27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümetin devlet kurumlarına bilgi vermeden gündeme getirdiği Kıbrıs önerisine askerden sert tepki 7 ‘Resmi görüşten sapma’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin AB sürecinde Kıbrıs sorununa getirdiği yeni öneriden kabinenin yanı sıra devletin önemli kurumlarının da haberi olmadığı ortaya çıktı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, öneriyi televizyondan duyduğunu, bunun “devletin resmi görüşünden sapma” anlamına geldiğini vurguladı. Büyükanıt, “Orada 40 bin askeri bulunan bir kurumun görüşünü almak gerekmez miydi?” diye sordu. Büyükanıt, Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada, hükümetin Kıbrıs ile ilgili yeni önerisini değerlendirdi. Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığı’na bu konuda bilgi verilmediğini, hükümetin AB’ye dönük Kıbrıs kararını kendilerine danışmadan aldığını belirterek, konuyu TV’den öğrendiğini dile getirdi. Büyükanıt, şöyle konuştu: “Şunu açık açık söylüyorum, yani ‘off the record’ demiyorum. Bizim görüşümüz alınmadı. Kimse bu konuda bize bir şey söylemedi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin resmi görüşü nasıl alınır bellidir. Biz resmi görüşümüzü yazılı olarak veririz. Benim onayım olmadan kimse de Silahlı Kuvvetler adına resmi görüş bildiremez. Ben de diyorum ki, resmi görüşümüz alınmadı.” Büyükanıt, görüşlerinin sorulması durumunda dile getirecekleri konuları da şöyle sıraladı: “Bugüne kadar bizim resmi görüşümüz devletin resmi görüşüydü. O görüş şudur: Bir; çözüm Birleşmiş Milletler (BM) zemininde olacaktır. İki; bütünsel bir çözüm olacaktır. Yani parça parça şunu ver, şunu al şeklinde değil. Üç; adil ve kalıcı bir çözüm olacaktır.” Hükümetin açılımının devletin resmi görüşüne uymadığını vurgulayan Büyükanıt, “Bize göre bu açılım, devletin resmi görüşünden sapma anlamına gelmektedir. Limanları açacağız diyorsunuz. Hangi limanları açacaksınız? Rumların reddetmesi hiç önemli değil. Dediğim gibi devletin resmi görüşünden sapma olmuştur. Bunun sürpriz bir şekilde gündeme getirilmesini yadırgadık. Biz yönetmiyoruz, sadece görüş bildiriyoruz” dedi. Durup dururken böyle bir önerinin doğru olmadığını belirten Büyükanıt, “Elbette bu hükümetin kararı. Biz de sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin görüşünü bildiriyoruz. Türkiye’yi yöneten kişi ben değilim. Devletin politikasını ben tayin etmiyorum. Ben sadece Silahlı Kuvvetler’i temsil ediyorum ve onun görüşünü açık bir dille ifade ediyorum” diye konuştu. Hükümetin kendi görüşlerini kabul etmeyebileceğini anımsatan Büyükanıt, “Bir toplantıdaydım. Döndüğümde televizyondan öğrendim. Şunun altını dikkatle çiziyorum. Bizim görüşümüzü alıp kabul etmeyebilirler. Ama Silahlı Kuvvetler’in başındaki insan böyle bir kararı televizyondan öğrenmemeli. Orada 40 bin askerini bulunduran bir kurumun, böyle önemli bir karardan haberdar edilmesi, görüşünün alınması gerekmez mi? Sorsalardı şunu söylerdik; bu, devletin resmi görüşünden sapmadır. Elbette devleti biz yönetmiyoruz. Sadece görüşümüzü dile getiriyoruz. Görüşümüzü alıp kabul etmeyebilirlerdi” değerlendirmesini yaptı. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Devlet Var, Hukuk ve Siyaset Yok! Allah’a şükür henüz bir devletimiz var. Ama devlet olmanın önde gelen gereklerinden hukuk ve siyasetin var olduğunu söylemek neredeyse olanaksız. Katolik kilisesinin lideri Papa’nın gelişinden bu yana tanık olduğumuz olayları şöyle bir anımsayıverelim. Sayın Cumhurbaşkanı 5555 sayılı Vakıflar Yasası’nı, 5556 sayılı YÖK’ün rektör atamalarına ilişkin yetkisini milli eğitim bakanı ile başbakana devreden yasayı ve 5557 sayılı “Cargill Yasası” olarak nitelendirilen yasayı anayasaya aykırılıkları nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne iade etti. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin işlemin iptal edilmesinin ardından Danıştay’ın bu kez Halk Bankası’nın satışına ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar vermesi. Bunlar hukuk alanındaki aymazlıklardan ilk bakışta saptanabilenler. Hukuk alanını da ilgilendirmekle birlikte siyasetin daha çok dışa dönük bölümüne girenler de var. Papa’nın Başbakan’la Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı görüşmede “Türkiye’yi Avrupa Birliği’nde görmek istediği” yolundaki resmi açıklamanın Papalık yetkililerince doğrulanmaması. Kıbrıs Rum Kesimi gemileriyle uçaklarına birer liman açılmasını öngören önerinin Avrupa Birliği’ne (AB) iletilmesi. ??? İktidarının AB ile ilişkilerde önünü ardını düşünmeden günübirlik yaklaşımlarla ortaya attığı, ama birer bumerang gibi dönerek Türkiye’yi vurduğu girişimlerden bir yenisi ve daha vahimi ile karşı karşıyayız. Anlaşılıyor ki öneri, iktidarın, Türkiye’nin müzakere sürecini yeni koşullara bağlayacak karar öncesinde bir cankurtaran simidi olarak görülmüş. Ya da “denize düşen yılana sarılır” savsözünü yaşama geçirmek amaçlanmış. Kayıtsız koşulsuz AB yandaşları ile iktidara çeşitli nedenlerle arka çıkmak zorunda olanlar, Türkiye’nin devlet politikasını tümüyle yok sayan öneriyi bir yandan alkışlarken bir yandan da “büyük taktik başarısı” olarak yutturmaya çalışıyorlar. Oysa arkada, hem Türkiye Büyük Millet Meclisi kararlarını hem de Milli Güvenlik Kurulu kararlarını yok sayan, doğrudan kişisel tercihlere dayalı bir girişim var. Türkiye’nin devlet katlarında en yetkili kişileri bile, öneriyi ancak televizyonlara haber olduktan sonra öğreniyorlar. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da bu kapsamda olmanın tepkisini yaşıyor. Kıbrıs’ın askersel öneminin böylesine yok sayılmasını yadırgamakla kalmıyor, devlet politikası ile bağdaşmadığını da vurgulama ihtiyacını duyuyor. Bir bakan ise televizyon izlememiş olduğu için gazetecilerin sorusunu “Liman açması söz konusu olamaz” diye yanıtlayarak açık düşüyor. Muhalefet ise ayakta... Şimdiye kadar kâğıt üzerinde kalacağı varsayılarak yinelenen ödün verme yanlışlığına bir yenisi daha eklenmiş durumda. Karşılıksız olduğu belirtilen son ödünün faturası da önümüze sürülürse hiç şaşırmayalım. SEZER’İN BİLGİSİ YOK Köşk de devre dışı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB’ye yeni Kıbrıs önerisini ileten AKP Hükümeti’nden ne Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ne de Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve TBMM’ye bilgi verme gereği duydu. AKP iktidarı, “Rum kesimini örtülü tanıma” olarak yorumlanan ve büyük tepki çeken yeni Kıbrıs planında devletin temel kurumlarına danışma gereği duymadı. Hükümet, plan konusunda, başta Meclis ve kabine üyeleri olmak üzere, devletin ilgili hiçbir kurumuna bilgi vermedi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e sadece Dışişleri Bakanlığı tarafından gelişmeler konusunda rutin bilgiler iletildi. AB Dönem Başkanı Finlandiya’nın, Türkiye’nin yeni Kıbrıs planını kendilerine sunduğunu açıklamasının ardından, gerek kabineden, gerekse AKP içerisinden gelen tepkiler, plandan sadece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Başmüzakereci Ali Babacan’ın haberdar olduğunu ortaya koydu. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, öneriyi basından duyduğunu açıklamasının ardından, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, “Liman açılması söz konusu olamaz” dedi. AKP’li TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger de, tepkisini “İyi ki Rumlar bu öneriyi reddetmişler” sözleriyle dile getirdi. Son olarak, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın da, planı televizyondan duyduğunu belirterek, hükümeti sert bir dille eleştirmesinin ardından, gözler Çankaya Köşkü’ne çevrildi. Muhalefet kulislerinde gün boyu plan konusunda Sezer’e bilgi verilip verilmediği konuşuldu. Edinilen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı da, hükümetin tartışmalı planının ayrıntılarını televizyondan öğrendi. Sezer’in de, Büyükanıt gibi, duyduğu rahatsızlığı önümüzdeki günlerde dile getireceği belirtiliyor. ‘Kıbrıs’ı kaçırıyorlar’ CHP lideri Baykal: Öneriden, devletin kurumlarının haberi yok, AB’nin var. Kapalı devre çalışan Erdoğan ve Gül, AB baskısı karşısında taviz girişimleri içerisindeler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın hükümetin son Kıbrıs girişimi konusundaki sözlerini değerlendirirken, “Genelkurmay’ın haberi yok. AB yetkililerinin haberi var. Türkiye’nin yıllardır oluşmuş bir devlet politikası ortada dururken, bu devlet politikası içinde yer alan bütün kurumların bilgisi, katkısı dışında, kaçırılarak yapılıyor. Kıbrıs’ı devletten kaçırıyorlar” dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin Kıbrıs planına tepki gösteren Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın açıklamalarıyla ilgili olarak, “Bu konuda değerlendirmemi daha Genelkurmay Başkanı’nın şikâyetini bilmeden, görmeden yaptım, ‘devlet kurumlarının bilgisi olmadığını’ söyledim. Meclis’in haberi yok. Ana muhalefet partisinin, Dışişleri Komisyonu’nun, Bakanlar Kurulu’nun, bakanların haberi yok, Genelkurmay’ın haberi yok. Kapalı devre, baskı karşında taviz verme girişimleri içindeler” görüşünü dile getirdi. Hükümetin girişiminin “ek protokolü uygulamaya başlayacağız” anlamına geldiğini vurgulayan Baykal, şunları söyledi: “Ek protokolü uygulama konusundaki tavrımızı talep doğrultusunda değiştiriyor ve ‘ilk adımı atacağımızı’ söylüyoruz. Ondan sonra bekleyişi ifade ediyoruz. Siz de şunları şunları kaldırın, diye. Bu bir temennidir. Bunu AB’ye söylüyoruz. AB’nin içinde veto hakkına sahip Rumlar bulunuyor. Bizim temennilerle ilgili talebimizin yaşama geçeceği konusunda hiç kimse güvence veremez. Hükümet vereceği tavizle ek protokolü uygulamaya fiilen geçiyor olmanın yumuşatılmasını sağlamak için kendi bekleyişini telaffuz etme ihtiyacını hissediyor. Bunun bir geçerliliği yoktur. Görünüşü kurtarmak için temennilerimizi kendi kendimize söylüyoruz. Önemli olan bir limandan başlamamızdır. Türkiye ‘izolasyonlar kalkmadan ek protokol uygulanmaz’ derken AB’nin kararlı tavrı karşısında çözülmeye başlamıştır. Bu arada Kıbrıs sorunu çözümlenemiyor ama Türkiye’nin Kıbrıs politikası çözülüyor. Bu da Türkiye’nin yıllardır oluşmuş bir devlet politikası ortada dururken, bu devlet politikası içinde yer alan bütün kurumların bilgisi, katkısı dışında kaçırılarak yapılıyor. Kıbrıs’ı bunlar devletten kaçırıyorlar. Böyle bir kararın alındığını Bakanlar Kurulu, muhalefet, Meclis, Dışişleri Komisyonu, Genelkurmay Başkanı bilmiyor. Ama birtakım AB yetkilileri ve bürokratları biliyor. Türkiye’de iki kişi biliyor, Başbakan ve Dışişleri Bakanı, bir de AB yetkilileri biliyor.” BAŞBAKAN ERDOĞAN TARTIŞMALI ÖNERİLERİNİ SAVUNDU ‘Kıbrıs’ı kimse alamaz’ AFYONKARAHİSAR (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı George Bush ve Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ile görüşerek Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecindeki son girişimlerini değerlendirdiği öğrenildi. Erdoğan, Afyon’da yaptığı konuşmada da muhalefetin eleştirilerine sert tepki göstererek “Biz emin adımlarla yürüyoruz, siyaset netice alma sanatıdır. Merak etmeyin kimse masada Kıbrıs’ı alamaz” dedi. Edinilen bilgiye göre Başbakan Erdoğan, önceki akşam Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz ile telefonla görüşerek Irak ve Lübnan’daki iç gerilimler ve Filistin ile İsrail arasındaki ihtilafın çözülmesine yönelik Ortadoğu barış süreci konularını ele aldı, Suriye ve İran temaslarıyla ilgili bilgi verdi. Görüşmede Irak’ta mezhep çatışmasına giden iç gerilimin de ele alındığı belirtildi. Başbakan Erdoğan’ın dün de Afyon Sandıklı Ulu Cami’de cuma namazını kıldıktan sonra ABD Başkanı George Bush ve Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ile bir telefon görüşmesi yaptığı öğrenildi. ErdoğanBush görüşmesinde, Türkiye’nin AB süreci ile ilgili son gelişmelerin değerlendirildiği ve bölgesel sorunların ele alındığı ifade edildi. Başbakan Erdoğan’ın görüşmede ABD Başkanı Bush’a, İran ve Suriye’ye yaptığı ziyaretlerle ilgili bilgi verdiği, ayrıca Irak ve Lübnan’daki iç gelişmelerin ele alındığı belirtildi. ABD Başkanı Bush’un Başbakan Erdoğan’a, Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemeye devam ettiklerini ifade ettiği aktarıldı. Erdoğan, daha sonra Afyonkarahisar’da katıldığı açılış törenlerinde yaptığı konuşmada da muhalefetin eleştirilerine yanıt verdi. Başbakan Erdoğan, KKTC’yi daha önce kimsenin tanımadığını ancak bugüne kadar izledikleri politikalar sayesinde Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın ilk kez Pakistan tarafından davet edildiğini söyledi. Erdoğan, ad vermeden KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın hiçbir yere resmen davet edilmediğini vurguladı. Erdoğan, Kıbrıs konusundaki gayretleri sonucu Talat’ın ayrıca BM Genel Sekreteri Kofi Annan, ABD, İngiltere ve Alman dışişleri bakanları tarafından da davet edildiğini belirterek şöyle konuştu: “Bu ülkede taş üstüne taş koymayanlar bakıyorum bir şeyler söylüyorlar. Biz iş üretiriz. Siyaset netice alma sanatıdır. Kuru kuruya bağırma sanatı değildir. Biz işimize bakıyoruz. Emin adımlarla yürüyoruz. Kimse bizimle aşık atmasın. Yolculuğumuzda ilkelerimiz bellidir. Merak etmeyin, kimse masada Kıbrıs’ı alamaz.” ‘AB bizi yönetmeye başladı’ CHP lideri, Başbakan Erdoğan’ın Maraş’ın verilmesinin güvenlik açısından ne gibi sorunlar çıkaracağını askeri yetkililerle müzakere etmediğine dikkat çekerken, “Maraş bizim oradaki askeri varlığımız açısından çok önemli bir noktada. Oradaki Silahlı Kuvvetler ne olacak belli değil. O da zaten bunlarla meşgul değil. Türkiye’yi ne halk, ne de yetkili organlar yönetmiyor. AB’ye girmedik ama AB bizi yönetmeye başladı” görüşünü dile getirdi. Bu çıkışın başarı gibi sunulamayacağını kaydeden Baykal, “Bu 17 Aralık başarısı gibi bir başarı. Herkes ‘AB iyi olsun, borsa yararlandı’ deyip durumu idare ediyor. Ama gören görüyor. Liman açmaya ‘evet’ dedik. Bunun bir başarı ile ne alakası var? Ne elde ettin buna karşılık? Hiçbir şey elde etmedin. Bir şey daha verdin. Avrupa’nın kafasını karıştırdın ve taviz verebilir olduğunun sinyalini verdin” dedi. Baykal, “MerkelChirac cephesinin direnci çözdüğünü” de sözlerine ekledi. oerinc?cumhuriyet.com.tr Mumcu: Tavizin sonu Sevr ? Haber Merkezi Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Kıbrıs konusunda hükümetin ortaya koyduğu tutumu “hamle değil taviz” olarak nitelendirdi. Taviz vere vere varılacak yerin “Sevr’e kadar isteme iştahını kabartmak” olacağını söyleyen Mumcu “Kıbrıs konusunda verilen tavizlerin ne yazık ki, sonucu budur’’ dedi. Mumcu, Türkiye’nin Rum kesimini köşeye sıkıştırdığı iddiasıyla kamuoyunun yanıltıldığını, bunun utanç verici olduğunu savundu. Mumcu, Türkiye’nin, bütün kırmızı çizgilerinden geriye adım ata ata hiçbir konuda milli politika uygulama dirayeti gösteremez hale geldiğini öne sürerek AB ile Kıbrıs konusundaki görüşmelere son verilmesi gerektiğini dile getirdi. Hükümetin Rumlara 1 hava, 1 de deniz limanını açmayı öngören önerisi, AKP içinde de büyük tepkilere neden oldu ‘Cumhurbaşkanı MGK’yi acil olarak toplasın’ EMİNE KAPLAN ANKARA Hükümetin ek protokolü TBMM’ye getirmeden Rumlara 1 hava, 1 de deniz limanını açmayı öngören önerisi, AKP içinde de tepkilere neden oldu. Balıkesir Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, bu konuda yetkinin TBMM’de olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in MGK’yi olağanüstü toplaması gerektiğini söyledi. Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, hükümetin kapalı kapılar ardında diplomasi ile karar alamayacağını belirtirken; Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, Genelkurmay Başkanlığı’nın tepkisinde haklı olduğunu söyledi. AKP hükümetinin AB’ye Türkiye’nin Rumlara 1 hava, 1 de deniz limanı açılmasını öngören yeni Kıbrıs planı önermesi, parti içinde ra hatsızlık yarattı. Bazı milletvekilleri, hükümete tepkilerini açıkça dile getirdi. Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, böyle bir önerinin partinin yetkili kurullarında değerlendirilmeden gündeme getirilmesinin yanlış olduğunu belirterek, önerinin yalnızca Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından bilindiğinin anlaşıldığını kaydetti.Yalçınbayır, “Bu konuların tamamı Meclis’in yetkisindedir ve Meclis’te görüşülmesi gerekir. Yoksa kuvvetler ayrılığı prensibine uygun davranılmamış olur. Ankara Protokolü gibi bir konuda yapılacak tüm değişikliklerin TBMM’de gerekirse kapalı bir oturumda tartışılması gerekirdi” dedi. Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, hükümetin önerisini “ani çıkan bir tablo karşısın da dış politika manevrası ve zaman kazanma taktiği” olarak nitelendirdi. Ancak böylesine önemli bir kararın kapalı kapı diplomasisi ile alınamayacağını vurgulayan Çömez, “TBMM’nin, ana muhalefet partisinin ve Genelkurmay Başkanlığı’nın da görüşleri alınarak bu konuda ilerlenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. Atılan bu adımın belki dış politika arenasında Türkiye’nin biraz daha tartışılması ve AB sürecinde zaman kazanmasına yol açabileceğini kaydeden Çömez, “Eğer gerçek niyet buysa, biz bunu bilmiyoruz. Olumlu değerlendirilebilir. Ama realize olacak bir süreç başlıyorsa bunun çok iyi tartışılması, irdelenmesi gerekir. Ben gelecek adına kafamda soru işaretleri muhafaza ediyorum. Ek protokol Meclis’e gelirse Türk milletinin şüphesi olmasın ki, biz gereğini yapacağız” diye konuştu. Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay ise, Türkiye’nin önerisini olumlu değerlendirdiğini söyledi. Yarbay, AB’nin çeşitli gerekçelerle Türkiye’nin üyelik görüşmelerini yavaşlatmayı ya da askıya almayı düşündüğünü kaydederek, hükümetin bunun önüne geçmeye çalıştığını savundu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın, “Hükümet bizim görüşümüzü almadı. Ben bir toplantıdaydım, haberi dönünce televizyondan öğrendim. Bunun böyle gündeme getirilmesini yadırgadık” yönündeki tepkisinin anımsatılması üzerine Yarbay, “Genelkurmay’ın tepkisi haklı. Hükümet bu işi yaparken Genelkurmay’ı bilgilendirseydi uygun olurdu. Genelkurmay, bu olayın önemli taraflarından biridir. Mutlaka bilgilendirilmesi gerekirdi” görüşünü dile getirdi. İNGİLTERE’de Master yapmış WESTMINISTER University ve Premier College Sertifikalı ÖĞRETMENDEN SINAVLARA hazırlık, derslere yardımcı, iş İngilizcesi, konuşma. 0 536 225 07 80 0216 345 06 17 CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle