14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MART 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye’nin her yerinde yaşanan aksaklıkların küçük bir kopyasını görmek mümkün 7 49 YILLIĞINA DEVREDİLECEK Tabela kirliliğine karşı mücadele ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Atatürkçü Düşünce Derneği Bornova Şubesi, Türkçenin yabancı kelimelerden arındırılması ve yaşanan tabela kirliliğinin önlenmesi amacıyla imza kampanyası başlattı. Türkçenin her alanda yabancı dillerin kuşatması altında olduğunu belirten dernek üyeleri, Bornova Metro çıkışında açtıkları stantta yurttaşlardan imza topluyor. 19 Mart’a dek sürecek kampanya kapsamında duyarlı yurttaşlardan topladıkları imzaları, tabela kirliliğini önlemeleri için Bornova ve İzmir büyükşehir belediyelerine ileteceklerini belirten ADD Şube Başkanı Levent Emre, ‘‘Türkçemiz sahipsiz değildir’’ dedi. Kadıköy Alanı ‘Miniatürk’ Gibi... YALÇIN PEKŞEN Kadıköy balonu AKP hükümeti sınırları da özelleştiriyor IŞIK KANSU Ü Karaisalı merkez ilçe oldu ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Karaisalı ilçesi Bakanlar Kurulu kararıyla merkez ilçe statüsüne alındı. Resmi Gazete’nin önceki günkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren kararla Karaisalı Belediyesi de Seyhan ve Yüreğir’den sonra 3. merkez ilçe olarak Adana Büyükşehir Belediyesi’ne bağlandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın doğum yeri olan Karaisalı’nın Büyükşehir’e bağlanması siyasi çevrelerce seçim yatırımı diye değerlendirildi. Temizlik eğitimi kampanyası ? DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır’da Sur Belediyesi’nce başlatılan ‘‘Temizlik Eğitimi Kampanyası’’ kapsamında 10 bin kadına temizlik malzemesi dağıtılmaya başlandı. Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, kampanya nedeniyle Mardinkapı semtindeki evleri ziyaret ederek, kadınlara içerisinde temizlik malzemelerinin bulunduğu poşetleri verdi. Demirbaş, amaçlarının bütün evlere girerek kente sahip çıkma ve temiz bir kent yaratabilme bilincini oluşturmak olduğunu belirtti. lkenin her yerinde görülen aksaklıkların küçük birer kopyasını Kadıköy alanında görmek mümkün... İşler bittiğinde Nazca düzlüğündeki şekilleri yaratan Peru yerlilerinin sırları da çözüme kavuşturulacak gibi görünüyor. Herkes İstiklal Caddesi’yle meşgul: ‘‘Ülkede taş mı kalmadı da Çin’den taş getirildi? Getirildiyse niye sökülüyor? Daha önce aklınız neredeydi? İnşaat sürerken Beyoğlu’na çıkıp bakmak kimsenin aklına gelmedi mi?’’ türü serzenişler sürüp gidiyor. Bunlar benim de aklıma geliyor ama olayların biraz yatışmasını, son kararların alınmasını bekliyorum. Bizde taş döşeme işi biraz tuhaftır; işin içinde başka işler olabilir, sonucun nereye varacağı önceden bilinemez. Şimdilik bilinen Kadıköy alanının son hali... Taşlar döşendi, bitti. Alanın son haline bakan sıradan biri, işlerin bittiğini değil, henüz başlamadığını sanabilir ama biz onlardan değiliz. Çok bitmiş (!) alan gördüğümüz için Kadıköy’de işlerin artık bittiğini anlayabiliyoruz. Ben hemen her gün içinden geçtiğim alanı bu yazıyı yazmadan önce alıcı gözüyle bir kez daha dolaştım, parlak fikirlere rastladım. Örneğin her yere olduğu gibi Kadıköy Alanı’na da yağmur yağar ve alan, bilindiği gibi, deniz kıyısındadır. Taşlara, denize doğru biraz meyil verilse sular kendiliğinden oraya akacak ve Allah korusun, alanda yıllardan beri sürüp giden su birikmesi sorunu çözülebilecektir. İşte bunun önlemi son düzenlemeler ile alınmış; her düzenlenişinde olduğu gibi eğim denize doğru değil, iç tarafa verilerek alanın ortasında yağmur sularından küçük göller oluşturulması ıskalanmamış. hastanenin elektrik sorunları çözülüyor. İnşallah bu durum, alanda gidipgelen insanların elektriğe kapılarak başka sorunlar yaşamalarına yol açmaz... Ve neden sadece göz? Neden her türlü sağlık sorunumuz Kadıköy Alanı’nın ortasında çözülmüyor, orası da bir başka bilinmeyen... Otomobiller alana girmesin diye epey önlem alınmış. Her yanda ‘‘park yapılmaz’’ levhaları, araçların geçmesini engellemek için demir veya betondan babalar, alüminyum veya tahtadan çitler, hatta araç girişini önlemek için tam giriş noktasına dikilmiş bir belediye zabıtası kamyoneti ile çekici araçlar ve trafik polisi arabaları park etmiş araçlarla birlikte alanda yerlerini almış bulunuyorlar. 178 bin kilometrekarelik toprağı 49 yıllığına devredecek. TSK, 2 yıl içinde 35 milyon dolarlık ek kaynak tahsisi ile mayınları temizleyebileceğini bildirdi. Maliye Bakanlığı, ‘‘kaynak bulunamadığı’’ gerekçesiyle yapişlet devret yöntemini uygun buldu. ANKARA Maliye Bakanlığı, Türkiye’nin Güneydoğu sınırını mayından temizleyen şirketlere, 178 bin kilometrekarelik toprağı 49 yıllığına devredecek. Türk Silahlı Kuvvetleri, 2 yıl içinde 35 milyon dolarlık bir ek kaynak tahsisi ile mayınları temizleyebileceğini bildirmesine karşın Maliye Bakanlığı ‘‘kaynak bulunamadığı’’ gerekçesiyle yapişlet devret yöntemini uygun buldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a ‘‘İki Kıbrıs büyüklüğündeki bir vatan toprağını yarım yüzyıllığına yabancılara kapattırıyorsunuz. Bir insan kendi ülkesine bu kadar kötülük yapar mı? Siz bu memleketin evladı değil misiniz?’’ sorusunu yöneltti. 2003’te imzalanan antipersonel mayınlarının temizlenmesine ilişkin uluslararası sözleşme uyarınca; Mardin, Şırnak, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay illeri sınırları içinde kalan, Suriye ile Irak’a komşu olan 510 kilometre uzunluğunda ? Maliye Bakanlı ve 178 bin kilometrekağı, Güneydoğu sını re yüzölçümüne sahip rını mayından te sınırın mayından temizmizleyen şirketlere lenip tarıma açılması öngörüldü. TSK’YE ONAY YOK NAZCA’NIN SIRRI Kadıköy İskelesi’nin önünde işçiler harıl harıl çalışıyorlar. Ne yapmaya çalıştıklarını çıkarmak bizim gibi fani kulların harcı değil. Gri parke taşlarının arasında kırmızı tuğladan şekiller oluşturmaya çalışıyorlar. Fakat bu şekiller yakından bakınca bir şeye benzemedikleri gibi, uzaktan bakınca da bir şey benzemiyorlar. Belki gökyüzünden bakılırsa bir şeye benzeyecekler. Bilindiği gibi böyle bir durum bir de Peru’daki ünlü Nazca düzlüğünde var... Ve Nazca’da ancak gökyüzünden bakılınca görülebilen şekillerin, henüz uçakların icat edilmediği dönemlerde nasıl çizilebildiği hâlâ çözülememiş bir sır. Sanırım Büyükşehir Belediyesi işçilerinin yaptıkları şekiller, gökyüzünden bakınca bir anlam ifade ederse, Peru’nun eski halkı olan İnka yerlilerinin sırları da çözülebilecek. Hiç olumlu bir durum yok mu derseniz, elbette var. Alanın son hali, eski durumuna kıyasla çok güzel sayılır... Siz bir de düzenlenmeden önceki halini görecektiniz... Kadıköy İskelesi’nin önünde işçiler harıl harıl çalışıyorlar. Ne yapmaya çalıştıklarını çıkarmak bizim gibi fani kulların harcı değil. Gri parke taşlarının arasında kırmızı tuğladan şekiller oluşturmaya çalışıyorlar. Fakat bu şekiller yakından bakınca bir şeye benzemedikleri gibi, uzaktan bakınca da bir şeye benzemiyorlar. Belki gökyüzünden bakılırsa bir şeye benzeyecekler. Sular idaresi mi? Biraz ilerde suların ortasında bir bina göreceksiniz. İşte orası... Dediğim gibi, sonradan bu durum düzeltildi. Alanda bir tramvay, bir de balon eksikti ama onlar daha önce yerleştirilerek eksiklikleri giderilmişti. Tramvayla alanın halini karadan izleyebiliyordunuz. Eğer yenilen herzeleri havadan da görmek istiyorsanız balon emrinize hazırdı. Arada sırada bağlantıların kopma tehlikesi yaşansa da, o kadar kusur neyimizde yoktu ki... SORUNLARINA SAĞLIK ÇÖZÜM İDARESİ SULAR SULAR İÇİNDE Üreme sağlığına 12.9 Avro ? ANKARA (AA) Avrupa Komisyonu delegasyonu, AB tarafından finanse edilen Üreme Sağlığı Programı kapsamındaki 12.9 milyon Avro tutarındaki 58 projeyi belirledi. Avrupa Birliği Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu’ndan yapılan açıklamada, delegasyonun, AB’nin finanse edilen Türkiye’de üreme sağlığı alanındaki 58 projeyi belirlediği bildirildi. Açıklamaya göre, Türk sivil toplum kuruluşları tarafından hayata geçirilecek projeler, en fazla 12 ay sürecek. Projeler güvenli annelik, aile planlaması, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, servikal kanser ve meme kanserinin erken teşhisi, üreme hakları ve bu süreçte erkeklerin katılımı gibi çeşitli alanlarda yürütülecek. Bu alanların yanı sıra toplumsal cinsiyet, kadın okuryazarlığı gibi ailenin üreme sağlığı üzerinde doğrudan etkili olan konular da projeler kapsamında ele alınacak. Daha güzeli vardı ama düzeltildi. Alanın bir ucuna yeni İSKİ (Sular İdaresi) binası oturtulmuş ve bu bölgeye su gideri bile konulmayarak tam bir göl haline getirilmişti. Böylece Sular İdaresi her yağmurda sular altında kalıyordu. Bu durumun yararı da yok değildi. Yeni İSKİ binasının yerini bilmeyenlere tarif ederken işe yarıyordu: CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in verdiği bilgiye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri, bu mayınları temizleyebilecek yeteneğe, yetişmiş uzman kadrolara, istihkam birliklerine sahip olduğunu belirterek daha modern teçhizat için 35 milyon dolarlık bir tahsisat ayrıldığı takdirde 2 yıl içinde sınır boyundaki mayınların temizlenebileceğini hükümete bildirdi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün yakın geçmişte ‘‘Kara Kuvvetleri’nin bu mayınları kaldırması meselesi araştırılıyor. Üç şirketin imal ettiği üç ayrı makineden 16 tane alınması öngörülüyor. Bunların 13’ünün alınması için ihaleye çıkılmıştır’’ diyerek mayın temizlenme işinin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılmasını ileri bir aşamaya götürdüğünü kaydeden Öymen, sonra hükümetteki havanın birdenbire değiştiğini dile getirdi. Öymen, Gönül’ün ‘‘Şehit verebiliriz. İhaleye açmaya çalıştık ama bizden milyarlarca dolar istediler. Böyle bir ihaleyi yapacak teknik bilgimiz de yoktu’’ gibi bahaneler ileri sürerek konuyu Maliye Bakanlığı’na aktardığını anlattı. Öymen, İngiliz, Alman, Amerikan, İsrail ve İsveç şirketlerinin ihaleyle yakından ilgilendiğine değindi ve şöyle konuştu: ‘‘İki Kıbrıs büyüklüğündeki bir vatan toprağını yarım yüzyıllığına yabancılara kapattırıyorsunuz. Bir insan kendi ülkesine bu kadar kötülük yapar mı? Siz bu memleketin evladı değil misiniz?’’ THY’NİN KAZAN UÇUŞU Alan düzenlendikten sonra Kudret Göz Hastanesi’nin çadırdan bozma seyyar aracı geldi, Atatürk heykelinin tam karşısındaki yerini aldı. Vatandaş burada göz sorunlarını parasız olarak çözüyor. Yerlerde uzanan çıplak elektrik kabloları ile seyyar Vekillerin VIP protestosu ÖZCAN YAŞAR Suya hasret havuz adıköy Meydan Karakolu’nun yanında güzel denilemese bile iyikötü bir yeşil alan vardı. İçinde yanlış budama sonucu nonfigüratif heykellere dönüşmüş birkaç ağaç, biraz çimen, üçbeş kurumuş çiçek, çocuklar için yapılmış ama daha çok kedilerin işine yarayan bir kum havuzu, kırıkdökük oturma bankları ve kaçak bir çay bahçesi bulunuyordu. Parkın bu hali ilgililerin ilgisini kısa sürede çekti ve orası da yeniden düzenlendi. Şimdi sadece taş döşeli bir mezbelelik ve polis barikatları için koruma alanı oldu. Ayrıca içinden bir de yol geçirildi. Tam ortasında da bir havuz var ki, içinde su yok ve tahminlere göre hiç K (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) olmayacak. Nereden mi biliyorum? Önceden de burada bir havuz vardı ve hemen hemen hiç su yüzü görmemişti. (Yağmur suları dışında) Zaten şu anda alanda iki havuz daha var ve içinde sudan başka her şey var. Öyleyse bu havuzlar niye yapılıyor? Mutlaka birilerine faydası dokunuyordur, onun için. Taş döşemesi bitti, sayılır. Fakat ‘‘nazar değmesin’’ diye bir kısmı kırık bırakıldı. Ayrıca taşlardan arta kalan molozlar, eski zeminden kalma beton parçaları, toprak ve kum yığınları ile inşaat şirketine ait tabelalar iskelelere doğru koşan vatandaşlar için hâlâ doğal bir engelli koşu parkuru sağlamaya devam ediyor. KAZAN/TATARİSTAN Türk Hava Yolları’nın (THY) yeni hat açılışı için gittikleri Tataristan’ın başkenti Kazan’dan dönüşlerinde, havalimanında VIP salonuna alınmayan ve bir süre ısıtma ve aydınlatmadan yoksun bir bölümde bekletilen TBMM’den 18 milletvekili, kendilerine gösterilen uygulamayı protesto etti Türkiye’ye dönüş için geldikleri Kazan Havalimanı’nda, Türkiye Büyükelçiliği ve Tataristan yetkililerinden kimseyi göremeyen Türk milletvekili grubu terminalde yalnız kaldı. Bir süre terminal dışında kalan milletvekilleri, daha sonra ısı ve ışıktan yoksun bir bölüme alındılar. Yaklaşık bir saat kadar burada bekletilen milletvekilleri, sorunlarını aktaracak bir yetkili bulamayınca şaşkına döndü. Kendilerine gösterilen uygulamanın misafirperverliğe ve TürkTatar dostluğuna yakışmadığını dile getiren milletvekilleri, durumu alkışlarla protesto ettiler. Milletvekilleri, Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Kurtuluş Taşkent’i de uğurlama sırasında kendilerini yalnız bıraktığı için eleştirdiler. DİL BİLMEYEN THY MÜDÜRÜ Öte yandan THY’nin Kazan için atadığı müdürün Rusça ve İngilizce bilmemesi dikkat çekti. Kazan’daki görevine 2 ay önce başladığı bildirilen THY müdürünün havacılık konusunda yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadığı ve ‘‘siyasi’’ atamayla geldiği öğrenildi. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle