Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ŞUBAT 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri, servet beyanı yapan kişinin malvarlığının birilerinin üzerinde bulunmaması gerektiğini söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Baykal’ın gizli kasa şüphesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve partili kurmaylar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın malvarlığı açıklamalarını inandırıcı bulmadı. Baykal, servet beyanı yapan kişinin ‘‘gizli kasası olmaması, malvarlığının birilerinin üzerinde bulunmaması’’ gerektiğini belirterek ‘‘Eğer helal kazançsa helal olsun, ama helal kazanç değilse haram zıkkım olsun’’ dedi. CHP lideri Baykal, partisinin grup toplantısında Erdoğan’ın malvarlığını açıklamasına ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Türkiye’nin temiz siyasete kavuşturulmasına gereksinimi olduğunu belirten Baykal, Anımsama... 3 Mayıs 1978... Dönemin CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı, TBMM Genel Kurulu’nda ‘‘görev yapan savcı ve yargıçlara’’ yapılan saldırılarla ilgili olarak söz isteyip kürsüye geldi... Mustafa Gazalcı, hükümetin kanlı olayların ciddiyetle üzerine gittiğini vurguladıktan sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘‘Olayların kaynağına inildikçe, kişiler yakalanıp adalete teslim edildikçe, kimi çevreler paniğe kapılmıştır. Daha tehlikesi, bu çevreler görevlerini namusluca yapan adliye mensuplarına saldırmaya başlamışlardır. Akılları sıra anayasanın üç temel öğesinden olan yargı gücü yerine kendi güçlerini koymak istemişlerdir. İşte bunlara bir örnek: 21 Nisan 1978 Cuma günü Kahramanmaraş’ta oğlu tutuklandı diye bir MHP milletvekili adliyede olay çıkarmış, savcı Kazım Demirtaş’a saldırmış, savcı Celal Nuri Mimaroğlu’na hakaret etmiştir. Malatya’da görev yapan bir savcı yaralanmış, Ankara savcı yardımcılarının evleri yakılmak istenmiştir. Server Tanilli’nin kitabı mahkemece aklandı diye, bir gün sonra feci biçimde vurulmuştur. Çok iyi anımsayacaksınız Ankara savcı yardımcılarından Doğan Öz (24 Mart 1978) hunharca öldürülmüştür. Doğan Öz olayına ışık tutabilmek için, cinayetle ilgili düşüncelerimi anlatmak istiyorum. Yurdumuzda süregelen siyasal cinayetler, toplu öldürmeler sıradan olaylar değildir. Olaylar bilinçlidir. Ülkemizde demokrasiyi yıkıp faşizmi getirmek isteyen örgütlü güçler tarafından planlanmaktadır. Doğan Öz’ün öldürülmesi, Server Tanilli’nin kurşunlanıp felçli bırakılması rastlantı olamaz. Toplumda sindirme ve korku yaratılmak istenmektedir.’’ ??? Afyon Milletvekili Mehmet Özutku, laf atıyor CHP’li Gazalcı’ya: ‘‘1 Mayıs’ta olduğu gibi...’’ Gazalcı devam ediyor: ‘‘Suç işleyen kuklaları yakalayıp, perde arkasındaki güçlerin, emir veren örgütlü güçlerin üstüne gitmemek yanlış olur. Suçlularla birlikte bu örgütler ortaya çıkarılmalıki çıkarılıyordağıtılmalı. Değerli üyeler savcı Doğan Öz, bilim adamı Server Tanilli kendi alanlarında faşizme karşı yılmadan savaş veren, ezilen halkın mutluluğunu isteyen insanlardı. Doğan Öz, 1968 yılında Konya’da gericifaşist akımlara öncülük eden birlik hakkında soruşturma açmış, derneği kapatmış, yöneticilerini tutuklamıştır. Egemen sınıfların tüyler ürpertici biçimde öldürdükleri edebiyatçı Sabahattin Ali dosyasını incelemiş, usulsüzlükleri ortaya çıkarmıştır.’’ TBMM Genel Kurulu’nda ortalık karışıyor tam bu sırada... İhsan Ataöv, Gazalcı’ya ‘‘Sabahattin Ali’’ adını duyunca ‘‘hayvan’’ diye bağırırken Afyon Milletvekili Mehmet Özutku, ‘‘Burada komünizm propagandası yapılıyor’’ diye bağırıyor... Mustafa Gazalcı konuşmak istiyor... Adalet Partisi milletvekilleri sıra kapaklarına vurmaya başlarken, Mehmet Özutku yine ayağa fırlıyor: ‘‘Sabahattin Ali’nin piçi...’’ Mustafa Gazalcı: ‘‘Ben ‘Sabahattin Ali’nin piçi’ diyen üyeye sesleniyorum: ‘Ben Sabahattin Ali’nin sanatıyla, sanatçılığıyla övünüyorum’.’’ ??? Mustafa Gazalcı kürsüden inmiyor... Diyor ki: ‘‘Doğan Öz, 19 Ocak 1978 günü Ankara Akşam Ticaret Lisesi öğrencisi Levent Özyörük’ün katilini bulmak için Site yurdunu aratmış ve katili yakalatmıştır. MHP Grup Başkanvekili İhsan Kabadayı ise, 25 Ocak 1978 günü Site öğrenci yurduna yapılan polis baskınını ve Doğan Öz’ü ağır bir dille eleştirmiştir.’’ Son olarak kürsüye AP İzmir Milletvekili ve eski Milli Eğitim Bakanı Ali Naili Erdem çıkmıştır... Erdem: ‘‘1923’ten bu yana ilk defa içimizden bir arkadaş Sabahattin Ali’yi övdü. Cumhuriyet düşmanı olan bir insanın övgüsü bu kürsüden ilk kez yapılıyor. Zabıtları tetkik ediniz Sayın Başkan. Sonra da gerekeni yapınız.’’ 28 yıl sonra niye yazdım bunları?.. Unutkan bir toplumuz. Ben de unutmuştum. Mustafa Gazalcı anımsattı, ben de yazdım... Cumhurbaşkanlığı ‘Sinei millet’ mesajı Haber Merkezi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı olmasını önlemek için ‘‘zamanı geldiğinde’’ sinei millet kararı alabileceklerini söyledi. NTV’de yayımlanan bir programa katılan Baykal, ‘‘Böyle bir zihniyet Cumhurbaşkanlığı’na gelirse Anayasa Mahkemesi’ni, YÖK’ü, rektörleri, dekanları değiştirir. Başbakanlık Müsteşarı’nın zihniyetine göre değiştirir. Hâ kimler Savcılar Yüksek Kurulu’nu değiştirir’’ dedi. Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı ‘‘sürecini engelleyecek en küçük şansları değerlendirmekten kaçınmayacaklarını’’ ifade eden Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar Erdoğan’ın ‘‘neden seçilmemesi gerektiğini’’ anlatacaklarını söyledi. Baykal, ‘‘Şu aşamadaki düşüncemiz, böyle bir olayın Türkiye’yi çok karıştıracağı, çok gereksiz sıkıntılara sokacağını anlatmaktır’’ diye konuştu. ması için servet beyanı yapanın bir gizli kasası olmaması, malvarlığının birilerinin üzerinde olmaması, yaşam tarzı ile o beyanın birbirini desteklemesi lazım. Servet beyanı yapanın, ‘Ben çocuklarımı falan okutuyorum, bunun temel koşulunun dokunulmazlıkların kaldırılması olduğunu söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın servet beyanını ‘‘haftalarca geciktirmesinin’’ temiz siyaset anlayışına zarar verdiğini belirten Bay kal, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Servet beyanı, bu yolsuzlukların ortaya çıkmasının sadece biçimsel, mütevazı bir unsurudur. Bir servet beyanının önem kazanması için önce doğru olması lazım. Servet beyanının doğru ol bir kısmını o karşılıyor’ veya ‘Oturduğum evin kirasını birileri veriyor, alıyor’. Yani senin çerçeven nedir? Senin harcama sınırın ne? Sen kimin parasını harcıyorsun?. Sen hem kendi hem arkadaşlarının parasını harcadığın zaman o beyannamenin bir anlamı olur mu? Servet beyannamen üzerine savcı dava açmış, sonra sen iktidar oldun diye o karar Yargıtay’a götürülmemiş. O konuda sağlıklı bir yargı süreci işlememiş. Siyaset adamı kamuoyuna hesabını verebilmeli. Az veya çok olmasıyla meşgul değiliz. Ama helal kazanç olsun. Helal kazançsa helal olsun, ama helal değilse haram zıkkım olsun.’’ SAMSUN OMÜ Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Erdoğan’a ağır eleştiriler yöneltti. Yaşam tarzı ile beyanın birbirini desteklemesi gerektiğini vurgulayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Servet beyannamen üzerine savcı dava açmış, sonra sen iktidar oldun diye kararYargıtay’a götürülmemiş. Siyaset adamı kamuoyuna hesabını verebilmeli” dedi. (Fotoğraf: AA) CHP’den rapora şerh ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ndeki kadrolaşma ve yolsuzluk iddialarını araştıran TBMM Araştırma Komisyonu’nun raporuna muhalefet şerhi koyan CHP’li üyeler, AKP’lileri ‘‘yargıç gibi davranmakla’’ suçladı. Komisyonun CHP’li üyeleri tarafından hazırlanan muhalefet şerhinde, OMÜ’nün raporda yöneltilen karalama ve suçlamaları hak etmediği ifade edildi. Muhalefet şerhinde şu görüşlere yer verildi: Hükümet ile YÖK arasında süregelen sürtüşmede bir hesaplaşma aracı olarak OMÜ ve yönetimi kullanılmak istenmektedir. Komisyon, hükümetin üniversitelere gözdağı verme amacı doğrultusunda objektiflikten uzak, önyargılı ve taraflı bir rapor hazırlamıştır. Söz konusu iddialar, OMÜ yönetimini yıpratmak ve baskı altında tutmak amacıyla birtakım kişilerin gündeme getirdiği dedikodulardan ibarettir. Komisyon Başkanı, OMÜ yöneticileri başta olmak üzere tüm öğretim elemanlarından özür dilemelidir. Mumcu yasal düzenleme istedi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, malvarlığı konusunda şeffaflığı ilke haline getiren yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. “Mumcu, ‘‘Hiç kimse, özellikle hükümet, bana göre inandırıcılığı şüpheli mal bildirimleriyle bu sorumluluğundan kurtulamaz’’ dedi. Demirel, halkın yüzde 60’ının parlamentoda temsil edilmediğini söyledi Unakıtanlar’a denetim yok ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Milletvekili Züheyir Amber’in önergesini yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın çocuklarına ait olan Telemobil Bilgi İletişim Merkezleri Sanayi ve Ticaret AŞ’nin 285.93 YTL prim borcu bulunduğunu bildirdi. Başesgioğlu, şirketlerin denetlenmemesini ise ‘‘Denetim yapılan risk gruplarına girmemesi ve işyerleri hakkında herhangi bir ihbar veya şikâyet olmaması nedenleriyle denetimleri yapılmamıştır’’ görüşüyle açıkladı. ‘Türkiye iyi yönetilmiyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, halkın yüzde 60’ının Meclis’te temsil edilmediğini belirterek, ‘‘Türkiye’nin meselesi ekonomik değil, siyasidir ve yönetim meselesidir. Halkın rızasına dayanmayan hiçbir yönetim meşru değildir’’ dedi. Demirel, dün Büyük Anadolu Vakfı tarafından düzenlenen toplantıda ‘‘2006 Yılında Türkiye ve Dünya’’ konulu bir konuşma yaptı. AB’nin Türkiye’ye üyelik sırası gelince ‘‘olmaz’’ demesini tasavvur edemediğini belirten Demirel, ‘‘Ama bizim için en önemli mesele Türkiye’nin bütünlüğüdür. Tek millet, tek devlet, tek bayrak olarak yoluna devam etmesidir. AB, bu beraberliği incitici şartlar ortaya koymaya kalkarsa Türkiye tabii ki kabul etmeyecektir’’ dedi. Türkiye’nin bugün, iğne iplik satın alırken, gemi, uçak yapar hale gelmesi sayesinde AB ile masaya oturabildiğini dile getiren Demirel, şunları söyledi: ‘‘Bu son 2.5 yıl içinde olmadı. Bu yolun alınması 59 hükümetin gayretleri sayesinde olmuştur. Herkesin katkısı burada birikmiştir. Birikim milletindir. Bunu biraz kabul etseler, rahatlık olur diye düşünüyorum.’’ Türkiye’nin iyi yönetilmediğini de kaydeden Demirel, ‘‘Türkiye’nin meselesinin ekonomik değil, siyasi ve yönetim meselesi’’ olduğunu belirtti. Demirel, şunları kaydetti: ‘‘Bir parlamento düşününüz ki halkın yüzde 60’ının temsilcisi parlamentonun dışındadır. O zaman parlamentonun dışında ne oluyor diye telaşlanmaya gerek yok. Halkın temsilinin yüzde 60’ını parlamento dışında bırakırsan, muhalefeti Meclis kürsüsünden, kahvelere, meydanlara, salonlara kaydırmış olursun. Türkiye iyi yönetilmeye layıktır.’’ CHP lideri Deniz Baykal, İran, İsrail ve ABD büyükelçileri ile ayrı ayrı bir araya geldi Yüce Divan bugün ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanları Cumhur Ersümer ile Zeki Çakan’ın Yüce Divan’da yargılandıkları davanın bugünkü oturumunda, 6 tanık dinlenilecek. Son duruşmada, Rahmi Koçoğlu, Rahim Özkaymak ile ihalelere katılan firma yetkililerinden oluşan 4 kişinin daha tanık olarak dinlenilmesine karar verilmişti. Dikkat çeken görüşmeler IŞIK KANSU ANKARA CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, geçen günlerde İran Büyükelçisi Firuz Devletabadi, İsrail Büyükelçisi Pinhas Avivi ve son olarak ABD Büyükelçisi Ross Wilson ile bir araya geldi. CHP genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Cumhuriyet’in görüşmelere ilişkin sorusunu yanıtlarken ‘‘Şunu görüyoruz ki diğer ülkelerin hükümetleri, büyükelçileri bizim dış politika konusundaki düşüncelerimizle giderek daha çok ilgileniyorlar. Herhalde Türkiye’de, Tür kiye’nin bütün geleceğinin AKP’nin eline teslim edilmeyeceğini görüyorlar, farkındalar’’ diye konuştu. CHP’nin çeşitli dış politika konularındaki teşhislerinin doğruluğunun zaman içinde kanıtlandığını kaydeden Öymen, ‘‘CHP muhalefet yapmak için konuşmuyor, Türkiye’nin gerçeklerini yansıtıyor, bunu görüyorlar. Bizim ile görüşürken çok saygılı bir tavır içinde olduklarını görüyoruz’’ dedi. Yabancı basının da son günlerde CHP ile yakından ilgilendiğine değinen Öymen, ‘‘Hükümetin elinde birçok bilgi olması lazım, ama hükümet üyeleri bu konuları yeterince inceliyorlar mı, derslerine çalıyorlar mı, bundan emin değiliz’’ dedi. Öymen, ‘Baykal, büyükelçilere ne gibi mesajlar iletti’’ sorusuna da şu karşılığı verdi: ‘‘İlettiğimiz mesaj çok açıktır. Türkiye, bölgede çok büyük, önemli bir devlettir. Türkiye’nin politikasına itibar etmek lazım. Biz, barış politikası izliyoruz. Ama Türkiye’nin çıkarlarını koruyoruz. Başta Kuzey Irak’taki PKK’liler olmak üzere Türkiye’ye yönelik tehdit unsurlarının bertaraf edilmesini isteriz. Laiklik olmadan demokrasi getirmek isterseniz çok yanlış bir iş olur. Bunu an latıyoruz.’’ Öymen, ‘‘Hemen hemen aynı mesajlar mı verildi büyükelçilere’’ sorusunu şöyle yanıtladı: ‘‘Yani tabii, konuşulan konulara göre durum değerlendirmesi yaptık. Böyle sadece Türkiye’nin taviz vermesiyle Kıbrıs meselesi çözülemez. AB ile ilişkilerde de aynı şekilde Türkiye’ye çifte standart uygulanmasına razı değiliz. Bunları çok sağlam delillere dayanarak söylüyoruz.’’ Öymen, ‘‘ABD Büyükelçisi’nin, CHP’nin son yıllarda izlediği tutum konusunda herhangi bir sitemi oldu mu?’’ sorusuna da ‘‘Hiçbir konuda bir sitem yok’’ karşılığını verdi. DİNÇER: TÜRKİYE’NİN KOŞULLARINDAN UZAK MALİYE BAKANLIĞI’NIN HAZIRLADIĞI PAKET hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Telefon Dinleme Merkezi’ne 6 ay ? ANKARA (ANKA) Telekomünikasyon Kurulu bünyesinde kurulacak ve istihbarat teşkilatlarının telefonları tek merkezden dinlemesini öngören merkezin kuruluşu için altı ay daha süre verildi. Yasaya göre, bu merkez kuruluncaya kadar iletişimin dinlenmesi, tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına dair karar veya yazılı emirler, telekomünikasyon hizmeti veren kurum ve kuruluşlar tarafından derhal yerine getirilecek. ‘MEB’in hazırladığı yeni müfredat piyasacı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, yeni ilköğretim müfredatının piyasacı eğitim politikalarının ürünü olduğunu ve Türkiye’nin koşullarını yansıtmadığını söyledi. Dinçer, 45 ilden gelen müfettiş, öğretmen, veli ve öğrencilere ait görüş, öneri ve eleştirileri değerlendirerek hazırladıkları ‘‘Yeni İlköğretim Müfredatının 1. Yarıyıl Uygulama Sonuçları’’ başlıklı raporu açıkladı. Dinçer, ‘‘Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı yeni müfredat programı, piyasacı eğitim politikalarının bir ürünü olduğundan, Türkiye koşullarını yansıtmamaktadır’’ dedi. Dinçer, rapordan başlıca şu sonuçların çıktığını dile getirdi: ‘‘Avrupa ve ABD’de okutulan ders konularından neredeyse bire bir kopya edilmiş ve Türkiye’nin özgün koşullarına göre hazırlanmamıştır. Yeni program Türkiye’nin sosyoekonomik gerçekleriyle örtüşmemektedir; ülkenin her köşesinde aynı koşulların geçerli olduğu varsayımına dayandırılmıştır. Müfredatının birleştirilmiş sınıflarda uygulanmasında ciddi sorunlar yaşanmıştır. Araç gereç bulmada zorluklar yaşanmaktadır. Yeni müfredat öğretmenlerin iş yükünü de arttırmıştır. ’’ Dinçer, sorunların çözümü için şu önerileri getirdi: ‘‘Piyasasının istekleri değil, toplumun gereksinimleri dikkate alınmalıdır. Programın çocuğun doğasına uygun olarak uygulanması önemlidir.’’ ‘Ek ders’ zam değil yeni sorunlar getiriyor FIRAT KOZOK ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlere yönelik yeni ek ders uygulaması, yeni sorunları da beraberinde getirecek. Yeni uygulamaya göre, kendi alanındaki normal ders saatini dolduramayan öğretmen, diğer derslere girerek ek ders ücreti alamayacak. Dolayısıyla ek ücret alamayan öğretmen de diğer derslere girmeyecek. Böylece öğretmen sıkıntısı da artacak. Önümüzdeki haftalarda Bakanlar Kurulu’na sunulması beklenen memura ek zam paketiyle, öğretmenlerin ek ders ücretlerinin 3.6 YTL ’den 5 YTL ’ye çıkarılması öngörülüyor. Ancak, bütçedeki maliyet artışı ek ders ücreti veril mesine yönelik ölçütlerde yapılan ‘‘düzenlemelerle’’ sınırlandırılacak. Buna göre, mevcut sistemde alanlarına göre, haftada maaş karşılığı 15, 18 saat ders veren öğretmenler, bu ders saatlerini dolduramazlarsa, başka derslere girerek, ek ders ücreti alıyorlardı. Yeni sistemle birlikte bu yol kapatılacak. Yeni uygulama, haftada 15 saat de ek derse giren sınıf öğretmenleri ve atölye ders saatleri fazla olan meslek lisesi öğretmenleri için kârlı olsa da, branş öğretmenleri bu durumdan yararlanamayacak. Çünkü, bünyesinde birden fazla aynı alanda öğretmen bulunduran okullarda öğretmenler kendi alanlarıyla ilgili yükümlü oldukları saati dolduramıyor. CUMHURİYET 05 K