25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 KASIM 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 2.5 MİLYON İNSANI TEHDİT EDİYOR 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Diyabet Günü’nde dünya yürüyecek Haber Merkezi Türkiye Diyabet Vakfı, ülkemizde 5.5 milyon kişiyi etkileyen, dünyada da ciddi bir sağlık sorunu olan diyabete karşı toplumu bilinçlendirmek amacıyla ‘‘14 Kasım Dünya Diyabet Günü’’nde bir dizi etkinlik gerçekleştirecek. Gün nedeniyle tüm ülkelerde eşzamanlı olarak ‘‘Global Dünya Diyabet Günü Yürüyüşü’’ yapılacak. Türkiye Diyabet Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre Türkiye’de iki buçuk milyon diyabetli, üç milyon gizli şekerli hastayı doğrudan ilgilendiren diyabet hastalığına dikkat çekmek amacıyla 14 Kasım’da saat 11.00’de dünyada tüm ülkelerde eşzamanlı olarak ‘‘Global Dünya Diyabet Günü Yürüyüşü’’ gerçekleştirilecek. Yürüyüş Türkiye’de Tünel’den başlayıp Taksim’de son bulacak. ENİŞ KATILIMLI PANEL Vakıf tarafından bir de Türkiye’de ulusal diyabet politikasının oluşturulması amacıyla ‘‘Ulusal Sağlık Politikaları ve Diyabetle Mücadele Stratejilerinin Geliştirilmesi’’ konulu panel yapılacak. Panele Uluslararası Diyabet Federasyonu’ndan ve Avrupa Parlamentosu üyesi Dr. Marjatta SteniusKaukonen, WHO’dan Prof. Dr. Isuf Kalo, TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, CHP ve ANAVATAN Sağlık Komisyonu üyeleri, Sağlık Bakanlığı temsilcileri, diyabet meslek ve hasta örgütleri ve hastalar katılacak. Her Geçen Gün Daha Atatürk Atatürk giderek gözümüzde daha da büyüyor. Meğer, tanıdığımızdan, öğrendiğimizden daha büyük bir insanmış da biz fark edememişiz. Türkiye’de ve dünyada Atatürk’ün ölümünden bugüne olup bitenlere bakınca bu gerçek daha çarpıcı görünüyor. Şöyle Atatürk’lü günlere bir geri dönelim. Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğu günden ölümüne kadar geçen sürede dünyaya yön veren liderler kimlerdi, hiç düşündünüz mü? Rusya’da Stalin komünizm adına, İtalya’da Mussolini faşizm adına, Almanya’da Hitler nazizm adına on milyonlarca insanın emdiği sütü burnundan getiriyordu. İspanya’nın Franko’su da cabası… Ve hepsi de kendilerini bin yıl sürecek rejimlerin babaları olarak sunuyorlardı. Avrupa’da baskıların, katliamların, ırk ayrımcılığının, insan onurunu ayaklar altına alan uygulamaların bin bir türü, daha Atatürk hayattayken başlamıştı. Çok geçmeden insanların fırınlarda yakılması dönemine geçilecekti. Rusya, İtalya, Almanya böyleydi de, diğerleri çok mu farklıydı? ??? Demokrasi timsali olarak gösterilen Fransa’da bile faşist modaya uyularak partiler kapatılıyor, düşünce en ağır suç sayılıyordu. Tüm Avrupa kör karanlığın kuyusuna hızla kayıyordu. Bu karanlığın ortasında parlayan tek ışık, Atatürk’ün kurduğu genç Türkiye Cumhuriyeti’ydi. Avrupa karanlığı yaşarken, Atatürk’ün Türkiye’si, aydınlanma devrimlerini bir bir hayata geçiriyordu. Eşi benzeri görülmemiş kalkınma hamlesi eşliğinde insanlar, bin yıllık ‘teba’lıktan ‘birey’ olma düzeyine atlıyordu. Ve bu topraklar üzerinde ilk kez kadın da insan olduğunun bilincine varıyordu. Avrupa’da Stalin’ler, Hitler’ler, Mussolini’ler, Franko’lar resmi devlet törenleriyle kitap yakarken, Atatürk’ün genç Cumhuriyetinde eğitim seferberlikleri yapılıyor, kitaplar bilgiye aç insanlara sınırsız sunuluyordu. Avrupa’da kafatası ölçümleri yapılırken, Türkiye’de Atatürk’ün yurttaşlık öğretisi yaşama geçiyordu. ??? Atatürk 68 yıl önce öldü. Diğerleri de öldüler. Mussolini, Stalin, Hitler, Franko falan filan hepsi öldüler. Basit bir soru: Bunlardan hangisinin adı bugün övgüyle anılıyor? Sadece nefret… Bin yıl sürecek diye ortaya atıp uğruna soykırımlar yaptıkları rejimlerin yerinde bugün yeller esiyor. Ama Atatürk, Atatürk’ün rejimi hâlâ yaşıyor, hâlâ ayakta… Ve bugün Türkiye’de ve dünyada kimi hazımsızlar bu tarihsel gerçeği gölgelemek için akıl almaz oyunlar, inanılmaz tezgâhlar sergiliyorlar. 1930’ların Avrupası’ndaki çağdışılığı, geriliği, ırkçılığı, onursuzluğu Türkiye Cumhuriyeti’ne pompalıyorlar. Amaçlarına ulaşabilmek için de durup dinlenmeden Atatürk’e saldırıyorlar. İşte Atatürk bu yüzden giderek büyüyor. İçeride ve dışarıda saldırıya uğradıkça devleşiyor. Bu gerçeği göremeyenler, gözlerini bugün Anıtkabir’e çevirebilirler. Görecekler. Görmek istemeyenler hâlâ başka tarafa bakabilirler. hikmet.bila@ntv.com.tr G 10 KASIM, SAAT 09.05.. Polis memuru şehit oldu ? İstanbul Haber Servisi Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Naci Soydan (23), bir meslektaşıyla Levent’te sivil olarak devriye görevine çıktı. Söğüt Sokak’ta durumundan şüphelendiği Mustafa M’ye kimliğini soran Soydan, bu kişinin bıçaklı saldırısına uğradı. Naci Soydan, kalbine isabet eden bıçak darbesiyle ağır yaralanırken olay yerinden kaçmaya çalışan Mustafa M, diğer polis memuru tarafından yakalandı. Soydan, kaldırıldığı Özel Levent Cerrahi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. GÜ’de zincirli saldırı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazi Üniversitesi’nde bir öğrenci, zincirle dövülerek ağır yaralandı. Fen Edebiyat Fakültesi’nde okuduğu öğrenilen Ergün Sürha (22), akşam saatlerinde, Gazi Üniversitesi Kampusu’nun C kapısından çıkarken kimliği belirlenemeyen bir kişinin zincirli saldırısına uğradı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Sürha’nın, başından yaralandığı ve durumunun ağır olduğu öğrenildi. Zanlının olayın ardından kaçtığı bildirildi. Gözyaşlarıyla uğurlandı Gazi Üniversitesi’nde bir öğrenciyi silahla yaralamak suçundan aranan ülkücü saldırgan Tolunay Bostancı’nın kendisini gözaltına almak isterken şehit ettiği Başkomiser Erkan Ataman, düzenlenen törenle toprağa verildi. Şehit Ataman için dün önce Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde, ardından da Kocatepe Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törende Ataman’ın meslektaşları gözyaşlarını tutamadı. Öte yandan Ataman’ı şehit eden ülkücü saldırgan Tolunay Bostancı, dün mahkeme tarafından tutuklandı. (AA) CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle