Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2006 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Soru işaretlerinin aydınlatılmadığı malvarlığı açıklamasına göre iki arsası 5 yıldır hiç değer kazanmadı GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Erdoğan’dan eksik açıklama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uzun süredir açıklamaktan kaçındığı malvarlığını dün Başbakanlık Basın Merkezi’nin internet sitesinde yayımladı. Erdoğan’ın yaklaşık 1 milyon 670 bin YTL’lik malvarlığı olduğu duyuruldu. Buna karşın, yapılan açıklamaya göre, Erdoğan’ın iki arsası, 5 yıldır ‘‘hiç değer kazanmadı’’, Başbakan’ın, emekli ikramiyesi, emekli maaşı ve milletvekili maaşlarından bugüne kadar yalnızca 161 bin YTL malvarlığı edinmesi de dikkat çekti. Malvarlığı tartışmaları başladığı günden bu yana ‘‘gizlilik’’ gerekçesine sığınarak kendi malvarlığını açıklamayan ve muhalefete saldıran Başbakan Başbakan Erdoğan, sonunda ayrıntı içermeyen bir açıklama yaptı. Başbakanlık Basın Merkezi’nin internet si ‘Cuk Oturdu’ Pazartesi günü, ‘‘karikatür krizinin’’ transatlantik ittifakını onarma ve güçlendirme yönünde çabalarını yoğunlaştırmaya başlayan ABD’nin ekmeğine yağ sürdüğünü savunmuştum. Hafta sonu, ABDAvrupa ilişkileri açısından yılın en önemli güvenlik zirvesi Münih Konferansı’nda yapılan konuşmalar, katılanların izlenimleri, onarım sürecinin hızla ilerlediğini, dünyanın geri kalanına karşı ortak bir transatlantik tavrının şekillenmeye başladığını gösteriyordu. ? İnternet sitesinde yayımlanan kısa açıklamada, birçok soru işareti aydınlatılamadı. Açıklamada, kamuoyunca asıl merak edilen, Erdoğan’ın malvarlığının yıllara göre değişimine ilişkin hiçbir bilgi verilmedi. Yaklaşık 1 milyon 670 bin YTL ’lik malvarlığı olduğu duyurulan Erdoğan’ın emekli ikramiyesi, emekli maaşı ve milletvekili maaşlarından bugüne kadar yalnızca 161 bin YTL malvarlığı edinmesi de dikkat çekti. tesinde Erdoğan’ın malvarlığına ilişkin şu bilgiler verildi: Taşınmaz mal bilgileri: ArnavutköyBolluca köyü 376 metrekare arsa (40 bin YTL), GüneysuDumankaya köyü 2 bin metrekare (10 bin YTL). Banka ve menkul değerler: Banka hesaplarında 1.361.290 YTL (Şirket hisselerinin satış geliri, emekli ikramiyesi, emekli maaşı ve milletvekili maaşlarının toplamı) nezdinde 120 bin ABD Doları. Eşine ait taşınır mallar: 2006 model Volkswagen Passat araba, muhtelif takılar (35 bin 640 YTL). İnternet sitesinden yayımlanan kısa açıklamada, birçok soru işareti aydınlatılamadı. Açıklamada, kamuoyunca asıl merak edilen, Erdoğan’ın malvarlığının yıllara göre değişimine ilişkin hiçbir bilgi verilmedi. Ancak, Erdoğan’ın 15 Nisan 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminin başında verdiği mal bildirimine göre, malvarlığı nın 11 yılda 5 bin 110 YTL’den (141 bin 160 dolar), 1 milyon 670 bin YTL’ye (ortalama otomobil fiyatı ile) (1 milyon 260 bin dolar) çıktığı anlaşıldı. Böylece Erdoğan’ın malvarlığı son 11 yılda yaklaşık 9 kat arttı. Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminin başında verdiği mal bildirimi şöyleydi: İstanbul Bolluca köyü 376 metrekare arsa (100 YTL), Rize Güneysu 2 bin metrekare tarla (500 YTL), Beyoğlu Kulaksız’da 65 metrekare daire (200 YTL), Maltepe’de 110 metrekare daire (500 YTL), 100 bin Alman Markı (2 bin 100 YTL), 50 bin ABD Doları (1600 YTL), Burak Gıda Ltd. Şti. yüzde 10 hissesi (10 YTL), eşi Emine Erdoğan’a ait 10 bilezik (50 YTL), 10 beşibirlik (50 YTL). Toplam: 5 bin 110 YTL (141 bin 160 dolar) İnternet sitesindeki bilgilere göre Erdoğan’ın malvarlığında ilginç unsurlar da göze çarpıyor. Buna göre, sitede toplam değeri 60 bin YTL olarak belirtilen, Erdoğan’ın ArnavutköyBolluca köyündeki 376 metrekare arsası ile, GüneysuDumankaya’daki 2 bin metrekare arsası 2001’den bu yana ‘‘hiç değer kazanmamış’’. Erdoğan’ın malvarlığına ilişkin çeşitli dönemlerde verdiği bilgiler ile karşılaştırıldığında 1994’teki toplam değeri 600 YTL olan iki arsanın değeri 1995’te 1200 YTL ’ye, 1997’de 1850 YTL ’ye, 1998’de ise 4 bin 500 YTL’ye çıktı. 2001 yılında değeri 50 bin YTL’ye fırlayan arsaların değer artışı, bu tarihten sonra durdu. Erdoğan’ın son verdiği bilgiye göre iki arsanın değeri hâlâ 50 bin YTL. İkimiz bir fidanın... Münih toplantısı transatlantik ittifakının en önemli siyasi tartışma platformlarından biri (katılımcıların, konuşma metinleri için: http://securityconference.de). Reuters’ın aktardığına göre, bu yıl hava, önceki yıllardan çok farklıydı. Irak savaşı öncesinde ve sonrasında Münih toplantıları hep siyasi ayrılıkların dile getirildiği, NATO’nun ‘‘işlevi üzerine anlaşmazlıkların yaşandığı platformlar oldular. Bu yıl Almanya ABD ve Fransa arasında transatlantik ittifakı, uluslararası tehditler, NATO’nun işlevi konularında egemen olan uyum eğilimiydi. Örneğin, Rumsfeld’in konuşmasında, ‘‘eskiyeni Avrupa’’ polemiğinin izleri yok. Aksine Rumsfeld’in konuşması, ABD ve Avrupa’nın ortak tarihini, kültürel siyasi köklerini (aynı uygarlık) adeta, aynı fidanın iki dalı olduklarını anımsatarak şimdi birlikte ‘‘uzun bir savaş’’ yaşadıklarını vurgulayarak başlıyor. Böylece adete bir ‘‘uygarlıklar çatışması’’ senaryosu hazırlıyor. Müslüman terorizmin örneklerini vererek devam ediyor. Sürekli işbirliği temasını vurguluyor. Rumsfeld konuşmasında Merkel’e teşekkür etti. Çünkü Merkel’in konuşması adeta Rumsfeld’in konuşmasının Avrupa’nın aynasındaki yansımasıydı. Merkel, Avrupa güvenliğinde NATO’nun birincil olduğunu, işlevinin, bölge dışı operasyonlara uygun biçimde yeniden tanımlanması gerektiğini, ABDAvrupa ilişkisinin önemini vurguladı. Merkel’e göre NATO geleneksel alanından çıkmalı, dünyada birincil güç olmalı, gerektiğinde Afrika Birliği gibi yerel ögütlenmelere yardıma gitmeliydi. Almanya Savunma Bakanı Jung da ‘‘NATO’nun salt savunma örgütü olma özelliğinin tarihe karıştığını’’ söyledi. Bir hafta önce ‘gizli’ diyen Erdoğan, bir hafta sonra ‘argolu’ ifadelerle malvarlığına açıklama getirdi ‘Lanet olsun dedik, devrettik’ ? Ülker ürünlerinin dağıtımını yapan 3 şirketteki hisseleri için ‘‘Lanet olsun dedik, hisselerimizi devrettik’’ diyen Erdoğan, ‘‘şu anda sadece maaşlı’’ olduğunu ileri sürdü. Erdoğan, malvarlığını “siyasetçiyi adeta bir namus sorgulamasına tabi tutmanın yanlışlığına vurgu yapmak” için açıklamadığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir hafta önce ‘‘gizlilik’’ gerekçesiyle açıklamaktan kaçtığı malvarlığına ‘‘argolu’’ ifadelerle netlik kazandırmaya çalıştı. Ülker ürünlerinin dağıtımını yapan 3 şirketteki hisseleri için ‘‘Lanet olsun dedik, devrettik’’ diyen Erdoğan, ‘‘şu anda sadece maaşlı’’ olduğunu ileri sürdü. Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal’ı da ‘‘Neden daha önce açıklamadın?’’ diyerek eleştirdi. Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında malvarlığı ile ilgili tartışmaları değerlendirdi. Malvarlığını açıklamamaktaki amacının ‘‘malvarlığını kamuoyundan saklamak ya da milletin dikkatinden kaçırmak değil, siyaseti diğer kurumlardan soyutlayarak mercek altına almanın, siyasetçiyi adeta bir namus sorgulamasına tabi tutmanın yanlışlığına vurgu yapmak’’ olduğunu savunandu. CHP lideri Baykal’ı eleştiren Erdoğan, bazı siyasetçilerin tartışmayı tırmandırma peşinde olduğunu belirtti. Erdoğan, ‘‘Bunu tırmandırma peşinde olan siyasetçiler, siz siyasete yeni mi başladınız, bu dönemde mi başladınız? Bu parlamento çatısının altında yeni misiniz? Peki bu döneme kadar bunları açıklamaktan niye kaçtınız?’’ dedi. Erdoğan, birilerinin ‘‘hafif gaz’’ verdiği anda birilerinin bundan siyasi rant elde etme istikametine yöneldiğini söyledi. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Bush’un yeni dostu Geçen hafta David Ignatious , Washington Post’ta, Fransız Devlet Başkanı Chirac’ın danışmanının her 45 haftada bir düzenli olarak Washington’a gelip, Ulusal Güvenlik Danışmanı Hadley ile görüştüğünü yazıyordu. Ignatious’a göre, şimdilerde, Bush yönetimi dış politikasını müttefikleriyle birlikte sürdürmeye büyük özen gösteriyor. Fransa ve ABD Suriye, İran konularında ortak davranıyorlar. BM’de ABD sert bir dil kullanırken Fransa Çin ve Rusya’yı ikna etmeye çalışıyor. Böylece FransaABD ilişkilerinde yeni bir yakınlaşma süreci yaşanıyor. Bu yakınlaşmanın yansımaları, geçenlerde Chirac’ın terorizme karşı (İran’ı hedef alarak) nükleer misilleme tehdidinde de görülüyordu. Fransız Savunma Bakanı da Münih toplantısında AB ile ABD arasında bir an evvel yeni bir stratejik ortaklık oluşturulması gerektiğini söyledi; uluslararası güvenlik alanında işbölümü yapılmalıydı. NATO ağır ve uzun süreli operasyonlar yaparken AB güçleri, daha hafif, sivilaskeri operasyonlara uygundu. Münih toplantısında, ABD, Almanya ve Fransa arasında, amaç ve tehdit algısı bağlamında daha önce görülmeyen bir uyum söz konuydu. Reuters bu iklimin ABD heyetini çok memnun ettiğini aktarıyor. GENSORU OYLAMASI ‘Unakıtan’a sahip çıkın’ EMİNE KAPLAN ‘Er meydanından kaçmayız’ Erdoğan, kamusal sorumluluğu olan herkesin kamu görevlisi olsun ya da olmasın şeffaf şekilde çalışmasını herkesten çok istediklerini, bunun için bir hazırlık yürüttüklerini söyledi. Erdoğan, ‘‘AKP’nin er meydanından asla kaçmadığını da yakında herkes görecek’’ dedi. Malvarlığının gazetelere yansıdığını kaydeden Erdoğan, ‘‘Gizli saklı malvarlığımız zaten kalmadı ki, ayrıca açıklama ihtiyacı duyalım. Hissedarı olduğum şirketin hisselerini de.. ‘bir başbakanın etik açıdan şirkete ortak olması doğru değildir’ diye bastırıldı, günlerce bunlar yazıldı. Adeta lanet olsun dedik, hisselerimizi devrettik. O da şu anda hesapta. Şu anda bir maaşlı durumundayım’’ diye konuştu. zafertemocin@postamatik.com ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’la ilgili gensoru oylamasında fire olmaması için milletvekillerini uyardı. AKP’nin dünkü grup toplantısında Unakıtan, CHP’nin gensoru önergesiyle ilgili olarak kendini savundu. Unakıtan’ın, grup toplantı salonuna Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ile kol kola girmesi dikkat çekti. Çocuklarıyla ilgili kendisine eleştiriler yöneltildiğini belirten Unakıtan, ‘‘Babaları siyasete başladı diye ticareti tatil mi etsinler. Benim bakanlığım dönemimde yapılan bir şey yok’’ dedi. Erdoğan, da Unakıtan’ı savunarak ‘‘Muhalefet bizim içimizden taş almak niyetinde. Surda gedik açmak istiyor. Hükümetimizi, Unakıtan üzerinden bölmeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyin, dik durun, arkadaşınıza sahip çıkın’’ dedi. ‘Unakıtan haklı çıktı’ CHP’li Özyürek, ‘Bir genel başkanın hesabında muazzam para var’ diyen Bakan Unakın’ın haklı çıktığını, ancak genel başkanları karıştırdığını söyledi Haber Merkezi CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, ‘‘Bir genel başkanın hesabında muazzam para var’’ diyerek malvarlığı tartışmasını başlatan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın ‘‘haklı çıktığını’’, ancak genel başkanları karıştırdığını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı malvarlığı listesini değerlendiren CHP’liler, Başbakan’ın malvarlığını nasıl edindiğine açıklık getiremediğine dikkat çektiler. CHP Genel Başkan Yardımcısı Özyürek, ‘‘Maliye Unakıtan Bakanı haklı! Kendi genel başkanının hesabında muazzam para var’’ dedi. Mustafa Özyürek, malvarlığını açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın en zengin başbakan olduğunun da ortaya çıktığını söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem de Başbakan Erdoğan’ın malvarlığını nasıl edindiğine açıklık getirmediğini ifade etti. Merak edilenin Başbakan’ın Erdoğan’ın servetinin büyüklüğünden çok, nasıl edindiği olduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdem, sadece liste vererek Başbakan Erdoğan’ın sorumluluktan kurtulamayacağını söyledi. Ve karikatür krizi TV ekranlarında ‘‘Danimarka’ya ölüm’’, ‘‘Fransa’ya ölüm’’, ‘‘İslama hakaret edenin kafasını kesin’’ pankartlarıyla adeta soykırım çağrısı yapan kalabalıklar, Batı’yı ortak bir tehdit karşısında, ortak bir kimlik ile birleştirme girişimlerinde ABD’nin işini çok kolaylaştırdı. Ne yani sessiz mi kalsalardı? Doğru, karikatürler ağır, Müslüman duyarlılıkları yaralayıcı. Yayımlanmaları, kasıtlı, hatta provokasyon. Ama ‘‘Doğu’’ hep ‘‘Batı’nın’’ provokasyonlarına gelmek zorunda mı? Neden bir dakika düşünmeden, olayı genel, stratejik bağlamına oturtmak için en ufak bir çaba göstermeden, ‘‘duyguyu aklın hizmetine vermeden’’ sokağa dökülmek gerekiyor. Tamam, bu ‘‘karikatürler’’ yaraya tuz basmaya benziyor. Ama, yarayı açan bıçağın sapında ikiyüzlü, işbirlikçi dini liderlerin, yönetici sınıfların da parmak izleri yok mu? Neden bunları sorgulayan yok. Neticede öfkeyle kalkan, hep zararla oturmuyor mu? Karşı çıkış biçimleri, karşı çıkılan şeyi, Batı emperyalizmini güçlendirmiyor mu?. ‘‘Karikatür krizi’’ işte bu yüzden ABDAB yakınlaşma sürecine ‘‘cuk oturdu’’. Avrupa ve ABD medyası ‘‘karikatür kriziyle’’ birlikte, bir taraftan ‘‘Müslümanlar alınmakta haklı, fikir özgürlüğünün de bir sınırı olmalı’’ diyerek hem timsah gözyaşları döktüler, hem de Avrupalıyı, İslam karşısında ‘‘homojen bir özne olma” yönünde, ABDAB arasındaki bağları güçlendirecek biçimde etkilediler. Böylece karikatür krizinin tetiklediği süreç ABDAB yakınlaşması, Batı blokunun yeniden inşası sürecinde katalizör rolü oynamaya başladı. ergin.yildizoglu?gmail.com AKP’li vekillerin yorumu Grup toplantısı öncesinde bazı milletvekilleri, Erdoğan’ın malvarlığını değerlendirdi. Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, ‘‘Yapılması gereken her şey yapılmış. Ortada’’ dedi. Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem, açıklamayı normal karşıladığını belirterek ‘‘Keşke bunları değil, daha önemli şeyleri tartışsak. Herkes kendi malından sorumlu. Beklenen bir şeydi’’ diye konuştu. Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol, Erdoğan’ın yıllardan beri ticaretle uğraştığını belirterek ‘‘Başbakan’ın malvarlığını ben normal buluyorum, fazla abartılı bir şey görmüyorum. Normal bir vatandaş da nereden bakarsanız 1 milyon YTL çıkarabilir’’ görüşünü savundu. ‘Maaşına hiç dokunmamış’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi de Başbakan Erdoğan’ın servet beyanında dikkat çekici olan noktanın, maaş, emekli ikramiyesine hiç dokunmamış olması ve hiç harcama yapmaması olduğunu ifade etti. Maliye Bakanı Unakıtan. Ali Nesin’le ne zaman karşılaşsam çıkardığı ‘‘Matematik Dünyası’’ dergisine ilişkin övgülerimi dile getiririm. Gerçekten matematiğin sayılar dünyası, anlaşılması zor bir dünya. Türkiye gibi kültür dergilerinin bile doğru dürüst okunmadığı bir ülkede bir matematik dergisi çıkarmak ve bunu yıllardır başarıyla sürdürmek kolay değil. Hatta mümkün bile değil. İşte Ali Nesin bu mümkün olmayanı mümkün hale getiren bir bilim insanı. Babası Aziz Nesin’den devraldığı vakfı da yürüten Ali Nesin, bir matematik profesörü. Önümde derginin son sayısı duruyor. 2005 Güz tarihli bu derginin üzerinde şunlar yazıyor: Yıl 14, sayı 3. Bu derginin 10 bin sattığını biliyor musunuz? Bir matematik dergisi 14 yıldır çıkıyor ve 10 bin satıyor. ??? Derginin künyesine bakıyorum. Sahibi Türk Matematik Derneği Ali Nesin’in ‘Matematik Dünyası’ adına Profesör Dr. Tosun Terzioğlu. Yazıişleri Müdürü de Profesör Dr. Ali Nesin. Matematik çevrelerine bu derginin neden bu kadar ilgi gördüğünü ve nasıl geliştiğini sorduğumda şu cevabı aldım: Ali’nin yazıişleri müdürü olmasıyla birlikte dergide gerçekten nitel (ve nicel) yükseliş oldu. Görünüşü, mizanpajı, fotoğraf zenginliği, 110 sayfayı aşan hacmiyle gerçekten nicel olarak doyurucu olmaya başladı. Tabii daha da önemlisi, nitel, yani özünde olan değişimler. Bir kez, hemen her sayıda bir ‘‘tema’’ işleniyor; fonksiyonlar, sayma... Katkıda bulunanlar sadece matematik hocaları değil, genç araştırmacılar, öğrenciler de katkıda bulunuyorlar. Ali Nesin’in bu gençlerin katkı yapmaları için büyük çabaları oluyor. Makaleler kaliteli, bilgilendirici ve anlaşılabilmeyi kendine amaç edinmiş bir anlayışın ürünü. Tema, derginin yaklaşık bir çeyreğini kaplıyor. Bunun dışında derginin yazar kadrosunu oluşturanların düzenli yazıları var. Değişik konularda matematiksel içerikli makaleler yazıyorlar. Uzun değil, dolayısıyla okuyucuyu ürkütmüyor ya da bıktırmıyor. Ayrıca matematiğin tarihçesiyle ilgili güzel yazılar da çıkıyor. Daha da önemlisi, ülkemizde ve dünyada matematik dünyasının haberleri en geniş biçimde verilmeye çalışılıyor. Matematiğe gerçekten ilgi duyan liseli öğrencilerin bile zorlanmadan okuyabilecekleri bir dergi oldu. Derginin son sayısına Ali Nesin ilginç bir yazı yazmış. Bunun bir bölümünü de sizinle paylaşmak istiyorum: ‘‘Dergiye ilgi yoğun. İlgi yoğun olur da ilgisizlik yoğun olmaz mı? İlgisizlik, ilgiden daha da yoğun hatta. Baksanıza, bir milyon satması gereken dergi, potansiyelinin yüzde biri kadar satıyor. Demek ki ilgi oranı yüzde 1, ilgisizlik oranı yüzde 99.’’ Ali Nesin, bu esprili yaklaşımıyla babasının oğlu olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Devam ediyor: ‘‘Bir matematikçiye sordum neden dergiyi almadığını. ‘Adam sen de’ der gibilerinden dudak büktü. Meğer adamcağız ölmüş de çaktırmıyor. Bir başkası ‘Ben bunları anlamam’ dedi, çok zor gelmiş. Bu yaşıma geldim, anlamam diyen matematikçiye hiç rastlamadım. Anlamıyorum diyen çoktur, hepsi der, ama anlamam diyene hiç rastlamadım. Plastik sanat mı ki bu, bakınca anlaşılsın! Bir diğeri, ‘Ben ÖSS matematiği öğretiyorum, bunlar çok ileri konular, bizim işimize yaramaz’ dedi. Oysa on bilmeyen, bir anlatamaz ki.’’ ??? Ali Nesin yazısını şöyle bir çağrıyla bitiriyor: ‘‘Farkına varalım ya da varmayalım, hepimizin tarihsel bir görevi vardır. Tarihi sadece İskender’ler, Hannibal’ler, Napolyon’lar, Atatürk’ler yazmaz ki, bizim gibi küçük insanlar da ufacık katkılarıyla tarihi yönlendirirler. Kendini bilen kişi bu mini minnacık da olsa tarihsel görevinin bilincinde olup gereğini yapar. Matematik Dünyası’na sahip çıkmak, işte bu tarihsel görevinin bir kısmını yerine getirmektir... diye düşünüyorum.’’ Derginin son sayısında herkesin ilgisini çekecek çok zengin konular yer alıyor. Örneğin ‘‘Koniklerin tarihçesi ve Antalyalı Apollonius’’ başlıklı yazıyı okumaya karar verdim. Size de öneririm. ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz üyesi, değerli tarihçiyazar, Basın Şeref Kartı ve 1990 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü sahibi CEMAL KUTAY 5 Şubat 2006 Pazar günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda büyük üzüntü yaratan KUTAY’ın cenazesi 8 Şubat 2006 Çarşamba günü (bugün) öğle namazının ardından Erenköy Galip Paşa Camii’nden alınarak Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. CEMAL KUTAY’a Tanrı’dan rahmet, ailesine, üyelerimize ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ CUMHURİYET 04 K