Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 ARALIK 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ailesini kurtardı, kendisi öldü ? NUSAYBİN (AA) Mardin’in Nusaybin ilçesinde evlerinde çıkan yangında annesi ve kız kardeşlerini kurtaran bir genç dumandan zehirlenerek öldü. Kışla Mahallesi Asur Sokak’ta oturan Mehmet Oral (16), annesi ve 2 kız kardeşiyle yemek yediği sırada mutfakta henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Annesi ve kız kardeşlerini dışarı çıkardıktan sonra yangını söndürmeye çalışan Oral, yoğun dumandan zehirlenerek olay yerinde yaşamını yitirdi. Yangın, vatandaşlar ve Nusaybin Belediyesi İtfaiye ekiplerinin çabaları sonucu söndürülebildi. 9 6 bin yıllık tarihi barındıran bölge yeni koruma kurulu kararıyla 3. derece SİT alanına çevrildi Deştepe Höyüğü imara açıldı çevrelediği höyüğün tam tepesine yüksek enerji hattının ANKARA Aydınlılar bir direğinin dikilmesine de gözünüz aydın! Seçtiğiniz seyirci kalmışlardı. belediye yönetimi, BurdurHacılar ve Konyagünümüzden altı bin yıl önce Çatalhöyük yerleşmelerini ilk atalarınızın yaşadığı, Aydın bulan İngiliz arkeolog James kentinin ilk ortaya çıktığı Mellaart, 90m. çapında ve “Deştepe Höyüğü”nü imara 12m. yüksekliğinde, yörenin açtı. “Kalkolotik (maden) bu en eski höyüğünde ilk çağının” sonuna ve “tunç arkeolojik araştırmayı yapmış, çağının” başına doğru Aydın’da sonrasında çeşitli Türk ve insanların ilk kez yerleştikleri, yabancı arkeologlar da yörenin en eski höyüğünün incelemelerinin ardından bazı yağmalanmasına başlandı. makaleler yayımlamışlardı. Aydın’da bazı zenginlere peşkeş Bazı Aydınlılar, hemşerileri ve çekilen Deştepe Höyüğü milletvekilleri olan Bakan çevresinde yapımına başlanan Koç’un arkasına sığınan villaların yıkımını önlemek belediyenin bazı zenginlerin amacıyla kalkan görevi görmesi höyük çevresinde villalar, olası için, bir de “Höyük Camisi” engellemeye karşı da cami İzmir 2. Koruma Kurulu, yaklaşık on yıl önce kent planlandı: Cami için bağış toplama yapmasına izin verdiğini öne merkezine 1.5 kilometre uzaktaki bu höyüğü 1. derece kampanyası sürüyor. sürüyorlar. Belediyenin görkemli arkeolojik SİT bölgesi ilan etmişti. Günümüzde İzmir 2. Koruma Kurulu, yaklaşık on Deştepe Höyüğü’nü “deşip” “tepe yıl önce kent merkezine 1.5 kilometre kentin Kemer Mahallesi içine giren, şimdilerde Dedekuyusu denilen Deştepe Höyüğü, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un Aydın’da tepe” kullanmasında Bakan Koç’un yeni kurduğu koruma kurulunun bir kararı ile 3. dereceye çevrildi. Bu değişiklikten yararlanan Aydın Belediyesi de yöreyi iskâna açtı. uzaktaki bu höyüğü 1. derece rolünün olmadığına inanmak arkeolojik SİT bölgesi ilan etmişti. istiyoruz. İnancımızın doğruluğu, Günümüzde kentin Kemer Mahallesi yararlanan Aydın Belediyesi de yöreyi iskâna açtı. taşınmıştı. Bu kentten çıkan mimar Antemios, ancak Kültür ve Turizm Bakanı Koç’un da Çevre içine giren, şimdilerde Dedekuyusu denilen Höyük çevresinde mantar gibi lüks villalar Miletoslu İsidoros ile birlikte İstanbul’daki ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin Acarkent’te Deştepe Höyüğü, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla yükselmeye başladı. Deştepe Höyüğü halkı görkemli Ayasofya Kilisesi’ni yapmışlardı. yasadışılığı önlemesinde gösterdiği cesaretin Koç’un Aydın’da yeni kurduğu koruma kurulunun yüzlerce yıl sonra ikinci yerleşme yeri olarak Kentlerinden böylesine önemli bir mimar çıkması benzerini uygulaması ile kanıtlayabilir bir kararı ile 3. dereceye çevrildi. Bu değişiklikten bugünkü kente bitişik Tralleis antik kentine ile övünen Aydınlılar, zeytin ağaçlarının düşüncesindeyiz. Aksi halde! ÖZGEN ACAR Hamile eşini öldürdü ? MANİSA (AA) Manisa’nın Turgutlu ilçesinde giyim mağazası sahibi Mehmet T. (30) evinde temizlediği tabancanın tetiğine yanlışlıkla dokununca karısını sırtından vurdu. 4 aylık hamile olan Öznur T. (21) olay yerinde yaşamını yitirdi. Elindeki kurusıkıdan çevrilme ruhsatsız tabancayla polise teslim olan Mehmet T’nin, karısını yanlışlıkla vurduğunu söylediği öğrenildi. Bakanlığın kararını kullandılar Zekeriyaköy’de Hazine ile mahkemelik olan kooperatif üyeleri iç hukuku tüketti İSMET ACAR: Adana’da örgüt operasyonu ? ADANA (AA) Adana’da Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, internet aracılığıyla yasadışı şeriatçı Selefi örgütü üyesinin propagandasını yaptığı iddiasıyla ev ve işyerlerine düzenledikleri operasyonla 7 kişi gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen zanlılar çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. ‘Bizim Evler’ AİHM yolunda MİYASE İLKNUR Tarlabaşı’nda gösteri ? İstanbul Haber Servisi Beyoğlu Tarlabaşı Bulvarı’nda dün akşam saatlerinde molotofkokteyli atarak yolu araç trafiğine kapatan bir grup, korsan gösteri yaptı. Kısa süreli panik yaşanmasına sebep olan olay polis ekiplerinin bölgeye gelmesiyle sona erdi. Göstericiler ara sokaklara dağılarak kaçarken yol, alevlerin söndürülmesiyle tekrar araç trafiğine açıldı. Kaçak içki ve sigara ele geçirildi ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre Bağcılar’a ve Kadıköy’e düzenlenen kaçak içki ve sigara satışına yönelik operasyonlarda piyasa değeri yaklaşık 100 bin YTL olan kaçak içki ve sigara ele geçirildi. Olaylarla ilgili olarak A.K, C.K. ve M.K. hakkında yasal işlem başlatıldığı kaydedildi. Zekeriyaköy’de yıllardır Hazine ile mahkemelik olan Bizim Evler Yapı Kooperatifi üyeleri de Hamit Ağa Ormanı vârisleri gibi AİHM’ye başvurmaya hazırlanıyor. Hazine ile 1997 yılından beri mahkemelik olan kooperatif, Yargıtay’da iadei mahkeme aşamasında olan davayı da kaybettiği haberini alınca AİHM’ye başvuru kararı aldı. Zekeriyaköy’de neredeyse Hazine ve Orman Bakanlığı ile mahkemelik olmayan yok gibi. Ancak Cumhuriyet’teki “orman talanı”nı konu alan yazı dizisinde de yer verilen “Bizim Evler Yapı Kooperatifi”nin ilginç öyküsü, Orman Bakanlığı ve Hazine ile davalık olan diğer örneklere pek benzemiyor. Zira “Bizim Evler Yapı Kooperatifi” belli bir orman arazisini gözüne kestirerek bu alanı yapılaşmaya açmak için canını dişine takan müteahhit şirketlerinden farklı bir yol izlemiş. Kooperatifin, Hazine ile 10 yıldır süren davasının başlangıcı 1996 yılında Zekeriyaköy Kebapçı Mevkii’ndeki 1 pafta 13 parsel sayılı 20375 metrekarelik arsayı 550 milyon bedelle Turgut Alev’den satın almasıyla başlıyor. 15 Kişilik Yapı Kooperatifi arsayı aldığında tapuda herhangi bir şerh yoktur. Ancak 1997 yılında Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, arsanın “ormandan çıkarılmış alan” olduğu ve söz konusu arazinin Hazine adına tescili gerekçesiyle dava açılır. Hazine adına davayı açan İstanbul Muhakemat Müdürlüğü, kooperatif üyelerinin tapu sicilinde şerh olmasına karşın araziyi bilerek satın aldığını, tapu sicilinde orman dışında 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca çıkartılmış olduğuna dair şerh bulunan nizalı taşınmazın tapu kaydının hukuken değerini yitirdiği öne sürer. Bilirkişimahkeme çelişkisi sinden çıkarılan bölgeler içinde söz konusu arazi bulunmuyordu. Yani daha önce bu arazi orman alanı içinde hiçbir şekilde gösterilmemişti. Bunun üzerinde Yargıtay, 15.10.1984 tarihli Orman Kadastro Komisyonu kararı ile 45 No’lu kadastro komisyonunun 5.10.1984 tarihli kararlarının çeliştiğini, bu nedenle her iki karar örneğini de dosyaya ekleyerek Orman İşletmesi Bölge Müdürlüğü’nden her iki tutanağın aynı yerlere ait olup olmadığını ve aynı yerlere ait ise neden iki farklı tutanak düzenlendiğini sorulmasını isteyerek dosyayı yerel mahkemeye gönderir. Orman İdaresi, 08.03.2002 tarihinde İşletme Müdürü Cemal Afacan imzasıyla gönderdiği resmi yazıda, 2896 sayılı kanuna göre yapılan 2/B çalışmalarında 13 No’lu parselle ilgili bir çalışma yapılmadığını, bu tutanaklardan 05.10.1984 olanının aynı yere ait dış sınır tutanağı olduğunu, 15.10.1984 tarihli aynı yere 2/B ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin tanımını yapan tuta ğını, tutanaklardan birinden bu yorum çıktığını belirterek arazinin Hazine’ye tescilini ister. Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan görüş ister. Bakanlık, aynı yerde başka parsellerle ilgili bir kararı göndererek 24 Temmuz 2003 tarihli duruşmada, 1984 yılında orman kadastrosu yapılarak alanın orman arazisi dışına çıkartıldığını bildirir. 2/B açmazı Prof. Dr. Kadir Erdin, Prof. Dr. Necdet Özyuvacı ve Prof. Dr. Nusret Nas’tan oluşan yeni bilirkişi heyeti hazırladığı raporda, “Taşınmazın ormanla olan sınırları, sürgünden gelen ve çoğunluğunu yaşları 10 ile 40 arasında değişen meşe ağaçlarının oluşturduğu tam kapalılıkta ağaçlarla örtülüdür. 1984 yılında 2896 sayılı yasa uyarınca 45 No.lu Orman Kadastro Komisyonu’nca dava konusu taşın tarihinde şerh konduğunu anımsatarak 3302 sayılı yasanın 2/B uygulamasının kesinleştiği ve arazide yapılan keşiflerde orman ağaçları ve bitkilerinin halen varlığını koruduğu ve eylemli orman olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin Hazine lehine olan kararı onanır. Davalı kooperatif ise arazinin, şerhin konduğu 1993 yılından 3 yıl önce alındığı ve 2/B uygulamasının 10 yılda kesinleştiği görüşünde ısrar eder. Kooperatif üyelerinden Ahmet Nuri Tan, 08.04.2005 tarihinde Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğü’ne bir dilekçe ile başvurarak 1 pafta eski 13, yeni 1471 ila 1487 parsellerle ilgili 2/B çalışması ile yapılan, 15.10.1984 tarihli uygulama tutanağı ile ilişkisinin olup olmadığını ve bu tutanakla bu taşınmaz üzerinde çalışma yapılıp yapılmadığını sorar. Bahçeköy Orman İşletme Müdürü Cemal Afacan, 29 Ağustos 2005’teki cevabi yazısında söz konusu parselde, 13 No.lu parselde, herhangi bir çalışma ve dışarı çı Yıkım kararı verilmedi İstanbul Haber Servisi Acarlar Şirketler Kurulu’nun Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Acar, Danıştay’ın kendisi aleyhine verdiği kararın basında “Danıştay Son Noktayı Koydu” şeklinde çıkmasının gerçeği yansıtmadığını, verilen kararın yıkım kararı olmayıp sadece Acaristanbul’da inşaatların sürdürülmesine engel koyduğunu belirtti. Acar, yaptığı yazılı açıklamada İstanbul’da onbinlerce ruhsatsız, hazine ve vakıf arsalarında, 2/B arazilerinde, devlet ormanları içerisinde yapılan, hatta mahkeme kararları ile yıkılması kararlaştırılan yerlerin yıkılması gündeme gelmezken, tapulu mülkünde yasal sınırlar içerisinde Belediyesince verilen yapı ruhsatı ve eklerine uygun olarak yapılan yerlerin yıkılmak istenmesinin nedenini gerçekten anlayamadığını dile getirdi. TMMOB İstanbul Mimarlar Odası ve iki kişi tarafından İstanbul 3.İdare Mahkemesi nezdinde iki dava açıldığını anımsatan İsmet Acar, SİT derecelendirmesi ile ilgili davanın mahkeme tarafından reddedildiğini, Beykoz Belediyesi aleyhinde yapı ruhsatlarının iptali için aynı mahkemede açılan davada ise mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini belirterek “ karar 07.11.2005 tarihinde tebliğ edilir edilmez inşaatlarıdurdurduk” dedi. İsmet Acar, daha sonra mahkemenin bu davayı kabul ettiğini ve yapı ruhsatlarının iptaline karar verdiğini belirterek şu görüşleri öne sürdü: “Doğal olarak Belediye bu kararı temyiz etmiş olup müdahil sıfatı ile de mülk sahibi Acarlar A.Ş temyiz etmiştir. Danıştay talep edilen yürütmeyi durdurma kararını reddetmiş, bu redde karşı yapılan ikinci itirazı da reddetmiş olup, ruhsat iptali ile ilgili kararını vermemiştir. Yargının vereceği her türlü karara saygılıyız. Acaristanbul’da toplam TAKS yollar dahil yüzde 5.99, yollar hariç yüzde 4.55’tir. Yürütmeyi durdurma kararından önce yapılaşmaya başlanan binaların TAKS oranı yüzde 1 bile değildir. Aksini ispat edene Serdaroğlu Çiftliğinin tapusunu devir etmeyi peşinen kabul ve taahüt ediyorum. Tapulu mülkümüzü devlet ormanı gibi göstererek basında yargısız infaz edilmeminin hesabını yasal yollardan arayacağımı herkes bilmelidir. Milli parka ‘Kent Ormanı’ ? YOZGAT (AA) Yozgat Valisi Amir Çiçek, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın “81 İle 81 Kent Ormanı’’ projesi kapsamında Türkiye’nin ilk milli parkı Yozgat Çamlık’ta kurulması ve ilkbaharda açılması planlanan “Kent Ormanı’’ sahasında incelemelerde bulundu. Vali Çiçek’e bilgi veren Akdağmadeni Orman İşletme Müdürü Mehmet Erol, 242 hektar alanı bakanlığın “Kent Ormanı’’ sahası ilan ettiğini ve 500 bin YTL harcamayla 10 hektarlık alanda tesisleşildiğini ifade etti. Davalı kooperatifin talebi üzerine bilirkişi heyeti araziyi inceler. Prof. Dr. Ünal Aslan, Prof. Dr. Sedat Ayanoğlu ve Doç. Dr. Ayhan Koç tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, davalı arazinin 31.12.1981 tarihinden önce orman vasfını kaybettiği gerekçesiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına dair rapor verildiğini anımsatır. Ancak yerel mahkeme arazi üzerine bir keşif daha yapar ve arazide bitki örtüsü olarak böğürtlen, çalılık, yabani erik, alıç, meşe gibi ağaçların bulunduğunu belirler. Mahkeme 13.03.2001 tarihinde, arazinin etrafının ormanla çevrili olması ve arazinin üzerinde böğürtlen, çalı, alıç ve meşe gibi ağaççıkların bulunduğu bu alanın da orman sayılması gerektiğini ve bu bilirkişi raporlarına itibar edilmediğini belirterek arazinin Hazine’ye devredilmesi yönünde karar verir. Karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından da onanır. Davalı kooperatif, tasihi karar için Yargıtay’a yeniden başvuruda bulundu. Tasihi karar duruşmasında davalı kooperatif üyeleri, bu arazinin ne zamandan beri orman azarisi olduğunu sordu. Dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, Bahçeköy Orman Müdürlüğü’nden 1984 yılında yapılan sınırlandırma çalışması ile ilgili belge istedi. 1984 tarihli sınırlandırma çalışması mahkemeye gönderildi. Bu belgede orman arazi stanbul’da orman arazilerindeki yapılaşma son günlerde gündemin en önemli maddelerinden biri oldu. Verilen ya da verildiği iddia edilen imar izinleriyle tartışma iyice karmaşık bir duruma geldi. İ nak olduğunu belirterek söz konusu arazi ile ilgili bir çalışma yapılmadığını yineler. Orman İdaresi’nin yazısı sonrasında Yargıtay, yerel mahkeme kararını kooperatif lehine bozar, ancak yeniden bir bilirkişi raporu hazırlanmasını ister. Bakanlıktan görüş istendi Davayı 2002’de görüşen yerel mahkeme, “Taşınmazın etrafının ormanlarla çevrili olması, toprak muhafaza karakteri ve üzerindeki ağaçlara göre ormandan sayılan yerlerden olduğu yönünde mahkememizde kanaat meydana gelmiştir” gerekçesiyle ilk kararında direnir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu davayı yeniden görüşür. Kurulda 10 yargıçın direnmesine karşın 33 yargıç, arazinin orman alanı içinde olup olmadığının net olarak belirlenmesi ve yeni bir bilirkişi raporu ister. Karşı oy kullanan iki yargıç, Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğü’nün 08.03.2002 günlü yazısında bu alanda 2/B çalışması yapılmadığının söylenmesine karşın 3302 sayılı yasa döneminde 2/B çalışması yapılarak arazinin orman sınırı dışına çıkarıldı maz çevresindeki tapulama harici bırakılan ormanlar dikkate alınarak yapılan orman kadastro çalışmalarında 13 No.lu parsel ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığı, orman olmadığı halde 3302 sayılı yasa uyarınca yapılan kadastro çalışmasında sehven orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşılmakta ve bu durum Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğü’nün 08.03.2002 tarihli yazılarında da açıkça ifade edilmektedir” şeklinde görüş belirtilir. Sarıyer 1. Hukuk Mahkemesi, 04.11.2003 tarihli kararında bilirkişi raporunda arazinin orman alanına girmediğini belirtirken öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitkisinin yok edilmiş olsa dahi salt orman toprağının tartışmasız orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek eski kararında direnerek tapunun Hazine’ye devrini ister. Dava altı yıl boyunca Yargıtay’da hep 1. Hukuk’ta görüşülürken bu kez 20. Hukuk Dairesi’ne havale edilir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi kararında bilirkişi ve orman idaresinin rapor ve yazıları dikkate alınmaz. Karada davanın seyri anlatılırken söz konusu bölgedeki parsellerin tümünde 13.08.1993 karma işlemi yapılmadığını belirtir. İç yargı yolu tükendi Bu yazının da dosyaya eklenmesiyle Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 18.04.2006 tarihinde verdiği son kararında hâkimin soruşturmayı hızlı bir şekilde yürütmekle görevli olduğunu anımsatarak Bahçeköy Orman İşletme Müdürü’nün arazi üzerinde 2/B ile ilgili hiçbir çalışma yapılmadığını belirten yazısının ve gönderilen haritaların hükme etki eden belgelerden olmadığını belirtir ve arazinin yine Hazine’ye devri yönünde karar verir. Bizim Evler Yapı Kooperatifi 18.042006’da İadei Mahkeme başvurusunda bulunur. Yargıtay’da dava yine kaybedilir. Türkiye’de iç yargı yollarının tümünü tüketen Bizim Evler Yapı Kooperatifi, son çare olarak Hamit Ağa Ormanı davasındaki Hamit Ağa vârisleri gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yolunu tutmaya hazırlanıyor. Bu konuda numara da alan Kooperatif üyelerinden Ahmet Nuri Tan, “Bu gidişle AİHM yargıçları bizim orman kanunlarının tümünü ezberleyecekler” diyor. CUMHURİYET 09 K