27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ARALIK 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Tespit Komisyonu’nun bugün yapılacak 3. toplantısından sonra yeni aylığın açıklanması bekleniyor 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Gözler asgari ücrete çevrildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Asgari Ücret Tespit Komisyonu, gelecek yıl geçerli olacak yeni asgari ücreti belirlemek için bugün 3. kez toplanacak. Toplantı sonrası 3 milyonu aşkın asgari ücretlinin dört gözle beklediği yeni aylığın açıklanması beklenirken, 2001 yılından bu yana Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) belirlediği “asgari harcama tutarı” ile komisyonun kararlaştırdığı ücretler arasındaki önemli farklar da dikkat çekiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda bugün saat 11.00’de bir araya gelecek olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu üyeleri, TÜİK, Uzlaşma Sendikacılıkta yeri, anlamı olan, çok kullanılan bir söylemdir. Sınıflar ayrılığı, çıkarlar çatışması bir yana, ortada toplu pazarlık düzeni, masaya oturmak, sonunda bir sözleşme imzalamak söz konusu olduğundan, taraflar eninde sonunda uzlaşmış olurlar. Her savaşın sonunda da bir anlaşma olacaktır. Siyaset, toplumsal yaşamın her alanında barış için, pazarlık, uzlaşma süreçleri kaçınılmazdır. Gelin görün ki uzlaşmanın gerçekten barış getirici sonuçları olabilmesinin koşulları vardır; tek taraflı dayatmaların, güç gösterilerinin sonucu dayatılacak uzlaşmalar, uzlaşma gibi görünseler bile, uzun ömürlü olmaları, barış getirmeleri söz konusu değildir. Filistin için çok görkemli bir barış anlaşmasına ilişkin belleklerinizi tazelemek isterim; ClintonArafatRabin kameralar karşısında yılların kanlı savaşının bitirildiğinin müjdesini vermişlerdi. Hemen ardından İstanbul’da yapılan bir toplantıda İsrail Barış Örgütü Başkanı ile Filistin temsilcisi sevincimizi kursağımızda bırakmışlar, barış için yapılanların çok az ve çok geç olduğunu söylemişlerdi. Ne yazık ki çok haklı oldukları çok çabuk ortaya çıktı. Barış birkaç ay bile süremeden Filistinlilerin çok ağır bedeller ödedikleri savaş süreci yeniden gündeme geldi. Güçler dengesi yıllar içinde Filistinliler aleyhine çok daha acımasız bozulurken, kuralsız savaşın acımasızlıkları, şiddeti tırmandı. Devlet terörü ile insanların kendilerini bomba yaptıkları terör eylemleri yarıştı. Geldiğimiz süreçte İsrail’in tecridin simgesi duvarlarının tırmanışına, çaresizliğin girdabında Filistinlilerin kendi aralarında girdikleri, tek kelime ile iç savaş niteliğindeki HamasEl Fetih çatışmaları eklendi. Filistin sadece duvarlarla değil, ekonomik ambargo ile tecrit, açlıkla savaşta. Toplanan paraların ülkeye sokulabilmesi bile İsrail iznine bağlı ve tam da bu noktada, son iki günün haberlerinde İsrail’in kimi uzlaşmacı, barışçı jestleri gündeme geldi. Gerçekten uzlaşmacı, barışçı içeriği var mı? Yoksa dayatma koşullarında uzlaşma ve anlaşma mı isteniyor? ??? Uzaktan çok çekici görünen, BM’nin, bizden de doğrudan Başbakan Erdoğan’ın içinde olduğu dinler, kültürler arası diyalog çabaları da, ne yazık ki daha içerikli bir anlam taşıyacak gibi gözükmüyor. İnsanlığın yaşamakta olduğu sıcak savaşlar, büyük insan hakkı ihlalleri, işkence ve her tür savaş suçunun pervasızca işlendiği gelişmelerin, gerçekte dinlerkültürler arası çatışma ile uzaktan yakından ilişkili olmadıklarını görmek için koca koca ülkelerin siyasi liderlerinin, uzman kadrolarının bir araya gelmesi mi gerekli idi? Ciddi ciddi yazılan raporlara bakıp acı acı gülmemek olası değil. Sanki Amerika’yı yeniden keşfeder gibiyiz. Ahlak dinlerinin, kültürlerin olsa olsa insan hakları, barıştan yana felsefi katkıları olabilirdi. Ülkeler, günümüzde emperyal güçler adına acımasızca yürütülen çıkar çatışmaları olmasa. Elbette kimseler ortaya çıkıp, “... ülkelerin ya da tekellerin çıkarları adına silahlı gücü de sonuna kadar kullanarak, her tür savaş kuralını da ayaklar altına alarak emperyal işgalleri düzenliyoruz. Ondan daha etkili olarak da dinırk ayrımcılığını kullanarak yoksulu daha yoksul, daha ezik yapacak, bölecek çatışmaları, dinler, mezhepler, tarikatlar, aşiretler ekseninde yaratıyoruz. Yoksullar yoksulluğu paylaşmamak üzere, giderek daha çaresiz, birbirlerini kesip biçmenin çıkmazında, iç savaşlarda, oynanan büyük oyunun tuzağında.. yaptıklarımızı sorgulayamıyorlar..’’ diye itiraflarda bulunacak değiller ya.. Uzlaşma adına sahnelenen oyun dayatma olunca, uzlaşmacılığa soyunanlar, dayatmacılığın maşası konumunda işlev yapıyorlar.. Doğrusu TÜSİAD’ın, Türkiye’nin en çok sözüne bakılan sivil toplum örgütü olarak, ülkemizdeki siyasi gelişmeler, seçimler, Cumhurbaşkanlığı konularındaki önerilerine de yukarıdaki örnekler kadar acımasız gibi görünmeseler de aynı pencereden bakmakta yarar var. Aslında sermayenin en büyük işletmeleri adına istikrar hükümeti arayışları, seçimden hoşlanmamaları eşyanın tabiatına, çıkarlarına uygun düştüğü için sürpriz değil. Ancak sermaye örgütü olarak Erdoğan Hükümeti icraatlarında, ekonominin, üretimin gidişine ilişkin asıl açıklamaları gereken görüş ve önerilerini bir yana bırakarak, baştan sona siyasi öngörülerinin gerçekten ülke çıkarları ile uyumluluğu çok tartışılır; Türkiye’de ne yazık ki Erdoğan Hükümeti’nin kimlik ve politikaları ile çok fazla tırmanan cepheleşmeyi görmezlikten gelmek. Cumhuriyet ve laikliğe ilişkin toplumun çoğunluğu için bilinç düzeyine varmamış olsa da kaygı boyutunda tırmanan tehdit algılamasını yok saymak... Sonra da bu işin sorumlusu, tarafı AKP iktidarından Cumhurbaşkanlığı için uzlaşmacı bir karar beklemek... Gerçek uzlaşma, toplumsal barışı, ülkenin vazgeçilmezlerini çok fazla hafife almak olmuyor mu?.. soner@cumhuriyet.com.tr ? Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 3 milyonu aşkın asgari ücretlinin beklediği karar için bir kez daha TÜİK, DPT ve Maliye rakamlarını değerlendirecek. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Maliye Bakanlığı’nın kendilerine sunduğu ekonomik ve sosyal göstergelerle ilgili görüşlerini dile getirecek. Komisyonun, yapacağı değerlendirme sonrası yeni asgari ücreti açıklaması bekleniyor. Hükümet, yüzde 4’lük artışla net asgari ücretin 395 YTL ’ye çıkarılmasını öngörürken, sendikalar ise 605 YTL ’de karar kılınmasını istiyor. İşçi temsilcileri ise yüzde 8’e kadarki zamma sıcak bakıyor. Türkİş de asgari ücret hesaplanırken TÜİK rakamlarının dikkate alınmasını istiyor. Konfederasyon, işverenlerin aksine, TÜİK rakamlarının perakende fiyatları yansıttığını ve net asgari ücretin belirlenmesinde bu oranların dikkate alınması gerektiğini belirtiyor. TÜİK ise 2. toplantıda komisyona 3 farklı öneri sunmuştu. Hesaplama yöntemi doğrultusunda farklılık gösteren oranlara göre asgari harcama tutarının 543, 560 ve 589 YTL ’ye karşılık geldiği bildirilmişti. Öte yandan TİSK, daha önce yaptığı açıklamada, enflasyon oranında bir artış yapılması yönünde talepleri bulunmadığını kaydetmişti. Diğer yandan, son 5 yıldır TÜİK’in belirlediği asgari harcama tutarı ile Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun belirlediği maaş tutarı arasındaki farklar da dikkat çekiyor. Yıllara göre TÜİK ile Asgari Ücret Tespit Komisyonu rakamları arasındaki fark şöyle oldu: “2001 Ocak Temmuz 51 YTL / 2001 Ağustos Aralık 72 YTL / 2002 Ocak Haziran 91 YTL / 2002 Temmuz Aralık 90 YTL / 2003 Ocak Aralık 100 YTL / 2004 Ocak Haziran 93 YTL / 2004 Temmuz Aralık 76 YTL / 2005 Ocak Temmuz 71 YTL / 2006 Ocak Aralık 128 YTL.” SSK verileri ise Türkiye’de yaklaşık 7 milyon kayıtlı işçinin yüzde 44’ünün asgari ücretle çalıştığını ya da asgari ücretli olarak gösterildiğini ortaya koyuyor. Buna göre açıklanacak yeni asgari ücret, 3 milyon 80 bin işçiyi ve onların ailelerinin bir yıl boyunca geçinmek zorunda kalacağı maaşı ortaya koyacak. Asgari ücret, geçen yıl 16 yaşından büyükler için yüzde 8.65 oranında artırılarak brüt 531 YTL, net 380,46 YTL ’ye çıkarılmıştı. Söz konusu işçilerin işverene toplam maliyeti 645.17 YTL ’yi buluyor. SÜRPRİZ GELİŞME Türkiye, Uzakdoğu’ya bir süredir kaptırdığı hazır giyim siparişlerini geri çevirdi Tufan Darbaz görevi bırakıyor Ekonomi Servisi Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ bünyesindeki şirketlerde yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan Tufan Darbaz, 31 Aralık 2006 itibarıyla ayrılacak. Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ’den borsaya verilen açıklamada, 22 Aralık Cuma günü yapılan yönetim kurulu toplantısında, Darbaz’ın yönetim kurulu üyeliği ve genel koordinatörlük görevlerinden 31 Aralık 2006 tarihi itibarıyla ayrılma talebinin kendi isteği doğrultusunda kabulüne karar verildiği bildirildi. Darbaz’ın, aynı tarih itibarıyla, diğer grup şirketlerindeki yönetim kurulu üyeliklerinden de ayrılma talebinin, isteği doğrultusunda ilgili şirketlerin yönetim kurullarınca kabul edildiği kaydedildi. Rüzgâr tersine döndü ? TGSD Başkanı Bektaş, 2007’de hazır giyimde yüzde 20’lik büyüme ile 16 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini söyledi. Ekonomi Servisi Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Aynur Bektaş, 2007 yılında hazır giyim ihracatının 16 milyar dolara çıkacağını ve ihracatta yüzde 20 artış sağlanacağını düşündüklerini ifade etti. Aynur Bektaş, düzenlediği basın toplantısında, 2006 yılının Türkiye ekonomisi ve hazır giyim sektöründe bir değişim ve dönüşüm yılı olduğunu söyledi. Bektaş, sektörün sorunlarının çözümü için katma değer vergisi, Kurumlar Vergisi indirimleri gibi adımların atıldığını, ama işgücü üzerindeki kamu maliyesinin azaltılması, bölgesel asgari ücret uygulamaya konması gibi konularda ilerleme kaydedilemediğini anlattı. Bektaş, hazır giyimde 2006’da yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen sektörün ihracatını korumayı başardığını ve 13.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiğini aktardı. Bektaş, cari işlemler açığı ve işsizliğin iki önemli sorun olarak devam ettiğini vurguladı. Hazır giyim sektörünün 2006 Ekim sonu itibarıyla kredi kullanım oranının yüzde 30 arttığına işaret eden Bektaş, “Toplam krediler YÜZDE 98.8 Dexia payını yükseltti Ekonomi Servisi Dexia Participation Belgique SA’nın, Denizbank AŞ’nin toplam sermayesindeki payının yüzde 98.8855’e yükseldiği açıklandı. Deniz Yatırım Menkul Kıymetler AŞ’den borsaya yapılan açıklamada, Deniz Yatırım aracılığıyla yapılan çağrı işleminin 22 Aralık 2006 Cuma günü sona erdiği, çağrı süresi boyunca Denizbank AŞ paylarının yüzde 23.8873’ünü (75.507.532.73 YTL nominal değerli) temsil eden 374 pay sahibinin çağrıya iştirak ettiği, Dexia Participation Belgique SA’nın Denizbank AŞ’nin toplam sermayesindeki payının yüzde 74.9982’den yüzde 98.8855’e yükseldiği kaydedildi. (Soldan Sağa) TGSD Genel Sekreteri Mustafa Mente, TGSD Ekonomi Danışmanı C. Fuat Gürlesel, TGSD Başkanı Aynur Bektaş, TGSD Bşk. Yard. Koray Onan, TGSD Bşk. Yard. Saruhan Tan. içindeki payı yüzde 1.2. Dönmeyen kredi oranı konfeksiyonda yüzde 5.1. En az kredi kullanan, en az para batıran sektörüz’’ diye konuştu. 2007’de sektördeki büyümeyi etkileyecek faktörler konusunda Bektaş şunları söyledi: “Avrupa Çin’i, Romanya’yı, Bulgaristan’ı denedi. Gördü ki Türkiye’den başka gideceği yer yok. Kısa teminli mallar, kalite, dizayn mallarda Türkiye çok öne geçti. O nedenle 2007 yılında geri dönüşün hızlanacağını ve Türkiye’ye daha çok sipariş geleceğini düşünüyoruz. Türkiye’nin başka ülkelere kaptırdığı siprişler geri dönüyor’’ diye konuştu. 2007’de yapılacak seçimlere de değinen Bektaş, istikrar sağlanamadığı takdirde bütün sektörlerin bundan za rar göreceğini, hükümetin politikalarında istihdamı, üretimi ön planda tutmasını istedi. Bektaş, şöyle devam etti: “İstikrarı bozacak her şeye karşıyız. Erken seçim de şu anda önceliğimiz değil. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de laik, Atatürk ilkelerine bağlı, demokrasiyi taşıyan, temsil kabiliyeti olan bir Cumhurbaşkanı istiyoruz.’’ TEPAV: Ekim bütçe açığı 4.8 milyar YTL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Maliye Bakanlığı tarafından 3.8 milyar YTL olarak açıklanan ekim ayı merkezi yönetim bütçe açığının, 4.8 milyar YTL’ye ulaştığını açıkladı. TEPAV İstikrar Enstitüsü tarafından, ekim sonu itibarıyla bütçe uygulama sonuçları konusunda hazırlanan Mali İzleme Raporu’nda, bütçe performansı açısından yıl sonu hedeflerine ulaşılması bakımından bir sorun görünmediği belirtildi. Raporda, “Prim affının başta BağKur olmak üzere sosyal güvenlik kurumlarının gelir gider dengesinde yarattığı olumlu gelişme, TELSİM’in GSM geçmiş dönem paylarının vergi ceza ve faizleriyle TMSF tarafından özelleştirme tahsilatı çerçevesinde Hazine’ye yatırılması ve TELEKOM nakit fazlasının bütçeye girmesi, mevcut durumu belirleyen temel etkenler olmuştur’’ denildi. TEB’DEN 3.7 MİLYAR YEN Japonya’da iş yapana kredi Ekonomi Servisi Türk Ekonomi Bankası (TEB), Japon Uluslararası İşbirliği Bankası ile 3.7 milyar yen tutarında çerçeve anlaşması imzaladı. TEB’den yapılan yazılı açıklamada, bankanın, Japon Uluslararası İşbirliği Bankası (JBIC) ile çerçeve anlaşmasına imza attığı, anlaşmayla Türk firmalarının Japonya’dan gerçekleştirecekleri yatırım malı ithalatlarında uzun vadeli yeni bir finansman olanağına kavuşacağı bildirildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “TEB’in JBIC ile imzaladığı bu çerçeve anlaşması, yatırım malı finansmanında Türk ithalatçılarına kredinin 3 ayrı para biriminde kullanılması sağlanacak.’’ Bitpazarı’nda alışveriş bereketi Ekonomi Servisi Bayram ve yılbaşı yaklaşırken Eskidji Bitpazarı her zevke ve bütçeye hitap eden ürünler sunuyor. Beyaz eşyadan mobilyaya, okul önlüğünden ayakkabıya, otomobilden takı setine kadar her türlü ihtiyacın karşılandığı Bitpazarı’nda ürünlerin fiyatları ise piyasaya göre yarı fiyatına satılıyor. Eski Füze Çarşı esnafının da hizmet verdiği, Yenibosna’da 21 bin metrekare alanda kurulu, 670 mağazanın bulunduğu Bitpazarı, hafta içi sabah 10.00 ile akşam 19.00, hafta sonu pazar günü dahil 10.00 ile 22.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Ucuzluk ve kalite hedefiyle yola çıkan pazardaki bazı ürünlerin fiyatları ise şöyle:Bilgisayar 300600 YTL, buzdolabı 350 YTL, takım elbise 40 YTL, koltuk takımı 400 YTL, elbise dolabı 90 YTL, çift kişilik yatak ve baza 300 YTL, halı 150 YTL, özel takılar 15 YTL, penye 5 YTL. MB: Cari açık reformla düşecek Ekonomi Servisi Merkez Bankası, cari açığın azaltılması konusunda yürürlüğü 1 Temmuz 2007’ye ertelenen sosyal güvenlik reformunu işaret etti. Hacettepe Üniversitesi’nde düzenlenen bir konferansta konuşan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, cari açığın iç tasarrufların sonucu ortaya çıktığını belirterek bu açığın dönemsel değil, yapısal bir sorun haline geldiğini söyledi. Yılmaz, cari açığın finansmanında kullanılan sıcak paranın 1213 milyar dolar olduğunu belirterek Tayland gibi sıcak paraya kontrol koymayı düşünmediklerini söyledi. Bağımsızlığın merkez bankacılığının hayati bir unsuru olduğunu vurgulayan Yılmaz, yaz aylarındaki dalgalanmanın ardından yükselen faiz oranları için alınması gereken önlemler olduğunu kaydetti. Yılmaz, 2006 yılı enflasyon hedefinden sapmanın sorumlusunun kendileri olduğunu belirtirken 2007 yılında seçimler nedeniyle ekonomide herhangi bir sıkıntı öngörmediklerini ifade etti. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle