18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ARALIK 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 AB kararının şifreleri AB kararı, Merkel’le Chirac’ın gündeme getirdiği üstü kapalı takvimle paralellik taşıyor FransaAlmanya ekseni Saddam Hüseyin gizlice gömülecek ? BAĞDAT (AA) Iraklı yetkililer, ABD tarafından devrilen Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ve 2 eski yardımcısının bir an önce idam edilip gizlice gömülmesini istiyor. Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkili, Duceyl davası sonucunda asılarak ölüm cezasına çarptırılan Saddam’ın idamının onaması halinde Saddam ve 2 yardımcısını bir an önce asmak ve gizli bir yere gömmek istediklerini söyledi. Aynı yetkili, “Saddam, Barzan ve Bandar’ı aynı gün idam etmeyi planlıyoruz” dedi. Yetkili, hükümetin anıt dikilmeyeceği garantisi verdiğini söyledi. ELÇİN POYRAZLAR Maraş yakınında ‘casus anten’ ? LEFKOŞA (AA) Kıbrıs’ta bulunan İngiliz üs makamlarının, kapalı Maraş bölgesine çok yakın olan ve İngiliz Dikelya Üssü topraklarında yer alan Agios Nikolaos bölgesine “casus anten” yerleştirdiği bildirildi. “Casus anten”, Arap ülkelerinin iletişim hizmetlerini sağlayan uyduları hedef alıyor. Halkın Mücahitleri liste dışı ? Dış Haberler Servisi Avrupa Adalet Divanı, İranlı muhalif Halkın Mücahitleri örgütünün malvarlığının dondurulmasına ilişkin AB kararını iptal etti. Bu gelişmeyle birlikte örgütün, AB’nin “terör örgütleri listesi”nden çıkabileceği yorumları yapılırken liste de sorgulanmaya başlandı. Adalet Divanı, AB Konseyi’nin 2002 yılında aldığı bu kararın “gerekçesiz olduğunu’’ ve “savunma haklarını’’ ihlal ettiğini belirtti. BRÜKSEL AB’nin Türkiye’nin müzakerelerinin kısmen askıya alınmasına yönelik kararını ağırlıklı olarak Fransa ve Almanya’nın Türkiye konusundaki tutumu şekillendirdi. AB’nin Türkiye’ye yönelik olarak aldığı kararda 21 Eylül 2005 tarihli karşı deklarasyonunda yer alan unsurların ayrıntılı bir biçimde dikkate alınmasını sağlayan FransaAlmanya ikilisinin, Ankara’ya üstü kapalı bir takvim verilmesi yönündeki ortak tutumu da AB üye ülkeleri tarafından önceki günkü kararla benimsenmiş oldu. AB Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı’nın sonuç bildirgesinde yer alan, Türkiye’ye yönelik kararla süreç, Kıbrıs Rum Kesimi’nin tutumuna bırakılmış oldu. AB yetkilileri, Rumların bundan sonraki süreçte yeni başlıklara kıstas getirme ve veto hakkını saklı tuttuklarına dikkat çekiyorlar. AB Komisyonu’nun 29 Kasım’da yaptığı önerilerin doğrultusunda alınan önceki günkü kararda dikkat edilmesi gereken unsurlar şöyle: ? Başlık sayısı: AB’nin 21 Eylül 2005 tarihli karşı deklarasyonunda Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda “ilgili” başlıkların açılmayacağı yönünde bir ifade bulunuyor. Hangi başlıkların ek protokolle ilgili olduğu AB içinde geçen haftalarda bölünmelere neden olmuştu. Fransa, Almanya, Hollanda, Yunanistan ve Avusturya bu konudaki tüm görüşmelerde 810 başlığın askıya alınması yönünde görüş bildirdiler. En fazla üç başlığın askıya alınması gerektiğini söyleyen İngiltere, İtalya, İspanya ve İsveç’in tutumları ise benimsenmedi. ? Diğer başlıkların kapanmaması: AB’nin karşı deklarasyonunda Türkiye’nin “yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmede başarısızlığa uğraması durumunda müzakerelerin gelişimi bütün olarak bundan etkilenecektir” yönündeki ifadeyi öne süren Fransa, diğer başlıkların kapanmaması yönündeki karara büyük destek verdi. İngiltere, İtalya ve İsveç ifadeyi değiştirme yönünde başarılı olamadılar. Almanya’nın AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Wilhelm Schönfelder, geçen hafta yaptığı bir basın toplantısında, bunun müzakerelerin tümünün donması anlamına geleceğini söylemişti. ? Üstü kapalı takvim: AB’nin karşı deklarasyonunda bulunmayan takvim unsuru AB Dışişleri Bakanları’nın kararına üstü kapalı bir biçimde eklendi. Konsey’in “karşı deklarasyonda yer alan unsurları izleyeceği ve gözden geçireceğine” yönelik bir ifadeye yer verilen paragrafta, ayrıca Komisyon’dan “özellikle ve uygun olduğu şekilde 2007, 2008 ve 2009 yıl ? Başlıkların açılmasıyla ilgili maddeyle Güney Kıbrıs yeni başlıklarda limanların açılması ya da ilişkilerin normalleştirilmesi konularında kıstas getirebilir. Güney Kıbrıs’ın ayrıca üye ülke olarak müzakere sürecinde veto hakkı bulunuyor. larında” değerlendirme yapması isteniyor. Bu karar Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın 5 Aralık’ta Türkiye’de 2007’deki seçimlerle 2009 yılında Avrupa Parlamentosu seçimleri arasındaki dönemde komisyonun bir değerlendirme yapması yönündeki ortak tutumuyla paralellik oluşturuyor. ? Başlıkların açılması: AB’nin Türkiye ile müzakerelerin sürdüğüne yönelik siyasi bir sinyal verilmesi çabalarına karşın, yeni başlıkların açılması bütünüyle Kıbrıs Rum Kesimi’nin kararına bırakılıyor. Kararda yer alan “Yeni başlıklar Çerçeve Belgesi’nde belirlenmiş prosedürlere göre açılacaktır” ifadesi müzakerelerin devamını garanti etmiyor. Çerçeve Belgesi’nin 21. paragrafında “İlgili olduğu yerlerde Ortaklık Anlaşması ve özellikle ABTürkiye arasındaki gümrük birliğine yönelik yükümlülüklere ilişkin kıstaslar getirilebilir” deniliyor. Bu maddeyle Güney Kıbrıs yeni başlıklarda limanların açılması ya da ilişkilerin normalleştirilmesi konularında kıstas getirebilir. Güney Kıbrıs’ın ayrıca üye ülke olarak müzakere sürecinde veto hakkı bulunuyor. ? İzleme üye ülkelerde: AB Komisyonu’nun 29 Kasım tarihli önerisinde başlıkların kapanması ve ek protokolün uygulanmasına yönelik izlemeyi Komisyon’un yapacağı belirtiliyordu. Fransa’nın talebi sonucu AB Dışişleri Bakanları’nın kararında Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği ve başlıkların kapanmasına yönelik izlemenin ve son kararın üye ülkeler tarafından alınacağına yönelik ifadeler yer aldı. ? BM’ye atıf yok: AB Komisyonu’nun Türkiye’ye yönelik kararında yer alan Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşmelerin BM çatısı altında başlamasına ilişkin ifadeler AB Dışişleri Bakanları’nın kararında yer almadı. Bunun yerine AB Dönem Başkanı Finlandiya, bu konuda ayrı bir belge ile tek taraflı bir açıklama yapma yoluna gitti. AB’nin Türkiye kararında ayrıca KKTC’nin izolasyonunun kaldırılmasına yönelik herhangi bir atıf bulunmuyor. Dönem Başkanı bu konuda “siyasi bir uzlaşıya” vardıkları ve buna yönelik görüşmelerin Ocak 2007’de yapılacağı yönünde bir açıklama yaptı. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB Dışişleri Bakanları’nın kararını memnuniyetle karşıladığı yönünde açıklama yaptı. Kıbrıs artık ilk koşul MAHMUT GÜRER R EHN, BABACAN’I ARADIOlli Rehn’in, önceki gece alınan kararın ardından Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ı telefonla aradığı öğrenildi. Rehn, Babacan’a Komisyon’un önerisine çok yakın bir karar alındığını ifade etti. Rehn önceki gün Solana ve Tuomioja ile basın toplantısı yapmıştı. (Fotoğraf: AA) ANKARA AB tarafından Türkiye konusunda alınan karar, müzakere sürecine derin bir yara açacak. Birlik 2007’de başlamak üzere 3 yıl boyunca ilerleme raporlarında, Türkiye’nin limanlarını Kıbrıs bayraklı gemi ve uçaklara açmadığı gerekçesiyle askıya aldığı başlıklara ayrı bir bölümde yer verecek. 2009 sonunda herhangi bir gelişme sağlanmazsa Müzakere Çerçeve Belgesi gereği süreci tamamen askıya alabilecek. AB’nin Türkiye hakkında aldığı karar, Ankara’nın 3 Ekim’de uzun süren müzakerelerin ardından büyük bir sevinçle onayladığı “Müzakere Çerçeve Belgesi”ne dayanıyor. Kararın son paragrafında sürecin çerçeve belgeye göre yürütüleceği anlatılıyor. Ankara’nın 3 yıl içerisinde Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerini “normalleştirmesi” gerekiyor. AB 2007, 2008, 2009 yıllarında yayımlayacağı Türkiye için İlerleme Raporu’na “Ek Protokol ve askıya alınan başlıklar” ile ilgili ayrı bir bölüm koyacak. Bu durum 3 Ekim’de onaylanan Müzakere Çerçeve Belgesi’nin ilk paragrafında şöyle anlatılıyor: “Müzakereler Türkiye’nin kendine özgü nitelikleri temelinde olacak ve hızı Türkiye’nin üyelik şartlarını karşılama yönünde kaydedeceği ilerlemeye bağlı olacaktır. Birlik, kendi açısından müzakerelerin sonuçlanmasına ilişkin şartların yerine getirilip getirilmediğini en kısa zamanda kararlaştıracak olup bu Komisyon’dan alınan ve Türkiye’nin 6. maddede belirtilen şartları yerine getirdiğini teyit eden raporun temelinde yapılacaktır.” Belgenin 6. paragrafında ise müzakerelerin ilerleyişini, ekonomik, sosyal uyum ve ilerlemelerin yönlendireceği belirtiliyor. AB Dışişleri Bakanları toplantısı kararında “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin birliğin bir üyesi olduğuna da dikkat çekilerek, sorunun Türkiye’nin katılım anlaşmasından doğan yükümlülüklerini unutmaması da isteniyor. Müzakere Çerçeve Belgesi’nin. 7. paragrafında Türkiye’den 2009’a kadar yapması istenenler arasında Ankara’nın Rum Kesimi’nin uluslararası örgütlere üyeliğini veto etmemesi de bulunuyor. Tamamen askıya alınabilir AB Dışişleri Bakanları toplantısının sonuç bildirgesinde ayrıca Komisyon’un ve Konsey’in Ankara’nın adımlarını yakından izleyeceği vurgulanıyor. Müzakere Çerçeve Belgesi’nin ilgili paragrafında ise bu durum şöyle anlatılıyor: “Birliğin temelini oluşturan, özgürlük, demokrasi, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin Türkiye’de ciddi ve devamlı bir biçimde ihlal edilmesi halinde, Komisyon, kendi inisiyatifi veya üye devletlerin üçte birinin talebi üzerine, müzakerelerin askıya alınmasını tavsiye edecek ve ileriki bir dönemde tekrar başlatılması için şartlar önerecektir. Konsey, böyle bir tavsiye üzerine, Türkiye’yi dinledikten sonra, müzakerelerin askıya alınıp alınmayacağını ve tekrar başlatılmasına ilişkin şartları nitelikli çoğunlukla kararlaştıracaktır. Üye devletler hükümetlerarası konferansta, oybirliği genel kuralına halel getirmeksizin, Konsey kararına uygun hareket edeceklerdir. Avrupa Parlamentosu bilgilendirilecektir.” Hükümet kararı kabullendi A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin, AB dışişleri bakanlarının Türkiye’ye ilişkin aldığı karara tepki göstermesine karşın Ankara’da şimdilik AB’ye karşı bir yaptırıma gidilmemesi görüşü öne çıktı. AB dışişleri bakanlarının aldığı karara ilişkin yapılan ilk değerlendirmeler, Ankara’nın bu kararı şimdilik kabullenmiş olduğunu gösterdi. Ankara’da önceki gün yapılan toplantının ardından yapılan ilk değerlendirmelerde, “Konsey kararı olumsuz anlamdaki beklentilerimiz doğrultusunda, Türkiye’ye en az hasar verecek şekilde çıktı” görüşü ağırlık kazandı. Brüksel’den Ankara’ya ulaşan bilgilere göre Dönem Başkanı Finlandiya, karar metnine Kıbrıs’ta kapsamlı çözüme ilişkin bir madde konulmasını istedi. Ancak bu yaklaşım, Rumların tepkisine neden oldu ve Ankara’nın sadece, “Çok fazla değeri olmayan, ancak Türkiye’nin söylemlerine destek olan siyasi bir beyan” olarak gördüğü başkanlık açıklaması ile yetinildi. Bu çerçevede, KKTC’ye yönelik izolasyonların kısmen kaldırılması konusunda mutabakata varılmasına karşın, AB söz konusu kararı dizinin içine koymadı ve konuyu 2007 Ocak’a bıraktı. Ankara’ya göre, Rum kesiminin baskısı üzerine AB üyesi ülkeler, ek protokolün uygulanması ile izolasyonların kaldırılması arasındaki bağı görmek istemediler. Ankara’da, “Rumların tutumu konusunda hiç kimse garanti vermiyor” görüşü öne çıktı. Bundan sonraki süreçte, Ankara, Brüksel’den Finlandiya Dönem Başkanlığı bitene kadar açılmasına vize verilen başlıklardan 78 tanesi için, “Türkiye müzakere pozisyonunu hazırlasın” yönünde mektup beklerken İşletme ve Sanayi, Ekonomik ve Parasal Politika ile Mali Politika başlıklarını “açılabilir” buluyor. imanları açmak, KKTC’yi yok etmektir” diyen Denktaş’a göre, Papadopulos’un direnişi karşısında Türkiye’ye yönelik baskılar artacak. (Fotoğraf: AA) “L Batı basını: Müzakereler derin dondurucuda Dış Haberler Servisi Avrupa Birliği dışişleri bakanlarının, Türkiye ile yapılan müzakereleri sekiz başlıkta dondurma kararı, Batı basınında “AB, müzakereleri derin dondurucuya koydu” şeklinde değerlendirdi. “Müzakereler kısmen donduruldu” başlığını kullanan Fransız Liberation gazetesi, Ankara’nın en ateşli savunucularının bile Türkiye’nin cezalandırılması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu belirtti. Le Figaro, alınan kararın müzakereleri kayda değer bir biçimde yavaşlatacağını yazdı. İspanya’nın önde gelen gazetelerinden El Pais, Türkiye’nin cezalandırıldığını belirterek kararın “Ankara ve Avrupa için olumsuz etkileri olacağı” görüşünü dile getirdi. “Müslüman dünyasına kötü bir mesaj gönderiliyor” diyen gazete, kararın arkasında AB’deki derin bölünmenin gizlendiğini de savundu. ABC gazetesi, Türkiye için daha sert bir ceza isteyen ülkelerin varılan anlaşmayı kabul ettiğine dikkat çekerek “Türk hükümetinin nasıl bir tepki göstereceğini görmek lazım” ifadesini kullandı. Denktaş: Erdoğan kumar oynadı ama tutmadı BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, AB kararını değerlendirirken, AKP hükümetinin Finlandiya aracılığı ile getirdiği önerilerle kumar oynadığını ama bu kumarın tutmadığının ortaya çıktığını söyledi. Cumhuriyet’e konuşan Denktaş, şunları kaydetti: “Biz devamlı surette izolasyonların ve ambargoların yasadışı olduğunu, AB’nin ve BM’nin bunların kaldırılması için Rumlara baskı yapması gerektiğini ve bizim bu yönde çalışmamız gerektiğini söyledik. Karşılığında Türkiye’den istenen ek protokoldeki yükümlülüğünü yerine getirmesidir. Bu da kim ne derse desin, eli kanlı suçlu terörist bir idareyi 1960 Anlaşmaları’na karşın Türkiye’nin ve bizim tanımamız anlamına gelmektedir.” Denktaş, bunun KKTC’nin yıkımı anlamına geleceğini vurguladı ve şöyle devam etti: “Şimdi Türkiye’ye diyorlar ki, ‘sen yükümlülüklerini yerine getirmedin. Sekiz konuyu askıya alıyoruz’. Türk basını yine halkı oyalamak için ‘KKTC’ye yönelik izolasyonlar kalkacak’ diyor. Halbuki, ‘izolasyonların kaldırılması 2007 Ocak’ta görüşülecek’ diyor.” Dengesiz pazarlık Denktaş “Birden bire yapılan o açılım var ya, AB ne demiştir, ‘Azdır, daha ver. Yeterli değildir’ demiştir. Papadopulos’un direnişi karşısında Türkiye’ye baskılar artacaktır” görüşünü dile getirdi. Denktaş, AKP hükümetinin getirdiği öneriler ile Kıbrıs üzerinde kumar oynadığını vurguladı ve “Onun beyanatını yaptık diye Sayın Başbakan’ı kızdırdık anlaşılıyor. 15 gün önce ‘Türkiye gereğini yapmıştır. Bizden bir şey istemesinler’ derken birden bire bu açılımı yapmak ve ‘iki limanı bir yıllığına açarız’ demek... Kime açıyorsunuz limanı, AB’nin meşru hükümet dediği Rum’a açıyorsunuz. Esas Kıbrıs meselesi bu kardeşim. Adamlar Kıbrıs’ın tümünü Rum’a mal etmek istiyorlar. Biz bunu anlamamışız gibi hâlâ böyle bir dengesiz pazarlık içinde bocalayıp duruyoruz” diyerek tepki gösterdi. ‘Türkiye’den uzaklaşıyorlar’ İngiltere’de yayımlanan Independent gazetesi, Brüksel’in, müzakere başlıklarının dörtte birini “derin dondurucuya koyduğunu” yazdı. Haberde, kararın ardından hem Türkiye destekçilerinin hem de muhaliflerinin zafer ilan ettiği ifade edildi. BBC de haberinde, diplomatik kaynakların, Türkiye’ye verilen mesaj için “tamamen olumsuz olmadığı” görüşünü bildirdiği ifade edildi. ABD’de yayımlanan Washington Post, Avrupa’nın Müslüman dünyası ile ilişkilerin sarsıldığı bir dönemde Batılı hükümetlerin, Batı ile İslam dünyası arasında bir köprü olarak görülen Türkiye’den giderek uzaklaştıklarını yazdı. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle