27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y PB Y 20 21 21 20 23 23 24 22 17 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y PB PB PB 19 23 19 20 21 20 22 18 23 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B PB 26 25 26 28 24 26 21 19 17 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri çok bulutlu, Marmara, kıyı ve Kuzey Ege, İç Anadolu’nun kuzeybatısı, Batı Karadeniz, Orta ve Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Samsun çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler parçalı az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı yurdun iç ve doğu kesimlerinde artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB Y PB PB PB Y PB B 21 17 18 22 24 24 23 24 21 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB Y PB Y Y Y PB PB 24 22 26 21 20 18 22 22 20 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y Y PB PB B PB A PB PB 13 33 23 31 22 28 26 29 30 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ran kişisel kazançlarınızı sormak kimsenin aklına gelmiyor’’ diyene rastlanmıyor. Sorunları tek taraflı düşünmek, kimi zaman basite indirgemek ve sonra birden karşımıza çıkan aynı sorun karşısında apışıp kalmak neredeyse ulusal bir huy. TÜSİAD bu saptamaya bir örnek. Türban olayını ‘‘yapay bir gündem konusu’’ gibi ele alabiliyor. Türbanın altında yatan rejimsel sakıncaları veya RTE iktidarının türban üzerinden laik rejime atacağı kancayı gönül rahatlığıyla görmezlikten gelebiliyor. Geçenlerde TÜSİAD’ın değerli bir başka üyesi, üstelik bir Cumhuriyet hanımefendisi olmakla övünmesi gereken Güler Sabancı Hanım, Merkez Bankası’na atanan yeni başkanın eşinin baştan aşağı örtülü olmasını, başını bir tarikatın uygun gördüğü kurala göre bağlamasını doğal karşılayan bir demeç vermemiş miydi? ??? Fakat TÜSİAD gibi düşünmeyenler de var ülkemizde. Örnek: Olmayan ses ve sanatını çıplak baldır bacak, yaygın bir kalça, dolgun göğüsler göstererek süsleyen hayli ün ve para kazanmış bir sahne kadını, önce AKP’ye oy verdiğini açıkladı ve şimdi, yarı açık yarı kapalı türban, tenis kortunda haşema ile boy gösteriyor. Bayan RTE’ye, Bay Mehmet Ali Şahin’e türbana ve örtünmeye yeni bir model; baldır bacak ziyafeti yerine, ne tam çıplak ne de tam kapalı bir moda yarattığını sergileyerek akıl mı veriyor? Adı Hülya, soyadı Avşar ve babası Kürt, anası Türk, ama Avşar kızı olmakla ünlü. Yaşlandığında maddi sıkıntıya düşerse: Ünlü kişilerle yeşil sahalardan film setlerine ve kulislerine uzanan, manşetlere layık yaşadığı serüvenleri... Türbana, çıplak vücuda bulduğu yöntemi anlatacak; Şu Çılgın Türkler’i sollayarak satış rekorları kıracak... ‘‘Kuyumu Kazmışlar Haberim Olmamış’’ veya ‘‘Dün Dündür Bugün Bugündür’’ başlığı altında bir kitap da yazabilir. Tabii kitabın önsözüne ‘‘...saf, masum, işinde gücünde bir kadındım...’’ (Hürriyet9.5.06) diye başlayan bir yazı da koyabilir. Bakarsınız AKP’den milletvekili. Olmaz demeyin, olur. Bir defa sanatçı! ??? Bu ülkede insanların yaşamöyküleri İsa’dan önceİsa’dan sonra diye ikiye ayrılıyor. Örneğin RTE; İsa’dan önce bir geçmişi var. Ilımlı İslam ne demek, hışımlı İslama yol gösteren Erbakan’ın peşinde koşup uluslararası teröristlerin dizi dibinde laik rejime söylemediğini bırakmayan İsa’dan sonraki geçmişini bir yana attı. Ne yazık ki medya da toplumun önde giden kurumları da bu acayip gelişmeyi, döndü yerine değişti diyerek sindirdiler. Birden ateşlenen konuya bir başka örnek. Fransa, Ermeni soykırımı yoktur diyeni yüklü para cezasıyla 5 yıl içeri atmak istiyor. Bizimkiler uyandı; sert demeçler, neredeyse çık dışarı hesaplaşalım’a benzer, RTE’den fena olur ha, kimi ihalelere sokmayız gibi tehditler... Ama söz, düşünce, yazım özgürlüğü şampiyonu Fransa’yı devlet olarak uluslararası hukuk kurumlarına sanık olarak çıkarmak ve hesap vermeye çağırmak... Yok! Fransa Büyükelçisi Paul Poudade, sorunu ‘‘fazla abartmamamızı’’ salık veriyor. Karşılıklı yararlardan söz ederken bizim mevsimlik tehditlerimize karşı uzun vadeli başka bir tehdidi hadi uyarıyı diyelim gündeme getiriyor: ‘‘Fransa, aynı zamanda AB üyesidir’’ diyor. Napcağız şimdi? Aba altından sopa gösteren bu anımsatmaya karşı? Evet... Napcağız? Erdoğan önemsemedi Çörtoğlu’nun konuşmasına benzer açıklamaları ‘hep dinlediklerini’söyleyen Başbakan, ‘Bunlarla birlikte ülkenin yarınlarını değerlendirecek değiliz’dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu’nun, AKP iktidarına yönelik eleştirilerini ‘‘önemsemedi’’. Benzer konuşmaları bu tür yıldönümlerinde her zaman dinlediklerini söyleyen Erdoğan, ‘‘Bugün de bir yenisini dinledik, birbirinden farklı şeyler değil. Dinleriz, saygındır ve bunlarla birlikte ülkemizin yarınlarını değerlendirecek değiliz’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Viyana’da yapılacak ‘‘ABLatin Amerika Zirvesi’’ne katılmak üzere dün Avusturya’ya gitti. Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Devlet Bakanı Ali Babacan ve eşi Zeynep Babacan ile Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim de Avusturya’ya gitti. Erdoğan, hareketinden önce Esenboğa Havaalanı’nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu’nun, Danıştay’ın kuruluş yıldönümü töreninde yaptığı konuşmada, ‘‘idarenin yargı kararlarını uygulamadığı veya ertelediği’’ yönündeki eleştirilerinin anımsatılması üzerine Erdoğan, bu tür kuruluş yıldönümlerinde benzer açıklamaları hep dinlediklerini söyledi. sıl katkılar sağlayacağız, bunu konuşmamız lazım.’’ Erdoğan, bu tür düşüncelere anayasa çerçevesinde saygılı olduklarını belirtti. Fransa’da ‘‘Ermeni soykırımını inkâr etmeyi cezalandırma’’ yasa teklifinin yasalaşması durumunda ilişkilerin nasıl etkileneceği ve Fransız mallarının boykot edilip edilmeyeceği sorusuna da Erdoğan, komisyonun tasarıyla ilgili bir reddinin söz konusu olabileceğini söyledi. Buna karşın tasarının Fransa Parlamentosu’na geleceğini belirten Erdoğan, ‘‘Buna rağmen inanıyorum ki aklı selim orada da hâkim olacaktır. Çünkü Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkiler sıradan ilişkiler değildir’’ dedi. Erdoğan, konuyla ilgili olumsuz bir sürecin yaşanması durumunda Türkiye’nin bir yol haritasının bulunup bulunmadığının sorulması üzerine de ‘‘Türkiye’nin diplomasisi bu tür yol haritalarına her zaman hazırdır’’ dedi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Anayasa çerçevesinde saygılıyız’ Erdoğan, şunları kaydetti: ‘‘Bugün de bir yenisini dinledik, birbirinden farklı şeyler değil. Dinleriz, saygındır ve bunlarla birlikte ülkemizin yarınlarını değerlendirecek değiliz. Ülkede ekonomik alanda attığımız adımlar, ülkenin AB sürecindeki gelişimleri, bunlar bizi çok daha fazlasıyla ilgilendiriyor. Ülkemizin gündeminde şu anda olmayan bazı şeyleri düşünmek bana göre doğru değil.Türkiye’nin kalkınmasına na ENERJİ BAKANI GÜLER ‘Santralları takır takır kuracağız’ CHP’den ziyaret Gazetemize 5 Mayıs’ta yapılan bombalı saldırıya tepkiler sürüyor. Gazetemiz imtiyaz sahibi ve Başyazarımız İlhan Selçuk’u önceki gün ziyaret eden CHP İstanbul İl Sekreteri Muhittin Tığlı, İl Eğitim Sekreteri Gökhan Zeybek, il yöneticileri Seyfettin Erbaş, Hüsnü Bilgin ve ilçe başkanları, saldırının Cumhuriyetin temel değerlerine yapıldığını belirterek Cumhuriyeti ve ilkelerini savunmaya yılmadan devam edeceklerini söylediler. İl Sekreteri Muhittin Tığlı da ‘‘Cumhuriyet gazetesine yapılan hain saldırının ardından da dayanışma duygularımızı sizinle paylaşmak istedik’’ diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, Elektrik Piyasası Yasa Tasarısı’nda yapılan değişiklikle yapişletdevret (YİD) santrallarının işletmecilerine ihalesiz devri konusunda sınırlı bir daraltmaya gidildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, nükleer santralların ‘‘takır takır’’ kurulacağını söyledi. TBMM Genel Kurulu’nda, dün Elektrik Piyasası Yasası’nda değişiklik öngören yasa tasarısı kabul edildi. Tasarıda yapılan değişiklikle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile YİD sözleşmesi yapmış olan, ancak işletmeye girmeden sözleşmelerini sonlandırmış veya sonlandıracak şirketlere tesis kuracakları Hazine arazilerini rayiç bedeli üzerinden satın alma olanağa getirildi. Tasarının 2. maddesinde de değişiklik yapılarak komşu ülkelerden elektrik ithalat ve ihracatı yapacak firmalara elektrik iletim hatlarının tahsisinde ihale yerine ‘‘hattın ilk başvuru yapana verilmesi’’ne ilişkin hükümden vazgeçildi. CHP’li Tacidar Seyhan, bu düzenlemenin Irak’la elektrik ticareti yapan Kartet firması ile İran’la elektrik ithalatı anlaşması yapan kuyumcu Cihan Kamer’e ait Şavk Elektrik için getirildiğini ileri sürmüştü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, kendi iktidarlarından önce imzalanan YİD anlaşmalarında fiyatların ‘‘şişirildiğini’’ belirterek ‘‘Bire yapılacak şeyi üçe yapmışlar. Bu firmalardan yüzde 12’lik üretim miktarını yüzde 24 olarak satın alıyoruz’’ diye konuştu. Güler, konuşması sırasında CHP sıralarından laf atılması üzerine nükleer santralları ‘‘takır takır’’ yapacaklarını belirtti. ‘Güçsüzlüğün işareti’ İstanbul Haber Servisi Siyasi parti, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve okurlarımız, Cumhuriyet gazetesinin 83. yaşını kutlamayı ve gazetemize 5 Mayıs’ta yapılan saldırıyı kınamayı sürdürüyorlar. Denizli’den Atatürkçü Düşünce Derneği Bozkurt Şube Başkanı Saadettin Yüksel, ‘‘Cumhuriyet gazetesine geçmişte de saldırı oldu, belki gelecekte de olacak. Ancak bu saldırılara karşın ilkelerinden asla ödün vermedi, veremeyecek’’ görüşünü dile getirdi. Köy Enstitülerini Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Güler Yalçın, ‘‘Gazetemizin 83. yılında, Yunus Nadi, Nadir Nadi, Cumhuriyet Vakfı üyeleri, Cumhuriyet çalışanları ve CUMOK’larla birlikteyiz. Gazeteye yapılan saldırıyı kınıyor, bu tür girişimlerin bizi yıldıramayacağını bir kez daha anımsatıyoruz’’ açıklamasını yaptı. Aydın’dan Söke Demokratik Kitle Örgütleri ve Sendikaları Emek, Sanat ve Kültür Platformu, ‘‘Bu saldırı onların ne kadar güçsüz olduğunu göstermektedir’’ görüşünü kaydetti. İzmir’den Balçova Eğitimciler Derneği Başkanı Aliihsan İpşiroğlu, ‘‘Cumhuriyetimizin ve Atatürk’ün defterini dürmek isteyen günümüz Anzavur’larının, yezitlerinin defterini ‘şu çılgın Türkler’ bir kez daha düreceklerdir’’ dedi. İnsancı Felsefe, Sanat ve Bilim Çevresi adına mesaj gönderen Dr. Haluk Erdem ve Ali Ekber Ataş Kebirtepeliler Eğitim Vakfı Başkanı Şeref Dinçer, Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili Bölümü Öğretim Görevlisi Hikmet Altınkaynak, İstanbul TekelGazete Bayileri ve Kurukahveciler Esnaf Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ferihan Karasu, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Başkanı Mustafa Başoğlu, Muğla’dan Necdet Çobanoğlu da gazetemize yapılan saldırıyı kınadılar. dece Ankara’da değil, Anadolu’nun dört bir köşesinde dillendiriliyor. Kimi konferanslarda kötüleşen bir sektörün temsilcileri sorunlarını anlatmaya koyulduklarında, arka sıralardan kara mizahla karışık bir ses yükseliyor: ‘‘Boşuna nefes tüketmeyin, içinizden biri fabrikasını Unakıtan’a satsın, sektörün hiçbir sorunu kalmaz!’’ İş artık bu noktada... Başbakan Erdoğan, mart ayı başındaki Kızılcahamam eterleme toplantılarında Unakıtan’ı şöyle savunmuştu: ‘‘Parti içinde bölünme var havası veremeyiz. Aramızda tökezleyenler olabilir, onları korumalı, yardımcı olmalıyız...’’ Erdoğan’ın bu talimatı parti içinde adeta emir kabul edildi. Hani derler ya, ‘‘Doktorlar ona ne yerse yesin dedi’’... Aynen öyle: ‘‘Unakıtan ne yerse yesin!’’ ??? Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, kendisine özgü bir siyasetçi. Gerçi bu işi yeni öğrenmeye başladığını söylüyor ama, o kadar da değil. Aktif yapısı var. Sportif... Göbeği etraftaki kameralara göre şekillenebiliyor, medcezir gibi hızla içeri çekilip gevşeyebiliyor... Bakanlıktaki hızı da fena değil. Ancak Başbakan’la arasında bir sorun olduğu anlaşılıyor. Başbakanlık’ın geçen günlerde Tüzmen’in bürokratlığı döneminde yaptığı bazı uygulamalarla ilgili soruşturma açtığı ortaya çıktı. Görünüm şu: Sayın Başbakan, yolsuzluğun söylentisini dahi kabullenemeyen bir kişi. Öyle ki, kabinesindeki bir bakanın, bu koltuğa oturmadan yıllar önce yaptığı bir işi bile kafaya takıp araştırtıyor. Yolsuzluk olup olmadığını ortaya çıkarmak için elindeki yetkileri sonuna kadar kullanıyor! Bu satırları okuyanların gevrek gevrek güldüğünü duyar gibiyim... Unakıtan’ın kellesini vermemek için partisini siper eden Başbakan, Kürşad Tüzmen’i devre dışı bırakmak için neden bu kadar aktif çaba harcıyor? Amacın yolsuzlukla mücadele olmadığı gün gibi ortada... Başbakan’ın cebinde tüm bakanların ve parti üst düzey yöneticilerinin istifa mektupları var. Gerektiğinde bir gün, istifa etmiş olduklarını yayın organlarından öğrenecekler. Başbakan’ın elinde böyle bir yetki varken, neden Tüzmen’i onursal çöküşe sokarak indirmek istiyor? CIA raporlarından söz ediliyor. CIA Başbakanlık kurumunun amiri mi? ??? AKP’nin Hatay Milletvekili Fuat Geçen’e geçelim... Fuat Bey, Hatay’da AKP İl Örgütü’nün yaptıklarını Ankara’ya taşıdı... Geçen’in verdiği bilgiler, AKP binasının Hatay ihale kurumu gibi çalıştığı, ildeki tüm ihale ve nevale işlemlerinin burada planlandığı izlenimini veriyordu. Bölgeden gelen öteki haberler de bu izlenimleri güçlendirdi. Yolsuzlukla mücadelede kararlı bir Başbakan’ın Geçen’i kutlaması ve partinin gerçekten ak olmasını sağladığı için ödüllendirmesi gerekmez miydi? Geçen, ihraç istemiyle partinin disiplin organlarına gönderildi. Başlıktaki ikilemi soruyla teke indirelim: AKP, yolsuzlukla mücadele mi ediyor, mukavele mi yapıyor? ankcum?cumhuriyet.com.tr CHP’den kadrolaşma örneği EGE’DE ‘İT DALAŞI’ YAŞANDI Tatbikatta Yunan tacizi ? Baştarafı 1. Sayfada Köy imamlığından daire başkanlığına ANKARA (ANKA) CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, AKP’nin kadrolaşma iddialarına örnek olarak imam kökenli bir bürokratı gösterdi. Seyhan, köy imamlığından Enerji Bakanlığı Elektrik Üretim Anonim Şirketi Personel Daire Başkanlığı’na getirilen Ali Canik’in serüveninin kadrolaşma öyküsü olduğunu belirterek ‘‘Hükümetin, enerji piyasasında yetkin bir kurumun eğitilmiş tüm personellerinin atanması ve görevlendirilmesi işlemini bu konuda eğitimi olamayan bir imama vermesi kadrolaşmanın ispatıdır’’ dedi. Canik, devletteki hizmetine 21 Ağustos 1981 tarihinde Tokat’ın Reşadiye ilçesi Büşürüm köyünde imam olarak başladı.Canik, daha sonra Tokat’ın Niksar ilçesi Tahtalı köyü imamlığına atandı. Canik bir yandan da Açık Öğretim Fakültesi İktisat Bölümü’nü bitirdi. 1992 yılında imamlıktan Türkiye Elektrik Kurumu’na geçen Canik, TEK Tokat Almus Ataköy HES İşletme Müdürlüğü’nde memur olarak göreve başladı. REFAHYOL döneminde TEK’te göreve başlayan Canik, 1994 yılında ise TEAŞ Santral İşletme Daire Başkanlığı Köklüce Almus Ataköy HES işletmesinde koruma ve güvenlik amirliğine yükseldi. Canik, 1997 yılında TEAŞ’ın Kılıçkaya işletmesinde idari işler müdür yardımcısı ve devamında Orta Anadolu İşletmesi’nde başuzmanlık görevlerine atandı. Canik’in yükselişi AKP iktidarı ile daha da arttı. 8 Şubat 2002 tarihinde Orta Anadolu İşletmesi’nde başuzman olarak görev yapan Canik, hükümet değişimiyle birlikte daire başkanlığı görevine getirildi. Halen 18 bin kişinin sorumluluğunu üstlenen Canik’in, göreve başlar başlamaz bakanlıktaki üst düzey 28 uzmanı Ambar Müdürlüğü’ne atadığı belirtildi. surlarının katılımıyla düzenlenen Deniz Aslanı2006 Arama Kurtarma Tatbikatı, Ege Denizi’nde Türkiye’nin arama kurtarma sorumluluk bölgesinde başarıyla gerçekleştirildi. Tatbikatta, Türk askeri ve sivil unsurların arama kurtarma kabiliyetleri senaryolarla test edildi. Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Alev Gümüşoğlu’nun sevk ve idaresinde, üç aşamada icra edilen tatbikatın ilk bölümünde, senaryo gereği, seyir halinde bulunan bir ticaret gemisinin Türk Radyo’ya ulaşan yardım çağrısı üzerine harekete geçen ekipler, havadan ve denizden aramakurtarma harekâtı ve hava sıhhi tahliye faaliyetini gerçekleştirdi. Tatbikatın ikinci safhasında ise özel bir uçağın tehlike sinyali vermesi üzerine bir helikopter ve bir uçak, aramakurtarma faaliyetiyle görevlendirildi. Bu kapsamda, uçağın pilotlarını helikopter, yolcularınıysa fırkateyn denizden kurtardı. Karaburun Yarımadası açıklarında icra edilen tatbikatının son aşamasındaysa Türk arama kurtarma bölgesi içerisindeki bir ticaret gemisinin Türk Radyo’ya yaptığı yardım çağrısı üzerine, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı unsurlar harekete geçti. Komutanlığa bağlı Sahil Güvenlik botları ve aramakurtarma helikopterlerinin kaza yapan geminin bilinen son mevkisine hareketinin ardından bölgedeki son kazazedeler de kurtarıldı. Tatbikatı, ABD, İspanya, Azerbaycan, Mısır, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan, İtalya, Umman, Gürcistan, Bosna Hersek, Arnavutluk ve Hırvatistan’dan 18 gözlemci de izledi. Tatbikat sırasında Yunan jetleri tatbikatın gerçekleştirildiği hava sahasına girerek Türk kargo uçak ve helikopterlerine engelleme yapmaya çalıştı. Bunun üzerine bölgeye Türk F16’ları gönderilirken Yunan jetleri Yunanistan hava sahasına çekildi. AKP, TRT’yi kararttı ? Baştarafı 1. Sayfada Cumartesi günü saat 21.30’dan itibaren TRT 1, TRT 2, TRT 3, TRT 4 ve TRT INT’in yayınları 3 saat süreyle kesildi. TRT yetkililerinin verdiği bilgiye göre olay şöyle gelişti: Kuruma gelen şehir elektriğini kontrol eden ve olası bir elektrik kesintisinde jeneratörü devreye sokan şalterde arıza çıktı. Kesintisiz güç kaynağı alarm verdi ve aküler devreye girerek elektrik ihtiyacının tümünün yükünü üzerine aldı. Sorunu incelemeye başlayan görevliler, sorunun kaynağını uzun bir süre bulamadı. Aradan 1 saat geçtikten sonra elektrik üreten akülerdeki enerji de tükendi. Böylece kurumun elektrik enerjisi bir anda bitti ve TRT kanalları ‘‘karanlığa büründü.’’ Kesinti Genelkurmay Başkanlığı’nın da dikkatini çekti. Genelkurmay yetkilileri, TRT’yi arayarak kesintinin nedenini sordu. Yaşanan olay, TRT’deki kadro laşma operasyonlarının ‘‘ağır faturasını’’ da ortaya çıkardı. Edinilen bilgilere göre, tüm birimlerde olduğu gibi bu tür teknik konularla ilgili birimlerdeki üst düzey yöneticiler de AKP iktidarıyla birlikte ya görevden alındı ya da emekli oldu. TRT’de yalnızca bu konuyla ‘‘zincirleme değişim’’ şöyle oldu: Prodüksiyon Kaynakları Müdürü Bengü Sertalp görevinden alındı, yerine Hüseyin Akyol getirildi, Akyol’un Ankara Televizyonu’na teknik sorumlu müdür yardımcısı yapılmasıyla boşalan koltuğa bu kez Ergin Ustaömer oturdu. Sertalp’in yardımcısı Fatih Eroğlu da görevinden alındı. Eroğlu’nun yargı kararıyla görevine dönmesine karşın eski görevleri tekrar verilmedi. Birimin bir üstünde yer alan Ankara Televizyonu Teknikten Sorumlu Müdür Yardımcılığı görevi Gürkan Elçi’den alınarak prodüktör kökenli Muhsin Yıldırım’a veril di. Bu birimin teknik açıdan bağlı olduğu Stüdyolar Dairesi Başkanı Yalçın Tüzmen’in yerine Bayram Demir getirildi. Teknikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’ndaki isim de AKP hükümetiyle birlikte değişti. Bu koltukta oturan Haluk Buran’ın, emekli olmasının ardından, yerine konuyla ilgili tecrübesi olmayan Mete Coşkun getirildi. HaberSen, TRT tarihinde bir ilk olan yayın kesintisinden ötürü TRT yönetimini suçladı. HaberSen Ankara Şube Başkanı Osman Köse, sorunun görevdeki ‘‘liyakatsız’’ kişiler nedeniyle çözülemediğini söyledi. ‘‘TRT ekranlarını saatlerce karartanlar halkımızdan özür dilemeli ve istifa etmelidir’’ diyen Köse şunları kaydetti: ‘‘Bunun sorumluları, fedakârca çalışan TRT emekçileri değil, TRT yönetimidir. Çünkü karanlığa giden bu yolu onlar hazırladılar. Yılların deneyi mini kadrolaşmak için bir çırpıda silip attılar.TRT bütçesine her ay katkı yapan herkes bu beceriksiz ekibin yarattığı felakete tanık oldu. 6 Mayıs’ta mahkum olduğumuz karanlık ne ilkti ne de son olacak gibi görünüyor.’’ TRT’nin vekil genel müdürü Ali Güney ise sorunun teknik bir arızadan kaynaklandığını belirterek gerekli soruşturmanın başlatıldığını söyledi. Eski TRT Genel Müdürü Yücel Yener de TRT’de yaşanan skandalla ilgili olarak yaptığı açıklamada, kendi döneminde göreve getirilen mühendislerin birçoğunun görevinden alındığını, yerlerine birikimsiz ve liyakatsız kişilerin getirildiğini söyledi. Yener, ‘‘Bu yerel televizyonlarda bile olmayan bir olay. Türkiye’deki televizyonların anası olan 40 yıllık devlet televizyonunda bunların olması kabul edilebilir şey değil’’ diye konuştu. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle