19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2006 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y PB Y PB Y Y PB Y Y 16 18 16 18 20 20 23 22 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y PB Y PB 13 13 15 14 16 16 20 16 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y PB PB PB PB PB PB Y 25 23 23 27 22 21 16 17 10 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Kuzey ve İç Ege,İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu, göller yöresi, Doğu Akdeniz’in iç kesimleri, Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Balıkesir çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 7 Helsinki Y 9 Stockholm Y 11 Londra Y 16 Amsterdam Y 11 Brüksel Y 12 Paris PB 16 Bonn PB 18 Münih PB 18 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB Y PB Y Y Y Y Y PB 18 14 26 17 19 17 22 20 19 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB Y Y Y PB Y K PB PB 14 26 9 29 12 20 1 31 30 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada sayısının 10 milyonun üzerine çıktığını, 2004’e göre 2006’da tarımda çalışan sayısının 1 milyon 207 azaldığını, hükümetin tütün ve pancarı sadece yabancıların çıkarı doğrultusunda ürettiğini, Ege tütünü ve yaş çay dışında bütün tarım ürünlerinde fiyatların düştüğünü, kısacası köylünün, çiftçinin alım gücünü yüzde 40 yitirdiğini, uygulanan yanlış politikalar yüzünden savladığı gibi tarımda kalkınma değil, çöküş olduğunu söylüyor. Aldatıcı rakamları geçmişle karıştırıp övünmek, savunmak, saldırmak RTE’nin klasik taktiği. ‘‘Çiftçi kardeşinin’’ 197879 yıllarında günlerce kuyruklarda mazot beklediğini söyleyerek elektrik kısıntılarını anımsatarak (o sırada Enerji Bakanı) Baykal’ı yanıtlamaya çalışıyor, ama boşuna! Zira, mazot yokluğunun, elektrik kısıntısının faturasını CHP ara seçimleri büyük ölçüde yitirerek ödüyor. Gübre ve mazot deyince tutamaz kendini, övünecek. Nasılsa alkışlar gelecek diye (oysa sık sık protestolar arasında) büyük bir güvenle ‘‘Bizden önce gübre desteği var mıydı?’’ diye sorunca beklemediği bir tepki, koro halinde ‘‘Vardı, vardı’’ sesleri yükseliyor. Gübre desteğini ilk veren hükümet diye övünüyor, geçmişi karalayarak sonuç almaya çalışıyor ve çiftçiyi, köylüyü temsil edenlerden sert tepki alıyor. Bu durumda devlet adamı ne yapar? Ört ki ölem, der! Başka konuya atlar. Hayır! Bu adamın dediği dedik ya; o söylüyorsa itiraz istemez. Sonuç: Gerçeklerin yüzüne söylenmesine bile tahammül edemeyen, yanlış yolda direnen bir Başbakan! ??? İkinci olay: Pazar günü Milliyet bu hükümetin Müslüman iktidar tanımlamasını propaganda aracı yaparak ülke düzeyine bir virüs gibi yaymaya çalıştığı çağdışı ‘‘Türkiye manzaraları’’nı, örneğin Kars ve Batman AKP il kongrelerindeki manzaraları yansıtan fotoğraflar yayımladı. Efendimiz sinirlendi bu fotoğraflara; sinirlendi, çünkü bu fotoğraflar AKP’nin Türkiye’ye yerleştirmeye çalıştığı, toplumu çağın ölçeklerinden çekip çıkarmayı hedef alan amacını sergiliyor. Kadına değer verdiğini sık sık söyler RTE; oysa, kadınerkek arasındaki ayrımı ortaya koyan, örneğin AKP kongrelerindeki kadını erkekten ayrı bir konuma getiren uygulamaları savunmaktan geri durmuyor. Aslında ülkeye yaymayı istediği manzara bu; elbette savunacak! Söylemleriyle kafasındaki dünya arasında dağlar kadar fark var. Kars’ta da Batman’da da haremselamlık biçimselliğiyle, kadınlarla erkekler ayrı yerlerde ‘‘oturtuluyor’’. Batman’daki sahnede 714 yaş arasında kız erkek çocuklar. Başlarında takke ve sarık. Kızlarda tesettür. Salon perde gerilerek ikiye bölünmüş, kadınlar ayrı, erkekler ayrı. Laik Cumhuriyet Başbakanı’nın bu manzaralara tepki göstermesi, kadına sözde gösterdiği saygıyı, partisindeki ters uygulamalara karşı da sergilemesi gerekmiyor mu? Tersine, il kongrelerindeki kadın erkek ayırımına ‘‘demokratlık’’ maskesi altında destek veriyor: Gerici manzaraları sergileyenlere hırçınlaşıyor: ‘‘Sana ne ya, ayıptır ya!’’ Bölücülüğü, ayırımcılığı yapan kendi partisi, savunan kendisi. İnanmayacaksınız; ‘‘Ülkeyi karıştırmanın, ülkeyi bölmenin, ayırmanın, bir yerlere sinyal vermenin anlamı nedir’’ diye soruyor. Demek ister ki: İslamın koşullarını yerleştirme planımıza taş koymanın âlemi yok! Holding medyası, bak sonra... Karışmam haaa! Tunceli’de operasyon Pürmür Ovacık Tunceli Cemişkezek Bingöl Siirt Şırnak Gabar Dağı Cudi Dağı İRAN Besta Dağı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ? Baştarafı 1. Sayfada deniyle teröristlerin özellikle Tunceli kırsalında geçit vermeyen sarp vadilerde üslendiğini belirten yetkililer, bu bölgede 330 kadar terörist bulunduğunu söylüyor. Yetkililer, Kuzey Irak’tan aylar önce sızan 220 kadar teröristin ise Bingöl kırsalında barındığını, iki grubun da helikopterlerin desteğiyle çember içine alınmasına çalışıldığını belirtiyor. Çukurca’da 1 şehit IRAK SURİYE TSK’ye bağlı birlikler, PKK’lilerin yoğunlaştığı Aliboğazı, Ahbanos ve Kutuderesi vadilerinde kapsamlı bir operasyon başlattı. 550 kadar teröristin barındığı tahmin edilen TunceliBingöl kırsalındaki operasyonlar, militanların Sıvas ve Karadeniz’e çıkışını engellemeyi de hedefliyor. Yetkililer, İranIrak sınırında da askeri birlikler ve zırhlı araçları konuşlandırma çalışmasının ise tamamlandığını söylüyor. TSK birlikleri, Şırnak’ın Cizre ve Silopi ile Uludere ilçelerinin kuzeyinde kalan Besta, Cudi, Kato ve Gabar kırsalı ile Kuzey Irak sınırı boyunca uzanan Ortaköy, Gülyazı ve Habur2 gibi yerleşime yakın alanlarda dün yaptığı tatbikatın ardından, aynı bölgede kapsamlı bir operasyon yürütüyor. Dün öğle saatlerinde Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde bir askerin mayına basarak şehit olmasının ardından operasyonlara çok sayıda helikopter de katılıyor. Mahkeme kararıyla kapatılan Diyarbakır’daki KürdDer’in yöneticileri ise TSK birliklerinin sınıra yaptığı yığınağa karşı Habur Sınır Kapısı’nın bulunduğu Silopi ilçesinde protesto yürüyüşüne hazırlanıyor. Dernek yetkilileri, operasyonların bölgede Kürtler lehine statüko değişikliği ile Kuzey Irak’taki devletleşme çabalarını engellemeye yönelik olduğunu öne sürüyor. PKK’nin ana kampının bulunduğu Kandil ve çevresine 3. saldırıyı düzenledi İran bomba yağdırdı MAHMUT ORAL DİYARBAKIR İran, Kuzey Irak’taki PKK ana kampının da bulunduğu Kandil Dağı ve çevresini üçüncü kez topa tuttu. Örgüt yanlısı yayın yapan ANF’nin haberine göre İran, dün gün boyu Kandil’in kuzeyinde Türkiye sınırına 30 kilometre kadar mesafedeki en büyük kamplardan biri olan Xinere kampı ile yakınlarındaki Berdasor, Kelareş, Dola Ayşo gibi mıntıkaları bombaladı. Habere göre bombalardan Meredu, Rizge ve Alireşe köyleri de zarar gördü. PKK’nin yeni siyasi stratejisi çerçevesinde kurduğu Koma Komalen Kürdistan (Kürdistan Demokratik Konfederalizmi KKK) yöneticisi Rüstem Cudi, İran’ın saldırısı sonucu evlerin zarar gördüğünü, ölenler ve yaralananlar olduğunu öne sürdü. Cudi’nin açıklamasına göre İran, Süleymaniye’nin 190 kilometre kuzeyinde bulunan Dola Koke, Zele, Berda Kaşı, Şehit Harun, Kalatuka, Laradu, Ruşga gibi dağlık köylere ve bu köylerin yakınlarındaki kamplara saldırdı. Top atışı dün gündüz de sürdü. Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) sorumlularından Arif Ruşdi, Ranya kasabasında yaptığı açıklamada, bölgede yüzlerce köylünün bombalanan alanları boşalttığını belirtti. ‘Türkiye bağlantılı’ Ruşdi, saldırılar sonucunda bir otomobil ve bir okulun da yok edildiğini söyledi. Ruşdi, askeri operasyonların Türkiye ve İran güçleri arasındaki koordinasyonun bir sonucu olduğunu öne sürdü. Önceki gün Irak Savunma Bakanlığı, İran’ın Erbil kentine bağlı İran sınırındaki Haci Ümran kasabası yakınlarındaki PKK kamplarına 180’den fazla top atışı yaptığını açıklamıştı. Ancak iddialar K. Irak’taki Kürt yönetiminin Dışişleri Sorumlusu Sefin Dizayi tarafından reddedilmişti. Bu saldırıyla birlikte İran askeri güçlerinin Kuzey Irak’a 10 gün içinde 3’üncü müdahalesi gerçekleşti. İlk saldırı 2021 Nisan gecesi olmuş, 3 PKK’linin öldüğü belirtilmişti. Diğer saldırı ise 2425 Nisan’da yaşanmıştı. Hükümet açıklamıyor Adalet Bakanı Çiçek, ‘Öcalan’a af’ tartışmasına neden olan TMY’nin 6. maddesini tasarıya kimin eklediğini gizlerken ‘Yetki Meclis’te’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, terörist Abdullah Öcalan’a af getireceği eleştirilerine neden olan Terörle Mücadele Yasa (TMY) Tasarısı’nın 6. maddesi konusunda topu Meclis’e attı. Maddeyi kimin eklediğini açıklamayan Çiçek, ‘‘Biz kendimize göre böyle bir düzenleme yaptık’’ dedi. Tartışmalı maddelerle ilgili komisyonlarda gerekli kararların alınacağını belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise tasarıyı hükümetin gönderdiğini söyledi. Bakanlar Kurulu’nun ardından soruları yanıtlayan Çiçek, TMY Tasarısı’nın 6’ncı maddesinde değişiklik yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine, tartışmaların ‘‘hoş olmayan bir üslup içerisinde yapıldığını’’ ileri sürdü. Çiçek şöyle konuştu: ‘‘Tartışmalar, bir tek kişinin serbest bırakılıp bırakılmayacağı ile ilgilidir. Bunun böyle olmadığı tarafımızdan söylendi. Sayın genel başkanı (Deniz Baykal) yanıltıcı değerlendirmeler yapılmış olabilir. Bu maddenin düzenleniş şeklinde sıkıntı söz konusu değildir.’’ Başbakan Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nun ardından soruları yanıtlayan Çiçek, kamuoyunda oluşan tedirginliği gidermek için 6. madde ile ilgili değişikliklere açık kapı bırakarak ‘‘Düzenleme ile ilgili bir tereddüdümüz yok. Ancak bir başkası da şöyle şöyle yazılırsa daha iyi olur diyorsa ona da bakarız’’ diye konuştu. (Fotoğraf: AA) IMF ile ilgili verdiği bilgiye dokunalım. Erdoğan dedi ki: ‘‘Biz, ulusal çıkarlarımız öyle gerektirdiği için IMF ile işbirliği yapıyoruz. Yoksa borcumuzu öder, ilişkimizi keseriz...’’ Erdoğan’ın mantığı geçerli ise IMF ile ilişkilerini kısa sürede kesen Rusya, Malezya, Brezilya ve Arjantin enayi, bizimki en iyi! Başbakan’ın Türkiye Cumhuriyeti’ni benden önce ve benden sonra diye ikiye ayırdığını biliyorduk. Ancak kendisinden önce başlayanlar hakkında az da olsa fikir sahibi olduğunu sanıyorduk. Meğer değilmiş... Erdoğan, tarımdaki gübre ve doğrudan gelir desteklerinin ne zaman başladığından habersiz ‘‘İlk biz verdik’’ diye başlayınca, çiftçi de doğal olarak karşılığını verdi! ??? Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp, demişler. Erdoğan, İstanbul’da katıldığı AB Entegrasyonunda Tarım Konferansı’nda öğrendiklerini sanırım unutmaz. Şimdi tarımda AKP hükümetinin ‘‘bilerek’’ yaptığı bir işi aktaralım... Fındık, Türk tarımını dünya piyasasında ilk sıraya çıkaran ürünlerin başında. Üretimi biz belirliyoruz, ama ne yazık ki fiyat dışarıda şekilleniyor. Türk hükümetleri doğal olarak üreticinin yanında yer alıyor ve fındığın en iyi fiyattan satılmasını sağlamaya çalışıyor..du! AKP iktidarı döneminde fındıkta farklı bir durum yaşanıyor. FİSKOBİRLİK, piyasa koşullarını dikkate alarak 7 YTL’den fındık alımına girince, AKP çevrelerinden sesler yükselmeye başladı: ‘‘FİSKOBİRLİK bu fiyata fındık alamaz, alsa da parayı ödeyemez.’’ Bu seslerin arkasında Başbakan Erdoğan’ın pek çok konuda olduğu gibi fındık konusunda da danışmanlığını yapan ve bu işin ticaretiyle de uğraşan Cüneyd Zapsu’nun olduğu söylentileri yayıldı. FİSKOBİRLİK alımı sürdürdü. Belli bir aşamadan sonra krediye gereksinim duydu. Pek çok üretici birliği gibi Hazine’den kredi alma hakkına sahipti. Zapsu, FİSKOBİRLİK’in durumuna açıklık getiren bir demeç daha verdi: ‘‘FİSKOBİRLİK’e tefecilerden başka kredi veren çıkmaz!’’ Bu demeç yerini bulmuş olmalı ki Hazine’den ve bankalardan FİSKOBİRLİK’e kredi çıkmadı. Türkiye, fındık ihracatından milyar doları aşan gelir elde ediyor. Bu yıl iyi bir planlama ile 2 milyar doları bile bulabilirdi. Hükümet, FİSKOBİRLİK’in buna öncülük etmesini sağlamak yerine çelme için akla gelen her yöntemi uyguluyor. ??? FİSKOBİRLİK aradığı krediyi ve desteği nasıl bulabilirdi? Yanıt basit: Genel kurulda AKP’nin hazırladığı listeye oy verip buyurun kurum sizin olsun, deseydi işler daha değişik yürüyebilirdi! AKP, bütün bölge milletvekillerini de devreye sokarak, baskı yaparak, yerine göre tehditler savurarak FİSKOBİRLİK yönetimini ele geçirmeye çalıştı. Başaramayınca, kaçak güreşip fiske vurmaya çalışıyor. Hani FİSKOBİRLİK’in art arda aldığı darbelere gönderme yapıp Fiskebirlik desek yeridir... Fındıkta ciddi bir zındıklık olduğu ortada... Dünya birincisi olduğumuz ürünü ağzımıza yüzümüze bulaştırırsak ötekilerde ne olmaz! ankcum?cumhuriyet.com.tr ABD, denetimi bırakmıyor Newsweek’in PKK yorumu Allavi’ye uygun görev BAHADIR SELİM DİLEK Ankara’nın sabrı tükeniyor Haber Merkezi Amerikan Newsweek dergisi, Türkiye’nin Irak sınırına kuvvet kaydırmasını ve ABD’nin Kuzey Irak’taki PKK varlığına ilişkin tutumunu, bir ABD’li yetkilinin ifadesiyle ‘‘Washington, Ankara harekete geçmeden önce kendileri PKK’ye saldırsınlar diye Iraklı Kürtlere baskı yapmaya çalışıyor; ancak Türkiye’nin de sabrı tükeniyor’’ şeklinde değerlendirdi. Owen Matthews imzalı habere göre ABD, PKK konusunda İslam dünyasındaki en yakın müttefiki Türkiye ile Irak’taki en yakın müttefiki Kürtler arasında kaldı. PKK’ye ilişkin baskılara direnen Kuzey Irak’taki Kürt grupları ikna için Washington’ın elindeki kartları yazan dergi, bu kartları, Kürtlerin kendi bölgelerinde bir ABD askeri üssünün kurulması talebinin yerine getirilmesi, Şiilerin Kerkük’e yönelik planlarının durdurulması ve ülkenin petrol gelirlerinin Kürtler lehine paylaştırılması olarak sıraladı. ANKARA Irak’taki iç siyasi dengeler üzerindeki denetimini yitirmekten çekinen Washington yönetiminin, parlamento ve gerektiği zamanlarda hükümetin de üzerinde görev yapacak Ulusal Güvenlik Konseyi’nin başına İyad Allavi’yi getirmek için düğmeye bastığı öğrenildi. Allavi’nin bu göreve gelmesiyle ABD’nin Bağdat yönetimi üzerindeki denetimini sürdüreceği belirtildi. ABD yönetimi, gösterdiği yoğun çabaya karşın başbakan yapamadığı Allavi’ye ‘‘uygun bir görev’’ buldu. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre önceki gece geç saatlere kadar süren görüşmelerde, Allavi’nin Ulusal Güvenlik Konseyi’nin başına getirilmesi kararlaştırıldı. Allavi’nin yeni görevinin birkaç gün içinde açıklanması bekleniyor. Bu durum, Türkiye’nin Irak’a ilişkin beklentilerini de zora sokacak. Allavi’nin başına geçmesine kesin gözülye bakılan Milli Güvenlik Konseyi’nin anayasal bir dayanağı bulunmuyor. 19 kişiden oluşacak konseyde Irak’ta etkin siyasi kuruluşların başında bulunan ve Irak Parlamentosu’nda en az 10 sandalye ile temsil edilen gruplardan isimler yer alacak. Cumhurbaşkanı, başbakan ve parlamento başkanının da yer aldığı konseyin görevi ise ‘‘Hükümetin güvenlik ve ekonomi politikalarını çizmek ve ülkenin milli güvenlik yönetiminde, bakanlar kurulu ile birlikte etkin olmak’’ ifadesiyle ortaya kondu. Kararlar, ‘‘Irak Anayasası ile çatışmadığı takdirde’’, hem cumhurbaşkanlığı hem başbakanlık hem de Meclis başkanlığı için bağlayıcı olacak. Yasamaya ilişkin kararlarda parlamento başkanının, yürütmeye ilişkin kararlarda da başbakanın ‘‘oluru’’ alınmadan işlem yapılmayacak. ma, hukuki yönden, ‘Şöyle yazılırsa daha iyi olur, bu şu maksada temin eder’ diyen birileri teklif getirecekse, biz açığız. Tasarı, TBMM’ye intikal ettikten sonra tasarruf Meclis’in yetkisindedir.’’ Bakan Çiçek, tasarıdaki 6. maddeyi kimin eklediğinin sorulması üzerine de ‘‘Sizin sorunuza cevap verirsem, şunu peşinen kabul etmiş olurum; sanki bir suç var, bu suçu ‘kim işledi’yi arıyoruz. Halbuki burada yapılan bir yanlışlık yok. Onun için de kimin koyduğu, kimin koydurttuğu sorusuna da cevap vermeye gerek görmüyorum’’ dedi. ‘Gerekli kararlar alınacak’ Başbakan Erdoğan ise dün akşam MYK toplantısı öncesinde bir gazetecinin ‘‘Terörle Müca dele Yasa Tasarısı hakkında bir karar alıp alınmadığını’’ sorması üzerine, olayın artık TBMM’de komisyonlarda görüşüldüğünü, tartışmalı maddelerle ilgili komisyonlarda gerekli kararların alınacağını söyledi. ‘‘Kanun tasarısına 6. maddenin kim tarafından konulduğunun’’ sorulması üzerine de Erdoğan, ‘‘tasarıyı hükümetin gönderdiğine’’ işaret etti. ‘Aptesimizden şüphemiz yok’ Tasarının İçişleri ve AB Uyum komisyonlarında görüşüldüğünü, bugün de Adalet Komisyonu’nda görüşüleceğini anlatan Çiçek, ‘‘Eğer komisyon uygun görüyorsa, bunu bir alt komisyona da havale edebilir. Türkiye yersiz bir tartışmanın içerisine sürüklendi. Bir taraftan deniyor ki, ‘Yasalar aceleye getiriliyor’ öbür taraftan, biz her kesimden katkı istediğimizde de katkı vermek yerine hukuki bir düzenleme siyasetin malzemesi yapılıyor’’ dedi. Hükümetin ‘‘kendine göre bir düzenleme’’ yaptığını anlatan Hükümet Sözcüsü Çiçek, şöyle devam etti:‘‘Bu noktada da aptesimizden şüphemiz yok, namazımızı hiç tartışmayız. A CHP’NİN, TMY’YE DESTEK VERMEYECEĞİNİ AÇIKLADI Baykal: Tehlikeli oynuyorlar ? Baştarafı 1. Sayfada ‘Kırmızı çizgi geçilmesin’ ‘‘Bu anlamda kimin ne istediği belli. Bunu açıklamaları gerekir. Neden açıklamıyorlar? Eğer bu değişikliğin arkasında iseler açıkça gerekçelerini söylerler, biz de değerlendiririz. Bizim ortaya koyduğumuz görüşlere karşı verdikleri yanıtlar da tatmin edici değil. Bu değişiklik, 1 İlk kez terör örgütü liderlerine de tahliye getiriyor. 2 Tahliyeyi sürekli kılıyor. Bu yasadan sadece Öcalan değil öteki Öcalanlar da yararlanır. Karayılanlar var, başkaları var. Yasanın mantığı ile suçu işleyeceksin, istediğin kişileri öldürecek, ortadan kaldıracaksın, sonra kendin gidip teslim olup bütün bilgileri verdikten sonra tahliye olacaksın. Bu suç işleme lisansı demektir.’’ Avrupa Birliği’nin (AB) 2004’ten bu yana bütün raporlarında Öcalan’ın yeniden yargılanmasını istediğine işaret eden Baykal, bunun önünün açılması durumunda, hükümetin hazırladığı TMY ile birleştirildiğinde ortaya karmaşık, tehlikeli bir durumun çıkacağını vurguladı. Çiçek’in Meclis’in karar vereceğini söylediğine dikkat çeken Baykal, şunları kaydetti: ‘‘Biz bu değişikliğin arkasında yokuz. TMY’ye destek vermeyeceğiz. Meclis karar versin dediği ne o zaman,AKP grubu. Bildiklerini yapsınlar, biz yasaya muhalefet edeceğiz. Üstümüze düşeni yapacağız. Çok tehlikeli bir oyunun içindeler.’’ Talabani’den sınır uyarısı Haber Merkezi Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani Irak sınırlarının ‘‘kırmızı çizgi’’ olduğunu ve hiçbir ülkenin bu sınırları geçmemesi gerektiğini ifade etti. NTV’ye göre açıklama yapan Talabani, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in Irak ziyaretinin, Irak’ın içişlerine karışılmaması yönündeki isteğin göstergesi olduğunu söyledi. Kürdistan Demokratik Partisi’nin dış ilişkiler sorumlusu Safin Dizayi de K. Irak’ta yapıldığı iddia edilen operasyonların Türkiye sınırları içinde olduğunu söyledi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle