve iki çocuk annesi. Sumru Çörtoğlu, Danıştay Başkanlığı görevini yaş haddi nedeniyle 2 yıl sürdürecek. Tanıklar olay yerinde dinlendi ‘Biraz komünist olmak iyidir’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri süren Kamu Finansmanı Yasası Tasarısı’nın ilk 19 maddesi kabul edildi. Görüşmelerde CHP’li milletvekilleri, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in ‘‘Her Mülkiyeli biraz komünisttir’’sözünü anımsatarak ‘‘rol’’ yapıp yapmadığını sordular. Şener, ‘‘Öğrencilik yıllarımdaki Mülkiye’ye bakmak lazım. Biraz komünist olmak iyi mi, kötü mü bir şey... Bence mahsuru yok, iyi bir şeydir’’ diye konuştu. YAZAR TATLAV’A TAZMİNAT ÖDENECEK ‘HASTALIK İNSANLARA BULAŞABİLİR’ Şemdinli’de sokak mahkemesi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde meydana gelen bombalama olayına ilişkin davanın ilk oturumu öncesinde, mahkeme heyeti, görgü tanıklarını patlamanın olduğu sokakta dinledi. Şemdinli’de geçen yıl 9 Kasım’da Özipek Pasajı içindeki eski PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz’a ait Umut Kitapevi’nde meydana gelen patlamanın ardından Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava kapsamında, 45 tanığın, patlamanın meydana geldiği yerde dinlenmesi kararlaştırıldı. Bu karar üzerine, Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Süleyman Yavaş başkanlığındaki heyet, dün tanıkları dinlemeye başladı. Özipek Pasajı’nın yaklaşık 50 metre aşağısındaki sokakta kurulan mahkemede tanıklara keşif de yaptırıldı. Mahkeme başkanının talimatıyla görevliler ve tanıklar dışında hiç kimsenin Cumhuriyet Caddesi’ne girmesine izin verilmedi. Çalışmalar boyunca basın mensuplarının görüntü almamaları için yoğun çaba sarf edildi. Van, Hakkâri, Ankara ve İzmir barolarından 12 avukat de keşfi izlemek için dilekçeyle başvurdu. Eski HADEP Genel Başkan Yardımcısı Hamit Geylani ve İHD Bölge Temsilcisi Mihdi Perinçek de keşif çalışmalarını izledi. Aralarında Seferi Yılmaz’ın da bulunduğu 15 tanığın anlatımları alınabildi. Bu arada mahkemenin 37 kişiyi olay yerinde, geri kalan 8 tanığı ise mahkeme salonunda dinlemeyi kararlaştırdığı öğrenildi. AİHM: İslam dini de eleştirilir STRASBOURG (Cumhuriyet) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), İslam ve Kuran’ı eleştirdiği gerekçesiyle Türk mahkemelerince yargılanıp mahkum edilen gazeteciyazar Erdoğan Aydın Tatlav’nın ifade ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği sonucuna vardı. Tatlav, Cumhuriyet Kitapları’ndan yayımlanan ve 7 baskı yapan beş ciltlik ‘‘İslamiyet Gerçeği’’ adlı eser nedeniyle, Türk mahkemeleri tarafından TCK’nin 175’inci maddesinde öngörülen ‘‘Dine, Allah’a, kutsal kitaba, peygamberlere ve dini inançlara saygısızlıktan’’ mahkum olmuş, bu mahkumiyet Yargıtay tarafından da onanmıştı. Tatlav’ın 1999’da Strasbourg’da açtığı davayla ilgili kararını dün açıklayan AİHM, davacının mahkumiyetine neden olan eserde ‘‘İnançları, kutsal sembolleri ve Kuran’ı doğrudan hedef alan ve aşağılayan bir ton kullanılmadığını’’ belirtti. AİHM kararında, Tatlav’a verilen cezanın, diğer yazar ve yayıncıları din üzerine eleştirel eserler yayımlamaktan caydırabileceği, bunun ise demokratik bir toplumun sağlıklı gelişimi için vazgeçilmez olan çoğulculuğun korunmasına engel olacağı görüşü de yer alıyor. Strasbourg Mahkemesi, Yargıtay’da sürece ilişkin yapılan hatalardan ötürü davacının adil yargılanma hakkının çiğnendiği sonucuna da vardı. AİHM, Ankara’yı davacıya toplam 3 bin 52 Avro maddi ve manevi tazminat ödemekle cezalandırdı. İngiltere’den deli dana uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İngiltere, yurtdışına gönderdiği kan ürünlerinde deli dana hastalığının insanlara bulaşan türünün görülebileceğini belirterek; en riskli ülkelerin Türkiye ve Brezilya olduğu uyarısını yaptı. Sağlık Bakanlığı ise Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi’nde (RSHM) test edilmeyen kan ürünlerinin kullanılmadığını bildirdi. İngiliz Guardian gazetesi, Türkiye’nin İngiltere’den aldığı kan ürünlerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Haberde, İngiltere’nin söz konusu kan ürünlerini 1990’lı yıllarda ihraç ettiği ve ürünlerin ‘‘hemofili, yanıklar ve bağışıklık sistemi zayıflığı’’ gibi sorunlarla mücadele için kullanıldığı ifade edildi. Deli dana salgını döneminde İngiltere’den ihraç edilen etleri yiyen 28 kişide, hastalığın insanlarda görülen ‘‘vCJD’’ türünün tespit edildiği ve otoritelerin şimdi; ‘‘henüz fark edilmeyen’’ ikinci bir salgından endişe duyduğu bildirildi. Ajans bu yüzden Brezilya ve Türkiye’ye önlem alması uyarısında bulundu. Uyarıda, ürünlerin verildiği Türk hastaların tespit edilmesi ve onlardan ‘‘kan, organ, doku bağışlamamalarının, doktorları uyarmalarının istenmesi’’ gerektiği vurgulandı.Yetkililer, 1999’dan önce ürünleri kullananların risk altında olabileceğini bildirdi. Sağlık Bakanlığı yetkilileri ise Türkiye’ye dışarıdan gelen hiçbir kan ürününün alındığı gibi kullanılmadığını ve testlerden geçirildiğini kaydetti. TİKKO operasyonu: 6 tutuklama ? İstanbul Haber Servisi Kocaeli, Ümraniye ve İkitelli’de düzenlenen operasyonlarda, TİKKO örgütü üyesi olduğu öne sürülen ikisi kadın 10 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden ikisinin, merkez komite üyesi olduğu açıklandı. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, operasyonda, 3 tabanca, TNT kalıbı, dinamit lokumu, 54 fünye ve sahte kimlikler ele geçirildiğini söyledi. Cerrah, ele geçirilen, ‘‘Ermeni soykırımının hesabını soracağız’’ pankartının, çok düşündürücü olduğunu söyledi. Adliyeye sevk edilen zanlılardan 6’sı tutuklandı. Çocukların babaları serbest ? İstanbul Haber Servisi Adana’da banka şubesinden hırsızlık yaptıkları gerekçesiyle aranırken İstanbul’da 5 yıldızlı bir otelde düğün yaparken gözaltına alınan 2 çocuğun babaları, haklarındaki soruşturma kapsamında ifade verdi. Damat İ.G’nin babası C.G. ile gelin S.Ç’nin babası A.Ç. serbest bırakıldı. Öte yandan damat İ.G, mahkemenin talebi ile ‘‘yaptığı eylemlerin farkında olup olmadığının belirlenmesi’’ amacıyla adli tıpa sevk edildi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle