Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2006 PERŞEMBE 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr Bakan Şahin, federasyona olağanüstü genel kurul çağrısı yapacağının işaretini verdi U L U S A L TA K I M Futbolda kaosa doğru T ürk Futbolu yine bir krizin eşiğinde...Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Haluk Ulusoy, Ata Aksu, Orhan Saka ve Haldun Kozakoğlu’nun açtığı davadan sonra Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun spordan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’e olağanüstü kongreye gidilmesi yönünde tavsiyede bulunması ilerleyen günlerde yeni bir kaousun başlayacağının ilk işareti olarak gösterilmişti. Bakan Şahin’in de olağanüstü kongreye gidilmesinin sinyalini dün verdi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şahin, Futbol Federasyonu’na olağanüstü genel kurul çağrısı yapıp yapmayacağı ile ilgili olarak, “Yasaların bakan olarak üstüme yüklediği her türlü görev ve sorumluluğu yerine getirdim ve bundan sonra da getireceğim’’ dedi. Öte yandan, gelişmeler CHP’yi harekete geçirdi. TBMM’de Türk sporunda şiddet, şike ve haksız rekabetin önlenmesi ile ilgili olarak kurulan araştırma komisyonunda da görev yapan CHP Zonguldak Milletvekili Harun Akın, TBMM Meclis Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde yaşanan bu olaylara parmak bastı. Ortaya atılan iddiaların Türk futbol Terim’den inciler Spor Servisi Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, 2008 Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu’nda, önümüzdeki mart ayında Yunanistan ve Norveç ile yapacakları karşılaşmaları kazanmaları halinde, grupta çok büyük bir avantaj sağlayacaklarını söyledi. Terim, bu maçlarla ilgili olarak “Futbolda her şey var. Önümüzdeki iki maçı kazansak bile ‘Kesinlikle finallerdeyiz’ diyemeyiz, ama çok büyük bir avantaj sağlayacağımız muhakkak. Müthiş bir kredi elde etmiş oluruz’’ dedi. Eleme grubunda 24 Mart 2007’de Yunanistan ile deplasmanda yapılacak maçın önemini vurgulayana Terim, “Orada liderliği kaybetmezsek, bir daha zor bırakırız’’ diye konuştu.Yunanistan’ın, bugüne kadar (A)Ulusal Takım’a göre zorluk derecesi daha yüksek olan maçlar yaptığını kaydeden Terim, “Mart ayında Atina’daki Olimpiyat Stadı’nda 7080 bin Yunanlının karşısında olacağız. Çok güzel ve mücadeleli bir maç oynanacağını, bunun da dostluk çerçevesinde geçeceğini düşünüyorum, ama bir yerde de liderlik maçı olacak’’ ifadesini kullandı. FIFA VE UEFA’DAN AÇIKLAMA F Mehmet Ali Şahin. IFA Başkanı Sepp Blatter ve UEFA Başkanı Lennart Johansson’un geçen hafta Zürih’te yaptıkları görüşmede, futbolun özerkliğinin savunulması konusunda görüş birliğine vardıkları açıklandı. FIFA’dan yapılan açıklamada, futbolun yönetim organları üzerindeki baskının arttığı belirtildi. Açıklamada, futbolun yönetimine, özellikle Avrupa’da büyük kulüplerin, ekonomik ve ticari güçlerin, bazı durumlarda da dünyanın birçok bölgesinde hükümetlerin müdahale etmeye çalıştıkları vurgulanarak, “Bu durumda, futbol konumunu savunmak zorundadır’’ denildi. severlerini ve ülkemiz insanlarını Türk futbolu adına tedirgin ettiğini belirten Zonguldak milletvekili, spordan sorumlu devlet bakanı Mehmet Ali Şahin’i, spor camiasının cevabını beklediği bazı sorulara yanıt vermeye davet etti. Şahin’in, iddiaları gündeme getirmek için Federasyon seçimlerinin sonuçlanmasını beklemesinin kendisini bir yurttaş ve milletvekili olarak çok rahatsız ettiğini vurgulayan Akın, açıklamasında bakana şu soruları yöneltti: 1 Türk sporu kaosa sürükleniyor mu? 2 Acaba bu girişiminizin sonucu sizin istemediğiniz şekilde ortaya çıkarsa bu kez istifa etmeyi düşünür müsün? 3 İşbaşındaki diğer yöneticiler yaşanan olaylarla ve bugün gelinen noktayla bir ilgileri olmadığı halde, şahsınızın yapmış olduğu suç duyurusu ile kamuoyu önünde zor duruma düşmüyorlar mı? 4 Şayet bütün bu gelişmeler sonucu FIFA, Türkiye’ye ağır yaptırımlar ve ihraçlar uygularsa, bunun sorumlusu siz olacak mısınız? GALATASARAY BAŞKANI ÖZHAN CANAYDIN: Hedef Glasgow NEVZAT DİNDAR DOĞAN DÖNEMİ G .Saray’ın PSV Eindhoven’a yenilerek ikinci tur şansını kaybettiği maçtan sonra en büyük üzüntüyü yaşayan isimlerden biri kuşkusuz Başkan Özhan Canaydın’dı. Karşılaşma öncesi galibiyet bekleyen Canaydın alınan yenilgi sonrası şanssızlıktan yakındı. Canaydın bireysel hataların da bu sonuçta etkili olduğunu belirterek, “Atina olmadı, Glasgow olacak. UEFA’ya katılırsak başarılı oluruz. Uğradığımız ekonomik zarardan çok 4. maçta iddiamızı yitirmek beni üzüyor” dedi. Cumhuriyet’e özel açıklamalarda bulunan Canaydın, grupta beklemedikleri bir konumda olduklarını ve 4. maçlar sonunda iddialarını yitirdiklerini söyledi. G.Saray Başkanı, teknik direktör Eric Gerets’in de sonuna kadar arkasında olduklarını ifade etti. Canaydın, şunları söyledi: “Hocamızla ilgili herhangi bir sorunumuz yok. Mukavelesini de uzatmayı planlıyoruz. Gerets’in kaybedilen puanlardan sonra sorumlu olarak gösterilmesi yanlış. “ Canaydın, 22 Kasım’da Bordeaux’la yapılacak maçta takımın kazanacağına inandığını da dile getirdi. Fransa’daki karşılaşmanın her iki takım için de büyük önem taşıdığını ifade eden Başkan, “Bu maçla birlikte kimin UEFA Kupası’na katılıp katılmayacağı belli olacak. 2000’de UEFA Kupası’na kalırken de benzer olaylar yaşamıştık. Bordeaux maçı stratejik geçecek. Belki bu maçta alınacak 1 puan bizi UEFA’ya taşır. Şampiyonlar Ligi’nde yapılan hatalar tekrarlanmazsa hedeflediğimiz finali oynarız” şeklinde konuştu. Canaydın, sözlerini şöyle tamamladı: “Artık PSV maçını bir kenara itip önümüzdeki maçlara konsantre olmalıyız. Futbolcuların ve teknik kadronun sonuna kadar arkasındayız. Bu takım geçen yıl da sıkıntılı günler geçirdi ama sonunda şampiyon oldu. Bu yüzden de puan kayıplarını abartmamak gerekiyor. ” Trabzon istikrarsız Spor Servisi Brezilyalı Teknik Direktör Sebastiao Lazaroni’nin sözleşmesini feshettikten sonra Ziya Doğan ile sözleşme imzalayan Trabzonspor, Doğan döneminde de istikrarlı bir grafik sergileyemedi. Bordo Mavili takım, Doğan yönetiminde Lig, Türkiye ve UEFA Kupası’nda toplam 10 resmi maçın sadece 3’ünü kazanabildi. Karadeniz ekibi, 5 maçtan beraberlikle, 2 maçtan da yenilgiyle ayrıldı. Trabzonspor, Ziya Doğan’ın görevde bulunduğu dönemde yüzde 30’luk bir galibiyet oranında kaldı. Bordo Mavili takım, teknik direktör Sebastiao Lazaroni döneminde 6 resmi maçtan 2 galibiyet, 2 mağlubiyet ve 2 beraberlikle ayrılmıştı. GÖRÜŞ / DOĞAN HASOL Cumhuriyet’e Değil de Bayramına Sahip Çıkanlar Gazetelerde okumuşsunuzdur: “İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın, kadınların stadyumlarda maç izleyebilmesine olanak sağlayan kararını veto etti.” Bildirildiğine göre, Ahmedinejad, 26 yıllık yasağın kaldırılmasını emretmiş, kadınların spor karşılaşmalarını stadyumlarda izleyebileceğini duyurmuştu. İşte size dinci baskıyla uygulanan insanlık dışı bir ayrımcılık örneği. Gelelim bize… Geçtiğimiz pazar günü Cumhuriyet’in kuruluşunun 83. yıldönümünü coşkuyla, ama biraz da burukluk ve kaygıyla kutladık. Nasıl buruk olmayalım ki… Bir belediye başkanının yalnızca kadınların girebileceği bir park açmaya kalkışmasını, namazı cüppesiz kılan erkeğin secde sırasında arkasındaki safta bulunan erkeği tahrik edip etmediğini, kadın eli sıkmanın günah olup olmadığını tartışıp duruyoruz. Bütün bu kısırdöngü içinde kutladık Cumhuriyet Bayramı’nı. Yine de, toplumsal bir bilinçlenme söz konusuydu bu yıl. Toplum giderek ülkenin ve Cumhuriyet’in karşı karşıya olduğu iç ve dış tehlikelerin farkına varıyor. Cumhuriyet’e, onun değerlerine sahip çıkmayanlar da bu kez, cumhuriyete olmasa da, bayramına sahip çıkmak zorunda hissettiler kendilerini: Bayraklar, havai fişekler, ışık gösterileri, konserler… Yine dönelim acı gerçeklere… Kadınerkek ayrımcılığı giderek yaygınlaşıyor. Örneğin, İstanbul’da AKP’li Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık kadın parkı girişimini inatla sürdürüyor. Bakalım sıra, öteki belediyelerin bu yoldaki girişimlerine, okullara, taşıtlara, spor alanlarına, statlara ne zaman gelecek ? Şu park işinin pratiğine hiç kimse değinmedi; biraz irdeleyelim. Evet, projeye göre, parka yalnızca kadınlar girecek. Herhalde çocukları da… Erkek çocuklar kaç yaşına kadar girebilecekler? Girişte denetimi kim yapacak? Erkek mi, kadın mı?.. Girmeyi deneyen erkekler nasıl engellenecek? Ya parkta çalışanların cinsiyeti? Bahçıvanlar, bekçiler, teknisyenler… Bunlar kadınlar arasından mı seçilecek, yoksa başka çözümler mi araştırılacak? Örneğin kör bahçıvanlar, kör bekçiler… Kör bahçıvan belki olabilir; hiç değilse çiçekleri kokularından tanıyabilir; ancak kör bekçi, parka girmeye çalışan böcekleri çiçeklerden nasıl ayırt edecek? Bu çözüm pek uygun görünmüyor. Başka bir çözüm olabilir mi, ne dersiniz? Gerici gidişte, geçmiş yöntemlerden yararlanılması mubah olmalı. Bence, kadro konusunda, vaktiyle haremlerde olduğu gibi, hadım edilmiş haremağalarından ya da günümüze daha uygun bir çözümle travestilerden yararlanılabilir. Evet, bir de şu var: Travestilerin durumu ne olacak? Onlar parka kabul edilecekler mi? Doğrusu, benim aklım bütün bu sorunları çözmekte yetersiz kalıyor. Herhalde Kıyıklık gerekli çözümü bulmuştur. Ama yine de sorulardan kendimi kurtaramıyorum. İşte bir soru daha: Parkın dış güvenliği nasıl sağlanacak? İster misiniz çapkın (ve de azgın, saldırgan) erkekler parmaklıklara, düz duvarlara tırmansınlar.. Ya da onlara kilit mi dayanır, çarşafa ya da türban manto şıklığına bürünüp parka duhul etsinler.. Kamuflajla bu kılıkta girme girişiminde bulunanların cinsel denetimini kim yapacak? Bence başkan, böylesine ciddi bir konuda kimseye güvenmeyip bu işi bizzat kendisi yapmalı. Aksi halde park, başkanın hiç de istemediği türden bir buluşma yeri olur. Bu yazdıklarımı saçma bulabilirsiniz belki; ancak hiçbir şey bu çağda bir kaçgöç parkından daha saçma olamaz diye düşünüyorum. Bu girişim hayırlara vesile olur mu bilmem, ama belki gözlerimizi biraz daha açar. Hey gidi Kıyıklık hey ! eposta : merkez@hasmimarlik.com.tr. Faks : 0212 211 34 20 UEFA Kupası’nda gruptaki ikinci maçta D.Bükreş ile karşılaşıyor NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Beşiktaş galibiyet arıyor T urkcell Süper Ligi’nde taraftarlarını tatmin edemeyen ve son Sakaryaspor maçından sonra yoğun eleştiriler alan Beşiktaş, gözünü UEFA Kupası’na çevirdi. UEFA Kupası 2. tur (B) Grubu’nda ülkemizi temsil eden Beşiktaş, bugün gruptaki ikinci karşılaşmasında Romanya’nın Dinamo Bükreş takımıyla deplasmanda karşılaşıyor. Romanya’nın Dinamo Stadı’nda oynanacak karşılaşmanın hakemi Slovenya Futbol Federasyonu’ndan Darko Ceferin. TSİ 20.30’da başlayacak karşılaşma Kanal D’den naklen yayımlanacak. Siyah Beyazlılar bu karşılaşmayla birlikte Avrupa arenasındaki 114. mücadelesine çıkacak. Bugüne kadar yaptığı 113 maçta 34 galibiyet, 53 yenilgi, 26 da beraberlik alan Beşiktaş; rakip filelere 130 gol gönderirken, kendi kalesinde ise 173 gol gördü. Beklenenler ... Futbol dünyamız tam bir kararsızlık içinde. Çoğu da ne yapacağını, nereye yamanacağını, kime dayanacağını bilemiyor. Öyle ya, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun raporu medyamızda iki kez yayımlandı, ilk yayımlanan haberler ve yorumlara bakılırsa Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy bu rapora dayanarak yargı karşısına bile gitmezdi. O nedenle de federasyon seçimlerine girdi ve kazandı. Nasıl kazandığını bilmeyen yok. Son sandıkta oy kullananlarla rakibini geride bırakarak adeta fark attı ve yine son sandıkta oy verenlerin omuzlarında şeref turu attı. O sandıkta oy verenlerin hemen hepsi bugün Futbol Federasyonu’nun maaşlı memuru. Yani eski ekip aynen yeniden işbaşı yaptı. Önce şunu belirtelim; artık son sandık yok, son sandıkta oy verenlerin oy hakkı yok. Peki, ama geçenlerde açıklanan teftiş kurulu raporundaki iddialar doğruysa... Doğruluğunu bilenlerimiz var aramızda. Bunları, (raporda yazılmayanlar da cabası) benim yazdığım gibi TV ekranlarında Hadi Türkmen de açık açık söylemedi mi? Şimdi aralıklarla medyada açıklanan bir teftiş kurulu raporunun içeriğinin neden bu kadar farklı olduğunu spor kamuoyu fark etmedi mi sanıyorsunuz! Spor kamuoyu kafasını kuma gömmüş kimi medyadan çok daha önde, çok daha aydın; bunu bilmek ve artık anlamak gerek, ama anlamamakta ısrar edenler çok.. Haluk Bey henüz yargı karşısına çıkmadı, ama “emniyeti kötüye kullanma” davası açıldı. Ayrıca Başbakanlık Teftiş Kurulu, Futbol Federasyonu’nun olağanüstü genel kurula gitmesini Başbakan Yardımcısı ve spordan sorumlu Bakan Sayın M. Ali Şahin’e yazı ile bildirdi. Bu da seçimin kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor. Ancak Haluk Bey’in de boş durmadığını biliyoruz. FIFA, Haluk Bey’in uğrağı. Ne zaman başı sıkışsa doğru Zürih’e. Geçen haziranda yapılan FIFA seçimleri öncesinde 6 maç cezamızı FIFA Genel Kurulu’nda Blatter’e oy verme karşılığı 3 maça indiren Haluk Bey ile Sepp Blatter’in arası şu sıralarda çok iyi. Şimdi Haluk Bey, Blatter biraderine “Futbola siyaset soktular, aman şuna bir el at” dese Yunanistan’ın, Azerbaycan’ın başına gelen bizim de başımıza gelir mi? Federasyonun goygoycuları şimdi bu tehlikeyi öne sürüyorlar. Türkiye bir hukuk devletidir. Kim olursa olsun, karşısında yargıyı bulur. Eğer FIFA “Benim spor mahkemelerim var’’ diyorsa önce BBC’de yayımlanan haber ve yorumlara karşı dava açsın, ama açamadı. Şu açıklanan rapor yargı karşısına gidecek ve eğer iddialar doğruysa suçlar cezasız kalmayacak. Türkiye adını kullanan, özerk olsa da olmasa da Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarına uymak zorundadır. Aslında Karadenizli cesareti ile “Hakkımda dava açılmasına memnun oldum, her şey ortaya çıkacak” diyen Haluk Bey’den şunu beklerdim: “Soruşturmanın selameti açısından dava sonuçlanıncaya kadar koltuğumu bırakıyorum.” Ama diyemedi, belki de dedirtmediler. Haluk Bey’in, tüm bu suçlamaların içinde ancak birkaçında payı olduğunu da biliyorum. Ama yönetim kurulunun ve icranın başı olarak her yapılandan ön sorumlu olduğu için bana göre Haluk Bey Niyazi olacak. Yazık değil mi?.. Zico: Her şey güzel olacak Spor Servisi F.Bahçe Teknik Direktörü Zico, dünyanın her yerinde teknik direktörlüğün zor olduğunu ifade ederek, ‘’Her şey olumlu gidiyor, her şey daha iyi olacak ve güzel günler gelecek’’ dedi. F.Bahçe’ye imza atmadan önce, oluşabilecek bütün zorlukları tahmin ettiğini kaydeden Brezilyalı teknik adam, “Büyük beklenti büyük baskı getirir. Benim istifa edip etmeyeceğimi, gidip gitmeyeceğimi yönetim bilir” diye konuştu. Kadrosunun Turkcell Süper Lig ve UEFA Kupası için yeterli olduğunu vurgulayan Zico, ‘’Ancak mücadele etmek gerekir. Bunu başarabilirsek UEFA Kupası’nı alabiliriz’’ şeklinde görüş belirtti. F.Bahçeli Tümer Metin ise, Sarı Lacivertli ekipte yedek kalmanın kendisini rahatsız etmediğini belirterek, “Ben toy bir futbolcu değilim. Tecrübemi sonuna kadar F.Bahçe’nin başarısı için kullanacağım” BAŞKAN’DAN M E S A J VA R F .Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, tribünde hiç kimse ya da grup adına bir tezahürata da izin vermeyecekleriniifade ederken, “Ben, 3 yıl daha buradayım’’ diye konuştu. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, UEFA Kupası’nda Newcastle United karşısında sergiledikleri oyunla, futbol takımlarının ileriye dönük olumlu mesajlar verdiğini söyledi. dedi. Deniz Barış da eşinin vefatı nedeniyle geçirdiği zor günleri yavaş yavaş atlattığını ifade ederek, “Vefat haberinin yayılmasından sonraki maçta açılan “Acın, acımızdır Deniz Barış” yazılı pankartı hayatım boyunca unutmayacağım” diye konuştu. Başkan Aziz Yıldırım F.Bahçe’nin gün geçtikce daha da iyiye gittiğini söyledi. CUMHURİYET 18 K