19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MAYIS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’den hükümete Danıştay saldırısı soruşturmasında ‘yargıya müdahale’ suçlaması POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 5 ‘Parti devleti çabası var’ Çekin elinizi dinin içerisinden’ ? DENİZLİ (AA) 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Denizli’de katıldığı bir toplantı sonrası gazetecilerin türbanla ilgili sorularını yanıtlarken ‘‘Benim anamın, ablamın başı bağlı. Eşimin, yeğenimin başı açık. Kimse kimsenin ne başına karışıyor, ne bağlılığına. Ama benim anamın başı yazmayla bağlı. Ama bir siyasi simgesi yok’’ dedi. Başı bağlı olan annesinin, yanında başı açık olana ‘‘Ben Müslümanım sen değilsin’’ demediğini kaydeden Demirel, ‘‘Çekin elinizi dinin içerisinden’’ diye konuştu. Derin İlişkiler... Recep Tayyip Erdoğan, tarikatlara kucak açan, şeyhleri ve şıhları kollayan bir politika izlemiyor mu başbakanlık koltuğuna oturduğundan bugüne dek? AKP hükümeti 28 Kasım 2002’de seçmen sayısının yüzde 25’inin oyunu alarak Meclis’te yüzde 65 çoğunluk sağladı. Üç buçuk yıldır iktidarda olan AKP, ‘‘bizimkilersizinkiler’’ politikası güderek toplumu gerdi. Bu süreç içinde ‘‘Milli Görüş gömleğini çıkardık’’ ya da ‘‘Gizli ajandamız yok’’ deseler de topluma hiç güven vermedi AKP hükümeti... Cumhuriyet gazetesi üç kez bombalandı. Üçüncü bomba atıldığında Bali’den dönen Erdoğan aynen şu açıklamayı yaptı: ‘‘AKP binaları da bombalanıyor, bize de kimse geçmiş olsun demedi.’’ Başbakan’ın bu tutumu neden kaynaklandı? Çok sinirli oluşundan mı, yoksa laikliği ve demokrasiyi savunan kesimlere yönelik ‘‘onlar bizden değil’’ yaklaşımından mı? Laik, demokratik Cumhuriyetin Başbakanı, Danıştay 2. Dairesi’ne yapılan kanlı saldırının hemen ardından TBMM Başkanı Bülent Arınç gibi yorum yaptı: ‘‘Eylemin arkasında başörtüsünü aramayın!..’’ Ardından Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin Meclis kürsüsünden seslendi: ‘‘Sürprizleri bekleyin!..’’ Şimdi gelinen noktaya bakın... Başbakan saldırıların temel nedenini ‘‘AKP’nin demokrasi ve özgürlükler yolunda attığı adımlara bağlayıp’’ şöyle diyor: ‘‘Belki ‘Küre’ ve ‘Sauna’ çetesi bağlantıları ortaya çıkacak. Bu olaylarla ilgili veriler var.’’ ??? Ne demek istiyor Başbakan? Dediği şu bence: ‘‘Bu eylemlerin arkasında ‘Susurluk Çetesi’ gibi içinde emekli askerlerin de bulunduğu kişiler var...’’ AKP üç buçuk yıldır iktidarda... Başbakan’ın elinde başta MİT olmak üzere istihbarat birimlerinin raporları var ve her türlü bilgi akışı da kendisine sağlanıyor... Erdoğan, olayların arkasında kim ya da kimler varsa isim isim açıklamalı, gerekeni yapmalıdır... Başbakan Cezayir dönüşü ne demişti: ‘‘Raftaki dosya Susurluk da olsa açacağız!’’ Evet, rafta hangi dosyalar varsa tek tek açılmalıdır... Bu yetmez!.. Sıvas Madımak katliamının başaktörleri kimlerdir, onlar da o dosyaların içinde ise tek tek çıkarılmalıdır. Bu da yetmez!.. Gazi katliamının dosyaları da raftan indirilmeli; Şemdinli dosyası yeniden gözden geçirilmeli; Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Musa Anter cinayetlerinin ardındaki ‘‘büyük patron’’un şifresi çözülmelidir.... Başbakan, Necip Hablemitoğlu cinayetinde ‘‘derin ilişkiler olduğunu’’ söyledi... Nedir bu derin ilişkiler, açıklanmalıdır. Çünkü Hablemitoğlu üç buçuk yıl önce AKP iktidarında öldürülmüştür. Önceki gün televizyonda Recep Tayyip Erdoğan’ı dinlerken on üç yıl önceye gittim... Madımak katliamını anımsadım... Onlarca aydınımızı, sanatçımızı, edebiyatçımızı diri diri yakanlar kimlerdi? Eli kanlı katilleri daha sonra kimler savunmuştu? Ve Madımak katliamının sorumlusu kimdi dinci çevrelere göre? Aziz Nesin!.. On üç yıl sonra aynı çevreler Cumhuriyet’e yapılan bombalı saldırıların sorumlusunu televizyonlarda açıklıyorlar: ‘‘Cumhuriyet’te Turhan Selçuk’un ‘domuz’ karikatürü dindar çevreleri rahatsız etmiştir. Cumhuriyet o çevreleri kışkırtmıştır.’’ ??? Gelelim Susurluk’a!.. ‘‘Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık Eylemi’’ne katıldı mı Erdoğan, Gül ve Bülent Arınç? Erbakan Hoca’nın ‘‘Fasafiso’’ dediği, dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın ‘‘Mum söndü’’ diye nitelendirdiği eylemler, çeteler için yapılmamış mıydı? Yalçın Bayer dün şu soruyu yöneltti köşesinde: ‘‘Kaç AKP’li Başbakanlık, MİT, polis ve TBMM raporunu okudu bugüne dek?’’ Başbakan, ‘‘kanlı komplo’’ deyip işin içinden sıyrılmak istiyor... Arkasında tarikat şeyhleri, şıhlar ve aymaz aydınlar var... Laik, demokratik düzeni içlerine sindiremeyenler Türkiye’yi bir çıkmaz sokağa doğru hızla sürüklüyorlar... O zaman? Boş lafa gerek yok. Çözün bu kanlı olayların perde arkasındaki oyunları. Her şey elinizde... MİT, polis, her şey! Susurluk’u, Gazi’yi, faili meçhul cinayetleri, Madımak’ı ve son iki olayı... Eğer laik, demokratik Cumhuriyeti korumak ve kollamak istiyorsanız, çözün tüm karanlık ilişkileri... Haydi!.. ? CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, hazırlık soruşturmasının gizliliği ilkesinin hükümet üyeleri tarafından ihlal edildiğine dikkat çekerek savcıları göreve çağırdı. Koç, bazı medya gruplarının “hükümete bir şey olmasın diye” feryat figan konumunda olduklarını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekeli Haluk Koç, Danıştay’a yapılan saldırıyla ilgili ‘‘hazırlık soruşturmasının gizliliği’’ ilkesinin hükümet tarafından ‘‘iğfal edildiğini’’ belirterek ‘‘Bunun Türk Ceza Yasası’ndaki karşılığı doğrudan yargıya müdahaledir’’ dedi. Koç, TBMM’de düzenlediği ‘YARGININ TOKADI BAŞBAKAN ERDOĞAN’A’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, yerel mahkemenin TÜPRAŞ’ın yüzde 14.76 hissesinin Ofer grubuna satışının iptal kararının Başbakan Tayyip Erdoğan’a yargı tarafından atılmış bir ‘‘tokat’’ olduğunu belirtti. Koç, Konya Milletvekili Atilla Kart ile birlikte TÜPRAŞ’la ilgili yargının aldığı iptal kararını basın toplantısında değerlendirdi. TÜPRAŞ’ın yüzde 14.76’sının satışıyla ilgili 3 kez TBMM’de gensoru verdiklerini, ancak AKP oylarıyla bunların reddedildiğini anımsatan Koç, ‘‘Şu anda siyasi kovuşturmadan kendini basın toplantısında, Danıştay’daki saldırının ardından yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Bir ‘‘hayalet’’ soruşturması sürdürüldüğünü belirten Koç, ‘‘Soruşturmayı cumhuriyet savcısı mı yoksa Başbakan eliyle hükümet mi yapıyor? Yürütaklanmış görenler, yargı kararları çerçevesinde bunalmış durumdadır. Bizim verdiğimiz gensorular bu yargı kararıyla millet vicdanında kabul edilmiştir. Onun için Başbakan ve Maliye Bakanı bunun gereğini yerine getirip derhal istifa etmelidir’’ dedi. Yargının ‘‘tokadını’’ sadece Unakıtan ve ÖİB bürokratlarının değil, asıl Başbakan Erdoğan’ın yediğini vurgulayan Koç, ‘‘Bu süreç, yolsuzluk kültürünün bu iktidar döneminde kurumsallaştığını belgelemektedir. Erdoğan ve AKP hükümeti, yolsuzluk konusunda tescillenmiş, markalanmıştır’’ diye konuştu. kümet üyelerinin ‘‘sağda solda’’ konuşarak soruşturmanın gizliliği ilkesini açıkça ihlal ettiğini kaydeden Koç, yurttaşların da ‘‘cumhuriyetin temel ilkelerine sadık, laik, demokratik cumhuriyetin taraftarıyız takıyyeleri dekorunda, bu sah me organı ne zamandan beri soruşturmanın doğrudan muhatabı olarak devrededir? Nerede kaldı hazırlık soruşturmasının gizliliği ilkesi?’’ görüşünü dile getirdi. Başta Başbakan Erdoğan ve ‘‘muavinleri’’ olmak üzere hü neyi uysal şekilde seyrettiğini’’ söyledi. Belirli medya gruplarının da içinde yer aldığı ‘‘aman hükümete zarar gelmesin’’ tayfasının bir koro halinde mevcut dekor önünde feryat figan ettiğini kaydeden Koç, Türkiye’de bir ‘‘parti devleti’’ oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. ‘‘Sayın Başbakan, Sayın Başbakan muavinleri; sizin ne işiniz var orada? Siz savcı mısınız? Sen kendi konumunda görevini yap’’ diyen Koç, soruşturmayı yürüten ilgili cumhuriyet savcısını da yargıya müdahale eden hükümet konusunda gereğini yapması için göreve çağırdı. Koç, ‘‘Açıkça suç duyurusunda bulunuyorum; soruşturmanın gizliliği ilkesinin TCY’deki karşılığındaki suçu hatırlatıyoruz. Herkes görevini yapsın. İlgili cumhuriyet savcısını, görevini yapmaya davet ediyoruz.’’ BAŞBAKAN ERDOĞAN ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Tartışmalı hibe kabul edildi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Japonya’nın Kırşehir’deki müze inşaatı için yapacağı 288 milyon yen hibeyi ‘‘projede rüşvet alınıp verilmeyecek’’ koşuluna bağlaması nedeniyle iki ülke arasında krize neden olan uluslararası anlaşma, TBMM Genel Kurulu’nda daha önce yapılan ‘‘rötuşla’’ kabul edildi. ‘‘Rüşvetle’’ ilgili ifadeler ayıklanmasına karşın Japonya’nın iç mevzuatında bu hüküm korunduğu için muhalefet anlaşmaya ‘‘kapitülasyon anlaşması, ikinci çuval olayı’’ diyerek tepki gösterdi. ‘Ortada kanlı bir çete var’ ? Erdoğan, Baykal’ın Danıştay saldırısı konusunda “Hükümetin bir senaryo kabul ettirme çabası var” açıklaması için “ıvır zıvır’” nitelemesinde bulundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal’ın Danıştay saldırısına ilişkin soruşturmayla ilgili ‘‘Ortada yalnızca ıvır zıvır açıklamalarla hükümetin bir senaryoyu kabul ettirme çabaları var’’ biçimindeki sözlerine tepki göstererek ‘‘Ben anlamakta güçlük çekiyorum. Herhalde o da bir ıvır zıvırdır’’ dedi. Erdoğan, ortada ‘‘kanlı bir çetenin olduğunu’’ söyledi. Erdoğan, 2. TürkAlman Ekonomi Kongresi’ne katılmak üzere Almanya’ya hareketinden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin ‘‘Deniz Baykal, çete bağlantılarını ‘ıvır zıvır’ şeklinde niteledi. Bu konuda neler düşünüyorsunuz’’ sorusu üzerine Erdoğan, hükümet olarak üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini belirterek şunları söyledi: ‘‘Yürütme görevi neyse, bu görevinin bilinci içerisinde bunun tüm bilgilerine varıncaya kadar, istihbarat örgütüyle el ele vermek suretiyle yakalayıp yargıya teslim etmektedir. Ondan sonra da yargı süreci devam edecektir. Ben konuyla ilgili ortada bir kanlı çetenin olduğunu ifade ettim. Bundan sonraki süreçte de güvenlik güçlerimizle birlikte, bizzat şahsım başta olmak üzere arkadaşlarımla, bu süreci takip ediyoruz. Sağ olsun, ilgili illerimizin valileri, istihbarat teşkilatlarımız, hepsi bu çalışmanın içinde hassasiyetle duruyorlar. Nerelere ulaşacaksak ulaşacağız ve sonucu da yargıya bildirmek suretiyle yargı kararını bekleyeceğiz.’’ Erdoğan, ‘‘Baykal, Danıştay saldırısı ile Susurluk arasında hükümetin bağlantı kurduğunu belirterek ‘Hükümet olayı saptırma ve örtbas etmeye çalışıyor’ dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz’’ sorusu üzerine, ‘‘Cevabını verdim zaten’’ demekle yetindi. Erdoğan, ‘‘Baykal’ın, Danıştay saldırısıyla ilgili olarak ‘bu acı olaylara hükümet çok ciddi katkılar yapmıştır’ yönünde bir açıklaması oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz’’ sorusunu da, ‘‘Ben anlamakta zorlanıyorum. Halkımız nasıl anlıyor, bilmiyorum. Herhalde o da bir ıvır zıvırdır’’ yanıtını verdi. Erdoğan, Almanya’ya hareketinden önce havalimanında Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile bir süre görüştü. Meclis’te ‘asker’ tartışması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda CHP grubunun TSK mensuplarına temsil tazminatı ödemesini öngören yasa önerisinin gündemin ön sıralarına alınması önerisi AKP oylarıyla reddedilince, tartışma yaşandı. AKP’nin tutumuna tepki gösteren CHP’liler, ‘‘AKP’nin subaylarla sorunu mu var?’’ eleştirisini yöneltti. [email protected] Mezarlıkta İBDAC gösterisi ? İstanbul Haber Servisi Eyüp Sultan Camisi’nden çıkarak Necip Fazıl Kısakürek’i anma bahanesiyle sloganlar eşliğinde Eyüp Mezarlığı’na kadar yürümeye çalışan ve terör örgütü İBDAC lehine slogan atan gruptan 26 kişi gözaltına alındı. Yaklaşık 40 kişilik gruba polis müdahale ederek dağıttı. Gruptan gözaltına alınan 26 kişi polis aracında bekletilirken tekbir getirip örgütün işaretini yaptı. ‘Hükümet yönetemiyor’ DYP lideri Mehmet Ağar, AKP’nin kendini hâlâ muhalefet sandığını belirterek sürecin seçime doğru gittiğini savundu İstanbul Haber Servisi DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ‘‘Türkiye, yönetemeyen bir hükümetle karşı karşıyadır’’ dedi. Ağar, partisinin Şişli İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu üyesi Polo Demir’e ait Halaskârgazi Caddesi’ndeki pastanenin açılışını yaptı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ağar, ‘‘Danıştay saldırısı sonrasında ortaya çıkan ilişkiler ağıyla Susurluk arasında bağlantılar kurulduğuna’’ ilişkin soru üzerine muhatabın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu söyledi. Adli tahkikatın sonucun açıklanmasından sonra açıklama yapabileceğini belirten Ağar, ‘‘Türkiye, yönetemeyen bir hükümetle karşı karşıyadır. Hükümet, her meselenin altında kaldı, altında kalmaya devam etmektedir’’ diye konuştu. Hükümetin kendisini muhalefet zannettiğini savunan Ağar, ‘‘Dolayısıyla Türkiye kendisini dirayetle yönetecek bir hükümeti seçim aracılığıyla bulup çıkaracaktır. Süreç o tarafa doğru gidiyor’’ diye konuştu. Ağar, bir gazetecinin Tayyip Erdoğan’ın ‘‘Erken seçim olmayacak’’ sözlerini anımsatması üzerine şunları söyledi: ‘‘Milletten kaçarak siyaset mi olacak yani? Bir sene daha fazla Meclis’te kalmak adına Türkiye’nin istikrarını riske sokan bir iktidar grubunun bunu taşıması mümkün değil.’’ hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Çelebi’nin mahkumiyeti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 8. Ceza Dairesi, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin Sakarya’da yaptığı basın açıklaması nedeniyle yerel mahkemenin verdiği 18 aylık hapis cezasını esastan bozdu. Yargıtay kararında Çelebi’nin katıldığı etkinlik anımsatılarak ‘‘Eylemin demokratik hak arama niteliğinde olduğu ve atılı suçun oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir’’ denildi. Dosya Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gidecek. BEYOĞLU BELEDİYESİ’NİN REHBERİNE TEPKİ TÜMÖD YÖNETİM KURULU’NDA DEPREM Günday: Trafik kazasına kader demek cinayet ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Derviş Günday, Beyoğlu Belediyesi’nin ‘‘Trafik kazaları takdiri ilahidir’’ ifadesine yer verdiği rehberine sert tepki göstererek yayının kazalara davetiye çıkaracağını bildirdi. Günday, Beyoğlu Belediyesi tarafından hazırlatılan dini içerikli trafik rehberine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Rehberi hayretle karşıladığını belirten Günday, ‘‘Çocuklar için hazırlatılan rehberde kazaların takdiri ilahi olduğunu vurgulamak, sorumsuzluk ve cinayettir’’ dedi. Trafik rehberi konusunda Milli Eğitim Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nı göreve çağıran Günday şu görüşleri kaydetti: ‘‘Son 26 yılda alkollü, uykusuz araba kullanılması, aşırı hız ve kurallara uyulmaması sonucu 6 milyon 253 bin 830 kaza meydana geldi, 134 bin 343 kişi hayatını kaybetti. 2 milyon 213 bin 164 kişi de yaralandı, sakat kaldı. Bu kader midir? Kazaların önüne geçmek için yapılması gereken çağdaş bilimin ışığında çocuk yaşlardan başlayarak kuralların öğretilmesi ve önlemlerin alınmasıdır. Bunun için rehber, hurafeler ve aldatmacalar değildir.’’ Başkan, Sezer’i eleştirdi öğretim üyeleri istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tüm Ögretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Yönetim Kurulu üyeleri, Genel Başkan Tahir Hatipoğlu’nun 24 Mayıs’ta Zaman gazetesinde yayımlanan ‘‘Cumhurbaşkanı Rektörleri Kışkırtıyor’’ başlıklı demecine tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in laiklik karşıtı eylemlere yaptığı çıkışları onayladıklarını belirten üyeler, Hatipoğlu’nun bu davranışı nedeniyle yönetim kurulu üyeliğinden topluca istifa etti. TÜMÖD Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Bahir Güneş Türközer, TÜMÖD Genel Sekreteri Öğr. Gör. Suay Karaman, TÜMÖD Genel Saymanı Prof. Bedriye Saraçoğlu ve TÜMÖD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. İlhan Tomanbay yaptıkları açıklamada, Hatipoğlu’nun demecinin kendi görüşünü yansıttığını belirttiler. Kurul üyeleri, şu görüşleri bildirdi: ‘‘Cumhuriyetimize saldırılar karşısında Sayın Cumhurbaşkanımızın 12 Nisan 2006’da Harp Akademileri’nden yaptığı konuşmayı desteklediğimizi ve Danıştay’a saldırıyı kınadığımızı bildiririz. Türkiye’nin karanlık süreçten geçtiği bu günlerde, Cumhurbaşkanımızın görevde olmasını, büyük değer olarak görüyoruz.’’ CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle