26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ARALIK 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 KESK üyeleri tüm yurtta iş bıraktı, hükümetin halkı yok sayan uygulamaları protesto edildi DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Emekçiler alanlara çıktı ? TMMOB, TTB, DİSK, ÖDP, ESP ve Halkevleri üyelerinin de destek verdiği eylemlerde hükümetin bütçe yaklaşımının değiştirilmesi, parasız eğitim ve sağlık hakkı sağlanması, kamu emekçilerinin grev ve toplusözleşme hakkına sahip olması istendi. Ankara’da emekçiler polis engeliyle karşılaştı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) üye 250 bin memur, dün yurt genelinde iş bırakarak alanlara çıktı. Diğer örgütlerden destek verenlerle sayı daha da arttı. “IMF’ye değil emekçiye bütçe” sloganları ile 2007 bütçesini protesto eden, çalışma yaşamındaki antidemokratik uygulamalara tepki gösteren emekçiler, zaman zaman polis engeliyle karşılaştı. Emekçiler sloganlarla AKP hükümetini istifaya çağırdı. KESK üyeleri dün yurt genelinde, hastane, okul, devlet daireleri, köprü ve otoyollarda hizmet üretiminden gelen gücünü kullanmayarak alanlara çıktı. KESK’e TMMOB, TTB, DİSK, ÖDP, ESP ve Halkevleri de destek verdi. Eğitimcilerden geniş katılım En fazla katılımın eğitimcilerden geldiği eylemde yer almak için kamu emekçileri sevk alarak sağlık ocaklarına gitti. Sabah saatlerinde sağlık ocaklarında yoğunluk yaşanırken öğle saatlerinden itibaren emekçiler yurt genelinde alanları doldurmaya başladı. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul iş bırakarak Çankaya Belediyesi bahçesinde toplanan kamu çalışanlarını, alan eylemi öncesinde ziyaret etti. Burada davulzurna eşliğinde halay çeken belediye personeline eşlik eden Tombul, Ankara’daki yolların kesilerek üyelerin açıklamaya katılmalarının engellenmek istendiğini söyledi. Kızılay ve çevresi polis kordonu altına alınırken Mithatpaşa Köprüsü’nün altına konuşlanan panzerler yolu kapattı. Ziya Gökalp Caddesi’nden Kızılay’a girişte, grubun bir kısmına izin vermeyen polisle KESK üyeleri arasında arbede yaşandı. Polis opera önünde de emekçileri engellerken söz konusu noktada bir süre geçişlere izin verilmedi. Yaşanan arbede, kamu emekçileri tarafından “Emekçiye değil çetelere barikat” sloganıyla protesto edildi. Katılımcıların Ziya Gökalp Caddesi’ne gelmesi sonrasında emekçiler, “Susma, sustukça sıra sana gelecek”, “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek”, “IMF’ye değil emekçiye bütçe”, “Savaşa değil emekçiye bütçe”, “Genel grev, genel direniş”, “Toplusözleşme hakkımız, grev silahımız”, “AKP’den hesabı emekçiler soracak”, “Parasız eğitim, parasız sağlık”, “IMF uşağı hükümet istifa” sloganları attı. TTB: IMF’nin emrindeler Soğuğa karşın alanı dolduran binlerce emekçiye CHP’nin ses aracından ilk olarak TTB Genel Sekreteri Altan Ayaz seslendi. Ayaz, “Uzun süredir Türkiye Ankara’dan yönetilmiyor. IMF ve Dünya Bankası patentli projeler AKP taşeronluğunda ülkede uygulanmaya çalışılıyor. Daha dün Sağlık Bakanı TBMM kürsüsünden ‘Anayasa Mahkemesi Genel Sağlık Sigortası Yasası’nı iptal ederse B planımız hazır’ dedi. Neymiş B planı?.. 2008’e erteleyecek. Akılları IMF’nin kontrolünde, boyunduruk altındalar” dedi. DİSK: Halkın talepleri ortak Ayaz’ın ardından söz alan DİSK Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Seren de KESK’in hükümetin bütçe yaklaşımının değiştirilmesini, parasız eğitim ve sağlık hakkı sağlanmasını, kamu emekçilerinin grev ve toplusözleşme hakkına sahip olmasını istediğini ifade ederek “Bu talepler demokrasi ve bağımsızlık isteyen ekonomi politikalarının emekçilerin çıkarına değiştirilmesini isteyen tüm yurttaşlarımızın ortak talebidir. Bu talepler artık IMF gibi ipliği pazara çıkan kuruluşlarla bağımızı kesmek isteyen bağımsız ve demokratik bir ülkede yaşamak isteyen toplum kesimlerinin ortak talebidir” vurgusunu yaptı. TMMOB: Anlamayacaklar TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ise halkın yoksulluğa terk edildiğini söyledi. Soğancı, 2007 bütçesini ve IMF ile Dünya Bankası’nın yapısal istikrar politikalarını reddettiklerini dile getirirken “Bütçe kaynaklarının nitelikli kamu hizmetinde kullanılmasını istiyoruz” dedi. Özelleştirmelerin durdurulmasını ve özelleştirilen kamu değerlerinin tekrar iade edilmesini talep eden Soğancı, “Biz halk için bütçe, demokratik Türkiye istiyoruz. Biliyoruz, onlar anlamayacak. Onlar emeğin düşmanıdır, insanlığın düşmanıdır. Şimdi bize düşen yan yana durmaktır” ifadelerini kullandı. KESK: Laikliği koruyacağız Katılımcılara son olarak KESK Başkanı Tombul hitap ederek bütçeden kamu hizmetlerine yeterli yatırımın yapılmadığına işaret etti. Kırklareli’nde üyelerinin gözaltına alındığını, Kocaeli’nde ise polis barikatının kaldırılmadığını söyleyerek “Neden korkuyorsunuz” diyen Tombul’a, alanı dolduran emekçiler de alkışlar ve ıslıklarla destek verdi. Kamu Personel Yasası ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nı da eleştiren Tombul, şöyle konuştu: “IMF emrediyor, Türkiye yapıyor. 24 Ocak 1980’den beri tüm hükümetler bir avuç sermayenin taleplerini yerine getiriyor. AKP öncekilerden daha hızlı bir biçimde sermayedarın taleplerini yerine getiriyor. Meşruiyetini halktan değil, Washington’a gidip efendisinden icazet alarak arıyor. Onlara inat mücadele edeceğiz. Toplumsal gerginlikten çıkar umanlar var. Halka ayrılması gereken kaynaklar bu nedenle başka kaynaklara aktarılıyor.” Tombul, diğer emek örgütlerini de eleştirerek yaşanan sürece sessiz kalındığını söyledi. Tombul, “Biz din üzerinden siyaset yapılmasına karşıyız. KESK laikliğin savunucusudur” diye konuştu. Savunma örnekleri hazır Öte yandan KESK, işbırakma eylemine katılanlar hakkında soruşturma açılması halinde kullanılmak üzere savunma örnekleri hazırladı. Memurlar için hazırlanan savunmada, “uyarı amaçlı demokratik hak arama eyleminin, özlük haklarının düzeltilmesinin yanı sıra toplu pazarlık ve grev hakkının sağlanması’’ amacıyla düzenlendiği belirtildi. Erken Seçim Tartışmaları Satır aralarını ağır ağır ve iyi okuyarak Başbakan’ın bilinç altında saklanmış mesajı çözelim. Cumhurbaşkanı’nın erken seçimle ilgili görüşlerini eleştirmek için söylediği, o sadece kaba olmakla kalmayan “Hayatında iki koyun gütmeyenler erken seçim istiyor” sözü ile Sayın Sezer’i mi; yoksa halkı mı karşısına almış oluyor? Bence, Erdoğan Cumhurbaşkanı’nın daha önceki çalışma yaşamında, kitle psikolojisi bilmediğini, yani kalabalıkları yönetmediğini söylemek isterken, Çankaya’ya fırlattığı taşın, sürü yerine koyduğu vatandaşları hedef aldığını çok geç öğrenecek. MHP yöneticileri ile Cumhurbaşkanı arasında bir “kabul” görüşmesinde geçtiği söylenen ve AKP’de fırtına kopartan erken seçim istemine yönelik o konuşmayla ilgili haberi, Türkiye’de binlerce insan, Çarşamba günkü “Milliyet” gazetesinde ya evlerinden çıkmadan, ya da işyerlerine geldikten az sonra okumuştur. Gazete okumamakla adeta övünen Başbakan ise aynı gün öğle saatlerinde gittiği partisinin genel merkezindeki bir toplantıya girerken gazetecilerin soruları üzerine Cumhurbaşkanı’nın da erken bir genel seçim isteyenler arasında olduğunu duymuş olmanın şaşkınlığını kameralardan gizleyemedi. Cumhurbaşkanı ile her hafta görüştüğünü ve böyle bir şey duymadığını söyleyerek salvo ateşine başladı. Önce küçük bir iki düzeltme Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında her hafta yapılması olağan sayılan görüşmeler, geride kalan 40 gün içinde adeta akamete uğramıştı. O nedenle, MHP’nin son kurultayında görev alan merkez yöneticilerinin “Devletin Başı”na olağan bir nezaket ziyareti sırasında ve kapalı kapılar arkasında yapılmış konuşmalardan dışarıya sızdırılanlardan Başbakan’ın, birinci elden haberli olmamasında, şaşılacak bir taraf yoktur. Şaşkınlık yaratan taraf, Başbakanlığını bir tarafa bırakalım; politikacı olarak bile, Erdoğan’ın gazetelerde yer alan haberlerden, o da kim bilir günün hangi saatinde ve bir iki sayfalık özel bültene sığdırılmış şekliyle bilgilenme alışkanlığıdır. Benim varsayımlı senaryom... Ben, sözü edilen o görüşme için şöyle bir varsayım düşünüyorum: MHP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı’na görev alan arkadaşlarını tek tek tanıtmış olmalıdır. Cumhurbaşkanı konuklarına yeni görevlerinde başarı diledikten sonra siyasi partilerin demokratik yaşamdaki önemli yerini vurgulamış olabilir. MHP lideri de yine ayaküstü yapılan o görüşme sırasında kongresine egemen olan havayı özetleyerek erken seçim isteklerini aktarmıştır. Söylediklerine Cumhurbaşkanı ya katıldığını ya da aynı görüşte olmadığını söyleyerek yanıt verecektir. Anlaşılan Sayın Sezer, kamuoyunun erken seçimin gerekli olduğunu düşünen kesiminin başında bulunduğunu gizlemediği için, Başbakan’ın hışmına hedef olmaktadır. Sayın Erdoğan “Hani anayasaya sadıktınız” sorusunu yönelterek Cumhurbaşkanı’nı eleştirmek isterken aslında anayasayı da tam okumadığını ortaya koymuştur. Doğrudur. Anayasamıza göre genel seçimler beş yılda bir yapılır” (mad. 77). Ama aynı madde de “TBMM’nin bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine karar verebileceği gibi” denildiğini Başbakan bilmiyor mu? Kendisi de 14 Ağustos 2001’de, dönemin parlamentosunun erken bir seçime gitmesinin yararlarından söz etmemiş miydi? O zaman bu hiddet niye? Hiddet, Çankaya’ya taşınmak isteyen Erdoğan’ın kendisine bu yolculuk için bilet verecek olan parlamentonun görevinin bitmiş olduğu konusunda geniş halk yığınlarında bir düşünce birlikteliği doğmuş olduğunu, bilip de söyleyememesinden mi doğuyor? Dahası, erken bir seçimin bu gidişle ve muhalefet partileri gerçekçi bir değerlendirme yaparak yarışa katılırlarsa, AKP’yi çoğunluktan alacak şekilde sonuçlanabileceği endişesidir. Ankara’da hükümetin yanı sıra Kızılay ve çevresini kordona alan ve panzerlerle yolu kapatan polis de protesto edildi. Binlerce emekçi İstanbul’da Saraçhane Parkı’nda bir araya gelirken, ‘Avrupa Yakası’ dizisindeki ‘Gaffur’ karakteriyle özdeşleşen pijamaları giyen çalışanlar Fatih Sultan Mehmet köprüsündeki iş yavaşlatma eylemiyle ilgili broşür dağıttı. (Fotoğraflar:KORAY AVCI / UĞUR DEMİR/ AA ) IMF emrinde hazırlanan bütçenin gelir dağılımındaki uçurumu artıracağı vurgulandı Hükümete uyarı Haber Merkezi KESK tüm yurtta meydanlara inerek AKP iktidarının emekçiden yana olmayan 2007 bütçesini protesto ederek, Meclis’ten geçirilmemesini istedi. KESK, kamu çalışanlarına grevli, toplusözleşmeli sendika hakkının verilmesi gerektiğini de bir kez daha yineledi. İstanbul Haber Servisi’nin haberine göre KESK’in düzenlediği miting için dün Unkapanı’ndaki Tekel binası önünde toplanan yüzlerce kamu çalışanı “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “İşçi memur elele genel greve”,” IMF uşağı hükümet istifa” , “ Yaşasın örgütlü mücadelenmiz” ve “ Çankaya’da faşist istemiyoruz” sloganları atarak yürüdü. Emekçiler Saraçhane Meydanı’ndaki parkta AKP hükümetini ve politikalarını protesto ettiler. ‘Engelleri kaldırın’ KESK Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Sevgi Göyçe yaptığı açıklamada, AKP iktidarının emekçilerin 3 yıllık geleceğini ipotek altına aldığını belirterek, “Gelir dağılımındaki adaletsizliğin artarak devam edeceğini, zenginin daha fazla zengin olacağını, işşizlik ve yoksulluğun derinleşerek devam edeceğini” söyledi. Göyçe emekçilerin insanca ve güvenli bir gelecek istediğini anlatarak, “Eğitime, sağlığa bütçe ayrılarak nitelikli kamusal hizmet olmalı. Bunun dışında kamu emekçilerinin grevli toplusözleşme önündeki engellerin kaldırılarak, örgütlenme özgürlüğü sağlanmalı” dedi. Mitinge destek vermek amacıyla alana gelen DİSK Genel Sekreteri Musa Çam yaptığı açıklamada, 2007 bütçesinin emekçinin talebini karşılamaya yönelik olmadığını belirterek, “Eğitim ve sağlık başta olmak üzere bütçeden ayrılan payın 2008 ve 2010 yıllarında IMF’nin isteği ile ayrılmayacağını” ifade etti. İzmir’de de eylem Cumhuriyet Ege Bürosu’nun haberine göre kamu çalışanları, AKP hükümetini İzmir’de de dün emek üretmeyerek protesto etti. Binlerce emekçi, Basmane Alanı’ndan Konak Alanı’na dek yürüdü. Basmane’den Konak’a giden anayol, emniyet güçlerinin engelleme girişimine emekçilerin tepki göstermesi üzerine tek şerit olarak kullanıma açıldı.Yol eyleme katılımın yoğun olması nedeniyle daha sonra araç trafiğine kapatıldı.Sloganlar atarak Konak Alanı’na gelen KESK üyeleri, burada kortejde yer almayan diğer üyelerle buluştu. Alanda konuşan KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir, bütçede halkın ihtiyaçlarının yerine sermaye ve rantiyenin belirleyici rol oynadığını belirterek, “İnsanca yaşam için bugün hizmet üretmedik. Kulaklarını emekçiden gelen sese tıkayanlar, gözlerini alanlardan kaçıranların sonu, bundan önceki hükümetlerle aynı olacaktır. O gün IMF de onları kurtaramayacak” dedi. Davullu zurnalı eylem Adana Cumhuriyet Bürosu’nun haberine göre Birleşik Taşımacılık Sendikası üyelerinin davullu, zurnalı eylemi nedeniyle Adana’da tren seferleri yapılmazken, KESK’lilerin yandaş sendika olarak suçladığı MemurSen üyeleri polis eşliğinde gelerek bir seferi gerçekleştirdi. TCDD yıllık bilet alan yolcularını kiraladığı minibüslerle taşımak zorunda kaldı. KESK’e bağlı sendikaların EğitimSen Adana Şubesi’nden Uğur Mumcu Alanı’na dek yaptığı yürüyüşe, DİSK, Türkİş, TTB ve TMMOB’ye bağlı odalar destek verdi. Gözler niçin CHP’de? MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, Çankaya’daki kabul görüşmeleri sırasında, “Zorunlu gördüğü erken seçim kararının işleyebilmesi için, en büyük sorumluluğun, Meclis’teki ana muhalefet partisi CHP’ye düştüğünü” söylediği bildiriliyor. Meclis dışındaki bir siyasi parti elbette, sadece baskı grubu oluşturabilir; kamuoyunu etkileyebilir. Ama Meclis içinde, üstelik ana muhalefet konumunda bulunan CHP’nin milletvekillerinin, istifa kurumunu ardı ardına işleterek bir gün içerisinde sinei millete dönmeleri çok şeyi değiştirir. Bu konuda Başbakan’ın da haklı olabileceği bir yönü var işin. Erdoğan önceki gün AKP’de Çankaya’ya salvo ederken, muhalefet milletvekillerinin koltuklarını yitirmeme korkusu içinde erken seçim istemeyeceklerini de söyledi. Bilmiyorum, alayla karışık bu sözler üstüne AKP’lilerin kahkahalarını Baykal ve CHP’li milletvekilleri duydular mı? Duydularsa, nasıl yanıt verecekler?.. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net Kimyasal silahlara sınırlama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, kimyasal silahların geliştirilmesi, üretimi, stoklanması ve kullanımının yasaklanması hakkında yasa tasarısı kabul edildi. Yasaya göre, yasaklanmış amaçlar için toksik kimyasal maddeler ve prekürsörleri ile farklı kimyasal maddelerin geliştirilmesi, üretilmesi veya elde bulundurulması amacıyla her türlü tesisin kurulması, işletilmesi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın iznine bağlı olacak. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyeleri, Okmeydanı ve Şişli Etfal hastaneleri önünde basın açıklaması yaptı. ‘Genel Sağlık Sigortası öldürür’ DİSK: İktidar, işçileri kuru simide muhtaç etti İstanbul Haber Servisi DİSK, “İnsanca bir yaşam için asgari ücret” kampanyasını sürdürüyor. DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, “Asgari ücretle ortaoyununa son verilmeli, halkın ve emekçilerin olmadığı bir bütçe onaylanmamalıdır”dedi. AKP iktidarının işçileri kuru simide muhtaç ettiğini vurgulayan DİSK üyeleri, kampanya kapsamında dün Unkapanı Bölge Çalışma Müdürlüğü önünde kitlesel bir açıklama yaptı. DİSK üyeleri, “Kahrolsun IMF, kahrolsun emperyalizm”, “Bizi muhtaç ettiniz kuru simide”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganları attı. Çelebi, “2007 bütçesinin de halkın ve emekçilerin acil taleplerine rağmen, IMF’nin isteklerine göre hazırlanarak emekçileri yoksulluğa terk edildiğini” ifade etti. İstanbul Haber Servisi Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 1 Ocak 2007’de yürürlüğe girecek Genel Sağlık Sigortası’nı (GSS) protesto etmek amacıyla, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı. Okmeydanı Hastanesi A Kapısı önünde toplanan SES üyeleri, “İşsizliğe, yoksulluğa, özelleştirmeye ve savaşa hayır” yazılı pankart açtılar. Ellerinde “GSS öldürür”, “Sağlık haktır satılamaz”, “Sağlıkta ticaret olmaz”, “Herkese eşit, ücretsiz sağlık” yazılı dövizler taşıyan SES üyeleri, “Sağlıkta tasarruf olmaz”, “Sözleşmeli değil kadrolu eleman” sloganları attılar. SES adına basın açıklamasını Şişli Şube Başkanı Rabia Tuncer okudu. 1 Ocak’ta GSS’nin yürürlüğe girmesi ile “paran/primin kadar sağlık”, “para yoksa sağlık da yok” anlayışının hâkim olduğu bir dönemin başlayacağı belirtilen açıklamada, tüm toplum kesimleri, “sağlık hakkı ve güvenli gelecek için ortak mücadeleye” çağrıldı. Rauf Denktaş MÜ’de ? İstanbul Haber Servisi KKTC’nin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Marmara Üniversitesi’nde (MÜ) düzenlenecek “ABTürkiye İlişkilerinde Kıbrıs Cephesi” konulu konferansa onur konuğu olarak katılacak. MÜ Atatürkçü Düşünce Kulübü ile Türkiye Gençlik Birliği’nce yarın düzenlenecek konferansta, Avrupa Birliği müzakereleri doğrultusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Rum Kesimi’ne birer kara ve hava limanı açılması girişimi ve Kıbrıs tartışılacak. Altan’dan ilk roman ? Haber Merkezi H. Zeynep Altan’ın ilk romanı “Her Kadın Önce Bir Hayaletle Sevişir”, Yitik Ülke Yayınları’nca yayımlandı. Yazar, okurlarını sarmal bir aşk yolculuğuna davet ediyor bu kitabıyla. Kitapla ilgili ayrıntılı bilgi için yayınevinin www.yitikulkeyayinlari.com adresli sitesi ziyaret edilebilir. (0212 528 67 31) CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle