27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ARALIK 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çankaya ile hükümet arasında ipler geriliyor, bakanlar eleştiri kuyruğuna girdi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA AKP Sezer’e savaş açtı Bülent Ersoy tazminatı TEV’e ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, şarkıcı Bülent Ersoy’un ödeyeceği 15 bin YTL’lik tazminatı, Türk Eğitim Vakfı’na bağışlayacağı bildirildi. Baykal, gazetecilerin “Bülent Ersoy’dan kazandığınız tazminatı ne yapacaksınız’’ soruları üzerine, ‘’Tazminatı Rona Yırcalı’nın başkanlığını yaptığı Türk Eğitim Vakfı’na bağışlayacağını’’ söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in nisanda erken seçim yapılması önerisinin ardından AKP hükümeti Çankaya’ya yönelik eleştirilerinin dozunu iyice arttırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ardından dün de AKP’liler “koro” halinde Cumhurbaşkanı’na yüklendi. AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz yaptığı yazılı açıklamada, AB zirvesi başta olmak üzere uluslararası gündemi Türkiye’nin oluşturduğu bir dönemde herkesin çok dikkatli ve itidalli davranması gerektiğini belirtti. Gündemde olmayan erken seçim dahil yapay gündem oluşturma çabalarının tribünlere oynama gayretinden öteye bir şey olmadığını savunan Kapusuz şu görüşleri dile getirdi: “Ekonomik ve siyasi istikrarın muhafaza edilmesine Soytarı mı Maskara mı?.. Tarikat şeyhlerini, şıhlarını, AKP hükümetini savunan “liboşların” sayısı hiç de az değil!.. Sapla samanı karıştıran “dolar babası” Fetuş’un yanında yer alan bir liboş, İlhan Selçuk’un yazısından yola çıkıp, aklınca sağasola ders veriyor... Muhterem, bir dönem “Fethullahçıları” yalama yarışına girmiş, “Işık Evleri”ni öve öve bitirememişti... Bir... Tarikatlar ve dinciler “Nur” ya da “Işık”ı siyasal simge olarak kullanırlar... İki... Nurculuğun “kökü” Nakşiliğe dayanır... Üç... Tayyip Erdoğan Nakşibendilere yakın değil tam içindedir... Erdoğan, Nakşilerin İskenderpaşa Camii kolundandır... Erdoğan, Fethullah Gülen’e öyle mesafeli filan değildir. Çünkü, 1994 yerel seçimlerinde Fethullah Gülen’in desteğini aldıktan sonra, Necmettin Erbakan’la görüşüp İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmuştur. Cehaletin simgesi olan “liboş” aklınca Nural, Nuran, Nurettin, Binnur gibi adlar vererek laf cambazlığı yapıyor... Diyor ki: “Bu adları Saidi Nursi ya da Fethullah Gülen mi koydu? Ya da bu isimleri çocuklarına verenler onlardan mı esinlendi?” Laf cambazlığında usta olduğu belli “liboş”un... Vah zavallı vah!.. ??? AKP Meclis Grubu’nda kaç Fethullahçı milletvekili var? AKP’lilere göre 50’nin üzerinde Fethullah Gülen kontenjanından giren milletvekili bulunuyor... AKP Meclis Grubu’nda Nakşi milletvekili sayısı ise 100’ün üzerinde... Geriye kalan milletvekilleri “Milli Görüş”, “ANAPMHP kökenli” olarak biliniyor... Dün sabah döndüm Akdeniz’den İstanbul’a... Bizim Aykut Küçükkaya’ya sordum: “YİMPAŞ olayında bir gelişme var mı?” Aykut, “yok” deyip ekledi: “Türkiye’nin Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yurtdışına gönderilen 275 din görevlisinin maaşını devletin değil, dinci vakıfların ödediği bir dönemde YİMPAŞ’a dokunulur mu hiç!..” Aykut Küçükkaya’nın anlattığı olay, 25 yıl önce Uğur Mumcu’nun gündeme getirdiği Rabıta’yı aklıma getirdi... 25 yıl önce Suudi kökenli “Rabıta” vardı, şimdi ise Diyanet İşleri Türk İslam Birliği kapsamındaki vakıf ve dernekler... Yurtdışında 1265 din görevlisi bulunuyor. 990 din görevlisinin maaşını devlet, 275’inin maaşını ise vakıf ve dernekler ödüyor... Dernek ve vakıflarda “Milli Görüş”ten “Fethullahçılar”a, “Süleymancılar”dan “Nakşiler”e dek tarikatlar örgütlü... Bu bir gerçek!.. AKP iktidarının yeşil bayrağı tarikat şeyhlerinin, şıhlarının elinde “ampul” olup iktidara oturmuştur... ??? Türkiye bir yol kavşağındadır... Türkiye’de kültürel öncelikli İslami hareketlere “siyasi öncelikli” İslami hareketlerin karşılıklı ilişkilerini yeniden düzenlemek isteyen bir düşüncenin temsilcisi Başbakan Erdoğan’ın sağ kolu Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer değil midir? “Nurculuğu” Allah’ın ışığı olarak yorumlayan “liboşlar” bunu “yaşadığımız coğrafyanın kültürü” olarak yorumlayıp kendi kendilerini kandırıyorlar... Güneydoğu’da dinci örgütlenme AKP iktidarı döneminde ivme kazanmış, Güneydoğu’dan seçilen Fethullahçı milletvekilleri oy uğruna bu gelişmeleri görmezden gelmiştir... Güneydoğu’daki “İslami Hareket”, “Kürt Hizbullahı” ve “Müslüman Kardeşler” PKK kadar tehlikelidir... Şaklabanlığı gazetecilik sananlar bu gerçekleri görmüyorlar mı? Türkiye’yi AB’nin kapısında “esas duruş”ta bekleten düşünceye “evet” diyen bir siyasal iktidar var bugün!.. O iktidar her yolu geçerli sayıp tarikat şemsiyesi altında laik demokratik Cumhuriyetin altını oyuyor... ??? Kaz kafalı “liboşlar” da soytarılığı, şaklabanlığı, yalakalığı yaşam biçimi yapıp sağa sola saldırarak “ampul”un marifetlerini anlatıyor!.. Haydi oradan maskaralar!.. ? Erdoğan ve Çiçek’in ardından Kapusuz da Cumhurbaşkanı Sezer’e ağır eleştiriler yöneltti. Sezer’i ortalığı bulandırmakla suçlayan ve 2001 krizini anımsatan Kapusuz, mevcut parlamentonun yeni Cumhurbaşkanı’nı seçmesini meşru bulmayan Sezer’in kendisini seçen önceki parlamentonun halk tarafından tasfiye edildiğini unutmuş gözüktüğünü söyledi. en çok ihtiyaç duyulan bir dönemden geçerken bir yıl içinde zaten genel seçim yapılacakken ortalığı bulandırmak, sorumluluk sahibi devlet adamlarının davranışı değildir. 2000 ve 2001 krizlerinin neden çıktığını, bize nelere mal olduğunu kimse unutmamalıdır. Mevcut parlamentonun yeni cumhurbaşkanını seçmesini meşru bulmayan Sayın Sezer, kendilerini seçen bundan önceki parlamentonun halk tarafından tasfiye edilip Meclis dışı bırakıldığını unutmuş gözükmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı, bu duruma rağmen görevini sürdürmeye devam etmiştir.” tışmaya açmamalı. Açtığı takdirde sıkıntı olur” dedi. Çiçek şunları söyledi: “Gündemimizde erken seçim yok, bunu doğru da bulmuyoruz. Bir ülkeyi hiç durmadan seçim havasına sokmak ülkenin aleyhine olur. Eğer ülkeyi sürecinden evvel seçim atmosferine sokarsanız, istikrarını gölgeleyecek bir kısım gündem maddeleriyle meşgul edersiniz. Muhalefetin ipiyle kuyuya inilmez” Çiçek, Sezer’in siyasete katılmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine ise, “Bu bir tecrübedir. Belki de olma Çiçek: Muhalefetin ipiyle kuyuya inilmez Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise ülke adına yetki kullananların, vatandaşın gündeminden farklı olarak kendi kafalarındaki gündemi konuşturmalarının doğru olmayacağını belirterek, yurttaşın gündeminde erken seçimin olmadığını savundu. Çiçek, Sezer’in erken seçim önerisi ile ilgili olarak da, “Bu görevi yapanlar, bu makamı tar Ecevit için mevlit okutuldu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit, yaşamını yitirmesinin 40. günü nedeniyle Devlet Mezarlığı’nda bulunan gömütü başında anıldı. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ile Ankara il ve ilçe yöneticileri, Ecevit’in Devlet Mezarlığı’nda bulunan gömütünü ziyaret etti. 81 ilde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Ecevit için mevlit okutuldu. lıdır, saygıyla karşılarız. Bir de halkın içinden halka bakmak farklı bir bakış olur bence” diye konuştu. Seçim barajının düşürülmesine karşı olduğunu belirten Çiçek, düşük oy oranına sahip partileri “Mahalle bakkalı cirosundaki partiler” olarak değerlendirdi. Çiçek, “Süpermarket çağında siz mahalle bakkallarıyla rekabet edeceksiniz” dedi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, bazı kaprislerle çıkar gruplarının hırsları dışında hiçbir gerekçe yokken, erken seçim tartışması çıkarıldığını savundu. Coşkun, “Tabii ki Cumhurbaşkanlığı, ondan sonra genel seçimler var. Bunları kurcaladıklarına göre, şimdiden bu konularda çeşitli gerginlikler çıkartmak ve istikrarı bozma yönünde hareketlerin olacağı endişelerini taşıyorum’’ diye konuştu. K APUSUZ : TRİBÜNE OYNUYOR Hükümetin ikinci hedefi Baykal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı yalan yanlış beyanlarda bulunarak tribünlere oynamakla suçladı. Kapusuz, dün yaptığı yazılı açıklamada, AKP’nin dış politikasını eleştiren CHP lideri Deniz Baykal’a tepki gösterdi. Ana muhalefet liderine düşen önemli sorumluluklar olduğunu kaydeden Kapusuz, “Sayın Baykal yalan yanlış beyanlarla tribünlere oynayarak zihinleri bulandırmaktadır” dedi. Herkesin Kıbrıs’ın Türkiye’nin vazgeçilmezi, öncelikli milli meselesi olduğunu unutmaması gerektiğini kaydeden Kapusuz, “Bu kritik süreci, kriz olarak yaşamaktansa dünya barışı ve medeniyetler buluşması adına fırsata dönüştürmek, iktidarıyla muhalefetiyle Türkiye’nin ve Avrupa ülkelerinin menfaatine olacaktır” diye konuştu. Gelinen noktada AB’nin Kıbrıslı Türkler’i yüzüstü bıraktığını, Türklerin Şanghay ya da Tayvan modeli tarzında bir modele gitmeleri durumunda hiç kimsenin şaşkınlığa düşmemesi gerektiğini belirten Kapusuz, “Bu tip modellerde iki ülke arasında ticaret yapılması, ille de o ülkelerin birbirlerini resmi olarak tanıması anlamına gelmez. Örneğin bugün, ABD yönetimi Tayvan’ı tanımamaktadır. Ama iki ülke arasında karşılıklı ticaret yapılmaktadır” görüşünü dile getirdi. Limanların 1998 yılına kadar açık olduğunun gözardı edildiğini kaydeden Kapusuz, şu görüşleri savundu: “Sayın Baykal, madem limanlar ile Kıbrıs Rum Kesimi’nin tanınması arasında direkt bir ilişki kurmaktadır, o zaman kendilerinin iktidarda olduğu, hatta Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde neden limanları kapatmamışlardır. Baykal, 1995 yılında Gümrük Birliği’ni imzalarken, Rum yönetimi de AB’ye üyelik başvurusu yapıyordu ve Baykal, Gümrük Birliği’ni koz olarak kullanmayıp adeta seyirci kalmıştır.” Cargill’e yeniden af ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda, Amerikan Cargill firmasına da af getiren “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası” aynen kabul edildi. Karar komisyonda tartışmalara neden oldu. Tartışmaların artması üzerine, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, sivil toplum örgütlerinin konuşturulmamasını protesto ederek salonu terk ederken CHP’liler de görüşmelerden çekildi. TBMM kendi açılışını unuttu! TBMM Başkanı Bülent Arınç, Meclis’in Mevzuat Bilgi Sistemi ve Tutanak Otomasyon Sistemi’nin tanıtımı için düzenlenen toplantıda kendine övgüler düzerken, basılan broşürlerde 23 Nisan 1920 olan TBMM’nin açılış tarihi 23 Nisan 1923 olarak yer aldı. Arınç’ın törende yaptığı konuşmada, “Küçük bir hata olarak görebilirsiniz. Biz yaptığımız her işte küçücük hatalara bile yer vermeyelim ki biz bembeyaz sayfayız, küçücük siyah bir nokta bile bizde eksiklik olarak görülebilir. Başka başkanları bilmem. Ama benim adım Bülent Arınç olmasaydı, herhalde ben bazı yerlerde heykeli dikilecek bir adam gibi görülürdüm. Ama ne yazık ki ismim, siyasi düşüncem, dünya görüşüm budur” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) 68’liler Arınç’a dava açıyor TBMM Başkanı’nın ‘Onlar ideolojik kavga, para ve kadınla elde edildiler’ sözlerine tepki gösteren Targan, ‘Sözlerini aynen iade ediyoruz’ dedi İstanbul Haber Servisi 68’liler Birliği Vakfı, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın 68 kuşağına yönelik, “Onlar ideolojik kavga, para ve kadınla elde edildiler” sözlerine karşı hakaret davası açıyor. Arınç’ın, 17. Milli Eğitim Şurası sonrası şura üyeleri ile bir araya geldiği yemekte yaptığı konuşmada 68 kuşağına ilişkin sözlerine tepki gösteren 68’liler, dün Sultanahmet Adliyesi önünde toplanarak konuya ilişkin basın açıklaması yaptılar. Daha sonra da Arınç hakkında hakaret davası açılması talebiyle dilekçelerini savcılığa verdiler. Adliye önünde açıklama yapan 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Targan, 68’lilerin, dava sürecinin sonuna dek izleyicisi olacağını belirterek, Arınç’ın sözlerinin, yaşamlarını emperyalizme, faşizme ve her türlü gericiliğe karşı savaşıma adamış bu kuşağa haksız ve ağır bir saldırı olduğunu söyledi. “Arınç’ın sözlerini kendisine iade ediyoruz” diyen Targan, şöyle konuştu: “Sayın Arınç, 68 kuşağını herhalde kendi toplumsal tabanıyla karıştırıyor. 68’lilerin neyle, nasıl, kime karşı ve hangi koşullarda savaşım verdiklerinin hükmünü tarih son derece açık bir biçimde vermiştir. Hiçbir yoruma yer bırakmayacak şekilde onlar, tam bağımsız, gerçekten demokratik ve laik bir Türkiye özlemi için savaşım vermişlerdir. O kuşak ve onların mücadele azmi ile heyecanı bugün de yaşanıyor olsaydı, Sayın Arınç’ın TBMM Başkanı olması şöyle dursun, bir köy camisine imamlık yapıp yapamayacağı bile tartışılırdı.” İnsan kaçakçılığı Meclis’te ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na insan kaçakçılığı, çocuk pornosu ve Köydes Projeleri hakkında bilgi verdi. Bakan Aksu, internetin bazı bölücü örgütler tarafından haberleşme aracı olarak kullanıldığını söyledi. Aksu, insan kaçakçılığı konusunda bilgi verirken de, 19952006 arasında 622 bin 611 yasa dışı göçmen yakalandığını söyledi. Toplantıda çıkan tartışmanın ardından CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin toplantıyı terk etti. Muhalefet partisi temsilcileri Başbakan’ın Sezer’e yönelik sözlerine tepki gösterdi ‘Erdoğan düzeyini ortaya koydu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, erken seçime gidilmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i hedef alan açıklamalarına muhalefetin tepkisi sürüyor. Başbakan’ın sözleriyle “kalite düzeyini” ortaya koyduğunu belirten DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “O düzey ki, cumhurbaşkanlığına heveslenen Erdoğan’ın neden cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini de en açık şekilde halkımıza göstermiştir” dedi. Sezer, Erdoğan’ın açıklamalarının içerik olarak “yanlış ve tutarsız”, üslup olarak da “son derece yakışıksız” olduğunu vurguladı. Sezer, “Seçim istemenin anayasaya, demokrasiye sadakatsizlikle ne ilgisi var?’’ diye sordu. Anayasanın, 5 yıl hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Belediyelere ‘takas’ olanağı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, büyükşehir belediyeleri ve bunlara bağlı kuruluşlara ait şirketlerin alacaklarının, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçlarına karşılık takas ve mahsup edilmesine olanak sağlayan yasa teklifi benimsendi. Buna göre, bu kuruluşların bu yıl sonuna kadar olan borçlarına karşılık genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılacak payların yüzde 40’ını geçmemek üzere kesinti yapılarak, alacaklı idarelere ödenecek. Zeki Sezer: Başbakan bir haddini bilmezlik içinde. Ona haddini ilk seçimde halkımız bildirecek. Mustafa Özyürek: Erdoğan erken seçim lafını duyunca kırmızı görmüş boğaya dönüyor. Oktay Vural: Milleti ve devleti koyun yerine koymak, ancak Başbakan’ın ve AKP’nin siyaset anlayışına uygundur. lık süreden önce nasıl seçim yapılacağının yolunu gösterdiğini, ülkenin tıkandığı noktada halk iradesine başvurmanın demokrasinin gereği ve tek çıkar yolu olduğunu belirten Sezer, “Yetenekleri kendinden menkul Başbakan’ın, ömrünü Türk adaletine hizmetle geçirmiş, son derecede dengeli, ülke için yararlı bir Cumhurbaşkanlığı dönemi yaşamış olan Sezer’e (hayatında iki koyun gütmemiş) demesi, ancak kendisini komik duruma düşürmüştür’’ görüşünü dile getirdi. Başbakan’ın sözleriyle “kalite düzeyini” ortaya koyduğunu vurgulayan Sezer, “O düzey ki, cumhurbaşkanlığına heveslenen Erdoğan’ın neden cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini de en açık şekilde halkımıza göstermiştir. Gerçekten, Başbakan bir haddini bilmezlik içinde. Ona haddini ilk seçimde halkımız bildirecek” dedi. bakanın ağzına almaması gereken sözler. Öyle anlaşılıyor ki, Başbakan seçim lafını duyunca kırmızı görmüş boğaya dönüyor” dedi. Başbakan’ın bir yandan partisinin gücünün gün geçtikçe arttığını savunduğunu bir yandan da erken seçim taleplerine tepki gösterdiğini belirten Özyürek, şöyle konuştu: “Madem güçlüsünüz, neden seçimden kaçıyorsunuz, görülüyor ki, AKP seçim kaçkını olmuştur. İlk seçimde halk hakettiği cevabı kendisine verecektir. Demokrasilerde sorun çözümünün yeri sandıktır, seçimdir. Ne kadar sık aralıklarla halkın oyu ‘Seçimi duyunca kırmızı görmüş boğaya dönüyor’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek de, Başbakan’ın üslubunu “küstahça” diye niteledi. Özyürek, “Yani bir erken seçim talebini belirtmekle, iki koyun gütmenin ne alakası var. Bunlar ne kadar yakışıksız, bir baş na başvurursanız, onun görüşünü, desteğini alırsanız, rejiminiz o kadar demokratik olur.” MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, açıklamasında “Milleti ve devleti koyun yerine koymak, ancak Başbakan’ın ve AKP’nin siyaset anlayışına uygundur’’ dedi. Vural şunları kaydetti: “Başbakan’a göre millet iradesini istemek, demokrasi dışı, gayri meşrudur. Ama PKK’ye ateşkes için aracılar göndermek, İngiltere Başbakanı’ndan Kıbrıs ile ilgili süre tanınmasını istemek Chirac’tan Ermeni soykırım yasası ile ilgili ‘Bizde seçim var’ diyerek yardım istemek, ABD’den medet ummak ve seçimde AB’nin desteğini almak uğruna Kıbrıslı Rumlara limanlarımızı açmak meşrudur.’’ Çalışma arkadaşımız Öznur Oğraş’ın sevgili babası ATİLLA OĞRAŞ’ın vefatını derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Cenazesi 14.12.2006 Perşembe günü öğle namazı müteakip Kırklareli’nde toprağa verilmiştir. Arkadaşımıza, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. ÇALIŞANLARI CUMHURİYET 05 K C
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle