Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2006 CUMA 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr SiyahBeyazlılar, son dakikalarda yedikleri iki golle UEFA Kupası defterini kapattı Beşiktaş’a yazık oldu STAT: Bay Arena (Leverkusen) HAKEMLER: Gianluca Paparesta (4), Marcello Ambrosino (4), Maurizio Toscano (4) (İtalya) BAYER LEVERKUSEN: Butt (5), Castro (5) (dk. 65 Barnetta 5), Juan (6), Haggui (5) (dk. 75 Kiessling), Babic (6), Freier (6), Schneider (7), Rolfes (5), Athirson (6), Barbarez (7), Woronin (4) (dk. 78 CallsenBracker) BEŞİKTAŞ: Runje (7), İbrahim Toraman (5), Koray (5), Baki (4), İbrahim Üzülmez (5), Serdar (6), Kleberson (5), Ali Tandoğan (5), Burak (4) (dk. 72 Gökhan Güleç), Ricardinho (6), Bobo (4) (dk. 66 Nobre 4) GOLLER: Dk. 78 Schneider, dk. 87 Barbarez, dk. 90+1 Ricardinho (pen.) SARI KARTLAR: Butt (B.L.); İ. Üzülmez, Koray B.Leverkusen: 2 Beşiktaş: 1 UEFA’DAN DÜN ELEŞTİRİ / ADNAN DİNÇER U EFA Kupası’nda Beşiktaş’ın da yer aldığı (B) Grubu’nda Tottenham, Dinamo Bükreş’i 31 yenerek 4’te 4 yaptı ve 3. tura lider olarak çıktı. Diğer sonuçlar/(A) Grubu: AuxerreLivorno: 01, RangersPartizan: 10. (C) Grubu: BragaGrasshoppers: 20, SevillaAlkmaar (Şota 2 gol attı): 12. (D) Grubu: ParmaOsasuna: 03, HeerenveenLens: 10. İtalyan İşi Dün gece Bay Arena’da bir İtalyan Alman intikamı oynandı. 24 saat önce F.Bahçe’ye karşı 20 öndeyken, tur şansını yediği 2 golle kaybeden E.Frankfurt’un rövanşının faturası da bu karşılaşmaya ihale edilmişti sanki. İlk yarıda fırtına gibi oyuna giren ve ilk yarım saatte Koray ve Runje’nin üstün gayretiyle gol yemekten kurtulan Beşiktaş, Bobo ile öyle 2 gol kaçırdı ki, bu belki de maçın ve Beşiktaş’ın geleceği anlamını taşıyordu. Baskılı ve hırslı oynayan Alman takımı karşısında özellikle ilk yarıda ağır kalan Beşiktaş orta alanı, bizim ligimizin rahatsızlığı olan yavaş futbolun etkisindeydi. 2. yarıda daha derli toplu oynayan Kara Kartal, Ricardinho’nun oyuna etkin paslarıyla koyduğu ağırlığı sonucu gol ararken, oyuna çok geç giren Nobre ve oyundan çok geç çıkarılan Burak’ın da beklenen golün gelmemesine neden olduğunu söyleyebiliriz. Atağa çıkarken top kaybetme rahatsızlığımızın bu karşılaşmada devam ettiğini söylersek hata yapmış olmayız. Zaten kişisel hata yapmakta öncelik taşıyan futbolcularımız öyle goller icat ediyorlar ki telafisi mümkün olmuyor. 85. dakikada beraberlik umutları içerisinde mücadele eden Beşiktaş’a en büyük darbeyi yine kendi defansı vurdu. Topun gol olmasıyla oyun koptu. Geçmiş dönemde G.Saray’ın Avrupa’daki mirasını hovardaca tüketen günümüzün Türk futbolu, hepimizi düşündürmekte ve en etkisiz yabancı takımlar karşısında dahi bizi aciz bırakmaktadır. Beşiktaş elinden geleni yapıyor diyerek kendimizi avutamayız. Ortaya konulan futbol çağdaş mücadeleye yetmediğine göre Türk futbolu havanda su dövüyor demektir. Bir gece önce F.Bahçe’nin zor kazandığı beraberlik ile Beşiktaş’ın Paparesta’nın ağır kararıyla çözülmesi arasında pek bir fark yok. Sonuç, Beşiktaş’a yazık oldu diyemeyeceğiz, çünkü penaltıdan attıkları gol maçın son dakikalarında gelince bir kez daha yanlış oyun, doğru sonucu getirdi. FİKRET DOĞAN LEVERKUSEN Beşiktaş’a yazık oldu. Siyah Beyazlılar UEFA Kupası (B) Grubu’ndaki son maçta B.Leverkusen’e 21 yenilerek Avrupa macerasına son noktayı koydu... Siyah Beyazlılara tur için beraberlik yetiyordu. Tigana da bunu düşünerek savunma ağırlıklı bir kadro sahaya sürdü. Nobre’nin yokluğunda Bobo forma giydi. Fransız teknik adamın bu planı tuttu ama Bobo gününde değildi. Genç Brezilyalı ilk yarıda 2 net pozisyonu harcarken, “Nobre olsa atar mıydı” sorusu akıllara gelmedi değil... Pozisyon zenginliği Alman takımından yanaydı. Kaleci Runje gününde olup buna bir de B.Leverkusenli futbolcuların son vuruşlardaki beceri noksanlığı eklenince ilk 45 dakikadan gol çıkmadı. İkinci bölümde Beşiktaş’ta Bobo Nobre değişikliği de bir işe yaramadı. Dünkü maçın bize göre dönüm noktası Kleberson’un 74. dakikada kaçırdığı goldü. Brezilyalı kafayla fantezi yapmak yerine topu göğsüne alsa çok rahat bir gol atabilirdi. 78. dakika ise Siyah Beyazlılar için kâbus anıydı. Üstelik biraz ağır bir kararla İtalyan hakemin penaltı vermesi tüm planları altüst etti. Runje, Babic’in beyaz noktadan vuruşunu çeldi. Boşta kalan topu Schneider ağlara gönderdi. 87. dakikada fark 2’ye çıktı. Savunma pozisyonu TV izler gibi seyretti. Barbarez de golü atmakta zorlanmadı. 90+1’de Ali Tandoğan’ın düşürülmesiyle Beşiktaş penaltı kazandı. Ricardinho’nun vuruşu geceye son noktayı koydu... B.Leverkusen: 2 Beşiktaş: 1. (B) GRUBU Takımlar Tottenham D.Bükreş B.Leverkusen BEŞİKTAŞ C.Brugge O 4 4 4 4 4 G 4 2 1 1 B 1 1 2 M 1 2 3 2 A 9 6 4 4 4 Y 2 6 5 7 7 P 12 7 4 3 2 Avj +7 1 3 3 Tribünde coşkudan hüzne OSMAN ÇUTSAY LEVERKUSEN UEFA Kupası 2. tur (B) Grubu’nda deplasmanda Alman temsilcisi Bayer Leverkusen ile deplasmanda karşılaşan Beşiktaş’ta Bay Arena Stadı’nı dolduran Siyah Beyazlı tribünlerin coşkulu görüntüleri görülmeye değerdi. Kendilerine ayrılan yerde 90 dakika boyunca takımlarını T I G A N A : 1 0 D A K İ K A D A K AY B E T T İ K Beşiktaş Teknik Direktörü Tigana, “B.Leverkusen maçının başlarında sol tarafta bir sorun yaşadık. Ancak desteklemeyi bırakmayan Beşiktaş yandaşları maç boyunca “Siyah... Beyaz... Şampiyon Beşiktaş” yaptığımız değişiklikle bu sorunu aştık. Son 10 dakikada ise maçı kaybetmek gerçekten çok üzücü” dedi. tezahüratlarıyla tribünleri inletirken, özellikle ikinci yarı tribünlerde yakılan meşaleler gecenin renkli görüntüleri arasındaydı. Karşılaşmaya yoğun ilgi gösteren gurbetçiler takımlarına verdikleri desketle İnönü Stadı’nı aratmadılar. Beşiktaş taraftarlar tribünlerde “Seni seviyoruz komalardayız’’, “Tarihimize yetmez’’ yazılı pankartlar açtılar. Maç sonunda ise SiyahBeyazlı tribünler hak etmedikleri yenilgi karşısında adeta yıkıldılar. KURA GÜNÜ UEFA Kupası’ndaki tek temsilcimiz F.Bahçe’nin 3. turundaki rakibi bugün belli olacak. Sarı Lacivertliler, İsviçre’nin Nyon kentinde TSİ 13.00’te çekilecek 3. tur kurasında diğer grup birincilerinden biriyle eşleşecek. Maçlar 1522 Şubat 2007’de oynanacak. Muhtemel rakipler ise şunlar: Rangers (İskoçya), Tottenham, Blackburn (İngiltere), Alkmaar (Hollanda), Parma (İtalya), Espanyol (İspanya), Panathinaikos (Yunanistan). LacivertBeyazlılar P.Trefl’i deplasmanda yenerek avantaj yakaladı Efes Pilsen kendine geldi ELEŞTİRİ / ARİF KIZILYALIN Baltık’ta Efes Klasiği SOPOT Efes Pilsen Sopot’u geçti.. Tıpkı son 7 maçta olduğu gibi. Anlaşılan o ki Efes ne kadar tutuk oynarsa oynasın, ne kadar dış şut sokamazsa sokamasın Prokom karşısında galibiyete uzanıyor Dün akşam da öyle oldu. İlk 3 periyotta neredeyse potayı göremeyen temsilcimiz, son bölümde Jenkins, Haislip ve Nicholas’la coşunca Prokom galibiyetleri serisine bir yenisini ekledi. Maçın ilk bölümünde Efes, bildiğimiz Efes gibi değildi. Önceki Avrupa Ligi maçlarının neredeyse yarısına yakınını sıkı savunma ve isabetli dış şutlarla forse eden Lacivert Beyazlılar, Prokom karşısında ısrarla içeriden oynamayı yeğledi. Gerçi bu bir zorunluluktu. Çünkü 3’lük isabet yüzdesi koskoca ilk yarıda yüzde 10’da kalmış, 10 atıştan biri girmişti. Böyle olunca da önce Ermal, ardından da bençten gelen Prkacin sayı yükünü üstlendiler ki maçın ilk 2 periyodunda bu ikilinin ürettiği sayı toplamı 24’ü buldu. Bu aslında dıştan skor bulamayan bir takım için pozitif bir gelişmeydi ama Mustafa Abi, Cenk, Jenkins ve Nicholas’ın hücum gücüne katkı sağlayamaması inanılır gibi değildi... Maçın ikinci bölümünde Oktay Mahmuti’nin uyarıları işe yaramış olsa gerek Haislip ilk düzelen şutör oldu. Ne var ki Prokom Sopot takımı Slanina (13) ve Masiulis’le inanılmaz sayılar üretince fark 12 (3446) sayıya dek açıldı. Hüseyin Beşok da sürekli oyunda kalıp takımını diri tutuyordu. İşte bu anda nedendir anlaşılmaz Horace Jenkins’in müthiş direnişi başladı ki bu oyuncunun arzusu takımını da canlandırdı ve fark 5 sayıya gerileyiverdi (4752). Bu skor maçı çevirmek için fırsattı. Bir Haislip, bir Jenkins, bir Nicholas derken Cenk de atınca son 4 dakikaya Efes önde girdi (6561). Son 3 dakikada da kontrolü tamamen elde tutan Efes, son 40 saniyede taktik fauller nedeniyle sorun yaşasa da önemli bir galibiyet aldı. Elbette galibiyetin mimarları ilk yarı sayı yükünü çeken kaptan Prkacin’le ilk yarı sıfır çekip ikinci bölümde 23 sayı birden atan Jenkins’ti. Prokom Trefl: 74 Efes Pilsen: 81 HAKEMLER: Ivan Zachara (5) (Çek Cum.), Miguel Perez (5) (İspanya), Matej Boltauzer (5) (Slovenya) PROKOM TREFL: Dalmau (6)16, Hukic (4)5, Wojcik (5)6, Hüseyin (7)14, Masiulis (6)8, Nordgaard (5), Atkins (5)6, Hamilton (3), Andersen (3)2, Slanina (7)17 EFES PİLSEN: Jenkins (8)23, Nicholas (6)6, Cenk (7)6, Haislip (7)17, Ermal (6)8, Prkacin (8)20, Kerem (5)1, Profit (4), Cüneyt (4), Mustafa (4) 1.PERİYOT: 1714 , İLK YARI: 3028, 3.PERİYOT: 5447 VİTALE MEDİNA SOPOT Efes Pilsen 7 yıldır yenilmediği Polonya’dan umutla döndü. Lacivert Beyazlılar, Euroleague (A) Grubu’nda Prokom Trefl’i 8174’le geçti ve ‘Top 16’ hedefini sürdürdü. Diğer sonuçlar: FIBA Bayanlar Avrupa Ligi: F.BahçeValenciennes: 6961, FIBA Bayanlar Avrupa Kupası: BOTAŞH.Tel Aviv: 8476, Beşiktaş Cola TurkaA.Ramla: 8366 Efes, Prokom karşısında maç boyunca üstündü. B A S K E T YO RU M / Görmüşsünüzdür: Bazı lokantaların duvarlarında ‘Memmuniyetinizi dostlarınıza, şikâyetinizi müessesemize duyurun’ yazar... Bazı yazarlar da bunu ciddiye alıp, ‘memnuniyet’ yazılarını iş edinirler. Avantadan yemek karşılığında bol bol memnuniyet duyurusu yaparlar... Biz de aynısını yapalım. Fenerbahçe Ülker maçında, bizi çok iyi ağırlayan Beykoz Kulübü’ne güzel şeyler yazalım... Ah! Doğrusunu isterseniz bizi memnun eden kulübün ilgisi değildi. Beykoz’un kendisiydi... Maç bahane. Enfes bir gün geçirdik Beykoz’da. Hava güzeldi, boğaz her zamanki gibi güzeldi. İyi ki o gün Beykoz’da bir veteran maçı vardı da, bu küçük spor turunu kendimize armağan ettik. Yoksa.. Birinci dereceden ilgililer olarak, ligi A H M E T K U RT Eposta: ahmetkurt?turkbasket.com Yağlıyorum! mizde yıllardır oynayan bir takımın salonuna hiç gitmemiş olmanın ayıbını taşıyacaktık. Ayrıca.. Yıllardır İstanbul’da oturup Yeniköy’den Beykoz’a dolmuş motorlarının çalıştığını bilmemek de başka bir ayıptı. Kurtulduk cehaletten(!). Evet! Yeniköy’den yirmi dakikada varıyorsunuz Beykoz’a. Eğer Avrupa yakasındaysanız, köprüyü kullanmak yerine bu yolu seçebilirsiniz. İnanın bize, Beykoz’a gitmek, İstanbul’un birçok yerinden Abdi İpekçi’ye gitmekten daha kolaymış. Neyse! Göreceli şeyler bunlar. Saçmalamayalım. Biz ilk ‘yıkama yağlama’ yazımıza geri dönelim... Nerede kalmıştık? (Avcı fıkrasını bilenler gülümseyebilir.) Beykoz’ un güzelliklerinden söz ediyorduk galiba. Başından alalım. O gün arkadaşlarla Yeniköy’de buluşup deniz kenarındaki emniyet kahvesinde çayımızı içtik. Güzeldi... Dolmuş motoru ile karşıya geçtik. Özlemişiz deniz havasını. Mutlu olduk... Maça gittik. Küfürsüz, kavgasız (ve çekişmesiz) bir maç izleyip yeniden deniz kenarına koştuk. Balık yedik, rakı içtik... Eğer fanatik taraftar değilseniz, pısırıklığından boynuna taktığı bir atkıyla sıyrılıp, sürü bilinciyle kavga aranan hastalardan değilseniz, küfrederek boşalan sorunlulardan biri değilseniz bir maç gününden daha fazla ne bekleyebilirsiniz ki? Pekâ lâ! Maç çekişmeli ve güzel olsun. Tuttuğunuz takım da maçı kazansın... Anlaştık! Sizin mutluluk tablonuza bunları ekleyebiliriz. Kavgayı küfrü çıkartın listeden gerisi kolay. Maçın başlama saatinden beş dakika önce salona gelip, numaralı koltuğunuzu boş bulma isteğinizi; temiz tuvaletler ve tertemiz bir büfe taleplerinizi saygıyla karşılıyoruz. Zaten Lig Kurulu da Beko Basketbol Ligi’nde bu konforları basketbol seyircisine sağlayabilmek için var gücüyle çalışıyor. Kontroller yapıyor, müzik yayınını özendiriyor, pon pon kızlar yetiştiriyor... Siz basketbol maçlarının bir eğlence olduğunu aklınızdan çıkartmayın yeter. Gelin maçlara. Mutlu olursunuz. Yolunuz düşerse gidin Beykoz’a. Maç bahane; huzur bulursunuz... CUMHURİYET 18 CMYK