23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 ARALIK 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Arınç, cumhuru temsil edecek kişinin seçileceği oturuma “kim (hangi parti) girer kim (hangi parti) girmez ilgilenmez, onu ilgilendirmez”miş... Ya ne ilgilendirirmiş Bay Arınç’ı? Genel kurulda 184 milletvekili var mı, var. Açarmış oturumu, cumhurbaşkanı seçimine geçermiş. Başkan seçildikten sonra o koltuğun tarafsızlığını koruması için Arınç zihniyetinde olanların grup toplantılarına katılmasının yasaklandığını, böylece tarafsızlığının korunması için partisiyle ilgisinin kesildiğini... Unutuveriyor. Hayır unutmuyor! İnadına birçok kez ortaya koyduğu dar particilik ve laiklik karşıtı kimliğini, gerçek kimliğini sergiliyor. ??? Cumhurbaşkanı seçimini oturttuğu çerçeveyi kimi sözleriyle kanıtlıyor. “Bu parti boş yere mi tek başına iktidar? Ne maksatla sizin (AKP dışında olanların) gösterdiğiniz adayı seçsin? Bu tavırlar, AKP’yi tam tersine iter” diyor. Bu açıklamalar Arınç’ın Millet Meclisi Başkanlığı’nı sindiremediğini, beş yıl sonra hâlâ AKP sözcüsü gibi davrandığını, konuştuğunu kanıtlamaya yetmiyor mu? Üstelik son söylemleri Bay Arınç’ın cumhurbaşkanının kimliği üzerindeki tartışmaların anlamını kavrayamadığını, kavramak istemediğini ortaya koyuyor. Ne yazık ki, Çankaya konusunda mutabakattan murat edilenle neyin amaçlandığını hâlâ anlayamamış... Ona göre cumhurbaşkanı seçiminde “mutabakat arayanlar”: “Siz defolusunuz. Sizin içinizden cumhurbaşkanı çıkmasın, bizim gösterdiğimiz biri cumhurbaşkanı olsun” diyesilermiş! Bu sözleri üzerine Arınç’ı insafa davet etmek acaba yeterli olabilir mi? İstenilmeyen nedir? RTE gibi Arınç gibi laik rejim üzerindeki açıklamaları, davranışları kuşku bile değil kaygı uyandıranların Çankaya’ya çıkmaması... O yüce makama RTE ve Arınç veya benzeri kişiler dışında... ...Millet bireylerini birbirinden ayırt etmeksizin, anayasanın öngördüğü temel ilkeleri sindirmiş, anayasa ile barışık olan.. partizanlığa tutsak olmamış, olmayacak... ülkeyi laik rejimden ılımlı İslama dönüştürmeye çalışmayacak birini seçmek! Bu kişi ister AKP içinden olsun isterse dışından... Ama mutlak olan bir şey varsa... o da Çankaya’da RTE veya Arınç veya benzeri bir kişi seçildiği günden itibaren ülkeye asla huzur gelmeyeceği bilindiği ve laik demokratik rejimin karakterine uygun düşecek, anayasayı sindirmiş bir kişinin seçilmesi için uğraş veriliyor... Mutabakat böyle bir kimliği Çankaya’ya göndermek için aranıyor. Arınç’ın dediği gibi “defolu olmayan birini” seçmek... Bütün çaba bu! Ama Arınç için bir cumhurbaşkanında bulunması gereken özelliklerin hiçbiri önemli değil. Milletin benimsemeyeceği birinin seçilmesi de... Tam tersini simgeleyen birini, örneğin RTE veya kendisi ve benzerini AKP çoğunluğu seçti mi, seçti. Sonra? “Bu cumhurbaşkanının ben elini bile sıkmam, yüzüne bile bakmam... Ne istersen yap, söyle” diyor Arınç... Vız gelir demek istiyor. Çankaya ılımlı İslam amacına varmak için kuşatıldıktan sonra... Bu kafalarla laik demokratik rejim, Türkiye... Çağdaşlık yoluna devam edecek ha? 21 GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada birbirine karışacak. Her gün değişen demeç dozlarıyla ortam gerilip durulacak. 2. AKP hem kendi iç dengeleri hem de dışarıdan gelebilecek etkiler nedeniyle mart sonuna dek her seçeneği masada tutacak. Birinci şıkla bağlantılı olarak verilen demeçlere dayalı yorumlar birbiriyle çelişecek. 3. Bu süreçte AKP ne olursa olsun, ortam ne kadar gerilirse gerilsin, şu görünümün yerleşmesi için çaba harcayacak: “1. Cumhurbaşkanını ben seçeceğim!” Genel olarak ortamı sakin tutmaya çalışacak olan AKP, bu şık uğruna her şeyi yapacak. 4. AKP’nin kararını oluşturmasında tarikatlar ve cemaatler de devreye girecek. Bu kesimler, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığından çok bugüne kadar elde ettikleri kazanımlar nasıl arttırılır ya da mevcut kazanımlar nasıl korunur sorusunun yanıtını arayacak. 5. CHP yol haritasını netleştirdi. Erdoğan’ın Köşk’e çıkmak için gün saydığını, AKP içinde de Erdoğan sonrasının tartışılmakta olduğunu düşünen CHP, sorumluluğu toplumla paylaşmanın zeminini arayacak. 6. İş âlemi Köşk yoluna üç gözlükle bakacak: Faiz, döviz, borsa... Bu dengenin bozulmaması için sürekli devrede olacak. Laiklik ve rejim gibi konular şu aşamada dengenin içinde görünmüyor! ??? Önümüzdeki yıl böyle görünüyor... Bu haftanın görüntüsü ise şöyle: AKP’nin Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın sözlerini Türkçeye çevirdiğimizde yeni cumhurbaşkanının özellikleri şunlar olmalı: 1948 Bursa doğumlu olmalı. Baba adı İbrahim, anne adı Ayşe Sevdiye olmalı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olmalı. İngilizce bilmeli ve çalışma yaşamına serbest avukat olarak girmiş olmalı. Evli ve iki çocuklu olmalı. İki dönemdir Meclis’te bulunmalı. Manisa milletvekili olarak TBMM’ye girmiş olmalı. Bu özellikler kime uyuyor? Bülent Arınç’a... Arınç’ın cumhurbaşkanı tarifi böyle. Milli irade tarifi de şöyle: Meclis’te çoğunluğu elde eden bir parti istediğini yapabilir. Bu partinin tüm icraatı milli iradeye girer! AKP içindeki görev dağılımında Arınç şunu üstlenmiş görünüyor: Olabildiğince tarafsız hareket etmesi gereken Meclis Başkanlığı koltuğunda AKP politikalarının en üst savunuculuğunu yapmak! ??? Bu haftanın temel tartışma konusu “Cumhurbaşkanı seçimi sırasında Meclis çatısı altında en az 367 milletvekili hazır bulunmalıdır” koşuluydu. AKP’nin ve AKP’ci medyanın bu koşula yaklaşımı şöyle oldu: “Nereden çıktı bu?” “İçi boş bir fantezi...” “Saçma sapan bir görüş...” “Mahkeme cumhurbaşkanı seçemez...” “Maksat Tayyip’in önünü kesmek...” Ne kadar hukuksal bir tartışma! Bu görüşü ortaya koyan Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun görüşüne katılmayabilirsiniz. Bu durumda yapmanız gereken nedir? Hukuksal bir yaklaşımla kendi tezlerinizi koyarsınız. Buna dayanarak 367’nin niçin gereksiz olduğunu vurgular, bu görüşü savunanların yanıldığını söylersiniz. Bunun yerine yukarıda aktardığımız derin görüşleri ortaya koymanın birinci nedeni şu olabilir: Cumhurbaşkanını AKP’nin kimseyle uzlaşmadan, kendisinin seçmesini kabul etmek... Bunu engelleyebilecek olasılıkları küçümseyip, etkisiz hale getirmek. Oysa Kanadoğlu’nun görüşleri şöyle bir tartışma zemini de yaratabilirdi: Bu tezin doğru olup olmaması çok önemli değil, AKP zaten cumhurbaşkanını uzlaşma arayarak seçecek. Bizim birinci önceliğimiz budur! AKP bunun yerine ikincil adamlarını kamuoyu önüne sürüp uzlaşmanın başına ‘b’yi koyuverdi. Zemin zaten kaygan... Bakalım buzlaşma havası siyasetin seyrini nasıl etkileyecek! ankcum?cumhuriyet.com.tr MUSTAFA BALBAY İstanbul Atatürk Havalimanı’nda tehlike MURAT KIŞLALI ANKARA Atatürk Hava Limanı Başmüdürlüğü, İstanbul Atatürk Havalimanı’nın 5 Ekim 2005’te kullanıma açılan 18R/36L pistinin 18R tarafına inişler ve 36L tarafından kalkışlarda tehdit oluştuğu, bu nedenle pistin çevresinde tehdit oluşturan 89 adet yapıda katların, 16 yapıda ise çatının yıkılması gerektiğini tespit etti. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) “Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü 2005 Yılı Raporu”, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda uçuş güvenliğini tehdit eden tehlikeyi ortaya çıkardı. Rapora göre, Atatürk Havalimanı Başmüdürlüğü, 5 Ekim 2005’te kullanıma giren yeni pistin iniş kalkışlarıyla ilgili “Taslak Mania Tespit Çalışması” yaptırdı. Çalışmada “18R tarafında yaklaşık 89 adet yapının kat yıkımı ve 16 adet yapının ise çatı yıkımının gerektiği, bu nedenle mevcut hali ile 18R tarafına inişler ve 36L tarafından kalkışlar için kullanılabilecek pist uzunluğunun 2 bin 126 metre olarak belirlendiği, ayrıca diğer bölgelerde maniaya giren 162 yapının da uçuş emniyeti açısından uluslararası kriterlere uymadığı” tespit edildi. YDK Raporu’nda, 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Yasası’nın 47. maddesinin “İnşaat Sınırlamaları” bölümünde “Ulaştırma Bakanlığı havaalanları ve uçuş emniyeti tesisleri etrafında uçuş emniyetini tehlikeye düşürebilecek yapı, bina, ağaç, direk gibi tesisleri kaldırabilir” hükmünün yer aldığını belirterek “Kuruluşça (DHMİ) ve Ulaştırma Bakanlığı’nca maniaların kaldırılması yönünde çeşitli girişimler başlatılmışsa da Ağustos 2006 tarihine kadar bu konuda herhangi bir gelişme sağlanamamıştır” denildi. Raporda, “hava meydan ve alanlarında yaklaşma, tırmanma, geçiş yüzeyi ve şerit sahalarındaki maniaların, emniyetli bir uçuş sağlamadığı ve tahditli kullanıma sebebiyet verdiği, bu hususun, kullanıcıları yük yakıt durumunu ayarlamak zorunda bıraktığı, dolayısıyla maliyetlerinin arttığı hususu dikkate alınarak; uluslararası sivil havacılık kuralları ve 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun 47. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, uçuş can ve mal güvenliğini tehdit eden veya edecek her türlü yapılaşmanın önüne geçilmesi, gerekirse mezkur kanunun titizlikle uygulanması için ilgili merciler nezdinde girişimlerin sürdürülmesi” istendi. Öcalan için suç duyurusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Çömez, suç duyurusunda bulunduktan sonra yaptığı açıklamada, terör örgütü liderinin insan kaçakçılığı, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı gibi suçlardan da yargılanması için suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Genelkurmay Başkanlığı’nın elinde konuyla ilgili olarak çok sayıda bilgi ve belge olduğunu bildiren Çömez, “Bunların ele alınıp yeni bir dava açılması gerekir’’ dedi Minibüsçüler kontak kapatacak ? İstanbul Haber Servisi Minibüs esnafı, UKOME tarafından belirlenen hat ihlallerinde uygulanan cezaların çok ağır olduğunu belirterek cezaların paraya çevrilmesini istediler, isteklerinin yerine getirilmemesi halinde 15 Ocak’ta kontak kapatacaklarını belirttiler. İstanbul Esnaf ve Sanaatkârlar Odaları Birliği binasında bir araya gelen 24 minibüsçü odası yönetici ve üyeleri İstanbul’un günlük yolcu taşımacılığınıın yüzde 60’ının minibüsler tarafından yapılmasına karşın UKOME’de temsilcilerinin bulunmadığını belirttiler. Edirne’de kaza: 1 şehit ? EDİRNE (Cumhuriyet) Edirne İl Jandarma Komutanlığı’na ait minibüs, sis ve yoldaki buzlanma nedeniyle kayarak Kapıkule yolu üzerindeki köprünün bariyerlerine çarptı. Kazada 1 üsteğmen şehit oldu, 3 astsubay yaralandı. Minibüs ücretlerine zam ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’da minibüs ücretlerine yüzde 15 düzeyinde zam yapıldı. Yeni tarife 1 Ocak’tan itibaren uygulanmaya başlanacak. İndibindi ücreti 1.2 YTL oldu. CUMHURİYET 21 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle