Katalog

83. YIL SAYI: 29650 / 75 YKr (KDV içinde) KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) 11 ARALIK 2006 PAZARTESİ AB’de dağıtılan resmi olmayan metinde, Türkiye’nin liman önerisinin ayrıntıları yer alıyor İşte ‘sözlü’ belge Kıbrıs’a Dikkat! Kıbrıs davası Türkiye’nin tarihinde ve güncelinde özel bir önem taşır. Bilindiği gibi adada yaşayan Türkler 1974’te anlaşmalara göre gerçekleşen bir çıkarma harekâtıyla kurtarılmıştır. Geçmişinde şehitlerin ve gazilerin bulunduğu bir mücadele sonunda Kuzey Kıbrıs’ta bir Türk devleti kurulmuştur. Hiç kimse bu yaşanan tarihi hafifseyemez. Hafifsemeye kalkışırsa hata eder. ? Konuyu ayrıntılarından ayıklayıp da basitleştirdiğimiz zaman, AB, öteden beri Türkiye’ye Kıbrıs konusunda çok açık seçik bir şey söylüyor: Kıbrıs davasından vazgeç!.. Güney Kıbrıs’ta konuşlanmış Rum cumhuriyetini tüm Ada’nın meşru devleti olarak tanı!.. Türkiye’nin hava ve deniz limanlarını Güney Kıbrıs Rum Devleti’ne açması talebinin bir başka anlamı yoktur. Başbakan Erdoğan AB’nin bu talebini son günlerde sürekli reddetmiş, çeşitli girişimleri açıkça göğüslemişti. Devletin iktidar ve muhalefet tarafından paylaşılan açık seçik politikası böylece cümle âlem önünde çeşitli kez yinelenmiş oluyor; ülkemize gelen AB politikacılarına da görüşümüz yineleniyordu. ? Hiç beklenmedik biçimde birdenbire iş değişti. Başbakan’ın konuşmaları artık Türkiye’nin Kıbrıs politikasında köklü bir değişikliğin habercisi gibidir. AKP iktidarı, Rumlara, Türkiye’nin bir hava ve deniz limanını açmak yolunda deyim yerindeyse, müjdeyi vermiştir. Bunun üzerine AB yetkilileri öneriyi yazılı istemişlerdir. ? AKP’nin bu öneriyi tek başına, kapalı devrede, birdenbire oluşturduğu anlaşılıyor. Kıbrıs gibi ulusal bir davada (ne muhalefetle, ne askerle, ne Cumhurbaşkanıyla) kimseyle görüşülmeden dışarıya iletilen bu alelacele önerinin gerekçesi ne olabilir? Türkiye geçen genel seçimlerde adeta bir ‘Amerikan operasyonu’ yaşamıştı, Anadolu üzerinden Irak’a girmek isteyen Başkan Bush yönetiminin, AKP iktidarının saptanmasındaki rolü malumdur. Bu gerçeği bizzat yaşamış AKP iktidarı, seçim yılına etkili dış çevrelerle anlaşarak mı girmek istemektedir? Kıbrıs bu yüzden mi gözden çıkarılıyor? ? Ne var ki ayakları bu kadar yerden kesik iktidarın iç politikada çalkantılar yaratması doğaldır. Son günlerde birdenbire patlak veren gerilimin sorumlusu da ortadadır. Yazımızı şu uyarıyla bitirmek istiyoruz: Kıbrıs davası hafifsenecek bir konu değildir; bu alanda yurt düzeyinde bir mutabakat aramakta saymakla bitmez yararlar bulunmaktadır. ? Türkiye’nin AB Komisyonu’nun müzakerelerin kısmen askıya alınması tavsiyesine karşı getirdiği önerilerin sözlü olduğunun bildirilmesine karşın bazı üye ülkelerde önerilere yönelik yazılı belge bulunduğu ortaya çıktı. Cumhuriyet’in ele geçirdiği belgede Türkiye’nin gümrük birliği çerçevesinde Rum mallarını taşıyan Kıbrıs Rum gemileri ve uçuşlar için bir deniz limanını ve bir havaalanını açmaya hazır olduğu vurgulanıyor. Belgede Kıbrıslı Türklerin AB’den yükümlülüklerini yerine getirmesi beklentisi içinde olduğu da vurgulanarak bu çerçevede Magosa Limanı’nın ticarete, Ercan Havaalanı’nın da uçuşlara açılması isteniyor. Uygulamanın, 1 yıl geçerli olacağı ve Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümüne BM temelinde bağlı olduğu kaydediliyor. AB Konseyi, 2007’nin sonuna kadar çözüm sürecinin başlatılmasının önemini vurgulamaya çağrılıyor. ? ? AB dışişleri bakanlarını bugün bir araya getirecek Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi’nin sonuç bildirgesi taslağında ise AKP’nin önerilerine atıf bulunmuyor. Taslakta Türkiye’nin ek protokolü uygulamasına yönelik ilerlemeyi üye ülkelerin bir komisyon raporu temelinde izleyeceği ifade ediliyor. Önceki metinde, izlemenin yıllık ilerleme raporuyla yapılacağına yönelik ifade yer alıyordu. ELÇİN POYRAZLAR’ın haberi ? 11. Sayfada İki ay önceki ziyaret soru işaretleri yarattı C DENKTAŞ’TAN BAŞBAKAN’A YANIT DIŞİŞLERİ: BİLGİLENDİRDİK ‘Aydınlatmak görevim’ Kendisi için, “Benim ülkeme gelip seçim kampanyası yapacağına kendi ülkesinde yapacağı kampanyaları yapsın, bunu istirham ediyorum” diyen Başbakan’ın sözlerini değerlendiren Rauf Denktaş, “Başbakan Erdoğan’ı üzdüğüm için üzgünüm, fakat ben buraya davet üzerine geliyorum. Kıbrıs nereye gidiyor diye merak eden halkın aydınlatılması için bildiklerimi, gördüklerimi söylemek için dolaşıyorum’’ dedi. ? 8. Sayfada Tartışma tırmanıyor Dışişleri Bakanlığı, Sezer ve Büyükanıt’ın, Kıbrıs önerileri konusunda kendilerine bilgi verilmediğini belirtmelerinin ardından yaptığı açıklamada, ilgili devlet kurumlarının en iyi şekilde bilgilendirildiğini ileri sürdü. Açıklamada, “Hamlelerimizin ‘bilgi verildiverilmedi’ tartışmalarıyla gölgelenmesi acıdır. Devlet kurumları arasında güven bunalımı çıkarma gayretleri ülkemizin çıkarlarına hizmet etmez” denildi. ? 8. Sayfada Erdoğan ve Unakıtan Acarkent’e niye geldi? Acarkent ve Acaristanbul tartışmaları yeni iddialarla gündeme damgasını vurmaya devam ediyor. İki ay önce Başbakan Erdoğan ile Maliye Bakanı Unakıtan sivil araçla Acarkent’e gelerek görüşmelerde bulundu. Konu, Acaristan. İsmet Acar, ziyareti doğruluyor ancak kendisiyle görüşüldüğü bilgisini yalanlıyor. Erdoğan ve Unakıtan, İsmet Acar’ın dediği gibi bir milletvekiliyle mi, Cüppeli Ahmet Hoca’yla mı, yoksa İsmet Acar’la mı görüştü? Geçen günlerde belediye yetkilileri de Acarkent’in konuğu oldu. Site sakinlerinin tarikat bağlantılı olmakla itham ettiği Dost Koleji’ndeki toplantıda tartışma yaşandığı söyleniyor. Belediyecilerin “Burada cami yok” sözlerine tepki gösteren site sakinleri cami istemediklerini belirtince belediyeciler “Leşinizi nereden kaldıracaksınız?” diyor. MİYASE İLKNUR’un yazısı ? 9. Sayfada Orhan Pamuk, Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı İsveç’te görkemli tören Stockholm aylardır Nobel Ödül Töreni’ne hazırlanıyor. Nobel sahipleri Stockholm Konser Salonu’nun sahnesinde yerlerini aldılar. Yedi altın insan şu sırayla oturuyor: Edmund Phelps (Ekonomi), Orhan Pamuk (Edebiyat), Craig C. Mello ve Andrew Fire (Fizyoloji ve Tıp), Roger Kromberg (Kimya), George Smoot ve John Mather (Fizik)... Ödülü verilmeden önce Pamuk’a seslenen Prof. Horace Engdahl, “Doğduğun kenti, Dostoyevski’nin St. Petersburg’u, Joyce’un Dublin’i ve Proust’un Paris’i yaptığı gibi, vazgeçilmez edebiyat toprağı haline getirdin” dedi. Engdahl’ın son sözlerini Türkçe söylemesiyle salonda Türkçe yankılanıyordu. ZEYNEP ORAL’ın yazısı ? 17. Sayfada Nobel Ödülü’nü kuruluşundan 103 yıl sonra Türkiye’ye kazandıran Pamuk, ödülünü Carl 16. Gustav’ın elinden aldı. Kanlı darbenin mimarı Fotoğraf: REUTERS Diktatör Pinochet öldü Şili’nin meşru sosyalist lideri Allende hükümetini 1973’te Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde darbeyle devirerek ülkeyi 1990’a kadar yöneten diktatör Augusto Pinochet 91 yaşında öldü. Pinochet iktidarında siyasete dayalı şiddet, 3 bin kişinin ölümüne, on binlerce kişinin işkence görmesine ve 200 bin kişinin sürgün hayatı yaşamasına neden oldu. Pinochet, bir bildiriyle, işlenen suçların “siyasi sorumluluğunu” üstlenmiş, gerekçe olarak “ulusal çıkarları koruma arzusunu’’ göstermişti. ? 11. Sayfada Mağdurun parası Mercedes’e Dursun Uyar’ın arandığı davada bir süre hapis yatan YİMPAŞ’ın Almanya’daki müdürü Faik Gürler’in, ifadesinde paraları ne yaptığını hatırlayamadığını söylemesi dikkat çekiyor AYKUT KÜÇÜKKAYA Almanya’nın tüm dünyada Interpol kanalıyla aradığı YİMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar’ın bacanağı, İslami holdingin Almanya’daki en önemli ismi Faik Gürler, Alman makamlarına verdiği ifa delerde, şirketin aldığı kararlardan Dursun Uyar’ı sorumlu tutarak önemli itiraflarda bulundu. Uyar’ın arandığı dava nedeniyle Almanya’da bir süre hapis yatan Gürler’in, Alman savcısına verdiği ifadede, paraları ne yaptığını hatırlayamadığını açıklaması dikkat çekiyor. Alman Savcılığı, Gürler’in 380 bin Alman Markı’nın Türkiye’ye aktarıldığına dair bir belge sunamadığını tespit ederken kendisine 67 bin Alman Markı değerinde bir Mercedes araba aldığını da soruşturma dosyasına yazdı. Cumhuriyet, Uyar’ın arandığı davada bir süre hapis yatan YİMPAŞ’ın Almanya’daki şirketi YİMPAŞ Verwaltungs GmbH’nin (şirket iflas sürecinde ve kayyıma devredildi) Genel Müdürü Faik Gürler’in ifadelerine ulaştı. YİMPAŞ’ın Almanya’daki en önemli ismi Gürler’in Alman ma? Arkası Sa. 8, Sü. 1’de ? MÜMTAZ SOYSAL’IN ‘AÇI’ YAZISI ? 8. Sayfada C Vatikan’da laiklik rahatsızlığı PKK liderinden Ağar’a övgü Cumhurbaşkanlığı seçimi GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Papa savaş açtı Vatikan’ın “Türkiye’deki laikliği” can sıkıcı bir “çıbanbaşı” olarak görmesi yeni değil. Yenilik, bunu Vatikan koridorlarında alçak sesle konuşulan bir konu olmaktan çıkarıp “meşrulaştırması” ve “aydınlanmacı laikliğe karşı açtığı küresel kampanyanın” parçası haline getirmesi. Papa’nın bir numaralı misyonu; laisizme karşı savaşı “küresel stratejiye” dönüştürmek. NİLGÜN CERRAHOĞLU’nun yazısı ? 15. Sayfada İlginç yakınlaşma Arınç askere çattı Bir dönem sert eleştiriler yönelttiği Ağar’ın son çıkışlarını önemli bulduğunu söyleyen Öcalan, “Ağar’ın kullandığı kavramlar benim kullandığım kavramlara yakındır!” diyor. Son desteğin Abdullah Öcalan’dan gelmesi ise hem Genelkurmay’ın hem de CHP lideri Deniz Baykal’ın Ağar’a yönelik tepkisinin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha çarpıcı biçimde gösteriyor. MEHMET FARAÇ’ın haberi ? 5. Sayfada TBMM Başkanı Arınç, bazı emekli askerlerin Genelkurmay’a mektup yazarak, “cumhurbaşkanlığı seçimine müdahil olmalarını” istemesine tepki gösterdi. Arınç, “Ne hakla yapıyorsunuz böyle bir şeyi? Genelkurmay seçimde taraf mıdır? Genelkurmay’ın görevi, 35 kişi istedi diye, mektubun gereğini yerine getirmek midir?’’ diye konuştu. Arınç, Cumhurbaşkanı Sezer’i siyaset yapmaya çağırdı. ? 8. Sayfada Devlete Kahramanlık Yapılmaz! ErdoğanGül ikilisinin Finlandiya ile pişirdiği son Kıbrıs planı, bu köşede yeri geldikçe vurguladığımız “2007 yılı başlamıştır” değerlendirmesinin iktidar katındaki yansımalarından birini oluşturuyor. Salı günü AB’ye kafa tutup perşembe günü ça ? Arkası Sa. 8, Sü. 8’de CUMHURİYET 01 CMYK