19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MAYIS 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başbakan’ın ‘Biz başlattık’ dediği çiftçiye gübre desteği 1970’lerden beri var 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Erdoğan’ın aldatmacası MURAT KIŞLALI Demirel’den Laiklik ve Demokrasi Dersi... Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, önce yazarımız deneyimli gazeteci Leyla Tavşanoğlu’yla konuştu, önceki gün de Haber Türk’te ‘‘Basın Odası’’nda meslektaşlarımıza iyi bir ders verdi... İki gazete ise dün, Demirel’in ‘‘tarihe ışık tutan’’ konuşmasını çarpıtarak yansıttı: ‘‘Türbanlılar Arabistan’a gidip okusun!’’ Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Demirel’in söyledikleriyle bir süre önce Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in konuşması birbiriyle örtüşüyor... Bugünlerde tartışılan konu laiklik, demokrasi, özgürlükler filan değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin giderek ‘‘Ilımlı İslam’’a doğru götürülmek istenmesi... Türkiye’de sivil ve asker anayasal kurumlar bu yüzden rahatsız... Halkın büyük kesimi olup bitenlerden kaygılı. Türkiye beş yıl sonra Malezya mı olacak, yoksa Pakistan mı? Haber Türk’teki ‘‘Basın Odası’’na katılan gazetecilerden sadece iki kişi (Taki Doğan ile Mete Belovacıklı) Demirel’in verdiği mesajları algılayabildiler... Ötekiler ısrarla ‘‘türban’’ diyerek siyasi İslamın simgesi olan ‘‘sıkmabaş’’ı kadın hak ve özgürlükleri olarak gördüler, bunun bir demokrasi mücadelesi olduğunu savundular... Demirel de ‘‘hayır’’ diyordu gazetecilere: ‘‘Onların başlarına geçirdiği Anadolu kadınının başörtüsü değil, siyasal İslamın simgesidir.’’ Meslektaşlarımız İran’da kadınların ‘‘sıkmabaş’’ı ve ‘‘kara çarşaf’’ı üzerlerinden atmaları için verdikleri özgürlük savaşımını unutuyorlardı nedense!.. İşte Türkiye böyle bir yol ayrımındaydı... Laik demokratik Cumhuriyet’in uygarlık olduğunu, fes, sarık, şalvar, yemeni, sıkmabaş ve kara çarşafın gericilik olduğunu Süleyman Demirel altını çizerek vurguladı... Demirel, Leyla Tavşanoğlu’na da ‘‘Laik devlet, dinsiz devlet değildir’’ demişti. Önceki gece de laiklik kavramının ne olduğunu anlattı uzun uzun. Ama iki gazeteci arkadaşımız dışında kalan ötekiler ne yazık ki bunu anlamak istemediler. ??? Dün sabah Süleyman Demirel’i aradım ve konuştum... Demirel’e ‘‘Tarihi bir konuşma yaptınız, çok önemli şeyler söylediniz, kutlarım’’ dedim. Teşekkür edip ekledi: ‘‘Sadece görevimi yaptım. Bazı konuları anlattım. Daha söyleyecek çok sözüm var...’’ Türkiye ‘‘Ilımlı İslam’’a doğru adım adım yürüyor... Medya bunun farkında mı? Medya patronları, işadamları, sanayiciler, laik demokratik Cumhuriyet’in altının oyulduğunun ayırdında değil... Olayı gören, irdeleyen, tehlikenin farkında olanların sayısı bir elin parmakları kadar... Birkaç gün önce Fethullah Gülen’in internet sitesindeki yazısı, laik demokratik Cumhuriyet’e meydan okumak değil de neydi? Gülen, ‘‘Gericilik yaygarası dinsizliğin maskesidir’’ diyor. Hızını alamayan Nurcu Gülen devam ediyor: ‘‘İrtica küfürün takıyyesidir. İslamı ya da onun bazı emirlerini fundamentalizm ve gericilik şeklinde karalamak isteyen kimseler bu çağın en sinsi takıyyecileridir.’’ Bu açıklamayı neden yaptı Fethullah Gülen? Yargıda aklanıp Türkiye’ye dönmek ve bir siyasi hareketi başlatmak istiyor... Fethullah Gülen’in beş yıllık erteleme süresi bir buçuk yıl sonra dolacak ama hemen aklanmak istiyor; kimilerine göre Terör Yasası’ndaki değişiklik bu yüzden yapılıyor... Denilen şu: ‘‘Gülen’in AKP Grubu’nda yaklaşık 100 milletvekili var, sözünden çıkmayacak. Özellikle Kürt kökenli milletvekilleri Gülen’in siyasi harekete girmesine çok sıcak bakıyorlar.’’ ??? Tarikat şeyhleri, şıhları, Türkiye’yi uygarlığın değil, ortaçağın karanlığına götürmek isteyen din bezirgânları, acaba Demirel’in tanılarına ne diyecekler? AKP’li belediyeler ‘‘Delilleriyle Aile İlmihali’’ kitabı dağıtıyorlar bugünlerde... İdeal aile nedir? İşte açıklaması: ‘‘Eşinizi disipline edebilmek için vücudunda iz bırakmadan dövebilirsiniz.’’ Ne diyor ‘‘sıkmabaşlı’’, ‘‘kara çarşaflı’’ kızlarımız, kadınlarımız, analarımız, bacılarımız? Haydi yanıt verin!. Formunu koruyor ? ANKARA (ANKA) ‘‘Türban takmak isteyen Suudi Arabistan’a gitsin’’ sözleri nedeniyle bir kez daha tartışmaların odağında olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, nisan ayı boyunca katıldığı toplantılar, televizyon çekimleri, kabul ettiği kişi ve kat ettiği mesafeyle formunu yitirmediğini gösterdi. Kuleli Basın Merkezi’nden verilen bilgilere göre, nisan ayı içerisinde basınla 10 mülakat ve çekime katılan Demirel, 233 kişiyi kabul etti, yurtiçi gezilerde de 4 bin 90 kilometre yol kat etti. Belarus, İsrail, Filistin, Litvanya ve Küba büyükelçileriyle görüşen Demirel, çeşitli toplantılara konuşmacı olarak katıldı. ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da yapılan tarım sempozyumundaki ‘‘Gübreye desteği biz başlattık’’ açıklaması gerçeği yansıtmıyor. Aynı sempozyumda tarımın 2005’te yüzde 5.6 büyüdüğünü belirterek ‘‘pembe tablo’’ çizen Başbakan, bir soru önergesine verdiği yanıtta ise ‘‘Tarımda işsizliğin 2005 yılında yüzde 12.3 arttığını’’ bildirdi. Başbakan’ın açıklamalarının tersine hayvan sayısı da hızla azalıyor. Tarım politikalarında tabanının beklentilerini karşılayamayan Başbakan Erdoğan, rakamları ve gerçekleri çarpıtıyor. Önceki gün ‘‘Türkiye AB Entegrasyonunda Tarım’’ başlıklı sempozyumda konuşan Erdoğan, gübre ve mazotta desteği ilk kendilerinin başlattığını öne sürerek 2005’te yüzde 5.6 bü ? Tarımda 2005’te yüzde 5.6 büyüme olduğunu belirterek ‘‘pembe tablo’’ çizen Başbakan Erdoğan, CHP’li Sedat Pekel’in soru önergesine verdiği yanıtta ‘‘2005 yılında tarım sektörü istihdamında yüzde 12.3 oranında azalış’’ gerçekleştiğini bildirdi. yüyen tarım ile ilgili pembe tablo çizmişti. Devlet Bakanı Ali Babacan ise ‘‘Yüksek gümrük vergileriyle tarımın gayri safi milli hasılanın (GSMH) yüzde 3.5’i civarında desteklendiğini’’ söylemişti. Uzmanlar ve rakamlar, Erdoğan’ın sözlerinin çarpıklığını şöyle ortaya koydu: Gübre desteği: Türkiye’de gübre, petrol krizi sonrası fiyatların fırlamasıyla, 1970’lerin ikinci yarısında Bülent Ecevit döneminde desteklenmeye başlandı. Destekleme bundan sonra çok değişik yöntemlerle devam etti. Bugün dekar başına ürün bazında destekleme çok sınırlı yapılıyor. Örneğin mısırda, 1 dekarlık üretim için 40 YTL ’lik gübre gerekirken yapılan destek sadece 3 YTL. Mazot desteği: Mazotta desteğin ilk defa yapıldığı doğru. Ancak Başbakan’ın mazot desteği dediği, doğrudan gelir desteğinin bir kısmının mazota ayrılması. Zaten olan desteğin adı değiştirilerek mazot desteği ‘‘yaratıldı’’. Ayrıca mazot desteği için belirlenen rakam, açıklanan tarihten bu yana yapılan zamlarla geri alındı. Mazota son 1 yılda yüzde 12 zam geldi. Gümrük vergileri: Türkiye’de en yüksek gümrük vergisi yüzde 225 ile ette. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ‘‘taahhüt doruğu’’ rakamlarına göre, ABD’de en yüksek gümrük vergisi oranı yüzde 182, AB’de yüzde 456, Japonya’da ise yüzde 534. Türkiye’de DTÖ taahhüt ortalaması yüzde 62, ortalama uygulanan oran ise yüzde 46. Türkiye gümrük duvarlarında yapabileceği korumanın sadece yüzde 74’ünü uyguluyor. Buna karşın ABD taahhüdünün yüzde 100’ünü, AB yüzde 100’ünü, Japonya ise yüzde 89’unu kullanıyor. Tarımın durumu: Tarımda 2005’te yüzde 5.6 büyüme olduğunu belirterek ‘‘pembe tablo’’ çizen Başbakan Erdoğan, CHP’li Sedat Pekel’in soru önergesine verdiği yanıtta ise ‘‘2005 yılında tarım sektörü istihdamında yüzde 12.3 oranında azalış’’ gerçekleştiğini belirtip ‘‘Tarım sektörünün yeniden yapılandırılması çabaları sonucu bu sektörde çalışanların işsiz kal mış olmaları muhtemeldir’’ itirafında bulundu. Türkiye’nin hayvan varlığı: Türkiye’de 2000 ile 2004 arasında sığır sayısı 10 milyon 761 binden 10 milyon 69 bine, koyun 28 milyon 492 binden 24 milyon 438 bine, kesilen hayvan sayısı 9 milyon 403 binden 6 milyon 370 bine, kırmızı et üretimi ise 491 bin tondan 446 bine düştü. Türkiye hızla artan nüfusuna, büyüyen ekonomisine karşın hem hayvan sayısını hem de hayvansal üretimini düşürdü. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, çiftçiye 1970’lerin ikinci yarısından itibaren çeşitli destekler verildiğini belirtirken ‘‘Önemli olan 1999’dan önce GSMH’nin yüzde 3.5’i seviyesinde olan tarımsal desteğin, IMF standby’ı ve politikalarıyla bu hükümet döneminde yüzde 1’in altına düşmesi’’ dedi. ŞEMDİNLİ DAVASI ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Arınç zamdan vazgeçmiyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, sosyal güvenlik reformu kapsamında Meclis başkanının emeklilik aylığının arttırılmasına yönelik eleştirileri yanıtladı. Arınç, ‘‘Bu benimle ilgili değildir, benden sonra gelecek Meclis başkanı ve benden önce hayatta bulunan 56 Meclis başkanını kapsayan bir düzenlemedir. Cumhurbaşkanı için ne kadar haklı ve yerindeyse, Meclis başkanı için de o kadar haklı ve yerindedir. Başbakan için ne haklı ve doğru ise Meclis başkanı için de o kadar haklı ve doğrudur’’ diye konuştu. Sanıkların avukatı vekillikten çekildi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde meydana gelen bombalama olayına ilişkin davanın salı günkü ilk oturumu öncesinde tutuklu sanıklar Astsubay Başçavuş Özcan İldeniz ile Ali Kaya’nın avukatı emekli Yarbay Mehmet Göçmen vekillikten çekildiğini açıkladı. Dava kapsamında, aralarında Umut Kitabevi’nin sahibi Seferi Yılmaz’ın da bulunduğu 44 tanık olay yerinde dinlenecek. Şemdinli’de 9 Kasım’da Umut Kitabevi’nin bombalanmasıyla ilgili davanın ilk oturumu 4 Mayıs’ta Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacak. Ancak Astsubay Başçavuş İldeniz ile Kaya’nın vekilliğini yürüten emekli Yarbay Avukat Mehmet Göçmen, 31 Mart’ta mahkemeye gönderdiği dilekçede, sanıkların vekilliğinden ‘‘gördüğü lüzum’’ üzerine çekildiğini belirtti. Dava ile ilgili Ankara Barosu’ndan Yurdakan Yıldız, Mahmut Güler ve Orhan Nalcıoğlu’nun, sanıkların vekâletini üstlendiği öğrenildi. Laricani 8 Mayıs’ta geliyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın ziyareti nedeniyle randevusu ertelenen İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı ve İran’ın nükleer başmüzakerecisi Dr. Ali Laricani, 8 Mayıs’ta Türkiye’ye geliyor. Laricani’nin, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşmesi bekleniyor. Duruşmaya 25 izleyici alınacak Kitabevinin sahibi Seferi Yılmaz ile patlamada yaşamını yitiren Mehmet Zahir Korkmaz’ı 330 avukatın savunmak istemesi mahkemede sıkıntı yarattı. Ancak duruşma salonunun fiziki yapısı göz önünde bulundurularak 25 kişiden fazla izleyici alınmamasına karar verildi. Davaya ilişkin ilk oturum öncesinde Van Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı İlhan Kaya ile üyeler Muammer Balcı ve Ferhat Erbaş, bugün Şemdinli’ye giderek patlamanın meydana geldiği Umut Kitabevi’nde olaya tanık olan 44 kişiyi bizzat dinleyecek. [email protected] AKP Grup Başkanvekili Çelik, eski Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarına sert tepki gösterdi Perinçek’e ceza iddiası ? Haber Merkezi İsviçre’nin önde gelen kanallarından TSR, İsviçre’de, İşçi Partisi (İP) lideri Doğu Perinçek’e geçen yıl Lozan’da sözde Ermeni soykırımı ile ilgili yaptığı konuşmada ‘ırk ayrımı’ yaptığı gerekçesiyle 6 ay hapis cezası verildiğini iddia etti. İsviçre’nin Ankara Büyükelçiliği ise haberi yalanlayarak Perinçek hakkındaki davada karar çıkmadığını bildirdi. Doğu Perinçek’in avukatı Mehmet Aytekin de hapis cezasıyla ilgili haberin doğru olmadığını belirtti. Demirel’e ‘Hitler’ benzetmesi ? Baştarafı 1. Sayfada rahatsızlık içinde’’ gördüğünü söyledi. Demirel’in ‘‘endişe ortamı’’ yaratmaya çalıştığını ileri süren Çelik, ‘‘toplumda unutuluyor’’ olmanın rahatsızlığını yaşadığını savundu. Çelik, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘6 kere mi gitti 7 kere geldi bilemiyorum, ama kendisini ihtiras içinde gördüm. ‘Cumhurbaşkanını halk seçmeli’ sözü, ‘Dün dündür, bugün bugündür’ anlayışının en can alıcı örneğini teşkil ediyor. Sayın Demirel’in bu ? Demirel’in ‘‘Türbanla okumak isteyenler Arabistan’a gitsinler’’ sözlerinin kamplaşma anlayışı olduğunu savunan AKP’li Çelik, ‘‘Bir Hitler, bir führer açıklaması gibi gerçekten endişeyle izlediğimiz bölümlerdi’’ diye konuştu. kadar yıl birikimleri doğrultusunda yol gösterici olarak söyleyecekleri varsa tabii ki buna herkesin kapısı açık. Sayın Demirel de bu boyutuyla artık Türk siyasetinde kalmalıdır. Yani ülkeye yaptığı da ortada, bütün millet biliyor.’’ ‘‘Türbanla okumak isteyenler Arabistan’a gitsinler’’ açıklamasının kamplaşma anlayışının bir uzantısı olduğunu kaydeden Çelik, ‘‘Gençliğimizden hatırlıyoruz, Demirel’in sağ sol çatışmalarındaki tavrı hiç kimsenin hafızalarından silinmemiştir. Yeniden bu tarz kamplaşmaları gündeme getirmesi de üzüntü verici olmuştur’’ dedi. Demokratik bir ülkenin çocuklarını antidemokratik ülkeler yolculuğuna çıkarmasını yadırgadıklarını anlatan Çelik, ‘‘Demokrasilerde çözüm bulamıyorsanız gidin antidemokratik yerlerde çözüm arayın, gibi bir mantığı da bir yere oturtamıyoruz. Şu kıyafetle olanlar adeta gettolara mahkum edilmelidir, bir Hitler bir führer açıklaması gibi gerçekten endişeyle izlediğimiz bölümlerdi’’ dedi. Çelik, TBMM Başkanı Bü lent Arınç’ın laikliğin günün koşulları ve toplum yapısı dikkate alınarak yeniden yorumlanması gerektiği yönündeki görüşünün anımsatılması üzerine, ‘‘Halkımız laiklikle barışıktır. Laiklik kavramı ile hiç kimsenin bir sıkıntısı yok. Laikliğin Sayın Demirel ve benzerlerinin iktidarda olduğu zaman yorumlarından kaynaklanan sıkıntılar yaşanıyor Türkiye’de. Yorum ve uygulamalardan kaynaklanan sıkıntılar var’’ diye konuştu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Üniversite çalıştayı başlıyor 5 KİŞİYE 12 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ ‘YAZISINDA TÜRKLÜK AŞAĞILANMIŞTIR’ Atatürkçü gençler Bursa’da buluşuyor BURSA (Cumhuriyet) Türkiye’deki 45 üniversitenin Atatürkçü Düşünce Toplulukları’nın ikinci çalıştayı yarın Uludağ Üniversitesi’nde başlayacak. Çalıştayda, Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunlar Atatürkçü düşünce ışığında irdelenecek. İlki geçen yıl İnönü Üniversitesi’nde gerçekleştirilen çalıştayın ikincisi Uludağ Üniversitesi Fethiye Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Çalıştayda, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Alparslan Işıklı, ‘‘BOP ve AB Kıskacında Türkiye’’, emekli Orgeneral Şener Eruygur, ‘‘Atatürk, Ulusal Bilinç ve Ulusal Egemenlik’’ başlıklı konferanslar verecek. Ayrıca Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Yurtkuran, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Ferit Bernay ve İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu’nun ‘‘Atatürkçü Düşünce’’, Prof. H. Savaş Başkaya ve Prof. Tahir Baştaymaz’ın ‘‘Ayrılmaz Bir Bütün Mustafa Kemal ve Çanakkale Savaşımız’’ başlıklı söyleşileri de yer alacak. Öğrencilerin şiir ve müzik dinletilerinin de yer alacağı çalıştay, Atatürkçü Düşünce Topluluklarının sonuç bildirgesiyle sona erecek. Adliyede ‘at eti’ne tahliye ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı İsmail Kara, Ankara Adalet Sarayı yemekhanesine ‘at ve eşek eti’ sattığı iddiasıyla 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nce 27 Nisan’da tutuklanan Ali Fuat Seçgin’in tahliyesini kararlaştırdı. Seçgin’in avukatının talebi üzerine, yaptırılan ikinci incelemede, numunelerin ‘‘sığır eti olduğu’’ belirtildi. Polis, polisi işkence yapmakla suçladı İSTANBUL (AA) İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, 5 emniyet görevlisi hakkında, ‘‘bir polis memuruna işkence yaptıkları’’ iddiasıyla 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Cumhuriyet Savcılığı’nın hazırladığı iddianamede, olay tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru S.E’nin ifadesinde, ‘‘7 Eylül 2005’te görevdeyken 2 arkadaşıyla şubeye çağrıldığını ve şüphelilerden birinin, ‘bir soruşturma nedeniyle kendilerini açığa aldığını’ söyleyerek, kimlik ve silahlarını bırakmalarını istediğini’’ anlattığı kaydedildi. İddianamede, müşteki polisin, ‘‘‘Bir kişiden menfaat temin etmeye çalıştığı’ iddiasını kabul etmesinin istendiği’’ yönündeki ifadesine yer verildi. Müşteki polisin, ‘‘5 şüphelinin bulunduğu odada çırılçıplak soyulduktan sonra kelepçelendiğini, böğrüne tekmeler vurulduğunu’’ öne sürdüğü belirtilen iddianamede, S.E’nin Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nden aldığı rapora da yer verildi. İddianamede, emniyet görevlisi olan 5 şüphelinin, TCK’nin 94. maddesinin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılmaları istendi. Yargıtay, Dink’e ceza ertelemesini bozdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’e ‘‘Türklüğü aşağıladığı’’ gerekçesiyle verilen 6 ay hapis cezasının ertelenmesine ilişkin kararı, uygulama eksikliklerini gerekçe göstererek bozdu. Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen kararın, sanık ve müdahiller tarafından temyiz istemi sonuçlandı. Yargıtay, suça konu yazıdaki Hrant Dink. ‘‘Türkten boşalacak zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin, Ermenistan ile kuracağı asil damarında mevcuttur’’ ibaresinin ‘‘Türklüğü tahkir ve tezyif edici’’ nitelikte olduğuna işaret etti. Bu ifadenin, ifade özgürlüğü kapsamında olmadığını belirten daire, Yargıtay Başsavcılığı’nın, ‘‘suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulması’’ görüşüne katılmadı. Daire, diğer temyiz itirazlarını da reddetti. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle