27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ŞUBAT 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP hükümeti kaçak kurslara ceza indirimi getirince altı ayda 341 yeni kurs açıldı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kuran kursunda rekor artış AYŞE SAYIN Solda Kitleselleşme... İZMİR Alsancak’taki Atatürk Spor Salonu’nun giriş kapıları sanki bir insan yumağı... Günlerden cumartesi, üstelik yağmurlu olmasına karşın insanlar, 10 Aralık Platformu’nun DİSK’in katkısıyla düzenlediği ‘‘Solda Yenileşme, Bütünleşme, Kitleselleşme’’ toplantısını izlemeye gelmişler. Toplantıya katılanlar soruyor: ‘‘Solda yeni bir parti mi kuruluyor?’’ ‘‘10 Aralık Platformu’’nu Bolu toplantısından bu yana izlediğim için zaman zaman aynı soru bana da yöneltiliyor. ‘‘Hayır, böyle bir amacı yok toplantıların...’’ DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de aynı yanıtı veriyor, eski DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak da. Elbet kimi CHP’li, SHP’li belediye başkanları, milletvekilleri, il, ilçe başkanları da katılıyor izleyici olarak... Örneğin SHP’den Fehmi Işıklar, Gürbüz Çapan, eski SHP İzmir İl Başkanı Mustafa Korkmaz, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven de vardı; CHP’den eski Antalya Belediye Başkanı Bekir Kumbul, eski DYP Milletvekili Kamer Genç, eski CHP Milletvekili Ferhat Aslantaş, eski CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel de... CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, İzmir Milletvekili Muharrem Toprak, İstanbul Bağımsız Milletvekili Memduh Hacıoğlu da toplantı salonundaydılar. Bülent Tanla hem siyasetçi hem de araştırmacı kimliğiyle oradaydı. Ege Bölgesi’ndeki kırsal kesimin sorunlarıyla ilgileniyor, üreticilerin AKP iktidarına tepkisini saptıyordu... ??? Derya Sazak’ın yönettiği panelde sanatçı Meral Okay, sendikacı Vicdan Baykara, Prof. Dr. Burhan Şenatalar, Ertuğrul Günay ile Ersin Salman konuşmacıydı. Önce DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi açış konuşması yaptı. Çelebi’nin, ‘‘Bu ülkenin başbakanı, Türkiye’nin aydınlık yüzü İzmir’e ‘gâvur’ diyebiliyor’’ sözü büyük alkış aldı. Süleyman Çelebi, amaçlarının bir siyasi parti kurmak değil, sol hareketi aynı çatı altında birleştirip yenileştirmek olduğunu belirtti ve ekledi: ‘‘Siyasal kurumlaşmayı mutlaka gerçekleştireceğiz. Yürüyüşümüzün rotası budur, hedef budur.’’ Burhan Şenatalar da ilgiyle karşılanan konuşmasında ‘‘sosyal demokrasinin’’ tarifini yaptı. Amaçlarının ‘‘sol liderleri ve partileri kötülemek olmadığını’’ söyleyip şöyle dedi: ‘‘Türkiye’de solun birleşmesinin peşindeyiz. Bazıları bizi kaygıyla izliyorlar. Merak etmesinler onlara rakip değiliz.’’ CHP’liler ‘‘solun’’ bütünleşip kitleselleşmesinden korkuyorlar... CHP’yi anlatmaya hiç gerek yok!.. Oysa CHP’liler 10 Aralık Platformu toplantılarını izlemeliler. Öğrenecekleri çok şey var... İzmir’deki toplantıya CHP yönetimi tavır koydu: ‘‘Tek sol parti biziz, toplantıya gitmeyin.’’ DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi çok açık konuşuyor: ‘‘Kimsenin koltuğuna göz dikmedik. Sadece sol solun kurdu olmasın diyoruz.’’ Süleyman Çelebi’yi ‘‘sola ihanet eden kişi’’ olarak suçluyorlar. Şöyle bir çevrelerine baksalar, CHP’den istifa eden milletvekillerinin pek çoğunun AKP, DYP ve ANAVATAN’a geçtiklerini görecekler. Ama görmüyorlar işte!.. ??? Türk solunun toplam oyu yüzde 25’i bulmuyor; kitleler soldan kaçıyor. Güney Amerika ülkelerinde ‘‘ulusal sol’’ yükselişe geçti ve iktidar olmaya başladı... Oralarda ‘‘kör milliyetçilik’’ ve ‘‘Kızılelmacılık’’ yok! Çağdaş, demokrasiyi özümseyen, cuntalara karşı tavır koyan, özgürlükten yana ‘‘ulusal sol’’ var. Olaya sınıfsal bakıyor!.. ‘‘10 Aralık Platformu’’nun da amacı bu zaten... Emekten yana, özgürlükten yana, demokrasiden, insan haklarından yana bir sosyal demokrasi. Ulusal dinamikleri harekete geçirmek, gençleri siyasete aşılamak, sosyal demokratların birincil görevi değil midir? İzmir toplantısı önemliydi... İki binin üzerinde bir topluluk üç buçuk saat boyunca konuşulanları dinledi, soru yöneltti. Toplantının devinimli geçmesinde elbet DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, DİSK Bölge Temsilcisi Azad Fazla, Barış Erol, Mustafa Moroğlu, Erkan Büyükkaya, Cengiz Onur, Sinan Karamustafaoğlu’nun emekleri büyüktü. Şimdi sırada Adana, Bursa, Gaziantep, Ordu toplantıları var... ‘Türkiye felakete götürülüyor’ ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin bin kilometre hızla felakete doğru götürüldüğünü, Batı’nın, ılımlı İslam, BOP, karma namaz gibi kavramları kullanarak bin yıldır süregelen haçlı kavgasının rövanşını almak istediğini vurgulayan Halkın Yükseliş Partisi (HYP) Genel Başkanı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, ‘‘Batı, siyasal İslamcı kadroları yıllarca besledi, okşadı ve onları subaşlarına getirdi’’ dedi. Öztürk, Adana’da yaptığı açıklamada, Batı’nın dini birtakım ‘omurgasız, kişiliksiz’ ekipler aracılığıyla milletin aleyhine kullandırdığını söyledi. ANKARA AKP hükümeti döneminde sayıları hızla artan Kuran kursları, ‘‘kaçak kurslara ceza indirimi’’ öngören yeni Türk Ceza Yasası’nın (TCY) yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005’ten sonra adeta ‘‘patlama’’ yaşadı. REFAHYOL hükümeti döneminde sayıları 5 binin üzerine çıkarak rekor kıran Kuran kursları, 28 Şubat sürecindeki gerilemeden sonra AKP hükümeti döneminde yeniden yükselişe geçti. AKP döneminde toplam 1020 Kuran kursu açıldı. Diyanet’ten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın, CHP’li milletvekillerinin soru ? İlk patlamasını REFAHYOL döneminde yaşayan ve sayıları 5 bine yükselen Kuran kursları, 28 Şubat sürecinden sonra hızla geriledi ve AKP’nin iktidara geldiği 2002’de 3 bin 664’e kadar indi. AKP’nin işbaşında olduğu 3 yılda ise 4 bin 684’e fırladı. önergelerine verdiği yanıtlar, AKP hükümeti döneminde Kuran kursu sayısındaki hızlı tırmanışı ortaya koydu. Aydın, 16 Ocak 2004’te Adana Milletvekili Atilla Başoğlu’nun soru önergesine verdiği yanıtta, Diyanet’e bağlı faaliyet gösteren Kuran kursu sayısının 3 bin 859 olduğunu bildirdi. Aydın, 11 Ekim 2004’te CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı’nın soru önergesine verdiği yanıtta ise 20032004 eğitim öğretim yılında faaliyet gösteren kurs sayısını 3 bin 852 olarak açıkladı. Aydın’ın CHP Erzincan Milletvekili Erol Tınaztepe ile İzmir Milletvekili Türkan Miçoğulları’nın soru önergesine verdiği yanıtlar ise ‘‘kaçak Kuran kurslarına ceza indirimi’’ öngören yeni Türk Ceza Yasası’nın yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren Kuran kursu sayısının hızla arttığını ortaya koydu. Aydın’ın verdiği bilgiye göre AKP çoğunluğunun oylarıyla TCY’ye konulan düzenlemenin yürürlüğe girdiği Haziran’dan 15 Aralık’a kadar 341 Kuran kursu açıldı. Aydın, CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir’in soru önergesine verdiği yanıtta da Diyanet’e bağlı Kuran kursu sayısını 4 bin 684 olduğunu, buralarda toplam 155 bin 284 öğrencinin eğitim aldığını bildirdi. Yanıtında Diyanet İşleri Başkanlığı dışındaki gerçek ve tüzel kişilerin yasal olarak Kuran kursu açma yetkisinin bulunmadığını vurgulayan Aydın, değişik isimler altında Kuran kursu açıldığına dair Başkanlığa ulaşmış bilgi ve belge bulunmadığını ifade etti. Aydın, yeni TCY’nin yürürlük tarihinden bu yana saptanan ‘‘kaçak Kuran kursu’’ bulunmadığını, mevcut kursların da 55’i teftiş kurulu üyesi, 202’si murakıp olmak üzere 257 Diyanet elemanı tarafından denetlendiğini bildirdi. REFAHYOL hükümetinin sonunu hazırlayan 28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu kararlarından sonra Kuran kursları ciddi denetime tabi tutuldu. REFAHYOL’un işbaşında olduğu 19951996’da 5 bin 3 olan kurs sayısı, 2002’ye kadar 3 bin 664’e kadar geriledi. Ancak AKP işbaşına geldikten sonra kurs sayısı tırmanmaya başladı. Yeni kriterlerin belirlendiği kurum kimliği kılavuzunda özelleştirme de savunuldu AKP’nin ‘din eğitimi’ hedefi ? AKP’nin eğitim hizmetlerinin özelleştirilmesinden yana olduğu vurgulanan kılavuzda, ‘‘İsteğe bağlı olarak örgün eğitimin her safhasında din eğitimi verilmesi’’ istendi. EMİNE KAPLAN ‘Çelik, eğitime zarar veriyor’ ? UŞAK (AA) EğitimSen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in eğitime zarar verdiğini söyledi. Çeşitli inceleme ve ziyaretlerde bulunmak için geldiği Uşak’ta basın toplantısı düzenleyen Dinçer, AKP hükümetinin her ilde, eğitim camiasında yönetici düzeyinde kadrolaşmaya gittiğini belirtti. Dinçer, atamalarda yönetici kriterlerinin değil AKP kriterlerinin geçerli olduğunu vurguladı. Milli Eğitim Bakanı Çelik’in samimiyetine inanmadığını belirten Dinçer, ‘‘Milli Eğitim Bakanı, eğitime zarar veriyor’’ dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Mumcu’dan Say’a dava ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, sanatçı Fazıl Say hakkında, kendisine ‘‘Küçük hesapların adamı’’ diyerek kişilik haklarına hakaret ettiği ve ağır saldırıda bulunduğu gerekçesiyle 25 bin YTL’lik manevi tazminat davası açtı. Mumcu’nun avukatı Erden Er, konuya ilişkin manevi tazminat istemli dilekçesini, önceki gün akşam saatlerinde Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sundu. Kameralı rüşvet operasyonu ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ödemiş’te, aralarında ilçe tapu müdürünün de bulunduğu 7 kişi, gizli kamerayla yürütülen operasyonun ardından rüşvet aldıkları iddiasıyla gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, ihbar üzerine Ödemiş Emniyet Müdürlüğü, ilçe tapu sicil müdürlüğünü gizli kamerayla 3 ay önce izlemeye başladı. ANKARA AKP, kurum kimliği kılavuzuyla eğitimle ilgili yeni hedeflerini belirledi. Kılavuzda, isteğe bağlı olarak örgün eğitimin her aşamasında din eğitimi verilmesi gerektiği belirtildi. Danıştay’ın türban kararına da gönderme yapılan kılavuzda, ‘‘Laiklik, bireyi değil devleti kısıtlayan ve sınırlayan bir ilkedir’’ denildi. AKP, kurum kimliği kılavuzunu yeniledi. Yeni kılavuzda, ‘‘Parti, söylem ve dil, teşkilat, lider, temel hak ve özgürlükler, hukuk, demokrasi, siyaset, devlet, laiklik, sosyal devlet, ekonomi, eğitim’’ ve ‘‘sağlık’’ başlıkları altında 14 ilke belirlendi. Bu ilkelerden bazıları şöyle: SAĞLIK: AKP, mevcut sağlık sisteminin hem hizmet alanları hem de hizmet verenleri memnun etmediğinin farkında olarak sistemin yeniden yapılandırılmasına inanmaktadır. Temel sağlık hizmetleri ve koruyucu hekimlik dışındaki sağlık hizmetlerinin olabildiğince özelleştirilmesinden yanadır. Sağlık hizmetlerinin yerelleşmesi ve özelleştirilmesi bağlamında, ilk aşamada illerde kamunun ve özel sektörün birlikte ortak olabilecekleri sağlık AŞ’lerinin kurulmasını bir yöntem olarak görür. EĞİTİM: AKP, toplumun talep ve beklentilerini karşılayacak her türlü değişim ve gelişime açık bir eğitim sistemini savunur. Hiçbir ayrıma ve sınıflandırmaya tabi tutulmaksızın herkesin ilgi, istek, yetenek ve yeterlilikleri doğrultusunda eğitim haklarından yararlanabileceği şekilde fırsat eşitliğinden yanadır. Din eğitim ve öğretiminin kişilerin kendi isteklerine, küçüklerin de yasal temsilcilerinin isteğine uygun olarak verilmesinden yanadır. Eğitim hizmetlerinin yerelleşmesinden ve özelleştirilmesinden yanadır. İsteğe bağlı olarak örgün eğitimin her safhasında din eğitimi verilmesinden yanadır. LAİKLİK: AKP, laikliği demokrasinin en önemli şartı olarak görür. Laikliğin arkasındaki temel düşünce, her türlü dini inanç ve felsefi kanaat karşısında devletin tarafsızlığıdır. Bu anlamda, laiklik aynı zamanda bir özgürlük ilkesidir. Bunun içindir ki laiklik, bireyi değil devleti kısıtlayan ve sınırlayan bir ilkedir. AKP’nin anlayışına göre devletin inançlar, felsefi düşünceler ve kanaatler karşısındaki tarafsızlığının bir sonucu olarak laiklik, aynı zamanda toplumsal bir barış ilkesidir. musakart@yahoo.com Kızılcahamam’da adları yolsuzluğa bulaşmış bakan ve vekiller gündeme gelecek Hükümette ‘yolsuzluk’ sancısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar ve milletvekilleri hakkındaki yolsuzluk iddiaları AKP’yi sıkıntıya soktu. Kızılcahamam kampında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında parti içi gensoru vermeye hazırlanan Hatay Milletvekili Fuat Geçen, milletvekillerine mektup yazarak destek istedi. Eximbank’tan verilen kredi nedeniyle hakkında rapor düzenlenen Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in durumu MYK’de değerlendirilecek. Küre operasyonunda adı geçen Niğde Milletvekili Mahmut Uğur Çetin’den ise savunma istenecek. Seçimlerden ‘‘yolsuzluk ve yoksullukla mücadele’’ sloganıyla çıkan AKP, yolsuzluk iddiaları nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor. Maliye Bakanı Unakıtan hakkındaki yolsuzluk iddialarından rahatsız olan bir grup milletvekili, Unakıtan hakkında grup içi gensoru önergesi vermeye hazırlanıyor. Hatay Milletvekili Geçen, 1012 Mart’ta Kızılcahamam’da yapılacak kamp sırasında gensoru önergesi vereceğini söyledi. Milletvekillerine de bir mektup yazarak destek isteyen Geçen, mektubunda şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Parti tüzüğümüzde bakanlar hakkında gensoruya varan süreci başlatacak 37. madde var. Bu işlerse bakanlar grup refleksine sığınarak ‘Ben yapıyorsam doğrudur’ hatasına düşmez.’’ hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Ülkücüler arasında kavga ? KOCAELİ (AA) İzmit’te, izinsiz yürüyüş yapmak isteyen Ülkü Ocakları üyesi bir grup, polis tarafından engellendi. Hafta içinde sol görüşlü bir öğrencinin ülkücüler tarafından bıçaklanması üzerine yürüyüş yapan sol görüşlü öğrencilere karşılık ülkücüler de yürüyüş düzenlemek istedi. Toplanan ülkücü grup bir süre yürüdükten sonra polis engeliyle karşılaştı. Gruptakiler polisin ikazı üzerine dağılırken grup içinden bazı kişiler kendi aralarında kavga etti. Kavga polis tarafından yatıştırıldı. CHP: ARTIK MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR AKP’Lİ BAŞKAN HAKKINDAKİ İDDİALAR Unakıtan’a istifa çağrısı Valilik soruşturma açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın çocuklarının şirketinin KDV ödememesiyle ilgili olarak, ‘‘Unakıtan benzeri’’ politikacıların siyasal yaşamdan çekilmesi gerektiğini vurguladı. CHP’li Kılıçdaroğlu, KDV ödemediklerinin ortaya çıkmasıyla Maliye Bakanı Unakıtan’ın koltuğunu bırakması gerektiğinin bir kez daha gün yüzüne çıktığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, ‘‘Eğer Türkiye’de siyasete düzey kazandırmak istiyorsak, politikacının halk gözünde itibarlı bir kişi olmasını istiyorsak, Unakıtan benzeri politikacıların sadece koltuğunu bırakması değil, siyasal yaşamdan da çekilmeleri gerekir. Unakıtan’ın önünde böyle bir fırsat var. Bari giderayak siyaseti bırakarak Türk siyasetine bir katkıda bulunsun’’ diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Unakıtan’ın vergi mahremiyetinin arkasına sığınmadan oğlunun şirketleriyle ilgili kamuoyunu tatmin edecek açıklamalarda bulunması gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, ‘‘Devreden KDV’deki büyüklük nereden kaynaklanıyor? Artık kamuoyunun önüne bu kadar gelmiş bir olayın gizlenmesi mümkün değil. Mızrak çuvala sığmıyor’’ dedi. MEHMET MENEKŞE AMASYA Amasya Belediye Başkanı İsmet Özarslan’ın ihaleleri AKP’li belediye meclis üyelerine verdiği ve malzeme alımlarının AKP İl Örgütü yöneticilerinin şirketlerinden yaptığı iddialarıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Siyasi partilerin temsilcileri Özarslan’ın iddiaları tek tek yanıtlamasını isterken, Amasya Valiliği konuyla ilgili soruşturma başlattı. Bir süredir AKP’li belediye hakkındaki yolsuzluk iddialarını dile getiren imzasız bir bildiri evlerin posta kutularına atıldı, arabaların sileceklerine takıldı. Aynı bildiri siyasi parti il başkanlarına, Amasya Valiliği’ne de posta ile gönderildi. Bildiride iddialar şöyle sıralandı: Amasya Belediyesi Meclis Üyesi ve İmar Komisyonu Üyesi Mimar Serhat Öztürk, yıllardır ruhsat alınamayan Jandarma Komutanlığı yanındaki arsaya Necipoğlu Akaryakıt AŞ adına ruhsat alınmasını sağladı. Bunun karşılığında benzinliğe ortak oldu. Belediye meclis üyelerinin belediyeden iş almaları kanunen yasak olduğu halde, belediye binasının tadilat ve onarım işleri yine mimar Serhat Öztürk tarafından yapıldı. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle