27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ŞUBAT 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK ‘İthal doktor’ projesine karşı olduklarını belirten hekimler AKP’yi uyardı 9 ‘Sağlıkta kaos olur’ SİBEL BAHÇETEPE Sinsi hastalık çölyak ? KADINHANI (AA) Konya’nın Kadınhanı ilçesinde 11 çocuklu bir ailenin 7’ncisi olan 18 yaşındaki Merve Çiltepe’nin çölyak hastası olduğu, 6 ay önce aniden rahatsızlanması sonucu ortaya çıktı. Hastalığa bağlı olarak beslenme düzensizliği nedeniyle fiziksel ve zihinsel gelişimini tamamlayamayan Çiltepe, tedavisine başlandığı sırada bir de çoban köpeğinin saldırısına uğradı. Anne Nurten Çiltepe, ‘‘Yardımlarla zor ayakta duruyoruz. Beldede borçlu olmadığımız kişi yok’’ dedi. AKP hükümetinin gündeme getirdiği ‘‘yabancı doktorlara Türkiye’de çalışma izninin verilmesi’’yle ilgili yasa değişikliğinin arkasında, Dubai Şeyhi El Maktum’un ‘‘Türkiye’de yapacağı 5 milyar dolarlık yatırım anlaşması’’ olduğu iddia edildi. Sağlık çalışanları ve hekimler ‘‘ithal doktor’’ projesine karşı olduklarını belirterek Türkiye’deki doktor sayısının yeterli olduğunu ve hükümetin bu konuda geri adım atması gerektiğini söylediler. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy, ‘‘Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına İlişkin Kanun’’da yapılması istenen değişikliğin ‘‘sağlığı kaosa’’ götüreceğini söyledi. Yabancı hekim ithal edilmesi ile ilgili konuşmasının ardından Bursa’da özel bir hastanenin açılışı sırasında da ‘‘Hükümet kamu sağlığına artık yatırım yapmayacak’’ diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Gürsoy, ? Türkiye’de hekim sorununun olmadığını söyleyen İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürsoy, ‘‘Mecburi hizmeti gündeme getiren hükümetin ithal doktor düşüncesi, emsali görülmemiş bir çelişkidir’’ dedi. Türk SağlıkSen’den Mahmut Akman da AKP’nin asıl amacının sağlığı özelleştirmek olduğunu söyledi. Türk Tabipleri Birliği de yapılanların sağlıkta çöküşe neden olacağına dikkat çekti. ‘‘Mecburi hizmeti gündeme getiren hükümetin ithal doktor düşüncesi emsali görülmemiş bir çelişkidir’’ diye konuştu. Gürsoy, yapılmak istenenlerin Dubai Şeyhi El Maktum’un yatırım sorunlarına çare bulmak mı, yoksa sağlık sorununu çözmek mi olduğunu henüz anlamadıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın sağduyulu davranması gerektiğine dikkat çeken Gürsoy, öncelikli olarak günlük tüketim malzemesi alamayan hekimlerin sorunlarının çözülmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de yaklaşık 100 bin doktorun bulunduğuna değinen Gürsoy, hekimlerin ülke geneline dengeli dağılımıyla hekim açığının da kapanacağını vurguladı. AMACI SAĞLIĞI AKP’NİN ÖZELLEŞTİRMEK Türk SağlıkSen 1 No’lu Şube Başkanı Mahmut Akman da, Dubai şeyhinin 5 milyar dolarlık yatırımlarının 1 milyar dolarını sağlık harcamalarının oluşturduğu ve bu doğrultuda kendi doktorlarını getirmek istedikleri yönünde duyumlar aldıklarını söyledi. Akman, asıl amacın sağlığın özelleştirilmesi olduğunu dile getirerek, ‘‘Ülke mizdeki doktorlar yaklaşık 1400 YTL maaş alıyor. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde maaşlar 89 bin Avro. Kendi doktoruna bu maaşı zor veren devlet dışarıdan ithal ettiği doktorlara bu maaşları nasıl ödeyecek’’ sorusunu yöneltti. GÜVENMEYEN HEKİME BAŞBAKAN Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli de, yapılmak istenenlerin hekim emeğini değersizleştireceğini, ucuz işgücünün gündeme geleceğini ve hekimler arası rekabetin artacağını ifade etti. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından yapılan açıklamada da ‘‘Kendi ülkesine ve hekimine güvenmeyen bir insanın Başbakanlığı’nda ısrar etmesi olanaklı değildir’’ denilerek, yapılanların ‘‘sağlıkta çöküşe’’ neden olacağına dikkat çekildi. ‘Ayda 104 saat çalışıyoruz’ Haseki’de yangın ? İSTANBUL (AA) Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ait binada çıkan yangın maddi hasara yol açtı. Acil servis yakınında bulunan, alt katlarında işyerleri, üst katlarında ise hastanenin satın alma ve depo bölümleri ile müdür ve müdür yardımcısının odaları olan binanın alt katındaki umumi tuvalette çıkan yangın, bir süre sonra üst kata sıçradı. Binada maddi hasara sebep olan yangının çıkış nedeni araştırılıyor. Ek ödenek protestosu KESK üyeleri, belli kesimlere verilen 100 YTL’ye varan ek artışı yurt genelinde yaptıkları eylemlerle protesto etti. Emekçiler artışın tüm memurlara yapılmasını istedi Haber Merkezi KESK üyeleri yurt genelinde gerçekleştirdikleri eylemlerle sadece din ve emniyet hizmetlerinde çalışanlar ile hâkim ve savcılara 100 YTL’ye varan ek artış yapılmasını protesto etti. Emekçiler artışın tüm memurlara yansıtılmasını istedi. ANKARA: Bir grup KESK üyesi, öğle saatlerinde Milli Müdafaa Caddesi’nde toplanarak Başbakanlık Merkez Bina’ya doğru yürüyüşe geçti. Polis, otobüs durakları önünde oluşturduğu barikatla, KESK üyelerinin Başbakanlık önüne yürümesine izin vermedi. Yapılan görüşmeler sonucunda emekçilerin, Başbakanlık Merkez Bina yakınlarındaki Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’nün karşısına yürümelerine izin verildi. Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul burada yaptığı açıklamada ‘‘Onlar da insanca yaşayacak bir ücreti hak ediyor. Ama bunun, bütün memurlara verilmesini istiyoruz’’ dedi. İSTANBUL: Aksaray metrosu önünde bir araya gelen KESK üyeleri adına açıklama yapan SES Bakırköy Şube Başkanı Ali Özek, AKP hükümetinin ayrımcı politikasından vazgeçmesini istedi. ADANA: KESK’e bağlı sendika başkanlarının da katıldığı. Toplantıda AKP’nin politikaları protesto edildi. Platform Dönem Sözcüsü Güven Boğa, ‘‘Çalışanlar arasında bölünmeyi ve rekabeti kışkırtan, hiçbir somut ve objektif kritere dayanmayan ayrımcı yaklaşımları doğru bulmuyoruz. Hükümeti, içerisine girdiği bu tuhaf ve ayrımcı politikadan vazgeçmeye davet ediyoruz’’ dedi. ANTALYA: KESK Antalya Şubeler Platformu üye Hemşirelerin fazla mesai isyanı ŞULE KÖKTÜRK İ Solucanla mücadele ? ŞANLIURFA (AA) Harran Üniversitesi (HRÜ) Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ulukanlıgil, 4 yıldan bu yana uygulanan ‘‘bağırsak solucanlarıyla mücadele’’ projesinin, tedavide kullanılan ilacın temin edilememesi halinde bu yıl aksayabileceği uyarısında bulundu. Yrd. Doç. Dr. Ulukanlıgil, yaklaşık 200 bin doz ilacın temini için çalışmalarının sürdüğünü ifade ederek ‘‘Dünya Sağlık Örgütü artık ücretsiz ilaç göndermiyor. Yurtdışından parazit ilacı temin edebilmemiz için 6 bin dolarlık finansmana ihtiyaç var. Yetkililerden yardım bekliyoruz’’ dedi. stanbul İl Sağlık Müdürlüğü verilerine göre, kentteki kamu hastaneleri ihtiyaçlarının yarısı kadar personelle hizmet veriyor. Özellikle hemşirelik hizmetlerinde had safhaya varan personel yetersizliği, hemşirelerin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerine aykırı bir şekilde, ayda 96104 saate varan oranlarda fazla mesai yapmasına neden oluyor. Sağlık çalışanlarına uygulanan emek sömürüsünün son örneği, Süreyyapaşa Kalp Damar ve Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşandı. Ocak ayı öncesi, ayda 56 nöbet tutarak, yaklaşık 240 saat çalışan hemşireler, eleman yetersizliği nedeniyle nöbet sayıları 8’e çıkarılınca, seslerini yükseltmeye karar verdiler. 80 hemşire, bu şekilde çalışamayacaklarını belirten ve hemşire alımı istemini dile getiren dilekçelerini başhekimliğe sundu. ‘ILO’YA AYKIRI’ Yönetimin nöbet öncesi ve sonrası izin önerilerini de reddeden hemşireler, ‘‘Böyle olursa gündüz çalışan arkadaşlar, izinli olanın da işini yapacak, yani iki kat çalışacak. Bunun sonu gel İstanbul İl Sağlık Mümez, Avrupa ülkelerindürlüğü’nün 2005 yılı de nöbet gibi bir durum Mayıs ayında yayımlayok. Çalışma süresi, aydığı rakamlara göre, da 36 saate kadar iniyor. İstanbul’da 10 bin 70 Bizim fazla mesai sürehemşire çalışması gemiz 96104 saate kadar rekiyor, ancak bu raçıkıyor. Bu ILO sözleşkam 5 bin 948’de kalımelerine de aykırı’’ diyor. Geçen aylarda yayorlar. pılan personel atamaİstanbul’daki birçok larıyla 2 bin hemşirehastanede de durum nin atandığı belirtilifarklı değil. Haseki Eğiyor. tim ve Araştırma Has Müdürlük verilerine götanesi’nde hemşireler re olması gereken uzayda 810 nöbet tutuman hekim sayısı 6 bin 302, ancak İstanbul’da yor. Çalışma saatinin 4 bin 672 uzman hekim haftada 48 saati aşmaçalışıyor. ması için nöbet öncesi İstanbul’daki hastaneve sonrası hemşirelere lerde ise poliklinik hizizin veriliyor, ancak ILO metlerindeki artış yüzstandartlarına göre iki de 42 iken hekim dışı kat ücret alması gereken personel sayısı yüzde hemşireler aynı ücrete 1 azaldı. çalışıyor. Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 20002004 CRET DE AZ’ arasında polikliniklerde yatan hasta sayısı, Göztepe Eğitim ve ameliyat sayısı, laboraAraştırma Hastanetuvar ve radyolojik insi’nde bir hemşire ayda celeme sayısı yüzde 6 nöbet tutarken arala37.8 artmış, ancak perrında yoğun bakımdan sonel artışı yalnızca çıkan 67 hastanın da yüzde 10. bulunduğu 30 hastaya 24 saat aralıksız bakmak zorunda kalıyor. İstanbul Yakacık Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ndeyse hemşireler ayda 7 nöbet tutuyor. Hemşireler, bu kadar çalışmaya karşın döner sermaye gelirlerinden ek ödeme almadıkları gibi 128 saat çalışma karşılığında 100 YTL nöbet ücreti aldıklarını anlatıyorlar. ILO standartlarına göre, haftalık çalışma süresinin 35 saati geçmemesi gerekiyor, ancak Türkiye’deki çok sayıdaki kamu hastanesinde ve özel hastanede, çalışma saatleriyle ilgili düzenlemeler dikkate alınmıyor. Aksaray’da KESK üyeleri Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nı protesto etti. leri adına Kapalı Şarampol Caddesi’nde açıklama yapan EğitimSen Şube Başkanı Kadir Zeybek, toplu görüşme mutabakat metinlerinde yer alan, hukuki süreci işletilen mali haklarla ilgili ek ödemelerin ocak ayından itibaren yapılması gerektiğini söyledi. İZMİR: Konak’ta bir araya gelen emekçiler adına konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Zeki Gül, söz konusu tasarıların yasalaşması halinde sağlık hakkının ortadan kaldırılacağını söyledi. SAMSUN: KESK üyeleri, taleplerini içeren metni Başbakan Erdoğan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a faksladı. Emek Platformu’ndan imza kampanyası Emek Platformu Aksaray Bileşenleri de ‘‘Herkese Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hakkı’’ başlığıyla yurt çapında yürüttüğü imza kampanyasının devam ettiğini anımsatarak Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısını eleştirdiler. ‘‘Unakıtan para yok dedin bir yerlerde varmış ki VIP memurlarına veriyorsun’’, ‘‘Polis, asker, imam, hâkim, savcı devletin memuru, biz maraba mıyız’’ yazılı döviz ve pankartları taşıdı. (Fotoğraflar: SİBEL BAHÇETEPE) Beslenmeye dikkat! ? ANKARA (AA) Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, mide kanserinin öldüren kanserler arasında ikinci sırada yer aldığını belirterek ‘‘Ülkemizde her yıl toplam 20 bin mide kanserli yeni hasta ile karşılaşıldığı söylenebilir’’ dedi. Tuncer, son 10 yılda hastalığın hazımsızlık, dışkıda kan bulunması, kilo kaybı, iştahsızlık ve halsizlik gibi belirtiler verdiğini belirterek hastalıktan korunmak için en etkili yöntemin ise sağlıklı beslenme olduğunu bildirdi. ‘Ü Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Oyuncak seçiminin önemi ? AYDIN (AA) Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından yapılan bir araştırmada, çocukluk döneminde tercih edilen oyuncakların, cinsel gelişim ve eğilimine etki yapabildiği belirlendi. ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mehmet Eskin, gençlerin cinsel gelişimlerine etki eden birçok faktörün bulunduğunu tespit ettiklerini söyledi. 006, Mozart’ın 250’nci, Şostakoviç’in 100’üncü doğum yıldönümü. Schumann’ın bir akıl hastanesinde 46 yaşında sona eren yaşamı üzerinden de 150 yıl geçti. Şubatın ilk haftasında AKM’deki İDSO 2006 konserleri serisinde Dimitri Şostakoviç anıldı. 70 yaşına girdiği 1975 yılında yaşamı sona eren büyük besteci kısaca ALS diye anılan Amyotrofik Leteral Skleroz hastalığına yakalanmıştı. Bir süredir bu hastalığın adına kök hücre haberleri dolayısıyla basında sıkça rastlıyoruz. ALS kasları hızla eriten, zayıf düşüren amansız bir hastalık. Ünlü aktör David Niven bu hastalıktan öldü. Ama Amerika için asıl önemli ALS kurbanı çok ünlü Yankee beysbol oyuncusu Lou Gherig’dir. Amerikalılar için beysbol ve ünlü oyuncusu o derece önemli ki 2 Şostakoviç ve ALS Avrupa’da motor nöron hastalığı olarak anılan ALS’yi Amerikalılar tüm dünyada Lou Gherig hastalığı olarak anar oldular. Bence bu isimlendirmeyi onaylamak mümkün değildir. Lou Gherig Amerikalılar için çok önemli olabilir ama herhalde Şostakoviç tüm insanlık için çok daha büyük öncelik taşır. Oysa Ruslar, Şostakoviç hastalığından söz etmediler. Üstelik hastalığı ilk tanımlayan Fransız nöroloğu Charcot’dur. Bugüne gelirsek büyük bir bilim adamı bu hastalıkla İngiltere’de yaşıyor, hem de 40 yıldan beri. Bu bir mucize sayılsa yeridir. 40 yıldan beri Stephan Hawking, neredeyse tümü ile hareketsiz ve konuşma yeteneğini yitirmiş bir bilim adamı olarak Cambridge’de ünlü teorilerini ve bilimsel buluşlarını üretmeyi sürdürüyor. Gerçek bir mucize değil mi, ne dersiniz? Stephan Hawking hastalığından bahsetsek Amerikalılardan çok daha haklı olmaz mıydık? Ülkemizde, yüzlerce, belki binlerce ALS hastasının yanı sıra ünlü bir işadamının eşi ve tanınmış iki futbolcu da bu hastalıkla yaşıyor. Şostakoviç’e dönersek, bu büyük besteci Sovyet rejimi ile bir taraftan aşk öte yandan nefret ilişkileri yaşadı. Ekim ihtilalinin 10. yılında bestelediği senfoni çok övgü aldı ancak 1930’daki operası gerici bir eser olarak ilan edildi. Macbeth Operası müzik yerine pandomima olarak nitelendirildi. Ama sonradan yeniden itibar kazandı ve 1940’ta Stalin ödülü aldı. Leningrad’da ve Nazi ordularının kuşatması altında 1942’de bestelediği 7. senfoni ile ikinci kez Stalin ödülüne hak kazandı. Ama dalgalanmalar süregeldi. 1948’de yeniden Komünist Partisi, öteki bestecilerle birlikte Şostakoviç’e de cephe aldı. KÖK HÜCRE UMUT AMA... Evet, bu ünlü insanları yakalayan bu amansız hastalık için yıllardır büyük araştırmalar yapılıyor. Çeşitli droglarla tedavi denemeleri gerçekleştiriliyor ancak henüz başarıya ulaşılmış değil. Kök hücre tedavisi kuşkusuz büyük Şostakoviç bir umut. Omurilik ortasında yer alan hareket hücrelerinin kaybı sonucu meydana gelen hastalıkta kök hücrelerin yok olan bu hareket hücrelerinin yerine geçerek iyileşme sağlayacağı umuluyor. Ancak tüm dünyanın güvenilir bilim merkezleri bu kök hücre çalışmalarının henüz deneme aşamasında olduğunu, engellerin aşılamadığını ve klinik uygulama aşamasına varılamadığını kabul ediyor. Çin’de, Pekin’de bir profesör bu konuda iddialar ileri sürüyor ve tüm dünyadan hastaları cezbediyor. Ancak sonuçları hiçbir şekilde inandırıcı bulunmuyor ve yayımlanmıyor. Benzer şekilde bizim ülkemizde de omurilik felçlileri ile birlikte ALS hastaları için kök hücre tedavisi yaptığını ileri sürenler var. Bazı olumlu sonuçlardan söz ediliyor. Bunların gerçek iyileşme belirtileri olduğunu hiç sanmıyoruz. Kök hücre tedavilerinin yanı sıra medikal tedavilerin çok gecikmeden başarıya ulaşmasını ve tüm dünyadakilerle birlikte bizim hastalarımıza da ulaşmasını umutla ve heyecanla bekliyoruz. coskunoz@superonline.com ‘EKSİKLİKLER HAD SAFHADA’ Uzmanlık eğitimi alan hekimlerin durumları ise insanın dayanma sınırını ölçer nitelikte. Hekimler, eğitim ve araştırma hastanelerinde, 24 saatlik nöbetlerin ardından, ertesi gün 8 saatlik mesailerine devam ediyorlar. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli, özellikle hemşire eksikliğinin had safhada olduğunu belirterek hemşirelerin nöbet ücretlerini dahi alamamaya başladığını bildirdi. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle