18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK PROTEST ŞARKILAR 7 İlkay Akkaya dördüncü solo albümü ‘Yalnız’da, babasından öğrendiği türküleri o günleri anarak söylüyor Ümmüşen’den ‘Rüzgâra Karşı’ mmüşen adı çok yaygın olarak bilinmese de 1980’lerin ‘‘Hayat/ Beyaz Gelinlik’’, protest müzik dinleyicilerinin dillerinden düşmeyen şarkıların ilk sıralarında yer alır. Ümmüşen’in ‘‘Sevda’’, ‘‘Nenni’’, ‘‘Ocaklar’’, ‘‘Gayrı Dur Durak Yok’’ parçaları da protest müzik grup ve sanatçılarının konserlerinde mutlaka seslendirilir. İlk albümünü şarkılarının dillere dolanmasından 20 yıl sonra 1999 yılında ‘‘Nenni’’ adıyla çıkaran Ümmüşen’in ikinci albümü ‘‘Rüzgâra Karşı’’, Neşe Demirkat Müzik tarafından yayımlandı. Müziğiyle ‘‘yüreğinin sesini paylaşmak’’ isteyen Ümmüşen, yine müziğini ve sözlerini kendisinin yazdığı şarkıları seslendiriyor. Düzenlemelerini Derya Köroğlu ve Erkin Hadimoğlu’nun yaptığı albüme Fuat Güner, Suavi, Sümer Ezgü’nün de aralarında bulunduğu birçok müzisyen ve dostu katkıda bulunmuş. Ü Şarkıcıdan çok anlatıcıyım HATİCE TUNCER T ürküler, zor zamanlarında İlkay Akkaya’ya iyi geliyor. Soba üzerinde kızaran ekmek kokusu, radyoda Beraber ve Solo Türküler... Çocukluk düşlerine karışıp yaşamından hiç çıkmayan türkülere, Kızılırmak grubunda 16 yıldır sesini katıyor. Beyoğlu Metropol Müzik’ten çıkan ‘‘Yalnız’’ albümünde İlkay Akkaya’nın sesi ve yorumu dinleyiciye iyi geliyor. Akkaya’nın Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu’nda okuduğu yıllar, 1980 sonrasında öğrenci gençliğin muhalefetini müzik yoluyla duyurduğu, art arda müzik gruplarının kurulduğu dönemlerdi. Üniversitede yıllar önce kaybettiğimiz Tevfik Işıktimur’dan Ahmet Kaya ile dersler alan Akkaya, Işıktimur’un halk müziği korosunda çalışırken 1987 yılında Grup Yorum’a katıldı. Akkaya, Yorum’dan ayrıldıktan sonra İsmail İlknur ve geçen yıl aramızdan ayrılan Tuncay Akdoğan’la 1990 yılında Grup Kızılırmak’ı kurdu. Not defterindeki türküler alnız’daki türkülerin seçilmesinin oldukça uzun zaman alması Akkaya’nın titizliğini bilenler için şaşırtıcı değil. Ülkü Tamer’in sözlerinden Zülfü Livaneli’nin bestelediği, artık neredeyse anonim sanılan ‘‘Mayın’’ ya da ‘‘Kilis’e Haber Verdim’’ Akkaya’nın, çocukluk yıllarından bu yana ‘‘mutlaka okumalıyım’’ dediği bir eser. Y Kızılırmak, geçen yaz Küba Kültür Bakanlığı ile Türkiye Komünist Partisi’nin düzenlediği ‘‘Türkiye Kültür Haftası’’ kapsamında Küba’da sahnelenen Şeyh Bedrettin Destanı’nın müziklerini yaptı. Türkiye’den giden bir grubun seslendirdiği ‘‘Ulu Dağlar’’ı albüme almaya Küba’da karar vermiş. Akkaya, Ali Yü Dinleyici dostlar Her solo albümü, Akkaya’nın yaşadığı dönemin duygularını yansıtıyor. ‘‘Kül’’ içine kapandığı bir dönemse, ‘‘Unutma’’, kendi yolunu en uzun anlattığı bir albüm. ‘‘Yine’’ ise değişiklik arayışlarının habercisiydi: ‘‘Aslında ilk solo albümüm türkülerden oluşacaktı. O sırada türkü pop diye bir şey patladı. ‘Ben de aynı kervana katılacağım’ diye düşünüp türkü albümünden vazgeçtim. O dönem konserlerimiz yasaklandığı için yılda bir konser ancak yapabiliyorduk. Konser başvurularını benim adımla yapabilelim diye Kül albümünü çıkardık. Aslında o albümle birlikte Kızılırmak dinleyicisinin dışında dinleyici dostlarımız da oluştu.” ‘KALKIN, EKMEK KIZARIYOR’ Akkaya, dördüncü solo albümü Yalnız’da; deyişler, Ali Ekber Çiçek, Âşık Veysel gibi ustaların türkülerini söylüyor: ‘‘Aslında benim türküleri sevmemin en temelindeki kişi babam. Yorum’dayken söylediğim ‘Karadır Kaşların’ı babamdan öğrenmiştim. İlkokuldayken sabahları evde ilk önce babam uyanırdı, sobayı yakardı. Çay da demlenince bir koku ve ‘vın’ diye bir ses çıkar ya.. o kaynama sesiyle birlikte babam ‘Haydi kalkın ekmek kızarıyor’ derdi. Radyodan da beraber ve solo türküler dinliyoruz. ‘Hayatta en çok neyi özlüyorsun’ diye sorulsa, ‘O ailece kahvaltı, radyoda türküler’ derim.’’ Kızılırmak’ın 13. albümü Yılkı’yı tamamladıktan sonra yapımcı Faruk Altun’un ve dinleyicilerin de etkisiyle hazırlıklar başlar: ‘‘Tuncay’ı kaybetmiştik. Başka daha bir dolu şey. Hayatımın da zor döneminde türküler iyi geldi. Yüzlerde türkü dinlerdik. Seçme aşaması rahatlatıyor yani. Dinledik, seçtik.’’ İlkay Akkaya’nın ‘‘zor günler’’ dediği, dillendirmediği babasının ağır hastalık günleriydi. Akkaya, bu söyleşiden sonra 3 Ocak Cuma günü sevgili babası Mahir Yıldırım’ı son yolculuğuna uğurladı. 7 Ocak Salı günü Tünel’deki Babylon’da vereceği konser de 7 Mart’a ertelendi. ce’nin şiirinden Erhan Şakar’ın bestesinin, rebetiko havasında düzenlenmesini ‘‘Havası öyleydi, buzukiler çok yakışıyordu’’ diye anlatıyor. Sıvas yöresinden ‘‘Ekin İdim Oldum Harman’’ı ilk kez çocukluğunda aynı adlı bir albüm çıkaran Ruhi Su’dan dinlemiş. Erdal Erzincan’ın ‘‘Yare Bende’’ bestesini ise albümde biraz hızlandırarak daha zengin ritimlerle yorumluyor. Kızılırmak’a zaman zaman kavalıyla eşlik eden Turgay Güzelcan’ın albüm için son anda getirdiği ve hemen kabul gören bestesi Yârim, birinde kaval, gitar, basgitar düzenlemesiyle diğerinde yaylı orkestra eşliğinde iki farklı düzenleme ile sunuluyor. Erzincan yöresinden Ali Ekber Çiçek’in derlediği Sabahtan Uğradım’ı, Nâzım Kültürevi’nde düzenlenen Sümeyra Çakır’ı anma gecesinde sırasını beklerken Nevzat Karakış’tan dinleyince ‘‘çarpılmış’’. ORDU’NUN DERELERİ Akkaya ve İsmail İlknur’un, duyup beğendikleri türküleri, ilerde repertuvara almak üzere kaydettikleri bir defter varmış. Davut Sulari’nin ‘‘Elde Düğün Bayram’’ı uzun yıllardır Akkaya’nın defterde tuttuğu bir deyiş. Doğu bölgesinden türkülerin yanında Karadeniz bölgesinden ‘‘Ordu’nun Dereleri’’ albümde sürpriz yapıyor: ‘‘Çocukluğumdan beri zaten bildiğim, babamın da çok sevdiği bir türküydü. Tutuklu yakınları, F tipi cezaevlerine karşı yapılan ölüm oruçlarında yaşamını yitirenler için bir gece düzenlemişti. Sahneye çıktığımda oğlunu yitirmiş bir anne, ‘Çocuğum çocuğum Ordu’nun Dereleri’ni çok severdi, söyler misiniz’ dedi. Ben de söyledim, sonra İsmail’e döndüm, ‘Bunu niye söylemiyoruz’ dedim.’’ Sözleri İbrahim Karaca’ya ait, müziğini Mehmet Gümüş’ün yaptığı, daha önce Yavuz Bingöl’ün de okuduğu ‘‘Bekle Buğday Tanesi’’ Akkaya’nın vazgeçemediği eserlerden biri. Yüksek Sadakat KISA KISA ? Göksel ‘‘Arka Bahçemde Video’’ klibi ile bu hafta MTV World Chart Express programında 8 numaradaydı. ? ‘‘Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer’’ albümü geçen ay yayımlanan Yüksek Sadakat, 7 Şubat Salı akşamı Balans’ta sahne alacak. ? Bektaş ve Sırtlan, Sonny Müzik’ten çıkan ‘‘Satırlarımıza Başlamadan’’ albümüyle rap müzikteki iddialarını ortaya koydu. ? Aylin Aslım’ın 2000 yılında yayımlanan ilk albümü ‘‘Gelgit’’ Pasaj Müzik tarafından yeniden yayımlandı. ? Bülent Ortaçgil Beyoğlu’ndaki Jazz Cafe konserlerine 8 Şubat Çarşamba günü yeniden başlıyor. TEŞEKKÜR Çok değerli varlığımız (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Not defterindeki türküler akkâri yöresinden ‘‘Bebeği Nazlı Büyüttüm’’, yapımcı Faruk Altun’un önerisiyle albüme alınmış. Ali Ekber Çiçek’in derlediği halk müziğinin en güzel örneklerinden biri olan ‘‘Gönül Gel Seninle’’, Akkaya’nın sesiyle de farklı bir etki yaratıyor. ‘‘Bir Ulu Çınar’dan Bir Yaprak Düşse’’yi, Âşık Veysel’in hepsini çok sevdiği eserlerinin arasından seçerken zorlanmış. Malatyalı Fahri Kayahan’ın ‘‘Mevlam Birçok Dert Vermiş’’ erbaneler vuruşlarıyla alışılmıştan daha tempolu bir tarza okunuyor: ‘‘Bazen duygular ve düşünceler birbirine yabancılaşabiliyor. Çok mutsuz olabiliriz, ama gümbür gümbür akan bir hayat var bir taraftan. Bunu en iyi ritimler anlatıyor gibi geliyor bana. Ne kadar üzgün olursak olalım, kendi içimizde bir umut taşıyoruz. ‘Kendi çelişkilerimizi ve içimizde yaşadığımız o karşıtlıkların birliğini hayata geçirelim’ diye düşün H düm. Biraz elektronik sesler denedik, bilgisayardan yararlandık. Zaman aktıkça aynı şeyi yaptığınızda kendinize de sürpriz yapmak gerekiyor ya.. Değişik bir çalgıyla söylemek, ‘Bakayım sesim nasıl duruyor, dinleyenler nasıl bulacak acaba?’ Denemeyi seviyorum yani.’’ Albümün düzenlemelerini İsmail İlk AYDIN GÜVEN GÜRKAN'ın rahatsızlığı süresince ilgi ve şefkat gösteren gönül yoldaşlarına, vefatı nedeniyle cenaze törenine katılan, çelenk gönderen, hayır kurumlarına bağışta bulunan, telgraf ve faks çekerek taziyelerini bildiren, evimize gelerek derin acımızı paylaşan tüm halkımız ve sanat camiasından tüm sevenlerine; başta Sn. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e, Sn. Başbakan Tayyip Erdoğan'a, CHP Genel Başkanı Sn. Deniz Baykal'a, ANAP Genel Başkanı Sn. Erkan Mumcu'ya, SHP Genel Başkanı Sn. Murat Karayalçın'a, DSP Genel Başkanı Sn. Zeki Sezer'e, ÖDP Genel Başkanı Sn. Hayri Kozanoğlu'na, eski başbakan, bakanlar, milletvekili ve eski parlamenterlere, medya mensuplarına, başta Sn. Ercan Karakaş olmak üzere tüm SODEV yöneticilerine, can arkadaşı Adalet eski Bakanı Sn. Seyfi Oktay'a, CHP İstanbul eski İl Başkanı Sn. Ali Özcan'a, taziye kabulü için kapılarını açan Taxim Hill Oteli'ne, cenaze töreninin düzenlenmesinde emeği geçen Şişli ve Kadıköy belediye başkanları ve çalışanlarına, ameliyatını gerçekleştiren Özel Bayındır Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Sn. Prof. Dr. Zafer Ferahköşe'ye, tedavi süresince özel ilgilerini esirgemeyen Hacettepe Hastaneleri Genel Direktörü Sn. Prof. Dr. Uğur Erdener ve Onkoloji Hastanesi Başhekimi Sn. Prof. Dr. Şuayip Yalçın'a, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anabilim dalından Prof. Dr. Günseli Kılınç’a, Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Mehmet Ali Aydınlar'a, Tıbbi Direktör Sn. Prof. Dr. Metin Çakmakçı'ya, Kozyatağı Acıbadem Hastanesi Başhekimi Demet Dinç’e, Onkoloji Uzmanı Sn. Dr. Kerim Kaban'a, Gastroenteroloji Uzmanı Sn. Doçent. Dr. Eser Vardareli'ye ve ilgili sağlık kuruluşlarının tüm bakım personeline gönül dolusu teşekkür ediyoruz. nur, İlhan Yabantaş, Şeyhmus Fidan, İlkay Akkaya’yla birlikte gerçekleştirmişler. Hepsi Kızılırmak’tan arkadaşı olan müzisyenlerle çalışmasına karşın Akkaya solo albümlerinde isteklerinde ısrarcı oluyor. Yıllardır birlikte çalışmaları da Akkaya’nın isteklerini anlamaları açısından avantaj sağlıyormuş. Albümüne ‘‘Yalnız’’ sözcüğünü sevdiği için bu ismi vermiş: ‘‘Ne kadar çalışsanız yalnızdır insan sonuçta. Çünkü bir tarafınla yalnızsındır. Bu dünyada olmak öyle bir durum bence.’’ İlkay Akkaya, içinden gelen birçok duyguyu en iyi müzikle anlattığına inanıyor. Müzik, Akkaya için bir zorunluluk neredeyse. İşi sorulduğunda genel bir tanımla ‘‘şarkıcıyım’’ diyor: ‘‘Ben şarkı söylerken bir şey aktardığımı düşünüyorum. Söylediklerimi paylaşıyorum, bir aracıyım, anlatıcıyım. Yüzyıllar önce ‘Pir Sultan şöyle demiş’ diye aktarıyorum. Şarkıcı değil de daha çok anlatıcıyım.’’ Düzağaç’la SiyahBeyaz F eridun Düzağaç, önceki akşam Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde yeni çıkan ‘‘Bir Devam Filmi/Siyah Beyaz Türkçe Dublaj’’ albümünün gala konserini verdi. Salonu tamamen dolduran müzikseverler, albüm yayımlanalı bir ay olmasına karşın Düzağaç’ın yeni şarkılarına eşlik ettiler. Eski albümlerinden de şarkılar seslendiren Düzağaç, her konserinde olduğu gibi Ezginin Günlüğü, MazharFuatÖzkan ve Erkin Koray’ın şarkılarını söyledi. Dinleyicilerine muhteşem bir konser yaşatan Düzağaç, Ankara’daki gala konserini 11 Şubat Cumartesi akşamı Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu’nda gerçekleştirecek. Yılmaz Bilen (19561994) …yaşıyorum acılarda acımalarda herkeslerden daha çok benim yaşamım yaşamadığımdır Aziz Nesin Yıldız, Ekin, Tufan, dostların… GÜRKAN AİLESİ CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle