14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Süleymaniye’deki mahkeme, örgüt içindeki muhaliflerin öldürülmesinde adı geçen teröristleri yargıladı Y edi PKK’liye ölüm cezası MEHMET FARAÇ Ürdün Kraliçesi Raina İstanbul’da ? İSTANBUL (AA) Ürdün Kraliçesi Raina, dün akşam saatlerinde özel uçakla İstanbul’a geldi. Kraliçe Raina’yı, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde, İstanbul Valisi Muammer Güler’in eşi Neval Güler, Vali Yardımcısı Hasan Duran, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilcisi Büyükelçi Fazlı Keşmir ve öteki ilgililer karşıladı. Uçaktan kucağında 2 yaşındaki oğlu Haşim’le inen Raina, daha sonra makam aracına binerek kalacağı otele gitmek üzere havalimanından ayrıldı. uzey Irak’taki güvenlik birimleri, PKK’den ayrılarak Yurtsever Demokrat Parti’yi (PWD) kuran Kani Yılmaz ile Sabri Tori’yi öldürenleri ararken, bölgedeki bir mahkemenin, ‘‘Kemale Sor’’ diye bilinen eski PKK’li Kemal Şahin’i öldüren 7 kişiyi idama mahkum ettiği öne sürülüyor. PWD kaynakları, PKK içinde faaliyet gösteren bu kişilerin eylemde kullanılan malzemeleri örgütten aldıklarını itiraf ettiğini iddia ediyor. PWD yöneticileri, Kani Yılmaz ile Sabri Tori’nin 11 Şubat’ta Süleymaniye’de bombalı saldırıda öldürülmesinde PKK’yi suçlamaya devam ederken Kuzey Irak’taki güvenlik birimleri, cinayet zanlısı olarak gösterilen PKK’li ‘Hilvanlı Numan’ kod adlı Veli Çat’ı arıyor. Bölgede bu iki cinayetle ilgili so K ruşturma sürerken 17 Şubat 2005’te Suriye Demokratik Kürt Partisi’nin (Rekeftin) kampına düzenlenen saldırıda öldürülen Kemal Şahin cinayetinde ilginç gelişmeler yaşanıyor. PWD kaynakları, ısrarla cinayeti 18 Şubat 2005’te silah ve malzemelerle yakalanan 7 PKK’linin işlediğini öne sürüyor. Kaynaklar, aralarında Sipan Rojhilat adlı PKK muhalifinin öldürülmesi eylemine katılanların da bulunduğu bu kişilerle ilgili pazartesi günü Süleymaniye Cinayet Mahkemesi’nin idam kararı verdiğini belirterek şu bilgileri sıralıyor: ‘‘Sanıkların üzerinde çıkan silahlar ile Kemal Şahin’i vuran ve olay gecesi kullanılan silahlar aynı çıkmıştır. Zaten ilk yakalandıklarında suçlarını itiraf etmeleri de kendilerinin hakkındaki en önemli delil olmuştur. CİNAYET İTİRAFI Olayın ilk günleri kendilerinin yaptığını gururla dile getirmişlerdir. Ancak daha sonra PKK yönetimimin olayı üstlenmemesi üzerine kendileri de suçlamayı reddetmeye kalkışmışlarsa da bu bir şeyi değiştirememiştir. Zaten onları suçlu kılan birçok delil mahkeme heyetinin elinde mevcuttu. Bunlara dayanarak cezalar verilmiştir. Bizzat ölüm talimatını veren kişilerin Cemil Bayık ve Murat Karayılan olduğu netleşmiştir. Bu terörist grup; PKK’den geldiklerini, eylemde kullanılan malzeme ve silahları da dağdan getirdiklerini itiraf etmişlerdir. Yapılan cinayet soruşturması 26 Eylül 2005 tarihinde başlamış ve 20 Şubat 2006 tarihinde son karar verilmiştir.’’ ERÖRİSTLER DEŞİFRE EDİLDİ Örgüt kaynaklarına göre Kemal Şahin’i öldürmekten idam cezasına T çarptırılan kişilerin, Aram Kerküki kod adlı Hüseyin Ali Halifi, Azad kod adlı Serdar Muhammed Hasan, Rızgar Zaza kod adlı Muhammed Mevlut Cuma, Doğan Dıdere kod adlı Abdülselam Mustafa Aslan, Ferman kod adlı Adnan Rahmet Abdullah Burmay, Halil Kamışlo kod adlı Muhammed Abdullah Xalef Muhammed ve Ruber Amed kod adlı Süleyman Şahin olduğunu ileri sürüyor. Süleymaniye’deki mahkemenin verdiği bu karar, Sipan Rojhilat, Hikmet Fidan, Kani Yılmaz, Sabri Tori başta olmak üzere diğer örgüt muhaliflerinin öldürülmesinde sorumluluk kabul etmeyen PKK/KONGRA GEL için ciddi bir sıkıntı içeriyor. Bölgedeki kaynaklar, ‘‘bu kararla birlikte PKK içinde gladyo faaliyetlerinin deşifre edildiğini, örgütün suçüstü yakalandığını’’ öne sürüyor. 1 2 3 1) Aram Kerküki kod adlı Hüseyin Ali Halifi, 2) Azad kod adlı Serdar Muhammed Hasan, 3) Rızgar Zaza kod adlı Muhammed Mevlut Cuma, 4) Doğan Dıdere kod adlı Abdülselam Mustafa Aslan, 5) Ferman kod adlı Adnan Rahmet Abdullah Burmay, 6) Halil Kamışlo kod adlı Muhammed Abdullah Xalef Muhammed, 7) Ruber Amed kod adlı Süleyman Şahin. 4 5 6 7 Süryaniler iltica edemeyecek ? BERLİN (AA) Almanya’nın Kassel kentindeki Hessen İdare Mahkemesi, Türkiye’den gelen Süryanilerin bundan böyle Almanya’dan iltica talebinde bulunmaya hakları olmadığına karar verdi. Mahkeme kararında, Türkiye’nin güneydoğu bölgelerinde geçen yıllarda gelişmeler olduğu, bu bölgelerde yaşayan Hıristiyan Süryanilerin takibata uğramadığı bildirildi. TRABZON Yine gerginlik korkusu AHMET ŞEFİK TRABZON Şiddet olayları ve cinayetlerle gündeme gelen Trabzon’da önceki akşam Doğu kökenli bir vatandaş park tartışması sonucu öldürüldü. İHD yöneticileri olayı kınarken doğu kökenli vatandaşlar, olayların üzerine gidilmediği iddiasıyla valilik ve emniyeti suçladı. Olay önceki akşam, Trabzon’un en merkezi yerlerinden birinde, MHP binasının karşısı ve Taksim Polis Karakolu’na yaklaşık 50 metre mesafede, Tanjant Yolu altındaki otoparkta meydana geldi. Genelde Ağrı Patnos kökenli vatandaşların iş bulmak amacıyla beklediği bölgeye gelen Ercan Matur (30), aracını otoparka park etmek istedi. Bu sırada A. E. ve E. U. adlı kişi ile Ercan Matur arasında tartışma çıktı.Tartışmanın büyümesi üzerine otopark görevlilerinden biri silahını çekerek ateşledi. Mermilerden biri tartışma yerine gelen Özkan Yıldız’ın kalçasına ve diğeri Ercan Matur’un koluna saplandı. Yıldız kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olayın ardından 6070 Kürt kökenli vatandaş, Numune Hastanesi önünde toplandı.İnsan Hakları Derneği Trabzon Şubesi yöneticileri olayı kınadı. Son dönemde şiddet olaylarıyla gündeme gelen Trabzon’da önce akşam meydana gelen cinayet, Trabzon’da etnik bir gerginliğin kışkırtılması konusunda korkuların oluşmasına neden oldu. Öcalan gösterisi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Terörist başı Abdullah Öcalan’a destek gösterisi yapan Diyarbakır Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi 30 kadın, Koşuyolu Sunay Caddesi’ni trafiğe kapattı. Elleri zincirle birbirine bağlı olan kadınların tümü polis tarafından gözaltına alındı. 30 kadın, ‘‘Sayın Abdullah Öcalan siyasal irademizdir’’ yazılı büyük bir pankart açarak caddeyi iki yönlü trafiğe kapattı. Cadde üzerinde oturma eylemi başlatan kadınlar, uyarılara karşın dağılmadı. Yaklaşık yarım saat süren eylemin ardından sivil polisler, kadınları bulundukları yerden kaldırırken olay yerine gelen çevik kuvvet ekipleri grubu çembere aldı. ANAYASAL DÜZENİ DEĞİŞTİRME Umut davasında temyiz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarları Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Doç. Dr. Bahriye Üçok ve Prof. Dr. Muammer Aksoy’un öldürülmesinin de aralarında bulunduğu cinayetleri kapsayan Umut operasyonuna ilişkin davanın kararını, savcı Salim Demirci temyiz etti. Savcı Demirci, 15 yıl hapis cezası alan Ekrem Baytap’ın ‘‘anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışma’’ suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtti. Savcı, 7 sanığın Topluma Kazandırma Yasası’ndan yararlandırılamayacağına da işaret etti. Davanın gerekçeli kararı yazıldıktan sonra temyiz dilekçesini hazırlayan Salim Demirci, kararın sanıkların aleyhine bozulmasını istedi. Savcı Demirci, yeni Türk Ceza Yasası’nın ‘‘silahlı örgüt kurma ve yönetme’’ suçunu düzenleyen 314/1. maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezasına çarptırılan ve tahliye edilen sanık Ekrem Baytap’ın İslami Hareket Örgütü’nün kurucusu ve üst düzey yöneticisi olduğunu kaydetti. Demirci, ? Mumcu, Kışlalı, Baytap’ın eski TCY’nin 146/1. Üçok ve Aksoy maddesinde cinayetlerini de düzenlenen ve kapsayan Umut ağırlaştırılmış davasında Savcı müebbet hapis cezasını öngören Demirci, 15 yıl ‘‘Anayasal düzeni hapis cezası alan zorla değiştirmeye Ekrem Baytap’n kalkışma’’ suçundan anayasal düzeni cezalandırılması zorla değiştirmeye gerektiğini belirtti. kalkışma suçundan ‘‘Silahlı örgütün özel görevli yöneticisi cezalandırılmasını olma’’ suçundan 6 yıl istedi. 3 ay hapse mahkum edilen ve kararla birlikte tahliye edilen Hasan Kılıç’ın örgütün üst düzey yöneticisi olduğuna işaret eden Demirci, bu nedenle sanığın Topluma Kazandırma Yasası’ndan yararlandırılmaması gerektiğini vurguladı. Demirci, sanıklardan Mehmet Şahin, Fatin Aydın, Mehmet Ali Tekin, Abdülhamit Çelik, Yusuf Karakuş ve Muzaffer Dağdeviren’in Topluma Kazandırma Yasası’ndan yararlanmak amacıyla sadece kendi durumları hakkında verdikleri bilgilerin, dava dosyasındaki mevcut bilgilerle örtüştüğünü kaydetti. Demirci, bu sanıkların yasadan yararlanma koşulları arasında yer alan örgütün dağılmasına ya da çökertilmesine, örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olacak nitelikte bilgi vermediklerinden Topluma Kazandırma Yasası’ndan yararlanamayacaklarına işaret etti. Müdahil avukatlarının da kararı aynı yönde temyiz edecekleri, dilekçelerini mahkemeye sunmak için gerekçeli kararın tebliğ edilmesini bekledikleri öğrenildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ferhan Özmen’i, ‘‘Anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs etme’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Baytap’ı 15 yıl, 2 sanığı 6’şar yıl 3’er ay, 4 sanığı 3’er yıl 1’er ay, 1 sanığı da 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum etmişti. Kararın ardından tek tutuklu sanık olarak Ferhan Özmen kalmıştı. Doğan, 3. Daire Başkanı oldu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanlığı’na Yusuf Kenan Doğan seçildi. Yılmaz Alasu’nun yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanlığı için Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nca seçim yapıldı. Seçimler sonucunda, Yargıtay 2. Ceza Dairesi üyesi Yusuf Kenan Doğan, 3. Ceza Dairesi’nin başkanlığına getirildi. Eskişehir’de devam eden Kızıltepe davası 10 Mayıs’a ertelendi ‘Terörist’ tartışması CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ile babası Ahmet Kaymaz’ı terörist oldukları iddiasıyla öldüren 4 polisin yargılanmasına Eskişehir’de devam edildi. Duruşmada sanık avukatları ile Kaymaz ailesi arasında sert tartışmalar yaşandı. Kaymaz ailesi, avukatların ‘‘terörist’’ nitelemelerine şiddetle karşı çıktı. Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava nedeniyle adliye önünde geniş güvenlik önlemleri alındı. Duruşmada tutuksuz yargılanan sanık polis memurları Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıkgöz, Salih Ayaz ile ölen Ahmet Kaymaz’ın kardeşleri Murat ve Reşat Kaymaz hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan sanık polis memuru Hikmet Fidan davası bugün ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) PKK muhalifi Hikmet Fidan’ın öldürülmesine ilişkin davanın ikinci oturumu bugün Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Dava, Kuzey Irak’taki Süleymaniye kentinde PKK’den ayrılıp PWD’yi kuran Kani Yılmaz kod adlı Faysal Dunlayıcı’nın aracının havaya uçurularak öldürülmesinin ardından daha da dikkat çeker hale geldi. ? Geniş güvenlik önlemleri altında yapılan duruşmada, sanık avukatlarından Füsun Tunçok’un ‘Bunlar anlı şanlı teröristtir’ diye bağırması sert tartışmaların yaşanmasına neden oldu. Kaymaz ailesi, ‘terörist’ nitelemesine karşı çıktı. Seydi Ahmet Döngel sağlık sorunu nedeniyle duruşmaya katılmadı. Duruşmaya yaklaşık 20 müdahil, 10 sanık avukatı katıldı.Müdahil avukatı Kemal Aytaç, önceki oturumda mahkemenin 500600 kişilik bir salona alınmasını istediklerini anımsatarak ‘‘Ancak, valilik ve emniyet yetkilileri, mahkemeye bu kadar büyük bir salonda güvenliğin sağlanamayacağını bildirdiler. Bu dava Eskişehir’e güvenlik gerekçesi ile alınmıştı. Ama, en yetkili kişiler güvenliği sağlayamayacaklarını söylüyorlar. Böylelikle, yargının görünümü bozulmuştur’’ dedi. Aytaç, maktullerin cesetlerinin etrafındaki boş kovanların kimlere ait olduğunun belirlenmesini, olay yerini gösteren CD kayıtlarının da izlenmesini istedi. Sanık avukatlarından Veysel Güler ise Ahmet Kaymaz’ın PKK bağlantısının sabit olduğunu, olay günü kullandığı iddia edilen silahın daha önceden Yenişehir Polis Karakolu’na yapılan baskında da kullanıldığının tespit edildiğini öne sürdü. Ahmet Kaymaz’ın kardeşi Murat Kaymaz da söz konusu baskın sırasında ağabeyinin Irak’ta olduğunu, bu durumun pasaport kayıtlarından anlaşıla Filmlere sigara yasağı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Alt Komisyonu’nda, sigara yasağına ilişkin yükümlülüklere aykırı hareket edilmesiyle ilgili tedbir almayan yetkili kamu görevlisinin hapis cezasıyla yargılanmaması benimsendi. Komisyon ayrıca, televizyonda yayımlanan bütün programlarda, filmlerde, dizilerde rol gereği de olsa sigaranın gösterilmesini ve kullanımını yasakladı. Araba yarışları gibi etkinliklerde de tütün ve tütün ürünlerinin reklamlarını içeren görüntüler, televizyonlardan yayımlanmayacak. bileceğini söyledi. Sanık avukatlarının aileyi ‘‘terörist’’ olarak nitelendirmesinin kendilerini üzdüğünü ifade eden Kaymaz, ‘‘Bu bize hakarettir. Bu kelime kullanılmasın. Görgü tanıklarının ifadelerine göre ağabeyim ve yeğenim sağ olarak ele geçirildi. Sonradan öldürüldü’’ dedi. Sanık avukatlarından Füsun Tunçok ise ‘‘Bunlar anlı şanlı teröristtir’’ diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Osman Açar, Tunçok’u ‘‘Burası mahkeme, burada yargılama yapıyoruz. Şov değil. ’’ diye uyardı. Mahkeme heyeti ara verdikten sonra, müdahil avukatlarının, davanın başka bir yerde görülmesi, sanık polislerin tutuklanarak yargılanması ve olay yerinde keşif yapılması taleplerini reddederek davayı 10 Mayıs’a erteledi. Hakkâri Jandarma Alay Komutanı Kubat, Şemdinli’deki patlamalardan PKK’yi sorumlu tuttu ‘Seferi Yılmaz yasal takibimizdeydi’ AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu’na bilgi veren Hakkâri Jandarma Alay Komutanı Albay Erhan Kubat, 9 Kasım’daki kitabevi bombalama olayı dahil, Şemdinli ve civarındaki bütün patlamaları PKK’nin gerçekleştirdiğini belirterek ‘‘Bizim elemanlarımıza yargısız infaz yapıldı, aileleri hedef gösterildi’’ dedi. Şemdinli Komisyon, dün Hakkâri Alay Komutanı Kubat, Hakkâri Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Sefer Resuloğlu ve Radikal gazetesi Ankara Tem silcisi Murat Yetkin’in bilgisine başvurdu. Edinilen bilgiye göre Albay Kubat, bölgedeki bütün eylemleri PKK’nin gerçekleştirdiğini belirterek komisyona bunu belgeleyen telsiz konuşmalarının dokümanlarını da sundu. STİHBARAT YETKİMİZ VAR’ Şemdinli’de kitabevi bombalanan Seferi Yılmaz’ın izinsiz izlendiği yönündeki savların gerçeği yansıtmadığını belirten Kubat, ‘‘Tamamen yasalara dayalı olarak takip yapıyoruz. Seferi Yılmaz’la ilgili 22 Ağustos 2005’te Van Ağır Ceza Mahkemesi’nden dinleme izni aldık’’ de ‘İ di. Emniyet yetkililerinin ‘‘Jandarma’nın istihbarat yetkisi yok’’ yönündeki açıklamalarına karşın Kubat, jandarmanın bütün yurtta istihbarat yapma yetkisi olduğunu belirterek ‘‘ Biz her yerde istihbarat yaparız ama operasyon yapamayız’’ dedi. Komisyon üyelerinin istihbarat yetkisinin hangi yasadan kaynaklandığını sormaları üzerine Kubat, Polis Selahiyetleri Yasası ile bir yönetmeliği dayanak gösterdi. Kubat, astsubay Ali Kaya ve Özcan İldeniz’in patlama sırasında kitabevinin önünde bulunmalarını da ‘‘Şemdinli küçük yer, ihtiyaç gidermek amacıyla oradaydılar’’ diye açıkladı. Komisyona bilgi veren Sefer Resuloğlu ise Veysel Ateş’in ‘‘itirafçı’’ olarak nitelendirilmesine karşı çıkarak ‘‘Cezasını çekip bizimle resmen çalışan elemanlara haberci denir. Veysel Ateş itirafçı değil, resmi kayıtlı haber elemanımızdı. Bu şekilde 100’e yakın elemanımız var’’ dedi. Komisyon üyelerinin Jandarma Genel Komutanlığı’nın Veysel Ateş’in ‘‘8. ay itibarıyla ilişiğinin kesildiği’’ yönünde yazısı bulunduğunu sormaları üzerine Resuloğlu, ‘‘Bundan haberimiz yok’’ karşılığını verdi. Resuloğlu, Seferi Yılmaz’ın Kuzey Irak’taki terör unsurlarıyla temasının saptandığını da belirtti. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle