25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 KASIM 2006 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B PB PB PB PB 16 17 19 18 20 19 20 18 16 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB S S PB S PB 14 16 14 15 14 12 11 11 21 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B K 20 22 15 17 13 13 8 8 5 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurtta yağış beklenmiyor. Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde sabah saatlerinde yoğun olmak üzere sis görülecek. Hava sıcaklığında, önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgâr kuzey ve kuzeydoğu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y Amsterdam Y Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih PB 10 7 9 13 16 15 14 14 17 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB Y B B Y Y Y PB 16 14 14 14 15 15 20 17 19 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB PB K PB B PB B B B 5 10 6 6 10 6 12 22 18 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu ‘PAPA’YA SUİKAST’ İDDİASI Papa’ya saldırı hazırlığındaki bir grubun İstanbul’da tutuklandığı ileri sürüldü GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Aczmendiler yönlendirdi MEHMET FARAÇ ‘Suikast engellendi’ Haber Merkezi Roma Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri Papa 16. Benedictus’un ziyareti öncesi İtalyan La Repubblica’da yayımlanan haberde İstanbul’daki emniyet birimlerinin, Papa’ya suikast hazırlığındaki bir grup teröristi ‘‘birkaç hafta önce’’ İstanbul’da tutukladığı iddia edildi. Haberde, ‘‘Bundan birkaç hafta önce İstanbul polisi, ziyaret sırasında Papa’ya ve maiyetindekilere suikasta niyetlenen bir grup teröristi ortaya çıkararak tutukladı. Ancak örgütün Türklerden mi, yoksa başka ülkelerden gelen kişilerden mi olduğu konusunda bilgi verilmedi. Her halükârda 16. Benedikctus’un, ek güvenlik önlemi olarak kullanabileceği çelik yelek de hazır. Beş kardinal de çelik yelek giymek durumunda kalabilirler’’ ayrıntılarına yer verilirken Papa’yla birlikte Türkiye’ye gelecek olan Papalık Hıristiyanlararası Birlik Kurulu Başkanı Kardinal Walter Casper’ın da teröristler tarafından hedef seçilebileceği öne sürüldü. Gazete haberinde, ‘‘Kaynaklardan edinilen bilgilere göre teröristler, ‘büyük hedef’ konumundaki Papa yerine başka birini de hedef alabilir. Onun yerine, kendisinin en güvendiği elemanlardan birini vurmak suretiyle, aynı etkinin yaratılması yoluna başvurabilirler’’ ifadeleri dikkat çekti. La Repubblica, Papa’nın korumasını sağlamak amacıyla İtalya ve Vatikan’ın güvenlik ve istihbarat elemanlarının yanı sıra İsrail’in gizli servisi MOSSAD elemanlarının Türk güvenlik birimlerine destek vermek amacıyla Türkiye’ye geldiğini iddia etti. Corriere della Sera ise Papa’nın ziyareti sırasında Ankara, İzmir ve İstanbul hava sahalarının Türk F16’ları tarafından hava trafiğine kapatılacağını yazdı. İtalyan La Repubblica gazetesinin, “Papa 16. Benedictus’a suikast hazırlığında bir grup terörist” diye tanımladığı kişilerin 2 Kasım’da İtalya’nın İstanbul Konsolosluğu önünde havaya ateş eden İbrahim Ak ve onu yönlendiren Aczmendi tarikatı üyesi Muhittin Işık olduğu ortaya çıktı. Ak’ın psikolojik rahatsızlığı bulunduğu, Işık’ın ise uyuşturucu ve cinayet suçundan arandığı belirlendi. İki zanlı da tutuklanırken, polis yetkilileri, “Suikast timi diye lanse edilenler işte bu kişiler. Saldırgan ciddi, orada birini de vurabilirdi” dedi. Ankara, Papa’nın gelişine hazırlanırken, İtalyan La Repubblica gazetesi İstanbul’daki emniyet birimlerine dayanarak, Papa’ya suikast hazırlığındaki bir grup teröristin İstanbul’da tutuklandığını yazdı. Ancak İstanbul’daki güvenlik birimleri gazetenin haberini yalanladı. Papa’nın gelişi öncesi güvenlik birimlerinin teyakuzda olduğunu, olası protesto gruplarının da yakından izlendiğini belirten bir yetkili, “Haberi biz de televizyondan duyduk. Doğru değil. Suikast timi falan yok. Emniyet birimleri Papa’nın gezisiyle ilgili her türlü önlemi aldı” diye konuştular. Dünyanın gözü Türkiye’de Papa 16. Benedictus’un Türkiye ziyaretine dünya basınının ilgisi sürüyor. Dünyaca ünlü haber dergisi Time, Türkiye ziyareti öncesi yarın çıkacak sayısında Papa’yı kapak yaptı. ‘‘Papa İslamla yüzleşiyor’’ manşetiyle yayımlanan kapakta, ‘‘Papa’nın bir Müslüman ülkeye yapacağı ilk ziyaretin İslam ve Batı arasındaki tartışmayı yeniden şekillendirebileceği’’ ifade ediliyor. Time dergisi, pazartesi gününden itibaren bütün dünyada satılmaya başlanacak. İngiliz The Guardian gazetesi, Papa’nın Ayasofya Müzesi’nde dua edip etmeyeceğini, etmesi halinde tepkilerin nasıl olabileceğini sordu. Financial Times gazetesi ise Papa’nın Türkiye ziyaretini, ‘‘görevde bulunduğu 21 ay süresince gerçekleştirdiği en hassas ziyaret’’ şeklinde değerlendirdi. PROGRAMI KESİNLEŞTİ Saldırganın bağlantısı İddialara göre La Repubblica gazetesi 2 Kasım günü İstanbul’da yaşanan bir silahlı protesto eylemini “terörist grup” diye abarttı. Gaziantep’ten gelen İbrahim Ak, 2 Kasım günü Beyoğlu’ndaki İtalyan Konsolosluğu önünde havaya 56 el ateş etti ve “Papayı istemiyoruz” diye bağırdı. Silahını konsolosluğun bahçesine atarak kaçmaya çalışan Ak, bölgedeki güvenlik görevlilerince yakalandı. Saldırgan sağlık kontrolü için gönderildiği Taksim İl Yardım Hastanesi’nden çıkarken de tekbir getirerek, “Peygamberimize dil uzatanın kafasını mermi ile doldururum” diye tehditler savurdu. İstanbul Emniyeti’nde sorgulanan Ak’ın radikal dinci örgütlerle bağlantısı araştırıldı ancak somut bir bilgiye ulaşılamadı. Ancak polis, psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle askerde üç kez hava değişimi izni aldığı belirlenen Ak’ın dolaştığı bölgelerde Mobesa kemaralarına takılan bazı görüntüler üzerine yoğunlaşınca, saldırganın bir kişiyle konuştuğunu saptadı. Görüntülerden yola çıkılarak yapılan incelemede Ak’la konuşan bu kişinin Muhittin Işık olduğu anlaşıldı. Işık’ın Hizbullah örgütünün de bir dönem yoğun faaliyet gösterdiği Urfa’nın Suruç ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu ve Gaziantep’te yaşadığı tespit edildi. Dört günde üç ayin Haber Merkezi Papa 16. Benedictus’un Türkiye ziyaretinin programı, Papa’nın gelmesine iki gün kala netleştirilebildi. Türkiye’de atacağı her adımın bile sembolik önemi olduğu düşünülen Papa’nın, İstanbul’daki programı çerçevesinde Ayasofya’nın yanı sıra Sultanahmet Camisi’ni de ziyaret etmesi kesinleşti. Papa’nın resmi ziyaret çerçevesinde geliyor olmasına karşın dört günlük ziyaretinin 3 gününün ayinlere ayrılması dikkat çekti. Papa’nın ziyaretinde herhangi bir güvenlik sorunu ile karşılaşılmaması için Dışişleri Bakanlığı’nda bir güvenlik zirvesi yapıldı. Toplantıya Dışişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın üst düzey görevlileri ile ilgili kurumların görevlileri katıldı. Esenboğa Havalimanı’na saat 13.00 sıralarında inmesi beklenen Papa’yı taşıyan uçak gelmeden önce havalimanı, özel harekât timleri ve emniyet güçleri tarafından güvenlik çemberine alınacak. Papa’nın bineceği zırhlı aracın ikizi de apronda yerini alacak. Papa, Ankara’daki programına Anıtkabir’i ziyaret ederek başlayacak. Çankaya Köşkü’ne çıkacak olan Papa, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile bir araya gelecek. Papa, daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ile de gördüşecek. Belediyesi tarafından Şişli Şişli’ye Öğretmen Evi Şişli Maçka’da yaptırılacak olan Öğretmen Evi’nin temeli, Öğretmenler Günü’nde atıldı. Temel atma törenine, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, Şişli Kaymakamı Mehmet Demirezer, Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün yanı sıra öğretmen ve öğrenciler de katıldılar. Törende konuşan Sarıgül, ilçede görev yapan 2500 öğretmenin yararlanabileceği bir sosyal tesisin bulunmadığını ifade ederek öğretmen evinin bu ihtiyaca cevap vereceğini söyledi. 2007 yılı içerisinde tamamlanması planlanan Şişli Öğretmen Evi içerisinde spor salonu, konferans salonu, kafeterya, restoran ve konaklama üniteleri yer alacak. Işık’ın geçmişi karanlık İstihbarat birimleri Işık’ın geçmişini araştırdığında saldırganın arkasındaki bağlantıyla ilgili çarpıcı bilgilere ulaştı. Işık’ın Gaziantep’te Aczmendi tarikatı içinde faaliyet gösterdiği belirlendi. Ancak bilgiler bununla da kalmadı. Işık’ın uyuşturucu ticareti ve cinayet suçundan da arandığı anlaşıldı. Işık’ın peşine düşen uzmanlar, bu kişiyi kaldığı otelin çevresinde caddede yürürken yakaladı. Işık’ın İstanbul’da kaldığı sürede bağlantıya geçtiği 5 kişi de çeşitli bölgelerde gözaltına alındı. Yetkililer, Işık ve Ak’ın saldırı günü Gaziantep’ten birlikte İstanbul’a geldiğini ve eylemi gerçekleştirdiklerini belirterek, “Konsolosluk saldırganını Işık’ın yönlendirdiğini saptadık. Çünkü bu kişinin geçmişi karanlık. Tarikat içerisinde faaliyet göstermiş. Başka suçlara da karışmış. Eylem için birlikte gelmişler. Altyapı oluşturup harekete geçmişler. Saldırgan ciddi. Konsoloslukta birini de vurabilirdi. Ancak bu kişilerin çok büyük bir terörist suikast timi olarak tanımlamak doğru değil. İtalyan gazetesi abartmış. Bu kişilerin dışında tutuklanan kimse yok” dedi. Işık ve Ak tutuklanırken bu kişilerle bağlantısı olduğu belirlenen 3 kişi de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. SP lideri Kutan, Papa’nın Türkiye ziyaretini eleştirdi: birinci sınıfları bul. Sıralardan birine otur...’’ Aradan iki hafta geçti; Rıza Öğretmen eve geldi: ‘‘Bu çocuğun kaydını yapalım. Bir yılına yazık olmasın. Okuma yazmayı hemen öğrenecek...’’ Nasıl sevindim... Ertesi gün okula gittim, en öne oturdum. Öğretmenimin duyduğu güveni boşa çıkarmamak için var gücümle öğrenmeye verdim kendimi. Öğrenme aşkım, böyle mi oluştu ne... Ortaokulda tarih dersini ayrıca sevdim. Enver Öğretmenim bunu fark edince kocaman bir aferin verdi. Zaman zaman konuları bana anlattırdı. Nasıl ağır ve güzel sorumluluktu; her an ‘‘Dersi sen anlat’’ diyecekmiş gibi hazırlanmak! Bir gün öğretim yılının ortasına doğru sınıfa dönüp seslenmez mi: Balbay’ın karnesine 10 vereceğim! Haydiii... Hak et bakalım bunu! ??? Lisede tarih dersinin yanına Türkçe eklendi. Gündüz öğretmenimiz yazılı sınavlardan sonra bana dönüp seslenirdi: ‘‘Sana hep 9 veriyorum. El yazından 1 not kırıyorum!’’ O yıllar lise birden ikiye geçerken sınıflar fen ve edebiyat kolu diye ikiye ayrılırdı. Ben edebiyat kolunu seçtim. Fen öğretmenimiz yanına çağırdı: Evladım senin fen koluna notun tutuyor, neden geçmiyorsun? Edebiyat kolunu seçmek istediğimi söyledim. Hiç kimseye danışmamıştım. İçimden bir ses böyle söylüyordu. Günlük tutmaya da başlamıştım. Beni üzüntüye boğan, kahreden bir konuyu aylar sonra günlüğümden okuyunca, hafifçe gülümsemiştim. Güzel şeydi yazmak... Üniversitede de sevdim öğretmenlerimi... Devam zorunluluğu olmadığı halde, hemen her dersi izlemeye çalıştım. Birinci sınıfta kendi kendime söz verdim: ‘‘Balbay evladım, bu okulu birinci bitir... Söz mü? Söz!’’ 2.5 yılda okulu bitirmeye yetecek kredi notuna ulaşmıştım, ama kendime söz vermiştim. 1981, Atatürk’ün doğumunun 100. yılıydı. Okulunu birinci bitirenleri üniversite yönetimi ayrıca ödüllendirdi. Ege Üniversitesi amblemli o plaket benim için hâlâ çok değerli... İnsanın kendisine verdiği bir sözü tutması, başarması; yapmak istedikleri için ne büyük enerji! Mesleğe başlamam da öğretmenim sayesinde oldu. Şadan Gökovalı Hocamız 9 Kasım 1980 günü ders biterken ‘‘Çocuklar’’ dedi, ‘‘yeni bir gazete çıktı, Gazete İzmir. Stajyer arıyorlar, içinizde çalışmak isteyenler olursa yardımcı olurum.’’ Ders biter bitmez, Şadan Hoca’nın yanında bittim. ‘‘Yarın 10 Kasım, 11 Kasım’da git, Levent Bimen’i gör’’ dedi. Ve okulla birlikte mesleğe adımımı attım... ??? Panellerde, söyleşilerde, kitap imza günlerinde en çok öğretmenlerle karşılaşıyorum. Ayrımsız hep ama hep böyle... Ülkenin gidişinden kaygılı, endişeyle soru yönelten kişilere çoğunlukla ‘‘Mesleğiniz ne’’ diye sormuyorum, ‘‘Öğretmen misiniz’’ diye soruyorum. ‘‘Evet’’ yanıtını alıyorum. Kimi de ‘‘ama emekliyim’’ diye ekliyor. Ben de takılıyorum: ‘‘Öğretmenin emeklisi olmaz, hep emekçisi olur...’’ Atatürk boşuna söylememiş: ‘‘Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır!’’ Öğretmenler, öğretmenlerimiz sadece 24 Kasım’larda değil hep içimizde. Yeni bir şeyler öğrenmek, öğretmenin gözüne girmek, ne güzel duygudur... Ben hayatta en çok öğrenci olmak isterim! Ama öğretmenlerim severse... ankcum?cumhuriyet.com.tr AKP ikileme düştü FIRAT KOZOK Meryem Ana’da ayin Papa, ziyaretinin ikinci gününde İzmir Selçuk’a giderek, Meryem Ana Kilisesi’nde düzenlenecek ayini yönetecek. Türk yetkililerin, Vatikan’dan gelen istek üzerine Selçuk’ta son aylarda ev ya da işyeri tutan tüm kişileri araştırmadan geçirdikleri ortaya çıktı. Bir suikast girişimine karşı her türlü önlemi alan güvenlik birimlerinin Selçuk’ta son dönemlerdeki her türlü hareketliliği izledikleri bildirildi. Ziyaret sırasında Meryam Ana Evi’ne giden tüm yollar kesilecek. Papa İzmir’deki ayinin ardından İstanbul’a geçerek, Fener Rum Patrikhanesi’ni ziyaret edecek ve Patrik Bartholomeos ile birlikte ayine katılacak. Perşembe günü Aziz Andreas Yortusu’nun ayinine katılacak olan Papa, öğleden sonra halka hitap edecek. Papa 16. Benedictus, cuma günü de İstanbul Holy Spirit Katedrali’nde bir başka ayini yönetmesinin ardından öğleden sonra 14.00’te Türkiye’den ayrılacak. / IŞIL ÖZGENTÜRK ANKARA SP Genel Başkanı Recai Kutan, Papa’nın AKP’yi bir ikileme düşürdüğünü belirterek “Dik duran bir hükümet, bu konuşmalarının ardından Papa’ya ‘Türkiye’ye gelme’ der. Bütün bunların sebebi anlamsız AB karasevdasıdır. Hükümet, AB için her türlü tavizi veriyor, her türlü yutkunmayı yapıyor” dedi. Papa 16. Benedictus’un 28 Kasım’da yapacağı Türkiye ziyareti ile ilgili tepkiler yükseliyor. SP İstanbul İl Teşkilatı tarafından bugün Çağlayan Meydanı’nda düzenlenecek mitinge çok sayıda kişinin katılması bekleniyor. SP Genel Başkanı Kutan, İstanbul örgütünün miting için 20 gündür çalışma yürüttüğünü belirterek “Hedefimiz 1 milyon insanı meydanda toplamak” dedi. Miting için 1.5 milyon el ilanı dağıtıldığını, afişlerin hazırlandığını belirten Kutan, hazırlıklar için partinin kasasından para harcanmadığını söyledi. Pa pa’nın bir din adamına yakışmayan konuşmalar yaptığını anımsatan Kutan, “Kendisi acaba kaç tane Hıristiyan ülkesini ziyaret etti ki şimdi Türkiye’ye geliyor? Hem de Türkiye’ye gelmeden önce mesajlar veriyor” diye konuştu. Kırılma Noktası ? Baştarafı Arka Sayfada Olalım, belki böylece şu soruları sormaya başlarız, şehir planlamacılarını devreye sokmayan, bildiğini okuyan, kavşak da kavşak diye tutturan bir belediye nasıl bir belediyedir? Aldığı işi vaktinde teslim etmeyen, fazla mesai vermek istemediği için makinelerin hafta sonunda koskoca iki gün öylece yatmasına neden olan bir firma nasıl bir firmadır? Burada hangi iş mantığı geçerlidir? O çok eleştirilen, devletin her alanda ağırlığını koyduğu, eski Sovyetler Birliği’nde bile böyle bir iş ahlakı yoktu. Bütün bunları yazarken, birden üç kent geldi aklıma, biri Muğla, ikincisi Sinop, üçüncüsü de Kars. Türkiye coğrafyasında üç ayrı bölgede bulunan bu kentlerin ortak bir özelliği var. Bakımlılar, kent ahalisi mutlu ve neşeli ve adeta bir Avrupa kenti gibi yollar ve kaldırımlar çok düzenli. Bunun nedenlerine biraz kafa yordum, gördüm ki, Muğla’nın o güzelim taş ve ahşap evlerini hep Rum ustalar yapmış. Şu anda çalışmayan on değirmeni işleten onlarmış, şimdilerde atıl olan üç rakı fabrikası da onlara aitmiş. Kısaca bugün Muğla kenti kendinden hoşnut, “Dondurmam Gaymak” gibi diğer adını daha çok seviyorum... “Bir Ege Geyiği”nde cümleten oynamayı kabul etmişse, bu, onların çok neşeli ve farklı geçmişinden geliyor. Ardından Sinop.. Sinop asla bir Karadeniz kenti değil, bambaşka bir coğrafya, kadınların gece bir yarısında şortlarıyla bisiklet kullandığı, kadınlı erkekli grupların meyhaneleri doldurduğu; çok yaşlı çiftlerin bile meyhanelerde kadeh tokuşturduğu bir farklı kent. Derler ki, yıllarca Rusları gözetlemek için en kuzeyde üs kuran Amerikalılar kente bir iyilik yapmış, yaşamın en güzel yanlarını göstermişler, Amerikalılar her şeyi yakıp yıkar ama.. demek istisnalar da oluyor. Gelelim Kars’a, çok düzenli bir kent planı.Tıpkı Fransızların İskenderun’da yaptığı gibi. Çok güzel bir kanalizasyon ve ısınma düzeni. Ruslar Kars’ta otuz yıl kalmışlar ama.. Kars, onların zamanında Kars olmuş.Yollar, en güzel binalar, kaldırımlar onlardan. Ve şöyle bir fıkra var, gazeteci Kars’a gitmiş ve sormuş: “Ey vatandaş halinden memnun musun?” Vatandaş yanıt vermiş, “Evet memnunum, belediye başkanımız çok iyi, valimiz mükemmel, geçinip gidiyoruz.” Gazeteci “Ey vatandaş,” demiş, “hiç mi bir şikâyetin yok?” Vatandaş dönmüş, “Sorma yahu,” demiş, “şu Ruslar gideli seksen sene oldu, bunca zamandır bir dönüp halimiz nedir diye, sormadılar. İnsan yaptığı bunca şeyi unutur mu?” Evet durum bu, şimdi ben İstanbul’a, bir türlü bitirilmeyen yollara, kaldırımlara bakıp soruyorum: Yahu sağlam, iyi, düzenli olan her şeyi hep bir başkaları mı yapmış? Ve biz Türkler şu göçebelik genlerimizden ne zaman kurtulacağız? ‘AKP de bizden korkuyor’ Hükümetin Papa’nın ziyaretiyle ilgili tutumunu da eleştiren Kutan, şunları kaydetti: “Papa’nın ölçüsüz konuşmasından sonra tek reaksiyon Diyanet İşleri Başkanı’ndan geldi. Siyasi tavır konulmalıydı. Dik duran bir hükümet, Papa’nın bu konuşmalarından sonra kendisine ‘Türkiye’ye gelme’ der. Hükümet, Batı değil de, Doğu ülkelerinden biri bir konuşma yapsa anında tavır koyardı. Bunların sebebi, fevkalade anlamsız AB karasevdasıdır. ‘Biz AB’ye gireceğiz, bunun için her türlü tavizi verelim ve yutkunmayı yapalım’ diyorlar. Şimdi Papa’yı kabul etseler bir türlü, etmeseler bir türlü.” ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ‘Papa puttur’diyen danışman istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Önümüzdeki hafta Türkiye’ye gelecek olan Papa 16. Benedictus ile ilgili “Papa Bir Puttur” isimli bir kitap yazan Çevre ve Orman Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tacettin Ural, görevinden istifa etti. Ural, söz konusu kitabında Katolik dünyasına yönelik ağır suçlamalarda bulunuyor. “Vatikan’ın kitabı da dini de problemli” diye başlayan kitapta, Hıristiyanlığın temel öğretisi olan İsa’nın çarmıha gerilişiyle ilgili olarak gerçekte çarmıha gerilen kişinin Hz. İsa değil, Yahudi İsa olduğu ileri sürülüyor. Bazı papaların milyonlarca insanın yaşamını etkileyen kararlar verdikleri, inanç ve düşünce özgürlüğüne yönelik garip işler yaptıklarını öne süren Ural, “Dünyanın en kârlı şirketi” diye tanımladığı Vatikan’ın “sosyalistçe” kurallarla yönetildiğini savunuyor. Kandıra Cezaevi’nin atıkları, onlarca köyün yararlandığı dereye dökülüyor F tipi cezaevi çevreyi kirletiyor AYKUT KÜÇÜKKAYA Tutuklu ve hükümlüyü yaşamdan “tecrit” eden Kocaeli’deki Kandıra F Tipi Cezaevi, çevresindeki köylüleri “çevre”den mahrum ediyor. Arıtma tesisi olmadığı için atıkları onlarca köyün yararlandığı dereye dökülen F tipi cezaevi tepkisi çekiyor. Bölgeye müfettiş gönderilmesini bekleyen köylüler, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’den konuyla ilgilenmesini istiyorlar. Kocaeli Kandıra’daki F tipi cezaevinin atıkları çevredeki onlarca köyün yararlandığı dereye dö külüyor. Cezaevinin atıkları ilk olarak Akçakese köylülerini rahatsız etti. İlgili yerlere başvuran köylüler sonuç aldılar. Ancak seçilen yöntem yalnızca Akçakese köylülerini memnun etti. Sadece atıkların döküldüğü yerin değiştirilmesi bu kez komşu köylüleri çevre kirliliğiyle baş başa bıraktı. Kirlilikten en çok etkilenen köylerin başında Kocakaymaz köyü geliyor. Köyün muhtarı Hasan Varol ise yaşananları şöyle anlatıyor: “Biz sağlık müdürlüklerine ve ilçeye durumumuzu anlattık. Yalnız cezaevinin altında Akçakese diye bir ma hallemiz var. Ordan dışarı çıkardılar. Şimdi, Kandıra’ya kadar giden bu derenin etrafındaki bütün köyleri perişan ettiler. Bir köyü kurtardılar ama 50 tane köyü, 50 tane muhtarı perişan ettiler.” Köylülere, “Cezaevi yapılmadan önce nasıldı” diye soruyoruz. Bir köylü, “Önceden temizdi sularımız, balık yaşıyordu. Şimdi kurbağa bile kalmadı derede” sözleriyle dert yanıyor. Adını vermeden konuşan bir köylü ise Çevre ve Orman Bakanı Pepe’ye şu sözlerle sesleniyor: “Sorunumuza bir an önce çö züm bekliyoruz. Biz vatandaş ve köylü olarak bundan çok sıkıntı duyuyoruz. Sayın Bakanımıza söylüyorum. Bir müfettiş, bilirkişi göndersinler. Bizleri köylü olarak görmesinler. Biz de memlekete vergi veren vatandaşız. Buradaki olayı bizzat yerinde görmelerini istiyoruz.” Üst düzey bir yetkili, Karadeniz’e kadar uzanan dereye atık sularının döküldüğü cezaevinin arıtma tesisi olmadığını söylüyor. F tipi cezaevinin hemen yanında ise ek bina için inşaat çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğü gözleniyor. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle