23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MART 2006 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 11 12 17 15 17 17 18 16 8 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 12 15 20 21 10 11 13 10 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y K K K 19 18 15 16 13 14 5 6 4 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz çok bulutlu ve yağışlı geçecek. Yağışlar, Batı Karadeniz’in batısı ile Doğu Karadeniz’de etkili olmak üzere, yağmur ve sağanak, Batı ve Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinde karla karışık yağmur, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunda kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı Doğu Karadeniz’de biraz azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 7 K 7 PB 4 PB 6 PB 4 PB 2 Y 7 K 0 K 2 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 4 PB 6 Y 14 PB 7 PB 6 PB 5 Y 14 B 17 K 9 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB PB PB PB PB PB B B 3 18 3 23 10 16 12 27 23 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Eğri oturup doğru konuşmanın zamanı geldi de geçti. Görsel ve yazılı medyada dış kaynaklardan şu veya bu nedenle beslenenler yok mu? Var! İç kaynaklardan kimileri yasal ya da başka olanaklarla beslenenler yok mu? Var! Böylelerinin zaman zaman isimleri nemalandıkları kaynaklarla birlikte yazıldı; ama sorunun üzerine ne meslek dernekleri ve ne de başka kurumlar gitti. ??? Söz, fikir ve düşünce özgürlüğünün at koşturduğu ilan edilen bir ülkede yaşıyoruz ya; Başbakan ‘‘bir şeyler karşılığı’’ haberler yazan kadar haberi yayımlayan holding ‘‘ileri gelenlerini’’ de suçluyor. Örneğin Kemal ‘‘Abi’’ Unakıtan’ın gerçek kimliğini irdeleyen haberleri yazanlar, yorumlayanlar kadar medya patronlarının da ‘‘bir şeyler karşılığı’’ bu haberlerin, yorumların kendilerine bağlı organlarda yayımlanmasını istiyorlar, diyor. Ülkemizde TV’lere, gazetelere ve dergilere egemen olan üç büyük holding basını var: Aydın Doğan, Ciner ve Karamehmet... Ciner’in sözcülüğünü yapan gazete yönetmeni; RTE’nin ‘‘hangi gazete veya televizyon ve bunlara bağlı grupların patronu Başbakan’dan veya hükümetten ne talep etmiş’’ açıklamasını istedi. Görsel ve yazılı medyada kimler veya hangi holdingler RTE’den, hatta biraz daha gerilere giderek geçmişteki hükümetlerden de neler istemiş... Medya patronluğu şemsiyesi altında diğer alanlardaki parasal girişimleri için neler istenilmiş, açıklanmalı... Açıkla RTE açıkla; bir kez olsun Kasımpaşalı olduğunu kanıtla! Demek de yeterli değil: Holding basını sütten çıkmış ak kaşık kadar temiz olduğunu kanıtlamak için bir araştırma kuruluna veya bir TBMM komisyonuna kapılarını açmalı... ??? Bir başka olasılığı devre dışı bırakmamak gerek. RTE ve Dışişleri Bakanı Gül, dikkatleri çeken ‘‘yeni’’ bir değişim içinde. RTE, Gül ve genel merkezdeki görevli kimileri yalnız medyayı değil, devletin hemen birçok kurumundan söz ederken küçümseyen, aşağılayıcı bir hava içinde konuşmayı yeğliyorlar. Onlar çoook üstte, çoook ayrı bir dünyanın insanlarıymış, diğerleriyle kerhen birlikte oluyorlarmış gibi davranıyorlar. Nedir gazetecinin, gazetenin suçu? Yolsuzluk savlarının merkezinde ‘‘Maliye Bakanı’nın değil, bizzat Başbakan’ın bulunduğunu gösteren’’ haberleri, yorumları... ve ‘‘yolsuzlukları, yapılan ‘işi’ bütün boyutlarıyla’’ yazmak! Bu saptamanın üzerinden bir gün geçti geçmedi. RTE’nin İskenderpaşa cemaati lideri Esat Coşan’ın elini öpmeye hamle yaparken, yanında da o zaman ve zemine uygun sakallı, o sırada Albaraka Türk’ün (sonradan mahkemelik) yöneticisi, günümüzdeki Maliye Bakanı’nın ‘‘birlikte’’ fotoğrafları yayımlandı. RTE, (kim bilir başka hangi konularda da) tarikat birlikteliği yaptığı Unakıtan’ı açıkladığı gibielbette ‘‘arkadan vurmayacak’’. Buna karşılık bir türlü düzgün ilişki kuramadığı, kan uyuşmazlığı olan medyayı kanıtsız, belgesiz savlarla arkadan vurmayı yeğleyecek! Arkadan vurmaksa Kasımpaşalılık, RTE’ye yakışıyor. Emniyet’in talebi üzerine Erdal için kırmızı bülten yeniden devreye girdi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Belçika’nın ihmali var’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, Sabancı suikastı ile ilgili aranan Fehriye Erdal’ın, mahkumiyet kararının ardından gözaltında tutulduğu belirtilen adreste bulunamayışıyla ilgili Belçika makamlarının ihmalinin söz konusu olduğunu vurguladı. Çalışkan, Erdal’ın diğer Avrupa polisinin de desteğiyle yakalanacağını umduklarını söyledi. İsmail Çalışkan, haftalık basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Fehriye Erdal’ın Belçika’da yakalanmasından sonra Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaptığı çalışmaların Adalet ve Dışişleri bakanlıklarına gönderildiğini belirtti. Tüm girişimlere karşın Belçika’nın Erdal’ı iade etmediğini, bu ülkede işlenen suçlardan dolayı yargıladığını anımsatan Çalışkan, yargılama sonucunda DHKPC’nin terör örgütü olarak kabul edilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu kaydetti. ‘Yakalanacağını umuyoruz’ Kararın açıklanmasından önce terörist Fehriye Erdal’ın Belçika’dan kaçmasını ‘‘ihmal’’ diye değerlendirdiklerini vurgulayan Çalışkan, ‘‘Bu kişinin diğer Avrupa ülkeleriyle ortaklaşa yapılacak çalışmalardan sonra tekrar yakalanacağını umuyoruz.Türk polisi olarak biz bu kişinin yakalanmasıyla ilgili elimize gelecek bilgileri ilgili ülkelerle paylaşarak sonuca ulaşılacağımıza inanıyorum’’ dedi. Bir gazetecinin Fehriye Erdal’ın terör örgütü PKK’nin elebaşı Ab Fehriye Erdal, Interpol üyesi ülkeler tarafından aranacak. dullah Öcalan gibi yakalandıktan sonra özel bir uçakla Türkiye’ye getirileceğine ilişkin iddiaların söz konusu olduğunu anımsatması üzerine Çalışkan, bu iddiaları ‘‘afaki’’ olarak değerlendirdiklerin bildirdi. Çalışkan, Fehriye Erdal’ın yakalandıktan sonra Belçika’ya mı, Türkiye’ye mi iade edileceği sorusu üzerine, bu kişinin yakalanacağı ülkenin tutumunun durumu belirleyeceğini söyledi. Öte yandan Erdal hakkında 1999 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün talebiyle Interpol Genel Sekreterliği’nin çıkardığı ‘‘kırmızı bülten’’in yeniden devreye girdiği belirtildi. Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerinin verdiği bilgiye göre, bu bülten çerçevesinde Erdal, Interpol üyesi ülkeler tarafından aranacak. İzinsiz çalışan güvenlik şirketleri hakkında suç duyurusunda bulunulmaması istendi ‘Yasayı uygulamayın’ genelgesi İLHAN TAŞCI Günyol’un öğrencilerinden kutlama ? İstanbul Haber Servisi Hukuk doktoru, Fransızca öğretmeni, Köy Enstitüleri eğitimcisi, eleştirmen, deneme yazarı, çevirmen ve yayıncı Vedat Günyol yaşasaydı 95 yaşında olacaktı. İki yıl önce aramızdan ayrılan Günyol’un 95. yaşı öğrencileri tarafından düzenlenen etkinlikle kutlanacak. Etkinlik, 5 Mart günü saat 15.00’te Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Konferans Salonu’nda yapılacak. Sami Karaören, Avukat Celal Ülgen, Yusuf Çotuksöken, Hasan Üzey, Ali Yalçın ve Günyol Yalçın etkinlik kapsamında sunumda bulunacak isimler arasında yer alıyor. ANKARA İçişleri Bakanlığı, ‘‘çalışma izni’’ verilmeyen kişileri özel güvenlik görevlisi olarak çalıştıranlara ağır hapis cezası verileceğine ilişkin yasa hükmüne karşın bunlar hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunulmamasını istedi. Arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmalarının zamanında yapılmadığını kabul eden bakanlık, ceza yaptırımının yok sayılmasına gerekçe olarak da gecikmenin idareden kaynaklanmasını gösterdi. İçişleri Bakanlığı’nın valiliklere gönderdiği genelgeyle, silah kullanma yetkisi tanınmasının ardından asker ve polisten sonra en büyük silahlı güç olarak nitelendirilen özel güvenlik şirketlerinde izinsiz çalışanlar ve çalıştıranlar hakkında idari ve adli işlem yapılmaması istendi. 29 Aralık 2005 tarihinde İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu imzasıyla valilere gönderilen genelgede, Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa kapsamında özel güvenliğin sağlanabilmesi için özel güvenlik izni, bu hizmeti üçüncü kişilere verecek şirketler için faaliyet izni ve kişiler için de çalışma izni alma zorunluluğunun getirildiği anımsatılarak ‘‘Bu faaliyetleri izinsiz yapanlar hakkında da ağır hapis ve para cezaları öngörülmüştür’’ denildi. Genelgede, şu değerlendirme zel güvenlik, asker ve Ö polisten sonra en büyük silahlı güç olarak nitelendiriliyor. yapıldı: ‘‘Fakat sınavların yeterli sıklıkla yapılmaması ve arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmalarının zamanında tamamlanamaması nedeniyle çalışma izinlerinin verilmesinde birtakım aksaklıklar meydana gelmiştir. Bu nedenle halen çalışmakta olan ancak gerekli çalışma iznine sahip olmayan ve özel güvenlik kimlik kartı taşımayan çok sayıda güvenlik çalışanının bulunduğu bilinmektedir. Bu durum karşısında kanunun 11. maddesinde düzenlenen çalışma izni ile ilgili cezai hükümlerinin uygulanmasında bazı mağduriyetlerin ortaya çıkması muhtemel görünmektedir. Sınava girerek başarılı olan ancak kimlik kartının verilmemesi gibi sebeplerle özel güvenlik görevlileri ve bu kişileri istihdam edenler hakkında sınav ve çalışma izni konusunda meydana gelen gecikmenin idareden kaynaklandığı dikkate alınarak belirtilen aksaklıkların gidirilmesine kadar yasa kapsamında idari işlem yapılmaması ve adli mercilere suç duyurusunda bulunulmaması gerektiği değerlendirilmektedir.’’ Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa’nın 19. maddesinde ‘‘çalışma izni verilmeyen kişileri özel güvenlik görevlisi olarak istihdam eden kişi, kurum, kuruluş veya şirketlere çalıştırdıkları her kişi için 3 milyar lira ağır para cezası’’ verilmesi öngörülüyor. Bu kişilerin silahlı olarak çalıştırılması durumunda ise altı aya kadar hapis ve çalıştırılan her kişi için 6 milyar lira ağır para cezası verileceği belirtiliyor. Genelgeyi değerlendiren hukukçular, ‘‘İdarenin bir görev suçu işlemesi, bundan yararlanan kişilerin ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmaz’’ değerlendirmesini yaptılar. Çorum’da demir de var, leblebi de var; ikisini birleştirecek ruha sahip insanlar da var. Bu durumda Çorum için ‘‘demir leblebi’’ demek, yakışır. Demir derken, Çorum’un makine sanayiinde gösterdiği başarıdan söz ediyoruz. Çorumlular ‘‘makine yapan makinelere’’ sahip olmakla övünüyorlar. Başta un fabrikası olmak üzere pek çok alanda, fabrika kurma organizasyonunu başarmışlar. Dünyanın dört bucağına fabrika ihraç ediyorlar. Çorum’da böyle bir makine sanayiinin nasıl başarıldığı sorusuna şu yanıtı veriyorlar: Leblebiden, tuğlakiremitten elde edilen sermaye başka yere gitmedi, bir üst sanayi çıtası olarak imalata yöneldik. ??? Çorum temsilcimiz Seyfettin Mete ile birlikte hem resmi ziyaretler yaptık hem de Çorumlularla söyleştik. Çorum Valisi Hüseyin Poroy, deneyimle enerjiyi birleştiren bir verimlilikle yeni projelerden söz etti. Başlıca hedef, Hititler’i dünya sahnesine taşımak ve kentin turizmden aldığı payı kalıcı, sürdürülebilir biçimde arttırmak. Çorum Belediye Başkanı Turan Atlamaz, Amasya Vali Yardımcılığı’ndan bu göreve itilerek atlamış. Devlet adamlığını önde tutan, halka yakın bir belediyecilik anlayışı dikkatimizi çekti. Çorum Ticaret Borsası Başkanı Ömer Güney, tarımın sadece Çorum’da geldiği noktayı değil, tüm ülkedeki durumu anlattı. Şeker İş Sendikası Çorum Şube Başkanı Sefer Kahraman, şekerdeki erimeyi ayrıntılarıyla aktardı. Türkiye’de 6 milyon kişilik bir nüfusu oluşturan şeker ve şekerpancarı üreticisinin yok sayılamayacağını vurguladı. Çorum’daki tuğlakremit üreticilerinin, yeni çatı sistemlerine ayak uydurmaya çalıştığını, ancak ithalata dayalı üretim karşısında zorlandıklarını öğrendik. Bu alanda çağdaş teknolojiyi yakalamak kaçınılmaz. ??? Son bölümü, gençlerle ve Çorumlularla düzenlediğimiz toplantıya ayıralım. Çorum İletişim Lisesi, bu alandaki 13 okuldan biri. 80 öğrenciden, gazeteci olmak isteyenlerin soruları hoşumuza gitti. Güneş, Uğur ve daha pek çok genç, medyadaki genel kirlilikten, halka doğruların tam olarak aktarılmamasından söz edip bilinçli sorular yönelttiler. Aydınlanma söyleşisinde orta yaş ve üzerindekiler ağırlıktaydı. Siyasi partilerin tümünden temsilcilerin olması bu tür söyleşilerde tasarladığımız ‘‘yerel birleştiricilik’’ hedefine uygundu. Çorumluların yönelttiği sorular, Ankara’da olup bitenleri dikkatle izlediklerini gösteriyordu. Bir yurttaş, Çorum yumurtasının markalaşma çizgisine ve içinde bulundukları krize kısa bir gönderme yaptıktan sonra arkasını şöyle getirdi: ‘‘Acaba Unakıtan’a başvursak, bir faydası olur mu?’’ Sorunların en az bizim kadar onlar da farkında olduğu için çoğunlukla ‘‘Çıkış yolu ne’’, ‘‘Seçenek ne’’ sorularına yanıt aradılar. Biz de ‘‘Çaresizsiniz’’ demedik, ‘‘Çare sizsiniz’’ dedik. Bu tür sözlerimize renk veren bir karşılıkları olmadı. Sanki güçlü bir toparlayıcıyı bekliyor havasındaydılar. Gündeme gelince Çorum... Bitip tükenmez yorum... Şimdilik burada keselim, Hititler için baharı bekleyelim... ankcum?cumhuriyet.com.tr 12 entelektülden manifesto İslami totalitarizm dünya için tehdit Dış Haberler Servisi Fransa’da, haftalık mizah dergisi CharlieHebdo’da, Hint kökenli İngiliz yazar Salman Rüşdi ve Bangladeşli doktor ve yazar Teslime Nesrin’in de aralarında bulunduğu 12 entelektüelin, ‘‘İslami totalitarizme karşı’’ adını taşıyan bir manifestosu yayımlandı. Fransa’da İslam dünyasını rahatsız eden karikatürleri yayımlayan basın organlarından olan derginin son sayısında yer alan ve ‘‘birlikte yeni İslami totalitarizme karşı’’ adını taşıyan manifestoda, ‘‘Faşizmi, Nazizmi, Stalinizmi yendikten sonra dünyanın yeni bir tür küresel totaliter tehditle karşı karşıya olduğu’’ iddiasına yer verildi. ‘‘Bizler, yazarlar, gazeteciler, entelektüeller, dini totalitarizme karşı direniş ve hepimiz için özgürlük, şansların eşitliği ve laikliğin geliştirilmesi çağrısında bulunuyoruz’’ denilen bildiride, İslam dünyasını rahatsız eden karikatürlere de değinilerek ‘‘Bu olay, silahlarla değil düşünce alanında kazanılacak olan bu evrensel değerler için mücadele edilmesi gerektiğini gözler önüne sermektedir’’ görüşüne yer verildi. MGK’DE HAMAS GÜNDEMİ YEŞİL KART İÇİN BAŞVURDU MSÜ’nün 123. kuruluş yıldönümü ? İstanbul Haber Servisi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin (MSÜ) 123. kuruluş yıldönümü dün, üniversitenin oditoryumunda gerçekleşen törenle kutlandı. Rektör Prof. Dr. Alptekin törende yaptığı konuşmada ‘‘Geçmiş deneyimler göstermiştir ki, ayrımcılık, kadrolaşma, tekelcilik yapan hükümet ve kurumlar daima yenilmeye mahkumdur. Hükümetlerden bazıları din tekelciliği yaptı, bazıları milliyetçilik tekelciliği yaptı ancak tekelcilik her zaman kaybeder’’ diye konuştu. Rahatsızlık dile getirildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hamas’ın AKP’nin teklifiyle Ankara’ya gerçekleştirdiği ziyaretin, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında da gündeme geldiği ve askeri kanadın ziyaretten duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, 23 Şubat’ta yapılan MGK toplantısında Hamas lideri Halid Meşal’in Ankara’ya gerçekleştirdiği ziyaret de ele alındı. Toplantıda askeri kanadın, Hamas’ın bir terör örgütü olduğunu vurgulayarak ‘‘Hamas bizimle daha fazla diyalog içerisinde olarak çağırılsaydı iyi olurdu’’ görüşünü ilettiği kaydedildi. Hamas AKP’nin daveti üzerine Ankara’ya gelmiş ve bu ziyaretin ardından İsrail ile ilişkiler kopma noktasına gelmişti. Örgüt ile yapılan görüşmelerin ardından İsrail’in Ankara Büyükelçisi Pinhas Avivi, çağırılmasına karşın Dışişleri Bakanlığı’na gitmeyi reddetmiş, İsrail Başbakanlık sözcüsü ise ‘‘Biz Abdullah Öcalan’la görüşsek sizin başbakanınız ne hissederdi’’ demişti. Ancak bir gün sonra Büyükelçi Avivi, AKP Genel Merkezi’ne gelerek brifing almıştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, İsrail Başbakan Vekili Ehud Olmert ile yaptığı ziyaretin ardından ilişkilerdeki sıkıntı büyük oranda giderilmişti. 23 Şubat’ta yapılatn MGK’de de, iç güvenlik konularında güncellenen raporlar kurul üyelerine sunulurken PKK’nin Nevruz’da yapmayı planladığı eylemler gündeme alınmıştı. Toplantı’da İran’ın BM Güvenlik Kurulu’na gönderilmesi de görüşülmüştü. Yasa mağduru hekimin isyanı ? Baştarafı 1. Sayfada Şahin çiftinin ifadesi alındı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ‘‘Küre Operasyonu’’ soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit, ‘‘Alev Sauna’’nın sahibi müşteki Alev Banu Şahin ile kocası Doğan Şahin’in ifadelerini aldı. Soruşturma kapsamında tutuklanan ve çıkar amaçlı suç örgütünün lideri olduğu belirtilen Kasım Zengin’in, talebi üzerine hastaneye sevk edildiği öğrenildi. Zengin’in, yeniden ifade vermek istediği de kaydedildi. Mezun olduğu okula ziyaret ? İstanbul Haber Servisi Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Teodoros Kasimis, İstanbul’da bazı Rum okullarını ziyaret etti. Yunan Bakan Yardımcısı Kasimis’e ziyaretinde Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosu Aleksandros Aleksandris de eşlik etti. Kasimis ilk olarak, Fener Rum İlköğretim Okulu ve Lisesi’ne geldi. Aleksandris, kendisinin de bu okulda okuduğunu belirterek okul hakkında Kasimis’e bilgi verdi. Kasimis, daha sonra Özel Rum Zoğrafyon Lisesi’ni gezdi. söz konusu değil. Kurumla ilişkimiz, tüm özlük haklarımızla beraber kesiliyor. Çünkü biz, bilhassa ihtisas yapan hekimler olarak YÖK’ün sözleşmeli personeliyiz. Bu dönemde ne sağlık güvencemiz, ne sosyal güvencemiz, ne de maaşımız var. Danıştay genelgenin yürütmesini durdurduğu için bakanlık atama da yapamıyor. Mağduriyetim söz konusu. 33 yaşında bir kalp damar cerrahisi uzmanıyım. Hâlâ babam bakıyor bana.’’ Eşinin 7.5 aylık hamile olduğunu belirten Dr. Akbulut, ‘‘Sağlık güvencemiz yok. Sosyal güvencemiz yok. İki ay sonra doğum bekleniyor. Son döneme girdik.Yani her an doğum eylemi başlayabilir. Sağlık güvencemiz olmadığı için nerede, nasıl doğum yaptıraca ğız onu da bilmiyoruz. Böyle olunca yeşil karta müracaat etmeye karar verdim’’ diye konuştu. Mesleğine yönelik uluslararası düzeyde birçok belgesinin bulunduğunu, Almanca ve İngilizceyi anadili gibi bildiğini vurgulayan Dr. Akbulut, Almanya’da görev yaptığı Goethe Üniversitesi’nde hocasının kendisine ‘‘Burada kal.Alman vatandaşlığına geçersin’’ teklifinde bulunduğunu ancak kendisinin ülkesini tercih ettiğini söyledi. Gazetecilerin, yabancı hekimlerin Türkiye’de çalışmasına izin verilmesi tartışmaları hakkında ne düşündüğünü sorması üzerine Akbulut, ‘‘Bunca işsiz Türk hekimi varken ve bu kadar hekim mağdur durumdayken dışarıdan hekim getirtmek ne kadar doğrudur bilemiyorum” diye konuştu. Kanguru derisini kullanıyor Adidas’a dava SAN FRANCISCO (AA) ABD’nin Kaliforniya eyaletinde, Alman Adidas firması hakkında, kanguru derisi kullanarak ayakkabı ürettiği için dava açıldı. Davayı açan İngiliz hayvan haklarını koruma derneği Viva’nın açıklamasında, Adidas’ın kanguru ve koruma altındaki diğer hayvanların derilerini kullanarak ürettiği spor malzemelerini satmasının Kaliforniya yasalarına aykırı olduğu belirtildi. Adidas’ın çağa uyması ve sentetik malzeme kullanması gerektiğini ifade eden Viva yetkililerinden Lauren Ormelas , ‘‘Kangurular vahşi hayvanlardır, ayakkabı değillerdir’’ dedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle