18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK nadolu arkeolojisinin A dünyadaki önemini öne çıkaran Mellink, Troia kazılarına da 15 yıl boyunca bilimsel danışmanlık yaptı. Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Deniz Mah. Çelikbaş İş Merkezi Kat 6 Tel: 0242 2480057 Faks: 2487517 ? İdari ve Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 26 ŞUBAT 2006 İmsak: 5.10 Güneş: 6.37 Öğle: 12.24 İkindi: 15.26 Akşam: 17.59 Yatsı: 19.19 60 yılını arkeolojiye adayan Prof. Dr. Machteld Mellink 86 yaşında öldü Anadolu’nun sesi sustu ÖZGEN ACAR ANKARA Anadolu arkeolojisinin ‘‘anneannesi’’ olarak kabul edilen Prof. Dr. Machteld Mellink (86) önceki gün ABD’de bir huzurevinde öldü. Yaklaşık 60 yıl Anadolu arkeolojisi üzerinde çalışan, öğrenci yetiştiren, yayınlar ve konuşmalar yapan Mellink’e Amerikan Arkeoloji Enstitüsü (AIA) ‘‘Türkiye’deki Amerikalı arkeologların duayeni’’ unvanı vermiş, Türk Tarih Kurumu da onursal üye ilan etmişti. Hollanda doğumlu Mellink, 1943’te Utrecht Üniversitesi’nde doktorasını aldıktan sonra Nazilerden kaçarak ABD’ye göç etti. 1949’da Bryn Mawr College’da öğretim üyesi oldu ve arkeoloji bölümünün 28 yıl başkanlığını yaptı. Türkiye’ye ilk kez 1947’de Tarsus Gözlükule kazı heyetiyle gelen Mellink, burada ? Anadolu arkeolojisinin ‘anneannesi’ sayılan ve pek çok tarihsel mirası ülkemize kazandıran Mellink, “Türkiye’deki Amerikalı arkeologların duayeni” unvanına sahipti. iki yıl çalıştıktan sonra Gordion kazılarına 1950’den itibaren 15 yıl katıldı. Kendi başkanlığında Antalya Elmalı Yaylası’nda 19631970 yılları arasında yaptığı kazılarda önemli buluşlar gerçekleştirdi. Troia kazılarına 15 yıl süreyle bilimsel danışmanlık da yaptı. Hiç kuşkusuz Mellink’in bir başka önemli yanı, 199594 yıllarında AIA’nın yıllığına yazdığı Türkiye’deki tüm arkeolojik kazı ve buluntuları bilimsel açıdan değerlendiren yıllık raporlarıdır. Bu raporlarla Mellink, Anadolu arkeolojisinin sözcülüğünü yaparak dünyada saygın bir ün kazandı ve Anadolu arkeolojisinin dünyadaki önemini öne çıkardı. 1980 yılında AIA Başkanlığı’na seçildi. AIA, Mellink’i 1991’de örgütün ‘‘seçkin arkeoloji ba şarısı altın madalyası’’ ile ödüllendirdi. Meslektaşları Mellink için Anadolu arkeolojisine katkısının 50. yıldönümünde İstanbul’da özel bir çalıştay düzenlediler. Çalıştayda meslektaşları Mellink’in çeşitli dönemlerini anlattılar. Öğrencilerinden Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, AIA’ya ileti göndererek ‘‘Anadolu arkeolojisinin anneannesini yitirmesinden duyduğu üzüntüyü’’ bildirdi. Benim için Prof. Mellink çok önemlidir. Karun Hazinesi’nin Metropolitan Müzesi’nde olduğunu saptamakla kalmadı, New York Federal Mahkemesi’nde ‘‘bilirkişi’’ olarak Türkiye adına lehte rapor verdi. ‘‘Elmalı Definesi’’nin Bostonlu işadamı William Koch’ta olduğunu saptayıp ilk ipucunu bulmama önemli katkı sağladı. New York’ta Sotheby’s müzayedesine çıkarılan bir mermer erkek heykelinin Erdek açık hava müzesinden çalındığını, onun AIA’ya 1970’lerde yazdığı bir makaleden saptama olanağını verdi. Bütün bu tarihsel mirasın Türkiye’ye kazandırılmasında Anadolu arkeolojisini seven gerçek bir bilim insanı gibi davrandı. Harvardlılardan Gere’e ödül E vet, fotoğraftaki peruklu adam Richard Gere! Ancak bu, yeni çevirdiği filmin sahnelerinden biri değil. ABD’nin saygın üniversitelerinden Harvard’da rol aldığı oyunun kostümünü giyiyor. öğrenciler Peter Dodd (solda) ve Charles Worthington’ın yardımıyla. Harvardlıların kurduğu Hasty Pudding Tiyatro Grubu 158 yıldır öğrencilerin kaleme aldığı ve oyuncu kadrosunu oluşturduğu oyunları sergiliyor üniversitede. Buna artı olarak yılın adamı ve kadınını seçiyor. Bu yılın Hasty Pudding aktörü Richard Gere.. aktrisi ise Halle Berry seçildi. Deneyimli aktör Gere ödülünü almadan önce oyundaki kadın kılığına girdiği rolünü sergiledi ve izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. (AP) ‘AŞK KUSURA BAKMAZ’ ÇIKTI Romantizm tutkunlarına Haber Merkezi Gazeteci Nurgün Erdinç’in ilk romanı ‘‘Aşk Kusura Bakmaz’’, Düş Yayınları’ndan çıktı. Sevgi, ihanet, yalnızlık, özlem, tutku, mutluluk ve hüzün yumağındaki bir birlikteliği akıcı bir dille anlatan kitabın konusu özetle şöyle: ‘‘24 yaşındaki Pelin Yalçın, bir reklam ve halkla ilişkiler ajansında çalışmaktadır. O güne dek aşkla tanışmayan kalbi, kendisinden kısa bir süre sonra işe başlayan Tarık Eryalın’ı gördüğü ilk andan itibaren farklı çarpar. Pelin, Tarık’la zıt karaktere sahip olmasını önemsemez; tek önemsediği, onun kara gözleridir!. Bir çift kara gözün gizemine kapılan genç kız o güne dek edindiği alışkanlıklarından birer birer vazgeçer, hepsinin yerine Tarık’ı koyar. Zaman zaman onunla attığı her adımın kendisini dipsiz bir kuyuda karanlığa doğru sürüklediğini fark etse de, bu fark edişler onu sevmekten alıkoymaz. Aşkı uğruna Tarık’ın her yalanına inanır, her kusurunu görmezden gelir. Ta ki yağmurlu bir kış akşamına dek...’’ Sheryl Crow ameliyat oldu ? WASHINGTON (AA) Grammy ödüllü ünlü şarkıcı Sheryl Crow’un meme kanseri nedeniyle birkaç gün önce ameliyat olduğu bildirildi. Crow’un reklamcısı Dave Tomberlin, doktorların ünlü şarkıcının tamamen iyileşme şansının yüksek olduğunu ve tedbir amacıyla şua tedavisi göreceğini söylediklerini belirtti. Şarkıcılık mesleğine başlamadan öğretmenlik yapan 44 yaşındaki Crow, 9 Grammy ödülü sahibi. 2200 yıllık çocuk mezarı ? PEKİN (AA) Çin’in İç Moğolistan eyaletinde, 2200 yıllık çocuk mezarlığı bulundu. Yeni Çin Ajansı’na göre, Çinli arkeologların ortaya çıkardığı mezarlıkta 20 kadar kabre rastlandı. Tuchengzi kenti harabelerinde bulunan yaklaşık 100 metrekarelik mezarlığın, MÖ 206 MS 24 yılları arasında kurulduğu sanılıyor. Arkeologların, mezarlıkta küp şeklinde tabutlar bulduğu belirtildi. / IŞIL ÖZGENTÜRK Önce Türkiye’yi Gez Tiryakisi olduğum Gezi dergimizde bu hafta Abdülkadir Yücelman’ın fotoğraf sanatçısı Yaşar Saraçoğlu’yla yaptığı söyleşinin sonunda, Yaşar Saraçoğlu şöyle diyor: ‘‘Dünyanın en güzel şeyi gezmek. Okurlara derim ki, dünyayı gezin, ama önce Türkiye’yi gezin.’’ Bu sözler beni tam yüreğimden vurdu. Birkaç kez yazdım, ben ne zaman başka bir ülkeye gezmeye gitsem, oradan ülkemin güzelliklerine daha bir vurulmuş dönerim. İçim içimi yerdi: ‘‘Neden bunca güzellik, bunca çeşitlilik varken, Türkiye bir turist cenneti olamıyor?’’ Turizm işinde çalışanların bu konuyu çok düşündüklerini biliyorum, çeşitli önlemler alınıyor, artık medyasıyla, hatıra eşya satan ve üretenleriyle, yiyecekiçecek sektörüyle uzun vadeli planlar yapılıyor. Artık ‘‘Sadece güneş, deniz ve kum satamayız, yeni yollar denemeliyiz’’ deniliyor. Kültür ve sağlık turizmine ağırlık vermeye başladık. Ama gene de Türkiye’nin potansiyeli düşünüldüğünde gelen turist sayısı devede kulak. Bunun nedenlerini düşünürken bazı anılar aklıma düştü. Örneğin, iki yıl önce Afyon’da bizi Frikya Vadisi’ne götürecek arabanın çok genç bir şoförü vardı. Askerden yeni dönmüş. Doğma büyüme Afyonlu olan şoföre kendimizi gönül rahatlığıyla teslim edebilirdik. Olmadı, genç şoförümüz, ‘‘Frikya Vadisi’ne hiç gitmediğini, bu nedenle yolu bilmediğini’’ söyledi ve bizden yardım istedi. Donup kaldığımı anımsıyorum. Hem Afyonlu olacaksın hem de Frikya Vadisi’ni bilmeyeceksin. Pes vallahi! Neyse daha önce de gittiğim için yolu bilen biriydim ve tarif üzre yola koyulduk. Şoförümüz de ilk defa Frikya Vadisi’ni gördü. Ama hiç heyecanlanmadı, üstüne üstlük hâlâ eski Roma arabalarının tekerlek izi bulunan Roma yollarının, bizi bu kadar heyecanlandırmasına da biraz şaştı sanırım. Aklıma hemen ikinci bir anı geliyor; on yıl önceydi, Adıyaman’ın Tut ilçesine yapılan bir festivale davetliydim. Festivalin önemli bir özelliği vardı, festival kapsamında Nemrut’ta ilk kez bir senfoni orkestrası, Gürer Aykal yönetiminde Vivaldi’nin Mevsimler’ini çalacaktı. Muhteşem bir olaydı, heyecan içindeydik. Ve o heyecanla Nemrut’a tırmanmaya başladık. Yıllar önce tırmandığım yolda hiçbir şey değişmemişti, o devasa heykeller de dimdik ayakta duruyordu. Bizimle birlikte kazadan kalabalık bir grup da tırmanıyordu. Oradan buradan sohbet ederken, tırmananların bu işi ilk kez yaptıklarını öğrendik. Burnunun dibinde dünyanın en ilginç uygarlıklarından birinin her göreni hayrete düşüren heykelleri olacak ve sen hiç merak etmeyeceksin. ? Arkası 8. Sayfada CUMHURİYET 20 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle