Katalog

26 MAYIS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SON TEKNOLOJİ KULLANILDI 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Dalaman’a çevreyi koruyan terminal ÖZCAN YAŞAR ‘Dalaşmayın Çarpışın!’ Kerpe Adası açıklarında Türk ve Yunan uçaklarının çarpışması Ege sorununu bir kez daha gündeme getirdi. Ama bu kez işin içinde yeni bir boyut var. Askeri olaylarda işin bütün ayrıntılarını bilmek kolay değil. Ama medyaya yansıyanlar bile, bu yeni boyutu göstermeye yetiyor. O güne kadar herkes Ege semalarında Türk ve Yunan uçaklarının ‘‘it dalaşı’’ denen hareketleri yaptığını biliyordu. Uçaklar karşı karşı geliyor, muharebe eder gibi manevralar yaparak üstünlük kurmaya çalışıyor ve sonra ayrılarak kendi üslerine dönüyorlardı. Bu tehlikeli ‘‘dalaş’’ sırasında kazalar da oluyor, bazen birinin, bazen de ikisinin düşmesine, bazılarının de ölümüne yol açabiliyordu. Bu kez farklı olan ne? Bu kez farklı olan, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın yaptığı açıklamada ve Yunan basınına da sızan Yunan Hava Kuvvetleri’nin kendi pilotlarına verdiği akıl almaz emirde yatıyor. Türk Hava Kuvvetleri önceki gün yaptığı açıklamada, uçakların havada it dalaşı yapmadığını, Yunan uçağının arkadan gelerek Türk uçağına arkadan ve alttan çarptığını bildirdi. Bu bilgi, bazı Yunan basınında yer alan haberlerle de örtüşüyor. Öğreniyoruz ki, Yunan Hava Kuvvetleri, pilotlarına, ‘‘Türk uçaklarını bunaltıcı şekilde takip edin ve baskı uygulayın’’ emrini vermiş. Ne demek ‘‘bunaltıcı baskı uygulamak’’?.. Herhalde fazla teknik bilgiye gerek yok. Gözünüzü karartın, gidin, vurun, kırın, çarpışın demek. Bu emri alan bir askeri pilotun, saatte bin kilometre hızla giden bir uçağın içinde ne hale geleceğini, psikolojik olarak hangi biçime gireceğini düşünebiliyor musunuz? Demek ki, artık Atina, ‘‘Gidin dalaşın’’ demiyor, ‘‘Gidin çarpışın’’ diyor. ??? İşte yeni durum budur. Bu yeni durum, bilinçli ve kasıtlı bir tırmandırma değilse nedir? Gerginliği, tehlikeyi daha da arttırmaktır. Gerçi, olaydan sonra iki tarafın askeri ve sivil yetkilileri de devreye girmişler ve olayın daha büyük bir krize dönüşmesini önlemişlerdir ama, Yunan tarafının başlattığı yeni Ege yaklaşımını sürdürmeyeceğinin garantisi de yoktur. ‘‘Gidin çarpışın’’ emri Ege’de çok daha tehlikeli bir sürecin yolunu açma riski taşıyor. Uçakları çarpıştırıp sonra karşı tarafı suçlamanın, işi çirkin bir şekilde getirip Türkiye’nin AB üyeliğine kadar bağlamanın, geçerli bir politika olmadığını, gerginliği daha da arttırmaktan ve gencecik insanların hayatına mal olmaktan başka işe yaramayacağını artık göstermek gerekiyor. Bu yöntem bir AB üyesi ülkeye yakışmıyor. Bu son olaydan Türk Silahlı Kuvvetleri alnının akıyla çıkmıştır. Ve her türlü takdiri hak etmiştir. Nerede harekete geçip nerede duracağını bildiği için. İnisiyatif kullandığı için. Kuru gürültüye pabuç bırakmadığı için. Kahraman pilotunu onun bunun eline düşürmeden alıp getirdiği için... hikmet.bila@ntv.com.tr Çevreye en az zarar verecek şekilde tasarlanan özelliğiyle Avrupa’nın çevreci havalimanları arasında gösterilen Dalaman Dış Hatlar Terminali haziran ayında açılıyor. Yapımı, ATM Havalimanı İşletme AŞ tarafından gerçekleştirilen ve 150 milyon dolara mal olan Dalaman Dış Hatlar Terminali, taahhüt edilen süreden 8 ay önce tamamlandı. Terminalden yıllık 3 milyon yolcunun girişçıkış yapması bekleniyor. Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ), 2003’te ‘‘yapişletdevret’’ modeliyle ihale ettiği Dalaman Havalimanı Dış Hatlar Terminali, açılış öncesinde basına tanıtıldı. ATM Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan, inşaat süresi 24 ay olan terminali 16 ay gibi kısa sürede tamamlayarak havacılığa ve turizme kazandırmanın sevincini yaşadıklarını söyledi. Son teknolojilerin kullanıldığı terminalin projesinin mimarı Emre Arolat da, hareketli güneş koruyucu sistemle yüzde 40 daha az klima enerjisi kullanılacağına dikkat çekerek ‘‘Terminal yapım mantığında kendimizi zorladık. Her şey çevreye en az zarar veren, hatta koruyan şekilde dizayn edildi ve bu doğrultuda malzeme kullanıldı. Betonları örtmedik. Doğal ahşap kullandık. Amacımız çevreye zarar vermemekti’’ diye konuştu. TAKKE’Yİ ÖNÜNE KOYUP, DÜŞÜNEMEMEK.. Atatürk Havalimanı’ndaki yangında, bir bankaya ait paralar ile çok miktarda ziynet eşyasının yandığı iddia edildi Milyonlarca dolar kül oldu Valilik, halk sağlığını tehdit edecek şekilde radyasyon sızıntısı olmadığını açıkladı TARKAN TEMUR ÖZCAN YAŞAR Atatürk Havalimanı C Terminali kargo bölümünde çıkan yangının söndürülmesinin ardından itfaiye ekipleri soğutma çalışmalarını dün de sürdürdü. Radyasyon ölçümü için olay yerine gelen TAEK yetkilileri, yüksek ısı nedeniyle tıp malzemelerine yaklaşamadı. İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada, yapılan ölçümlerde halk sağlığını tehdit edecek şekilde radyasyon sızıntısı olmadığı açıklandı. Yangında zarar gören Çelebi, Havaş ve Sistem Kargo’nun binaları DHMİ’den 750 bin Euro’ya kiraladığı öğrenildi. DHMİ’nin, zarar gören 3 şirkete ait binayı yaklaşık 1 ay önce İhlas Sigorta’ya sigortalattığı da belirlendi. Firmaların yaptığı hasar tespiti sonucunda 400 kilo gümüş, işlenmiş altın ve 14 milyon doların kargoda yandığı öğrenildi. Çelebi Kargo’nun 4.5 milyon dolar, Havaş’ın 2.5 milyon dolar, Laleli esnafının da 10 milyon dolarlık zararı olduğu bildiriliyor. Yangın sırasında henüz miktarı belirlenemeyen milyarlarca liralık ziynet eşyası ile birlikte, Fortis Bank’a ait milyonlarca doların da yandığı iddia ediliyor. Kargo bölümünde gönderileri olan fabrika temsilcilerinden İrfan Baysal ise ‘‘Antrepolarda yanıcı maddeler için ayrı bir bölümün olmadığını’’ ileri sürdü. Yangına ilişkin sürdürülen soruşturmada olay yerindeki kamera kayıtları da incelemeye alındı. Yangını ilk fark eden kargo bölümündeki 2 işçi ile diğer bazı görevlilerin ifadelerine de başvurulduğu öğrenildi. Monrol Nükleer Ürünler Ticaret ve Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Bozluolcay, kargo bölümünde bulunan nükleer tıp malzemelerinde herhangi bir sızıntı olmadığını söyledi. Bozluolcay, yaptığı açıklamada, yangının ardından Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’ne bağlı ekiplerin sürekli ölçüm yaptıklarını ifade ederek Güney Afrika, Kanada ve Belçika’dan ithal edilen ve tıpta kullanılan bu malzemelerde bir sızıntı tespit edilmediğini bildirdi. Havaalanları Yer Hizmetleri AŞ (HAVAŞ) Genel Müdürü Müjdat Yücel, firmalarında radyo aktif malzeme bulunmadığını açıkladı. Uçan Süpürge’nin düzenlediği 9. Kadın Filmleri Festivali’nde gösterilen Balıkçı ve Karısı adlı filmin kargoya verilen kopyası bulunamadı. Kargo bölümünde bulunan Malezyalı bir kadının cesedine ise enkaz kaldırma çalışmaları sonucunda ulaşılacağı belirtildi. Bir DHMİ yetkilisi itfaiyenin zamanında gelmesi durumunda yangının büyümeyeceğini söyledi. Behice Boran belgeseli ağımsız sinema kolektifi ‘‘SineGöz Film AtölB yesi’’, ‘‘Akıntıya Karşı’’ dizisine Aziz Nesin ve Orhan Kemal belgesellerinin ardından Behice Boran belgeseliyle devam ediyor. Belgeselin galası yarın saat 15.30’da Kadıköy Bahariye’deki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılacak. Belgesel 1 Haziran günü saat 19.30’da ikinci kez sanatseverlerin beğenisine sunulacak. SineGöz, Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Boran’ın gündelik hayatını aydınlatıyor. Belgeselde, Boran’ın hayatı ve mücadelesi anlatılırken Türkiye sosyalist hareketinin tarihine de tanıklık ediliyor. 68’den anılar ? İstanbul Haber Servisi Moda tasarımcısı Vural Gökçaylı, yeni koleksiyonunu Geyre Vakfı Afrodisias Kazıları yararına düzenlediği defile ile tanıttı. Rahmi Koç Müzesi’nde önceki gece düzenlenen defilede 2006 YazSonbaharı’na ait 60 parça sergilendi. ‘‘68’den Anılar’’ adlı defileyi iş ve sanat dünyasından çok sayıda davetli izledi. (Fotoğraf: SALİM HALİMOĞLU) Motorin ve LPG’ye zam ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Motorin, likit petrol gazı (LPG) ve fueloilin rafineri çıkış fiyatlarına bugünden geçerli olmak üzere zam yapıldı. Zammın pompa fiyatlarına motorinde yüzde 2.6, LPG’de yüzde 4.7, fueloile de yüzde 5.4 oranında yansıması bekleniyor. Dünyayı ‘mat’ eden minik 11 yaşına 60 madalya sığdıran Cankut Emiroğlu, Selanik’teki 2. Dünya Okullararası Satranç Şampiyonası’nda birinci oldu ÖZLEM ÖLMEZ İZMİR Selanik’te yapılan 2. Dünya Okullararası Satranç Şampiyonası’nda birinci olan 11 yaşındaki Cankut Emiroğlu, başarı çıtasını yükseltmek istiyor. Bilgisayar mühendisi ya da doktor olmayı hedefleyen Emiroğlu, bugüne dek 60 ödül kazandı. Özel Karşıyaka Başarı İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi Emiroğlu, 24 Nisan2 Mayıs 2006 tarihleri arasında Selanik’te gerçekleştirilen şampiyonada, 11 yaş altı kategoride rakiplerini geride bırakmayı başardı. İlk ödülünü, santranca başladıktan 1 yıl sonra 6.5 yaşındayken alan Cankut’un eğitmenleri, son şampiyonaya 3 yıldır hazırlandıklarını söylüyor. Gelecekte, santrançta uluslararası kademelerde en yüksek derece olan, Grand Master’i (GM) almak istediğini vurgulayan Cankut’un en önemli sorunu yurtdışındaki turnuvalara katılmak için sponsorunun bulunmaması. AİLENİN BÜYÜK DESTEĞİ Her hamlesinde Cankut’un yanında olduklarını belirten anne Dilek Emiroğlu, ‘‘Cankut santranca başladıktan sonra daha sakin ve sabırlı bir çocuk oldu. Matematiği güçlendi. Planlama ve strateji yeteneği gelişti. Aileler, çocuklarını yeteneklerine göre yönlendirmeli ve destek olmalı’’ dedi. Başarının, yalnızca satranç oynayarak değil, bunun yanında fiziksel spor da yaparak elde edildiğini söyleyen Cankut da, ‘‘Basketbol oynuyorum. Org çalıyorum ve piyano çalmak istiyorum. Zorlamayla da başarılı olunamaz’’ diye konuştu. Türkiye Satranç Milli Takımı’nda da yer alan Cankut, Selanik’te Yunan rakibini 5.5 saatte yenerek şampiyon oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Emiroğlu’na kol saati armağan etti. CUMHURİYET 03 CMYK