25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 KASIM 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 3.2 milyon civarındaki Tır karnesinin yüzde 20’sini kullanan Türk nakliyecileri tepkili İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 13 Tırcılar AB’ye feda ediliyor ? Türkiye’nin dış ticaret malarının serbestçe taşınmasına imkân veren ‘TIR Karnesi’, AB’nin girişimiyle kaldırılıyor. Türkiye’nin kara taşımacılığını yok etme anlamına gelen girişime Türk Gümrük Müsteşarlığı da olur verdi. Ekonomi Servisi AKP hükümeti AB’ye şirin görünmek için kendi nakliyecisini feda edilor. Bugün 55 ülkede uygulanan ve küresel bir transit sözleşmesi haline gelen, Türkiye’nin dış ticaret mallarını serbestçe taşınmasını mümkün hale getiren Birleşmiş Milletler (BM) TIR Konvasyonu, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin girişimi ile kaldırılıyor. Türkiye’nin kara taşımacılığını yok edecek bu girişime Türk Gümrük Müsteşarlığı da olur vererek BM’ye yazı gönderdi. Türkiye aynı zamanda yeni sistemin devreye girmesi için de teknik bir heyet oluşturdu. Düzenlenen basın toplantısında konuşan Uluslararası Nakiliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Çetin Nuhoğlu, AB ülkelerinin özellikle gelişmekte olan ülkelerden sürekli kendisine olan mal akışını durdurmaya çalıştığını kaydederek TIR sisteminin kaldırılması halinde Türkiye’nin ihracatının biteceğini vurguladı. Şu anda bir Türk nakliyecisi tarafından kullanılan bir ‘TIR Karnesi’nin 27 ay geçerli olduğunu ve 50 bin dolarlık teminat anlamına geldiğine işaret eden Nuhoğlu, “AB üyesi ülkeler AB’ye taşıma yapılmasını engellemek için için bu sistemi hayata geçirmeye çalışıyor. Rusya, Ukrayna, Moldova, İran gibi ülkeler sistemin uygulanmaması için net tavırlarını ortaya koymuştur. Ama Türkiye AB ülkelerine destek vererek yeni sisteme geçilmesi için resmen başvurmuştur. Gümrük Müsteşarlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Recai Şen BM’ye yazı göndererek Türkiye adına taraf olmuştur” dedi. TIR karnelerinin kalkması için olur verenlerin Türkiye’ye ihanet ettiğini dile getiren Nuhoğlu, konuyla ilgili olarak Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği’nin (IRU) acilen Başbakan Erdoğan’dan randevu istediğini, ancak bu randevunun konunun muhatabı olan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’e yönlendirildiğini ifade etti. Nuhoğlu, ancak randevu konusunda henüz bir gelişme olmadığını aktardı. İnancın Gücü Dün arada geçip giden, yüreğimi hoplatan bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu köşeye sığdırabileceğim bilgiler, inancın gücünü, olup biteni açıklamaya yeterli olursa sizin de yüreğinizi hoplatacağını biliyorum. Nikaragua’da önceki gün yapılan seçimlerin resmi olmayan sonuçları, Sandinista lideri Daniel Ortaga’nın 16 yıl sonra yeniden iktidara dönebileceğini, oy oranının yüzde 40’ı geçtiğini gösteriyor. Ortega yanlıları kutlamalara başlamışlar bile... Kesinleşecek oylarda yüzde 35’e ulaşılmışsa ikinci tur seçime gidilmesine gerek kalmayacak. Batı yarıküresinin 2. en yoksul ülkesindeki seçimin bölgeye şok dalgaları yayacağı belirtiliyor. Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, bölgede yeni bir müttefik edinmek için Ortega’yı destekliyor. Oylamayı yakından izleyen ABD, eski Marksist gerilla liderinin seçimi kazanması halinde, yardım ve yatırımın kesilebileceğini bildirmişti. Seçim kampanyasında barış, sevgi, uzlaşma sözü veren Ortega, Venezüella ile yakın ilişkiler kuracağını da açıkladı. ??? BBC haberinde Nikaragua devriminden bugüne gelişmeler şöyle özetleniyor; . 1979’da, 50 bin kişinin öldüğü iç savaşın ardından Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi, Anastasio Somoza yönetimini devirerek iktidara geldi. 1980’de, dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan yönetiminin desteklediği devrim karşıtı Kontralar, Ortega’nın devrilmesi için saldırılara başladılar. Daniel Ortega, 1985’te yapılan seçimle devlet başkanlığına seçildi ve aynı yıl Reagan yönetimi Nikaragua’ya ticaret ambargosu uygulamaya başladı. 30 bin kişinin öldüğü, Kontralarla olan savaşı sona erdirmek için barış planını kabul etmelerinden sonra Ortega ve Sandinista hareketi, 1990’da seçimleri kaybetti. Ortega, 1996 ve 2001 seçimlerinde de aday oldu ama devlet başkanlığını kazanamadı. ??? Şimdi isterseniz konuya özel ilgi ve bilgimi sizlerle paylaşarak yüreğimin neden ağzıma geldiğini daha bir çıplak anlatmaya çalışayım. ABD’de medyanın gücünü anlatmak üzere, 1985 yılı kasımında, bize özel bir şirketin gösterdiği örnek, rastlantı bu ya Ortega ve Reagan’la ilgili idi. Reagan’ın seçim kazandığı gün mecliste yaptığı konuşmaya ilişkin televizyon, gazete haberlerinden derlenmişti; Bütün büyük reatingli kanal ve yüksek tirajlı gazetelerde aşağı yukarı aynı içerikte bir haber yer almıştı. Reagan seçim kazandığı, yani güvenirliğinin üst düzeyde olduğu gün mecliste konuşuyor, Kontralara bütçeden hatırı sayılır bir destek ve Nikaraguaya ambargo kararının çıkmasını istiyordu. Kanıt olarak söz konusu tarihte Nikaragua limanına yük boşaltan bir Sovyet bandıralı geminin görüntüsünü kullanıyordu. Söz konusu yükle ilişkili ‘‘Migler mi?’’sorusunu yöneltiyordu. Aynı anda görüntülere Kastro ve Ortega’nın askeri giysili fotoğrafları, iki ülkenin haritaları ekleniyor, Reagan konuşmasına öylece devam ediyordu: ‘‘ABD Nikaragua’nın ikinci bir Küba olmasına izin vermeyecek. Ambargo ve Kontralara destek için meclis gereken kararları alsın’’ diyordu.. Medya şirketi sözcüsü, söz konusu haberin ertesi günü, halkın en kültürlüsünden İngilizce bilmeyenine kadar her kesimde düzenlenen ankette, Amerikan vatandaşlarının Nikaragua’ya Sovyetler’den mig, yani silah desteği yapıldığına inandıkları sonucunun çıktığını bildirdi. Oysa aradan bir yıl geçmiş olmasına karşın, Sovyet bandıralı gemiden boşaltılan yükün gerçekten mig mi yoksa sıradan bir gıda maddesi mi olduğunun halen bilinmediğinin altını çizdi. Gerçeğin değil, Reagan’ın güvenirliğinin üst düzeyde olduğu bir günde, mecliste yaptığı konuşmada, görüntüler desteğinde, aslında yargıya varmadan,‘‘mi?’’ soru işareti ile, kesin birşey, yalan bile söylemeden, kamuoyunu istediği yönde inandırması, kanaat oluşturmasının önemine değindi. Bu sayede meclisten kolayca istenen kararlar çıkarılmıştı.. ABD emperyal gücünün, emperyal çıkarlarında, medyanın kullanılması, medya gücünün boyutlarını anlatmak üzere bize verilen bu derste, elbette insan haklarına, ülkelerin bağımsızlığına ilişkin değerler gündemde değildi. Ne iç savaşta ölen 50 bin kişinin, ne de sonraki savaşta ölecek 30 bin kişinin hesabı yapılıyordu. Nikaragua’nın, halkının yoksulluk ve yoksunluğu, sömürülmesinin boyutları da kimsenin umurunda değildi. Aslolan, ABD yanlısı diktatör, olmadı sandıktan çıkacak iktidarın devamlılığını sağlamaktı.. Bu nedenle de ABD başkanının yalan söylemek zorunda bile kalmadan, Nikaragua üzerinde oynanacak oyunlarda alabildiği siyasi kararda, Amerikan kamuoyunun aldatılması için oynanan medyatik oyunun muhteşemliği(!) biz Türkiye’den gitmiş gazetecilere gururla aktarılıyordu... Bütün bu büyük oyunların ardından Ortega’nın yeniden seçilebilmesi şansı, sadece direnmenin, kişisel inadın değil, elbette bir ülkenin halkının bağımsızlığına olan inancının gücü olmalı... Yeni sistem ne getirecek? TIR sisteminin otomatik bir ödeme sistemi haline gelmesiyle gümrük altyapısı gelişmemiş ülkelerde hak arama boşluğu doğabilir. Yeni sistemle bankaların ve büyük yük komisyoncularının teminatları zorunlu olacak. Türk nakliyecileri AB’deki büyük nakliye firmalarının taşeronu haline gelecek. Yeni sistemle uluslararası nakliyecilerin en az yüzde 90’ı bağımsız karakterini kaybetmek zorunda kalacak. EPDK İNCELİYOR Doğalgaz şirketlerine cezalar yolda ANKARA (AA) Akaryakıt dağıtım şirketlerine yüksek rakamlı cezalar veren Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), şimdi de bazı doğalgaz dağıtım şirketlerini mercek altına aldı. Kurul, açtığı soruşturmalar kapsamında, abonelerden ‘haksız bedeller’ aldığı tespit edilen ESGAZ (Eskişehir Şehiriçi Doğalgaz Dağıtım) ile HSV Kayseri Doğalgaz Dağıtım Pazarlama ve Ticaret AŞ’ye ceza verdi. Kurul, ESGAZ’a 15 günlük süre verilmesini kararlaştırdı. Buna göre ESGAZ, 2003, 2004, 2005, 2006’da doğalgaz kullanan abonelerden fazla tahsil ettiği 10 milyon YTL bedeli vatandaşlara geri ödeyecek. Eskişehir Çimento Fabrikası yatırımlarının 2007 sonunda tamamlanmasıyla beraber çimento üretim kapasitesi dörde katlanarak 2 milyon tona yükselecek. Çimsa, toplam çimento üretim kapasitesini ise 5.5 milyon tona çıkaracak. Sabancı Holding Başkanı Güler Sabancı yatırıma devam edeceklerini dile getirdi. Çimsa’dan 75 milyon dolarlık yeni yatırım Ekonomi Servisi Çimsa, Eskişehir Çimento Fabrikası’na, mevcut üretim hattını yenileme ve yeni üretim hattının yapımı için 75 milyon dolarlık yatırım yapıyor. Eskişehir Çimento Fabrikası yatırımlarının 2007 sonunda tamamlanmasıyla çimento üretim kapasitesi dörde katlanarak 2 milyon tona yükselecek. Çimsa, toplam çimento üretim kapasitesini ise 5.5 milyon tona çıkaracak. Çimsa, 2005 yılında Sabancı Çimento Grubu’na dahil ettiği Eskişehir Çimento Fabrikası’nın yeni yatırımlarının temelini attı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada, Sabancı grubu olarak Türkiye’nin geleceğine güvendiklerini ve yatırımlara devam ettiklerini söyledi. Çimsa’yı geçen yıl aldıklarını ve başarıyla toparladıklarını ifade eden Sabancı, ‘’Büyütelim diye aldık, aynı kalması için almadık. Türkiyemiz iyi gidiyor. Yatırımlara devam ediyoruz. Eskişehir’de devam eden Carrefour yatırımımızsa birkaç aya kadar tamamlanır’’ dedi. Çimsa Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kamışlı, Çimsa’nın Kıbrıs, İspanya, Almanya gibi yurtdışı terminalleri vasıtasıyla dünya pazarlarında da faaliyet gösterdiğini söyledi. Kamışlı, üretim kapasitesini 2007’nin sonunda 4’e katlayacaklarını dile getirdi. soner@cumhuriyet.com.tr CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle