19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S S S S B B B B PB 11 10 13 12 15 12 16 13 10 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y S S S K B 11 11 10 9 7 7 5 3 20 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B K K K 18 17 9 11 10 8 1 2 1 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile Sinop, Tokat, ve Sıvas çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Yağışlar kıyılarda yağmur, iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şekline olacak. Hava sıcaklığı; İç ve Doğu kesimlerde 2 ila 4 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo KY 6 Helsinki Y 8 Stockholm Y 9 Londra Y 13 Amsterdam Y 11 Brüksel Y 6 Paris Y 7 Bonn B 10 Münih B 11 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB PB PB PB PB Y Y PB 10 7 13 6 11 15 17 16 9 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B K PB Y PB Y B B 10 10 3 8 8 9 6 20 15 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Cumhurbaşkanı MHP heyetine söylediğinin arkasında duruyor demektir. Kimi yorumlara göre; RTE, “iki koyun gütmeyenler erken seçim istiyor. Bayram değil seyran değil, nereden çıktı bu iş, sorarlar adama” diye Cumhurbaşkanı’na Kasımpaşa kültürüne yakışan saldırılarda bulunuyor. Erken seçime neden gerek gördüğünü Cumhurbaşkanı’ndan öğrenmek istiyorsa; işte Çankaya: Başkent bulvarlarını günün her saatinde gürültüye boğan ve halkı (içeriğini tahmin edeceğiniz biçimlerde) sözlü isyana sevk eden uzun konvoyu ile çıkar Çankaya’ya. Devletin bir numarasından gereken yanıtı alır! ??? Sorumlu olan bir cumhurbaşkanı ülkenin dört yılda AKP iktidarı sayesinde içine düştüğü derin açmazı izlemeyecek, izlese bile RTE gibi demokraside kurumların sorumluluklarını kavrayamamış, içine sindirememiş birisi aman rahatsız olmasın diye susacak, öyle mi? Bir rastlantı eseri iktidarı kapan, yaptıkları yapacaklarının teminatı olan bir gidiş karşısında suskun mu kalacak Cumhurbaşkanı? Ekonomiden iç ve dış siyasete değin her konuda içine düştüğümüz bunalımlardan kurtulmanın yolunu göstererek halka, rejime karşı görevini yerine getirmeyecek mi? RTE, aylardır gündemden düşmeyen erken seçim önerilerine Çankaya’nın önderlik etmesinden neden bu kadar tedirgin acaba? Sezer’in pek çok çevrenin yakıştırdığı gibi Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra herhangi bir partiden, örneğin CHP’den milletvekili adayı olacağını sanmak, parti kuracağını hayal etmek abesle iştigal. Bu söylentiler kendine özgü siyasal, toplumsal görüşlerini saklı tutarak yaşamı boyunca partiler üstü kimlik sergileyen Sezer’i hâlâ tanımamış olmakla eşdeğer. ??? RTE bilincinde değil ama erken seçim artık rejimsel açıdan zorunlu. Yedi yıllığına seçilecek bir cumhurbaşkanını yedi ayı bile kalmamış bir parlamentonun seçmemesi gerekiyor. Gerçek neden RTE’nin kimliğinden kaynaklanıyor. Her açıdan yetersiz, yaptıkları ve söyledikleri, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda yapacaklarıyla söyleyeceklerinin teminatı olan birinin Çankaya’ya çıkması, tarifi olanaksız sakıncaları beraberinde taşıyor. Hiç kuşkusuz bu genel tablo erken seçimi zorunlu kılıyor. Nisandan sonraki haftalarda yeni cumhurbaşkanını yeni TBMM’nin seçmesi, demokratik rejimin sağlıklı işlemesi açısından yegâne fırsat, akılcı tek olanak. Erken seçim; 1 AKP’nin tek başına iktidardan gitmesini, 2 RTE’ye Çankaya düşlerine elveda demesini sağlayacak. CHP erken seçimi savunuyor. DYP de istekli. Ama ANAVATAN olmayacak duaya amin der gibi erken seçim yerine cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlayacak düzenlemeye geçilmesini istiyor. DSP ise erken seçime evet derken işbirliğini önkoşul gösteriyor. ??? Oysa, zaman daralıyor. Bir kuruluşun (örnek olarak CHP gösteriliyor) RTE’yi erken seçimden kaçamayacak bir noktaya getirmek için kitlelerin, sivil toplum örgütlerinin harekete geçmesini haklı olarak zorunlu gören, AKP’yi gayri meşruluk sorumluluğu ile baş başa bırakmayı isteyen eğilim giderek taraftar kazanıyor. AKP’yi bir seçime zorlamaksa amaç; Meclis’te grubu olsun olmasın, bütün partilerin Meclis’i bırakma eylemine katılması gerekiyor. Gayri meşru bir zeminde cumhurbaşkanı seçildiğini ifade edecek damgayı RTE’ye ve AKP grubuna vurmak için bütün partilerin, sivil toplum örgütlerinin elbirliğiyle hareket etmesinde sayısız yarar var. Ülke ufkunun daha da kararmasını istemiyor, gerici eğilimlerin kaynağı, AB ve ABD’ye teslim olan AKP’den ve onun siyasal kimliği bilinen liderinden kurtulmak, Çankaya’da görmek istemiyorsak... gün, bugündür... ... Diyebilecek miyiz? Yoksa, ayrı türkülerle Çankaya’yı, yeni bir beş yılı RTE’lere armağan mı edeceğiz? ‘Operasyon olasılığı arttı’ The Economist dergisi, TSK’nin baharda Kuzey Irak’a girme olasılığının yükseldiğini ve Bush’u arayan Erdoğan’ın ‘Şahin generalleri durduramayabilirim’ dediğini yazdı ANKARA (ANKA) Economist dergisi, Türk askerinin artan terörist saldırılar nedeniyle Kuzey Irak’a operasyon düzenleme olasılığının arttığını ileri sürdü. The Economist dergisi, son sayısında, Türkiye’nin artan terör saldırıları ve özerk Kürdistan fikrinden rahatsız olduğunu yazdı. Dergideki yazıda, Türk ordusunun baharda Kuzey Irak’a girme şansının arttığına dikkat çekilerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen temmuz ayında ABD Başkanı George Bush’u arayarak Kuzey Irak’a girilmesi konusunda “şahin generalleri durduramayabileceği uyarısında bulunduğu’’ iddia edildi. Dergi, Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesi durumunda ABD’nin ne yapacağının ise net olmadığını belirtti. Dergide yer alan haberde, Iraklı Kürtlerin en büyük korkusunun da ABD’nin bu konuda kararlı bir tutum sergileyememesi nedeniyle Türkiye’nin Irak’a girme sürecinin hızlanması olduğu kaydedildi. kendilerinin Irak’ta kurduğu düzenin Türkiye’nin kendi Kürtlerini etkilememesi olmasından endişe ettiği ifade edildi. Washington’da ibrenin Türkler lehine dönmeye başladığı ifade edilen haberde, ABD’nin Türkiye’ye Irak’ın çok içlerine girmediği sürece kısıtlı bir operasyon için göz yumabileceği ve Iraklı Kürtlere “olduğun yerde kal” diyebileceği ifade edildi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘ABD göz yumabilir’ Türklerin amaçlarını, sınıra yakın dağlarda bulunan 4 ila 5 bin arasındaki teröristi “nakavt etmek” olarak açıklayabileceği belirtilen haberde, Kürtlerin ise Türkiye’nin asıl amacının Geçen gün ülkücü grubun saldırısına uğrayan bir grup öğrenci Yıldız Teknik Üniversitesi yerleşkesinde basın açıklaması yaparak saldırıyı protesto etti. (Fotoğraf: NİHAN İNAL) Ülkücülerden üniversitede satırlı saldırı İstanbul Haber Servisi Ülkücü bir grup dün Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) karşıt görüşlü öğrencilere satır ve sopalarla saldırdı. Saldırı öncesi güvenlik önlemi alan polis, 9 kişiyi olay yerinde 2 kişiyi ise kaçtıkları Beşiktaş Ülkü Ocağı’nda yakalayarak gözaltına aldı. YTÜ’de karşıt görüşlü öğrenciler arasında iki gündür süren gerginlik dün kavgaya dönüştü. Geçen gün ülkücü bir grubun saldırısına uğrayan bir grup öğrenci dün üniversite yerleşkesinde basın açıklaması yaptı. Ülkücü grubun saldırısının yemekhane zamlarının protesto edilmesiyle aynı zamanda gerçekleştiğine dikkat çeken öğrenciler, “Yemekhane zammı geri çekilsin”, “Faşist saldırılara geçit vermeyeceğiz”, “Eli satırlı 50 kişi Yıldız’da ne arıyor?” döviz ve pankartları taşıdı. Basın açıklamasından kısa süre sonra ülkücü bir grup ellerindeki satır ve sopalarla açıklama yapan öğrencilere saldırdı. Polisin müdahalesiyle kaçmaya çalışan satırlı grubun ellerindeki satırlarla polisi tehdit ettiği görüldü. 9 kişiyi gözaltına alan polis, iki saldırganın Barbaros Bulvarı’ndaki Sadıklar Han’da bulunan Beşiktaş Ülkü Ocağı’na kaçtığını belirledi. Burada arama yapan polis, kaçan iki saldırganı gözaltına aldı. İÜ’de kavga: 4 öğrenci yaralı Bu arada İstanbul Üniversitesi Eğitim Fakültesi önünde, dün akşam saatlerinde karşıt görüşlü öğrenciler arasında kavga çıktı. Satır ve sopaların da kullanıldığı kavgada 4 öğrenci, çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralanan öğrencilerden Ramazan Ali Bağcı, hastanede tedaviye alınırken diğer 3 öğrenci ayakta tedavi gördü. Iraklı Sünnilerin, El Maliki’nin resti sonucu ertelenen buluşması gerçekleşti İstanbul’da ‘gizli’ toplantı BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin ziyareti sırasında yapılması planlanan, ancak El Maliki’nin, “O toplantı yapılırsa ben Ankara’ya gelmem” diye rest çekmesi sonucu Dışişleri Bakanlığı’nın girişimiyle ertelenen Iraklı Sünni grupların oluşturduğu “Irak Halkına Destek Toplantısı” bir ay gecikmeyle İstanbul’da yapıldı. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, İstanbul’da üç gün önce başlayan ve kamuoyundan gizli tutulan toplantıya, Iraklı Sünni grupların temsilcileri ka tıldı. Katar hükümetinin desteklediği ve Iraklı Sünni grupların yetkililerinin yanı sıra, Sünni aşiret temsilcileri, Irak Uzlaşma Cephesi ile Müslüman Bilginler Heyeti Başkanı Haris el Dari’nin de yer aldığı toplantıda, İran’a karşı Sünni grupların desteklenmesi istendi. Toplantıya Irak’ın yanı sıra bölge ülkelerinden de Sünni siyasi parti yetkilileri katıldı. Toplantının, ilk planlanandan daha az katılımla ve daha dar kapsamlı yapıldığı belirtilirken, geniş katılımlı asıl toplantının gelecek yıl Ürdün’de yapılacağı dile getirildi. “Irak Halkını Destekleme Konferan sı” Irak’ta Sünnilerin yeniden güç kazanmasını ve Şiilere yönelik olarak daha aktif duruma gelmelerini hedefliyor. Konferans, Iraklı Sünni partiler tarafından da destekleniyor. Ancak içinde radikal bazı Sünni grupların bulunmasının, Türkiye’nin Irak’ta gözettiği dengeler açısından sıkıntı yaratabileceği belirtiliyor. Toplantı, 1516 Kasım’da İstanbul’da gerçekleştirilmek istenmiş, ancak El Maliki’nin Ankara ziyaretinin aynı tarihlerde yapılmasının gündeme gelmesi ve El Maliki rest çekmesi sonucu toplantı ertelenmişti. Irak’taki Sünni gruplar, bir sü reden bu yana Şiilere karşı organize bir yapı içinde olma çabasına girerken Suudi Arabistan’ın, Washington yönetimine “ABD’nin Irak’tan çekilmesi halinde, Irak’ta Şiilere karşı bir savaşta Sünnilere mali destek sağlayabileceğini” bildirmesi dikkat çekmişti. Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz’in ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin Riyad ziyareti sırasında ABD ile İran arasında diplomatik görüşmelere karşı olduğunu dile getirmiş olması da, Sünnilerin İran’a karşı geniş çaplı bir diplomatik harekât başlattığını göstermişti. yetmez. Finin yanında İngilize de gir demek gerekir! Konunun kara mizahı bir yana, AB sürecinde geldiğimiz nokta, 1997’den başka bir şey değil. Kıbrıs’la ilgili gelişmeler dikkate alındığında daha da gerideyiz. 1997’de, Türkiye AB’nin görünür geleceğinde tam üye olarak yoktur, demişlerdi. Şimdi şunu söylüyorlar: Türkiye, AB’nin görünür geleceğinde tam üye olarak yok da, ne olarak vardır, belli değil! AB dışişleri bakanlarının hazırladığı karar liderler zirvesinde aynen kabul görmüş durumda. AB ülkelerinin yayın organları Türkiye kararını şöyle yorumladılar: İlişkiler derin dondurucuda! Türkiye’deki çok satışlı yayın organlarının çoğundaki yorum ise şu: AB süreci devam ediyor... Türkiye ile ilişkilerin tümüyle askıya alınmasını Rumlar bile istemiyor! Elbette istemezler. Çünkü Rumlar şunu çok iyi biliyor: Biz Türkiye’yi AB sürecinde tutabildiğimiz sürece bütün istediklerimizi alırız. Bizden sonra Yunanistan da alır. O nedenle Türkiye’nin hep AB yamacında tutulması gerekli. Aman çekilmesine izin vermeyelim! Rumların bu politikasını “Bizi onlar da çok istiyor” diye yorumlamak için ya ahmak olmak gerekli ya da AKP destekçisi! ??? Türkiye’nin AB ile ilişkilerini nasıl anlatılabilir hale getireceği tartışılırken önceki gün akşam saatlerinde şu haber patladı: İngiltere Başbakanı Tony Blair zirvenin hemen sonrasında Ankara’ya geliyor! Girişte de vurguladığımız gibi geçen eylül ayından bu yana Finlandiya’nın sahiplenmiş göründüğü yeni Kıbrıs planının İngiltere tarafından hazırlandığı bilgisi kulislerde dolaşıyor. Maraş’ı doğrudan Rumlara, Magosa Limanı’nı da AB üzerinden dolaylı biçimde Rumlara bırakmayı öngören bu plan şimdilik rafta. Bakarsınız Ocak 2007’de bambaşka bir ortam hazırlanır ve ambalajı değiştirilir, yepyeni bir planmış gibi sunulur. İngiltere’nin Türkiye’ye bakışındaki bir başka ölçü de şu: AlmanyaFransa hattına karşı, Türkiye’yi yanında güçlü bir ülke olarak tutmak! İngiltere bütün uluslararası ilişkilerde olduğu gibi, son derece doğal biçimde önce kendi çıkarlarını düşünüyor. İngiltere’nin çıkarı da kara Avrupası’na karşı ABD’ye sempati ile bakan, Washington’la ilişkileri düzgün ülkeleri yanında tutmayı gerektiriyor. Türkiye de bunlardan biri... İngiltere’nin Türkiye’ye sıcak durmasının başlıca nedeni bu. Üstelik Türkiye, İngiltereABD’ye sadece Avrupa’da değil, hatta Avrupa’dan daha çok Ortadoğu’da lazım... Blair, Ankara ziyaretinden sonra nereye gidiyor? Mısır, İsrail, Filistin ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne! Türkiye’nin AB katındaki başlıca destekçisi İngiltere, Ortadoğu ziyareti çerçevesinde Ankara’ya da geliyor! ABDİngiltere hattı için Türkiye’nin durumu şöyle özetlenebilir: AB hedefimizi destekliyorlar, Ortadoğu’da rol öneriyorlar! Laik yapımıza saygı duyuyorlar, ılımlı İslamcıları destekliyorlar! ??? Bütün bunlar bir yana asıl olan Türkiye’nin kendisine nasıl bir yön seçeceği... Başbakan Erdoğan AB kararına şu yorumu getirdi: “Bize haksızlık ediyorlar!” Bunun Türkçesi şu: Aldığınız kararlar karşısında boynumuz kıldan incedir! Dışarıya böyle davranan Erdoğan içeriye ise kılıçtan keskin... AB liderlerine bir küçücük çıkış dahi yapamayan, “Kıbrıs’ta sınır sorunları varken, Rumları tam üye olarak almakla hata ettiniz. Bunu düzeltmek sizin de sorumluluğunuzdadır” diyemeyen Erdoğan, yeri geldikçe yaptığımız şu benzetmenin hakkını çok iyi veriyor: Dışarıda pazarlamacı, içeride azarlamacı! Pazarlamacılığına şapka çıkarmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok... Azarlamacılığı ise sırıtıyor... Hani, mezarlıktan geçerken korkmamak için yüksek sesle aklına geleni söyleyenleri anımsatıyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr 1. KOŞU: F: Akidil (2), P: Yediveren (5), PP: Şifneli (4), S: Sedağ (1). 2. KOŞU: F: Özer (5), P: Bonkör (2), PP: Senotay (7), S: Akdoruk (1). 3. KOŞU: F: Eryörük (5), P: Akkaplan (2), PP: Mahmudiyelican (7), S: Akşen (3). 4. KOŞU: F: Sabire (4), P: Hüt Hüt (8), PP: Son Aday (11), S: Sanisida (1). 5. KOŞU: F: Başbay (3), P: Affanoğlu (6), PP: Tumbul Müslüm (10), S: Amastrist (4). 6. KOŞU: F: Cankartal (8), P: Atom Karınca (6), PP: Hırat (7), S: Zaman Rüzgârı (4). 7. KOŞU: F: Wolfman (2), P: Muttalip (5), PP: Pardon My Dust (1), S: Dökerhan (4). 8. KOŞU: F: Tuğram (13), P: ALTILI GANYAN Magic Hawk 5 4 3 8 2 13 (2), PP: Luna2 8 6 5 2 tic (14), S: Big Eagle (1). 7 11 7 14 Günün İkilisi: 7. 3 1 1 Koşu: 2/5. 1 2 12 Çifte Bahis: 3. Çif9 36 te: 3/8. MEB kampanyayı genişletiyor Sınav 17 Haziran 2007 Pazar günü Engelliler de okuyacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2003 yılından bu yana yürüttüğü “Haydi Kızlar Okula” kampanyası, 2007’den itibaren yeni tanıtımlar ve yeni sloganlarla sürdürülecek. Kampanyanın kapsamı daha da genişletilerek 6. sınıftan itibaren öğrenimini yarıda bırakan ve engelli olduğu için okula gidemeyen çocukların eğitime kazandırılması amaçlanacak. MEB İlköğretim Genel Müdürü Yüksel Özden, 2007’den itibaren kampanyanın engelli odaklı olacağını ve hem kız hem de erkek çocuklara ulaşılacağını vurgulayarak şöyle konuştu: “Engelli çocuklara yönelik durum tespiti yapacağız. Neden okula gitmediklerini belirleyeceğiz. Çocukları nasıl okula gönderebiliriz, aileleri nasıl ikna edebiliriz, bunu araştıracağız. Bu çocukları özel eğitim okullarına yönlendireceğiz.’’ Kampanya kapsamında, bugüne kadar 175 bin kız okullu oldu. Ayrıca 50 bin erkek çocuk da eğitime kazandırıldı. ÖSS takvimi belirlendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 2007Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) 17 Haziran, Yabancı Dil Sınavı (YDS) da 24 Haziran’da yapılacak. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Ünal Yarımağan, ÖSS takvimine ilişkin taslağı belirlediklerini söyledi. Yarımağan başvuru tarihlerinin henüz kesinleşmediğini ancak, başvuruların şubatmart aylarında alınmasının planlandığını ifade etti. Yarımağan ayrıca, okulların 19 Haziran’da tatile girmesinin ÖSS takvimini etkilemeyeceğini, sınav tarihinde değişiklik yapılmasının söz konusu olmadığını söyledi. Yarımağan, “Bizim, Anadolu Üniversitesi’nin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) sınavları var. Bunların da belli bir takvime göre olması lazım. Bu nedenle haftaları da paylaşıyoruz’’ diye konuştu. MEB çalışma takvimine göre, 20062007 EğitimÖğretim Yılı’nın ilk yarısı, 26 Ocak’ta sona erecek. İkinci dönem ise 12 Şubat’ta başlayacak ve 19 Haziran Salı günü bitecek. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle