Katalog

25 ARALIK 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Türkiye, Irak’ta izlediği tek taraflı ‘Sünni politikası’ nedeniyle tarafsızlığını kaybetti BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Ankara Şiileri karşısına aldı MAHMUT GÜRER Rice’tan Türkiye’ye övgü ? WASHINGTON (AA) ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Irak’ın bazı komşularının Irak’a katkı verdiğini, bazılarının ise yardımcı olmadığını belirterek, Türkiye’nin Irak politikasını övdü. Rice’ın AP ajansına verdiği ve bazı unsurları daha önce medyada yer alan demecinin tam metni yayımlandı. Rice, “Irak’ın bazı komşuları yardımcı oluyor, bazıları ise pek olmuyor” diyerek, yardımcı olan ülkelere Türkiye’yi, olmayanlara da İran’ı örnek gösterdi. ABD Dışişleri Bakanı, “Irak’ın kuzey sınırında da sorunlar olabilirdi, ancak Türkler, çok farklı bir davranış benimsedi” diyerek Türkiye’nin, Iraklılara destek verdiğini ve Iraklı Kürtlerle de köprüler kurduğunu söyledi. ANKARA Ankara önemli bir etkiye sahip olduğu Ortadoğu’da uygulanan yanlış politikalar nedeniyle kan kaybediyor. Mekke’de bugün Şiiler tarafından düzenlenecek Irak Halkı Konferansı’na Irak’a komşu tüm ülkeler çağrılırken Türkiye davet edilmedi. Ankara’nın çağrılmama nedeninin, Iraklı Sünnilerin İstanbul’da düzenlediği toplantı olduğu bildirildi. Irak İslam ? Türkiye’nin son dönemde Ortadoğu’da “Sünni kesimi destekler dış politika” izlemesi, “tarafsızuzlaştırıcı” şeklinde açıklanan konumunun zedelenmesine neden oluyor. Ankara, Şiilerin Irak içindeki liderler ve komşu ülkelerin katılımıyla bugün düzenleyeceği “Irak Halkı Konferansı”na davet edilmedi. Devrimi Yüksek Konseyi (IİDYK) lideri Abdülaziz el Hakim, Türkiye’yi Irak’ı kaosa sürüklemekle suçladı. Bugün Mekke’de toplanması öngörülen ve IİDYK tarafından düzenlenen Irak Halkı Konferansı’na İran, Suriye, Kuveyt, Ürdün ve Suudi Arabistan davet edilirken Türkiye çağrılmadı. Bu durum, Irak’a Komşu Ülkeler Toplantıları’na öncü olan Ankara’nın etkinliğini büyük oranda kaybettiğini ortaya koydu. El Hakim de IKYB’nin internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, “Biz Türkiye’yi, lrak’ı kaosa sürüklemeye çalışan Sünni ve El Kaide terör örgütüyle bağlantıları olan çevrelerin İstanbul’da düzenlediği konferansa ev sahipliği yaptığı ve Irak’ın içişlerine müdahale ettiği için davet etmedik” dedi. ‘Komşular karışmasın’ El Hakim, “Komşu ülkelerin Kürt, Şii, Sünni ve lrak’ın diğer kesimleri arasındaki stratejik ilişkilerini zedelemelerine izin veremeyiz” diye konuştu. Öte yandan, İstanbul’da düzenlenen Sünni Toplantısı’nda, Irak terör örgütleri listesinde üst sıralarda yer alan, Ceyşül İslam’ın sözcüsü İbrahim Şammari’nin bir mesajının yayımlandığı ortaya çıktı. Şammari mesajında, Iraklıları İsrail, İran ve ABD’nin öldürdüğünü belirterek bunlarla mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. İbrahim Şammari, Irak içindeki siyasi birlikteliğin sağlanarak politik gücün artırılması gerektiğini de iletti. Erken Seçim AKP ve Sermaye TÜSİAD’ın 22 Aralık 2006’da erken seçim, cumhurbaşkanlığı ve Kıbrıs konularında yaptığı açıklama Türkiye’deki siyasal çatışmalara da ışık tutuyor. TÜSİAD özetle şöyle dedi: Seçimler erkene alınmasın, normal zamanında yapılsın. Cumhurbaşkanlığı için toplumsal uzlaşma sağlansın. Kıbrıs konusunda hükümetin verdiği ödünler destek görsün. Yeter ki görüşme süreci aksamasın. TÜSİAD’ın bu talepleri kime yarar sağlıyor? 1) Erken seçim yapılmazsa AKP Tayyip Erdoğan’ı Çankaya’ya çıkarma gücünü elde ediyor. 2) Bu olanağı elde ettiği ve gerçekleştirdiği için toplumsal uzlaşma sağlanmıyor. Hatta toplumsal uzlaşmanın önü kesiliyor, çatışmalar artıyor. 3) AKP normal seçimlere, “Cumhurbaşkanlığı’nı da ele geçirmiş olarak giriyor”. Bu da seçimler öncesinde, AKP’nin istediği düzenlemeleri yapmasına olanak sağlıyor. AKP Meclis’e daha güçlü bir konumda katılmış oluyor. 4) Bugün kamuoyu desteği azalan AKP, “yapay bir biçimde güçlü olanaklarla donatılmış oluyor”. 5) AKP’ye yapay olarak TÜSİAD desteği ile kazandırılan güç toplumdaki gerginliği daha da şiddetlendirecektir. Kıbrıs konusunda, “AKP’nin son girişimlerine destek veren” TÜSİAD açıklamasına gelince; bütün AKP dışı siyasal partilerin, kamuoyunun güvenini kazanmış sivil toplum örgütlerinin, Cumhurbaşkanı’nın ve TSK’nin karşı çıktığı hükümet önerilerine TÜSİAD’ın destek vermesinin anlamı nedir? Hükümetin Kıbrıs konusunda kaybettiği kamuoyunu telafi etmek mi? Yoksa Brüksel’in ve Washington’un istediği biçimde sorunu çözmek mi? Kıbrıs konusunda TÜSİAD 3 Kasım 2002’den itibaren şu tutum içinde oldu; Rauf Denktaş’a karşı tavır aldı, M. Ali Talat cephesini destekledi. Annan Planı’nın kabulü için her şeyi yaptı. Kıbrıs konusunda Brüksel’in ve Washington’un politikalarına karşı çıkmadı, destek verdi. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül ikilisinin Kıbrıs politikalarına destekte bulundu. LA REPUBBLICA ‘Türkiye tartışması moral bozuyor’ ROMA (ANKA) İtalyan La Repubblica gazetesi, Türkiye’nin AB üyeliği tartışmaların ve ikiyüzlü açıklamalarının “moral bozucu” olduğunu belirtirken “Sürecin ertelenmesi ya da yarıda kesilmesinin çok pahalıya mal olacağı, olayın kendi akışına bırakılması halinde ise o kadar da ağır hasar yaşanmayacağı bir noktaya gelinmiştir” görüşünü dile getirdi. La Repubblica, Avusturya ve diğer AB üyesi ülkelerin Türkiye’ye önermeye çalıştıkları “ayrıcalıklı ortaklık” için artık çok geç olduğunu belirterek “Türkiye’nin AB’ye katılımının, yasal prosedürlere ve geçici uzlaşmalara, baskılara ve inatlaşmalara, uzak veya yakın tarihi göndermelere, karşılıklı küçümsemelere ya da iki yüzlü açıklamalara dönüşmesi açıkçası moral bozucudur. Sürecin ertelenmesi ya da yarıda kesilmesinin çok pahalıya mal olacağı, olayın kendi akışına bırakılması halinde ise o kadar da ağır hasar yaşanmayacağı bir noktaya gelinmiştir” görüşünü dile getirdi. La Repubblica gazetesi, birleşmiş Milletler çerçevesinde Kıbrıs sorununu çözmeden AB’ye üye olan Kıbrıs Rum kesiminin gemilerine Türkiye’nin limanlarını açması gibi garip bir tartışma yapıldığını da belirtildi. El Kaide’nin hedefi Manş tüneli ? LONDRA (AA) İngiltere’de yayımlanan The Observer gazetesi, Amerikan ve Fransız gizli servislerinin elinde, El Kaide’nin Noel döneminde, İngiltere ile Fransa arasındaki Manş tünelini hedef alacağına dair bilgiler bulunduğunu öne sürdü. Bilginin asıl kaynağının CIA olduğunu, bunun üzerine Fransız gizli servisinin harekete geçip, hükümete 19 Aralık tarihli ve “çok gizli” damgalı raporla durumu bildirdiğini yazan Observer, Fransa ve İngiltere tarafından büyük güvenlik önlemleri alındığını bildirdi. Fransız gizli servisine göre, tüneli hedef alacak saldırı Pakistan’da planlandı ve yapacak kişiler ise büyük olasılıkla Pakistan asıllı Batı Avrupa ülkelerinin vatandaşları olacak. Türk heyetinde, Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Gül, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, çok sayıda milletvekili, belediye başkanı ve işadamı da yer aldı. Başbakan Erdoğan başkanlık sarayında Türkmenbaşı’n ın naaşına çelenk koydu. (Fotoğraf: AA) Sermaye, din ve siyaset Sermayesiyaset bağlarının yeniden yapılandırılması Turgut Özal’la birlikte yeni bir zemine oturtuldu. ABD, IMF ve Dünya Bankası’nın birlikte hazırladıkları Washington Uzlaşması (1978), Türkiye’de sermayeyi siyasete egemen kılmak için öngörüldü ve uygulattırıldı.(*) 24 Ocak 1980 kararları ve 12 Eylül 1980 Amerikancı generaller darbesi bunun için yaptırıldı. Sosyal devleti yıkmak ve işleri piyasaya devretmek için 1982 Anayasası imal edildi. Ancak sermaye partileri eşyanın tabiatı gereği, zamanla halk tarafından tasfiye ediliyorlardı. ANAP ve DYP bu yüzden düştüler. Sermaye partilerinin İslamcı (ve Amerikancı) partilerle takviye edilmeleri gerekti. 28 Şubat süreci ile birlikte İslamcı siyasiler de ikiye parçalattırıldılar. Amerikancı (işbirlikçi) İslamcılar. Amerikan karşıtı olanlar. 2000’li yıllar kimi sermaye ve iş çevreleri ile yeni İslamcı siyasilerin işbirliği yılları oldu. ABD ve İngiltere buna “Ilımlı İslam Düzeni” adını taktılar. Bazen demokrasi, bazen de Cumhuriyet sözcükleri eklenerek cilalandı ve pazarlandı. Amerika’nın (ve Batı’nın) öngördüğü sermayeİslamcı ortaklığından beklenen neydi? 1) Türkiye’de Güney Amerika’da olduğu gibi ulusalcı, halkçı ve demokratik gelişmeler olmamalıydı. 2) Batı kapitalizminin yolu, “1978 Washington Uzlaşması çerçevesinde açılmalıydı. Türkiye ulusal tepki veremez hale getirilmeliydi”. 3) Özelleştirme, dışa açık serbest piyasa ve yabancılaşma uygulamaları egemen kılınmalıydı. Halkın büyük çoğunluğunun karşı çıkmasına rağmen bütün bunların yürütülmekte oluşu, demokrasinin önünün kesildiğinin kanıtıdır. (*) Hayatım Avrupa, Birinci Kitap, Truva Yay. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Türkmenistan Devlet Başkanı, doğum yeri Kıpçak köyünde toprağa verildi Türkmenbaşı uğurlandı Dış Haberler Servisi Geçirdiği kalp krizi sonucu geçen perşembe ölen Türkmenistan Devlet Başkanı Türkmenbaşı Saparmurat Niyazov, dün başkent Aşkabat’taki Devlet Başkanlığı Sarayı’ndaki törenin ardından, doğum yeri Kıpçak köyünde toprağa verildi. Niyazov, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün de katıldığı bir törenle son yolculuğuna uğurlandı. Türkmenbaşı’nın naaşının bulunduğu devlet sarayının kapıları, kendisine veda etmek isteyen kişilerin sayısının çok fazla olması nedeniyle planlanandan bir saat önce açıldı. Sarayın çevresinde binlerce Türkmen, ellerinde çiçeklerle uzun kuyruklar oluşturdu. taşıyan kalpak giydi. Türkmenbaşı’nın naaşı daha sonra Kıpçak’a götürüldü. Kıpçak Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından, mescidin yanındaki aile mezarlığına defnedildi. Türk heyetinde, Erdoğan ve Gül ile birlikte Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, çok sayıda milletvekili, belediye başkanı ve işadamı da yer aldı. Törene katılan ABD’nin Güney ve Orta Asya’dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Boucher, Washington’ın Orta Asya’daki işbirliğini geliştirme fırsatları gördüğünü belirterek Türkmenistan’da iktidar değişiminin barışçı yollarla yapılmasını umduklarını söyledi. Boucher, “Bu bölgede pek çok işbirliği fırsatı var. Bu işbirliği Afganistan daha yakın ülkelerle birlikte bizim gibi daha uzak ülkelerle de birlikte çalışmayı kapsıyor. Yeni hükümetin halkın çıkarı için bu fırsatları değenlendirmesini istiyoruz” dedi. Aile mezarlığına gömüldü Yabancı heyetlerin de aralarında bulunduğu ziyaretçiler, 4 askerin çevresinde durduğu naaşın kenarından geçerek saygı duruşunda bulundular. Heyettekiler tören sırasında, Türkmen geleneklerine göre yas anlamı Karakola intihar saldırısı ? Dış Haberler Servisi Irak’ta Muktadiye’de bir karakola düzenlenen intihar saldırısında 7 polis öldü, 30’u yaralandı. Samava’da, silahlı kişilerle polis arasında çıkan çatışmada, 5 polis öldü. Bağdat yakınlarında 2 ABD askeri öldürüldü. Bağdat’ın çeşitli bölgelerinde, vurularak öldürülmüş 47 kişinin cesedi bulundu. Bakuba’da Irak ve ABD güçleriyle direnişçiler arasındaki çatışmada, ABD güçlerinin içlerinde sivillerin de olduğu 5 kişiyi öldürdüğü ve 17 kişiyi yaraladığı bildirildi. ABD’nin Atina Büyükelçisi Charles Ries: Yunanistan Dışişleri Bakanı Bakoyanni: Doğrudan uçuşa engel var Dış Haberler Servisi ABD’nin Atina Büyükelçisi Charles Ries, KKTC’ye doğrudan uçuş yapılmasında “uluslararası anlaşmalara göre hukuki engeller bulunduğunu’’ söyledi. Ries, Tipos Tis Kiryakis gazetesine verdiği demeçte, Türk hükümetinin isteği üzerine ABD’nin KKTC’ye doğrudan uçuş konusunu incelediğini, ancak olumsuz sonuca vardığını belirtti. Büyükelçi Ries, “İzolasyonların kaldırılması için doğrudan uçuşlar konusunu inceledik. Ancak bu konuda iki sorun var: Böyle bir şey ticari açıdan kalıcı olmadığı gibi, uluslararası anlaşmalarla ilgili olarak da hukuki engeller bulunmaktadır’’ diye konuştu. Reis, ABD’nin Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin tezinin iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyon şeklinde olduğunu kaydetti. Kıbrıs yeni bir yola girecek Dış Haberler Servisi Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, 2007’de Kıbrıs konusunun yeni bir yörüngeye girmesinin beklendiğini söyledi. Kıbrıs’ta, taraflar arasında 8 Temmuz kararları temelinde başlatılması beklenen müzakerelerin sonucunun bu konudaki gelişmelere önemli etkisi olacağını belirten Bakoyanni, “birçok şeyin bu müzakerelerin sonucuna bağlı olduğunu” söyledi. Bakoyanni, yeni BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs konusunda olası yeni önerilerde bulunmasının zaman alacağını belirterek “32 yıldır bizlere eziyet çektiren bir sorunun 12 yıl içinde çözülmesini beklemek yanlış olur. Ancak bu konuda hem BM hem de AB düzeyinde güçlü bir hareketlilik olacağını kesinlikle söyleyebiliriz. Her durumda Kıbrıs konusunun yeni bir yörüngeye girmesi bekleniyor” diye konuştu. Olmert’le Abbas daha sık buluşacak ? KUDÜS (AA) İsrail Başbakanlığı, İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, önceki akşam Kudüs’teki görüşmesinin, “iyi ve dostça bir ortamda yapıldığını’’ bildirdi. İsrail açıklamasında, her iki liderin, Yol Haritası temelinde, yan yana barış ve güvenlik içinde, iki devletli bir çözüme yönelik çaba gösterme konusunda işbirliğine devam etmeye niyetli oldukları vurgulandı. Her iki liderin, bu buluşmanın, tarafların güveninin ve verimli bir ortaklığın kurulmasına doğru ilk adımı oluşturduğuna inandıkları, aralarında doğrudan temasların önemini vurgulayarak “sıkça’’ bir araya gelmeyi kararlaştırdıkları da ifade edildi. Hevesli ve istikrarlıysanız garanti benden.... Westminister Univesity ve Premier College sertifikalarına sahip, Londra’da master yapmış Dershaneden Kolej Deneyimli Öğretmenden uygun fiyata İngilizce Tel: 0532 646 62 06 ingilizceogren.net ESAS NO: 2004/345 DAVALILAR: 1 AHMET HİCABİ. Alişar köyü, No: 2 Şebinkarahisar/GİRESUN 2 AYŞEGÜL KARAKÖSE (DEMİR ) Feneryolu, Yazıcıbaşı sok. Güzey apt. No: 2, D.4 Kadıköy/İstanbul Davacı Selahattin Genç tarafından davalılar Ahmet Hicabi ve Ayşegül Karaköse aleyhlerine açılan Tapu İptali ve Tescil davasının yapılan muhakemesi sonunda: Davanın Reddine, Ret harcının mahsubu ile Bakiye 122.80 YTL. harcın davacıya iadesine, yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına dair Mahkememizden verilen 06.04.2006 tarihli ve 2004/345 esas, 2006/93 sayılı kararın yukarıda isimleri yazılı davalılara tebliğine, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz hakkı bulunduğu hususunun davalılara tebliğine, kararın tebliği yerine geçmek üzere İLAN olunur. 18.12.2006 (Basın: 63656) İSTANBUL 7. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ’NDEN İLAN ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH • Gramer, iş İngilizcesi, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık Tel: 0536 225 07 80 2003/149 Davacı SERAP YANAR tarafından davalı TANSU YANAR aleyhine açılan BOŞANMA davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sırasında verilen kararı gereğince; Davalı Ali TANSU YANAR’ın yapılan bütün araştırmalara rağmen tebligat adresinin bulunamaması nedeni ile ilanen dava dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ edildiği, mahkememizin 07/12/2006 tarih 2003/149 esas 2006/1220 karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile Ankara ili, Çankaya ilçesi, Erzurum mah. cilt no: 82, hane no: 370’te nüfusa kayıtlı Ünsal ve Nevim’den olma 07/06/1973 d.lu SERAP YANAR ile aynı yer nüf. kayıtlı Ömer ve Bedriye Ayşe’den olma 03/03/1974 D.lu TANSU YANAR’ın BOŞANMALARINA, Ortak çocuk 24/02/2000 d.lu Mina Yanar’ın velayetinin anneye verilerek baba ile şahsi ilişki düzenlenmesine karar verilmiş olmakla işbu karar özeti HUMK’nun 509. maddesi gereğince davalı TANSU YANAR’a karar tebliği yerine geçerli olmak üzere İLANEN TEBLİĞ olunur. 15.12.2006 (Basın: 63331) ANKARA 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN İLAN TC SAKARYA 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN İLAN Dosya No: 2005/ 459 E. / 2006/535 K. Davacı Zülfıye Kara tarafından davalı Orhan Kara aleyhine açılan boşanma davasının verilen kararı gereğince; Davalı Orhan Kara’nın tüm aramalara rağmen adresinin tespit edilmediği anlaşılmakla mahkememizce; Davanın kabulüne, Sakarya ili Merkez ilçesi Solaklar köyü C: 152 H: 46 de n. k. Necati ve Fatmı kızı 1968 D.lu Zülfıye Kara ile aynı yer n. k. bulunan İbrahim ve Firdevs oğlu 1963 D.lu Orhan Kara’nın M.K. 166/1 maddesi gereğince 12.10.2006 tarihinde boşanmalarına, Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verildiği, kararı ilanından 15 gün sonra kesinleşmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. (Basın: 63495) CUMHURİYET 11 K