17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ARALIK 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 Hıncal Uluç’un yeni kitabı, her biri birer uçan halı olan denemelerinden oluşuyor ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Kapıyı anahtarla açmak... Çalışma odamın penceresi Erenköy Kız Lisesi’ne bakıyor. Bu okul benim için çok önemli; birçok arkadaşım var, sıralarında dirsek çürütmüş: Şahika, Zeynep, Işın, Yaprak, Gülay, Uğur… Dahası, yaşadığım evin anahtarını çantasında taşıyan, okulun ağaçlarına penceremden birlikte baktığımız Sevgili Belgin de bu okuldan mezun! Tarih: 1 Nisan 1986... Belgin ile üç haftalık evliyiz... Salâh Birsel’e “Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu” kitabını imzalatıyorum. Hocanın Bostancı/Çatalçeşme’deki evindeyiz. Okumayanın çok şey kaybettiği kitabın 194. sayfasındaki fotoğrafın altını imzalamasını rica ediyorum Salâh Birsel’den... O da “Belgin Akın’a sevgiyle” diye atıyor imzasını. Fotoğraf Erenköy Kız Lisesi’nin kapısının önünde çekilmiş; okulun tabelası rahatlıkla okunuyor. Dört arkadaş poz vermiş kapının önünde: “Salâh Birsel, Sabahattin Kudret Aksal, Lütfü Özkök, Oktay Akbal”... Fotoğrafın altında edebiyatçılarımız “Matineciler” olarak tanıtılıyor okura. Bu fotoğraf şiir matinelerinin yoğun olarak yapıldığı 1956 yılında çekilmiş. Şiir matineleri yalnızca İstanbul değil, Ankara’da da düzenlenirdi. Şiir matineleri... ‘Bu Kadınlar Köle mi?’ Bülent Arınç çok kızmış, çok sinirlenmiş, veryansın ediyor! “Siz bizim eşlerimizi köle mi zannediyorsunuz? Siz bizim eşlerimizin, başını aç deyince açtığını, kapa deyince kapadığını mı sanıyorsunuz” diye soruyor. Doğrusu, onun eşi ne zaman, nasıl, niçin kapanmış bilmem ama, aynen dediği gibi, ülkemde binlerce kadının, kocaları, babaları, ağabeyleri “kapan” dediği için, “kapanacaksın” diye dayattığı için kapandığını çok iyi biliyorum. Avustralya’daki bir müftü başı açık kadını, açıkta satılan ete benzettiği için… Sultanahmet Meydanı’nda satılan “dini vaaz” kasetlerinde, “Başı açık kadın, kesilmiş, soyulmuş karpuza benzer, üzerine sinekler konar, sen onu alıp evine götürür müsün” diye öğüt verildiği için… “Bak onun kızı da kapalı, şunun karısı da kapalı, mahallede açık bir sen kaldın” diye toplum baskısına direnemedikleri için… Erkeklerin kafaları bunlarla dolduğu için… Ve güçlerini ancak kadınlar üzerinden gösterebildikleri için, kendilerini ancak kadınlar üzerinden iktidar sahibi ve “erkek” hissedebildikleri için karılarına, kızlarına, kardeşlerine örtünmeyi dayattıklarını Bülent Arınç bilmez mi! Ben mi yanılıyorum yoksa, anımsadığım kadar Emine Hanım da aile baskısıyla kapandığını açıklamamış mıydı? Bülent Arınç çok kızmış, çok sinirlenmiş. Keşke bu öfkesini, bu hassasiyetini, bu ilgisini Meclis Başkanı olarak, “namus”, “ahlak” bahanesiyle öldürülen, intihara zorlanan, “berdel” verilerek evlendirilen kızlar, kadınlar için de gösterip dile getirebilseydi. Emniyet Müdürlüğü’nden açıklandığına göre, son beş yılda 1200 kadın “töre” adına, “namus” adına öldürüldü. (Ki bu sayı bilinenler, bir de basına yansımayanlar var!) Keşke… Keşke bir kez olsun, “Siz bu kadınları, bu kızları köle mi sanıyorsunuz?” diyebilseydi. Kölelikten de beter durumdaki kadınlar için ağzından bir cümle çıksaydı. Bülent Arınç, Başbakan’ın eşinin örtünmesi ya da açılması üzerine spekülasyon yapanları, “bilinçsiz insanlar” diye niteliyor. Bilinç… Ah evet bilinç… On bir, on iki yaşındaki kız çocukların başlarını bağlamak… Onları küçücük yaşta koşullandırmak, baskı altına almak… Saçlarının bir teli görünürse, erkeği tahrik edebilir diye yalnız başlarını değil, zihinlerini, akıllarını, bedenlerini kapatmak… Ve ondan sonra kendi özgür seçimleriyle kadınlarımız kapanıyor demek… Bu mu bilinç? Bilinçli bireyler, bilinçli kuşaklar böyle mi yetişecek sanıyorsunuz? Bülent Arınç çok sinirlenmiş. “Bu konunun muhatabı ben olsaydım” diyor, “hesabını sorardım”… Muhatabı olmadığı için de hesap sormuyor… Ama bence muhatabı olmadığımız konularda da hesap sormamız gerekli. Hesap sormak iyi bir şeydir. Zihni açar. Muhatabının kim olduğunu bilmiyorum ama örneğin ben de “din gereği” neden erkeklerin değil de kadınların kapatılması, örtülmesi gerekiyor diye sormak isterdim… www.zeyneporal.com faks: 0 212 257 16 50 Kraliçe Sophia Müzesi’nin duvarından birine asılı Picasso’nun ünlü “Guernica” adlı tablosunun önüne... Resmi beğenmeyenlerin “Bu resim değil afiş olmuş” ya da “Bu dört yaşında bir çocuğun bile resimleyebileceği vücut parçalarından bir çorba” dediklerini, sizi tablonun yanında bekleyen Uluç kulağınıza fısıldayacaktır. ‘Hayalgücü bir armağandır’ Etkinlik, 12 Aralık’a dek sürecek Biz de, bir dönem şairlerin halkın arasında olduğu, şiirin fildişi kulelere çekilmediği o yılların bir tanığına kulak veriyoruz: “Şiir matineleri düzenlenirdi o zamanlar liseler ve üniversitelerde. Tıklım tıklım dolu olurdu salon. Hele Ankara Koleji. Bu kültür yuvası o ka dar çok şiir günü düzenlerdi ki. Evim kolejin yanındaydı. Fahri kolejliyim, kaçırmazdım. Şairler gelir, kendi şiirlerini okurlardı. İyi şiir okuyanlar da en ünlü dizeleri... Hele bir gün... Ergun Evren kendi şiirini okumuştu kolejde. Bir başka ünlü şair, ‘Böyle şiir lisede okunur mu?’ diye ayağa fırlamış, terk etmişti salonu. Ergun’la dalga geçmiştik, yıllarca ‘Müstehcen Şair’ diye.” Olayın tanığı Hıncal Uluç’tur... Sevgili Uluç (Sayın dersem kızar!) yukardaki yazısında adını vermemiş olsa da “Yaşamdan Dakikalar”ın çekimi için bir araya gelip yaptığımız sohbetlerin birinde, şiiri müstehcen bulup salonu kızgın adımlarla terk eden şairin Salâh Birsel olduğunu söylemişti. Uluç’un yazısını, elimden düşürerek birkaç solukta okuduğum yeni kitabı “Kapıyı Anahtarla Açmak”tan aldım yazıma. Kitap, Hıncal Uluç’un her biri birer uçan halı olan denemelerinden oluşuyor... 35 uçan halı!.. Otur birinin üstüne uç git Madrid’deki Bir başka uçan halı, deniz kıyısında torunuyla gezinen yaşlı bir adamın yanına götürüyor bizleri... Adam, “Sana bir ada hediye edeceğim” diyerek sahile getirmiş torununu. Çocuğun yüzünden düşen bin parça... Dedesinin ada dediği ters dönmüş, her tarafı delik deşik olmuş bir kayıktan başkası değil!.. Yaşlı adamın o gün torununa söylediklerini Hıncal Uluç’tan okuyoruz: “Gördüğüne bakma, hayal et oğlum. Bu adayı nasıl istiyorsan öyle hayal et. Hayal gücü bir armağandır. Hayal gücü hayatın kaynağıdır. Büyük olmanın tohumlarıdır.” Çocuğun adı P.T. Barnum’dur... “Harikalar Sirki”nin kurucusu Barnum!.. Hıncal Uluç, okuru sirk dünyasının ünlü mimarıyla tanıştırdıktan sonra elinden çekiyor ve bir başka dâhinin önünde bırakıyor. Birden karşısına konduğumuz beyaz saçlı adam, hayatının özetini bir tümcede sunuyor bizlere: “Hayal gücü bilgiden öndedir.”... “Aaa, bu Einstein” diyoruz ki, bir başka uçan halının üstünde, gecenin siyah pijamasına takılı hilale ulaşmak için üst üste çıkan ayıların yanına doğru yola koyuluyoruz... Biz son noktamızı bir alıntıyla koyalım, yüreğinizdeki kilitlerden hiç değilse birini açacak olan Hıncal Uluç’un kitabından: “Anahtar, sevgiliye en büyük armağandır. Çünkü hayatınızın en büyük fedakârlığıdır, evinizde özgürlüğünüzden vazgeçmek…” Festival kapsamında Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu’nun ‘Natali’ adlı oyunu da izleyiciyle buluşacak. ‘Tiyatrolar Buluşması 2006’ başladı Kültür Servisi Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu’nun Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde düzenlediği “Tiyatrolar Buluşması 2006” dün başladı. 12 Aralık’a dek sürecek olan etkinlikte, sanatseverlerin beğenisini kazanmış 9 tiyatro topluluğu 10 oyunla sanatseverlerin karşısına çıkacak. Dün akşam, Beşiktaş Belediyesi Prodüksiyon Tiyatrosu’nun sahnelediği Mikado’nun Çöpleri adlı oyunla başlayan etkinlikle ilgili olarak Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal şunları söyledi: “Beşiktaş, Türkiye’nin aydınlık ve çağdaş yüzüdür. Kent nüfusumuzun eğitim ve kültür seviyesine yakışan bir yerel yönetim olma vaadiyle yönetime geldik. Kesintisiz olarak sürdürdüğümüz kültür etkinliklerimiz ile kentimizin bu özelliğini pekiştirmeyi hedefledik. Mustafa Kemal Merkezi, Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi, Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi, Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu, Kuruçeşme Arena’da ve ayrıca Arnavutköy, Bebek, Ortaköy’de bugüne kadar sayısız konser, festival, sergi, toplantı, şenlik düzenledik. Beşiktaş Belediyesi Tiyatrolar Buluşması ile de Türkiye’nin en seçkin tiyatro topluluklarını Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde halkımızla bir araya getiriyoruz. Seçmenlerimize verdiğimiz ‘bir kültür markası yaratma’ sözünü tutabilmiş olmak benim için en büyük mutluluktur.” Bu akşam Sadri Alışık Tiyatrosu’nun ‘Kaç Baba Kaç’ adlı oyununun izleyiciyle buluşacağı ‘Tiyatrolar Buluşması 2006’ kapsamında Dostlar Tiyatrosu’nun ‘İnsanlarım’, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nun ‘Sağlık Olsun’, Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu’nun ‘Natalie’, Sunay Akın’ın ‘Sunay Akın Anlatıyor’, Tiyatro Seyirlik’in ‘Azizname’, Aksanat Tiyatrosu’nun ‘Antiloplar’, Tiyatro Kedi’nin ‘Salıncakta İki Kişi’, Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu Prodüksiyon Tiyatrosu’nun ‘Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’ adlı oyunları izleyiciyle buluşacak. Oyunlar 20.30’da başlayacak. (0 212 351 93 84) İngiltere’den Genç Filmler Festivali Kültür Servisi British Council’in, Anadolu Kültür ve Kültürlerarası İletişim Derneği ile ortaklaşa düzenlediği ‘İngiltere’den Genç Filmler Festivali’ 9 Aralık’ta Diyarbakır’da başlayacak. 26 Aralık’a kadar sürecek olan festivale ‘Ölmüş Bir Koyunu Değerlendirmenin 37 Yolu’ filminin yönetmeni Ben Hopkins de katılacak. ‘Güneşli Bir Günde’, ‘Guantanamo Yolu’, ‘Ölmüş Bir Koyunu Değerlendirmenin 37 Yolu’, ‘Glastonbury’ ve ‘Bağdatlı Liberace’ filmlerinin gösterileceği festivalde tüm gösterimler Türkçe altyazılı ve ücretsiz olacak. Filmler Diyarbakır Sanat Merkezi’nde, İzmirKonak Belediyesi Güzelyalı Kültür Merkezi’nde, Van Devlet Tiyatrosu’nda, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu Sinema Anadolu’da, Gaziantep Üniversitesi Kütüphane Cep Sineması’nda, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Prof. Dr. Osman Tekinel Konferans Salonu’nda, Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu Merkez Konferans Salonu’nda, Malatya İnönü Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi Sinema Salonu’nda ve Kayseri Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Sitesi’nde izlenebilecek. İtalyan sanatçılardan sergi ? Kültür Servisi İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Grafik Tasarım Bölümü ve Milano Yeni Güzel Sanatlar Akademisi (NABA) işbirliğiyle 420 Aralık tarihleri arasında ‘Hayatta Kalan Hayalperestler’ adlı grafik tasarım ve yaratıcılık sergisi düzenlenecek. MSGSÜ Osman Hamdi Bey Salonu’nda bugün saat 16.30’da açılışı yapılacak olan sergide Sandra Virlinzi, Guido Scarabattolo, Mario Milizia, Gianluca Lerici, Francesca Grazzini, Massimo Giacon, Beppe Giacobbe, Elio Fiorucci, Pablo Echaurren, Mario Cresci, Claudio Cetina, Albereto Biagetti, Airstudio gibi sanatçıların yapıtları yer alacak. Serginin küratörü, ünlü tasarımcı ve Milano NABA’nın müdürü Alessandro Guerriero, aynı gün açılış öncesinde “İtalya: Sanat Fabrikası” başlıklı bir konferans verecek. Katılımın serbest olduğu konferansta simültane çeviri yapılacak. (0 212 293 98 48) Festivale, ‘Ölmüş Bir Koyunu Değerlendirmenin 37 Yolu’nun yönetmeni Ben Hopkins de katılacak. Dershane ve kolej deneyimli uzman öğretmenden İngilizce Tel: 0532 646 62 06 www.ingilizceogren.net KELEPİR Fulya merkezde krediye uygun Cevahir İş Merkezi’ne 200 metre çatı dublex 110 m2 son 135.000 YTL 0212 248 90 97 0535 662 66 85 CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle