Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26 KASIM 2006 PAZAR 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr İzmir Devlet Opera ve Balesi, yeni sezonu ünlü bestecinin ‘La Boheme’ operasıyla açtı SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Puccini’yi Puccini yapan opera HAYATİ ASILYAZICI Şişli Belediyesi Senfoni Orkestrası Müzik dünyamız 2004 yılının ilginç bir olayını İstanbul’da sanatseverlerin önem vermesi gereken özgün ve yararlı bir başlangıçla yaşamıştı. Bu olayın olumlu bir yanı, özellikle Ulu Önderimiz Atatürk’ün öngördüğü evrimler yolunda bir girişimin gerçekleşebilmiş olması idi: Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün önderliğinde ilk kez bir çağdaş, evrensel, çoksesli, uluslararası nitelikte senfonik biçimde bir orkestranın kuruluşuna tanık oluyoruz... Ve bu mutlu olayın en ilginç, hatta merak uyandıran aydınlığı, Orkestra’yı yöneten şefin Serâ Tokay adında, gerçek bir müzisyen olan insanın görevi üstlenişiydi.. Bu olay konusunda Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün açıklaması şöyle: “Ölümsüz kent İstanbul’un 21. Yüzyılı Şişli’de çiçekleniyor. Güler yüzle, umutla geleceğe bakmanın tek koşulu İnsan’ı Sanat’la kucaklaştırmaktır. İşte, bir çiçek bahçesi daha Şişli Senfoni Orkestrası... Sanat, yaratılışın insana verdiği en büyük armağan. Bu armağanı sevgiyle, coşkuyla paylaşıyoruz.” Çağrılardaki imza: Mustafa Sarıgül... Orkestra şefi genç sanatçı Serâ Tokay’ın özgeçmişine özetle bakalım: Serâ Tokay İstanbul doğumlu. Ailesi mimarlıkla uğraşmış. Serâ Tokay’ın müzik alanında eğitim açısından olumlu bir durumu var: Fransız Hükümeti’nin bursuyla piyano bölümünde çalışmış. Bu arada Felsefe’ye istekli olmuş. Bu durumu (bana göre) orkestrayı yönlendirişte repertuvardaki eserlere bakışında “Felsefe” ağır basmakta... Türkiye’ye gelişinde yönettiği eserlere kısaca bir kulak verelim: 28 Şubat 2004 konserinde Franz Schubert’in (17971826) Si Minör 8. Bitmemiş Senfoni’si, Antonin Dvorak’ın (18411904) Slav Dansları.. 20 Mayıs 2005 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka G Amfisi’ndeki konseri Gustav Mahler’in Senfoni No. 1 Titan ile Carl Maria von Weber ‘in Op. 75 Fa majör Fagot Konçertosu (Solist Berke Hitay .. 26 Mayıs tarihindeki konserin önemli bir özelliği vardı: Aynı tarih dünyaca ünlü Rus çağdaş bestecisi Dimitri Şostakoviç’in “Eli Silahlı Adam” adlı film için bestelediği film müziği ile, ayrıca Sergei Prokofiev’in Op. 64 Romeo ve Juliette, Mozart’ın No. 12 La Majör Piyano Konçertosu (solist: Gülsin Onay) ve Robert Schumann’ın No. 4 Senfoni’si genel olarak şef Serâ Tokay’ın yönetiminde Şişli Belediyesi Senfoni Orkestrası’nın müzik dolu bir programı içinde şef Serâ Tokay’ın başarılarına müzikalite açısından da olumlu bir puan daha kazandırdı.. 1 Ekim 2006 tarihli konserde program Mozart’ın No. 40 Sol Minör Senfonisi, Gustav Mahler’in Sihirli Korno adlı bestesi, Şostakoviç’in Caz Süitleri No. 1 ve Igor Stravinski’nin “Ateş Kuşu” (Bale Süiti 1919) içeriyordu. Şişli Belediyesi Senfoni Orkestarası’nı 19 Kasım 2006 tarihinde AKM’de verdiği konserde şef Serâ Tokay’ın yönetiminde, solist olarak üstün yetenekli bir Arp’ist dinlemenin mutluluğuna eriştim; Adı Çiğdem Bilge Alvaro olan bu genç sanatçı 1972 İstanbul doğumlu. Ve Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencisi olarak Prof. Sevim Berk ve Prof. İlhan Usmanbaş’ın yanında yetişmiş.. Bu konserde Program: Prokofiev’in “Klasik Senfoni’si, Debussy’nin “Danse Sacrée Danse Profane” (solist B. Çiğdem Alvaro) ile “Shakespear’e Sungu”, Mendelssohn’un Op. 61 Bir Yaz Gecesi Rüyası ve Çaykovski’nin “Romeo ve Jülyet Uvertürü” seslendirildi. Her bestecinin yıldızının parladığı yapıtları vardır. Örneğin, Giacomo Puccini’de (18681924) “Villiler” , adını halk söylencesinden almış tek perdelik operaydı. 1884’te Milano’da oynanmış. “Edgar” (1889) da Milano Scala operasında oynanmış. Ne var ki, Puccini ülke genelinde yankılanan “Manon Lescaut”nun (1893) Torina’daki gösterimiyle üne ulaştı. Abbe Prevost’nun ölümsüz romanı olan “Manon Lescaut”dan almış, sevi ve lirik müziğini yaşamı boyunca bestelerinde kullanmıştır. Abbe Prevost’nun roman edebiyatının ölümsüz örneğini vererek, roman türünün ilk ölümsüz ayağını oluşturmuştur. Manon Lescaut, Puccini’nin ününün de ilk ve sağlam basamağı olmuştur. Yeni bir opera binası gerekli lişle yorumladı “La Boheme” operasını. Puccini’nin duyarlı lirizmi, sevi ezgileri gelecek yüzyıllara da taşınacak. Seçtiği konuları, librettolara ustalıklı yöntem ve biçimle aktaran bir besteci Puccini. Bu sevi yüklü müziğin orkestradan güzel ezgiler halinde yükselmesi, oyuna olan katkıyı artırıyordu. Kuşkusuz “Mimi” rolündeki soprano, bu role, çizdiği karaktere uygun yorumuyla Türk operasının yıldızı Ayşe Tek, beklenen olağanüstü yorumuyla boyut kattı. “Mimi”nin değişen karakterini, her sahnedeki ruhsal görüntüsüyle örtüşen eşdeğerdeki oyunu ve yorumuyla bizi “Montmartre”a taşıdı. Doğal olarak, büyük ya da başrollerin karakterleri, değişik çizim ve betimlemelerle anlatılıyor. Sahne üstünlüğü iyi olunca, sesle oyunculuk bütünleşiyor soprano Tek’te... Tüm kadro uyum içinde ve başarılı Puccini, bu kez “Manon Lescaut”yu yönetmek için Paris’e çağrılmıştır. Besteciyi, Paris ve özellikle Montmartre; bohem yaşamın odak semti olarak etkiden öte büyülemiştir. ‘Bohem’e yaşamın açıklığı ve gizliliğiyle ilgili, bu konuları en iyi biçimde romanında yansıtan, Henri Murger’in “Scènes de la Vie de BohemeBohem Hayatından Sahneler” adlı yapıtı olmuştur. Deyim yerindeyse, Puccini’yi dünyaca üne kavuşturan La Boheme operası oldu. Diğer bilinen sekiz ünlü operası, kuşkusuz ününe ün kattı. Bu operaları da şöyle bir anımsayalım: “Tosca” (1900), “Madame Butterfly” (1904), “Altın Batı’nın Kızı” (1910), “Kırlangıç” (1917), “Palto” (1918), “Suor Angelica” (1918), “Gianni Schicchi” (1918), Carlo Gozzi’nin ünlü romanından operaya uyarlayıp ölümü nedeniyle tamamlayamadığı “Turandot” (MilanoScala, 1926). İzmir Devlet Opera ve Balesi, 20062007 dönemini, Puccini’nin “La Boheme” operasıyla açtı. Artan ilgi İZDOB’un repertuvar operası an uccini’nin duyarlı lirizmi, sevi ezgileri gelecek yüzyıllara da taşınacak. Seçtiği konuları, librettolara ustalıklı yöntem ve biçimle aktaran bir besteci Puccini. Bu sevi yüklü müziğin orkestradan güzel ezgiler halinde yükselmesi, oyuna olan katkıyı artırıyordu. layışıyla çalışıyor olması. İzmir Büyükşehir olarak gerçek bir operabaleye, büyük ölçüde yeni bir binaya gereksinim duyuyor. İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin birleşerek böyle bir binanın yapımı için girişimde bulunmalarının gerekliliğine inanmalarını dileriz. Bu konuda çok söze gerek yok, durum ortada. Kente yakışan bir operabale binası. Cumhuriyet aydınlanmasını söndürmeye çalışan bu hükümetten böyle bir istekte bulunmuyoruz. İzmir ve ilçe belediyelerinin girişiminden yola çıkılmasından yana olduğumuzu belirtmeliyim. Ege; Akdeniz, Batı Anadolu, Anadolu uygarlıklarının merkezidir. Antik kentler zincirini kırmayalım, yaşatalım. İzmir Devlet Opera ve Balesi, genellikle bu iki alanda ilklere imza atıyor. Dökümünü yapmaya gerek yok, repertuvarıyla İzmir Devlet Opera ve Balesi değişik ve doğru, güzel görüntü çiziyor. “La Boheme”i, Kenan Korbek, sahnenin güçlüklerini yenerek başarıyla sahneye koymuş, Mersin DOB sanatçısı, yönetmen olarak sürekli aşama içinde. “II Trovatore”den sonra “La Boheme” başarısını pekiştirdi. Kültürlü bir müzik adamı olan Ercan Yenal, orkestra yönetmenliği düzeyini, müziksel seslendiri P “La Boheme”in bir özelliği de bütünlük kazanması; bu, yönetmen ve sanatçıların başarısını gösteriyor. Seslerin uyumu, rollerin dağılımıyla da örtüşüyor. Bu da diğer sanatçıların başarıdaki ortak katkılarını göstermektedir. Örnekler şöyle nitelenebilir: “Marcello” da ressamı bariton Cengiz Sayın, bir ozan olan “Rodolfo”yu konuk sanatçı Penio Prizov seslendirdi, önemli roldeydi. “Rodolfo”yu iki oyuncu iyi seslendirdi. Karakterlerin ve bohem yaşamın nitelik ve niceliklerini bilenler arasında bir filozofun oluşu; “Coline” yani filozof Mehmet Yılmaz da sesiyle renk kattı. Mimi’nin arkadaşı “Musetta”yu Sevinç Sayın; Şahin Erkılıç, Suhan Arslan, Oğuz Çimen, Mustafa Bilge, Mehmet Büyükkeskin başarının ortak paylaşımını ortaya koyan seslerdi. “La Boheme” başarısına koro, dekoruyla Kaan Güreşçi, giysileriyle Gülay Korkut, ışık tasarımıyla Müfit Özbek’in katkıları görsellik katıyordu. taş Kocaeli, İnci Gürbüzatik Muğla temsilciliklerine seçildiler. OYÇED’in yeni yönetim kurulu, oyun yazarları ve çevirmenlerinin haklarının korunması, genç oyun yazarı ve çevirmenlerinin yetişmesi, oyun yazarlığı ve çevirmenliğinin kalitesinin artırılması konusunda bir dizi etkinlik yapmayı planlıyor. OYÇED Yönetim Kurulu’nun hedefleri arasında, oyun yazarlığına ve çevirmenliğine büyük katkılarda bulunmuş olan yazar, çevirmen ve bilim insanlarının yer alacağı OYÇED Danışma Kurulu oluşturmak da var. OYÇED’in Genel Kurulu yapıldı Kültür Servisi Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED) Genel Kurulu, 11 Kasım 2006’da Arama Tiyatrosu’nda gerçekleştirildi. 14 Temmuz 2006’da kurulan OYÇED’in ilk genel kurulunda, oyun yazarlığının ve çevirmenliğinin sorunları, derneğin amacı, ilkeleri, yapması beklenen etkinlikler üyeleri tarafından tartışıldı. Tüzüğündeki bazı maddeler değiştirilerek derneğin daha demokratik ve işler hale gelmesinin temelleri atıldı. Kabul edilen tüzüğe göre, üyeler üst üste iki dönemden fazla yönetim kurulunda yer alamayacak, yönetim kurulundaki görev dağılımı ise genel kurulun iradesi doğrultusunda saptanacak. Yapılan tüzük değişikliğiyle genç yazarların ve çevirmenlerin derneğe daha kolay üye olmasının da önü açılmış oldu. Buna göre, en az bir oyun yazan, uyarlayan ya da çeviren herkes OYÇED’e üye olmak üzere başvurabilecek. Başvurular, yedi kişilik dernek yönetim kurulu tarafından karara bağlanacak. Yapılan seçimlerin sonucunda yönetim kuruluna şu isimler seçildi. Bilgesu Erenus (Başkan), Doç. Dr. Hasan Erkek (2.Başkan), Fikret Terzi (Genel Sekreter), Cengiz Özek (Sayman), Dersu Yavuz Altun (Üye), Nilbanu Engindeniz (Üye), Mehmet Esatoğlu (Üye). Denetleme Kuruluna ise Tarık Günersel, Bilgin Adalı ve Yeşim Özsoy Gülan seçildi. Genel kurulda, İstanbul dışındaki kentler için temsilciliklerin seçimi de yapıldı. Buna göre, Prof. Dr. Murat Tuncay İzmir, Coşkun Irmak Ankara, Doç. Dr. Nurhan Tekerek Bursa, Doç. Dr. Hasan Erkek Eskişehir, Yard. Doç. Dr. Nil Ünlü Aycıl Isparta, Yard. Doç. Dr. Erbil Gök Dosya No: 2005/1397 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Taşınmazın tapu kaydı ve niteliği: Dosyada mevcut Pendik 2. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nün; 06.07.2005 tarih , 1440 sayılı yazılarında; Pendik İlçesi, Esenyalı Mahallesi, 237EF2C pafta, 5160 ada, 5 parsel sayılı 176,13 m2 yüzölçümlü, arsa vasıflı taşınmazın tamamı Necmettin oğlu Emin Yeşbek adına kayıtlı olduğu, üzerinde Vakıflar Bankası lehine ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmıştır. Taşınmazın son imar durumu Dosyada mevcut Pendik Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü’nün, 09.12.2005 tarih, 10448/11332 sayılı yazılarında; Pendik ilçesi, Esenyalı Mahallesi, 237EF2C pafta, 5160 ada, 2 parsel sayılı yer, 1/1000 ölçekli 10.02.1995 tasdik tarihli, Esenyalı 2 nolu Islah İmar Planı’nda (5A4/3) yapılanma şartlarında, Konut alanında kalmakta olduğu, anlaşılmıştır. Söz konusu 5145 ada, 14 parsel; Pendik ilçesi, Ahmet Yesevi Mah., İnönü Caddesi kuzeyinde, Kerem Sk. 7 kapı noda, 3 katlı betonarme karkas binanın bulunduğu arsa vasıflı gayrimenkuldür. Takribi 110 m2 ye oturan bina 1. kattan sonra yapılan çıkmalarla diğer iki kat, takribi 125 m2 sahalıdır. Her katta 1 daire vardır. 1. kat bodrum kat görünümündedir, yol kotu altındadır. Daireye dışarıdan girilmekte, çevresi açıkta, döşemesi bahçe kotundadır, daire; antre iki oda mutfak banyo planındadır, 1. kat dairesi; döşeme kotu yol seviyesindedir, daireye üst kata çıkılmak için bırakılan merdiven kovasından girilmektedir, daire; antre, 3 oda, mutfak, banyo, tuvalet planındadır, üst kat dairesi de aynı plandadır, daireler; elektrik ve su tesisatlı, iskân edilmekte, vasat altı malzeme ve işçilikle inşa edilmiş, binanın çatısı kapatılmamış, kolon filizleri bırakılmış durumdadır, belediye teknik alt yapı hizmetlerinin bulunduğu bölgededir, ulaşım imkanları kolaydır, toplu taşım araçlarının geçtiği caddeye 50 metre mesafededir. Bulunduğu semt, semt içinde yeri, imar durumu, halihazır vaziyeti, bu civardaki gayrimenkullerin alım satım rayiçleri, kullanılan malzeme ve işçilik kalitesi, günün iktisadi koşulları, ruhsatsız oluşu, kat irtifakı olmayışı, kıymete tesir edebilecek bilumum faktörler de göz önünde bulundurularak gayrimenkulun bu haliyle 120.000,00YTL (yüzyirmibinYTL) kıymete mütehammil olacağı kanaatine varılmıştır. Ayrıntılı bilgi DOSYASINDA MEVCUT, Satış şartları : 1 Satış 08/01/2007 günü saat 14.00’ten, 14.10’a kadar Pendik Adliyesi 2. İcra Müdürlüğü, Adnan Menderes Bulvarı No. 17 Pendik’te; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 18/01/2007 günü 14.00’den saat 14.10’arasında aynı adreste ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 40’ını ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklılar varsa alacakları mecmuuna ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/1397 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilân olunur. 10.11.2006 (İİK.m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 58015) PENDİK 2. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLÂNI T.C. İSTANBUL 1. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İFLASIN KAPATILDIĞINA DAİR İLAN Dosya No : 1990/15 İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 1989/1079 esas sayı ile 08.05.1990 tarihinde iflasına karar verilen Turinteks Turizm İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. hakkındaki iflas kararı aynı Ticaret Mahkemesinin 20.05.1992 tarih ve 1992/360 esas, 1992/476 sayılı ilamı ile İİK’nun 254. maddesi gereğince KAPATILMIŞTIR. İİK’nun 166. maddesi gereğince tebliğ ve ilan olunur. 16.11.2006 Basın: 57973 CUMHURİYET 14 K